tdk için çalışmak gibi bir hayat planı ayarlarsa çabalarının karşılığını alacağını düşündüğüm kişidir. tabiki cümlenin akışı, anlaşılabilirliği için imla çok önemlidir fakat bu yanlışın yapılması durumunda da kendisini mükemmel, kusursuz bir
varlık gibi görüp hatayı yapan kişiyi de rezil, aşağılık gibi görmenin lüzumu yok.

bazı yanlışlar yapılır ki doğruları öğrenilsin. burdaki herkes "yazar" adı altında bir rütbeye sahip fakat hepsi kitap, makale, deneme yazmıyor veya bilgi içerikli entry girmiyor. sadece bir iki cümle fikrini yazıyor sonra çıkıyor. şimdi bu insan hayatında gerçekten bir şeyler yazmak, yazmayı önemsemek gibi dertler edinmemişse veya "benim yazıma değil anlatmak istediğime bakın" gibi bir düşüncedeyse o hataları önemsemeyecektir.

o yüzden kendi haline bırakmak gerekir, kendi kendine çözsün hatasını. her imla yanlışı yapanı düzeltemem ya.
okulda halledemediğini burda dedektörle bulup müdahele etmekle de uğraşamam. uğraşmak isteseydim türkçe öğretmeni olurdum. tavsiyem kendinizi çokta yormayın. insan yapımı klavyeler kullanıyoruz, ne kadar kelimenin doğru yazımını bilsek bile geriye dönüp yazı yazarken on kere düzeltme yapıyoruz. değmez. yapman etmen.
devamını gör...

kendini sevmek, kendinin ne sevdiğini öğrenmek, kendinin nasıl öğrendiğini öğrenmek. akışa direnmemek.
devamını gör...

işe başladığımdan beri gerektiği gibi okuyamıyorum. ya vaktim olmuyor ya ben vakti aylaklık yaparak değerlendiriyorum. 2021 yılına girmeden evvel kendime bir hedef belirledim. yıl sona ermeden ince memed serisini okuyup bitirecektim. çok zordu. hatta imkansıza yakındı ama başardım. bir yıla yaydım ama nihayetinde ince memedi bitirdim.
yaşar kemal 32 yılda yazmış bu kitabı, allahtan benim hatmetmem o kadar uzun sürmedi.
rus edebiyatını sevme nedenim yazarların hiç umurumuzda olmayan kişileri ve olayları anlatmadaki muhteşem yetenekleri. her gereksiz detay önce incelikle anlatılıyor ki, bütün karakterleri yanı başımda otursa yabancılamayacak kadar benimsiyorum. ben ince memed'i okurken de aynı yakınlığı hissettim. ince memed, topal ali, hürüce ana yanımda olsa, vay efendim yabancı gelmiş demem. oturur sohbete girişir hatta kendi akrabalarımdan daha samimi ilişkiler kurarım. o derece!

bira konu hakkında detay vereyim. ince memed akdenizdeki ağaların zulmünden kaçıp küçük yaşta eşkiya olmak zorunda kalıyor. (aslında zorunda değil de, adamın biri tutup eşkiyalara teslim ediyor.) ince memed burada başlıyor kendince adaleti sağlamaya. aşık oluyor, çocuk yapıyor, dost ediniyor, düşman ediniyor, genellikle düşman ediniyor, zaman zaman eşkiyalığı bırakmaya niyetleniyor ama başaramıyor... öyle çok da matah bir konusu yok yani. ama yaşar kemal işte... hiç umurumuzda (en azından benim) umurumda olmayacak konuyu öyle bir işliyor ki, "ayy gülmedi memedimin yüzü" diyerek sayfaları çevirmeye başlıyorsunuz.

bu arada kitapta beni en çok düşündüren kısım halkın efsanelere inanma hızı oldu. her dedikodu o kadar kolay yayılıyor, değişiyor, inanç haline geliyor ki... başlarda gülüyordum, halk ne cahil, her şeye inanıyor diyordum. günümüzde de pek bir şeyin değişmediğini, sosyal medyada ortaya atılan her iddianın veriymişçesine milyonlarca beyin tarafından işlendiğini gördükçe içim yanarak ve saygıyla andım yaşar kemal'i. kalemine sağlık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

florida üniversitesi'nden bir araştırma grubunun yaptığı çalışmaya göre, eğer dünyayı ve doğayı umursamamaya devam edersek, 2064 yılında tamamen kuru bir bölgeye dönüşeceği öngörülen ormanlık alan. normal şartlarda 1000 yılda bir görülen kuraklıklar yaşanıyormuş bölgede.

benzer bir durum, bugün afrika'da çöl olarak bildiğimiz bazı bölgelerde de yaşanmış zamanında. kumdan başka bir şey görülmeyen kurak arazilerde, su aygırı gibi hayvanlara ait kalıntılar bulunmuştu ve bölge halkının hâlâ kişisel yahut maddi kazançlar amacıyla ormanlara zarar vermeye devam ettiği biliniyor. insan, başına ne gelecekse kendi eliyle getirecek. düşünebilen bir canlı olduğumuz halde bu kadar düşüncesizce hareket ediyor oluşumuz, beynimize yüklediğimiz anlamı sorgulamama neden oluyor.
devamını gör...

(bkz: silivri soğuktur)
devamını gör...

kendi çok güzel olan, el yazısı inci gibi olan, klavyesi samimi olan, sevdiceğim takip ettiğim yazar.
anonim olmamasını daha bi sevdim.
helal kız sana.
anonim anonim nereye kadar, değil mi ama?
devamını gör...

evlat milletine yaranılmıyor. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şimdi erkek egemen düzen de çok güzel yonetiliyorda.. kadınlara bulasmamayi ne zaman ogreneceksiniz?!? erkeklerden sıra gelirse onu da birgün görür bu dünya.. bakalım hangisi daha adil olacak..
devamını gör...

her gün yeni tanımı var mı acaba diye mütemadiyen baktığım, yeni tanımınıda göremeyince kalbi buruk profilinden ayrıldığım, sözlüğe müthiş güzel tanımlar bırakmış, hep yazmasını istediğim, full donanımlı, sayılı tanım ile o kadar karma puan yapmış, en çok beğeni ve oylamayı alan nadir yazarlardan. yeni tanımlar bekliyoruz efenim.
devamını gör...

birini yazıyorum dedikodu mu bilemem. milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in oğlu can yücel arkadaşıyla birlikte paralarını biriktirip eğitim için yurt dışına gitmek istiyorlar. hasan ali yücel, oğluna ayrıcalık yaptığı düşünülür diye göndermiyor can yücel'i. arkadaşı giderken can yücel biriktirdiği parasını ona veriyor. gazi yaşargil, cerrah olarak dönüyor yurda. can yücel, şair kalıyor.
devamını gör...

buffet froid - 1979'lardan bir bertrand blier filmi. nereden bakarsam bakayım listemde ilk üçün içerisinde milim yer değiştirmedi yıllardır.

daha yeni şu videoyu izleyip geldim, o yüzden bu şarkıdan daha iyisi gelmiyor aklıma. ahahah mafia oynarken fazla gaza gelip açar bunu dinlerdim. livin' in the gangsta's paradiseee.

şakası bir yana placebo- i know güzeldir.
devamını gör...

bir uzvu diger uzvun üstüne atmak ilk ne zaman ayıp sayıldı acaba. mesela el el üstüne atmak da ayıp mı? saçma sapan şeyler.
devamını gör...

eagles grubunun 1976 da besteledigi şarkıdır. zaten 76’lılar kayıp kuşaktır. birde bu zalımlar şarkılarıyla vurmuşlardır.

hikayesini yazar arkadaşlar paylaşmış ama ben oraya bir şerh düşmek isterim. bu hikayenin gerçek olduğunu düşünmüyorum. ancak şarkı o kadar iyi ki, kimin umrunda!

şarkının beni etkileyen, vuran, süründüren kısmı ise;

and ı was thinking to myself,
(ve kendi kendime düşünüyordum ki )

this could be heaven or
this could be hell
(cennet de olabilir bu, cehennem de.)

iyi dinlemeler.
resepsiyonagider
devamını gör...

kadın için iyi bir tespit yapmış sevgili başlık sahibi.. onu da paylaşalım.. iyiyse _canlı_ kötüyse sadece kadın.. bildiğin kıskançlık..
tanım: bir ümittir hep çocuk kalmak..
devamını gör...

bir japon inanışına göre süslenme süreniz 5 dakikayı geçiyorsa çirkinsinizdir... oldu mu şimdi japon kardeşlerim. isviçreli bilim adamlarından vazgeçmeyelim.
devamını gör...

insan dediğimiz düşünen bir varlık olduğu için olağan bir durumdur.

"bence" diye başlayan cümlelerimizdir bizi fikir sahibi yapan. olumlu yada olumsuz, açık sözlü yada çekimser, saldırgan yada empatik... fikre sahip insana yapılan tanımlamalar değişir de, bu başlık değişmez. fikri olmayan insan mı olur yahu?

fikir sahibi olmayı bir şarta bağlamamak gerekli. muhakkak ki o ya da bu farketmeksizin fikir üretmek yaradılışımızda vardır. her fikir herkese uymayabilir; bir fikre katılmamak ise herkesin kendi hür iradesidir, saygı duyulur. bu da benim fikrimdir*.
devamını gör...

hem fiziksel hemde ruhsal bir çalışmadır. meditasyon, nefes egzersizleri, esneme, güçlenme gibi fiziksel aktivitelerin asıl amacı zihinsel rahatlığa erişmektir. bir insanın kendine yönelik yapabileceği en iyi yatırımdır *, neden?

****
her şeyden önce sağlık. gün içerisinde yorduğumuz kasların gevşemesi ya da kullanmadığımız kasların çalışması amacıyla yapılır. işleyen demir pas tutmaz efendim. bugünkü ağrı ve yorgunluğumuza çözüm olabilmenin yanı sıra vücudumuzun erken yaşta çökmesine, dolayısıyla da ileride yaşanabilecek fiziksel ağrılara karşı bir önlemdir.

*****
saç telinizden parmak ucunuza kadar her bir dokunuzu tanımayı öğrenir, sınırlarınızı keşfedersiniz; daha da ötesini başarabilirseniz o sınırları genişletirsiniz. size kendimden örnek vereyim, dinleyin. mütemadiyen baş ağrısı yaşarım. bilirsiniz masaj yapılır, ilaçlar içilir, yazmalar düğümlenir ama hepsi geçicidir. var olan hastalığımı geçici çözümlerle iyileştirmeye çalışırken, asıl kaynağını hiç merak etmemişim. yoga size bunun için fırsat veriyor. kaslarınıza kulak vermeyi öğretiyor; siz en son ne zaman konuştunuz kendi bedeninizle? başımın ağrısına asıl sebep olan boynumdaki kasların gerilmesi olduğunu, ve bu gerilmeye de gün içindeki yoğun çalışmamın sebep olduğu farkettiğimde yeni bir bakış kazandım. bir iş yapıyorken boynumdaki kasları mümkün olduğunca serbest bırakmaya çalışıyorum ve inanın bu gerçekten işe yarıyor.

*****
yoga esnasında zihinsel bir dinginlik yaşanması beklenir. meditasyon amaçlı zihnimizi harekete geçirip zihnin içinde ne kadar çöp duygu varsa onlardan kurtulmak amaçlanır. zihninizi düzenlemeyi, neyi nasıl hissettiğinizi anlamanızı, neyin sizi gergin hale getirdiğini, zihninizde size yük olan düşünceleri.. vs anlamanıza yardımcı olur. ki bence bu çok önemli; çünkü gün içerisinde bilinçli/bilinçsiz birçok eylem içindeyken farkında olmadan bize ve çevremize zarar veren huzursuzluğu taşıyoruz zihnimizde. insanın kendini tanımasına, kendinde neyin çalışmadığına odaklanmasına yardımcıdır yoga.*

*****
yoga duruşları genelde sabittir. zorlamadan yaptığınız her hareket ile zihninizi yoklayın. kendinize süre tanıyın. ne var o sırada aklınızda? hayır, o hareket değil sizi zorlayan; bedeniniz yaşıyor, hissediyorsunuz. ölü ağırlığı olan başka bir engeliniz var, inançlarınız, endişeleriniz var. sabrınızı ve gücünüzü etkileyen şeyler var. birine olan öfke belki, ya da kendinize ait bir pişmanlık, peki ya cevap bekleyen mailler? size ağırlık olanı bulup neden bunu taşıdığınızı düşünmelisiniz. zihninizi boşaltmayı, yüklerinizi serbest bırakmayı denemelisiniz. zaman içinde bu çalışmanın stres ve öfke yönetiminize katkısı olacağına emin olabilirsiniz.

*****
yogaseverler bilirler, yeri hissetmek ve temas etmek oldukça önemlidir. sahi, en son ne zaman toprağa bastınız? belki de bizim babannelerimizin yaptıklarını biz modernize edip tekrar yaşıyor olabilir miyiz? ben derim çamurda oynamak, siz deyin yoga. toprağa basmak, yaşadığını hissetmek, dünyada var olduğumuzu farketmek için ayakkabıları çıkarıp yere uzanmak için bizlere sunulan güzel bir fırsattır. ha bir de, gökyüzüne bakmayı unutmayın : )
devamını gör...

ınsan denilen su canliyi tatmin etmek gercekten mumkun degil. eksi butonu gelirse eger, konular disinda polemiklerin cikmasi da oldukca muhtemeldir. aksi olarak lutfen eksileme butonu gelmesin...bazi konulari, hosumuza gitmese de tepki gostermeksizin es gecmeyi ogrenelim. kafa sozluk bu konuda bize onculuk etsin...
devamını gör...

üstteki yazar arkadaşın da dediği gibi zehiri zehir yapan dozdur. şaman öğretisine göre ihtiyaçtan fazla olan her şey zehirdir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim