kafamda deli sorular
dün yediğim hurmalar
bugün *ıçımı tırmalar
karantina diye diye
oldum tam bir canavar
nasıl zayıflarım diye
kafamda deli sorular.
şeklinde an itibarıyla yazdığım, şahane ötesi şiiri paylaştığım başlık.
bugün *ıçımı tırmalar
karantina diye diye
oldum tam bir canavar
nasıl zayıflarım diye
kafamda deli sorular.
şeklinde an itibarıyla yazdığım, şahane ötesi şiiri paylaştığım başlık.
devamını gör...
gün içinde konuşulan konunun aynı gün sözlükte başlık olarak karşına çıkması
kafa sözlüğün bizi dinlediğine işarettir. google bak işine koçum!
devamını gör...
kadınların abi diyeyim de yavşamasın mantığı
%100 işe yarar. sistemde süper bug bulmuşlar. helal olsun.
devamını gör...
coperto
italya'da, bir mekanda oturma ücretidir. masa veya servis ücreti de denebilir. bir yiyecek veya içecek masada oturarak tüketilirse, örneğin +2 euro coperto olarak hesaba dahil edilir. bu nedenledir ki insanlar satın aldıkları ürünleri ayakta tüketmeyi veya parklarda oturarak yemeyi tercih eder.
(bkz: hava parası) (bkz: kuver)
(bkz: hava parası) (bkz: kuver)
devamını gör...
yılmaz güney
bir gün yılmaz güney sevmeyenler ekibi olarak birileriyle buluşalım istiyorum.
bu adamın kahramanlaştırılmasına dayanamıyorum. midem bulanıyor. sinirim zıplıyor.
hayır hakimi öldürme sebebi de yılmaz güney isimli şahıs meskun mahalde tabancasını kullanıyor ve hakim de yapma diyor. hakim %100 haklı. hoş haksız olsa da niye öldürüyorsun adamı?
bir de işin garip yanı hakimin ailesinin demeci ortalıkta pek yok.
bir de yeşilçam, neşet ertaş romantizmi yapmaktan başka bir şey bilmeyen çakma edebiyat dergilerinin kapağında da görüyoruz kendilerini. o dergilere de ayrıca uyuzum da neyse.
bu adamın kahramanlaştırılmasına dayanamıyorum. midem bulanıyor. sinirim zıplıyor.
hayır hakimi öldürme sebebi de yılmaz güney isimli şahıs meskun mahalde tabancasını kullanıyor ve hakim de yapma diyor. hakim %100 haklı. hoş haksız olsa da niye öldürüyorsun adamı?
bir de işin garip yanı hakimin ailesinin demeci ortalıkta pek yok.
bir de yeşilçam, neşet ertaş romantizmi yapmaktan başka bir şey bilmeyen çakma edebiyat dergilerinin kapağında da görüyoruz kendilerini. o dergilere de ayrıca uyuzum da neyse.
devamını gör...
kırmızı kurşun kalemin silinme zorluğu
var böyle bir zorluk.
silgin ne kadar kaliteli de olsa, o kırmızı kalemi hangi allah'ın kulu yaptıysa artık, silmek için bir taraflarını da yırtsan, çok az da olsa kalır o kırmızı kurşun kalem izi.
o yüzden ilkokulda hiç kullanmak istemezdim.
silgin ne kadar kaliteli de olsa, o kırmızı kalemi hangi allah'ın kulu yaptıysa artık, silmek için bir taraflarını da yırtsan, çok az da olsa kalır o kırmızı kurşun kalem izi.
o yüzden ilkokulda hiç kullanmak istemezdim.
devamını gör...
normal sözlük'e saldırı yapılması
(bkz: sakin olun bu bir emirdir) iko yine bir şeyler deniyordur.
t:hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler olmuştur.
t:hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler olmuştur.
devamını gör...
türkiye’nin taliban’ın inancıyla ters bir yanı yok
türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'nın sözleri.
şeriat düzeni için savaşan taliban ile ilgili böyle bir şey demesi gerçekten akıl almaz bir olay. kendi fikirlerini tüm türkiye cumhuriyeti halkına māl etmek artık sağlıklı düşünemediğini gösteriyor.
prompter olmayınca tabi böyle saçmalayabiliyor o yüzden çok da şaşırmamak lazım.
şeriat düzeni için savaşan taliban ile ilgili böyle bir şey demesi gerçekten akıl almaz bir olay. kendi fikirlerini tüm türkiye cumhuriyeti halkına māl etmek artık sağlıklı düşünemediğini gösteriyor.
prompter olmayınca tabi böyle saçmalayabiliyor o yüzden çok da şaşırmamak lazım.
devamını gör...
kapalı alanda maskesini indirenler
gözlükleri buğulanıyor olabilir.
devamını gör...
23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı
çocuklara armağan edilen ilk ulusal bayrama sahip bir cumhuriyette, toplum olarak çocukların tacize ve tecavüze uğramadığı, köle gibi çalıştırılmadığı, çocukken evlendirilip çocuk sahibi olmadığı bir gelecek umut etme trajedisini yaşıyoruz.
devamını gör...
yazarların yazdığı hikayeler
"gördüğünüz gibi sayın seyirciler; kişi veya kişiler bu ay da boş durmadılar. nedeni bilinmeksiniz öldürdükleri kişi sayısı gitgide artıyor. polis, işlenen cinayetlerin sebebini soruşturmak için geniş kapsamlı çalışma yürütüyor."
bayan g, okuduğu dergiden kafasını kaldırıp gerindi. yan odadan haberlerin sesi geliyordu fakat şu an en son duymak istediği şey haber sesiydi. sessizce ofladıktan sonra tekrar dergisine döndü. annesi gelene dek sürdü mutluluğu.
"baksana g, şehirde hayatta kalan birkaç kişi tek kaldı. onları da ufaktan öldürmeye başlıyorlar."
bayan g'nin umrunda dahi değildi. yıllarca emek verdiği kanaldan suçsuz bir şekilde kovulmuş, işlenen cinayetlerden birine dair iz bulunmuş olmasına rağmen kimse ona inanmamıştı. sıkıntıyla bir nefes verdi.
"bunun umrumda olduğunu mu düşünüyorsun anne? elimdeki fırsatı almamış olsalardı, belki de başka kimse ölmezdi."
annesi kızının bu şekilde depresyona girmenin eşiğinde olduğunu gördükçe içi içini yiyordu. elinden bir şey de gelmiyordu ki! g bir hayli inatçıydı! "ne olacak bu halin?" diye söylenerek odadan çıktı. g telefonuna baktı, kanaldan bir arkadaşı ona mesaj attı.
kimden: boncuk
- bu böyle olmaz! hemen elimdeki her şeyi alıp size geliyorum, öğleden sonra orada olurum.
kime: boncuk
- elinde ne var? beni heyecanlandıracak bir olay yoksa gelme!
kimden: boncuk
- şu cinayet olayı desem?
g, bir an nefessiz kaldığını hissetti. çözmeye çalışması dahi kendisine büyük bir haz veriyordu. son mesaja cevap vermedi, onun için "çabuk gel de anlat" demekti sessiz kalması. öğleden sonrası için sabırsızlanmaya başladı. boncuk bir an önce gelsin istiyordu. stresle tırnaklarını kemirmeye başladı. olacağı yoktu. biraz uyumak iyi gelebilirdi.
••
kapı çaldı. g, annesine bırakmadan hızla kapıya koştu. tahmin ettiği gibi gelen arkadaşıydı. çarçabuk montunu alıp astı. arkadaşı söylemeden geçemedi.
bu ne heyecan böyle kız, sakin olsana az! kaçmıyor kimse bir yere! g onu dinlemedi. masasını hazırlamış, kendisinden sonra ortaya çıkanları duymak için delice bir istek duyuyordu. masaya geçtiler. boncuk, çantasından çıkardığı dosyayı g'ye uzattı. g dosyayı öyle hızlı aldı ki, annesi gülmeden edemedi. hemen içerisinden resimleri ve yazılanları çıkardı. o dosyayı incelerken boncuk anlatmaya başladı.
ayın üçüncü, yılın altıncı cinayeti. cesetlerden üçü evlerinde bulunmuş, diğer üçünü de sanayi bölgesinden 2 kilometre uzakta bulmuşlar. neredeyse aynı yerde yani. hepsini aynı kişi veya kişilerin öldürdüğü düşünülüyor çünkü öldürme şekli aynı; boğazı kesmek.
eşimden -boncuk'un eşi polisti ve boncuk gizlice bilgileri alıyordu- (ç)aldığım bilgilere göre bu kişilerin tek bağlantısı sanayi bölgesi'nde araba tamiri ustaları olmaları. öldürülmeleri için bir sebep yok! sicil kayıtları temiz, ufak tefek borçlar dışında borçları da yok!
en son gidip ustaların eski çıraklarıyla falan konuşmuşlar. hiçbiri onların öldürülmesine sebebiyet verecek bir neden sunmamış ancak çalışanlardan biri "buranın eski çalışanı vardı; bahsettiğiniz ustaların dükkânında çalışan tek o.
--
devamı sonra. *
bayan g, okuduğu dergiden kafasını kaldırıp gerindi. yan odadan haberlerin sesi geliyordu fakat şu an en son duymak istediği şey haber sesiydi. sessizce ofladıktan sonra tekrar dergisine döndü. annesi gelene dek sürdü mutluluğu.
"baksana g, şehirde hayatta kalan birkaç kişi tek kaldı. onları da ufaktan öldürmeye başlıyorlar."
bayan g'nin umrunda dahi değildi. yıllarca emek verdiği kanaldan suçsuz bir şekilde kovulmuş, işlenen cinayetlerden birine dair iz bulunmuş olmasına rağmen kimse ona inanmamıştı. sıkıntıyla bir nefes verdi.
"bunun umrumda olduğunu mu düşünüyorsun anne? elimdeki fırsatı almamış olsalardı, belki de başka kimse ölmezdi."
annesi kızının bu şekilde depresyona girmenin eşiğinde olduğunu gördükçe içi içini yiyordu. elinden bir şey de gelmiyordu ki! g bir hayli inatçıydı! "ne olacak bu halin?" diye söylenerek odadan çıktı. g telefonuna baktı, kanaldan bir arkadaşı ona mesaj attı.
kimden: boncuk
- bu böyle olmaz! hemen elimdeki her şeyi alıp size geliyorum, öğleden sonra orada olurum.
kime: boncuk
- elinde ne var? beni heyecanlandıracak bir olay yoksa gelme!
kimden: boncuk
- şu cinayet olayı desem?
g, bir an nefessiz kaldığını hissetti. çözmeye çalışması dahi kendisine büyük bir haz veriyordu. son mesaja cevap vermedi, onun için "çabuk gel de anlat" demekti sessiz kalması. öğleden sonrası için sabırsızlanmaya başladı. boncuk bir an önce gelsin istiyordu. stresle tırnaklarını kemirmeye başladı. olacağı yoktu. biraz uyumak iyi gelebilirdi.
••
kapı çaldı. g, annesine bırakmadan hızla kapıya koştu. tahmin ettiği gibi gelen arkadaşıydı. çarçabuk montunu alıp astı. arkadaşı söylemeden geçemedi.
bu ne heyecan böyle kız, sakin olsana az! kaçmıyor kimse bir yere! g onu dinlemedi. masasını hazırlamış, kendisinden sonra ortaya çıkanları duymak için delice bir istek duyuyordu. masaya geçtiler. boncuk, çantasından çıkardığı dosyayı g'ye uzattı. g dosyayı öyle hızlı aldı ki, annesi gülmeden edemedi. hemen içerisinden resimleri ve yazılanları çıkardı. o dosyayı incelerken boncuk anlatmaya başladı.
ayın üçüncü, yılın altıncı cinayeti. cesetlerden üçü evlerinde bulunmuş, diğer üçünü de sanayi bölgesinden 2 kilometre uzakta bulmuşlar. neredeyse aynı yerde yani. hepsini aynı kişi veya kişilerin öldürdüğü düşünülüyor çünkü öldürme şekli aynı; boğazı kesmek.
eşimden -boncuk'un eşi polisti ve boncuk gizlice bilgileri alıyordu- (ç)aldığım bilgilere göre bu kişilerin tek bağlantısı sanayi bölgesi'nde araba tamiri ustaları olmaları. öldürülmeleri için bir sebep yok! sicil kayıtları temiz, ufak tefek borçlar dışında borçları da yok!
en son gidip ustaların eski çıraklarıyla falan konuşmuşlar. hiçbiri onların öldürülmesine sebebiyet verecek bir neden sunmamış ancak çalışanlardan biri "buranın eski çalışanı vardı; bahsettiğiniz ustaların dükkânında çalışan tek o.
--
devamı sonra. *
devamını gör...
çocukların yarattığı kelimeler
tanım: küçük çocukların dillerinin dönmemesi ve bazı harfleri farklı söyleyerek oluşturdukları yeni kelimeler. sadece telaffuz hatası değil hatırlayamadığı kavramlara yaptığı benzetmelerle oluşturulmuş taklit sesler ve yeni kelimeler de dahildir.
çu(su)
mimini(teyze)
haga(hala)
vafa(zürafa)
ayı mama(petito çikolata)
çu(su)
mimini(teyze)
haga(hala)
vafa(zürafa)
ayı mama(petito çikolata)
devamını gör...
aniden gelen domatesli makarna yeme isteği
sabahın minik sürprizidir. kahvaltı niyetine de gider. yapmak lazım.
devamını gör...
sözlükte gece 04:21 de uyumayan 74 kişinin uyumama sebebi
dertleri ne acaba?
şahsen ben gündüz uyuduğum için şimdi uyuyamıyorum.
tanım: herkesin farklı bir sebebi olsa da sabahlaması.
şahsen ben gündüz uyuduğum için şimdi uyuyamıyorum.
tanım: herkesin farklı bir sebebi olsa da sabahlaması.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
rüyamda gördüm seni. bilirsin epey entrika döner rüyalarımda. hastalık hali hep kötü rüyalar görüyorum.
teyzemlerdeyim. seninle mesajlaşıyoruz. barışalım ama şartlarım var diyorsun. tartışmak çok olmayacak, hemen küsmeyeceksin ayrılalım demeyeceksin sözümü dinleyeceksin diye diye sıralıyorsun. tamam diyorum. arıyorsun konuşuyoruz. kapattıktan 10 dk sonra polis arıyor. evi yaktığını söylüyor seni kurtarmak için içeriye giremediklerini intihar girişimi olduğunu söylüyorlar. yapmaz diyorum anası babası için yapmaz diye çığlıklar atıyorum sonra kendi çığlıklarıma uyandım tabi.
çok korktum bir yerlerde nefes aldığını bilmek bile benim için yaşama sebebi. sana yazamadım. bunları senin okuyacağın yerlere de yazamadım. meraktan öldüm ablana yazdım. ıyi dedi. siz konuşmuyor musunuz dedi. dedim rahatsız etmek istemedim. merak etme vs dedi. rahatladım. hala bakamıyorum fotoğraflarına, benim değilsin ama iyisin ya yeter.
keşke yanımda olsaydın kollarım yok kolum olsaydın. benden çok ben olsaydın leylim.
teyzemlerdeyim. seninle mesajlaşıyoruz. barışalım ama şartlarım var diyorsun. tartışmak çok olmayacak, hemen küsmeyeceksin ayrılalım demeyeceksin sözümü dinleyeceksin diye diye sıralıyorsun. tamam diyorum. arıyorsun konuşuyoruz. kapattıktan 10 dk sonra polis arıyor. evi yaktığını söylüyor seni kurtarmak için içeriye giremediklerini intihar girişimi olduğunu söylüyorlar. yapmaz diyorum anası babası için yapmaz diye çığlıklar atıyorum sonra kendi çığlıklarıma uyandım tabi.
çok korktum bir yerlerde nefes aldığını bilmek bile benim için yaşama sebebi. sana yazamadım. bunları senin okuyacağın yerlere de yazamadım. meraktan öldüm ablana yazdım. ıyi dedi. siz konuşmuyor musunuz dedi. dedim rahatsız etmek istemedim. merak etme vs dedi. rahatladım. hala bakamıyorum fotoğraflarına, benim değilsin ama iyisin ya yeter.
keşke yanımda olsaydın kollarım yok kolum olsaydın. benden çok ben olsaydın leylim.
devamını gör...
ömür boyu yetecek paran olsa çalışır mısın sorunsalı
insanoğluna ömür boyu yetecek kadar para verseler aynı piyangodan para çıkmış gibi en lüks evlere en lüks arabalara sahip olmak ister. gözü doymaz. sonra aşırı doyumsuzluktan elindekini de yitirir ve oraya buraya savurmaya başlar. olduğundan daha kötü duruma düşer hep daha fazlasını ister insanoğlu. o yüzden çalışması lazım sadece kendini değil başkalarını da düşünebilmek için. bir yararı olmalı. bir şeyler katmalı dünyaya. bilgiye, teknoloji ve yardıma doyumsuz, kendi ihtiyaçlarına doyumlu olmalı. ancak bu şekilde güzel bir dünya olabilir.
devamını gör...
bim sözlük olsa alınabilecek nickler
devamını gör...
evanescence
we are the fallen isimli bir gruba isim konusunda ilham olacak kadar harika bir albüme imza atmış grup, (bkz: fallen). ayrıca lithium isimli parçayı amy 16 yaşındayken yazmış ve hayatında hiç lityum kullanmamış, çevresinde bipolar bozukluk tedavisi gören kimse olmamış diye bir rivayet var. eğer doğruysa lityumun etkilerini ve bipolar birinin hissettiklerini çok güzel yazmış. haydi tekrar dinleyelim.
bonus. we are the fallen - bury me alive
bonus. we are the fallen - bury me alive
devamını gör...
hoşlanılan kızla agnostisizm hakkında konuşurken telefondan öğle ezanı bildirim sesi gelmesi
gerçekleşme olasılığı ronaldo'nun tüm malvarlığını menemenspor'a devretme olasılığından daha düşük olan hede.
devamını gör...

