birisiyle tartışırken
- beni hiç enteresan etmez.
demişti. o gün bugündür kullanamıyorum doğrusunu.
devamını gör...

yeğen aşkına, aşkların en güzelidir,
baya da geç hala oldum, toplam bir tane zaten, resmen sıraya giriyoruz, anne tarafı da bizim gibi, çok ihtiyacımız varmış yetmiyor şu an, bana bir hala der, içimin yağları erir.
devamını gör...

59 plaka numarası ile başvurumu yaptığım cemiyet. kayıt için dilekçemi an itibari ile yönetime ulaştırdım.

(bkz: ayırlı olsun)
devamını gör...

ben eskiden insanların ayrılıp daha sonra yeni insanlarla tanıştığını düşünürdüm. o işler öyle değilmiş:
herkes b planını hazırda bekletiyormuş. demem o ki sevgilinizin bir sonraki sevgilisi, şuan hayatında olabilir.
devamını gör...

bu doğru bir pr taktiği değil. çoğunluğu yeni yazarlardan oluşan kitleyi başlık altına toplayıp izlemeyen insanlar için cahildir, ufku açılmamıştır, kültür sanatta geri kalmıştır diye aşağılayıcı ifadeler kullanırsanız izleme ihtimali olan kişiyi de kaybedersiniz. toplu tanım girmeyin demiyorum ancak neden izlenmesi gerektiğini anlatan tanımlar girin izlemeyenleri yeren tanımlar yerine. şahsen biraz göz gezdirdim, ilk izlenimim sözlükte çok daha ufuk açan yazarlar olduğu yönünde. bir süre daha kazıklı maria izlemek yerine onların tanımlarını okumayı tercih edeceğim.
devamını gör...

genelde okuduğum bölümle alakalı define arayan akrabalarımın ağzımı araması olayıdır. "yav simdi bizim köydeki arsa da define bulsak devlet bunun kaçta kaçını bize verir, tl olarak ama yegeeenim?" "kaçak kazı yaparken yakalansak jandarma ensele bizi kaç yıl yatar çıkarız?" kaçak kazı helal midir yeğenim? define ararken hangi duaları okuyalım da elimizle koymuş gibi bulalım ? gibi abuk subuk sorular sormaları yüzünden genelde bu tarz sorular sorulmadan önce çay servisi yapmak için mutfağa kaçarım. ne yapıp edin sen okumuş adamsın,sen bunun bölümünü
okudun bilirsin gibi soruların devamı gelmeden hatta ve hatta cümlenin yarısında olduğunuz yerden uzaklaşın. sorular her zaman bomboş ve gereksizdir çünkü .
devamını gör...

kaale alınan çağrıdır.

bütün yazarlarımız bilsin ki, kaliteyi korumak ile alakalı arka tarafta çok ciddi münazaralar yapmaktayız.
bu konuda olabildiğince ısrarlı ve kararlıyız.
ancak herkes de takdir etmelidir ki düzen 24 saatte sağlanmaz.


moderasyon ekibimiz zaman zaman, henüz 1 aylık bir sözlük olmamızın bir takım dezavantajlarını yaşıyor olabilirler.
ancak benim kendilerine güvenim sonsuzdur.

lütfen sizlerin de kuşkusu olmasın.
devamını gör...

sadece sözlükte böyle olmayan durumdur.
bu her yerde böyledir.
erkekler kızları çok takip ediyor diye takip edilmeyi hak eden nitelikli kızları zan altında bırakmak olmaz.
ayı oğlu ayı abazaları zan altında bırakmak daha makul duruyor.
devamını gör...

saçma sapan başlıklar, yok cemaatmiş yok o yazarın ne kadar şöyle böyle olmasıymış bilmem ne. salın kardeşim insanları, ne kadar işsiz başlık varsa sol frame'de. bu kadar mı işsizsiniz, asosyalsiniz? kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın, ayrışmanın hiçbir topluluğa fayda sağlamadığını göremiyor musunuz?
devamını gör...

genelde şehir kargaşasında yaşayan insanların sahip olmadığı özellik. kırsal kesimlerdeki insanların daha sakin hayatları olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...

avengers binası gibi bir şey. yoldaş'a devlet bilgilerini satmak için gitmiştim oradan biliyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en sevmediğim insan tiplerinde başa oynayan kişiler.
bunun bakkalı, çakalı, meslek ayrımı yok aslında. iyi günler, teşekkürler, hayırlı işler vs dediğinde öküz gibi (öküzlere de ayıp oldu şimdi ya neyse, ne diyorduk) cevapsız bırakan insanı insan yerine koymam.
böyle ayıları (bak şimdi de ayılara ayıp oldu) siz de adam yerine koymayın derim. verin ellerine bir top, sektirsin gitsinler.
devamını gör...

otel mi burası?
işin gücün uyku.
arabasız bir yere gidemiyor musun?
sen adam olmazsın.
devamını gör...

neden bu kadar övüldüğüne akıl sır erdiremediğim zengin bir teknoloji simsarı. elini attığı her alanda tekel olmak istiyor. insanlarla açık açık dalga geçiyor. barış özcan gibi tipler öve öve bitiremediği için mi bilmiyorum ama resmen kamuoyu yaratmış durumda.

herkes çok seviyor ama ben korkuyorum bu adamdan. otokratik bir devletten daha çok korktuğum bir şey varsa o da bir şirket tarafından yönetilmektir. dünyadaki interneti, ulaşım yöntemlerini, enerjiyi, günü gelince bir başka gezegeni, faaliyet gösterdiği tüm alanlarda her şeyi tek başına ele geçirmeye çalışıyor. uzay sevdası, ilerigörüşlülük diye pazarladığı şey uzayda bir başka gezegende madencilik faaliyeti yapma amacından çok daha fazlasını taşımıyor. nat geo'nun mars dizisinde işlediği konu çok uzağımızda değil.

örneğin starlink projesi yakın gelecekte dünyadan baktığımız gökyüzünü tamamen değiştirebilecek bir proje. milyarlarca yıldır aynı olan, her gün uyandığımızda gözümüzü çevirdiğimiz göğün bu halini belki bizim çocuklarımız bilemeyecek. uzayın derinliklerini keşfetmek için yıllardır çalışan birçok dünya teleskobunun sonunu getirecek. bu küçük örnek bile bilimsel gelişmelerin önünü açan mükemmel insan portresinin ne kadar yanıltıcı olduğunu anlatıyor bence.

kendisi resmen filmin sonuna kadar iyi sanılan ama sonra aslında dünyayı yok etmek için uzaylılarla işbirliği yaptığı ortaya çıkan adi bir hollywood filmi villainı.
devamını gör...

koca koca harflerle yazmak isterim arkadaşlar ama maalesef sözlükte olmuyor. şimdi hep birlikte tekrarlayalım:

cinsiyet farketmeksizin her şikayette önce mağdurun beyanı esas alınır. beyanı veren kişi çocuk/yetişkin fark etmeksizin mağdurun beyanı her zaman önceliklidir. bunu aklımıza kazıyalım.

öncelikle geri zekalıyla anlatır gibi anlatırsak eğer feminizm sosyal hak bağlamında kadın ve erkek eşitliğidir ve sizi yemeyecektir. feminist değilim diyen kadın arkadaşları teessüf ederim, türkiyede yaşayıp da hayatında bir kere istismar edilmemiş bir kadın yoktur. kendi yaşam hakkınızı ve kişisel alanınızı siz savunmazsanız sizi anlamayanlar hiç savunmaz.

kadınların iftirasına gelirsek eğer, her yerde belli durumları istismar eden insanlar vardır ve olacaktır. bu ülkede hiçbir şey yapmadığı hâlde kırk yıl hapis yatan insan var. onların geri zekalılığı, yaptıkları tek şey temel insan haklarını savunmak olan bir topluluğa mâl edilemez.

aklı havada iki insan bu mağduriyeti sömürdü diye o mağduriyet yok olmuyor. öldürülen kadınlar dirilmiyor. sistematik kadın cinayetlerini engellemek adına hazırlanan istanbul sözleşmesini bir çırpıda silip atanların da açıp okumasını tavsiye ederim erkekliğinize zeval gelmez. feminizm hakkında açıp vikipedi bile bakmamış insanların feminizmi bir kanser gibi görüp "feminist değilim ama... feminizmi desteklemiyorum ama..." demeleri de beni deli ediyor. temel insan hakkı olan yaşamı savunmak ayıp bir şey değil. bunu da tekrar tekrar kendimize ayna karşısında söyleyelim lütfen.

cinayeti küçük bir çocuğun dahi saptayabileceği davalarda katilin serbest bırakıldığı mahkeme kapılarında adalet dilenmek zorunda kalmak pek güzel bir şey değil. o yüzden rica ederim hiçbir şey yapmıyorsanız bile bu olay üzerinden feminizm boklamadan önce "ben niye yaşam hakkını savunan insanlara iki kadının salaklığını mâl ediyorum ya" diye düşünün.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ölümden sonraki haytı kutlayan heykel ; 18 yüzyılda, ispanyanın barselona kentinde yapılan poblenou mezarlığında bulunur. ve mezarlığın anıt mezarlarının bir tanesindedir. heykel ince ve hafif yontulmalarıyla, heykel tıraşı yeteneğinden yanı sıra ölümü tatlı bir şekilde kucaklayışıyla da hayranlık uyandırır.

ispanyolcada el beso de la muerte olarak da bilinen mermer heykel; modern memento mori sanatının bir örneğidir. “fani olduğunu hatırla”, “öleceğini hatırla” “sadece bir insan olduğunu hatırla” olarak tercüme edilen memento mori, sanat tarihinde köklü bir geleneğe işaret eder. ayrıca memento mori sözünü roma imparatoru ve bir stoacı filozof olan "marcus aurelius" , bu sözü ara ara kulağına söylemesi için birini görevlendirmiştir. memento mori, ölümü korkulacak bir şey olarak görmek yerine ; ruhun ölümsüzlüğünü ve ölümden sonrayı kucaklayacağı anlayışında benimser . ölüm öpücüğü heykeli de bu anlayışa tam olarak uyar. burada ,ölmek üzere olan bir adama tutunan ve onun yanağından öpen bir kanatlı bir iskelet görmekteyiz.

heykel 20. yüzyılda genç yaşta ölen soylu "soler'in" mezarı için yapılmıştır.soler’in, genç ölümü yüzünden ailenin böyle düşündüğü tahmin edilir;soler ölümden korkmak yerine onu kucakladığını ve huzur içinde göçüp gittiğini kabul etmişlerdir .
mezarda yazılı bulunan bir dize ;

“onun genç kalbi böylece söndürülür. damarlarındaki kan git gide soğur. ve tüm kudret yok olur. inanç onun düşüşüyle ölümün kollarında yücelmektedir. amen.”

bu muazzam heykelin günümüzde kimin yontuğu tam olarak bilinmesede bazıları joan fontbernat'ın yaptığını söyler fakat , eserin kaidesinde ismi kazılı bulunan jaume barba tarafından yapıldığına inanılır.

not : mezarlıkta ölüm öpücüğüne benzer, çok fazla mükemmel yapıt bulunmaktadır.
devamını gör...

kafası güzel yazar söylemi.
devamını gör...

kral arthur ve büyücülüğünden bihaber olduğu kadim dostu merlin arasındaki arkadaşlık çevresinde gelişen olayları anlatır.
izleyin, izlettirin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim