az önce gbt'den çıktım, alkollü ama temiz bir şekilde. odama döndüm aynada yüzüme baktım, yüzüm vardı, gördüğüme sırııttım, epeydir yüzümü unutmuştum, kafamda bir imge vardı ama, soluk, yarı göçmüş, gülmeyi unutmuş tuhaf bir yüz.
onunla uzun bir zamandır idare etmiştim, gerek yoktu aynalara, gerek yoktu yeni olan hiçbir şeye, planlara, hayallere, umutlara.

sonra üstümü çıkardım, üstümdeki her şey yeni idi, yeni ve temiz. bu hal de hoşuma gitti, hatta o bücür "aldıklarının fotoğraflarını yolla bakiym" deyip yolladığım andaki o tuhaf arefe çocuğu sevinci geldi aklıma, aklım başa çıkamayacak kadar yorgundu aslında, ama aklım nihayet direksiyonu eline almıştı, olan aklım bana yetiyor ve nasıl olduysa saçmalamıyordu, buzdolabında bira ve sütlaç vardı, istediğim zaman kahve yapabilirdim, dertleşecek insanlarım vardı, galiba bir kez daha yırtmıştım o tuhaf eski halden.

birayı unuttum, gelecek / yarıda kalmış / bir telefonum vardı, gbt'em hâlâ temizdi, kahve çok ama çok iyi giderdi, ıslıkla çok güzel türkü çalabiliyordum ve türkan beni çok seviyordu.

yaşasın mıydı hayat?
devamını gör...

diğerleri yamuk mu oluyor o halde.
devamını gör...

ayran ve feribot.
devamını gör...

izmit kartepe
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

otur oturduğun yerde, bu ekonomik krizde ne sevgilisi. kendine gel, diye bende bağırma isteği uyandıran başlık.
devamını gör...

o bunu yaparken suratına bakın bir kaç dakika seyredin sonra gözlerinizi devirip sağa doğru bakın ve gülün o arada elinizi de hey allahım der gibi kaldırın. yeterli olacaktır.
devamını gör...

türkiye ve diğer bazı balkan ülkelerinde geleneksel olarak yapılan bir yemek çeşididir. batı marmara’da papara, doğu marmara'da ve batı karadeniz’de ekmek makarnası olarak adlandırılır.

hem yapımının kolay olması, hem lezzetli olması, hem dişleri olmayan yaşlıların kolayca yiyebileceği bir yemek olması ve en önemlisi bayatlamış ekmekleri değerlendirmenin bir yolu olması açısından vazgeçilmezdir.

çocukluğumda pazar kahvaltılarında sık yediğim yemek.
devamını gör...

biraz iç burkan bir karar.
neden bilmiyorum ama yolculuk yaparken okuması, kıyaslaması zevk veren bir aktiviteydi.*
biz tadını çıkardık artık bunu yapamayacaklar düşünsün.
(rakım ve nüfus bilgisine de bu kadar gereksiz bir anlam yüklediğimi şu an fark ettim swh)
devamını gör...

ezan allah'ın sesiymiş sanırdım. sonra öğrendim aslında öyle bir şey yokmuş.
devamını gör...

cumhurbaşkanı, aslında bay hitabı ile burada küçültme yapmış oluyor. daha doğrusu vatandaşın önemli bir kısmı bunu böyle algılıyor. oysa türkçe'de bay hitap şekli ve onun dışında gayrimüslim olanlar için de kullanılıyor.
örneğin bizde tahsin bey karşıdakinde bay louis olur.
bizde nurten hanım karşıdakinde bayan victoria olur.
devamını gör...

sözlüğe üye olan çok sayıda ünlü sima, şair ve edebiyatçılardan bahsediliyor. hele şu bilmem - x sanatçının kafa sözlük yazarı olması - gibi başlıklara artık ciddiyetle yaklaşmaya başladım.
devamını gör...

türkan yerini aldı, ortalığı kesiyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sovyet mimarisi 1917-1991 yıllar arası dönemi kapsıyor. bu süre zarfında, bir dizi dünya mimari stilinin yansıması yaşandı.

konstrüktivizm- 1914 yılında ortaya çıkmış sanat akımından etkilenerek yapılan yapıtlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
rasyonalizm- 1920'lerde - 1930'ların başında geliştirilen mimaride avangart stili.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
art deco.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
stalinist mimari-stalin dönemi mimarisi (1933-1955).
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
brutalist mimari- 1950-1970 arası populer olmuştur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
günümüzde hala insanların sovyetler birliği mimarisinde en çok dikkatini çeken binalar bu brutalist mimarisinden esinlenerek yapılan binalardır. bir kaç örnek aşağıdadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

50 yada 100 yıl sonra bu necip milletimizin gerçek ateistler ve öz hakiki ateistler olarak ayrılıp birbirleriyle didişmeye dövüşmeye devam edeceğini gösterir
devamını gör...

sanırım üniversiteyi kazandığım senenin yaz tatiliydi, 17-18 yaş civarı.

yazlık sitede sokağın üst tarafında oturuyorduk, sokak da hafif yokuş aşağı. en alt evde bir abla kardeş ama ikisi de ay parçası. hangisine aşık olacağımı şaşırıyorum her gördüğümde. baktım bahçede oturmuş çay içiyorlar, ben de basketbol oynamaya gideceğim evlerinin önünden geçerek. yeni spor ayakkabıları çektim, tertemiz giyindim, atladım bisikletime, topu da kolumun altına aldım, bastım pedala.

fakat hangi akla hikmetse hem bisiklet süreyim hem de topu sektireyim de şov katsayım ikiye katlansın, kızların aklını alayım diye düşündüm. lan böyle bir şeyden hangi kız, daha doğrusu hangi insan evladı niye etkilensin? o yaşta ben bunun muhakemesini yapabilecek durumda değilmişim demek ki.

neyse, yokuş aşağı indiğim için bisiklet de hızlanıyor, bir yandan topu sektiriyorum ama hem topun hem bisikletin kontrolünü hafif hafif kaybediyorum. tam kızların hizaya geldim, top bir taştan sekip biraz sağa doğru açılınca gidonu tuttuğumu unutup, topa doğru uzanmam ile yüz üstü yere yapışmam bir oldu. kaldırıma da fazla yaklaşmışım, o hızla kafamı bir de kaldırıma vurdum, yemin ediyorum görüntü gitti. sadece bir takım kahkahalar duyuyorum, birileri yanıma geliyor falan.

kızlar beni yerden kaldırdı, iyi misin falan derken biri dedi ki "yüzün çok kötü soyulmuş, eve git istersen". elimi götüremiyorum zira hem elim ayağım titriyor hem de yüzüm kezzap atılmış gibi yanıyor. yok, yok iyiyim ben dedim, köşede duran topa uzandım, silkindim falan. aldım topu, sahaya doğru seyirttim. bir kaç adım gittim gitmedim, arkamdan tekrar gülüşmeler. büyük olandı sanırım, "bisikletini unuttun" dedi.

o an ölümü düşledim anne.
devamını gör...

'bu dünyanın direği yok
merhameti yüreği yok
kılavuzun gereği yok
yolun sonu görünüyor.'
devamını gör...

kendiniz için istediğiniz şeyi, sevdikleriniz için de isteyin.*

nefsinizde olan bir kusuru ıslah etmeden, başkasını ayıplamayın.*
devamını gör...

balkonda oturup gökyüzünü seyretmek.
deniz kenarında oturup denizi izlemek.*
devamını gör...

20. yüzyılın en büyük kitlesel tecavüzlerinin gerçekleştirildiği nankin katliamının da sorumlusudur.
devamını gör...

sen şu şakkıl giyinirsin ben bu şakkıl, herkesin hayatına kimse karışamaz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim