kimdir o
eski türk filmlerinde arap bacı karakterinin kapı çalındığı zaman verdiği tepki.
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
başlık altında , oldukça alakasız tanımlar görüyorum.
bir yönetici olarak, sözlüğümde böylesine akıcı ve doyurucu tanımlar üreten bir yazarı uzaklaştırmak zaten benim için de kolay bir karar değildi.
ancak, uzun bir açıklama geçmeden önce, sonda söyleyeceğimi başta söylemek isterim: kararımın arkasındayım.
bal porsuğu'nu discord'a kendisini ifade etmesi için davet de ettim, icap etmedi.
şimdi konuya gelelim.
sevgili bal porsuğu, sözlük için yapıcı eleştiri yaptı ve yönetim bundan dolayı uzaklaştırdı gibi bir anlayış oluşmuş, önce buna cevap vermek isterim.
+ bu sözlükte, kimse eleştiri yaptığı için uçurulmaz. kafa sözlük'ü bırakmak, kafa sözlük şikayet hattı, kafa sözlük vb. başlıklarda günde 50 tane eleştiri almaktayız. herkesin yaptığı eleştiriyi, bal porsuğu yapınca neden onu uçurma gereği hissedeyim?
kaldı ki, sözlüğe kattığı şahane işler ortada.
üzülerek söylüyorum ki bal porsuğu; gerçek ile alakası olmayan, gerçek olmadığını kendisinin de çok net bildiği safsataları, gerçekmiş gibi yazarlara anlatmıştır.
"ben yazmayı bıraktım, 3 haftadır yazmıyorum, siz de yazmayın bırakalım yazmayı" demiştir.
bu tuhaf tavrı da, kendisine girilen formata ve kurallara oldukça uygun olan nickaltını moderasyon ekibim silmediği için takınmaktadır.
örnek olarak, bu başlık altında da yazılan, lucifer adlı yazarın, özel mesaj ile sözlük kadınlarını taciz ettiği yönetimin de bu tacizleri bilmesine rağmen, lucifer olduğu için hiçbir şey yapmadığı bilgisi nasıl bir iyi niyet taşımaktadır?
hatta moderasyondan ayrılan arkadaşlarımızın da, bu sebeple moderasyonu bıraktığını, insanlara bilirkişi gibi anlatması ne derece masumdur?
bunların hepsi düpedüz yalan. giden hiçbir arkadaşımın bırakın lucifer'ı, sözlük ile alakalı bir şikayetten sebep gitmişliği bile yok.
burada kadınları taciz eden, hangi yazara izin verilmiştir? bu konudaki hassasiyetimiz yeterince net değil midir?
aranızda da, ne yazık ki özel mesaj ile tacize uğrayan yazarlarımız oldu. bir kimse bana, yaşanan bir taciz vakasında kadının yanında saf tutmadığımızı ve kadının yanında bir pozisyon almadığımızı göstersin, 6 aydır ilmek ilmek geliştirdiğimiz bu organizasyonu sonlandırmaya hazırım.
yoldaş benjamin franklin ile alakalı hiçbir kişisel meseleyi sözlüğe yansıtmam. birçoğunuz şahit oldunuz, bana burada o'cusun bu'cusunun dışına çıkılıp küfür dahi edildiği oldu, kişisel algılayıp kimseye prosedürün dışında bir işlem sağlatmadım, sağlatmam.
ancak, sözlüğün başındaki kişi olarak burayı korumak ile alakalı da temel görevlerim var.
yapmış olduğum bu davranış da, tam olarak bu güdü ile yapılmıştır.
sevgili bal porsuğu, nickaltına girilen nötr tanımlardan dahi rahatsızlık duymaktaydı. onun hoşuna gitmeyen bir tanımı sildirmek için elinden geleni yapmaktaydı. hiçbir şey yapamasa, farklı yazarlara onlarca defa şikayet ettirdi.
bunu birkaç defa tekrarladı. ancak onun nickaltına girilen son tanım için, farklı bir pozisyon aldık ve hiçbir şekilde silinmeyeceğini dile getirdik. tanım budur. #661883
bütün bu özel mesajlar ile algı yapmak, sözlüğü kötülemek, tuhaf ve çirkin iftiralarda bulunmak da tam olarak bu silinmeyen tanımdan sonra başlamıştır. o tanımdan günler öncesinde, sözlük ve moderatörler ile ilgili yazdığı mükemmel övgüler gelen kutumda durmaktadır.
özel mesajın gizliliğini esas alarak paylaşmıyorum, aksini dile getirecek olursa, ekran görüntülerini de paylaşabilirim.
nickaltına girilen tanım silinmeyince bal porsuğu, böyle garip ve kirli bir yolu seçti. hatta bir moderatörümü de aleni olarak tehdit etti.
bunun da ekran kaydı durmaktadır.
yoksa, ne yoldaş ne de yönetimden herhangi bir arkadaşım durduk yere, böylesine güzel içerikler üreten bir yazarı sözlükten uzaklaştıracak kadar manyak bir ruh haline sahip değil.
uzun lafın kısası, bu kadar dezenformasyon olduğu için konuyu şeffaf bir şekilde ele aldım.
sözlükte iki şeyin affı yoktur.
1- provokasyon
2- fake hesap.
bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum.
kararım kesindir ve geri dönüşü yoktur.
başlık altında birkaç yazarımız, discord'a gelip konuyu benimle görüştü. oldukça da verimli görüşmeler oldu.
herhangi bir merakı olan, açıklamalardan tatmin olmayanlarımız var ise, özel mesaj yolu ile discord adresimi paylaşabilirim.
son olarak;
aktif yazar sayımız 5.100
aktif çaylak sayımız : 6.300
böyle bir popülasyona sahip mecrayı, cinsiyetçilikten ve trollden arındırmak için elimizden geleni yapmaktayız.
aktif olarak 5.100 adet yazarı olan bir mecrada, 20 adet troll sayalım desem, kaç kişi sayabilir bunu da bir değerlendirmenizi isterim.
kafa sözlük treni, yoluna hız kesmeden devam etmektedir.
saygılarımla.
benjamin amca
bir yönetici olarak, sözlüğümde böylesine akıcı ve doyurucu tanımlar üreten bir yazarı uzaklaştırmak zaten benim için de kolay bir karar değildi.
ancak, uzun bir açıklama geçmeden önce, sonda söyleyeceğimi başta söylemek isterim: kararımın arkasındayım.
bal porsuğu'nu discord'a kendisini ifade etmesi için davet de ettim, icap etmedi.
şimdi konuya gelelim.
sevgili bal porsuğu, sözlük için yapıcı eleştiri yaptı ve yönetim bundan dolayı uzaklaştırdı gibi bir anlayış oluşmuş, önce buna cevap vermek isterim.
+ bu sözlükte, kimse eleştiri yaptığı için uçurulmaz. kafa sözlük'ü bırakmak, kafa sözlük şikayet hattı, kafa sözlük vb. başlıklarda günde 50 tane eleştiri almaktayız. herkesin yaptığı eleştiriyi, bal porsuğu yapınca neden onu uçurma gereği hissedeyim?
kaldı ki, sözlüğe kattığı şahane işler ortada.
üzülerek söylüyorum ki bal porsuğu; gerçek ile alakası olmayan, gerçek olmadığını kendisinin de çok net bildiği safsataları, gerçekmiş gibi yazarlara anlatmıştır.
"ben yazmayı bıraktım, 3 haftadır yazmıyorum, siz de yazmayın bırakalım yazmayı" demiştir.
bu tuhaf tavrı da, kendisine girilen formata ve kurallara oldukça uygun olan nickaltını moderasyon ekibim silmediği için takınmaktadır.
örnek olarak, bu başlık altında da yazılan, lucifer adlı yazarın, özel mesaj ile sözlük kadınlarını taciz ettiği yönetimin de bu tacizleri bilmesine rağmen, lucifer olduğu için hiçbir şey yapmadığı bilgisi nasıl bir iyi niyet taşımaktadır?
hatta moderasyondan ayrılan arkadaşlarımızın da, bu sebeple moderasyonu bıraktığını, insanlara bilirkişi gibi anlatması ne derece masumdur?
bunların hepsi düpedüz yalan. giden hiçbir arkadaşımın bırakın lucifer'ı, sözlük ile alakalı bir şikayetten sebep gitmişliği bile yok.
burada kadınları taciz eden, hangi yazara izin verilmiştir? bu konudaki hassasiyetimiz yeterince net değil midir?
aranızda da, ne yazık ki özel mesaj ile tacize uğrayan yazarlarımız oldu. bir kimse bana, yaşanan bir taciz vakasında kadının yanında saf tutmadığımızı ve kadının yanında bir pozisyon almadığımızı göstersin, 6 aydır ilmek ilmek geliştirdiğimiz bu organizasyonu sonlandırmaya hazırım.
yoldaş benjamin franklin ile alakalı hiçbir kişisel meseleyi sözlüğe yansıtmam. birçoğunuz şahit oldunuz, bana burada o'cusun bu'cusunun dışına çıkılıp küfür dahi edildiği oldu, kişisel algılayıp kimseye prosedürün dışında bir işlem sağlatmadım, sağlatmam.
ancak, sözlüğün başındaki kişi olarak burayı korumak ile alakalı da temel görevlerim var.
yapmış olduğum bu davranış da, tam olarak bu güdü ile yapılmıştır.
sevgili bal porsuğu, nickaltına girilen nötr tanımlardan dahi rahatsızlık duymaktaydı. onun hoşuna gitmeyen bir tanımı sildirmek için elinden geleni yapmaktaydı. hiçbir şey yapamasa, farklı yazarlara onlarca defa şikayet ettirdi.
bunu birkaç defa tekrarladı. ancak onun nickaltına girilen son tanım için, farklı bir pozisyon aldık ve hiçbir şekilde silinmeyeceğini dile getirdik. tanım budur. #661883
bütün bu özel mesajlar ile algı yapmak, sözlüğü kötülemek, tuhaf ve çirkin iftiralarda bulunmak da tam olarak bu silinmeyen tanımdan sonra başlamıştır. o tanımdan günler öncesinde, sözlük ve moderatörler ile ilgili yazdığı mükemmel övgüler gelen kutumda durmaktadır.
özel mesajın gizliliğini esas alarak paylaşmıyorum, aksini dile getirecek olursa, ekran görüntülerini de paylaşabilirim.
nickaltına girilen tanım silinmeyince bal porsuğu, böyle garip ve kirli bir yolu seçti. hatta bir moderatörümü de aleni olarak tehdit etti.
bunun da ekran kaydı durmaktadır.
yoksa, ne yoldaş ne de yönetimden herhangi bir arkadaşım durduk yere, böylesine güzel içerikler üreten bir yazarı sözlükten uzaklaştıracak kadar manyak bir ruh haline sahip değil.
uzun lafın kısası, bu kadar dezenformasyon olduğu için konuyu şeffaf bir şekilde ele aldım.
sözlükte iki şeyin affı yoktur.
1- provokasyon
2- fake hesap.
bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum.
kararım kesindir ve geri dönüşü yoktur.
başlık altında birkaç yazarımız, discord'a gelip konuyu benimle görüştü. oldukça da verimli görüşmeler oldu.
herhangi bir merakı olan, açıklamalardan tatmin olmayanlarımız var ise, özel mesaj yolu ile discord adresimi paylaşabilirim.
son olarak;
aktif yazar sayımız 5.100
aktif çaylak sayımız : 6.300
böyle bir popülasyona sahip mecrayı, cinsiyetçilikten ve trollden arındırmak için elimizden geleni yapmaktayız.
aktif olarak 5.100 adet yazarı olan bir mecrada, 20 adet troll sayalım desem, kaç kişi sayabilir bunu da bir değerlendirmenizi isterim.
kafa sözlük treni, yoluna hız kesmeden devam etmektedir.
saygılarımla.
benjamin amca
devamını gör...
ilişkide yapılan yanlışlar
hatun kişisinin aşırı üzerine düşmek,darlamak kısıtlamaya çalışmak.daha ilişki aşamasında 30 senelik karısına davranır gibi davranmak(ki buda doğru değil onuda darlamamak lazım)neticede bunları yapınca soğuyor insanlar.kadınların yaptkları yanlışlar ise aşağı yukarı benzerlik taşıyor diyebiliriz.aşırı kıskançlık,sürekli güvensizlik hissiyatının karşı tarafa verilmesi falan uzar gider bu liste.
devamını gör...
en çok para harcanan hobi
fotoğrafçılık, profesyonelleştirme fırsatı kolladığım bir zamandayım hatta.
devamını gör...
sözlükçülerin 5 büyük ligde tuttuğu takımlar
italya: inter
fransa: rennes
almanya: rb leipzig
ingiltere: liverpooll
ispanya: athletich bilbao.
fransa: rennes
almanya: rb leipzig
ingiltere: liverpooll
ispanya: athletich bilbao.
devamını gör...
en tehlikeli zehir
din.
devamını gör...
ölmedim ama hafif sürünüyorum (yazar)
çok güzel bir kullanıcı adı değil mi sizce de. bu arada milletin kullanıcı adına salça olmaya başladığımı fark ettim. hepsi benim olsa keşke havalarında dolanıyorum ortalıkta, alamadım ama inceden deniyorum.
t: duygulara tercüman yazarın duygulara tercüman kullanıcı adı. keyifli sözlükler ola.
t: duygulara tercüman yazarın duygulara tercüman kullanıcı adı. keyifli sözlükler ola.
devamını gör...
birini tanımanın en iyi yolu
bir hata yapıldığındaki tepkisine bakın. siz olursunuz, ailesinden arkadaşlarından biri olur ya da hizmet aldığı insanlar olabilir hatayı yapan; buna karşı en gerçek yüzünü, öfkesini ortaya koyacaktır.
devamını gör...
yazarların mahlaslarının bir üst seviyesi
köylü yazardan teoremler.
devamını gör...
göz altı morlukları
bende genetik olan bir fizyolojik durum.
devamını gör...
ankara'da yaşayan normal sözlük yazarları kulübü
ses verin millet!
devamını gör...
arapları rahatlatmak için atatürk'ü madalyadan çıkardık
atatürk'e ne yaparlarsa yapsınlar, ölmemiştir, ölmemektedir ve ölemez.
resimlerini kaldırırlar, olmaz.
ismini anmazlar ama stadyum "atatürk" diye inler.
silmek isteseler, bulutlarda yükselir.
birine hayatta iken yenilmek neyse ama birine öldükten sonra yenilmek de çok ıstıraplı olmalı.
resimlerini kaldırırlar, olmaz.
ismini anmazlar ama stadyum "atatürk" diye inler.
silmek isteseler, bulutlarda yükselir.
birine hayatta iken yenilmek neyse ama birine öldükten sonra yenilmek de çok ıstıraplı olmalı.
devamını gör...
karambol (yazar)
bilen bilir, müslüm gürses ustamız çok sigara içerdi.
o kadar sigara içerdi ki, ister inanın ister inanmayın küllüğünü yapan insanlar vardı müslüm babamızın.

99 depreminin tam bir sene sonrası, 2000 yılında müslüm gürses moral konserleri düzenlemeye karar vermiş, 81 ilin 81'ini de dolaşmaya ant içmiştir.
aynı yıl askerliği polatlı 58.topçu tugay komutanlığında yaptığımız karambol arkadaşımızla çarşı iznine çıkmış, kızılay'da müslüm gürsesi görmüşüzdür.
ufak bir sohbetin ardından akşam yapacağı konsere çağırmış, ancak askerlik dolayısıyla katılamayacağımızı öğrenmiş, üzülmüş, bu durumu kendine dert edecek kadar büyük bir adam olduğunu ayak üstü göstermiştir.
kendisi ikimizi en azından birkaç kadeh bir şeyler içebilmek için mekana davet etmiş olup, sigara külünün düşeceğini gördüğü an karambol'un hızlı bir refleksle külü yakalamasından etkilenmiştir rahmetli. o günkü sözleri hâlâ kulağımda;
"helal olsun, böyle kül yakalayanı görmedim."
ardından her ne kadar telefon alışverişi olsa da, "sen bana lazımsın, illa beni gel bul"lar konuşulsa da, karambol arkadaşımız farklı bir kariyer yolu seçmiştir. şu anda kendisi türkiye'nin en büyük 100 antep fıstığı ihracatçısından birisidir.
demem o ki, kimse bilmez, müslüm gürses 2001 çıkışlı "gel bahtımın kar beyazı" şarkısını karambol arkadaşımıza yazmıştır.
güzel günlerdi ya. daha güzel günlere o zaman.
o kadar sigara içerdi ki, ister inanın ister inanmayın küllüğünü yapan insanlar vardı müslüm babamızın.

99 depreminin tam bir sene sonrası, 2000 yılında müslüm gürses moral konserleri düzenlemeye karar vermiş, 81 ilin 81'ini de dolaşmaya ant içmiştir.
aynı yıl askerliği polatlı 58.topçu tugay komutanlığında yaptığımız karambol arkadaşımızla çarşı iznine çıkmış, kızılay'da müslüm gürsesi görmüşüzdür.
ufak bir sohbetin ardından akşam yapacağı konsere çağırmış, ancak askerlik dolayısıyla katılamayacağımızı öğrenmiş, üzülmüş, bu durumu kendine dert edecek kadar büyük bir adam olduğunu ayak üstü göstermiştir.
kendisi ikimizi en azından birkaç kadeh bir şeyler içebilmek için mekana davet etmiş olup, sigara külünün düşeceğini gördüğü an karambol'un hızlı bir refleksle külü yakalamasından etkilenmiştir rahmetli. o günkü sözleri hâlâ kulağımda;
"helal olsun, böyle kül yakalayanı görmedim."
ardından her ne kadar telefon alışverişi olsa da, "sen bana lazımsın, illa beni gel bul"lar konuşulsa da, karambol arkadaşımız farklı bir kariyer yolu seçmiştir. şu anda kendisi türkiye'nin en büyük 100 antep fıstığı ihracatçısından birisidir.
demem o ki, kimse bilmez, müslüm gürses 2001 çıkışlı "gel bahtımın kar beyazı" şarkısını karambol arkadaşımıza yazmıştır.
güzel günlerdi ya. daha güzel günlere o zaman.
devamını gör...
kargo açmak
kargoyu açmadan önce istemsizce 'merhaba arkadaşlar youtube kanalıma hoş geldiniz bugün sizlerle kargo açılımı yapacağız' cümlesinin kurulmasını sağlar
devamını gör...
the truman show
--! spoiler !--
jean baudrillard'a göre dünyadaki her şey simülasyondur. gerçek, sonsuz bir şekilde üretilmesi sebebiyle ortadan kaybolmuştur. bu yüzden baudrillard'a göre gerçek ve onun simülasyonunu ayırabilmemiz mümkün değildir. filmdeki truman karakterinin yaşadığı büyük ada da bu gaye ile kurulmuştur. adadaki her madde, ortam ve kişi yapaydır; gerçek değildir. truman haricindeki herkes birer figürandır. truman'ın kullandığı arabadan içtiği kahveye, giydiği gömlekten sebze soyacağına kadar her bir eşya dekordur. bu eşyalar kadraja sokularak reklam amacıyla izleyicilere pazarlanır. adanın her tarafında bulunan gizli kameralar sayesinde bu sahtelik izleyicinin belleğine işlenir. sistemdeki çeşitli hatalar yüzünden truman bu sahtelikleri farkeder. baudrillard'ın kuramını düstur eder bir şekilde gerçeğin peşine düşer ve en büyük korkusunu göze alarak denize açılır. teknesiyle adanın sonuna ulaşan truman gerçeğe ulaşma umuduyla stüdyonun kapısından çıkarak sahneyi terkeder. böylece karakter olarak simgesel bir anlatımla yeniden doğuşunu gerçekleştirmiş olur.
--! spoiler !--
jean baudrillard'a göre dünyadaki her şey simülasyondur. gerçek, sonsuz bir şekilde üretilmesi sebebiyle ortadan kaybolmuştur. bu yüzden baudrillard'a göre gerçek ve onun simülasyonunu ayırabilmemiz mümkün değildir. filmdeki truman karakterinin yaşadığı büyük ada da bu gaye ile kurulmuştur. adadaki her madde, ortam ve kişi yapaydır; gerçek değildir. truman haricindeki herkes birer figürandır. truman'ın kullandığı arabadan içtiği kahveye, giydiği gömlekten sebze soyacağına kadar her bir eşya dekordur. bu eşyalar kadraja sokularak reklam amacıyla izleyicilere pazarlanır. adanın her tarafında bulunan gizli kameralar sayesinde bu sahtelik izleyicinin belleğine işlenir. sistemdeki çeşitli hatalar yüzünden truman bu sahtelikleri farkeder. baudrillard'ın kuramını düstur eder bir şekilde gerçeğin peşine düşer ve en büyük korkusunu göze alarak denize açılır. teknesiyle adanın sonuna ulaşan truman gerçeğe ulaşma umuduyla stüdyonun kapısından çıkarak sahneyi terkeder. böylece karakter olarak simgesel bir anlatımla yeniden doğuşunu gerçekleştirmiş olur.
--! spoiler !--
devamını gör...
bir insanı tanıma aşamaları
genelde sesini tepkilerini tanırsınız.
gözlerini öğrenirsiniz hangi durumda nasıl bakıyor içi gülüyor mu nasıl tepki veriyor.
sonra jest ve mimiklerini öğrenirsiniz.
sonra zekası ortaya çıkar.
sonra öfkesini keşfedersiniz öfkelenince nasıl davranıyor.
sonra tartışma kabiliyetini öğrenirsiniz dili nasıl öfkelenince tartışırken kırıcı mı oluyor yoksa mantıklı bir insan mı bunları öğrenirsiniz.
en son olarak nasıl gittiğini öğrenirsiniz arkasından sadece bakarsınız özlersiniz.
bütün bu olanlardan sonra bir daha insanları tanımaya çalışmazsınız.
gözlerini öğrenirsiniz hangi durumda nasıl bakıyor içi gülüyor mu nasıl tepki veriyor.
sonra jest ve mimiklerini öğrenirsiniz.
sonra zekası ortaya çıkar.
sonra öfkesini keşfedersiniz öfkelenince nasıl davranıyor.
sonra tartışma kabiliyetini öğrenirsiniz dili nasıl öfkelenince tartışırken kırıcı mı oluyor yoksa mantıklı bir insan mı bunları öğrenirsiniz.
en son olarak nasıl gittiğini öğrenirsiniz arkasından sadece bakarsınız özlersiniz.
bütün bu olanlardan sonra bir daha insanları tanımaya çalışmazsınız.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın olsun.
olsun da, daha kolllar, bacaklar uyanmadı ama.
okul girişinde sevgi gösterisinde bulunan harika bıyıkları olan bir köpeği elbisemi batırmasın diye reddetmek zorunda kaldım.iki ayağı üzerinde biblo gibi duruyordu tatlı hayvancık.şimdi de küçük bir vicdan azabı var içimde sevmedim onu çünkü.
bu kez bahçede iki kedi mee mee diye diye (evet, bunlar meliyor nedense)etrafımda dolanmaya başladı.biri kendini yerlere atarak türlü numaralarla beni kandırmaya çalıştı.elimi uzattığımda da kaçtı.

işte bir gün böyle başlıyor, bakalım neler getirecek.
işte zil çaldı bile:
havasına suyuna taşına toprağına…
olsun da, daha kolllar, bacaklar uyanmadı ama.
okul girişinde sevgi gösterisinde bulunan harika bıyıkları olan bir köpeği elbisemi batırmasın diye reddetmek zorunda kaldım.iki ayağı üzerinde biblo gibi duruyordu tatlı hayvancık.şimdi de küçük bir vicdan azabı var içimde sevmedim onu çünkü.
bu kez bahçede iki kedi mee mee diye diye (evet, bunlar meliyor nedense)etrafımda dolanmaya başladı.biri kendini yerlere atarak türlü numaralarla beni kandırmaya çalıştı.elimi uzattığımda da kaçtı.

işte bir gün böyle başlıyor, bakalım neler getirecek.
işte zil çaldı bile:
havasına suyuna taşına toprağına…
devamını gör...
abdullah bin selam
en ünlü sahabilerdendir. yahudi alimken, müslüman olmuştur. hz. yusuf neslinden olduğuyla ilişkin rivayetler vardır. ayrıca, medine'deki 3 yahudi kabilesinden, en fitne-fesat çıkaranı olan beni kaynuka kabilesine mensuptu. tahmin edersiniz ki, kendi adı abdullah değildi, husayn idi. fakat müslüman olunca, hz. muhammed, kendisine abdullah adını vermiştir. hz. abdullah bin selam'ın babası da kendisi gibi yahudi bir alimdi. islam'ı seçmesiyle ilgili birkaç rivayet olsa da, aralarında en kabul göreni, hz. muhammed'e bazı sorular sorması ve cevabını alınca da, bunları ancak bir peygamberin bilebileceğini söyleyerek iman etmiş olmasıdır. josef horovitz bu rivayetin, daha sonraları müslüman olmuş olan yahudiler tarafından uydurulduğunu söyler. horovitz, hz. abdullah bin selam'ın son dönemlerde müslüman olabileceği fikrini ortaya atar ve hz. abdullah bin selam'ın erken dönemde müslüman olduğunu söyleyen birtakım kaynakların da asılsız olduğuna inanır. yine horovitz, hz. abdullah bin selam'ın cennetle müjdelendiği rivayetlerinin de sonradan ileri sürüldüğünü söyler. tüm bunların üzerine, yahudi olan horovitz'in, önceleri büyük bir yahudi alim olan hz. abdullah bin selam'ın sonradan müslüman oluşu fikrini kabullenemediği düşünülmüştür. tevrat ve talmud'u okumuş, bundan ilave incil'i de iyi bilen hz. abdullah, müslümanlar arasında da bir âlim olarak saygı görmüştür.
hz. abdullah, hz. peygamber'den 25 hadis rivayet etmiştir. bir uzun, ama güzel hadis var, onun son kısmı şöyledir;
...melekler dediler,
"ya rabbi! arştan daha büyük bir şey yarattın mı?"
allah buyurdu: "evet, aklı yarattım."
melekler sordular: "ya rabbi! o ne kadar büyüktür?"
allah buyurdu: "kumların sayısını bilir misiniz?"
melekler dediler, "hayır ya rabbi! bilemeyiz..."
allah buyurdu: "işte aklın da büyüklüğünü bilemezsiniz. ben, aklı kum taneleri gibi sınıflara ayırdım. kimine bir, kimine iki, kimine 3-4, bazısına da bir farak(eski bir ölçü), bazısına bir vesk(eski bir ölçü) bazılarına da daha fazlası verilmiştir." (bu rivayet, gazzali tarafından da aktarılmıştır fakat ben sıhhatini bilmiyorum)
hz. abdullah, hz. peygamber'den 25 hadis rivayet etmiştir. bir uzun, ama güzel hadis var, onun son kısmı şöyledir;
...melekler dediler,
"ya rabbi! arştan daha büyük bir şey yarattın mı?"
allah buyurdu: "evet, aklı yarattım."
melekler sordular: "ya rabbi! o ne kadar büyüktür?"
allah buyurdu: "kumların sayısını bilir misiniz?"
melekler dediler, "hayır ya rabbi! bilemeyiz..."
allah buyurdu: "işte aklın da büyüklüğünü bilemezsiniz. ben, aklı kum taneleri gibi sınıflara ayırdım. kimine bir, kimine iki, kimine 3-4, bazısına da bir farak(eski bir ölçü), bazısına bir vesk(eski bir ölçü) bazılarına da daha fazlası verilmiştir." (bu rivayet, gazzali tarafından da aktarılmıştır fakat ben sıhhatini bilmiyorum)
devamını gör...
1984
sürükleyici bir distopya, politik korku romanı da denilebilinir aslında. geçmişin silindiği yaşanılan zamanın tamamen kontrol altında alınarak kişinin kendi geleceğininde yok edildiği bir dünya'yı anlatıyor. mesajları çok net ve ağır. düşünce suçu kavramının ön plana çıktığı bu kitap ruhunuzu daraltabilir fakat baş karakterin içinde kalanları kendi içinizde haykırmadan da duramazsınız.
henüz yasaklanmadan düşünmeye devam.
henüz yasaklanmadan düşünmeye devam.
devamını gör...
siyasetle işi olmayan insan
benimdir. siyasetle zerre ilgim yok ama siyaset gelip bana sataşıyor. sabah bi uyanıyorum ev soğuk buz gibi olmuş kombi kapalı doğalgaza zam gelmiş ben mi bulaştım siyasete? evden çıkıyorum bir çay içeyim diyorum çay 3 lira yanında birde sigara içeyim desen tanesi 1 lira ben mi bulaşıyorum siyasete? sonra diyorum ki biraz yürüyeyim kafam dağılsın,yolumu birkaç eşkıya kesiyor yok cumhurbaşkanının berberinin kalfasıymış,yok kalfanın tarağıymış şimdi söyleyin ben mi bulaştım berbere?
devamını gör...