zor günlerden geçenlerin en iyi bildiği şey
en dibe düşüldüğünde ve yukarıları kaplayan bütün o aşılamaz tepeler görülüğünde gelir çaresizlik.
dibi görmüşler iyi bilir ki o koca tepeleri tek seferde aşmak mümkün değildir.
ancak zaman ile birlikte, sabır ile birlikte, teker teker aşılır tepeler.
su akar yolunu bulur, sabır ve irade ile bir çaresi elbet bulunur.
dibi görmüşler iyi bilir ki o koca tepeleri tek seferde aşmak mümkün değildir.
ancak zaman ile birlikte, sabır ile birlikte, teker teker aşılır tepeler.
su akar yolunu bulur, sabır ve irade ile bir çaresi elbet bulunur.
devamını gör...
çocukken kendinizi en havalı hissettiğiniz an
annem öğretmendi ve küçükken bazen beni yanında okula götürürdü. işte o zamanlar öğretmenlerin ve öğrencilerinin ilgi odağı olurdum. çikolatalar , minik hediyeler, benle şakalaşmalar . ben de pek yüz vermez, annemin yanına gider hıh mıh yapardım. * bu çok küçükken .
ortaokul ve lise yıllarında ise çok aktif ve sosyal biri olduğumdan:
basketbol maçlarına çıktığım da
tiyatro gösterileri yaptığım da
dans gösterileri yaptığım da ve
uzun mesafe koşuculuğu yaptığım da
kendimi havalı hissederdim.
ortaokul ve lise yıllarında ise çok aktif ve sosyal biri olduğumdan:
basketbol maçlarına çıktığım da
tiyatro gösterileri yaptığım da
dans gösterileri yaptığım da ve
uzun mesafe koşuculuğu yaptığım da
kendimi havalı hissederdim.
devamını gör...
50 kuruşluk krakerden 35 bin 888 tl tazminat kazanan personel
diyarbakır'da 50 kuruşluk çubuk krakerin fişini kesmediği için işten çıkartılan yücel korkutan, 35 bin 888 lira 490 kuruş tazminat almaya hak kazandı.
www.gazeteduvar.com.tr/50-k...
www.gazeteduvar.com.tr/50-k...
devamını gör...
ülkeler sözlük yazarı olsaydı alacakları nickler
çin: korankorana
türkiye: masayaçıktepinistersen
azerbeycan: hamınızüçünaldım
türkiye: masayaçıktepinistersen
azerbeycan: hamınızüçünaldım
devamını gör...
günlüğü yakmak
askerde iken günlük değil de önemli olayları ve duygu-düşüncelerimi yazdığım bir defterim var. ne olursa olsun o defteri yakmam. sonuçta acısıyla tatlısıyla koskoca altı ayın birikimi ve gözlemi var orada. acı hatıraları zaman zaman gözden geçiriyorum ve bazı yerlere gülüp geçiyorum efendim. yıllar geçtikçe değerlenir onlar yakmayın, benden söylemesi.
devamını gör...
fmf
mezara kadar sizinle gelen kalıtsal rahatsızlık. maalesef bir tedavisi yok. anca atağı azaltıcı haplar mevcut bildiğim kadarıyla. bu sebeple çocuk sahibi olmaktan imtina ediyorum. bahsedildiği gibi, iyi bir doktora denk gelmek gerek. aksi halde yine söylendiği gibi apandisitten olabilirsiniz.
nasıl anlaşılır lan bu diyenler için... herhangi bir dahiliye bölümüne gidiyorsunuz romatoloji bölümüne yönlendirilmek istediğinizi söylüyorsunuz. onlar da sizi başından atıp yönlendiriyorlar.
nasıl anlaşılır lan bu diyenler için... herhangi bir dahiliye bölümüne gidiyorsunuz romatoloji bölümüne yönlendirilmek istediğinizi söylüyorsunuz. onlar da sizi başından atıp yönlendiriyorlar.
devamını gör...
sabahattin ali
hissedince sana vurulduğumu
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi
buradan
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi
buradan
devamını gör...
karikatür paylaşmaktan mahpusa düşen yazarların temiz iç çamaşırlarını sözlük karşılasın kampanyası
devamını gör...
hamilelik
doğum dersindeyken, "hamilelik resmen hastalık ya" demiştim. tebrik ediyorum kendimi, hayatımda yaptığım en isabetli tespit çıktı. anneliğin ve hamileliğin minnoş pembe bir şey olmadığını düşünüyorum ama neden kadınların bunu çok sevdiğini ya da neden böyle göstermeye çalıştığını algılayamıyorum. bakın haftalardır kusuyorum, yediğim hiçbir şey midemde durmuyor. hem fiziken hem ruhen çöktüm. sürekli tuvalete gidiyor, gece iki defa çişim geliyor. müthiş bir susuzluk çekiyorum. organlarımın yavaşça sıkışarak bir bölgeye kaydığını hissediyorum. hayatım boyunca kabızlık çekmeyen ben kabız oluyorum. ben tüm bunları yaşarken instagram familyasından "annelik çok güzel bir duygu, kucağına alınca unutacaksın, bu günleri özleyeceksin" mesajları geliyor. aynada ödemden şişmiş surat ve ayaklarıyla bilmem kaçıncı weeks paylaşımı yapan annelerden gına geldi. hiçbir şeyi olduğu gibi yaşayamıyoruz. hamilelik güzel bir şey değil. deeeğil. anne olacaksak çekeceğiz mecbur ama güzelleme yapmak zorunda mıyım ya ben? erkeklerin de söyleyeceği bir şeyler vardır muhakkak. zira eşimin beni bazı zamanlar boğmak istediğine eminim. instamom tayfasına kinimi kustum. gidiyorum.
devamını gör...
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
cikarlarim icin kimseye minnet etmedim, kimseye yaranmaya calismadim. bu ugurda cok da kaybettim aslinda ama gram pisman degilim...
devamını gör...
ramazan ayının son haftası
her sene, tam nefsimin ve midemin ramazana alıştığı, böyle de yaşanabilirmiş dediğim sıra, iki günü aynı olan ziyandadır hadisini hatırlayıp insanın sürekli kendine format atması gerektiğine kanaat edip vazgeçtiğim, kadir gecesinin arandığını hafta.
devamını gör...
hapse girmek için yapılması gerekenler
gökkuşaĝı renklerinden oluşan bir giysi giymek.
okula gitmek. ( üniversite).
hakkını aramak.
birini öldürürseniz gitmezsiniz rahat olun.
okula gitmek. ( üniversite).
hakkını aramak.
birini öldürürseniz gitmezsiniz rahat olun.
devamını gör...
güzelleme
“bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
bak bu sensin çocuğum enine boyuna
bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
sabaha kadar koynumda yatmışsın
bak bende yalan yok vallahi billahi
sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur
işe bak sen gözlerinde burda
gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
iyi ki burda yoksa ben ne yapardım
bak çocuğum kolların işte çıplak işte
bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
gözlerin sabahın sekizinde bana açık
ne günah işlediysek yarı yarıya
sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
bunların konuşması olur öpmesi olur
seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu
üç kulaç öteden istanbul gidiyordu
uzanmış seni usulca öpmüştüm
hemen yanımızda balıklar gidiyordu.”
bir cemal süreya şiiri.
bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
bak bu sensin çocuğum enine boyuna
bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
sabaha kadar koynumda yatmışsın
bak bende yalan yok vallahi billahi
sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur
işe bak sen gözlerinde burda
gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
iyi ki burda yoksa ben ne yapardım
bak çocuğum kolların işte çıplak işte
bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
gözlerin sabahın sekizinde bana açık
ne günah işlediysek yarı yarıya
sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
bunların konuşması olur öpmesi olur
seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu
üç kulaç öteden istanbul gidiyordu
uzanmış seni usulca öpmüştüm
hemen yanımızda balıklar gidiyordu.”
bir cemal süreya şiiri.
devamını gör...
30 yaşından sonra insanın zevklerinin değişmesi
kimine göre doyumsuzluk, kimine göre ise kendini bulma, kendinle barışma. eğer bu değişimler çok nadir veya bir defalık ise kendini bulma oluyor sanırım. dinlediğim müziklerden izlediğim dizilere, okuduğum kitaplardan giyime, yaşama, dine bakış açısından ideolojik değişimlere kadar çok geniş bir alanı kapsar. en azından benim içimde olduğum süreç böyle. gerçi kötü yerlere varabiliyormuş bazen işi sonu ama şöyle bir şey var, sonunu düşünen kahraman olamaz. zaten kahraman olmaya falan da çalıştığını sanmıyorum ben değişim içerisinde olan insanın.
devamını gör...
kedi
bu sabah tüm çalışma masamı dağıtan tatlı ve şeytan hayvan
devamını gör...






