yeterince yapamadığınızı hissettiğiniz şeyler
anı yaşamak.
devamını gör...
sözcü gazetesinin yüzde 30 artışı 30 kat diye vermesi
matematik bilmeyen editörlere sahip olunduğunda da oluşabilecek durum. clickbait'ten ziyade matematik bilmemek olabilir. *
devamını gör...
acaba sadece bana mı oluyor diye düşünülen şeyler
bir şey için heveslenip, onun hayalini kuruyorsam o şeyin olma ihtimali evrenden siliniyor.
devamını gör...
nickin bir tatlı olsaydı ne olurdu sorusu
vişneli cheesecake tabii ki.
devamını gör...
oruç tutmayanın başı ağrısın
sonra diyorsunuz islam hoşgörü dini. hoşgörüyü böyle gösteriyorsanız göstermeyin daha iyi.
devamını gör...
parnasizm
şiirde gerçeküstücülüktür.
devamını gör...
şarkı isimlerini 128 milyar dolar ile değiştiriyoruz
dance me to the end of 128 milyar dolar.
shape of my 128 milyar dolar.
shape of my 128 milyar dolar.
devamını gör...
bir insanı unutmak
bir insanı unutabilmek kolay olmayacaktır, ama unutulamaz diye bir şey yoktur. unutabilirsiniz tabii canınız tahmin edemeyeceğiniz kadar acıyacaktır, incineceksiniz, kırılacaksınız. duygularınız körelecektir ve tüm insanlardan nefret etmeye başlayacaksınız. sorgulayacaksınız her şeyi, herkesi, kendinizi sorgulayacaksınız, karakterinizi sorgulayacaksınız ve son olarak sizi neden sevmediğini sorgulayacaksınız. tüm bu sorgulamalarınız bittiğinde ona karşı nefret beslemeye başlayacaksınız. onu sevdiğiniz için kendinizden, sizi sevmediği için ondan tiksineceksiniz. yüzünü dahi görmek istemeyeceksiniz, ama ismi her geçtiğinde gözleriniz dolacaktır, yaşadığınız duygularınız aklınıza gelecektir, geçirdiğiniz günleriniz aklınıza gelecektir. ve ondan bir kez daha nefret edeceksiniz, nefret ettikçe sevginiz azalacaktır. o kişi unutulabilir, hatta seneler geçtikçe ismini bile unutabilirsiniz. ama o kişinin size yaşattığı duygularınızı unutamayacaksınız. ne yaparsanız yapın bunu başaramayacaksınız.
devamını gör...
minimalizm
maddeden önce insanın ruhen uygulayabilmesi gerektiğini düşündüğüm akım.
devamını gör...
yayla
içine edilmeyen bir oralar kalmıştı, şimdi tam içine ediliyor, özelikle bu hes projeleri ile , taş ocakları ile yapılan barajlar ile yayla diye bir şey bırakılmadı.
artvin borçka da yapılan baraj ile oradaki iklimin bile değiştiğinden haberiniz varmı?
ekim ayında kar yağışının başladığı o bölgede son iki yıldır doğru düzgün kar bile yağmıyor artık, nem oranı çok yüksek.
kısacası artık yayla diye yerler yok, olanda katarlı lara peşkeş çekildi .
artvin borçka da yapılan baraj ile oradaki iklimin bile değiştiğinden haberiniz varmı?
ekim ayında kar yağışının başladığı o bölgede son iki yıldır doğru düzgün kar bile yağmıyor artık, nem oranı çok yüksek.
kısacası artık yayla diye yerler yok, olanda katarlı lara peşkeş çekildi .
devamını gör...
başlık ve tanım engelle opsiyonunun gelmesi
bu başlığı görüyorsam çalışmıyordur, dediğim fasilite. güncelleyin, plz.*
devamını gör...
666
şeytan olarak bildiğimiz dini figürün sayısı olduğu söylenegelmiş sayıdır. genellikle hıristiyanların yoğunlukta yaşadığı ülkelerde tıpkı 13 sayısı gibi uğursuz olduğu, yıkım getireceğine inanılır. halbuki hikâyesi incil'e dayanıyor ve işaret edildiği kişi roma'yı yakan neron imiş.
buyrunuz okuyalım:
--- alıntı ---
korku imparatorluğuna dönüşen dönemin roma’sında devreye giren çözüm, incil’in ibranice bilenler açısından doğru anlaşılmasını sağlayacak ifadeler bulunuyor.
akademik açıdan bakıldığında brigham young üniversitesinden prof. thomas wayment, konuyla ilgili olarak, “incil’de yunanna’nın “vahiy” bölümünde (13-18) geçen, “bu bilgeliği gerektirir: anlayışa sahip olanın canavarın sayısını hesaplamasına izin verin, çünkü bu bir insan sayısıdır ve sayısı 666’dır.” ifadeleriyle işaret edilen dini anlamdaki şeytanın değil, seküler hayatta var olan ve şeytani davranışlarıyla katliamların bir numaralı sorumlusu konumundaki imparator neron olduğunu belirtiyor.
incil’deki ilgili pasajda “canavar adam” ifadesi kullanılıyor. bu sıfat tamlaması imparator neron’u anlatmak istiyor. peki ama 666 sayısının ne ilgisi var?
harflerin sayısal değerlerine bakıp şifreleme yönteminin nasıl işlediği daha rahat görülecektir.
uzmanlara göre “n” sesinin sayısal değeri “50” sayısı. “e” sesinin ise “0”, “r” sesinin “200”, “o” sesinin “6”, “n” sesinin ise yine “50”. gelelim ikinci sözcüğün harflerinin sayısal karşılıklarına; “k:100 e:0 s:60 a:0 r: 200”. o halde bu sayıları toplayalım ki bunu yaptığımızda çıkan sonuç “666” olacaktır. ikinci sözcükteki “kesar”, “caesar” ile aynı anlamda. yani, neron’un ta kendisi…
--- alıntı ---
kaynak: listelist.com
işbu tanım, lol isimli yazarın 666. tanımıdır.
buyrunuz okuyalım:
--- alıntı ---
korku imparatorluğuna dönüşen dönemin roma’sında devreye giren çözüm, incil’in ibranice bilenler açısından doğru anlaşılmasını sağlayacak ifadeler bulunuyor.
akademik açıdan bakıldığında brigham young üniversitesinden prof. thomas wayment, konuyla ilgili olarak, “incil’de yunanna’nın “vahiy” bölümünde (13-18) geçen, “bu bilgeliği gerektirir: anlayışa sahip olanın canavarın sayısını hesaplamasına izin verin, çünkü bu bir insan sayısıdır ve sayısı 666’dır.” ifadeleriyle işaret edilen dini anlamdaki şeytanın değil, seküler hayatta var olan ve şeytani davranışlarıyla katliamların bir numaralı sorumlusu konumundaki imparator neron olduğunu belirtiyor.
incil’deki ilgili pasajda “canavar adam” ifadesi kullanılıyor. bu sıfat tamlaması imparator neron’u anlatmak istiyor. peki ama 666 sayısının ne ilgisi var?
harflerin sayısal değerlerine bakıp şifreleme yönteminin nasıl işlediği daha rahat görülecektir.
uzmanlara göre “n” sesinin sayısal değeri “50” sayısı. “e” sesinin ise “0”, “r” sesinin “200”, “o” sesinin “6”, “n” sesinin ise yine “50”. gelelim ikinci sözcüğün harflerinin sayısal karşılıklarına; “k:100 e:0 s:60 a:0 r: 200”. o halde bu sayıları toplayalım ki bunu yaptığımızda çıkan sonuç “666” olacaktır. ikinci sözcükteki “kesar”, “caesar” ile aynı anlamda. yani, neron’un ta kendisi…
--- alıntı ---
kaynak: listelist.com
işbu tanım, lol isimli yazarın 666. tanımıdır.

devamını gör...
normal sözlük'ün kadın yazarları
sayıları %65 kadar olduğunu tahmin ettiğim benim de aralarında bulunduğum güzel kadınlardır.
öyle iki kuru merhabaya da kanmazlar ayrıca.
öyle iki kuru merhabaya da kanmazlar ayrıca.
devamını gör...
kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar
ya bir tanesi benim kıyafetlerimi dolap uygulamasında satışa koymuştu! düşünebiliyor musunuz? aklınız hayaliniz alıyor mu? ''şahsi'' eşyalarım bir başkasının uygulamasında satışa çıkıyormuş, çok geç ayıldım. hala daha aklıma geldikçe sinirlerime hakim olamaz, ''nasıl ya?'' olurum
devamını gör...
soysuzlar çetesi
2009 yapımı quentin tarantino filmi. dilimize soysuzlar çetesi olarak çevrilmiştir. film daha başlamadan bile ismi ile koca bir şakadır aslında, tarantino sadece kendi bildiği ve içten içe güldüğü bir espri yaparak bastard yerine basterd tercih etmiş, ben henüz gülemedim espriyi anlamaya çalışıyorum sekiz yıldır. filme direk ww2 filmi demek doğru olmayacak çünkü tarantino film için şunları söylüyor: "despite its being a war film, inglourious basterds is [my] spaghetti western, but with worl war ii iconography"
brad pitt tarafından canlandırılan teğmen aldo rain'in baskın güneyli aksanına tahammül edebilirseniz eğer izlemesi keyifli bir filmdir. tarantino daha açılış sekansında filme imzasını bırakmış. christoph waltz hans landa rolü ile oyunculuk dersi vermiştir.
--! spoiler !--
i wasn't speaking to you, lieutenant munich. or you either, lieutenant frankfurt. i was speaking to captain i-don't-know-what.
--! spoiler !--
brad pitt tarafından canlandırılan teğmen aldo rain'in baskın güneyli aksanına tahammül edebilirseniz eğer izlemesi keyifli bir filmdir. tarantino daha açılış sekansında filme imzasını bırakmış. christoph waltz hans landa rolü ile oyunculuk dersi vermiştir.
--! spoiler !--
i wasn't speaking to you, lieutenant munich. or you either, lieutenant frankfurt. i was speaking to captain i-don't-know-what.
--! spoiler !--
devamını gör...
uyutmayan sorular
eskide kalmış bir kavga aklına gelir 'niye şunu demedim ki?'diye sorabilirsin kendine. sabaha kadar tekrar kavga edersin böylece.
devamını gör...
vicdan
vicdan, derinlikli ve yüz yıllar öncesine anlamı uzanan bir kelimedir aslında.
leksikolojik olarak kelimenin anlamına yönelmek de bu kavramın üzerine düşünmek için bir çok vesile yaratacaktır.
bundan mütevellit affınıza sığınarak bir kaç kelam etmek istiyorum.
öncelikle kelimenin kökeni, esasen "ilahi aşka dalma, coşku ve heyecan" anlamına gelen وجد /vecd arapça ismidir.
hatta وجود / vücud sözü de varlık anlamına gelip aynı kökene dayanmaktadır. çünkü varoluş, ilahi aşktan duyulan heyecandan mütevellit vuku bulan bir şeydir.
peki nedir vicdan?
işte وجدان / vicdan, leksikolojik olarak bu vecd kökünün fi'lan veznine girmiş halidir. ve anlamı coşkuyla bulma, bilme ve buradan doğru insanın iyi ve kötüyü ayırt etme yetisini içermesi anlamına gelir.
yani vicdan; varlık bilgisine dayanan ve içten, yani varoluştan gelen bir bilgi ve yahutta muhakeme gücü manasını taşır.
işte insan olmak, var olmak ve vicdan arasındaki bağ bir başka anlam kazanır bu denklemde. insan var olduğu, yani ilahi coşkuyu hissedebildigi için, insandır ve insan olduğu için bu varlık bilgisiyle vicdana ulaşır.
neden hala vicdansız insanlara, "insan değil" dediğimizi bir de buradan kavrayınız ey sözlük.
çünkü biz, bu kelime ilişkilerini ve kökenlerini hiç bilmesek dahi dil ve kültür, işte bu bilgileri hep saklar, içerir ve aktarır. çünkü bu bilgiler unutulsa bile manalar aynı kalır.
leksikolojik olarak kelimenin anlamına yönelmek de bu kavramın üzerine düşünmek için bir çok vesile yaratacaktır.
bundan mütevellit affınıza sığınarak bir kaç kelam etmek istiyorum.
öncelikle kelimenin kökeni, esasen "ilahi aşka dalma, coşku ve heyecan" anlamına gelen وجد /vecd arapça ismidir.
hatta وجود / vücud sözü de varlık anlamına gelip aynı kökene dayanmaktadır. çünkü varoluş, ilahi aşktan duyulan heyecandan mütevellit vuku bulan bir şeydir.
peki nedir vicdan?
işte وجدان / vicdan, leksikolojik olarak bu vecd kökünün fi'lan veznine girmiş halidir. ve anlamı coşkuyla bulma, bilme ve buradan doğru insanın iyi ve kötüyü ayırt etme yetisini içermesi anlamına gelir.
yani vicdan; varlık bilgisine dayanan ve içten, yani varoluştan gelen bir bilgi ve yahutta muhakeme gücü manasını taşır.
işte insan olmak, var olmak ve vicdan arasındaki bağ bir başka anlam kazanır bu denklemde. insan var olduğu, yani ilahi coşkuyu hissedebildigi için, insandır ve insan olduğu için bu varlık bilgisiyle vicdana ulaşır.
neden hala vicdansız insanlara, "insan değil" dediğimizi bir de buradan kavrayınız ey sözlük.
çünkü biz, bu kelime ilişkilerini ve kökenlerini hiç bilmesek dahi dil ve kültür, işte bu bilgileri hep saklar, içerir ve aktarır. çünkü bu bilgiler unutulsa bile manalar aynı kalır.
devamını gör...
planck uzunluğu
evrende rastlanabilecek en küçük uzunluk. bu mesafe yaklaşık 1.6 x 10 üzeri -35 metre.
yani türkçesi: 0.000000000000000000000000000000000016 metre.
peki neden böyle bir uzunluk var ve neden en küçük uzunluk bu? en küçük uzunluk dediğimiz şey, bundan daha küçük ya da biraz daha büyük olamaz mı? bu sayı nereden çıkmış?
planck uzunluğu, uzay - zamanın özelliklerini tanımlayan, evrenin temel 3 sabiti üzerinden türetilmiş bir büyüklük.
***
bahsi geçen 3 sabit hakkında birer cümlelik bilgi vereyim. isteyen sonraki bölüme geçebilir burada kafa karıştırmamak için.
- c yani ışık hızı ki bu hız evrendeki bilgi iletimindeki maksimum hızı temsil eder.
- g (aslında büyük g harfiyle gösterilir) yani evrensel çekim sabiti ki bu sayı 2 büyük kütleli cisim arasındaki gravitasyonel (yani kütle çekimsel) alanın büyüklüğünü ifade eder.
- h-bar olarak da bilinen indirgenmiş planck sabiti. fotonun frekansına bağlı olarak taşıyabileceği enerjiyi sembolize eder.
***
bu 3 sabiti alıp bazı eşitlikler yoluyla bir araya getirdiğimizde bir formül elde ederiz. bu bir uzunluk formülüdür ki işte buna planck uzunluğu diyoruz ve evreni tanımlayan temel sabitlerden türetildiği için, en küçük uzunluk olarak kabul ediyoruz. üstelik kuantum mekaniğine ilişkin şu anki bilgilerimiz, bundan daha küçük bir uzunluk biriminin hiçbir anlamı olmayacağını gösteriyor. eğer sahip olduğumuz bilgiler değişirse, bundan daha küçük sayılar da elde edilebilir belki.
ek bilgi: planck zamanı ve planck enerjisi dediğimiz birimler de aynı formüllerden elde edilir.
***
peki neden önemli bu sayı ve neyi sembolize ediyor? bu uzunluk, kütle çekiminin etkili olabildiği en küçük mesafedir. bir başka deyişle sicim teorisindeki sicimlerin boyutudur bu. aynı zamanda döngüsel kuantum kütle çekim teorisinde, uzay - zaman dokusunun kesikli hale geldiği düşünülen mesafedir. bu nedenle kozmoloji ve teorik fizikte önemli yer tutar.
yani türkçesi: 0.000000000000000000000000000000000016 metre.
peki neden böyle bir uzunluk var ve neden en küçük uzunluk bu? en küçük uzunluk dediğimiz şey, bundan daha küçük ya da biraz daha büyük olamaz mı? bu sayı nereden çıkmış?
planck uzunluğu, uzay - zamanın özelliklerini tanımlayan, evrenin temel 3 sabiti üzerinden türetilmiş bir büyüklük.
***
bahsi geçen 3 sabit hakkında birer cümlelik bilgi vereyim. isteyen sonraki bölüme geçebilir burada kafa karıştırmamak için.
- c yani ışık hızı ki bu hız evrendeki bilgi iletimindeki maksimum hızı temsil eder.
- g (aslında büyük g harfiyle gösterilir) yani evrensel çekim sabiti ki bu sayı 2 büyük kütleli cisim arasındaki gravitasyonel (yani kütle çekimsel) alanın büyüklüğünü ifade eder.
- h-bar olarak da bilinen indirgenmiş planck sabiti. fotonun frekansına bağlı olarak taşıyabileceği enerjiyi sembolize eder.
***
bu 3 sabiti alıp bazı eşitlikler yoluyla bir araya getirdiğimizde bir formül elde ederiz. bu bir uzunluk formülüdür ki işte buna planck uzunluğu diyoruz ve evreni tanımlayan temel sabitlerden türetildiği için, en küçük uzunluk olarak kabul ediyoruz. üstelik kuantum mekaniğine ilişkin şu anki bilgilerimiz, bundan daha küçük bir uzunluk biriminin hiçbir anlamı olmayacağını gösteriyor. eğer sahip olduğumuz bilgiler değişirse, bundan daha küçük sayılar da elde edilebilir belki.
ek bilgi: planck zamanı ve planck enerjisi dediğimiz birimler de aynı formüllerden elde edilir.
***
peki neden önemli bu sayı ve neyi sembolize ediyor? bu uzunluk, kütle çekiminin etkili olabildiği en küçük mesafedir. bir başka deyişle sicim teorisindeki sicimlerin boyutudur bu. aynı zamanda döngüsel kuantum kütle çekim teorisinde, uzay - zaman dokusunun kesikli hale geldiği düşünülen mesafedir. bu nedenle kozmoloji ve teorik fizikte önemli yer tutar.
devamını gör...