kazın ayağı öyle değil söyleminin orijini olduğu rivayet edilir. "onun hükmü, yargısı farklıdır" anlamına gelir, osmanlıcadır.
devamını gör...

(bkz: şom ağızlılık)
devamını gör...

yalın'ın gerçek adının hüseyin olması

bu bilginin bana kattığı o kadar çok şey olacak ki eminim buna* ama yine de bi şaşırmadım değil yani.
devamını gör...

ilk konuşmamızdan itibaren epey beni güldürmüş ikili. 14 şubat temasını baz alarak girelim dedik ama asla konuya sabit kalamayan bu ikili sizi bambaşka yerlere götürecekler. buradan ikisini selamlayıp, konu neydi diye sorgulamaya gidiyorum ehe. *
devamını gör...

cino. babam alır ve gelirdi. ayda bir falan da oyuncak alırdı ama o cino'nun yerini hiçbir şey tutmazdı. başka çikolatalarda alıyordu tabi. yaşım kaç oldu babam gelirken ara ara çikolata alır ve hâlâ mutlu olurum. küçük şeylerle mutlu olabiliyorum...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

arayanlar onu hep aynı yerde bulmuşlar
adını ondan değil, başkasından duymuşlar
ve yemek yemezmiş adam, zorla doyurmuşlar
doyarken insan, diğer insanlar da bunu alkışlar
hep böyle değilmiş adam, konuşmuş çocukken falan
küçücük ağzından çıkan, her lafa kızmışlar.


adam/yüzyüzeyken konuşuruz
devamını gör...

hesabını donduranlar bir süre her şeyden uzak kalıp kafasını dinlemek, kendini keşfetmek isteyen güzel insanlardır. yaptıkları kötü bir şey değildir. ayrıca isteyen istediği zaman dondurur hesabını bize ne
devamını gör...

5 yıllık mezunlarla 2003 lülerin beraber gireceği çok zorlayacaklarını düşündüğüm sınav
devamını gör...

kulaklığı takıp yürüyüş yapmak. pandemi öncesi en sevdiğim aktiviteydi.
devamını gör...

becerebildiğim halde şiir yazmamak hobim mesela.
genelde gitar çalarım kafa sallarım. piyanoya oturur bildiğim şarkıları çalar kalkarım. sazı elime alır neşet ertaş'ı yad ederim. bol bol uyurum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çamaşırları,bulaşık makinesine,tabakları da çamaşır makinesine atmak..
devamını gör...

aksiliklere rağmen, hayır diyebilen birilerini görmek, umut vaat ediyor.
emeğinize sağlık.
ayrıca evernevergreen'in sesini duymamak da üzdü.
devamını gör...

bir kaç cümle yazmamızı dileyen bir yazarımız. ilk ben başlıyorum o zaman : bir kaç cümle.
devamını gör...

insanlar eşittir ama dövizi olanlar daha eşittir.
devamını gör...

ülkemizde ölümle sonuçlanma oranı en yüksek mermidir. düğün, kutlama, merasimlerde sevincini havaya ateş açarak gösteren yurdum insanı ateş ettiği silahtan çıkan merminin uzay boşluğuna karışacağını sanarak, meskun mahalde bu merminin kime ve nereye vuracağını maalesef düşünememektedir. geceleri terasta yatma alışkanlığı olan sıcak illerde bu mermiyle yaralanma oranı yüksektir.

ismine bakınca yanıltıcı gelebilir. ismi yorgun mermi, nasıl olsa zarar vermez diye düşünülmemelidir. başına gelen bu sıfat, mermiye mağduriyet ve masumiyet katmış sanki. araba kaportalarını delici özelliği vardır. bir cama isabet ederse o camı şiddetli bir şekilde patlatır. hızını kaybettiği anda yere düşerken yerçekimi etkisiyle o hızı tekrar kazanıyor. düşüşe geçmesine karşın öldürücü de olabiliyor. bu da demek oluyor ki merminin kovanında bekleyeninin dışındaki her hali tehlikeli. sloganda da geçtiği gibi hiçbir mermi havada kalmıyor.

bu kavram, düğün ve asker uğurlama gibi eğlencelerde havaya sıkılan maganda kurşunu kavramını da tarif eder. bu yorgun mermi ismi, polislerin koymuş olduğu ve literatüre geçen bir kavram . bireysel silahlanmanın artışa geçmesi ile bu facialar da artışa geçmiştir.
devamını gör...

kadına
doğaya
hayvana
verdiği değer, gösterdiği saygı.
devamını gör...

orthorexia.

pek taze bir beslenme bozukluğu, bu nedenle de henüz psikolojik hastalıklardan biri sayılmıyor (dsm-5).

ortoreksiya, anoreksiya ve bulimiyadan farklı, onlar kadar tehlikeli olmasa da sinsi bir bozukluk.

çok masum bir istekle başlıyor; sağlıklı beslenme. bir süre sonra durum takıntılı bir hal alıyor, abarıyor, ve bu insanlar yedikleri şeylere ve miktarlarına çok katı kurallar koymaya başlıyorlar. dahası ne yedikleriyle ve ne kadar yedikleriyle alakalı öyle takıntılar üretiyorlar ki tüm hayatları etkileniyor, ekonomik, sosyal, ailevi ve hatta sağlık durumları bozulmaya başlıyor. hayatları yiyeceklerinin kalitesi, doğallığı ve kaynağı etrafında dönüyor. başkası tarafından hazırlanmış yiyecekleri asla yememeye başladıklarından yanlarında "acil durum beslenmesi" taşımaya kadar vardırıyorlar işi. bunun yanı sıra bir özellik daha geliştiriyorlar; kibir. kendilerini herkesten üstün görüyorlar ve kendilerininki dışında her türlü beslenme tipinin hatalı, sağlıksız, ölümcül olduğuna inandıklarından doğru beslenme uzmanı edasıyla etraflarındaki insanları, kendileri gibi beslenmek konusunda eğitmeye başlıyorlar. eşler ve çocuklar yani tüm aile, saplantılı beslenme tipini takip etmek zorunda kalıyorlar. bu şiddeti, ihaneti, boşanmaları tetikliyor. kurallar giderek sıkılaştıkça, hiçbir avantajları olmamasına rağmen özel seçilmiş besinler için daha çok harcama yapılıyor, alış veriş süreleri artıyor.
devamını gör...

hayırlı olsun darısı başımıza denilen olaydır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim