karadeniz insanı
ekseriyetle kavgacı insanlar. ya da çabuk sinirlenen mi demeliyim bilemedim. kötü insanlar demiyorum, yanlış anlaşılmasın. sadece genel bir kavga meyilleri olduğu aşikar.
devamını gör...
normal sözlük'ün özgür bir sözlük olmaması
küfür ifade özgürlüğüdürden sonrasını okumadım.
devamını gör...
hristiyanları kıskanmak
haklı olan bir serzeniş. biz bayramlarımızı hafta içine gelsin de dokuz gün egeye kaçalım, köye gidelim diye bekliyoruz artık. eskide kaldı böyle detaylar. benim bayramlardaki en güzel anılarım çocukluğumda kaldı.
devamını gör...
yaşamaktan yorulmak
yaşamaktan değil de yaşayamamaktan yorulduk. gün geçsin diye saat tutmaktan, oh bugün de bitti diye yatmaktan, ay sonunu nasıl getireceğim diye telaşlanmaktan yorulduk.
devamını gör...
geceye bir uykusuzluk sebebi bırak
*gecenin üçünü sabahın sekizi zanneden bir yumurcak.
*bir de diş ağrısı*.
*bir de diş ağrısı*.
devamını gör...
feministlik uğruna filozofları aşağılamaya kalkan cahil insan
yalnız hegel de çomarmış hakikaten...
devamını gör...
louis aragon
beni korkunç yalnızlığımın içerisine çekmekte oldukça başarılı fransız, gerçeküstücü şair. *
gerçeği sanki çözmüş, bütün o -safsata olarak adlandırılabilecek- insan duygularının nihai mucididir sanki. beni derinden yaralar, yeni yaralar açar.
her yerinden bıçaklar insanı... ama bir yaz gecesi rüyası kadar da güzeldir. "mutlu aşk yok mudur sahiden?" diye yakarır insan. hüzünle önüne döner ve o cevabı bekler.
cevap gelir: "mutlu aşk yoktur, ölmek sevmekten daha kolaydır."
elsa triolet için şiirler yazar hayatının sonuna değin. aşıktırlar birbirlerine. yakalamışlardır aşkı. aragon onun için şiirler yazar durur. bir gün elsa gözlerini kapar hayata. aragon bu yas havası içerisinde, elsa'nın anısı için- çekmeceleri karıştırır ve bir mektup bulur. mektupta birçok erkek ismi yazılıdır ve şöyle yazar elsa o mektupta: "herkes beni sevsin. bütün erkekler bana hayran olsun istiyorum."
o uzun listedeki isimler muhtemelen elsa'nın birlikte olduğu veya ona aşık olan erkeklerin isimleridir. ayrıca şu konu da aydınlatıcı olabilir: elsa daha erken bir döneminde vladimir vladimiroviç mayakovski'ye aşıktı. fakat mayakovski, elsa'nın kız kardeşi liliya brik için ilan etmiştir aşkını.
mektubu bulduğu andan itibaren aragon şüphe içinde yaşamaya başlar. ölene kadar yücegönüllülükle katlanır (aşkına duyduğu o yüce bağlılıkla) acısına. elsa belki de hiçbir zaman aşık değildi aragon'a ve belki de nemfomani hastasıydı. ne acı! böyle bir acıyla nasıl yaşayabilir insan! hayatı boyunca kandırılmıştı belki de aragon. uğruna yaşadığı elsa ve bakmaya doyamadığı elsa'nın gözleri belki de sahtekarca bakıyordu başından beri.
fakat aragon işte... çok yücegönüllü, çok aşık. * hem onun anısına saygısızlık etmek mi? asla!
öyle derin ki gözlerin içmeye eğilince
yansıdığını gördüm orda tüm güneşlerin
oraya sığınışını bütün ümitsizlerin
öyle derin ki belleğim kayboldu içlerinde.
gerçeği sanki çözmüş, bütün o -safsata olarak adlandırılabilecek- insan duygularının nihai mucididir sanki. beni derinden yaralar, yeni yaralar açar.
her yerinden bıçaklar insanı... ama bir yaz gecesi rüyası kadar da güzeldir. "mutlu aşk yok mudur sahiden?" diye yakarır insan. hüzünle önüne döner ve o cevabı bekler.
cevap gelir: "mutlu aşk yoktur, ölmek sevmekten daha kolaydır."
elsa triolet için şiirler yazar hayatının sonuna değin. aşıktırlar birbirlerine. yakalamışlardır aşkı. aragon onun için şiirler yazar durur. bir gün elsa gözlerini kapar hayata. aragon bu yas havası içerisinde, elsa'nın anısı için- çekmeceleri karıştırır ve bir mektup bulur. mektupta birçok erkek ismi yazılıdır ve şöyle yazar elsa o mektupta: "herkes beni sevsin. bütün erkekler bana hayran olsun istiyorum."
o uzun listedeki isimler muhtemelen elsa'nın birlikte olduğu veya ona aşık olan erkeklerin isimleridir. ayrıca şu konu da aydınlatıcı olabilir: elsa daha erken bir döneminde vladimir vladimiroviç mayakovski'ye aşıktı. fakat mayakovski, elsa'nın kız kardeşi liliya brik için ilan etmiştir aşkını.
mektubu bulduğu andan itibaren aragon şüphe içinde yaşamaya başlar. ölene kadar yücegönüllülükle katlanır (aşkına duyduğu o yüce bağlılıkla) acısına. elsa belki de hiçbir zaman aşık değildi aragon'a ve belki de nemfomani hastasıydı. ne acı! böyle bir acıyla nasıl yaşayabilir insan! hayatı boyunca kandırılmıştı belki de aragon. uğruna yaşadığı elsa ve bakmaya doyamadığı elsa'nın gözleri belki de sahtekarca bakıyordu başından beri.
fakat aragon işte... çok yücegönüllü, çok aşık. * hem onun anısına saygısızlık etmek mi? asla!
öyle derin ki gözlerin içmeye eğilince
yansıdığını gördüm orda tüm güneşlerin
oraya sığınışını bütün ümitsizlerin
öyle derin ki belleğim kayboldu içlerinde.
devamını gör...
çocukları küçük kurşunlarla öldürürler değil mi anne
sbrenica katliamı'nda ailesiyle birlikte kurşuna dizilen 4 yaşındaki bir kız çocuğunun ölmeden önce annesine sorduğu soru.
devamını gör...
tüm gece bir sezon vikings izlediği için uyanamayıp ertesi günkü yağmaya katılamayan viking askeri
arkadaşları tarafından göze batar ve muhtemelen blodorn cezasıyla infaz edilir. ah be birader zaten diziyi yaşıyorsun ne gerek var kendini kaptırmaya.
devamını gör...
sevgiliyi arabadan bilinmeyen yolda kovma alfalığı
başlıkta ne dediği anlaşılmayan gereksiz başlıklara bir yeni kat daha çıkılmış.
aynı zaman da benle yola çıkılmaz adamı yarı yolda bırakırım bunu da alfalık bir yiğitlik olarak görürüm demek istemiş zannımca. yön duygusu gelişmiş insan zaten gelip seni bulmazdı diye düşünüyorum, hayır gelişmiş olsa seni mi tercih ederdi sayın yazar.
aynı zaman da benle yola çıkılmaz adamı yarı yolda bırakırım bunu da alfalık bir yiğitlik olarak görürüm demek istemiş zannımca. yön duygusu gelişmiş insan zaten gelip seni bulmazdı diye düşünüyorum, hayır gelişmiş olsa seni mi tercih ederdi sayın yazar.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
seni her özlediğimde sevgilim,
gökyüzüne bakıyorum;
göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
denizlere bakıyorum.
ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
kuşlara bakıyorum.
o kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
ve aşkım, seni her özlediğimde,
adında isyan ediyorum.
seni özlemek istemiyorum ben,
ben seni yaşamak istiyorum,
seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
ve seni sende görmek sadece
behçet necatigil
gökyüzüne bakıyorum;
göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
denizlere bakıyorum.
ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
kuşlara bakıyorum.
o kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
ve aşkım, seni her özlediğimde,
adında isyan ediyorum.
seni özlemek istemiyorum ben,
ben seni yaşamak istiyorum,
seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
ve seni sende görmek sadece
behçet necatigil
devamını gör...
wattpad
ergenlerin cirit attığı hikaye anlatma platformu.
kısa bir hikâye diyecek olursak: yeni okuluma kaydımı yaptırmış, ilk derste bir sıra bulmuş oturmuştum. o sırada serseri tipli biri geldi. yerine oturduğum için bana bunu ödeteceğini söyledi. berke’ymiş adı. sanırım aşık olmuştum. çıkışta kolumdan tuttu beni ve kendine çekti. onu çok istiyordum, seviştik.
elbette güzel hikâyeler de vardır ancak genel özeti yukarıda. ayrıca maalesef ki bunun için kesildiğini duysa ağacın hüngür hüngür ağlayacağı kitapların çıkma yerlerinden bir tanesidir.
kısa bir hikâye diyecek olursak: yeni okuluma kaydımı yaptırmış, ilk derste bir sıra bulmuş oturmuştum. o sırada serseri tipli biri geldi. yerine oturduğum için bana bunu ödeteceğini söyledi. berke’ymiş adı. sanırım aşık olmuştum. çıkışta kolumdan tuttu beni ve kendine çekti. onu çok istiyordum, seviştik.
elbette güzel hikâyeler de vardır ancak genel özeti yukarıda. ayrıca maalesef ki bunun için kesildiğini duysa ağacın hüngür hüngür ağlayacağı kitapların çıkma yerlerinden bir tanesidir.
devamını gör...
domestic hıyar
çok heyecanlıyım. bu sözlüğe geldiğimden bu yana tamamen içimden gelerek gireceğim ilk nickaltı.
kalemini her zaman çok güçlü bulmuşumdur. mizahı ve kusursuz müzik zevkiyle de en sevdiğim yazarlardan biridir. bunları peşin peşin söylüyorum ki "yazarlığı hakkında hiçbir şey dememişsin. burada kankacılık dönüyor işte. nickaltı yalakalığı yapmayın be kardeşim!" gibi şeyler söylemeyin. ya da söyleyin.
dostluğumuz, sözlüğün hayatımdaki yeri kadar eskidir.* bir kerecik küsmüş de olsak o süreçte kendisini gizli gizli stalklamayı ve iyi olup olmadığını merak etmeyi hiç bırakmadım.
domestic, benim tanıdığım en iyi dinleyicidir. ne olursa olsun bir kere bile beni anlamadığını, yargıladığını hissetmedim. birkaç saat arayla birbirinin tam zıttı düşüncelerle gittiğimde bile. ama böyle dediysem yalnızca dinleyip geçtiğini düşünmeyin. "sen yagami light'sın kendine gel, aptallık etme!" şeklinde destek oluşları da vardır. en ciddi konularda bile konuşmalarımızın %90'ı kahkahadan ibarettir. zaten en ciddi konuları da onun sayesinde hiç ciddiye almam.
kendisine her şey için, dostluğu için çok teşekkür ediyorum. kar adamı yeti'yi de şöyle bırakıp yazımı sonlandırıyorum:*
kalemini her zaman çok güçlü bulmuşumdur. mizahı ve kusursuz müzik zevkiyle de en sevdiğim yazarlardan biridir. bunları peşin peşin söylüyorum ki "yazarlığı hakkında hiçbir şey dememişsin. burada kankacılık dönüyor işte. nickaltı yalakalığı yapmayın be kardeşim!" gibi şeyler söylemeyin. ya da söyleyin.
dostluğumuz, sözlüğün hayatımdaki yeri kadar eskidir.* bir kerecik küsmüş de olsak o süreçte kendisini gizli gizli stalklamayı ve iyi olup olmadığını merak etmeyi hiç bırakmadım.
domestic, benim tanıdığım en iyi dinleyicidir. ne olursa olsun bir kere bile beni anlamadığını, yargıladığını hissetmedim. birkaç saat arayla birbirinin tam zıttı düşüncelerle gittiğimde bile. ama böyle dediysem yalnızca dinleyip geçtiğini düşünmeyin. "sen yagami light'sın kendine gel, aptallık etme!" şeklinde destek oluşları da vardır. en ciddi konularda bile konuşmalarımızın %90'ı kahkahadan ibarettir. zaten en ciddi konuları da onun sayesinde hiç ciddiye almam.
kendisine her şey için, dostluğu için çok teşekkür ediyorum. kar adamı yeti'yi de şöyle bırakıp yazımı sonlandırıyorum:*
devamını gör...
ibn cüreyc
bir tâbiî. tâbiî demek, hz. muhammed'i görmemiş ama sahabeleri görmüş olan kişi demektir. ayrıca ibn cüreyc hadis, tefsir âlimidir. rum asıllıdır. mekke dışına seyahatler yapmış, bağdat'a gidip halife mansur'un yanına gelmiş, sahâbî olan hz. abdullah bin abbas'ın hadislerini bir araya getirerek ona takdim etmiştir. fakat karşılığında halife kendisine hiçbir şey vermeyince bu sebeple yakınmıştır.
zehebî, ibn cüreyc'e mekkelilerin fakihi demiş, böylelikle onun fıkıh ilmindeki saygınlığını belirtmiştir.
ahmed bin hanbel de ibn cüreyc'in hadis alanındaki güvenilirliğine işaret etmiş, fakat şeyh adı söylemeden bana falan dedi ki gibi sözlerle yaptığı rivayetlerin uydurma olduğunu belirtmiş, fakat şeyh adı belirterek yaptığı rivayetlere güvenilebileceğini söylemiştir.
malik bin enes, ibn cüreyc'in hadislerin güvenilirliğine bakmadan rivayette bulunduğunu söylemiştir. yezîd bin zürey', ibn cüreyc'e çer çöp sahibidir demiş, ve bu sözüyle muhtemelen malik bin enes'in dediğini kastetmiştir.
zehebî, ibn cüreyc'in tedlîs yaptığını belirtmiş, fakat sikalığı üzerinde icmâ bulunduğunu söylemiştir.
hocası atâ bin ebu rebâh, ibn cüreyc'i hicaz gençlerinin efendisi diye nitelendirmiştir. dârekutnî ise, ibn cüreyc için, tedlîsin en kötüsü ibn cüreyc'in tedlîsidir ifadesini kullanmıştır.
ayrıca ibn cüreyc'in islâm tarihinde kitap yazan ilk yazar olduğu söylenmiştir. ibn cüreyc 699 doğumlu olup 767 yılında ölmüştür.
zehebî, ibn cüreyc'e mekkelilerin fakihi demiş, böylelikle onun fıkıh ilmindeki saygınlığını belirtmiştir.
ahmed bin hanbel de ibn cüreyc'in hadis alanındaki güvenilirliğine işaret etmiş, fakat şeyh adı söylemeden bana falan dedi ki gibi sözlerle yaptığı rivayetlerin uydurma olduğunu belirtmiş, fakat şeyh adı belirterek yaptığı rivayetlere güvenilebileceğini söylemiştir.
malik bin enes, ibn cüreyc'in hadislerin güvenilirliğine bakmadan rivayette bulunduğunu söylemiştir. yezîd bin zürey', ibn cüreyc'e çer çöp sahibidir demiş, ve bu sözüyle muhtemelen malik bin enes'in dediğini kastetmiştir.
zehebî, ibn cüreyc'in tedlîs yaptığını belirtmiş, fakat sikalığı üzerinde icmâ bulunduğunu söylemiştir.
hocası atâ bin ebu rebâh, ibn cüreyc'i hicaz gençlerinin efendisi diye nitelendirmiştir. dârekutnî ise, ibn cüreyc için, tedlîsin en kötüsü ibn cüreyc'in tedlîsidir ifadesini kullanmıştır.
ayrıca ibn cüreyc'in islâm tarihinde kitap yazan ilk yazar olduğu söylenmiştir. ibn cüreyc 699 doğumlu olup 767 yılında ölmüştür.
devamını gör...
lilliput etkisi
üst tanımda da bahsedildiği üzere; etki alanında bulunan canlılar üzerinde, yıllarca süregelecek hasar bırakan büyük bir afetin ardından * bu canlıların iç yapıları üzerinde kendini göstererek ciddi ciddi büyümelerini engelleyen bir çeşit etki.
bahse geçen terim 1993 yılında adam urbanek tarafından graptoloidlerin neslinin tükenmesiyle ilgili yazılan bir makalede görüldü. daha sonra birçok kişi üzerine çalışmalar yaptı.
pompeii olayını birçoğumuz biliyoruz. okuduklarım yamultmuyorsa pompeii'den kalan bazı canlı türleri de küçüle küçüle yok olmak üzere * çünkü yaşanmış olan olay, canlının anatomik yapısını hedef alıyor ve onun da, ondan sonra gelenin de hipofiz bezinin doğru bir şekilde çalışmasına izin vermiyor. çok daha büyük organizmaların aldığı etki şiddeti, küçük organizmların aldığı şiddetten büyük olabiliyor ve bu şiddetin büyüklüğü lilliput'un olağana göre kısa bir zamanda kendini göstermesine yol açıyor.
bahse geçen terim 1993 yılında adam urbanek tarafından graptoloidlerin neslinin tükenmesiyle ilgili yazılan bir makalede görüldü. daha sonra birçok kişi üzerine çalışmalar yaptı.
pompeii olayını birçoğumuz biliyoruz. okuduklarım yamultmuyorsa pompeii'den kalan bazı canlı türleri de küçüle küçüle yok olmak üzere * çünkü yaşanmış olan olay, canlının anatomik yapısını hedef alıyor ve onun da, ondan sonra gelenin de hipofiz bezinin doğru bir şekilde çalışmasına izin vermiyor. çok daha büyük organizmaların aldığı etki şiddeti, küçük organizmların aldığı şiddetten büyük olabiliyor ve bu şiddetin büyüklüğü lilliput'un olağana göre kısa bir zamanda kendini göstermesine yol açıyor.
devamını gör...
ceteris paribus
iktisatçıları krize sokan bu terim, aynı zamanda bilim felsefecilerinin de odak noktalarındandır.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
devamını gör...
mebus paltosu
amatör hikayeler ve özellikle rus edebiyatı konusunda güzel mizah yapan yazar arkadaşım. aman çizgini bozma, böyle devam et.bizde okuyalım gülelim eğlenelim hep.
devamını gör...
gerontoloji
üniversite son sınıfta yaslilik psikolojisi isminde aldığımız dersin bilimsel adı. bu derse giren hocamız kendisi de yaşlı olduğu için hüzünlü bir şekilde anlatırdı herşeyi. bedenin büyüyüp gelismesi nasıl heyecan ve coşku verici bir gerçeklik sunuyorsa eskiyip çürümesi de bir o kadar hüzünlü.
devamını gör...

