bir kişiden anında soğutan detaylar
kadınlara karşı cinsiyet ayrımcılığı gözeterek herhangi bir şey yapması yada söylemesi.
devamını gör...
favlayan yazarın asıl amacı
benim açımdan destek amaçlı yapılan favdır. helal olsundur hiç esirgemem bir favın lafı mı olur? *
devamını gör...
toplumsal bütünleşme
sosyoloji veya sosyal bilimlerde, etnik azınlıklar, mülteciler veya toplumları oluşturan ana akım dışında kalan, sosyal haklardan mahrum bırakılmış bir topluluğun veya azınlık gruplarının hareketlerine verilen isimdir.
bir toplumdaki çeşitli unsurların nasıl olup da bir araya geldiği ve birbirini destekler mahiyette çalıştığı özellikle auguste comte ve emile durkheim gibi ilk sosyologların anlamaya çalıştığı önemli sorunlardan biri olmuştur. buna göre bir toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. bütün toplumlar şu ya da bu şekilde bütün unsurlarıyla birlikte,içerdiği çatışmaları asgari düzeye indirgeme ve tolere etme kapasitesine sahiptir. sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramıyla ifade edilmektedir.
bir toplumdaki çeşitli unsurların nasıl olup da bir araya geldiği ve birbirini destekler mahiyette çalıştığı özellikle auguste comte ve emile durkheim gibi ilk sosyologların anlamaya çalıştığı önemli sorunlardan biri olmuştur. buna göre bir toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. bütün toplumlar şu ya da bu şekilde bütün unsurlarıyla birlikte,içerdiği çatışmaları asgari düzeye indirgeme ve tolere etme kapasitesine sahiptir. sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramıyla ifade edilmektedir.
devamını gör...
geceye bir 90'lar şarkısı bırak
gündoğarken -ellerimde çiçekler.
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
kötüyüz ama halledeceğim.
sanırım.
umuyorum.
uğraşıyorum.
sanırım.
umuyorum.
uğraşıyorum.
devamını gör...
yeni yıla tanım yazarak girecek sözlük yazarları listesi
başı çektiğim listedir. portakal stokum ile beraber 2021'i sözlükte karşılayacağım efendiler.
bu lanet 2020 yılından kenetlenerek kurtulacağız *
buyurun müracaatları alalım.
bu lanet 2020 yılından kenetlenerek kurtulacağız *
buyurun müracaatları alalım.
devamını gör...
biraz soluklan yiğidim
az önce karşıma çıkan tatlı bir uyarı bildirimidir.
devamını gör...
kitap alıntıları
"aşk başladığında, sevdiğimiz kişinin gözünde, sevebileceği yabancı olarak kalmak isteriz, ama ona ihtiyaç duyarız; bedeninden çok dikkatine, kalbine dokunma ihtiyacı hissederiz."
marcel proust - çiçek açmış genç kızların gölgesinde
marcel proust - çiçek açmış genç kızların gölgesinde
devamını gör...
kalorifer peteği üzerinde yatan kedi
sevilesi kedidir, mayıştığı için kolayca sevilir.
devamını gör...
heves
kırılan, kalmayan, tükenen şey.
devamını gör...
orbital
modern atom teorisine göre elektronların bulunma olasılığı yüksek yerler .
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'in beni takip etmeye başlaması
big brother is watching you.
devamını gör...
tebessüm
dilimize arapça bsm kökünden gelen tabassum تبسّم "gülümseme" sözcüğünden geçmiştir. arapça sözcük, arapça aynı anlama gelen basm بسم sözcüğünün tefeˁˁul vezni (v) masdarıdır.
gülümseme ile aynı anlama gelse de tebessüm ben de hep 'kırık bir gülümseme' ifadesini çağrıştırır nedense. ne zaman bir yerde bu kelimeyi okusam, kişinin yüzünde hüzünle karışık bir gülümse oluştuğunu düşünürüm.
gülümseme ile aynı anlama gelse de tebessüm ben de hep 'kırık bir gülümseme' ifadesini çağrıştırır nedense. ne zaman bir yerde bu kelimeyi okusam, kişinin yüzünde hüzünle karışık bir gülümse oluştuğunu düşünürüm.
devamını gör...
insanın zoruna giden şeyler
haksızlık, adaletsizlik... bu liste uzar gider.
devamını gör...
parasite
hikayesi harika olmayan film. sınıf farklılıklarını da hep söylendiği gibi ustaca işlememiş bana kalırsa. gerçekçi değil ve neredeyse fantastiğe kaçıyor birçok sahnesi. fakat detaylar hoş ve çekimler harika. hani bazı yiyecekler olur, yediğinde hoşuna gitmez ama sonra tekrar denemek istersin. tekrar tekrar denersin en sonunda seversin. bu filmi de izledim, neden izledim ki dedim, gerilim filmi olmamasına rağmen çok germişti çünkü. şimdi bir daha izlemek istiyorum, monosodyum glutamat etkisi yaptı bende. özellikle o zili çalmadan önceki sahnenin renkleri, kameranın açısı falan bilemiyorum altan. bence bayağı iyi.
--! spoiler !--
karakterlerin isimlerini hatırlamıyorum ama baba olan karakterle ilgili annenin bir sorun oldu mu hamam böceği gibi kaçar dediği sahnede kadına kızmıştım. ama adam harbiden de zengin adamı bıçakladı ve sonra da kızının cesedi bile soğumamışken tıpkı bir böcek gibi kaçtı ortamdan. ve o kaçış sahnesini öyle bir çekmişler ki gerçekten bir böceğin kayboluşunu izliyorsun sanki. sonra o şeftali alerjisi olan kadına kurdukları komplo da amaca ulaşmak için önemsiz bir araç gibi ama filmdeki en ilginç şeylerden biriydi. yönetmenin üniversitede arkadaşının şeftali alerjisi varmış sanırım, bu fikir aklına oradan gelmiş. böyle okumuştum bir yerde.
--! spoiler !--
ya mesela günlük hayatta birinin saçma bir davranışını görürsün ya da biri bir laf söyler komik olur ya da bir cümle sende bir çağrışım yapar ve bunların hepsi bir anda kafanda bir hikayenin parçası olur, bunu kesinlikle yazmalıyım dersin. ya da filmini çeksem şöyle yapardım dersin. demez misin? ben diyorum. bu film de biraz öyle gibi geldi bana. yani overrated değil bence.
--! spoiler !--
karakterlerin isimlerini hatırlamıyorum ama baba olan karakterle ilgili annenin bir sorun oldu mu hamam böceği gibi kaçar dediği sahnede kadına kızmıştım. ama adam harbiden de zengin adamı bıçakladı ve sonra da kızının cesedi bile soğumamışken tıpkı bir böcek gibi kaçtı ortamdan. ve o kaçış sahnesini öyle bir çekmişler ki gerçekten bir böceğin kayboluşunu izliyorsun sanki. sonra o şeftali alerjisi olan kadına kurdukları komplo da amaca ulaşmak için önemsiz bir araç gibi ama filmdeki en ilginç şeylerden biriydi. yönetmenin üniversitede arkadaşının şeftali alerjisi varmış sanırım, bu fikir aklına oradan gelmiş. böyle okumuştum bir yerde.
--! spoiler !--
ya mesela günlük hayatta birinin saçma bir davranışını görürsün ya da biri bir laf söyler komik olur ya da bir cümle sende bir çağrışım yapar ve bunların hepsi bir anda kafanda bir hikayenin parçası olur, bunu kesinlikle yazmalıyım dersin. ya da filmini çeksem şöyle yapardım dersin. demez misin? ben diyorum. bu film de biraz öyle gibi geldi bana. yani overrated değil bence.
devamını gör...
yin ve yang
yin kötülüğü yani siyahı, yang ise iyiliği yani beyazı temsil etmektedir. siyahın içindeki beyaz bölge; her kötülüğün içerisinde bir iyiliğin olduğunu, beyazın içerisindeki siyah bölge ise; her iyiliğin içerisinde bir kötülüğün olduğunu ifade eder. tüm sembol aslında evrenin dengesini simgeler. iyi ve kötü bir aradadır, düşünmeye gerek yok aslında; şu an yaşadığımız dünyayı anlatıyor bize. tabi bir denge var mı bu konuda süpheliyim ben. artık yavaş yavaş grileşmeye, siyahlaşmaya başladı bu sembol benim için...
bu sembol bana hep aynı sözü ve hikayeyi hatırlatır;
--- alıntı ---
yaşlı kızılderili reisi ve torunu kulübelerinin önünde oturmuşlar, az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.
köpeklerden biri beyaz, öteki siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendisini bildiğinden bu yana o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki kurt köpeğiydi bunlar. çocuk kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin neden ikinci köpeğe gereksinim duyduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. torununun bu yöndeki sorusunu, yaşlı reis bilgece bir gülümsemeyle yanıtladı: "onlar benim için iki simgedir yavrum." dedi; "biri iyiliğin, öteki kötülüğün simgesidir. aynen bu köpekler gibi, iyilik ve kötülük de içimizde sürekli bir savaş içindedir. onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. onun için sürekli yanımda tutarım onları." çocuk sözün burasına bir nokta koydu; "onların arasında bir savaş varsa, kazananı, kaybedeni de olmalı" dedi; yeniden sordu: "dede, sence hangisi kazanıyor bu savaşı?" reis, şu yanıtı verdi:
"ben, hangisini daha çok beslersem, savaşı o kazanır."
--- alıntı ---
bu sembol bana hep aynı sözü ve hikayeyi hatırlatır;
--- alıntı ---
yaşlı kızılderili reisi ve torunu kulübelerinin önünde oturmuşlar, az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.
köpeklerden biri beyaz, öteki siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendisini bildiğinden bu yana o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki kurt köpeğiydi bunlar. çocuk kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin neden ikinci köpeğe gereksinim duyduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. torununun bu yöndeki sorusunu, yaşlı reis bilgece bir gülümsemeyle yanıtladı: "onlar benim için iki simgedir yavrum." dedi; "biri iyiliğin, öteki kötülüğün simgesidir. aynen bu köpekler gibi, iyilik ve kötülük de içimizde sürekli bir savaş içindedir. onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. onun için sürekli yanımda tutarım onları." çocuk sözün burasına bir nokta koydu; "onların arasında bir savaş varsa, kazananı, kaybedeni de olmalı" dedi; yeniden sordu: "dede, sence hangisi kazanıyor bu savaşı?" reis, şu yanıtı verdi:
"ben, hangisini daha çok beslersem, savaşı o kazanır."
--- alıntı ---
devamını gör...
çocukluğa götüren tatlar
o sokakta futbol veya yakartop oynarken yediğim salçalı ekmeğin tadı bir başkaydı dostlar.
devamını gör...
irade
terbiye etmesi oldukça zor olan bir şeydir.
jules payot'un 'irade terbiyesi' kitabını yakın zamanda okuyacağım, sizlere de tavsiye ederim.
jules payot'un 'irade terbiyesi' kitabını yakın zamanda okuyacağım, sizlere de tavsiye ederim.
devamını gör...
dünyanın en korkunç hastalığı
birey için mi toplum için mi diye düşündüren başlık.
devamını gör...
unutkanlık ilaçlarını almayı unutmak
bu başlığa bi entry yazmaya girdim ama... ne yazacaktım lan ben?
t:paradoks
t:paradoks
devamını gör...