normal sözlük'ün reklamsız olması
yani anlamıyorum. reklam olsa ne olacak ki ?
sonuçta giderler var, onlara bir destek olacak.
yazarları da anlamakta güçlük çekiyorum.
bilgisayar için adguard vs tarzı bir eklenti,
telefon için de opera browser yükleyerek reklamdan ilelebet kurtulabilirsiniz.
hiç bir zaman sözlüğün reklam alıp almadığını fark etmeyeceğim. ancak başlık açılırsa farkında olacağım.
yani reklam görmemek çok basit bir işlem.
sonuçta giderler var, onlara bir destek olacak.
yazarları da anlamakta güçlük çekiyorum.
bilgisayar için adguard vs tarzı bir eklenti,
telefon için de opera browser yükleyerek reklamdan ilelebet kurtulabilirsiniz.
hiç bir zaman sözlüğün reklam alıp almadığını fark etmeyeceğim. ancak başlık açılırsa farkında olacağım.
yani reklam görmemek çok basit bir işlem.
devamını gör...
bir hadise var
uzun yıllar müzikle uğraşmasına, ilk 45'liğini 1978 yılında çıkarmasına rağmen, nazan öncel'in beklediği başarıyı yakaladığı kasedinin ismi.
aynı ismi taşıyan da şarkısı vardır.
aynı ismi taşıyan da şarkısı vardır.
devamını gör...
sinirlenince fırlatılan şey
kimlerle arkadaş olmamamız gerektiğini gösteren başlık.
elbette hepimizin sabır taşını çatlatan durumlar yaşanabilir. gösterilen tutum kaliteniz kadardır. içinizden birden on'a kadar sayın demiyorum. onu ben de saçma buluyorum. yine de bir şeyleri fırlatmak yerine o ortamdan uzaklaşarak yalnız kalıp, sakinleşmeyi deneyebilirsiniz. ergenlik zamanlarınızı yetişkin hayatınıza yansıtmanızı yakıştıramıyorum. daha olgun davranmayı seçebilirsiniz.
kimse sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. kırılmış krem camının yerdeki, duvardaki, lekelerini silmek, vazo kırıklarını toplamak zorunda değil. hadi diyelim kendi pisliğinizi temizliyorsunuz, ortam da bulunan insanlar veyahut komşular sizin sinir krizlerinize şahit olanlar, emin olun ki size tiksinerek bakıyor.
elbette hepimizin sabır taşını çatlatan durumlar yaşanabilir. gösterilen tutum kaliteniz kadardır. içinizden birden on'a kadar sayın demiyorum. onu ben de saçma buluyorum. yine de bir şeyleri fırlatmak yerine o ortamdan uzaklaşarak yalnız kalıp, sakinleşmeyi deneyebilirsiniz. ergenlik zamanlarınızı yetişkin hayatınıza yansıtmanızı yakıştıramıyorum. daha olgun davranmayı seçebilirsiniz.
kimse sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. kırılmış krem camının yerdeki, duvardaki, lekelerini silmek, vazo kırıklarını toplamak zorunda değil. hadi diyelim kendi pisliğinizi temizliyorsunuz, ortam da bulunan insanlar veyahut komşular sizin sinir krizlerinize şahit olanlar, emin olun ki size tiksinerek bakıyor.
devamını gör...
hayvanları kötüleyen atasözü ve deyimler
her kuşu şey yaptık leylek kaldı.
nasıl bir zihniyetten çıkmış olabilir böyle bir atasözü?
nasıl bir zihniyetten çıkmış olabilir böyle bir atasözü?
devamını gör...
e-devlet
bir çok işi devlet dairelerinde sıra beklemek yerine internet üzerinden halledebileceğiniz sistem.
devamını gör...
3 kişi bir araya gelince whatsapp grubu kurması
'keşke bana özelden yazsaydın' 'o bu durumu bilmiyor' diyaloğunun yaşanma ihtimali söz konusudur.
devamını gör...
minimalizm
çok sevdiğim bir sanat akımıdır lakin kendi hayatıma uygulamayı pek istemem.
gösteriş meraklısı felan da değilim ama aşırı sadelik de bayar bence bir süre sonra.
gösteriş meraklısı felan da değilim ama aşırı sadelik de bayar bence bir süre sonra.
devamını gör...
sözlükteki tüm inançsızları engellemek
sözlük sizin için çok ıssız olur. yapmayın ...
devamını gör...
l'existentialisme est un humanisme
sartre'in 1945 yilinda yaptigi bir konferansin, 1946 yilinda yayimlanmis yazili hali. sartre, bu kitapta kendi varolusculuk konseptini anlatir. sartre'a gore "varolus, özden once gelir". bundan dolayi insani, yaptiklari tanimlar. insanin ozu ya da dogasi degil. sartre, "insan özgür olmaya mahkumdur" der. yani, insan her karari almakta ozgurdur ve her kararindan da sadece kendisi sorumludur.
sartre'in fikrini elestirmeden once, sartre'in gecmisini gozden gecirmek gerek. sartre, ikinci dunya savasi fransa'sinda, isgalci nazi almanya'sina karsi direnise katilmistir. ancak isgal boyunca, direnisciler nufusun cok kucuk bir kismindan olusuyordu. fransizlarin yuzde sekseni isgale karsi pasif kalmayi tercih etmisti.
sartre, insanin her kararinda ozgur oldugunu gostermek icin ikinci dunya savasi ornegini kullaniyor:
eger, direnise katilmayi secerseniz olebilirsiniz. direnise katilmayi secmeyip hicbir sey yapmazsaniz, o zaman hayatiniz tehlikeye girmez. ancak, nazi isgaline ve isgal boyunca almanlarin yaptiklarina karsi tepkisiz kalmaktan sorumlu olursunuz. bir kararin sonucunda olum olsa bile bu karari almakta ozgursunuz. olumden korkup direnmemeyi tercih etdiginizde ise bu kararinizdan sorumlusunuz. nasil bir tehdit ile karsi karsiya kaldiginiz, aldiginiz kararin sorumlulugu sizin. sartre'a gore insani tanimlayan aldigi kararlardir, niyeti degil. tabii sunu unutmamak gerek: sartre, insanin sinirsiz opsiyonlari olmadigini kabul ediyor. insanin sorumlu ve ozgur oldugu sadece gercekte olan opsiyonlar arasindan verdigi karar.
sartre'in fikrini elestirmeden once, sartre'in gecmisini gozden gecirmek gerek. sartre, ikinci dunya savasi fransa'sinda, isgalci nazi almanya'sina karsi direnise katilmistir. ancak isgal boyunca, direnisciler nufusun cok kucuk bir kismindan olusuyordu. fransizlarin yuzde sekseni isgale karsi pasif kalmayi tercih etmisti.
sartre, insanin her kararinda ozgur oldugunu gostermek icin ikinci dunya savasi ornegini kullaniyor:
eger, direnise katilmayi secerseniz olebilirsiniz. direnise katilmayi secmeyip hicbir sey yapmazsaniz, o zaman hayatiniz tehlikeye girmez. ancak, nazi isgaline ve isgal boyunca almanlarin yaptiklarina karsi tepkisiz kalmaktan sorumlu olursunuz. bir kararin sonucunda olum olsa bile bu karari almakta ozgursunuz. olumden korkup direnmemeyi tercih etdiginizde ise bu kararinizdan sorumlusunuz. nasil bir tehdit ile karsi karsiya kaldiginiz, aldiginiz kararin sorumlulugu sizin. sartre'a gore insani tanimlayan aldigi kararlardir, niyeti degil. tabii sunu unutmamak gerek: sartre, insanin sinirsiz opsiyonlari olmadigini kabul ediyor. insanin sorumlu ve ozgur oldugu sadece gercekte olan opsiyonlar arasindan verdigi karar.
devamını gör...
ölüm
hayatının son bulması, kalbinin kontağı kapatması. kimi insan için yolun sonu iken bir diğeri için yeni başlangıç.
devamını gör...
liziqi
li ziqi, içeriklerinin konusu taşrada geleneksel çin yaşam şeklidir. . bazen dağdan topladığı çiçeklerle kozmetik malzemesi yapar, bazen büyüttüğü koyunların yünü boyar, eğirir ve pelerin örer, bazen ipek böceği yetiştirir yaşlı ninesine ipek yorgan yapar.
devamını gör...
ben iç güzelliğe önem veriyorum diyen insan
tabii ki iç güzelliğe önem veriyorsundur ama önce dış görünüşüyle senin dikkatini çekmiştir, yoksa iç güzelliğinin farkına varamazdın. dürüst olalım hepimizin dikkatini ilk çeken; dış görünüş, diksiyon gibi şeyler. kimse dikkatini çekmeyen biriyle ilgilenmez.
devamını gör...
selahattin demirtaş
140journos'un hazırladığı videodan sonra tekrardan gündemi meşgul eden şu an hapiste olan hdp'nin eski eşbaşkanı. her ne kadar onun da bir ailesi var şakı söyler edebiyat sever diye güzellemesi yapılmaya çalışılsa da pkk terör örgütünün siyasi ayağı olmasından dolayı hapisten çıkmasını hiç istemediğimiz birisidir.
devamını gör...
ığdır
türkiye'nin en doğusundaki il olmasına rağmen şehir merkezi hakkari şehir merkezinden daha batıda olduğu için iftarı ilk açamayan şehrimiz.
devamını gör...
gece yarısı mutfaktan gelen çatal kaşık sesleri
mutfakta yiyecek bir şeylerin olduğuna dalalettir.
devamını gör...
okuduğu kitaptan bir şey anlamayan insan
bir defasında hocama dedim ki: “bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.”
bana bir hurma uzattı ve dedi ki: “bunu ağzında çiğneyip ye”
yedikten sonra sordu:
şimdi sen büyüdün mü ?
"hayır" dedim.
dedi ki: “büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”.
anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor ;
bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor… her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.
kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar ! o kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
“iyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: işte ideal hayat.”
mark twain
bana bir hurma uzattı ve dedi ki: “bunu ağzında çiğneyip ye”
yedikten sonra sordu:
şimdi sen büyüdün mü ?
"hayır" dedim.
dedi ki: “büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”.
anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor ;
bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor… her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.
kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar ! o kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
“iyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: işte ideal hayat.”
mark twain
devamını gör...
abdulseyidbincabbar
(bkz: don't feed the troll)
devamını gör...


