tam saatinde orda olacağım açılış programıdır. vre bismillah!

devamını gör...

her zaman söylediğim gibi, normal durum.

--- alıntı ---

aşkı başlatan “şey” nedir? sadece karşıdaki kişinin çekiciliği, dış görünüşü veya davranış biçimi mi bunda etkili? yani aşık olmak için karşı tarafın yakışıklı veya güzel ve bunun yanında çekici olması gerekli mi?

son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar, çiftlerin aşkın başlangıcında bunlardan çok ilk karşılaşmalarında elde ettikleri izlenimin ve duyguların çok önemli olduğunu gösteriyor. bu ilk karşılaşma sırasında her iki taraf da birbirini çocukluk çağında elde ettikleri ve artık bilinçaltında depolanmış bulunan kusursuz arkadaşın özellikleri ile karşılaştırır. bu kusursuz arkadaş özelliklerine bir uyum sağlandığında da aşkın ilk kıvılcımları oluşur.

(adapsikoloji .com'dan alıntıdır.)

--- alıntı ---

görüldüğü gibi aşık olmak sadece görmekle değil, beyninizde "aşık olacağım insan" tanımına uyan kriterleri ve o "kusursuz arkadaşlığı" bulmakla da ilgili. bir insanın yazdıklarından, onun bu tanıma uyan kişi olduğuna kendinizi ikna ederseniz, aşk ya da ona benzer duygular yaşamanız kaçınılmaz olur.

şu hayatta her şeyi yapın ama büyük konuşmayın.

ben böyle bir şey yaşamadım ama yaşayana da şaşırmam ya da onu eleştirmem.
devamını gör...

hayattan bir beklentisi kalmamış, mutsuz ve zevk almayı unutmuş insan eylemi. bitse de gitsek modundadır. artık hiçbir şeyi önemsemiyordur. kaybedecek bir şeyi yoktur. bir trajedidir. altı üstü ayrımcılığa karşı kardeşim ne bu bu kadar anlam yüklemeler falan? bak ya, hala anlam yüklüyor.
devamını gör...

küfür gelirse ilk kaçanlardan olurum o derece tiksiniyorum. otur evinde küfürünü yap, burada sadece yaz. adamlar küfür olmadan bile saçma sapan başlıklar açıyorlar, küfürlü düşünemiyorum bile.
devamını gör...

the game.
devamını gör...

portakalı soydum yoldaş benjamine attım.
devamını gör...

2009 yapımı quentin tarantino filmi. dilimize soysuzlar çetesi olarak çevrilmiştir. film daha başlamadan bile ismi ile koca bir şakadır aslında, tarantino sadece kendi bildiği ve içten içe güldüğü bir espri yaparak bastard yerine basterd tercih etmiş, ben henüz gülemedim espriyi anlamaya çalışıyorum sekiz yıldır. filme direk ww2 filmi demek doğru olmayacak çünkü tarantino film için şunları söylüyor: "despite its being a war film, inglourious basterds is [my] spaghetti western, but with worl war ii iconography"

brad pitt tarafından canlandırılan teğmen aldo rain'in baskın güneyli aksanına tahammül edebilirseniz eğer izlemesi keyifli bir filmdir. tarantino daha açılış sekansında filme imzasını bırakmış. christoph waltz hans landa rolü ile oyunculuk dersi vermiştir.

--! spoiler !--

i wasn't speaking to you, lieutenant munich. or you either, lieutenant frankfurt. i was speaking to captain i-don't-know-what.


--! spoiler !--
devamını gör...

sabah şerifleriniz hayır olsun sözlük! gününüzün sonunda böyle değil de
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
böyle olmanızı umuyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ege ve akdeniz bölgesinin gözde çiçeği. ağustos ve eylül aylarında söküm ve dikimi yapılır. o zaman soğanı toprak altında kuru olur. kasım başı gibi topraktan çıkar, aralık ayında da hasadı yapılır.
saksıya dikildiği zaman da ilk yıl verim alınırken, ikinci yıl da mutlaka toprağı değiştirmek gerekiyor. aksi halde çiçek açmıyor. fazla suya ihtiyacı olmadığı için de iki hafta da bir sulamak yeterli. iç mekandan çok kapalı balkonda yetiştirilmesi tavsiye olunur.
devamını gör...

birde kul hakkı diye diye gezeriz ya, ama sırada en öne geçmek, kaynak yapmak kul hakkına girmiyor, ona biz açık gözlük deriz.
yahu oruç tutar, pide almaya gider ama pide kuyruğunda öne geçmeye çalışır ve aldığı pidey ile akşam orucunu açar, ibadet yapmış ama kul hakkı yok.
devamını gör...

roketlerin ucunda bulunan, insan veya malzeme taşınan, yalıtımlı ve kapalı yerdir.
devamını gör...

bu yardım yapıldığında kafa izninde olduğum için biraz üzülsem de yine de ortadaki emek ve sonuç beni çok mutlu etti.. herkesin emeğine, yüreğine sağlık. bin teşekkür hepinize!
devamını gör...

annemin ve babamın her gün ölüme biraz daha yaklaştığı.. tamam ben güçlüyüm de annem olmadan kardeşlerime nasıl bakacağım ki? yalnızlık dert değil de bundan korkuyorum.. allah sağlıklı uzun ömürler versin tüm anneler ve babalara.
devamını gör...

benimki tamamen içgüdüsel olan durumdur. onun dışında beni hayatta tutan iyi bir neden bulamıyorum.

(bkz: yaşama içgüdüsü)
devamını gör...

bu saatten sonra
diye bir zaman dilimi var..
sonuna neyi koyarsan koy , olmamışlığı anlatır...
*
devamını gör...

babasına laf söylesem savunmayacak ama akp'yi körü körüne savunan bir teyzem olduğu için asla o topa girmiyorum.
devamını gör...

devamını gör...

beni bir anda fav yağmuruna tutmuş yazar.*
mutlu olduk, teşekkürler efendim.
devamını gör...

ne zaman 2 katarlının kapıyı çalıp ev ahalisine "sizi satın aldık, artık kölemizsiniz" diyeceğini merak ettiren gelişme. bir biz kaldık çünkü...
devamını gör...

çay ve tea. hemen hemen bütün dillerde aynı şekilde telaffuz edilir ve aynı anlama gelir.

çayın anavatanı çin'dir. mandarin lehçesinde ç'a, amoy lehçesinde t'e olarak kullanılır.

çayın ipek yolu üzerinden ulaştığı ülkelerde çay vb. kelimeler kullanılırken, deniz yoluyla ulaştığı ülkelerde tea vb. kelimeler kullanılmıştır. hollanda doğu hindistan şirketi (the dutch east ındia company), çin'den avrupa’ya ilk çay ihracatını yapan şirket olarak biliniyordu. böylelikle avrupalılar bu bitkiyi daha çok tea ismiyle tanıdı. aşağıda ülkelere göre söylenişini görebilirsiniz.

afrikaans : tee

arnavutça : caj (telaffuz edilen chai)

arapça : chai veya şeytan

ermenice : te

azerice : caj (telaffuz edilen chai)

bask : çay

belarusça : harbatu

bengalce / bangla : cha

bulgarca : chai

katalanca : té

çince (kanton) : cha

çince (mandarin) : cha (ikinci ton / yükselen bir tonda "a" ile telaffuz edilir)

hırvatça : caj (telaffuz edilen chai)

çek : caj (telaffuz edilen cha-i)

danca : te

hollandaca : thee

ingilizce : tea

esperanto : teo

filipinli / tagalog : tsaa

fince : tee

fransızca : le thé (erkeksi)

galiçya : té

gürcüce : chai

almanca : der tee

yunanca : tsai

haiti kreol : té

ibranice : teh

hintçe : chai

macarca : çay (çoğul: tik ağacı)

irlandalı : tae

italyanca : te (telaffuz)

izlandaca : te

endonezya dili: teh

japonca : o-cha

korece : cha

letonca : teja (telaffuz edilen tay-ya)

lüksemburgca : téi

makedonca : chaj (telaffuz edilen chai)

malay dili : teh

malta dili : te

norveççe : te

farsça : chay (çoğu bölgede belirgin chai)

lehçe : herbata

portekizce : cha (brezilya aksanıyla telaffuz edilen shah)

romence : ceai

rusça : chai

sırp : caj (telaffuz edilen chai)

slovakça : caj (telaffuz edilen chai)

slovence : caj (telaffuz edilen chai)

somali : şaah

ispanyolca : el té (erkeksi; telaffuz edilen tay)

svahili : chai (telaffuz edilen cha-i)

isveççe : te

taiwanese : de

tamilce ( sri lanka ) : çay

tayland : chah (chah yen tay buzlu çay anlamına gelir)

tibet : cha veya ja

türkçe : çay

ukraynaca : chaj (telaffuz edilen chay)

urduca : chai

(kuzey) vietnam dili: che

(güney) vietnamlı : tra (bazen telaffuz edilen cha veya ja)

galce : te

yidiş : tey

zulu : itiye

kaynak

kaynak
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim