kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

minnoş gönlümde... diye devam eden bir müslüm gürses şarkısıdır.
devamını gör...

limonlu kek yaparken, limon ve kabuğunu limonata mantığı ile yaparım ki böylece kek daha aromatik ve daha sarı olur. ( bir de uyuz bir kardeşiniz varsa; o en ince rende ile rendelenmiş limon kabuğunu görmek istemeyen, onun çenesinden kurtulursunuz)

malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı süt
1.5 limon-1 yemek kaşığı şeker (bu şeker limon kabuğunu ovalamak için)
1 kabartma tozu
2.5-3 bardak un
tepsiyi yağlamak icin katı yağ

yapılışı: yumurta ve şeker , şeker eriyip yumurta ile kabarıncaya kadar yaklaşık 4-5 dakika çırpılır. limonun kabuklarının sarı kısmı derin bir kaba rendelenir ardından 1 yemek kaşığı şeker ilave edilir ve kaşığın arkası ile bir süre ezilir. toz şeker sararıp hatta bir miktar eriyinceye kadar. sonra limon suyu bu karışıma ilave edilir ve karıştırılır. ardından bu karışım tel süzgeçle süzülerek şeker ve yumurta karışımına ilave edilir. sonrasında süt, sıvı yağ eklenir. bu aşamadan sonra keki mümkünse el çarpıcısı ile yavaş yavaş karıştırıp içine kabartma tozu ile karıştırılıp elenmiş un ilave edilir. eger tepsi 30 cmlik düz fırın tepsisi veya klasik dikdörtgen borcamsa 180°de 20-25 dakika pisirilir. dilimli kek kalıbı ise önce 180°de 15 dakika, sonra 160°de 15 dakika kürdanla kontrol edilerek pişirilir.
devamını gör...

(bkz: kutup ayısı)
devamını gör...

metal müzikte dissonance akımını başlatmış çok önemli avant-garde death metal grubu. ilk albümleri considered dead gayet düz bir death metal albümüyken erosion of sanity ile birlikte müziklerinde hafif düzeyde deneylere gidilmiş, ancak 1998 yılında çıkardıkları üçüncü albümleri olan obscura ile -gruba yeni gelen gitarist steve hurdle'ın da yardımıyla - kendilerini efsaneleler arasına sokan özgün tarzlarını oturtabilmişler.
obscura gerçekten genel olarak metal adına önemi kolay kolay anlatılabilecek türden bir şey değil. ulcerate, deathspell omega, portal ve sayısız diğer grubun varlığını bu albüme borçluyuz da denebilir. 1 saat boyunca yerinde duramayan, uyumsuz notalarla insanı tokatlayan çok ilginç ve kaotik bir albüm. yapımında dmitri shostakovich gibi klasik müzik sanatçılarından ve biraz da doğu müziğinden ilham almışlar. sindirmesi biraz zor ama gerçekten neden bu kadar saygı duyulan bir iş olduğunu anlamak zor değil.

diskografileri şu şekilde:

considered dead (1991)
the erosion of sanity (1993)
obscura (1998)
from wisdom to hate (2001)
colored sands (2013)
pleiades" dust (2016) (ep)
devamını gör...

işte dinleyelim ve hislerimize tercüman olalım. yaptıklarımdan ve yapmakta olduklarımdan dolayı pişman değilim. senin de, benim kadar acı çektiğinden şüpheliyim. onu daha fazla görmeye tahammülüm kalmadı artık. senin de, benim kadar acı çektiğinden şüpheliyim. hadi çektiğimiz acılardan konuşalım ve acılarımızın içinde boğulalım. biri aşık olduğunda bunu açıklayabilir mi? tatlı kış güneşi, serin yaz esintisi... hem sevdim onu, hem de öldürdüm.
(bkz: mauvais sang)
devamını gör...

kötülük ölümden daha hızlı koşar.
platon, hop yavaşla!

ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam.
benim adım said nursi çekilin yoldan.

ben ışık olmaya, gecelerin susuzluğunu çekmeye ve yalnız olmaya mecburum.
nietzsche felsefe'nin babası , korku ahlakın anasıdır.

hayatı komedi sananlar son espriyi iyi düşünsünler.
seneca çek sağa. resmen racon kesmiş.

senin felsefe yapmaktan kafan yansın gelsin vişne'nin biri yazsın sözünü araba'nın arkasına. ama güzel fikir yalan değil.*
şiiit... arabam şekil önümden çekil!
devamını gör...

hah aynen, bunu imamın karısı ya da kızı düşünmesin. siz düşünün. kendi işiniz gücünüz bitti, imamın karısı kızı kaldı
devamını gör...

kimi no na wa (2016) (your name) "naja'nın söylediği anime)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

izleme linki : buradan
bilgi için: buradan
buradan
devamını gör...

poseidon sakallı ve gösterişliliğiyle zeus’a benzer tipte betimlenmiştir. fakat zeus kadar güçlü olmamakla birlikte saygınlıkta onunla eşitti. kardeşi gibi sert ve kavgacı bir doğaya sahipti. zeus’la boy ölçüşmekten çekinmez, onun buyruklarına baş eğmekten hoşlanmadığı gibi diğer tanrılarla birlik olup tanrıların babasını zincire vurmaya bile kalkıştı. zeus’a şöyle meydan okur:

yiğitliğine yiğittir, bilirim onu (zeus’u), ama beni küçümsemek ne oluyor eşitim ben onunla, bana zorla baş eğdirecek olan o mu? rhea doğurdu zeus’u, beni, ölülere hükmeden hades’i, dünya üçe bölündü, üçümüz de aldık payımızı, kura çekildi köpüklü deniz düştü bana, her zaman orada oturayım diye. zeus’a bulutlar arasında engin gök düştü. ama toprakla koca olympos’ta herkesin payı var, bu yüzden yaşamam ben zeus’un keyfince, gücü varsa rahat otursun kendi payında, ülkesinde, korkutmasın elleriyle, alçak yerine komasın beni.
devamını gör...


adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kâseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu.

masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.



(bkz: edip cansever)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ankara
devamını gör...

beyni boş insanların gösteriş meraklısı olduğu bir platformda ya da saçma sapan uygulamalara girmektense fikirlerin önemli olduğu bir sözlükte yazmayı tercih ettim. hem çok güzel insanlar tanıdım, etkinliklere katıldım hatta düzenledik. her geçen gün daha da büyüyen bir sözlüğün ilk zamanlarını paylaşıyor olmak da ayrı bir güzel.
devamını gör...

magandalıktır.. neşeyle balkondan havaifişekleri izleyen çocukların koşarak içeri girmesine sebep olur.
devamını gör...

yine ezik olduk oturduğumuz yerden.
(bkz: kafa'nın trollerinin biraz şey olması)
devamını gör...

canım,
bugün cumartesi.
haftada kaç gün cumartesiydi ki?
lanet olsun.
sensizlik bana iyi gelmiyor..
şehir mucizevi lakin sensiz sıkıcı..
devamını gör...

ne yazık ki doğru olan durumdur. geçmiş askeri darbelerle, muhtıralarla, ekonomik sorunlarla dolu. çocukluğu, gençliği bu döneme denk gelmiş insanların şahit olduğu baskının, şiddetin, zorbalığın haddi hesabı yok. bu ortamdan ruh sağlığı yerinde bir insan olarak çıkmak çok zor. üstüne eğitimsizlik eklenip insanların psikolog/psikiyatrist ile daha yeni yeni barıştığı düşünülürse bu amcaların/teyzelerin yaşadıklarının ya da yaşayamadıklarının acısını başkasından çıkarmasına şaşırmıyorum ben.
devamını gör...

olmasının faydalı olmadığına inandığım ve hakkında, bilinçli kullanılmayacağını söyleyenlerden biri olduğum buton. nedenini daha önce de açıklamıştım ama yine açıklayayım.

evet, artı oyun da düzgün kullanıldığını düşünmüyorum ve yine daha önce keşke artı butonu da olmasaydı demiştim ama eksinin, amaç dışında kullanılması bir soruna yol açıyor: insanları sözlükten soğutmak.

burada gerçekten kendisi emek vererek çok güzel tanımlar giren insanlar var. övünmek için söylemiyorum, bunlardan biri de benim. üşenmeyip, meraklıları için uzun uzun anlattığım konular oldu. fakat mesela geçenlerde, benim kopyala yapıştır olayına karşı tutumumu ve sözlükte kimseye sataşmayan, kendi işime bakan, kesinlikle özel mesajlarda dahi kimseyle kaba konuşmayan, elinden geldiğince (ki çoğu kişinin yaşı da benden çok küçük olduğu halde) saygılı olmaya çalışan biri olduğumu birçok kişi çok iyi bildiği ve gördüğü halde, bir arkadaş gidip bir başlığa, kopyala yapıştır yaptığım iddiasıyla ve profil fotoğrafımın kendime ait olması üzerinden beni eleştirerek beni engellediğini ilan etti. beğenmedim butonu olsaydı, bu arkadaşın o uzun uzun yazdığım emek harcanmış ve bilgi dolu tanımlara ne yapacağını tahmin etmek zor değil sanırım, değil mi? 1 olur, 2 olur ama sürekli sinir bozmak amacıyla bu tür davranışlar sergilendiği zaman insanlar da yavaş yavaş bir şeylerden bunalmaya başlar. kimse peygamber sabrına sahip değil sonuçta.

yukarıda bahsedilen konu da ayrı problem. insanlar eksi oy kasmak gibi bir amaç içerisine giriyor ilginç bir şekilde ve bunun sonucunda da açtıkları başlıkları hepimiz farklı farklı sözlüklerde gayet iyi gördük.

hal böyle olunca, bu ortam için çabalayan insanları trollere ya da ön yargılı kişilere yem etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. bu nedenle, eğer bir görüşe hiç katılmıyorsanız bunu sahibine mesaj atarak da yazabilirsiniz. özel mesaj alımını kapatmışsa, formata uygun ve genel bir konu olarak başlığını da açabilirsiniz vs... böylece beğenilmediğinden de, neden beğenilmediğinden de haberi olacaktır bir şekilde.
devamını gör...

sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde varolmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıradışılığın, küfrün dışa vurumudur.
özellikle dostoyevski nin yeraltından notları türün okunmaya değer kitaplarından biri.

ama insanoğlu aptal değilse bile korkunç  derecede nankördür.
 evet, eşi bulunmaz bir nankör..!


ben kötü bir insan değildim. ne aksi bir adamım, ne de uysal biriyim. ne alçağın biriyim, ne de namuslu, ne onurlu biriyim, ne bir kahramanım,ne de bir korkak. ben hiçbir şey olamadım.
devamını gör...

freud'a göre, kadınların ''fallus kompleksi'' ancak bir erkek çocuk sahibi olduklarında sona erermiş.

yanlışlanması gereken hatırı sayılır bir psikoloji kuramı daha.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim