osmanlıda lale gibi güzel çiçekleri yetiştirip satan çiçekçilere verilen osmanlıca bir isim. farsça çiçek anlamına gelen şükûfe sözcüğüne türkçe -ci ekinin eklenmesi ve hemen akabinde de farsça çoğul eki olan -an ekinin eklenmesiyle türetilmiştir.
devamını gör...


''insan, nihai anlamda kendini belirleyen bir varlıktır. yoldaşlarımızdan bazılarının domuz gibi, bazılarının da aziz gibi davrandıklarına tanık olduk. insanın içinde her iki potansiyel de vardır ve hangisinin gerçekleşeceği koşullara değil, kararlara bağlıdır...''

viktor e. frankl / insanın anlama arayışı

içinizdeki domuzu koşullara göre serbest bırakma noktasında iseniz, bu durum sizin sadece cezai müeyyidelerden çekindiğiniz için domuzunuzu ağıla bağladığınızı gösterir. bu da demektir ki; fırsat bulduğunuz her an içinizdeki domuzu ağılından çıkarmak için fırsat bekliyorsunuz. hal böyleyken de, potansiyel olarak devreleri yakma durumunuz oluşabilir ve artık cezai müeyyideler bile sizi ağılın kapısını açmaktan alıkoyamayabilir.

o yüzden tehlikeli samanlıkta geziniyorsunuz/geziniyoruz. tek bir gün yalnızca tek bir gün ceza almayacağınızı düşündüğünüz için latife ile olsa dahi işleyebileceğiniz suçları hayal etmeniz, koşullara bağlı olduğunuzu gösterir. kararlarınız sizin değil korkunun ürünüdür ki, korku duvarlarını aştığınızda cidden tehlikeli mahlukatlar olabilirsiniz/olabiliriz. ilke olarak ceza vesaire bulunmasa dahi suç işlemeyeceğiniz düşüncesini kendinizde inşa etmez iseniz, karar mercii olmaktan çıkmışsınız demektir. işin aslı medeni toplum olmanın asgari şartlarından birisi de budur.

suç işleme kolaycılığı her daim sizi dürtüyorsa, oradan buradan dimağınıza tebelleş oluyorsa bilin ki, medeni bir toplum içerisinde yaşamıyorsunuzdur ya da yaşadığınız toplum medeni bir toplum olsa dahi henüz siz o yapıya entegre olamamışsınızdır. sadece bir yanılsamanın içerisinde zarafet ile ve domuzunuzu gizli gizli besleyerek dolaşıyorsunuzdur ki, işte asıl tehlike bu. artı domuz eti haram. dikkat etmek lazım. ben şimdi bunları niye yazdım? çünkü tosbağalar da saçmalar.
devamını gör...

küçükken haylazlığımdan ötürü birkaç defa ölümden döndüğüm olmuş ama en son seneler önce başıma geldi bu tarz bir olay.
eve doğru yürürken bir dairenin penceresinden önüme çiçek saksısı düşmüştü,* aradaki mesafe 50 cm falan anca vardı sanırsam. kafamı kaldırıp baktığımda pencere kapalıydı büyük ihtimal ev sahibi saksıyı dengesiz bir şekilde bırakmıştı.
devamını gör...

bilgili olmaktan değildir o ukalalıktandır o(bkz: kırık olsa duramassın)
devamını gör...

idam cezası ile tatlıya bağlanacak olay
devamını gör...

müşterilere günün menüsünü ya da herhangi bir yemeği konuşmanın başında önermesi detayıdır. muhtemelen elde kalan yemek kitlenmeye çalışılıyordur.
(bkz: taze çupram var.)
(bkz: kalamarım taze efendim.)
devamını gör...

güzelin nazını falan bilmem çünkü güzellik görecelidir ama bir kere geldiğim şu hayatımda çok sevdiklerim hariç kimsenin kahrını çekemem.
devamını gör...


cezayı gerektiren düşünceler ve duygular değil, eylemlerdir. insanlar düşündükleri ya da hissettiklerinden değil, yaptıklarından sorumludur. bu allah katında da, yasalar önünde de böyledir.”


gülseren budayıcıoğlu- madalyonun içi
devamını gör...

gittiğin günün ertesiyim

ilhan berk
devamını gör...

benim için bilgisayarım ve kahve yaptığım french press olabilir çokta derine inmemek gerek efenim
devamını gör...

ender balkır - şu dağlar kömürdendir
devamını gör...

30 yaşıma geldiğim halde hayattaki tecrübelerimi hor görmesi. kâinattaki her meseleyi en iyi kendisinin bildiğini zannetmesi. fikir danismamasi fikirlere önem vermemesi.
paranın kazanılıp harcanilmasi gereken bir meta olmak yerine ulu bir şey gibi görmesi. her şeyi maddiyatla olcmesi. hayattaki zorlukları salt kendisinin çektiğini sanması. sabırsız olması, sadece kendini düşüncelerine önem vermesi.
devamını gör...

“sadece uyumak istiyorum.” diye yapacağım özet.
devamını gör...

sanat, iş ve siyaset dünyasından isimlerin cenaze törenlerine ev sahipliği yapan cami.
bununla ilgili cem yılmaz cmylmz isimli stand-up gösterisinde " artist cenazesi denen bir şey vardır. mutlaka teşvikiye camisi'nden kalkar. gözlük markası sponsorluğunda, gözlüğü olmayan giremez. acımız büyük gözlükleri... acı ne kadar büyükse gözlük de o kadar büyüyor" demişti.
zaytung sitesi de " yoğun talepten dolayı cenazesi teşvikiye camisi'nden kaldırılacak merhumlar için en az uzun metrajlı bir filmde oynama veya bir albüme sahip olma şartı getiriliyor" diye mizahi haber yapmıştı.
devamını gör...

(bkz: ykk) bir fermuar markası. bu fermuarı kullanan hangi marka ürün alıyorsam o ürün bana güven hissi veriyor.
devamını gör...

bir daktilo klavyesine uzun bir süre basan maymunun, mantık dolu bir metin yazabilme ihtimalini inceler.
devamını gör...

tdk’ye göre;
doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksızca anlamına gelen “direkt” kelimesini “direk”- ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek- olarak kullanılması yanlıştır.
yapmayın etmeyin!*
sözlükte de görüyorum o kadar güzel tanım yazıp yazım hatalarından ciddiye alamıyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel yürüyen cinsellikle tanışın.
devamını gör...

oje sürerken ya da makyaj yaparken meydana gelen ufak hataların temizlenmesine yardımcı olan çubuk.
devamını gör...

kar amacı gütmeyen bir platformda, bilakis bir trollün yönetim tarafından 'ölümüne savunulması' söz konusu değil. kulağa da pek mantıklı gelmiyor.
bir kural listemiz mevcut, moderasyon keyfine göre değil kurallara göre işlem sağlamakta.
sözlükten x gidecek, y kişisi uzaklaşacak diye hamle yapamayız.
dileyen, dilediği sözlükte yazabilir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim