şüphe
insanı paranoyak bir ruh hastasına çevirmeye yetecek olan şeydir bazen.
devamını gör...
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
sessizleğe gömülür çünkü artık sözcüklerin işe yaradığının farkındadır.
kendini dış dünaya'ya kapatmayı yeğler konuşmak ve anlatamak yerine.
bir de ağlayarak rahatalar, geceleri onun yastığı gözyaşlarına seyirci olmuştur..
göz altları kızarıktır ve yine de gülümsemeye çalışır, çevresinde onu tüm kırıklarıyla kabul eden insanlar vardır.
bir kadının yapabilecekleri sadece kendine yetmektir.
ve tek istediği yanında olup onun göz yaşlarını silebilecek birisidir.
ya da sadece yapabilceği tek şey küçük bir kucaklaşmayala bile mutlu olmaktır.
kendini dış dünaya'ya kapatmayı yeğler konuşmak ve anlatamak yerine.
bir de ağlayarak rahatalar, geceleri onun yastığı gözyaşlarına seyirci olmuştur..
göz altları kızarıktır ve yine de gülümsemeye çalışır, çevresinde onu tüm kırıklarıyla kabul eden insanlar vardır.
bir kadının yapabilecekleri sadece kendine yetmektir.
ve tek istediği yanında olup onun göz yaşlarını silebilecek birisidir.
ya da sadece yapabilceği tek şey küçük bir kucaklaşmayala bile mutlu olmaktır.
devamını gör...
güzel insan
kalbinde dürüstlük, merhamet ve sevgi olan kimsedir.
devamını gör...
erkeklerin kaslarıyla övünmesi sorunsalı
kasıyla övüneni değil ama ciddi ciddi göbeğiyle övüneni çok gördüm. hem tembellik etmeyip spor yapmış beslenmesine dikkat etmiş kas yapmış kişi övünsün bir zahmet.
kaslı erkekleri kıskanmayın ağlamak yerine siz de spor yapın okey mi beyler?
kaslı erkekleri kıskanmayın ağlamak yerine siz de spor yapın okey mi beyler?
devamını gör...
hediye gelen borcamı hediye etmek
sünnettendir. akışı bozmadan devam.
devamını gör...
yarıda bırakılan kitaplar
gabriel garcia marquez - kırmızı pazartesi. kitap 100 küsür sayfa fakat, olaylar çok hızlı gelişiyor, kim kimin neyi,anlamak zor olmuştu benim için. belki de doğru zamanda okumaya başlamamıştım. 2 yıl önce okumaya başlayıp, yarım bıraktığım bir kitaptı. bu yıl okumayı tekrar deneyebilirim belki.
devamını gör...
ezilenler
nobel ödüllü, mısırlı, 70 yıllık yazarlık kariyeri boyunca 340’tan fazla hikaye, 30’dan fazla roman yayımlamış, yeri gelmiş hakkında ölüm fetvaları verilmiş usta yazar (bkz: necib mahfuz)’un bir kitabıdır.
kitap, odaklanma problemi olanlar için takip edilmesi zor bir kitap çünkü; baştan sona ilerleyen bir hikaye içerisinde çok fazla karakter girip çıkıyor hikayeye. bazıları kısa ömürlü oluyor bu karakterlerin, bazıları sayfalar boyu devam edebiliyor. ama yine de tüm bu zorluğuna rağmen çok beğendiğim bir eserdir ezilenler.
kalemine hakim olduğum bir yazar necib mahfuz. misal; daha öncesinde okuduğum (bkz: cebelavi sokağı’nın çocukları) isimli kitabı da bunun gibiydi. hatta birbirine çok benzettiğim iki kitaptır bu iki kitap.
her biri farklı huyları, farklı mizaçları olan bir sürü karakter geliştirip dahil ediyor hikayelerine. yani kitabın başıyla sonu arasına düz bir çizgi çeksek; bu çizgi üzerinde hiç değilse 30’dan fazla karakter okuyacaksınızdır kitabın sonuna kadar, çok garip…
kitap bir derviş tekkesinin önüne bırakılan kundakta bir bebekle başlıyor. hiçbir karakterini ebediyete kadar yaşatmamaya yemin etmiş yazarımızın kitaptaki bir çok karakteri de , işte bu bebeğin soyundan geliyor.
özetle biz de kitap boyunca bu sülalenin başından geçen destansı, acınası, zenginlik, açlık ve yoksulluk ihtiras, hırs vb. gibi bir sürü durumun olduğu olayların içine giriyor, çözümlemelerde bulunuyor, derdiyle dertleniyor, sevinciyle gülüyoruz. bazen sürgün oluyoruz, bazen sürgün ediyoruz. kabilelerle savaşıyoruz, dostluklar kuruyoruz.
okuyucusundan okuyucusuna farklılık gösteren bu kitap yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü çok çabuk sıkılmaya meyilli kimselere tavsiye etmeyeceğim türden bir kitaptır.
ilgilisi ise kesinlikle beğenecektir…
kitap, odaklanma problemi olanlar için takip edilmesi zor bir kitap çünkü; baştan sona ilerleyen bir hikaye içerisinde çok fazla karakter girip çıkıyor hikayeye. bazıları kısa ömürlü oluyor bu karakterlerin, bazıları sayfalar boyu devam edebiliyor. ama yine de tüm bu zorluğuna rağmen çok beğendiğim bir eserdir ezilenler.
kalemine hakim olduğum bir yazar necib mahfuz. misal; daha öncesinde okuduğum (bkz: cebelavi sokağı’nın çocukları) isimli kitabı da bunun gibiydi. hatta birbirine çok benzettiğim iki kitaptır bu iki kitap.
her biri farklı huyları, farklı mizaçları olan bir sürü karakter geliştirip dahil ediyor hikayelerine. yani kitabın başıyla sonu arasına düz bir çizgi çeksek; bu çizgi üzerinde hiç değilse 30’dan fazla karakter okuyacaksınızdır kitabın sonuna kadar, çok garip…
kitap bir derviş tekkesinin önüne bırakılan kundakta bir bebekle başlıyor. hiçbir karakterini ebediyete kadar yaşatmamaya yemin etmiş yazarımızın kitaptaki bir çok karakteri de , işte bu bebeğin soyundan geliyor.
özetle biz de kitap boyunca bu sülalenin başından geçen destansı, acınası, zenginlik, açlık ve yoksulluk ihtiras, hırs vb. gibi bir sürü durumun olduğu olayların içine giriyor, çözümlemelerde bulunuyor, derdiyle dertleniyor, sevinciyle gülüyoruz. bazen sürgün oluyoruz, bazen sürgün ediyoruz. kabilelerle savaşıyoruz, dostluklar kuruyoruz.
okuyucusundan okuyucusuna farklılık gösteren bu kitap yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü çok çabuk sıkılmaya meyilli kimselere tavsiye etmeyeceğim türden bir kitaptır.
ilgilisi ise kesinlikle beğenecektir…
devamını gör...
mesleğinizi söyleyince aldığınız tepkiler
meslekleri duydukları an * kimi insanların beyinlerindeki kod gereği ağızlarından çıkan ilk cümleler.
genelde aval aval bakıyorlar bana. benim meslek beyinlerde kodlanmamışsa demek.
sanırım bu bir meslek değil. ben de emin değilim ara ara ben de sorguluyorum bunu. aynaya bakıyorum aval aval. ayna da bana bakıyor.
bazen de 'ee ne yazıyorsun?' diyorlar.
ama biliyorum verdiğim hiç bir cevap onları tatmin etmiyor. hoopp yine aval aval sonunda hep aval aval.
genelde aval aval bakıyorlar bana. benim meslek beyinlerde kodlanmamışsa demek.
sanırım bu bir meslek değil. ben de emin değilim ara ara ben de sorguluyorum bunu. aynaya bakıyorum aval aval. ayna da bana bakıyor.
bazen de 'ee ne yazıyorsun?' diyorlar.
ama biliyorum verdiğim hiç bir cevap onları tatmin etmiyor. hoopp yine aval aval sonunda hep aval aval.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sensizliğimden vurdun beni,
delik deşik oldu kalbim,
ama ölmedim...
can havliyle yine sana uzandı ellerim,
az önce beni vuran ellerine...
oysa ben kendimi dört duvarı seninle dolu odalara hapsetmiştim gönüllü olarak,
sen olmayınca; boynunu büken, solan çiçekler gibi feri kaçmıştı ömrümün,
zaten ölecektim...
neyseler biriktirmiştim bilmeden,
içine dünyalar sığdırıp,
bu küçücük halimle bir türlü yanında yer bulamadığım...
halbuki sabahlardan birinde unutmuş olarak uyanmak için neler vermezdim seni,
sana rağmen,
senin yüzünden...
hoşça kalamadığım,
geride bırakamadığım,
ah edemediğim,
kızamadığım,
kıyamadığım,
yıldız tilbe'nin dediği gibi;
içimde öyle güzelsin ki
onu kirletmeyeceğim seninle...
dayan yüreğim....
delik deşik oldu kalbim,
ama ölmedim...
can havliyle yine sana uzandı ellerim,
az önce beni vuran ellerine...
oysa ben kendimi dört duvarı seninle dolu odalara hapsetmiştim gönüllü olarak,
sen olmayınca; boynunu büken, solan çiçekler gibi feri kaçmıştı ömrümün,
zaten ölecektim...
neyseler biriktirmiştim bilmeden,
içine dünyalar sığdırıp,
bu küçücük halimle bir türlü yanında yer bulamadığım...
halbuki sabahlardan birinde unutmuş olarak uyanmak için neler vermezdim seni,
sana rağmen,
senin yüzünden...
hoşça kalamadığım,
geride bırakamadığım,
ah edemediğim,
kızamadığım,
kıyamadığım,
yıldız tilbe'nin dediği gibi;
içimde öyle güzelsin ki
onu kirletmeyeceğim seninle...
dayan yüreğim....
devamını gör...
robin

batman'ın yardımcısının ismi olan süper kahramanın ismidir. ancak batman olan bruce wayne'nin aksine birden fazla robin olmuştur. bu robinlerin dördü kendi seçimiyle gidip gelirken, ikinci robin joker tarafından yakalanarak acı bir şekilde öldürülmüştür*.
ilk robin olan richard dick* grayson sonrasında kendi yolunu çizerek nightwing olmuştur.
ikinci robin olan jason todd'u zaten anlatmıştım.
üçüncü robin olan tim drake, robinlerin en delikanlısıdır ve favorimdir. yeri geldiğinde batman kadar soğukkanlı ama aynı zamanda zaman zaman espritüel yönünü gösteren ve ayrıca batman'dan bile daha iyi bir dövüşçüdür. zaten sonrasında o da kendi yolunu çizerek red robin olarak yoluna devam etmiştir.
dördüncü robin ilk ve tek kadın robin olan stephanie brown'dur. çok kısa bir süre kaldıktan sonra yerine tekrardan tim drake geçmiştir.
beşinci ve halen mesaide olan robin ise batman'in sulbi oğlu olan damian wayne'dir. annesi olan talia al ghul ise gölgeler birliği'nin lideri olan ra's al ghul'un kızıdır. bunun için damian wayne hem babası batman hem de gölgeler birliği tarafından eğitilerek çok iyi bir savaşçı haline gelecek şekilde yetişmiştir. babasının aksine çok şımarık, sabırsız ve öfkeli bir velettir kendisi ve hiçbir soğukkanlı düşünemez. ancak o yaşına rağmen yetenekli olması onu her daim kurtarmıştır. yetenekli çocuktur severiz kendisini yine de.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yaa en sevdiğim şarkılarla giriş yapılıyor. sevdim ben bu işi.
devamını gör...
seri artı oy veren yazarın amacı
1. bir tanımını beğendiği yazarın profilini merak ederek okuduğu tanımlardan beğendiklerini göstermek.
2. uzun bir aradan sonra takip edilen yazarlara göz attığında son zamanlarda okumadığı birikmiş tanımları okuyarak beğendiklerini göstermek.
2. uzun bir aradan sonra takip edilen yazarlara göz attığında son zamanlarda okumadığı birikmiş tanımları okuyarak beğendiklerini göstermek.
devamını gör...
domestic hıyar nickli yazarın şiir başlığını istilası
(bkz: ne bu tantana)
devamını gör...
sözlük yazarlarının telefon rehberlerinde kayıtlı en garip isim
beyin fetişi.
gerçi artık yok*
gerçi artık yok*
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük ahalisi, sabah uyandığınız zaman akışta mahlasınızı görürseniz şaşırmayın çünkü sizi seven yazarınız bir nickaltı girmiştir. kim bilir ne zaman gelirim ama kesin gelirim.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
en ilginçlerinden biri ırgat olabilir.
yunanca ırgatis‘in farklı bir hikayesi var.
yunanca bedenen çalışmak demek olan ergasia osmanlı’ya ırgat olarak geçmiş, sonra osmanlıca’dan yunanca’ya e(ı)rgatis (köylü/işçi) olarak evrilmiştir.
eylem olarak gelip isim olarak dönmüş kısaca.
yunanca ırgatis‘in farklı bir hikayesi var.
yunanca bedenen çalışmak demek olan ergasia osmanlı’ya ırgat olarak geçmiş, sonra osmanlıca’dan yunanca’ya e(ı)rgatis (köylü/işçi) olarak evrilmiştir.
eylem olarak gelip isim olarak dönmüş kısaca.
devamını gör...
son bir sayfa daha okuyayım sonra uyurum deyip sabahın ilk ışıklarını görmek
çok sürükleyici, merak uyandıran bir kitap okuyan kişinin başına gelmesi muhtemel olay. uykusuz kalmak biraz sersemletsede, büyük haz verir.
benim en son uğruna sabahladığım kitap
(bkz: şeytan yemini) (bkz: jean-christophe grange)
bir de, gecenin sessizliği ve karanlığıyla birleşince çok pis germişti.
benim en son uğruna sabahladığım kitap
(bkz: şeytan yemini) (bkz: jean-christophe grange)
bir de, gecenin sessizliği ve karanlığıyla birleşince çok pis germişti.
devamını gör...
online terapi
arayın en yakın arkadaşınızı görüntülü samimiyetin dibini vurun,gülün,ağlayın,saçmalayın, istediğiniz gibi dağıtın kendinizi.. düzenli aralıklarla yaparsınız faydalı olucaktır.alın size online terapi ücretsiz hemde.
devamını gör...
uçak yolculuğunun en güzel tarafı
yolculuk süresinin kısa olması.
devamını gör...
aurora
saçları, kıyafeti ve dansıyla kendine özgü bir tarzı olan norveçli şarkıcı - söz yazarı. günümüzdeki birçok kişi birbirinin taklidiyken, özgünlüğünü kaybetmemiş birini görmek sevindiriyor.
the seed şarkısıyla toplumsal konulara da değinmiştir.
şarkının başında yer verilen hint atasözü aynı zamanda nakarat kısmı.
"son ağaç kesildiğinde, son balık avlandığında, nehirler zehirlendiğinde; paranın yenmeyen bir şey olduğunu fark edeceğiz."
the seed şarkısıyla toplumsal konulara da değinmiştir.
şarkının başında yer verilen hint atasözü aynı zamanda nakarat kısmı.
"son ağaç kesildiğinde, son balık avlandığında, nehirler zehirlendiğinde; paranın yenmeyen bir şey olduğunu fark edeceğiz."
devamını gör...