jahrein'siz twitter
ikinci dünya savaşından çıkmış avrupa gibidir.
jahrein her gün bir gerginlik her gün bir space kavgası çıkartmak konusunda bir numaraydı.
bütün bu tartışmalar ona hep etkileşim olarak döndüğünden oldukça mutluydu.
akp'yi ve akp seçmenini aylarca eleştirdi. ne zaman orada doyuma ulaştı, twitter'da akp'yi eleştirerek gidebileceği yerin sınırlı olduğunu, twitter'ın bir sol cenah kalesi olduğunu fark etti, işte o zaman bu olaylara girdi.
kendisi gerek karsu, gerek belediyenin ihaleleri vesairesinde bir yamukluk, aykırılık olmadığını en iyi bilen insandı aslında.
ama sırf etkileşim uğruna bunları gündeme sokmaya çalıştı, hesabını hep sıcak tuttu.
be adam yüzlerce belediye meclis üyesi var akp'nin.
zaten mecliste çoğunluktalar. senin bilgisayar koltuğunda poponu yayarak kolayca ulaşabildiğin bilgiye o insanlar saniyesinde ulaşır.
senin giremediğin yerlere girerler.
bir bok yakalasalar bırakırlar mı imamoğlu'nun yanına?
adamlar yırtınıyor bir şeyler çıkartıp imamoğlu'nu halkın önüne atmak için.
velhasıl, 3-5 adet ergenin dino vs. çoluk çoçuk ehleyen dijital parti zırvalıklarını saymazsak twitter tayfa bu herife kulak asmadı.
jahrein'in ayarı bozulunca bu sefer mention'larla millete ana bacı dümdüz ağır küfürler etti.
nefret söylemine bulaştı.
en son hesabı askıya alındı.
şimdi de çevresi chp jahrein'in twitterını kapattı diye algı kasıyor.
ahahah lan olm ciddi misiniz ya?
kıçı kırık chp'nın eli uzanacak twitterlara kadar da, oraya kadar iş gitmişken jahrein'in mi hesabını kapattıracak.
komedi türkiye.
hadi anam instagrama oyna, orada çiçek böcek, yemek fotoğrafları devamke.
jahrein her gün bir gerginlik her gün bir space kavgası çıkartmak konusunda bir numaraydı.
bütün bu tartışmalar ona hep etkileşim olarak döndüğünden oldukça mutluydu.
akp'yi ve akp seçmenini aylarca eleştirdi. ne zaman orada doyuma ulaştı, twitter'da akp'yi eleştirerek gidebileceği yerin sınırlı olduğunu, twitter'ın bir sol cenah kalesi olduğunu fark etti, işte o zaman bu olaylara girdi.
kendisi gerek karsu, gerek belediyenin ihaleleri vesairesinde bir yamukluk, aykırılık olmadığını en iyi bilen insandı aslında.
ama sırf etkileşim uğruna bunları gündeme sokmaya çalıştı, hesabını hep sıcak tuttu.
be adam yüzlerce belediye meclis üyesi var akp'nin.
zaten mecliste çoğunluktalar. senin bilgisayar koltuğunda poponu yayarak kolayca ulaşabildiğin bilgiye o insanlar saniyesinde ulaşır.
senin giremediğin yerlere girerler.
bir bok yakalasalar bırakırlar mı imamoğlu'nun yanına?
adamlar yırtınıyor bir şeyler çıkartıp imamoğlu'nu halkın önüne atmak için.
velhasıl, 3-5 adet ergenin dino vs. çoluk çoçuk ehleyen dijital parti zırvalıklarını saymazsak twitter tayfa bu herife kulak asmadı.
jahrein'in ayarı bozulunca bu sefer mention'larla millete ana bacı dümdüz ağır küfürler etti.
nefret söylemine bulaştı.
en son hesabı askıya alındı.
şimdi de çevresi chp jahrein'in twitterını kapattı diye algı kasıyor.
ahahah lan olm ciddi misiniz ya?
kıçı kırık chp'nın eli uzanacak twitterlara kadar da, oraya kadar iş gitmişken jahrein'in mi hesabını kapattıracak.
komedi türkiye.
hadi anam instagrama oyna, orada çiçek böcek, yemek fotoğrafları devamke.
devamını gör...
izokorik sistem
düdüklü tencere gibi, hacmi sürekli sabit tutulan ortamları ifade eden terim.
devamını gör...
sivas katliamı
birde benden dinleyin!!!
sivas katliamı örgütlenmiş ve uygulanmış bir kontgerilla eylemidir. yazının sonunda bana hak vereceksiniz.
katliam göz göre göre geldi ve skandal kararlarla sonuçlandı. saldırıdan 2 gün önce radikal islamcıların halka dağıttıkları bildiri katliamın habercisi niteliğinde olmasına rağmen önlem alınmadı yada alınmak istenmedi. olay günü ise toplanan kalabalığa müdahale edilmedi. çünkü edilmemesi için devrin
cumhurbaşkanı süleyman demirel
''halkla [oteli kuşatanları kastediyor] polisi karşı karşıya getirmeyin..olayda ağır tahrik var. çatışma yok.'' başbakan yardımcısı olan erdal inönü,
''merak etmeyin, gereken yapılacak!.kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacak''
demesine rağmen otel ateşe verilir.
otelin alevler içinde kalmasını salyaları akarak seyredenler tıpkı kerbela’da kazanan muaviye oğlu yezit gibi; ehli beyt evladını zehirleyen; onların ciğerlerinin çiğ çiğ yiyen mervan gibi zaferlerini kutluyorlardı.

madımak oteli’nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisi hayatını kaybetmişti. ama skandallar hala devam ediyordu.insan yakma eyleminden dönen müslümanların! yaptığı ikinci eylem; atatürk’ün büstünü kaidesinden söküp, boynuna ip bağlayarak sokaklarda sürümek oldu.bunlar olurken devletin, kamunun bütün kurum ve kadroları çağdaşlık örtüsü altında gericilik yapıyorlardı.
katliamdan sonra devletin önde gelenlerinin skandal açıklamaları devam etti,
dönemin muhalefet lideri mesut yılmaz.
“olayın büyütülmesini doğru bulmuyorum…bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi.” demişti.
ama asıl skandal söz dönemin başbakan tansu çiller den geldi:
çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir!.halktan kimsenin burnu kanamamıştır ve ölenler de çıkan yangından boğularak ölmüşlerdir.”
dava skandallarla devam etti. örneğin davanın 1 numaralı sanığı refah partisi’nin sivas belediye meclisi üyesi cafer erçakmak hiçbir zaman yakalanamadı. erçakmak 2011 yılında öldü. bu kişi aranırken bile sivas’ta yaşamaya devam etti. 22 mayıs 1999’da evlendi, 22 mayıs 1997’de askere gitti, çocuğunu nüfusa kayıt etti, 2000 yılında ehliyet aldı ama devlet kırmızı bülten ile aranan bu adamı bulmadı.
sanıkların avukatları 2002 yılında iktidara gelen akp’den milletvekili seçildi.

2012 de görülen son davadan sonra sivas katliamından tutuklu kimse kalmadı.
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve adeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada zulüm,
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
– demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!
sivas katliamı örgütlenmiş ve uygulanmış bir kontgerilla eylemidir. yazının sonunda bana hak vereceksiniz.
katliam göz göre göre geldi ve skandal kararlarla sonuçlandı. saldırıdan 2 gün önce radikal islamcıların halka dağıttıkları bildiri katliamın habercisi niteliğinde olmasına rağmen önlem alınmadı yada alınmak istenmedi. olay günü ise toplanan kalabalığa müdahale edilmedi. çünkü edilmemesi için devrin
cumhurbaşkanı süleyman demirel
''halkla [oteli kuşatanları kastediyor] polisi karşı karşıya getirmeyin..olayda ağır tahrik var. çatışma yok.'' başbakan yardımcısı olan erdal inönü,
''merak etmeyin, gereken yapılacak!.kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacak''
demesine rağmen otel ateşe verilir.
otelin alevler içinde kalmasını salyaları akarak seyredenler tıpkı kerbela’da kazanan muaviye oğlu yezit gibi; ehli beyt evladını zehirleyen; onların ciğerlerinin çiğ çiğ yiyen mervan gibi zaferlerini kutluyorlardı.

madımak oteli’nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisi hayatını kaybetmişti. ama skandallar hala devam ediyordu.insan yakma eyleminden dönen müslümanların! yaptığı ikinci eylem; atatürk’ün büstünü kaidesinden söküp, boynuna ip bağlayarak sokaklarda sürümek oldu.bunlar olurken devletin, kamunun bütün kurum ve kadroları çağdaşlık örtüsü altında gericilik yapıyorlardı.
katliamdan sonra devletin önde gelenlerinin skandal açıklamaları devam etti,
dönemin muhalefet lideri mesut yılmaz.
“olayın büyütülmesini doğru bulmuyorum…bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi.” demişti.
ama asıl skandal söz dönemin başbakan tansu çiller den geldi:
çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir!.halktan kimsenin burnu kanamamıştır ve ölenler de çıkan yangından boğularak ölmüşlerdir.”
dava skandallarla devam etti. örneğin davanın 1 numaralı sanığı refah partisi’nin sivas belediye meclisi üyesi cafer erçakmak hiçbir zaman yakalanamadı. erçakmak 2011 yılında öldü. bu kişi aranırken bile sivas’ta yaşamaya devam etti. 22 mayıs 1999’da evlendi, 22 mayıs 1997’de askere gitti, çocuğunu nüfusa kayıt etti, 2000 yılında ehliyet aldı ama devlet kırmızı bülten ile aranan bu adamı bulmadı.
sanıkların avukatları 2002 yılında iktidara gelen akp’den milletvekili seçildi.

2012 de görülen son davadan sonra sivas katliamından tutuklu kimse kalmadı.
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve adeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada zulüm,
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
– demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!
devamını gör...
doğan cüceloğlu
bir videoda "annen yok, kimsen yok" diyordu. koca bir gerçeği bir cümle ile anlatmış aslında. mekanı cennet olsun, kitaplarından çok şey öğrenmiştim.
devamını gör...
bir kadını ilgisiz bırakmak
(bkz: bir çiçeği susuz bırakmak)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük zaafları
en ufak bir ilgi karşısında mutlu oluyorum.
mor zaafım var nedense mor da beni mutlu ediyor.
kaktüs zaafım var. genelde paramın çoğunu kaktüse harcarım.
t: zaafları sinirlandirmanin zor olduğunu belirten yazarın zaaflarının da zaaflarını yazarak siralandirma yapmıştır.
mor zaafım var nedense mor da beni mutlu ediyor.
kaktüs zaafım var. genelde paramın çoğunu kaktüse harcarım.
t: zaafları sinirlandirmanin zor olduğunu belirten yazarın zaaflarının da zaaflarını yazarak siralandirma yapmıştır.
devamını gör...
30 nisan 2022 bağdat caddesindeki olaylar
yukarıda hayvanın biri fenerbahçe taraftarına "terörist" demiş. çok ilginç bir kafa sahiden, düşünün yan yana iki köy var, birinde düğün var. düğün olan köyluler kalkıp diyor ki, düğünü karşı köyde yapıcağız. ne alaka yani? trabzon taraftarı dışında herkes, nerede nasıl kutlama yapılacağını bilir. günlerdir bu konuda bir şey yazmak istemedim fakat, bu hayvanlığın 2011 ile de alakası yok. çocuklugumdan beri çok sevdiğim trabzonlu arkadaşlarım oldu ve hem düşünce hem de yapı olarak genelleme yapmamaya çalışırım. ancak trabzon içindeki bazı ruh hastaları öyle bir profil çiziyor ki, bütün bu sözlerin bir anlamı kalmıyor. ilginç bir şekilde bu barzoluğa kimse dur demiyor, aklı selim trabzon insanı neden sesini çıkarmıyor anlamak zor. 2001 yılında ıstanbul'dan trabzon'a deplasmana gittim. hayatımda görüp, karşılaşacağım en büyük şerefsizliklere burada maruz kaldım, trabzon taraftarı bildiğiniz tribüne kaya gibi taşlarla girmişti, elbette yönetim ve emniyetin işbirliğiyle. ts atkısı takan polis vardı, içeri girer girmez bir yandan polis saldırdı, diğer yandan yan tribünden yağmur gibi kafamıza taş atıyorlardı. o gün bize pankart astırmamaya çalışan satılmış polisleri dövdük, attığınız taşlardan dolayı tribünü terketmedik. kışın ortasında - ki kar yağıyordu - otobüslerin bütün camlarını kırdılar. ben o yıllarda birçok deplasmana gittim, böyle bir namusuzlukla hiçbir yerde karşılaşmadım. yıllar sonra aynı ruh hastaları yine sahnede. teröristmis, adi herifler.
yukarıda dediğim gibi, bu şehrin ortalama olarak düşünebilen insanları, "biz trabzonluyuz" her şeyi yaparız zihniyetinde olan embesil güruha dur demeli. sözlük'te de var birkaç tane, öyle bir profil ciziyorlar ki bütün trabzonlulardan nefret etmemek için özel bir çaba sarfetmeniz lazım. köylü embesil, sanki bütün şehir onun üstüne.
özetle fenerbahçe'ye düşmanlık yapan, karşılığını alır.
yukarıda dediğim gibi, bu şehrin ortalama olarak düşünebilen insanları, "biz trabzonluyuz" her şeyi yaparız zihniyetinde olan embesil güruha dur demeli. sözlük'te de var birkaç tane, öyle bir profil ciziyorlar ki bütün trabzonlulardan nefret etmemek için özel bir çaba sarfetmeniz lazım. köylü embesil, sanki bütün şehir onun üstüne.
özetle fenerbahçe'ye düşmanlık yapan, karşılığını alır.
devamını gör...
uçan balon
şimdilerde oldukça pahalılaşmış olan üründür.
ben de çok severdim bu balonları.
ben de çok severdim bu balonları.
devamını gör...
başka gelecek var mı diye soran garson
e.ö *, genelde tek başıma kafeye , yemek yemeye gitmeyi sevdiğimden bana sıkça sorulan soruydu.
hoş yalnız takılmaktan mutluydum, sorun etmiyordum ama sanki bana yalnızlık çok kötü bir şey gibi hissettirirdi. bir de sorunun sonrasında ‘yok’ cevabı aldıysa, masanın etrafındaki tüm sandalyelerin alınması ve sizi tek masa, tek sandalyeye mahkum etme durumu vardır ki düşmanımın başına gelmesin.
hoş yalnız takılmaktan mutluydum, sorun etmiyordum ama sanki bana yalnızlık çok kötü bir şey gibi hissettirirdi. bir de sorunun sonrasında ‘yok’ cevabı aldıysa, masanın etrafındaki tüm sandalyelerin alınması ve sizi tek masa, tek sandalyeye mahkum etme durumu vardır ki düşmanımın başına gelmesin.
devamını gör...
doğduğun aya göre temsil ettiğin çiçek
ona buna anlam yükleyen* insanoğlu, doğdukları aylara göre çiçekler üzerinden karakter analizi vs yapmış.
bi sözlük yazarı da şuraya liste, link, site vs bi şey eklememiş. ayıp ya hu. cık cık cık. arama motorunda ilk çıkan siteyi ekliyorum, şuraya tıklarsanız efenim.
tıklayamam falan üşenirim, diyenler için de şöööyle bırakayım:
ocak- karanfil ve kardelen
şubat- çuha çiçeği ve menekşe
mart- nergis
nisan- tatlı bezelye çiçeği ve papatya
mayıs- zambak
haziran- gül
temmuz- hezaren çiçeği ve su zambağı
ağustos- gelincik ve glayöl
eylül- gündüz sefası ve yıldız çiçeği
ekim- kadife çiçeği
kasım- krizantem
aralık- sümbül ve çobanpüskülü
not: siteden siteye çiçekler değişiyor yav. burdan anlayın olayın saçmalığını*.
bi sözlük yazarı da şuraya liste, link, site vs bi şey eklememiş. ayıp ya hu. cık cık cık. arama motorunda ilk çıkan siteyi ekliyorum, şuraya tıklarsanız efenim.
tıklayamam falan üşenirim, diyenler için de şöööyle bırakayım:
ocak- karanfil ve kardelen
şubat- çuha çiçeği ve menekşe
mart- nergis
nisan- tatlı bezelye çiçeği ve papatya
mayıs- zambak
haziran- gül
temmuz- hezaren çiçeği ve su zambağı
ağustos- gelincik ve glayöl
eylül- gündüz sefası ve yıldız çiçeği
ekim- kadife çiçeği
kasım- krizantem
aralık- sümbül ve çobanpüskülü
not: siteden siteye çiçekler değişiyor yav. burdan anlayın olayın saçmalığını*.
devamını gör...
tribeca
ingilizce açılımı triangle below canal street . new york'un manhattan semtinin lower manhattan bölgesinde bulunan bir mahalledir. şimdilerde yerleşim yeri haline getirilmiş eski endüstriyel binalarıyla bilinen şık bir bölgedir. arnavut kaldırımlı sokakları popüler butikler ve restoranlarla dolu bir yerdir. ankara’ nın ise bir zamanların tabiri caizse bestekar’da bulunan ‘tiki’mekanlarından biriydi. şimdilerde kapalı bildiğim kadarıyla. hoş artık kapanmayan mekan mı kaldı pandemi yüzünden ?.*
devamını gör...
ruh halini anlatan alıntı
her şey geçiyor
ve
hiçbir şey geçmiyor
tezer özlü
devamını gör...
alman çikolataları
ikram edildiğinde ufak çaplı bir heyecan yaşatsa da yedikten sonra bumuymuş alüminyum dedirten yiyecek. bu arada (bkz: zed's dead baby) ukdesidir.
devamını gör...
beynin yaratıcılık işlevini kısa süreli yitirmesi sorunsalı
kafatasını yarıp,içinden beyni çıkarıp atma isteği uyandırır insanda.
''ulan ben ki yaratıcılıkta çığır açan bir insanım,ne oldu bana'' dedirtir,sinir bozar, her şey güzel gitse bile sırf bu durumdan tüm gün veya gece çöp olur.
insanlarla konuşma isteği olmaz,resim çizdirmez, envai çeşit müzik dinleyip hayaller kurdurmaz.
edit:ama ağlama isteği uyandırır.
''ulan ben ki yaratıcılıkta çığır açan bir insanım,ne oldu bana'' dedirtir,sinir bozar, her şey güzel gitse bile sırf bu durumdan tüm gün veya gece çöp olur.
insanlarla konuşma isteği olmaz,resim çizdirmez, envai çeşit müzik dinleyip hayaller kurdurmaz.
edit:ama ağlama isteği uyandırır.
devamını gör...
yazarların bir defadan fazla okuduğu kitaplar
şeker portakalı, güneşi uyandıralım, delifişek. yine okuyasım geldi.
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
olay gittikçe gözümde değil de gönlümde nasıl canlanıyor'a dönüyor; hayırlısı.
devamını gör...
parlamenter sistem vs başkanlık sistemi
parlamenter sistemden yanayım her zaman. ama öyleyken de sorunlar vardı. parlamenter sistemle birlikte yargı kurumlarının bağımsız olması gerektiği düşüncesindeyim.
devamını gör...
bir insanı tanıma yöntemleri
tanıyamıyorum. *
her insana 5/10 kredi ile yola çıkıyorum. sahiden önyargısız herkesi seviyorum. sonra o insanlar bunu 10/10, ya da 1/10 yapıyor.
ben kimseyi tanıyamıyorum, tanıdığım zaman ise iş işten geçmiş oluyor ve çok kırılıyorum.
keşke insanlar idare etmek yerine sahici olsa. samimî olarak konuşmak istemediğini yahut muhattap olmak istemediklerini deseler. idare edilecek biri olmak, muhattap olunmak istenmeyen biri olmaktan daha onur kırıcı...
her insana 5/10 kredi ile yola çıkıyorum. sahiden önyargısız herkesi seviyorum. sonra o insanlar bunu 10/10, ya da 1/10 yapıyor.
ben kimseyi tanıyamıyorum, tanıdığım zaman ise iş işten geçmiş oluyor ve çok kırılıyorum.
keşke insanlar idare etmek yerine sahici olsa. samimî olarak konuşmak istemediğini yahut muhattap olmak istemediklerini deseler. idare edilecek biri olmak, muhattap olunmak istenmeyen biri olmaktan daha onur kırıcı...
devamını gör...
alaska ağaç kurbağası
alaska ağaç kurbağasının en önemli özelliği, kışın donarak kalbini durdurup, bahar gelince yaşamına kaldığı yerden devam edebilmesidir.
donuk haldeyken kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini günlerce, hatta haftalarca tamamen durdurabilirler. bu donmuş kış uykusu süresince kurbağaların tüm fiziksel süreçleri metabolik aktiviteden atık üretimine kadar neredeyse durma noktasına gelir. kış boyunca hayvanlar birkaç defa donup çözülebilir.
donuk haldeyken kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini günlerce, hatta haftalarca tamamen durdurabilirler. bu donmuş kış uykusu süresince kurbağaların tüm fiziksel süreçleri metabolik aktiviteden atık üretimine kadar neredeyse durma noktasına gelir. kış boyunca hayvanlar birkaç defa donup çözülebilir.
devamını gör...
