lahmacun yiyen kızın asıl amacı
sana, gel yiğidim ağzımdaki soğan aromasını gel al benden. bekliyorumm.... demek istiyordur.
devamını gör...
kızarmış ekmek kokusu
sobada kızartılmış ekmekle kahvaltı yapmamış olan varsa mutlaka bunu bir kere de olsa yapsın.
üzerinde eriyen tereyağına dönmemesi için hiçbir neden yok.
üzerinde eriyen tereyağına dönmemesi için hiçbir neden yok.
devamını gör...
bir kadının tehlikeli olduğunu gösteren detaylar
ince dudaklar.
ince dudaklı olup tehlikeli olmayan masum bir kadına hayatımda hiç denk gelmedim.
ince dudaklı olup tehlikeli olmayan masum bir kadına hayatımda hiç denk gelmedim.
devamını gör...
kısa cümleler kuran erkekler
kısa cümleler kursun ama bir cümle kursun lütfen, kısa derken konsantre değil, bu da değil yani...
edit : ok vb.
edit : ok vb.
devamını gör...
clytie (yazar)
özlediğim yazar.
bana henüz tarot bakmamış yazar.
beni yiyeceğini söyleyip hala varlığımı sürdürmeme sebep olan yazar.
diyeceğimi dediğim, karşılık beklemediğim, gözlerinde kaybolduğum yazar...
bana henüz tarot bakmamış yazar.
beni yiyeceğini söyleyip hala varlığımı sürdürmeme sebep olan yazar.
diyeceğimi dediğim, karşılık beklemediğim, gözlerinde kaybolduğum yazar...
devamını gör...
barda yalnız başına oturan insan
barda yalnız başına oturan erkek'tir, o.
yorumdan ziyade serzeniş hatta eleştiri olacak.
erkekleri en çok kıskandığım, yazılı olmayan hakları, özgürlükleridir.
hepimizin bildiği '' ama asla kimsenin yapmadığı*'' yaftalamalara maruz kalmayacak kadın yoktur.
barda yalnız başına oturan insan, kendini seven insandır, keyif insanıdır diyelim daha doğrusu.
filmlerde ''barda genelde depresif adamlar oturur''. mutlaka aldatılmıştır, ihaleyi kaybetmiştir, kasıntı olarak karşısında bulunan şişelere bakarak içer allah içer..... yanlış büyük yanlış..... insanlar keyif almak için de gider, gitmeli. yalnız başına evde içmektense bir mekana gidip barda tek başına eğlenebilmeli!
ayrıca, bu hayatta en eğlenceli hikayeler barmenlerde olur, biz kadınların bu hikayeleri dinleme ihtimali yoktur.
istanbul'u bilmem fakat ankara özelinde konuşacaksak;
çayyolu, tunalı, bestekar geçiniz efendim, o müthiş dekore edilmiş bara gidip yalnız oturduğunuz an akbabalar üşüşür. hadi arttırıyorum marriott'da bile rahat edemezsin, çünki burası türkiye.....
bu ülkenin, muasır medeniyete ulaşacağı yok!.*
sözü ferdi özbeğen'e bırakıyorum:
şefkatse bardaki sarışın kız...
buradan
yorumdan ziyade serzeniş hatta eleştiri olacak.
erkekleri en çok kıskandığım, yazılı olmayan hakları, özgürlükleridir.
hepimizin bildiği '' ama asla kimsenin yapmadığı*'' yaftalamalara maruz kalmayacak kadın yoktur.
barda yalnız başına oturan insan, kendini seven insandır, keyif insanıdır diyelim daha doğrusu.
filmlerde ''barda genelde depresif adamlar oturur''. mutlaka aldatılmıştır, ihaleyi kaybetmiştir, kasıntı olarak karşısında bulunan şişelere bakarak içer allah içer..... yanlış büyük yanlış..... insanlar keyif almak için de gider, gitmeli. yalnız başına evde içmektense bir mekana gidip barda tek başına eğlenebilmeli!
ayrıca, bu hayatta en eğlenceli hikayeler barmenlerde olur, biz kadınların bu hikayeleri dinleme ihtimali yoktur.
istanbul'u bilmem fakat ankara özelinde konuşacaksak;
çayyolu, tunalı, bestekar geçiniz efendim, o müthiş dekore edilmiş bara gidip yalnız oturduğunuz an akbabalar üşüşür. hadi arttırıyorum marriott'da bile rahat edemezsin, çünki burası türkiye.....
bu ülkenin, muasır medeniyete ulaşacağı yok!.*
sözü ferdi özbeğen'e bırakıyorum:
şefkatse bardaki sarışın kız...
buradan
devamını gör...
şükrü erbaş
8 ödül almış olan türk şair ve yazar. şiirleri o kadar akıcı o kadar güzel ki güne kendisinin seslendirmiş olduğu şiirleriyle başlıyorum.
"ne yapacağımı sanıyorsun ki?
tenin tenime bu kadar sinmişken
ömrüm azala azala akarken önümde
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken
senin korkularını
benim inceliğimi doldurup yüreğime
bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım."
"ne yapacağımı sanıyorsun ki?
tenin tenime bu kadar sinmişken
ömrüm azala azala akarken önümde
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken
senin korkularını
benim inceliğimi doldurup yüreğime
bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım."
devamını gör...
limonlu kek
limonlu kek yaparken, limon ve kabuğunu limonata mantığı ile yaparım ki böylece kek daha aromatik ve daha sarı olur. ( bir de uyuz bir kardeşiniz varsa; o en ince rende ile rendelenmiş limon kabuğunu görmek istemeyen, onun çenesinden kurtulursunuz)
malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı süt
1.5 limon-1 yemek kaşığı şeker (bu şeker limon kabuğunu ovalamak için)
1 kabartma tozu
2.5-3 bardak un
tepsiyi yağlamak icin katı yağ
yapılışı: yumurta ve şeker , şeker eriyip yumurta ile kabarıncaya kadar yaklaşık 4-5 dakika çırpılır. limonun kabuklarının sarı kısmı derin bir kaba rendelenir ardından 1 yemek kaşığı şeker ilave edilir ve kaşığın arkası ile bir süre ezilir. toz şeker sararıp hatta bir miktar eriyinceye kadar. sonra limon suyu bu karışıma ilave edilir ve karıştırılır. ardından bu karışım tel süzgeçle süzülerek şeker ve yumurta karışımına ilave edilir. sonrasında süt, sıvı yağ eklenir. bu aşamadan sonra keki mümkünse el çarpıcısı ile yavaş yavaş karıştırıp içine kabartma tozu ile karıştırılıp elenmiş un ilave edilir. eger tepsi 30 cmlik düz fırın tepsisi veya klasik dikdörtgen borcamsa 180°de 20-25 dakika pisirilir. dilimli kek kalıbı ise önce 180°de 15 dakika, sonra 160°de 15 dakika kürdanla kontrol edilerek pişirilir.
malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı süt
1.5 limon-1 yemek kaşığı şeker (bu şeker limon kabuğunu ovalamak için)
1 kabartma tozu
2.5-3 bardak un
tepsiyi yağlamak icin katı yağ
yapılışı: yumurta ve şeker , şeker eriyip yumurta ile kabarıncaya kadar yaklaşık 4-5 dakika çırpılır. limonun kabuklarının sarı kısmı derin bir kaba rendelenir ardından 1 yemek kaşığı şeker ilave edilir ve kaşığın arkası ile bir süre ezilir. toz şeker sararıp hatta bir miktar eriyinceye kadar. sonra limon suyu bu karışıma ilave edilir ve karıştırılır. ardından bu karışım tel süzgeçle süzülerek şeker ve yumurta karışımına ilave edilir. sonrasında süt, sıvı yağ eklenir. bu aşamadan sonra keki mümkünse el çarpıcısı ile yavaş yavaş karıştırıp içine kabartma tozu ile karıştırılıp elenmiş un ilave edilir. eger tepsi 30 cmlik düz fırın tepsisi veya klasik dikdörtgen borcamsa 180°de 20-25 dakika pisirilir. dilimli kek kalıbı ise önce 180°de 15 dakika, sonra 160°de 15 dakika kürdanla kontrol edilerek pişirilir.
devamını gör...
orkusuga
enerji çeken/tüketen arkadaş anlamına gelmektedir. kendini ön planda tutmaya çalışan, fazla ilgi isteyen ve sadece kendini önemseyen fikirlere saygı duymayan insanlar örnek verilebilir.
devamını gör...
sevilen şarkının en vurucu sözleri
"çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca,
çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca?"
(bkz: candan erçetin) gamsız hayat
çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca?"
(bkz: candan erçetin) gamsız hayat
devamını gör...
modern toplumların ilkelleşmesi
bilindiği üzere ilkel toplumlarda modernleşmenin başlangıcı uzmanlaşma ile olmuştur.
kabile hayatında bir insan hem çiftçi, hem avcı, hem kasap, hem oymacı, hemde alakalı alakasız her işle ilgilenirken, kabilelerin birleşmesi ve daha büyük toplulukların oluşması sonrası insanlar belirli meziyetlerde uzmanlaşmaya başlamışlardır.
bu sayede uzmanlık alanları dallanmış ve kişiler artık tek bir işin tam anlamı uzmanı olmuşlardır.
bu sistem günümüz modern toplumlarının temelidir.
fakat günümüze bakıldığında artık bir insanın sadece uzmanlık alanı ile sınırlı kalmasının yeterli olmadığı açıkça görülmekte.
meslek sahipleri, hiper rekabetin yaşandığı günümüzde kendilerini bir sıra öne çıkarabilmek için alakalı alakasız alanlarda kendilerini geliştirmekte, eğitim almakta.
sadece mesleki anlamda da değil.
bireyin hayatta kalması, kendini müdafaa edebilmesi için, yasa da bilmesi lazım, ticaretten de anlaması lazım, teknolojiyi de takip etmesi lazım, araçtan da, bakım onarım işlerinden de anlaması lazım, sosyal olması, insan tanıması lazım, daha neler neler var.
sonuca gelirsek eğer, modern toplum yapısı uzmanlaşma üzerine kuruludur. fakat günümüzde insanların yine her alana yayılıp her işlerini kendileri görme yöneliminde olduğu gözlemlenebilir.
belki de sadece tarihin tekerrür etmesidir. malum davranışsal olarak da ilkelleşmekteyiz.
kabile hayatında bir insan hem çiftçi, hem avcı, hem kasap, hem oymacı, hemde alakalı alakasız her işle ilgilenirken, kabilelerin birleşmesi ve daha büyük toplulukların oluşması sonrası insanlar belirli meziyetlerde uzmanlaşmaya başlamışlardır.
bu sayede uzmanlık alanları dallanmış ve kişiler artık tek bir işin tam anlamı uzmanı olmuşlardır.
bu sistem günümüz modern toplumlarının temelidir.
fakat günümüze bakıldığında artık bir insanın sadece uzmanlık alanı ile sınırlı kalmasının yeterli olmadığı açıkça görülmekte.
meslek sahipleri, hiper rekabetin yaşandığı günümüzde kendilerini bir sıra öne çıkarabilmek için alakalı alakasız alanlarda kendilerini geliştirmekte, eğitim almakta.
sadece mesleki anlamda da değil.
bireyin hayatta kalması, kendini müdafaa edebilmesi için, yasa da bilmesi lazım, ticaretten de anlaması lazım, teknolojiyi de takip etmesi lazım, araçtan da, bakım onarım işlerinden de anlaması lazım, sosyal olması, insan tanıması lazım, daha neler neler var.
sonuca gelirsek eğer, modern toplum yapısı uzmanlaşma üzerine kuruludur. fakat günümüzde insanların yine her alana yayılıp her işlerini kendileri görme yöneliminde olduğu gözlemlenebilir.
belki de sadece tarihin tekerrür etmesidir. malum davranışsal olarak da ilkelleşmekteyiz.
devamını gör...
antibesin
antibesinler; vücudun kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum gibi temel besinleri emme veya kullanma kabiliyetini azaltan glukozinolat gibi herhangi bir bileşiği ifade etmek için kullanılan bilimsel bir terimdir.
antibesinler, bitkilerde; böceklere, parazitlere, bakterilere ve mantarlara karşı bir savunma mekanizması olarak evrimleşmiştir. örneğin, bazı antibesinler, bir yiyeceğe acı tat vererek hayvanların onu yemesini engelleyebilir. bazı antibesinler ise, yenen tohumların sindirimini engeller. sindirilmemiş tohumlar, hayvanın dışkısından doğaya dağılır ve bu sayede yeni bitkiler çoğalmaya devam eder. bu hayatta kalma taktiklerinin her ikisi de bitki türlerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olur.
bu bileşikler, belirli minerallerin ve diğer faydalı bileşiklerin vücut tarafından emilimini bir dereceye kadar azaltsalar da, tamamen engellemezler. "antibesin" kelimesi kulağa her ne kadar korkutucu gelse de, araştırmalar, antibesinlerin aşırı miktarlarda tüketilmedikçe endişe verici olmadığını, aksine sağlık açısından oldukça faydalı olduklarını gösteriyor.
antibesinler, bitkilerde; böceklere, parazitlere, bakterilere ve mantarlara karşı bir savunma mekanizması olarak evrimleşmiştir. örneğin, bazı antibesinler, bir yiyeceğe acı tat vererek hayvanların onu yemesini engelleyebilir. bazı antibesinler ise, yenen tohumların sindirimini engeller. sindirilmemiş tohumlar, hayvanın dışkısından doğaya dağılır ve bu sayede yeni bitkiler çoğalmaya devam eder. bu hayatta kalma taktiklerinin her ikisi de bitki türlerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olur.
bu bileşikler, belirli minerallerin ve diğer faydalı bileşiklerin vücut tarafından emilimini bir dereceye kadar azaltsalar da, tamamen engellemezler. "antibesin" kelimesi kulağa her ne kadar korkutucu gelse de, araştırmalar, antibesinlerin aşırı miktarlarda tüketilmedikçe endişe verici olmadığını, aksine sağlık açısından oldukça faydalı olduklarını gösteriyor.
devamını gör...
tükenmez kalemin tükenmesi
pilot kalemin uçmaması..
devamını gör...
disko kralı
sabah 06:30'a kadar süren bir 90 lar bölümü yapmıştı okan bayülgen. kariyerinde yaptığı belkide en güzel programdı. disko kralının yayınlanacağı gün gündüz biraz uyur dinlenirdim birşey kaçırmayayım diye. şimdilerde de yapsın izleyelim diye bekliyoruz ama nerde..
devamını gör...
a touch of evil
judas priest' in 1990 tarihli painkiller albümünden parça. aynı zamanda grubun 2009 da çıkan 5. canlı albümü olup a touch of evil: live adıyla yayınlanmıştır.
şarkının kadrosu:
rob halford – vocals
glenn tipton – lead guitar
k. k. downing – rhythm guitar
ian hill – bass
scott travis – drums
don airey – keyboards
bu şarkının gitar solosu şahsi en iyi gitar soloları listemde ilk 5 tedir. solonun girişi şarkının 2:40 ında başlar, 2:50 de esas riff belirir, 3:30 a kadar devam eder. lead guitarda olan glenn tipton'ı her zaman ki gibi k. k. downing abimiz takip eder ,bu ikili double-guitar denen stilin vücut bulmuş hali gibidir zaten.
bu soloda tipton'ı takip etmek istersiniz, arkadan k. k. downing abimiz der ki hey bırak onu beni takip et, ben de buradayım, böyle git-gellerle solo devam eder. bateri de de scott travis' in sade ama vurucu darbeleri 40 saniye boyunca başka alemlere götürür.
deep purple da da çalan don airey de jon lord dan sonra önde gelen klavyecilerdendir. çaldığı notalar ile şarkıya oryantal bir hava katar.
rob halford'ı anlatmaya zaten kelimeler yetmiyor .en severek söylediği şarkı olduğunu defalarca söylemiştir. şarkı sözlerinde ki "you' re possessing me" kısmını (cinsel tercihinden dolayı) sevgilisine söylediği rivayet edilir.
şarkının kadrosu:
rob halford – vocals
glenn tipton – lead guitar
k. k. downing – rhythm guitar
ian hill – bass
scott travis – drums
don airey – keyboards
bu şarkının gitar solosu şahsi en iyi gitar soloları listemde ilk 5 tedir. solonun girişi şarkının 2:40 ında başlar, 2:50 de esas riff belirir, 3:30 a kadar devam eder. lead guitarda olan glenn tipton'ı her zaman ki gibi k. k. downing abimiz takip eder ,bu ikili double-guitar denen stilin vücut bulmuş hali gibidir zaten.
bu soloda tipton'ı takip etmek istersiniz, arkadan k. k. downing abimiz der ki hey bırak onu beni takip et, ben de buradayım, böyle git-gellerle solo devam eder. bateri de de scott travis' in sade ama vurucu darbeleri 40 saniye boyunca başka alemlere götürür.
deep purple da da çalan don airey de jon lord dan sonra önde gelen klavyecilerdendir. çaldığı notalar ile şarkıya oryantal bir hava katar.
rob halford'ı anlatmaya zaten kelimeler yetmiyor .en severek söylediği şarkı olduğunu defalarca söylemiştir. şarkı sözlerinde ki "you' re possessing me" kısmını (cinsel tercihinden dolayı) sevgilisine söylediği rivayet edilir.
devamını gör...
evde en çok küfredilen eşyalar
kapı kolları ve sehpa köşeleri.
devamını gör...
daddy (yazar)
hoş gelmiş sefa gelmiş, seni ve yazdıklarını önemsiyoruz, sanal bile olsa sevilen bir şahsiyet sin, yazılarını okumak çok güzel.
devamını gör...
tatil anlayışı köye gitmek olan baba
aaa baba sen mi açtın bu başlığı... her sene istanbul'un köylerinde birinde olan köyümüze /yazlığa gidiyoruz ve artık çok sıkıldık. dedik ki bu yaz başka yere gidelim, resmen tatil planlamasını unutmuşuz. tek gitsem neyse, aile olunca işin içinde kocaman bir sorun olmaya başlıyo. bize tatil planlamasını unutturan babamcıma buradan selam olsun. *
devamını gör...
en çok para harcanan hobi
aksesuar. alıp alıp birbiriyle birleştiriyorum. amacım hep daha güzel ve dayanıklısını yapabilmek. bunu her yaptığımda elim sanayide çalışıp gelmiş gibi kokuyor.bu arada iyi ki varsin pense.
devamını gör...
