göbeği çatlamak
başarmak için çok uğraşmak, birçok zorlukları yenmek için çabalamak.
devamını gör...
interstellar
henüz izlemediğim bir filmdir.
çevremdeki insanların çoğu izlemiş bu sebeple merak ediyorum, üniversite sınavı sonrası izleyeceğim.
çevremdeki insanların çoğu izlemiş bu sebeple merak ediyorum, üniversite sınavı sonrası izleyeceğim.
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
devamını gör...
sosyal medya kullanmak yerine sözlükte yazmak
“burası sosyal medya değil midir?” diye sorduğum, “evet sosyal medyadır” diye cevapladığım başlıktır.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaaaydınn hepinize.
sanki araba da gidiyomuşum, camı açmışım, keko gibi elimi dışarı uzatmışım da kuş dışkısına değmişim gibi heves kaçıran bi gün. çok aç, huysuz ve naletim şuan da. tek kelimelik özetle hangry. gününüz güzel geçsin, güzel insanlar.
sanki araba da gidiyomuşum, camı açmışım, keko gibi elimi dışarı uzatmışım da kuş dışkısına değmişim gibi heves kaçıran bi gün. çok aç, huysuz ve naletim şuan da. tek kelimelik özetle hangry. gününüz güzel geçsin, güzel insanlar.
devamını gör...
celal şengör’ün öğrencisini taciz etmesi
böyle bir şeyi yapan bir camii hocası ya da ilahiyat profesörü olsaydı neler olurdu acaba ?
devamını gör...
ışıklar içinde uyusun
bir temennidir.. ve çok hoş bir temennidir..
devamını gör...
anosmi
'koku körlüğü' olarak da tanımlanan durum. geçici ya da kalıcı, doğuştan veya sonradan oluşan türleri mevcuttur. covid hastalığının belirtileri arasındadır. covidde görülen koku kaybı ekstra bir durum yoksa geçicidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hobileri
herhangi bir tanımını beğendiğim yazarın profiline dalıp nasıl biri olduğunu anlamaya çalışmak.
devamını gör...
uğur mumcu
araştırmacı gazeteci. yazar.
bu ismi çok iyi bilmeliyiz. bu ismi gelecek kuşaklara çok iyi anlatmalıyız. çünkü halkına doğruları anlatmak uğruna ölümü göze almış araştırmacı gazeteci uğur mumcu'ya karşı bu boynumuzun borcudur.
öncelikle yazar arkadaşlarımdan 2 dakikalarını ayırıp bu video yu izlemelerini rica ediyorum. daha sonra uzunca bir metin olarak hayatını anlatan yazı bırakacağım buraya, okumak isteyenler, daha iyi tanımak isteyenler okur.
uğur mumcu'nun hayatı
22 ağustos'ta kırşehir'de doğdu. tapu kadastro memuru hakkı şinasi bey ile nadire hanımın dört çocuğunun üçüncüsü.
1949 - 54
ankara ulus'taki devrim ilkokulunda başladığı ilköğrenimini bahçelievler'deki ulubatlı hasan ilkokulunda tamamladı.
1957 - 61
ankara cumhuriyet ortaokulunu ve ankara deneme lisesini bitirdikten sonra ankara üniversitesi hukuk fakültesine girdi.
1962
yazmaya öğrencilik yıllarında başladı. cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "türk sosyalizmi" başlıklı makalesiyle yunus nadi ödülünü aldı.
1963
fakültede öğrenci derneği başkanı seçildi.
1965
hukuk fakültesini bitirdi ve cemal reşit eyüpoğlu'nun yanında bir süre avukatlık yaptı.
1965 - 66
18 haziran 1965'te "biz anayasayı savunuyoruz. ya siz?" başlıklı makalesiyle yön dergisinde yazmaya başladı. 27 mayıs devriminin özgürlükçü ortamında "insanlar sadece konuştuklarından değil sustuklarından da sorumludurlar" diyerek doğan avcıoğlu'nun yönetimindeki yön dergisinde yazdığı makalelerle bir yandan mustafa kemal atatürk'ün ilke ve devrimlerini, tam bağımsız bir türkiye'yi savundu.
1967
30 haziran'da "kitap toplatmak anayasaya aykırıdır" başlıklı yazısıyla kim dergisinde yazmaya başladı.18 ağustos'ta "anayasa mahkemesine saldıranlara: anayasaya saygı" başlıklı yazısıyla akşam gazetesinde incelemeleri yayımlanmaya başladı.
1968
dil öğrenmek için ingiltere'ye gitti. yazılarına oradan devam etti. 25 şubat'ta akşam gazetesindeki inceleme yazılarının sonuncusu yayımlandı.1 mart'ta kim dergisindeki son yazısı, londra'dan yolladığı "yeter artık beyler" oldu. 25 mart'tan itibaren aralıklarla türk solu dergisinde yazmaya başladı.
1969
31 ocak'ta ankara üniversitesi hukuk fakültesi idare hukuku kürsüsü profesörü tahsin bekir balta'nın asistanı oldu. 15 temmuz'dan sonra incelemeleri, milliyet gazetesinde yayımlanmaya başladı. asistan olduktan sonra, 13 kasım'da ankara barosu levhasından kaydını sildirerek avukatlığı bıraktı.
1969 - 71
ankara üniversitesi hukuk fakültesi dergisi'nde yazıları yayımlandı.
1970
ant dergisi ile cumhuriyet gazetesinde makale ve incelemeleri yayımlandı. 24 mart'tan itibaren devrim dergisinde yazmaya başladı.
1971
12 mart'ta gerçekleşen darbenin aydınlara yönelik baskıcı tutumundan o da payına düşeni aldı. 17 mayıs'ta gözaltına alındı. ayrıntı "kitaplarımı isterim". bir ay sonra serbest bırakıldı.
12 temmuz'da ortam'da yazıları yayımlanmaya başladı. dergi, 29 kasım'da çıkan sayısından sonra kanun dışı baskıları protesto etmek amacıyla yayın hayatına son verdi. 27 ekim'de devrim dergisine son kez yazdı.askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada, orduya hakaret etme savıyla tutuklandı. pek çok aydınla birlikte, mamak askeri cezaevinde bir yıla yakın kalan uğur mumcu, açılan davada 7 yıl hapse mahkûm edildi ancak, kararın yargıtay'ca bozulmasının ardından serbest bırakıldı.
1972
10 ekim'de serbest bırakılmasının ardından hemen askere alındı.
1973
tuzla piyade okulunda 10 ocak'a kadar süren üç aylık eğitimden sonra, okul yönetimi tarafından "kötü hal ve düşünce sahibi" diye suçlanarak "er" çıkarıldı ve patnos'a yollandı.
1974
31 ocak'ta askerliğini sakıncalı piyade eri olarak, ağrı'nın patnos ilçesinde tamamladı. bu yaşadıklarını "evet, evet ne olursa olsun, ben patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurullarında, on binlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem!" diyerek, yedek subaylık hakkı ve aylıkları için sadece maddi tazminat isteğiyle açtığı davayı kazandı ve yedek subaylık hakkını elde etti.
askerlikten sonra üniversitedeki görevinden ayrıldı ve gazeteciliğe profesyonel olarak, 25 şubat'ta yeni ortam gazetesinde "anarşist!.." başlıklı yazısıyla başladı.
yazılarında, hem sorunları dile getirdi hem de hukuka aykırı ve yasadışı uygulamaların üstüne gitti. "tek bir tahrikçi ajan adı veremezsiniz" diyen demirel'e "bir hikâyemiz var" başlıklı yazısında, onlarca provokatörün adını belgeleriyle açıklayarak, tüm antilaik, antidemokratik oluşumları uygulamalarıyla belgeledi.
"sormayalım mı?" yazısı için tıklayınız.
1975
12 mart'ta "ayrılırken" başlıklı yazısıyla yeni ortam gazetesinden ayrıldı.
18 mart'ta "denklem" yazısıyla cumhuriyet gazetesindeki 'gözlem' başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. aynı zamanda da anka ajansında çalışmaktaydı.
nisan ayında 12 mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan suçlular ve güçlüler kitabı yayımlandı.
ekim ayında, anka ajansında çalışırken altan öymen'le birlikte hazırladıkları, süleyman demirel'in yeğeni yahya demirel'in hayali mobilya ihracatını konu edinen, mobilya dosyası adlı kitap yayımlandı. böylece "hayali ihracat" kavramı kamuoyunun gündemine girmiş oldu.
1976
mayıs ayında güldal homan ile nişanlandı. 19 temmuz'da evlendiler.
1977
anka ajansından ayrılarak cumhuriyet gazetesinin kadrolu yazarı oldu.
terörün toplumu korkuya, karamsarlığa ittiği günlerde, kalemiyle teröre karşı durdu. taksim'deki 1 mayıs katliamının ardından, bu olayı ve bu tür olayları irdeleyen yazılar yazdı. mayıs ayında oğlu özgür dünyaya geldi.
sakıncalı piyade ve bir pulsuz dilekçe kitapları yayımlandı.
1978
12 mart döneminde yaşadıkları, gülmece ustaları için bulunmaz bir malzemeydi. kendisi de yazı ve konuşmalarında gülmece öğelerini sık sık kullanırdı. bu dönemi anlattığı sakıncalı piyade adlı yapıtını, rutkay aziz ile birlikte, tiyatroya uyarladı. sakıncalı piyade tiyatro ilk olarak ankara sanat tiyatrosu'nca (ast) sahneye kondu ve700 kez sahnelendi.
aralık'ta, siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı kitabı büyüklerimiz yayımlandı.
1979
terörün yeniden tırmandığı, gencecik insanların sokak ortasında kurşunlandığı, kahvelere, evlere bombaların atıldığı bir ortamda, tarihin boş yere tekrar etmesini önlemek ve ders alınmasını sağlamak amacıyla, 12 mart öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı çıkmaz sokak temmuz ayında yayımlandı.
1980
1980'li yıllar başlarken 70'li ve 60'lı yılları da incelediği, yenilmeyen gücün, halkın örgütlü gücü olduğunu anlattığı yazıları tüfek icat oldu başlığı altında şubat ayında yayımlandı.
12 eylül darbesi oldu. "bundan sonra".
12 eylül'ü gerçekleştiren generaller tarafından partilerin, birçok kitle örgütünün kapatılması gibi sorunların yaşandığı bu dönemi ve uygulamalarını eleştirdi.
"terörsüz özgürlük"
1981
kendi deyişiyle, "..terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak..." için yazdığı silah kaçakçılığı ve terör adlı inceleme kitabı mart ayında yayımlandı.
13 mayıs'ta mehmet ali ağca, papayı öldürme girişiminde bulundu. "yine ağca" . daha önce 1979 yılında abdi ipekçi'nin katili olarak yakalanan ağca üzerine çalışma ve araştırmalar yapmıştı, papa olayı sonrasında irdemelerini yoğunlaştırdı.
haziran ayında kızı özge doğdu.
"bu kitap ile yalnızca, parlamento çalışmalarını engelleyen, kürsülerde yurt ve dünya sorunlarının özgürce konuşulmasını engelleyen sorumsuz bir azınlığın sergilediği çirkinlikler eleştiri konusu yapılmıştır." dediği söz meclis'ten içeri'nin ilk baskısı ekim ayında yapıldı.
1982
ağca dosyası kitabının ardından kasım'da terörsüz özgürlük adlı makale derlemesi yayımlandı.
barış derneği kapatıldı. yöneticileri ve üyeleri 141. ve 142. maddelerden suçlanarak tutuklandı. barış derneği davası, 12 eylül döneminde, türk aydınlarına karşı topluma göz dağı vermek için açılmış bir davaydı. mumcu pek çok yazısında bu konuyu ele aldı.
1983
genel seçimler yapıldı. birçok politikacının yasaklı olduğu bu dönemde, ekonomik ve toplumsal çarpıklıkları, hukuk dışı uygulamaları gözönüne seren araştırmalar yaptı. "lozan ve sevr" yazısı için tıklayınız.
şubat'ta ağca ile cezaevinde röportaj yaptı. bu röportajın nbc'de yayımlanmasını isteyen nbc yöneticilerine, hazırladığı röportajı o sırada kapalı olan gazetesi cumhuriyet'ten başka bir yerde yayımlamayı düşünmediğini söyledi.
1984
mart ayında, ülkedeki olumsuzlukların dile getirildiği, yazar aziz nesin öncülüğünde bir grup tarafından cumhurbaşkanlığı ve tbmm başkanlığına sunulan ancak, kenan evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı "aydınlar dilekçesi"nin hazırlanmasına katıldı.
sakıncasız adlı oyunu yazdı. basındaki yozlaşmanın ve döneklerin sergilendiği, 12 eylül döneminde aydınlara yapılan işkencelerin anlatıldığı oyun, 3 nisan - 7 mayıs tarihleri arasında istanbul hodri meydan kültür merkezi'nde ve 10 - 27 mayıs tarihleri arasında da ankara sanat evi'nde sahnelendi.
uzun ve yorucu bir araştırmanın ürünü olan papa-mafya-ağca kitabı haziran ayında yayımlandı.
1985
haziran'da liberal çiftlik ve devrimci demokrat adlı kitapları yayımlandı.
roma'ya gitti. papa davasında uzman tanık olarak bilgisine başvuruldu.
1986
mehmet ali aybar'la türkiye işçi partisi (tip) olgusu ve marksizm üzerine yaptığı aybar ile söyleşi kitabı temmuz ayında yayımlandı.
1987
şubat'ta, yakın tarihimize ışık tutacağını düşünerek, 27 mayısçılardan osman köksal'ın anı ve mektuplarına yer verdiği kitabı inkılap mektupları yayımlandı.
milliyet gazetesinden örsan öymen ile birlikte, federal almanya'da, eski adana müftüsü cemalettin kaplan ile cemaati önünde görüştü. bu görüşme, 10 şubat'ta cumhuriyet gazetesinde yayımlandı.
mayıs ayında araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen rabıta ve kasım'da da 12 eylül adaleti adlı kitapları yayımlandı.
1988
ağustos ayında eski türkiye işçi partisi (tip) başkanı behice boran'la yaptığı söyleşiyi içeren bir uzun yürüyüş yayımlandı. yine ağustos ayında, günümüzde de etkinliğini hiç yitirmediği görülen üçlü arasındaki ilişkileri belgeleriyle anlatan yazılarından derlediği tarikat-siyaset-ticaret adlı kitabı yayımlandı.
1989
özal hükümeti döneminde milli savunma bakanlığına getirilen ercan vuralhan, dışişleri bakanlığı idari ve mali işler daire başkan yardımcısı iken, diplomatlar ve dış görevdeki personelin güvenliğini sağlamak için aldırılan zırhlı araçlar konusundaki yolsuzluklar üzerine yazılar yazdı.
1990
"yakın tarihimizin pek aydınlanmayan bir bölümünü oluşturuyor.." diye düşündüğü 40'lı yılların siyasal çerçevesini çizmek ve koşullarını yansıtmak amacıyla yaptığı araştırma çalışmalarını 40'ların cadı kazanı adlı kitabında topladı. ağustos'ta da diğer bir kitabı kâzım karabekir anlatıyor yayımlandı.
1991
temmuz ayında en önemli araştırmalarından biri olan kürt-islam ayaklanması 1919-1925 yayımlandı.
6 kasım'da onaylamadığı gelişmeler üzerine, 80 arkadaşı ile birlikte, cumhuriyet gazetesinden ayrıldı.
1992
1 şubat - 3 mayıs tarihleri arasında milliyet gazetesi'nde yazdı. buradaki yazılarında kürt sorununu sıklıkla gündeme getirirken yurtdışındaki pkk yayınlarını yakından izledi. 3 mayıs'ta milliyet gazetesindeki son yazısı "gazeteci" ydi.
şubat ayında, ilk kez yayımlanan belgelerin yer aldığı gazi paşa'ya suikast adlı kitabı basıldı.
7 mayıs'ta cumhuriyet gazetesi'nde yapılan yönetim değişikliği üzerine yeniden gazetesine döndü.
hizbullah, pkk ve kontrgerilla konularını irdeleyen makaleler yazdı.
"hizbulkontra!.."
1993
13 ocak'ta istanbul'da harp akademilerinde gazetecilik üzerine bir konferans verdi. konuşma metni için gazetecilik.
öldürülmeden önce, pkk ile kürt sorunu birbirinden ayırdığı bir bakış açısıyla, konu üzerinde çalışmalar yapmaktaydı.
detaylı bilgi için son çalışması: kürt dosyası
son yazısı ise "zeyilname" olmuştur.
24 ocak 1993
pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile öldürüldü.
not ; hayatı anlatılan kısım "umag vakfı'n dan alıntıdır.
bu ismi çok iyi bilmeliyiz. bu ismi gelecek kuşaklara çok iyi anlatmalıyız. çünkü halkına doğruları anlatmak uğruna ölümü göze almış araştırmacı gazeteci uğur mumcu'ya karşı bu boynumuzun borcudur.
öncelikle yazar arkadaşlarımdan 2 dakikalarını ayırıp bu video yu izlemelerini rica ediyorum. daha sonra uzunca bir metin olarak hayatını anlatan yazı bırakacağım buraya, okumak isteyenler, daha iyi tanımak isteyenler okur.
uğur mumcu'nun hayatı
22 ağustos'ta kırşehir'de doğdu. tapu kadastro memuru hakkı şinasi bey ile nadire hanımın dört çocuğunun üçüncüsü.
1949 - 54
ankara ulus'taki devrim ilkokulunda başladığı ilköğrenimini bahçelievler'deki ulubatlı hasan ilkokulunda tamamladı.
1957 - 61
ankara cumhuriyet ortaokulunu ve ankara deneme lisesini bitirdikten sonra ankara üniversitesi hukuk fakültesine girdi.
1962
yazmaya öğrencilik yıllarında başladı. cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "türk sosyalizmi" başlıklı makalesiyle yunus nadi ödülünü aldı.
1963
fakültede öğrenci derneği başkanı seçildi.
1965
hukuk fakültesini bitirdi ve cemal reşit eyüpoğlu'nun yanında bir süre avukatlık yaptı.
1965 - 66
18 haziran 1965'te "biz anayasayı savunuyoruz. ya siz?" başlıklı makalesiyle yön dergisinde yazmaya başladı. 27 mayıs devriminin özgürlükçü ortamında "insanlar sadece konuştuklarından değil sustuklarından da sorumludurlar" diyerek doğan avcıoğlu'nun yönetimindeki yön dergisinde yazdığı makalelerle bir yandan mustafa kemal atatürk'ün ilke ve devrimlerini, tam bağımsız bir türkiye'yi savundu.
1967
30 haziran'da "kitap toplatmak anayasaya aykırıdır" başlıklı yazısıyla kim dergisinde yazmaya başladı.18 ağustos'ta "anayasa mahkemesine saldıranlara: anayasaya saygı" başlıklı yazısıyla akşam gazetesinde incelemeleri yayımlanmaya başladı.
1968
dil öğrenmek için ingiltere'ye gitti. yazılarına oradan devam etti. 25 şubat'ta akşam gazetesindeki inceleme yazılarının sonuncusu yayımlandı.1 mart'ta kim dergisindeki son yazısı, londra'dan yolladığı "yeter artık beyler" oldu. 25 mart'tan itibaren aralıklarla türk solu dergisinde yazmaya başladı.
1969
31 ocak'ta ankara üniversitesi hukuk fakültesi idare hukuku kürsüsü profesörü tahsin bekir balta'nın asistanı oldu. 15 temmuz'dan sonra incelemeleri, milliyet gazetesinde yayımlanmaya başladı. asistan olduktan sonra, 13 kasım'da ankara barosu levhasından kaydını sildirerek avukatlığı bıraktı.
1969 - 71
ankara üniversitesi hukuk fakültesi dergisi'nde yazıları yayımlandı.
1970
ant dergisi ile cumhuriyet gazetesinde makale ve incelemeleri yayımlandı. 24 mart'tan itibaren devrim dergisinde yazmaya başladı.
1971
12 mart'ta gerçekleşen darbenin aydınlara yönelik baskıcı tutumundan o da payına düşeni aldı. 17 mayıs'ta gözaltına alındı. ayrıntı "kitaplarımı isterim". bir ay sonra serbest bırakıldı.
12 temmuz'da ortam'da yazıları yayımlanmaya başladı. dergi, 29 kasım'da çıkan sayısından sonra kanun dışı baskıları protesto etmek amacıyla yayın hayatına son verdi. 27 ekim'de devrim dergisine son kez yazdı.askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada, orduya hakaret etme savıyla tutuklandı. pek çok aydınla birlikte, mamak askeri cezaevinde bir yıla yakın kalan uğur mumcu, açılan davada 7 yıl hapse mahkûm edildi ancak, kararın yargıtay'ca bozulmasının ardından serbest bırakıldı.
1972
10 ekim'de serbest bırakılmasının ardından hemen askere alındı.
1973
tuzla piyade okulunda 10 ocak'a kadar süren üç aylık eğitimden sonra, okul yönetimi tarafından "kötü hal ve düşünce sahibi" diye suçlanarak "er" çıkarıldı ve patnos'a yollandı.
1974
31 ocak'ta askerliğini sakıncalı piyade eri olarak, ağrı'nın patnos ilçesinde tamamladı. bu yaşadıklarını "evet, evet ne olursa olsun, ben patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurullarında, on binlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem!" diyerek, yedek subaylık hakkı ve aylıkları için sadece maddi tazminat isteğiyle açtığı davayı kazandı ve yedek subaylık hakkını elde etti.
askerlikten sonra üniversitedeki görevinden ayrıldı ve gazeteciliğe profesyonel olarak, 25 şubat'ta yeni ortam gazetesinde "anarşist!.." başlıklı yazısıyla başladı.
yazılarında, hem sorunları dile getirdi hem de hukuka aykırı ve yasadışı uygulamaların üstüne gitti. "tek bir tahrikçi ajan adı veremezsiniz" diyen demirel'e "bir hikâyemiz var" başlıklı yazısında, onlarca provokatörün adını belgeleriyle açıklayarak, tüm antilaik, antidemokratik oluşumları uygulamalarıyla belgeledi.
"sormayalım mı?" yazısı için tıklayınız.
1975
12 mart'ta "ayrılırken" başlıklı yazısıyla yeni ortam gazetesinden ayrıldı.
18 mart'ta "denklem" yazısıyla cumhuriyet gazetesindeki 'gözlem' başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. aynı zamanda da anka ajansında çalışmaktaydı.
nisan ayında 12 mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan suçlular ve güçlüler kitabı yayımlandı.
ekim ayında, anka ajansında çalışırken altan öymen'le birlikte hazırladıkları, süleyman demirel'in yeğeni yahya demirel'in hayali mobilya ihracatını konu edinen, mobilya dosyası adlı kitap yayımlandı. böylece "hayali ihracat" kavramı kamuoyunun gündemine girmiş oldu.
1976
mayıs ayında güldal homan ile nişanlandı. 19 temmuz'da evlendiler.
1977
anka ajansından ayrılarak cumhuriyet gazetesinin kadrolu yazarı oldu.
terörün toplumu korkuya, karamsarlığa ittiği günlerde, kalemiyle teröre karşı durdu. taksim'deki 1 mayıs katliamının ardından, bu olayı ve bu tür olayları irdeleyen yazılar yazdı. mayıs ayında oğlu özgür dünyaya geldi.
sakıncalı piyade ve bir pulsuz dilekçe kitapları yayımlandı.
1978
12 mart döneminde yaşadıkları, gülmece ustaları için bulunmaz bir malzemeydi. kendisi de yazı ve konuşmalarında gülmece öğelerini sık sık kullanırdı. bu dönemi anlattığı sakıncalı piyade adlı yapıtını, rutkay aziz ile birlikte, tiyatroya uyarladı. sakıncalı piyade tiyatro ilk olarak ankara sanat tiyatrosu'nca (ast) sahneye kondu ve700 kez sahnelendi.
aralık'ta, siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı kitabı büyüklerimiz yayımlandı.
1979
terörün yeniden tırmandığı, gencecik insanların sokak ortasında kurşunlandığı, kahvelere, evlere bombaların atıldığı bir ortamda, tarihin boş yere tekrar etmesini önlemek ve ders alınmasını sağlamak amacıyla, 12 mart öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı çıkmaz sokak temmuz ayında yayımlandı.
1980
1980'li yıllar başlarken 70'li ve 60'lı yılları da incelediği, yenilmeyen gücün, halkın örgütlü gücü olduğunu anlattığı yazıları tüfek icat oldu başlığı altında şubat ayında yayımlandı.
12 eylül darbesi oldu. "bundan sonra".
12 eylül'ü gerçekleştiren generaller tarafından partilerin, birçok kitle örgütünün kapatılması gibi sorunların yaşandığı bu dönemi ve uygulamalarını eleştirdi.
"terörsüz özgürlük"
1981
kendi deyişiyle, "..terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak..." için yazdığı silah kaçakçılığı ve terör adlı inceleme kitabı mart ayında yayımlandı.
13 mayıs'ta mehmet ali ağca, papayı öldürme girişiminde bulundu. "yine ağca" . daha önce 1979 yılında abdi ipekçi'nin katili olarak yakalanan ağca üzerine çalışma ve araştırmalar yapmıştı, papa olayı sonrasında irdemelerini yoğunlaştırdı.
haziran ayında kızı özge doğdu.
"bu kitap ile yalnızca, parlamento çalışmalarını engelleyen, kürsülerde yurt ve dünya sorunlarının özgürce konuşulmasını engelleyen sorumsuz bir azınlığın sergilediği çirkinlikler eleştiri konusu yapılmıştır." dediği söz meclis'ten içeri'nin ilk baskısı ekim ayında yapıldı.
1982
ağca dosyası kitabının ardından kasım'da terörsüz özgürlük adlı makale derlemesi yayımlandı.
barış derneği kapatıldı. yöneticileri ve üyeleri 141. ve 142. maddelerden suçlanarak tutuklandı. barış derneği davası, 12 eylül döneminde, türk aydınlarına karşı topluma göz dağı vermek için açılmış bir davaydı. mumcu pek çok yazısında bu konuyu ele aldı.
1983
genel seçimler yapıldı. birçok politikacının yasaklı olduğu bu dönemde, ekonomik ve toplumsal çarpıklıkları, hukuk dışı uygulamaları gözönüne seren araştırmalar yaptı. "lozan ve sevr" yazısı için tıklayınız.
şubat'ta ağca ile cezaevinde röportaj yaptı. bu röportajın nbc'de yayımlanmasını isteyen nbc yöneticilerine, hazırladığı röportajı o sırada kapalı olan gazetesi cumhuriyet'ten başka bir yerde yayımlamayı düşünmediğini söyledi.
1984
mart ayında, ülkedeki olumsuzlukların dile getirildiği, yazar aziz nesin öncülüğünde bir grup tarafından cumhurbaşkanlığı ve tbmm başkanlığına sunulan ancak, kenan evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı "aydınlar dilekçesi"nin hazırlanmasına katıldı.
sakıncasız adlı oyunu yazdı. basındaki yozlaşmanın ve döneklerin sergilendiği, 12 eylül döneminde aydınlara yapılan işkencelerin anlatıldığı oyun, 3 nisan - 7 mayıs tarihleri arasında istanbul hodri meydan kültür merkezi'nde ve 10 - 27 mayıs tarihleri arasında da ankara sanat evi'nde sahnelendi.
uzun ve yorucu bir araştırmanın ürünü olan papa-mafya-ağca kitabı haziran ayında yayımlandı.
1985
haziran'da liberal çiftlik ve devrimci demokrat adlı kitapları yayımlandı.
roma'ya gitti. papa davasında uzman tanık olarak bilgisine başvuruldu.
1986
mehmet ali aybar'la türkiye işçi partisi (tip) olgusu ve marksizm üzerine yaptığı aybar ile söyleşi kitabı temmuz ayında yayımlandı.
1987
şubat'ta, yakın tarihimize ışık tutacağını düşünerek, 27 mayısçılardan osman köksal'ın anı ve mektuplarına yer verdiği kitabı inkılap mektupları yayımlandı.
milliyet gazetesinden örsan öymen ile birlikte, federal almanya'da, eski adana müftüsü cemalettin kaplan ile cemaati önünde görüştü. bu görüşme, 10 şubat'ta cumhuriyet gazetesinde yayımlandı.
mayıs ayında araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen rabıta ve kasım'da da 12 eylül adaleti adlı kitapları yayımlandı.
1988
ağustos ayında eski türkiye işçi partisi (tip) başkanı behice boran'la yaptığı söyleşiyi içeren bir uzun yürüyüş yayımlandı. yine ağustos ayında, günümüzde de etkinliğini hiç yitirmediği görülen üçlü arasındaki ilişkileri belgeleriyle anlatan yazılarından derlediği tarikat-siyaset-ticaret adlı kitabı yayımlandı.
1989
özal hükümeti döneminde milli savunma bakanlığına getirilen ercan vuralhan, dışişleri bakanlığı idari ve mali işler daire başkan yardımcısı iken, diplomatlar ve dış görevdeki personelin güvenliğini sağlamak için aldırılan zırhlı araçlar konusundaki yolsuzluklar üzerine yazılar yazdı.
1990
"yakın tarihimizin pek aydınlanmayan bir bölümünü oluşturuyor.." diye düşündüğü 40'lı yılların siyasal çerçevesini çizmek ve koşullarını yansıtmak amacıyla yaptığı araştırma çalışmalarını 40'ların cadı kazanı adlı kitabında topladı. ağustos'ta da diğer bir kitabı kâzım karabekir anlatıyor yayımlandı.
1991
temmuz ayında en önemli araştırmalarından biri olan kürt-islam ayaklanması 1919-1925 yayımlandı.
6 kasım'da onaylamadığı gelişmeler üzerine, 80 arkadaşı ile birlikte, cumhuriyet gazetesinden ayrıldı.
1992
1 şubat - 3 mayıs tarihleri arasında milliyet gazetesi'nde yazdı. buradaki yazılarında kürt sorununu sıklıkla gündeme getirirken yurtdışındaki pkk yayınlarını yakından izledi. 3 mayıs'ta milliyet gazetesindeki son yazısı "gazeteci" ydi.
şubat ayında, ilk kez yayımlanan belgelerin yer aldığı gazi paşa'ya suikast adlı kitabı basıldı.
7 mayıs'ta cumhuriyet gazetesi'nde yapılan yönetim değişikliği üzerine yeniden gazetesine döndü.
hizbullah, pkk ve kontrgerilla konularını irdeleyen makaleler yazdı.
"hizbulkontra!.."
1993
13 ocak'ta istanbul'da harp akademilerinde gazetecilik üzerine bir konferans verdi. konuşma metni için gazetecilik.
öldürülmeden önce, pkk ile kürt sorunu birbirinden ayırdığı bir bakış açısıyla, konu üzerinde çalışmalar yapmaktaydı.
detaylı bilgi için son çalışması: kürt dosyası
son yazısı ise "zeyilname" olmuştur.
24 ocak 1993
pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile öldürüldü.
not ; hayatı anlatılan kısım "umag vakfı'n dan alıntıdır.
devamını gör...
parol ve parol plus arasındaki fark
parol hamileler tarafindan bebege etkisi olmadan gebe kadinlar kullanilabilen nadir agri kesici/soguk alginligi ilaclarindan biri. hamile bir kadinin kafein almasi tavsiye edilmedigi icin kafeinli versiyonunu plus olarak satiyorlar tahminimce. hamile olanlar normal parol almaya devam edebilir boylece.
devamını gör...
coğrafya ve insan etkileşimi
coğrafya insanın beşeri yönlerini etkiler. ancak insan sadece beşer değildir.
örneğin;
koyunların yaşamı hakkında belirli görüşlerimiz vardır. koyunlar otlar, sürü halinde gezer, süt verir, hastalanır, ikiz doğurur diyebiliriz.
ya da;
aslanlar et yer, avlanır, sürü halinde gezer, her sürüde bir erkek aslan olur, dişi aslanlar avlanır vs. vs. diyebiliriz.
insanlar için;
hem et tüketir, hem ot tüketir, iki ayak üzerinde gezer, güneşin dik vurduğu yerde daha siyahi, güneşin belirli bir açı ile vurduğu yerde beyaz tenli, çelik gözlü diyebiliriz.
bu saydığımız hasletler; beşeri hasletlerdir. hayvanları tamamen tanımlayabilen, ancak insanı tamamen tanımlamaktan aciz bir yaklaşımdır.
insan isyankardır. bu isyan, coğrafik tanımlamaların üstünde bir mahiyettedir.
albert camus'un dediği gibi;
başkaldırıyorum o halde varım!
başkaldırı; varlığının tezahürüdür aynı zamanda.
insanın varlığının anlam kazanmasının yolu; coğrafik etkileşimlere, tarihsel etkileşimlere ve toplumsal etkileşimlere isyanıdır. bu yüzden başkaldırıyor olması varlığına anlam katar.
denilebilir ki;
"coğrafik koşullar, duygudurum ve alışkanlıklara etki eder.
buna cevabımız şudur;
aynı coğrafya da yaşayan bütün insanlar, aynı duygudurum ve alışkanlıkları taşıyor ise; bu tez, doğru bir tez olur. eğer, tek bir farklılık bile gözlemlenir ise; bu iddia yetersiz kalır.
örneğin;
koyunların yaşamı hakkında belirli görüşlerimiz vardır. koyunlar otlar, sürü halinde gezer, süt verir, hastalanır, ikiz doğurur diyebiliriz.
ya da;
aslanlar et yer, avlanır, sürü halinde gezer, her sürüde bir erkek aslan olur, dişi aslanlar avlanır vs. vs. diyebiliriz.
insanlar için;
hem et tüketir, hem ot tüketir, iki ayak üzerinde gezer, güneşin dik vurduğu yerde daha siyahi, güneşin belirli bir açı ile vurduğu yerde beyaz tenli, çelik gözlü diyebiliriz.
bu saydığımız hasletler; beşeri hasletlerdir. hayvanları tamamen tanımlayabilen, ancak insanı tamamen tanımlamaktan aciz bir yaklaşımdır.
insan isyankardır. bu isyan, coğrafik tanımlamaların üstünde bir mahiyettedir.
albert camus'un dediği gibi;
başkaldırıyorum o halde varım!
başkaldırı; varlığının tezahürüdür aynı zamanda.
insanın varlığının anlam kazanmasının yolu; coğrafik etkileşimlere, tarihsel etkileşimlere ve toplumsal etkileşimlere isyanıdır. bu yüzden başkaldırıyor olması varlığına anlam katar.
denilebilir ki;
"coğrafik koşullar, duygudurum ve alışkanlıklara etki eder.
buna cevabımız şudur;
aynı coğrafya da yaşayan bütün insanlar, aynı duygudurum ve alışkanlıkları taşıyor ise; bu tez, doğru bir tez olur. eğer, tek bir farklılık bile gözlemlenir ise; bu iddia yetersiz kalır.
devamını gör...
yazarlardan şiir kitabı önerileri
buna benzer bir başlık bulamadım var ise aşağıda belirtmenizi rica ediyorum.
attila ilhan - ben sana mecburum.
can yücel - sevgi duvarı.
charles baudelaire - kötülük çiçekleri.
ahmet telli - belki yine gelirim.
attila ilhan - ben sana mecburum.
can yücel - sevgi duvarı.
charles baudelaire - kötülük çiçekleri.
ahmet telli - belki yine gelirim.
devamını gör...
aranızın bozuk olduğu birinin annesinin ölmesi
baş sağlığı etmeme engel değildir.
aramız bozuk kanımız değil.
aramız bozuk kanımız değil.
devamını gör...
yazarların dilemek istedikleri özürler
devamını gör...
rozet resmini indirip profil yapan yazar
@celebrant koş koş senden bahsediyorlar koş.(swh)
kullanılabilir karma puanını hemen harcamak istemeyen yazardır.
belki daha güzelleri gelecek. kimbilir di mi ama?
kullanılabilir karma puanını hemen harcamak istemeyen yazardır.
belki daha güzelleri gelecek. kimbilir di mi ama?
devamını gör...
bir rüyanın devamını görmek
rüyalarım dizi gibi birbirini takip ettiğinden alışık olduğum durum. hatta uyurken bugün bu rüyanın devamını görmek istiyorum diyorum ve görüyorum. yani siz rüyanızda yaptıklarınızı kontrol edebilirken, ben direkt rüyayı kontrol edebiliyorum.*
devamını gör...


