en büyük hayali devlet memurluğu olan üniversiteli
haftanın 7 günü, günde en az 10 saat mesai yapmanın sıradanlaştığı ve asgari ücretin fix ücret olduğu bir ülkede yadırganmasını yadırgadığım üniversitelidir…
devamını gör...
orhan veli kanık şiirlerinden bir alıntı
bilemezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerin ise kifayetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce.
böyle bir şeydi sanırım. sen yine de bi araştır derim.
devamını gör...
kilolu kadınların çok itici gelmesi
katılmadığım başlık. elbette zevkler ve renkler tartışılmaz ama, bence kilolu olup göze hitap eden çok güzel kadınlar var. bence her şey yakışanı giymekle alakalı. fiziğin bir önemi olmamalı.
(bkz: tess munster)
(bkz: tess munster)
devamını gör...
ermeni soykırımı iddiası
arşivler açılsın tarihçiler ve bu işte yetkin olanlar arşivleri karşılaştırsın denildi ama ermenilerdn bir cevap gelmedi!
henüz 30 yıl önce karabağ'ı işgal eden ermenilerin yaptıklarını kendi anlatımlarından görebilirsiniz.
1 ay önce ateşkes anlaşmasının üzerinden saatler geçmişken sivil yerleşim bölgelerini vuran bir milletin bizi doğradılar demesi kadar adice bir şey var mıdır. şahsi kanaatim biz bunları lübnan civarında gönderirken bunlar karabağda olduğu gibi taşkınlık yaptı, bizim anadolu halkı karşılık verdi ama bu soykırım değil yani topraklarını savunmaktır.
henüz 30 yıl önce karabağ'ı işgal eden ermenilerin yaptıklarını kendi anlatımlarından görebilirsiniz.
1 ay önce ateşkes anlaşmasının üzerinden saatler geçmişken sivil yerleşim bölgelerini vuran bir milletin bizi doğradılar demesi kadar adice bir şey var mıdır. şahsi kanaatim biz bunları lübnan civarında gönderirken bunlar karabağda olduğu gibi taşkınlık yaptı, bizim anadolu halkı karşılık verdi ama bu soykırım değil yani topraklarını savunmaktır.
devamını gör...
sadece geceleri evde duyulan tıkırtılar
bilimsel olarak çok mantıklı bir nedeni var; gündüz sıcaklıktan dolayı gevşeyen bu parke, televizyon ünitesi, buzdolabı vs. şeyler, gece olunca soğukta tekrar geriliyor. haliyle takır tukur ses geliyor.
korkmamızı gerektiren bir durum yok yani.
korkmamızı gerektiren bir durum yok yani.
devamını gör...
torku banada'nın zam yapmamak için bulduğu yöntem
ilk çıktığında hurma yağı vardı içinde, sonra sessiz sedasız o da palm yağına döndü, hala palm yağı zararlı diye nutella yemeyenlerin tercih ettiği bir ürün.
şaşırmadım.
edit: konu hakkında bilgi sahibi bir yazar arkadaşımızdan öğrendiklerime göre hurma yağı denilende zaten palm yağı olabilirmiş, bitki olarak aynı familyadan oldukları düşünüldüğünde aslında belkilere bile gerek kalmıyor, bu durumu biraz daha kötü yapıyor benim için çünkü açıklamada hurma yazdıklarında da benim gibi cahilleri kandırıyorlarmış, bizde bak palm değil okunmuş hurma yağı deyip abandık ürüne, vay arkadaş.
şaşırmadım.
edit: konu hakkında bilgi sahibi bir yazar arkadaşımızdan öğrendiklerime göre hurma yağı denilende zaten palm yağı olabilirmiş, bitki olarak aynı familyadan oldukları düşünüldüğünde aslında belkilere bile gerek kalmıyor, bu durumu biraz daha kötü yapıyor benim için çünkü açıklamada hurma yazdıklarında da benim gibi cahilleri kandırıyorlarmış, bizde bak palm değil okunmuş hurma yağı deyip abandık ürüne, vay arkadaş.
devamını gör...
supermassive black hole
t: bir fifa 2007 klasiği olan parça.
vay be ulan, yaşlanmışız. acayip gaza getirirdi.
üstat 2017'de bile hala aynı:
vay be ulan, yaşlanmışız. acayip gaza getirirdi.
üstat 2017'de bile hala aynı:
devamını gör...
üşengeçlikten doğan ilginç davranışlar
bazen yorgunluktan ya da tamamen keyfimiz öyle istediği için üşengeçlik yapıp bir kolayını bulduğumuz davranışlardır.
-bulaşık yıkamaya üşenip köpük tabak bardak vs kullanmak
-gece uyku sırasında tuvalete gitmeye üşenip sabaha kadar tutmak
-ışığı kalkıp kapatmaya üşenip düğmeye top vs atmak
-bu başlığa daha fazla tanım yazmamak için gibi gibi diyerek tanımı bitirmek.
-bulaşık yıkamaya üşenip köpük tabak bardak vs kullanmak
-gece uyku sırasında tuvalete gitmeye üşenip sabaha kadar tutmak
-ışığı kalkıp kapatmaya üşenip düğmeye top vs atmak
-bu başlığa daha fazla tanım yazmamak için gibi gibi diyerek tanımı bitirmek.
devamını gör...
şeb-i yelda
geçtiğimiz günlerde kutlanmış kutsal gece.
şeb-i yeldada uzar fecre kadar kıssa-i aşk
ta ki mecnun bitirir nutkunu leyla söyler.
-yahya kemal.
şeb-i yeldada uzar fecre kadar kıssa-i aşk
ta ki mecnun bitirir nutkunu leyla söyler.
-yahya kemal.
devamını gör...
normal sözlük’ün temizlik zamanının gelmesi
saygı değer çalışkan modlarımızın, ufaktan temizlemesi gerekli.
baksanıza, ayaklar,seksler havada uçuşuyor sol framede.
size yardımcı oluruz ama fiziksel olarak, mesela shotgun ile evlerini basarız verdiğiniz ip den bazı çer çöpün.
baksanıza, ayaklar,seksler havada uçuşuyor sol framede.
size yardımcı oluruz ama fiziksel olarak, mesela shotgun ile evlerini basarız verdiğiniz ip den bazı çer çöpün.
devamını gör...
çizgi ötesi
flatliners, gerilim/bilim kurgu türünün kült örneklerinden bir tanesi. çekildiği tarih ve ele aldığı konu itibarıyla zamanının ötesinde bir film. özellikle karakterlerin işleniş biçimi, korkuları, hırsları, çocukluk travmaları ve tüm bunların yaptıkları deneye olan etkisi muazzam bir şekilde işlenmiş. benim için nelson ve david karakterlerinin yeri ayrıdır. iki muazzam zekanın farklı karakter özellikleri taşımaları sebebiyle yaşadıkları sinir harbi bence filmin lokomotif noktası. bu iki karakterin çizginin ötesine geçmekten ziyade yarattıkları zihinsel ve duygusal çizgi, filmin en büyük başarısı.
mevzu ölümden sonra yaşananlar(!) olsa da, filmin verdiği mesaj ya da benim filmden aldığım mesaj tamamen yüzleşme üzerineydi. ne halt yerseniz yiyin, hangi dine mensup olursanız olun, -cesur, korkak, narsist, yardımsever- hangi karakter özelliklerini taşırsanız taşıyın, yediğiniz nanelerle yüzleşin mesajını inceden inceye alıyorsunuz. nelson'un mezarlık sahnesi muazzamdır. hele o ağaca tüneyişi yok mu? vallahi billahi o adama bile acır hale geliyorsunuz bir yerden sonra. halüsinasyonların veriliş biçimi, mekan seçimleri falan gerilim ögelerini ciddi anlamda kuvvetlendiriyor. filmi nelson-david karşıtlığı üzerinden izlemek, yukarıda da söylediğim gibi filmin en keyifli yanı. o ayrıntıyı es geçmemek lazım.
yeni versiyonu için çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim zira beğenmedim. uzun uzadıya da yazmak istemiyorum. tekrar çekilen filmlerde bu sıkıntıyı her daim yaşıyorum. taklitler genelde asıllarını yaşatıyor. 1990 yapımı olan filmi, bu türü seviyorsanız ve izlemediyseniz kesinlikle izleyin derim.
ölmek için güzel bir gün! * kötü de olabilir tabi. izleyin görün.
mevzu ölümden sonra yaşananlar(!) olsa da, filmin verdiği mesaj ya da benim filmden aldığım mesaj tamamen yüzleşme üzerineydi. ne halt yerseniz yiyin, hangi dine mensup olursanız olun, -cesur, korkak, narsist, yardımsever- hangi karakter özelliklerini taşırsanız taşıyın, yediğiniz nanelerle yüzleşin mesajını inceden inceye alıyorsunuz. nelson'un mezarlık sahnesi muazzamdır. hele o ağaca tüneyişi yok mu? vallahi billahi o adama bile acır hale geliyorsunuz bir yerden sonra. halüsinasyonların veriliş biçimi, mekan seçimleri falan gerilim ögelerini ciddi anlamda kuvvetlendiriyor. filmi nelson-david karşıtlığı üzerinden izlemek, yukarıda da söylediğim gibi filmin en keyifli yanı. o ayrıntıyı es geçmemek lazım.
yeni versiyonu için çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim zira beğenmedim. uzun uzadıya da yazmak istemiyorum. tekrar çekilen filmlerde bu sıkıntıyı her daim yaşıyorum. taklitler genelde asıllarını yaşatıyor. 1990 yapımı olan filmi, bu türü seviyorsanız ve izlemediyseniz kesinlikle izleyin derim.
ölmek için güzel bir gün! * kötü de olabilir tabi. izleyin görün.
devamını gör...
saçmalıyorsun demenin farklı yolları
yok öyle değildir de.
ay yok canım daha neler.
yav he he..
ay yok canım daha neler.
yav he he..
devamını gör...
yakalı toy kuşu
trabzon da tedavi edilip doğaya salınmasının akabin de yozgat’ta avcılar tarafından vurulan yakalı toy kuşundan sonra bitlis’te de yaralı bir toy kuşu bulundu. tedavisi yapıldıktan sonra doğal ortamına bırakılacak. bakalım ne kadar uçabilecek, bunu nerede, kim vuracak?
100 yıl da 3. kez görülen, nesli tükenmekte olan ve avlanması yasaklanarak kırmızı listeye alınan ürkek kuş.
100 yıl da 3. kez görülen, nesli tükenmekte olan ve avlanması yasaklanarak kırmızı listeye alınan ürkek kuş.
devamını gör...
başımıza icat çıkarma denilen çocuk (yazar)
bugün doğumgünü olan çocuk.*
nice güzel mutlu yıllara. umarım uzun seneler daha tanımlarını okuruz burada.
nice güzel mutlu yıllara. umarım uzun seneler daha tanımlarını okuruz burada.
devamını gör...
los pollos hermanos
gustavo'nun better call saul'da çalışanın yaptığı detaylı temizliğe bakıp, kabul edilebilir demesiyle gönlümüze taht kurmuştur bir kere. paravan bile olsa böylesine temiz işletmelerde atıştırmak herkese nasip olmaz.
ilgili sahne
ilgili sahne
devamını gör...
kahve
dünyada en çok içilen içecektir. dünyada petrolden sonra en çok ihracat yapan üründür. evet, bir çekirdeğin tozu dünyada en çok ihraç edilen üründür.
benim enerjimi ihtiyacımı sağlayan fosil yakıtımdır. yorgun geçen gününün ödülü, gecelerin ertesi gün hapıdır.
benim enerjimi ihtiyacımı sağlayan fosil yakıtımdır. yorgun geçen gününün ödülü, gecelerin ertesi gün hapıdır.
devamını gör...
drakula istanbul'da
t: 1928 tarihinde yazılmış olan bir ali rıza seyfi romanıdır. aynı zamanda 1953 yılında filmi çekilmiş olup ilk türk korku filmi -yanlış hatırlamıyorsam- olma özelliğini taşımaktadır. fakat işbu tanım kitap hakkında olacaktır.
kitap 1997 yılında kamer yayınları tarafından latin harfli olarak giovanni scognamillo önsözüyle basılmıştır. malumunuz kont drakula karakterinin uluslararası tanınması bram stoker'ın meşhur dracula romanından sonra olmuştur. türkçe versiyonunu yazan ali rıza seyfi ise kendi kitabının konusunu, hatta her şeyini dracula kitabından alır. dracula kitabı 400-500 sayfa arası olup ali rıza seyfi'ninki 150-170 sayfa arasındadır. ali rıza seyfi'nin eseri bir nevi aslının özeti gibidir.
ali rıza'nın romanının gerçek adı "kazıklı voyvoda"dır. fakat kitabın latin harfli basımında "drakula istanbul'da" adı daha uygun görülmüş ki bence de isabetli olmuş.
orijinalinde incil, bizimkinde kur'an; orijinalinde sarımsak ve haç gibi nesneler kullanılırken bizimkinde haç yok doğal olarak fakat diğerleri var. mezar-türbe zıtlığı da mevcuttur.
orijinalindeki ana karakterin adı jonathan harker'dır, bu uyarlamada ise karakterimizin adı azmi. jonathon harker'ın sevgilisi olan mina harker, burada güzin olarak karşımıza çıkar. mina'nın arkadaşı lucy westenra ise şadan'dır. meşhur abraham van helsing ise doktor resuhi bey.
kitap 1997 yılında kamer yayınları tarafından latin harfli olarak giovanni scognamillo önsözüyle basılmıştır. malumunuz kont drakula karakterinin uluslararası tanınması bram stoker'ın meşhur dracula romanından sonra olmuştur. türkçe versiyonunu yazan ali rıza seyfi ise kendi kitabının konusunu, hatta her şeyini dracula kitabından alır. dracula kitabı 400-500 sayfa arası olup ali rıza seyfi'ninki 150-170 sayfa arasındadır. ali rıza seyfi'nin eseri bir nevi aslının özeti gibidir.
ali rıza'nın romanının gerçek adı "kazıklı voyvoda"dır. fakat kitabın latin harfli basımında "drakula istanbul'da" adı daha uygun görülmüş ki bence de isabetli olmuş.
orijinalinde incil, bizimkinde kur'an; orijinalinde sarımsak ve haç gibi nesneler kullanılırken bizimkinde haç yok doğal olarak fakat diğerleri var. mezar-türbe zıtlığı da mevcuttur.
orijinalindeki ana karakterin adı jonathan harker'dır, bu uyarlamada ise karakterimizin adı azmi. jonathon harker'ın sevgilisi olan mina harker, burada güzin olarak karşımıza çıkar. mina'nın arkadaşı lucy westenra ise şadan'dır. meşhur abraham van helsing ise doktor resuhi bey.
devamını gör...
kafa sözlük'ü yedim
bu arkadaşın nickine ne zaman denk gelsem gay browser olarak okuyorum. sorry.
devamını gör...
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
1.r
2.t
3.e
2.t
3.e
devamını gör...
