bir işten anlayıp çaktırmamak
“benim bilgisayara bi format atsana ya” cümlesinden uzak durmak için idealdir
devamını gör...
dokuzuncu senfoni
beethoven'ın işitme engeli olduğu dönemde bestelediği güzel eseridir.
devamını gör...
eski tanımlarını okumak
kaçınılmaz biçimde kendimden utanmamla ve seri tanım silmeye çalışmamla sonuçlanacak olan olaydır...
devamını gör...
to mousiko kouti
yunan resmi tv kanalı ert'nin pandemi döneminde başlayan şahane ötesi, kaliteli müzik programı. kasım 2020'den bu yana ikişer saatlik toplamda 30 kadar bölümü olan, her bir üyesi son derece maharetli bir orkestra eşliğinde kalender abimiz nikos portokaloglou ve güzeller güzeli rena morfi'nin sunup konuklarla birlikte şarkılar söylediği program. her hafta farklı konuklar oluyor ve hem müziğin tarihine hem de yunan müziğini var edenlerin hayatlarına doğru bir yolculuk sunuyor izleyenlere. iş güç sonrası içeceği alıp bazen sakince bazen eller havaya izlemek çok keyifli oluyor. her seferinde farklı müzik türlerinin birbirini nasıl beslediğini, yeni füzyonların olanaklılığını görmek mümkün, öyle ki eski bir rock'n roll şarkısı ile laiko türünde bir şarkının birlikte var olabileceğini gösterebiliyorlar. ayrıca programın içerisinde sesini duyurmak isteyen, piyasada yeni adımlarını atmakta olan genç sanatçılara da yer veriliyor. yunan müziği hakkında pek fikriniz yoksa ancak nedir ne değildir tanımak istiyorsanız bu programı takip etmek konuya dair iyi bir başlangıç sunacaktır meraklılara.
her çarşamba akşamı saat 22:00'de yayınlanan bu program an itibariyle www.ertflix.gr/ert1-live/ adresinden canlı izlenebilir.
ayrıca büyün bölümlerine de www.ertflix.gr/category/psy... adresinden erişilebilmektedir.
her çarşamba akşamı saat 22:00'de yayınlanan bu program an itibariyle www.ertflix.gr/ert1-live/ adresinden canlı izlenebilir.
ayrıca büyün bölümlerine de www.ertflix.gr/category/psy... adresinden erişilebilmektedir.
devamını gör...
acı eşiği
insan sinir sistemi ya hep ya hiç yaklaşımı ile çalışır. rahatsızlık veren durum eşik değerinin altında kaldığında hiçbir şey hissetmeyiz fakat eşik değeri aşıldığında, eşik üzerinde kalan kısmı değil tamamını algılarız. beynimizin rahatsızlık veren durumu ağrı/acı olarak tanımlaması için, beyne ulaşan acı verilerinin eşiğin üzerinde olması gerekmektedir.
süreğen veya geçici bir hastalıktan dolayı zarar verici uyarıların neden olduğu üzücü bir his, hoş olmayan duygusal deneyim olarak adlandırılan ağrının, rahatsızlık hissine dönüştüğü noktaya ağrı/acı eşiği denmektedir. evrensel olarak kabul görmese de dolorimetri adında bir acı ölçer geliştirilmiştir.
kişiden kişiye değişmekle beraber zaman içerisinde daha az algılanması ve hatta bazı durumlarda hiç hissedilememesi durumları ile de karşılaşılmıştır. kimisi kan bile veremezken kimileri anestezisiz kendini kestirir..
süreğen veya geçici bir hastalıktan dolayı zarar verici uyarıların neden olduğu üzücü bir his, hoş olmayan duygusal deneyim olarak adlandırılan ağrının, rahatsızlık hissine dönüştüğü noktaya ağrı/acı eşiği denmektedir. evrensel olarak kabul görmese de dolorimetri adında bir acı ölçer geliştirilmiştir.
kişiden kişiye değişmekle beraber zaman içerisinde daha az algılanması ve hatta bazı durumlarda hiç hissedilememesi durumları ile de karşılaşılmıştır. kimisi kan bile veremezken kimileri anestezisiz kendini kestirir..
devamını gör...
kürşat ayvatoğlu
"kokain değildi, pudra şekeriydi" şeklinde ifade vererek, adli kontrol ile serbest kalmış torpilli ümmet çocuğu.
gerçi daha 2019 yılında bir emniyet müdürü 2 kilogram "skunk" ile yakalanıp ilk mahkemede beraat etmişti. ki yasal kullanım sınırı 600 gram falandı o zamanlar, normal vatandaşı direkt torbacı ilan edebilecekken, adam emniyetçi diye bıraktılar. inanmayanlar olabilir linki bırakalım.buyrunuz efendim
şu iki örnekteki adamlar gibi ben - sen - o fark etmez, bizlerden biri yakalanmış olsa, 7 bayram üstümüzden geçerler, emniyette ve mahkemede. para cezasını falan katmıyorum işin içine, o en kolay kısmı.
demek ki neymiş; "türkiye'de adalet sadece bir kadın ismidir". sözü ne kadar doğruymuş.
gerçi daha 2019 yılında bir emniyet müdürü 2 kilogram "skunk" ile yakalanıp ilk mahkemede beraat etmişti. ki yasal kullanım sınırı 600 gram falandı o zamanlar, normal vatandaşı direkt torbacı ilan edebilecekken, adam emniyetçi diye bıraktılar. inanmayanlar olabilir linki bırakalım.buyrunuz efendim
şu iki örnekteki adamlar gibi ben - sen - o fark etmez, bizlerden biri yakalanmış olsa, 7 bayram üstümüzden geçerler, emniyette ve mahkemede. para cezasını falan katmıyorum işin içine, o en kolay kısmı.
demek ki neymiş; "türkiye'de adalet sadece bir kadın ismidir". sözü ne kadar doğruymuş.
devamını gör...
çaylak yazarların bilmesi gerekenler
#607074 numaralı tanımda meja gayet güzel bilgiler vermiş bende biraz izninizle kendi önerilerimi bu başlığa eklemek istiyorum.
öncelikle faydalı olduğunu düşündüğüm birkaç entryi bu başlığın altında toplayarak başlamak istiyorum girdiye tekrar tekrar aynı şeyleri yazmamak adına.
hepimizin zaman zaman sözlükte görmek istemediğimiz yazarlar/girdiler/başlıklar olabiliyor. bu gayet normal canınızı sıkmaya gerek yok, gördüğünüz entrylerden rahatsız olduğunuz durumlarda entrylerin altında bulunan şikayet et butonunu kullanarak moderasyona entryi ihbar edebilirsiniz bu en temel hakkınız kullanın o butonu ama yetmez bana daha kişiselleştirilmiş bir sözlük deneyimi yaşamak istiyorum derseniz de sevgili yazarımız mellisho burada sizler için tane tane anlatmış okuyun/okutturun sevgili çaylaklar.
#707805
sözlük hepimizin olduğundan mütevellit yukarıda bahsettiğim girdi dışında hala sorunlarınız çözülmediyse yada eklenmesini istediğiniz ekstra özellikler varsa talepleriniz varsa onlar içinde moderasyonun açmış olduğu şöyle bir başlık var çekinmeden ziyaret edin, kendinizi güzel güzel ifade edin; kafa sözlük için öneriler
sözlükte bir takım yenilikler yapılıyor sık sık gerek katagori eklemeleri/ kokpit bölümüne yapılan eklemeler yada düzeltilen buglar ile ilgili onları düzenli olarak takip etmek için moderasyonun açmış olduğu kafa güncelleştirmeler başlığını takip edebilirsiniz. yeniliklerden haberdar olmak şart malum yaz hala gelmedi mağaralarda üşütmeyelim.*
sözlükte yine sık sık etkinlikler düzenleniyor onlardan haberdar olmak için katagorilerin olduğu bölümde sözlük içi bölümü var oradan sözlük içinde düzenlenen etkinliklerden/olaylardan/yayınlardan haberdar olabilirsiniz. ara sıra göz atmakta fayda var.
entry yazarken kullanabileceğiniz bazı fasileteler var hemen aşağıda onları kullanmayı öğrenmeniz hem sizin için hoş olur hem de sözlük içi entry kirliliğine sebebiyet verilmez. sırasıyla tek tek anlatayım hepsini sizlere;
''b'' harfi ile sembolize edilen fasilite metin içinde öne çıkarmak istediğiniz kısımları daha kalın puntolarla yazmanızı sağlar. örneğin; bu metini sizlere fasiliteleri tanıtmak için yazıyorum.
''i'' harfi ile sembolize edilen fasilite metin içerisinde yine öne çıkarmak istediğiniz kısmı italik yazmanızı sağlar. örneğin; italik denemesi özellikle metin içerisinde bir şiirden yada kitaptan alıntı yapıyorsanız yada diyalog varsa bu fasiliteyi kullanmanız göze çok hoş görünür. örneğin; ''amerigan başkanı dahil herkese haber verin, evet, amerigan başkanı dahil''
''bkz'' fasilitesi ise yazacağınız entry içerisinde başka bir başlığa yönlendirme yapmak istediğiniz kısımlar için kullanılır. örneğin; (bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları) bu fasiliteyi gbkz'dan ayıran kısım ise birinde ''bkz'' kısmının görünmesi diğerinde ise yönlendirdiğiniz başlığı metnin içine gömmesi. entry içerisinde kullanacaksanız gbkz kullanmaya özen göstermeniz girdinin göze daha estetik görünmesini sağlar ancak entrynin sonunda farklı kaynaklara yönlendirecekseniz bkz kullanmanız daha hoş olur. ikisinin arasındaki farkı ayırt edebilmeniz için ikisininde kullanıldığı örnek bir entry bırakayım hemen buraya; #701640
yıldız şeklinde bir bakınız daha var hemen gizli bakınızın yanında işte bu öptün formatı eyledin viran dedirtmemek için sıklıkla kullanılması gereken bir fasilite olur kendisi. imoji bırakmak yada kısa açıklamalar yapmak istediğinizde o yıldızlı bakınızı kullanın ki burası twitter yada instagrama dönüşmesin. örneğin; *
alııntı kısmı ise içlerinde en önemlisi olabilir şayet bir internet sitesinden yada bir kitaptan doğrudan alıntı yapıyorsanız ve bunu alıntı kısmının içine yazmazsanız telif problemleri çıkabileceği için girdiniz silir ve sizde ceza alabilirsiniz o sebeple alıntı yaparken özen göstermeniz ve onu alıntı fasilitesinin içine yazmanız gerekir. örneğin;
“bacha bazi” yaklaşık bin yıldır süregelen bir afganistan ve pakistan geleneğidir. çocuk anlamına gelen “bacheh” ve oyun oynamak anlamına gelen “bazi” sözcüklerinin birleşiminden türemiş bir ifadedir.
gel gelelim spoiler kısmına bakın bu sözlükdaşların sinirlerini bozmamak için kullanmanız gereken bir fasilete yine özellikle kitap ve filmlerle ilgili spoiler sayılabilecek bilgi veriyorsanız bunu spoiler fasilitesinin içine yazmalısınız ki kitabı okumamış yada filmi izlememiş kişi o spioileri yemesin. örneğin;
filmin sonunda bihter ölüyor matmazel
gel gelelim son fasiliteye link bırakmak için kullanılır. bunun amacı ise gerek metin içerine bırakacağınız linkleri metinin içine gömerek estetik bir görüntü yaratabilmek gerekirse kaynakları entry sonuna eklerken linki uzun uzun bırakmak yerine yönlendirdiğiniz kaynağın ismini yazarak bilgilendirmek için kullanabilirsiniz. örneğin; #435541
ve son olarak ekleyeceğim bir iki hap bilgiyi bırakayım şuraya;
sözlüklerde kendi nickaltına sürekli girdi yazarak gündeme taşımak hoş karşılanmaz, yapmayın öyle şeyler.
insanlarla ikili münakaşaya girmek yerine sorunu çözemediğinizde online listesinde yer alan moderatörlere mesaj atarak çözmeye çalışın, her sözlük içi konu ile ilgili başlık açmayın. sorununuzu moderasyon ısrarla çözmüyorsa elbette konuyu sözlüğe taşımak hakkınız ancak sürekli sürekli bu tarz başlıklar açmak hoş karşılanmaz.
eyyorlamam bu kadar, herkese iyi sözlükler efendim*
öncelikle faydalı olduğunu düşündüğüm birkaç entryi bu başlığın altında toplayarak başlamak istiyorum girdiye tekrar tekrar aynı şeyleri yazmamak adına.
hepimizin zaman zaman sözlükte görmek istemediğimiz yazarlar/girdiler/başlıklar olabiliyor. bu gayet normal canınızı sıkmaya gerek yok, gördüğünüz entrylerden rahatsız olduğunuz durumlarda entrylerin altında bulunan şikayet et butonunu kullanarak moderasyona entryi ihbar edebilirsiniz bu en temel hakkınız kullanın o butonu ama yetmez bana daha kişiselleştirilmiş bir sözlük deneyimi yaşamak istiyorum derseniz de sevgili yazarımız mellisho burada sizler için tane tane anlatmış okuyun/okutturun sevgili çaylaklar.
#707805
sözlük hepimizin olduğundan mütevellit yukarıda bahsettiğim girdi dışında hala sorunlarınız çözülmediyse yada eklenmesini istediğiniz ekstra özellikler varsa talepleriniz varsa onlar içinde moderasyonun açmış olduğu şöyle bir başlık var çekinmeden ziyaret edin, kendinizi güzel güzel ifade edin; kafa sözlük için öneriler
sözlükte bir takım yenilikler yapılıyor sık sık gerek katagori eklemeleri/ kokpit bölümüne yapılan eklemeler yada düzeltilen buglar ile ilgili onları düzenli olarak takip etmek için moderasyonun açmış olduğu kafa güncelleştirmeler başlığını takip edebilirsiniz. yeniliklerden haberdar olmak şart malum yaz hala gelmedi mağaralarda üşütmeyelim.*
sözlükte yine sık sık etkinlikler düzenleniyor onlardan haberdar olmak için katagorilerin olduğu bölümde sözlük içi bölümü var oradan sözlük içinde düzenlenen etkinliklerden/olaylardan/yayınlardan haberdar olabilirsiniz. ara sıra göz atmakta fayda var.
entry yazarken kullanabileceğiniz bazı fasileteler var hemen aşağıda onları kullanmayı öğrenmeniz hem sizin için hoş olur hem de sözlük içi entry kirliliğine sebebiyet verilmez. sırasıyla tek tek anlatayım hepsini sizlere;
''b'' harfi ile sembolize edilen fasilite metin içinde öne çıkarmak istediğiniz kısımları daha kalın puntolarla yazmanızı sağlar. örneğin; bu metini sizlere fasiliteleri tanıtmak için yazıyorum.
''i'' harfi ile sembolize edilen fasilite metin içerisinde yine öne çıkarmak istediğiniz kısmı italik yazmanızı sağlar. örneğin; italik denemesi özellikle metin içerisinde bir şiirden yada kitaptan alıntı yapıyorsanız yada diyalog varsa bu fasiliteyi kullanmanız göze çok hoş görünür. örneğin; ''amerigan başkanı dahil herkese haber verin, evet, amerigan başkanı dahil''
''bkz'' fasilitesi ise yazacağınız entry içerisinde başka bir başlığa yönlendirme yapmak istediğiniz kısımlar için kullanılır. örneğin; (bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları) bu fasiliteyi gbkz'dan ayıran kısım ise birinde ''bkz'' kısmının görünmesi diğerinde ise yönlendirdiğiniz başlığı metnin içine gömmesi. entry içerisinde kullanacaksanız gbkz kullanmaya özen göstermeniz girdinin göze daha estetik görünmesini sağlar ancak entrynin sonunda farklı kaynaklara yönlendirecekseniz bkz kullanmanız daha hoş olur. ikisinin arasındaki farkı ayırt edebilmeniz için ikisininde kullanıldığı örnek bir entry bırakayım hemen buraya; #701640
yıldız şeklinde bir bakınız daha var hemen gizli bakınızın yanında işte bu öptün formatı eyledin viran dedirtmemek için sıklıkla kullanılması gereken bir fasilite olur kendisi. imoji bırakmak yada kısa açıklamalar yapmak istediğinizde o yıldızlı bakınızı kullanın ki burası twitter yada instagrama dönüşmesin. örneğin; *
alııntı kısmı ise içlerinde en önemlisi olabilir şayet bir internet sitesinden yada bir kitaptan doğrudan alıntı yapıyorsanız ve bunu alıntı kısmının içine yazmazsanız telif problemleri çıkabileceği için girdiniz silir ve sizde ceza alabilirsiniz o sebeple alıntı yaparken özen göstermeniz ve onu alıntı fasilitesinin içine yazmanız gerekir. örneğin;
“bacha bazi” yaklaşık bin yıldır süregelen bir afganistan ve pakistan geleneğidir. çocuk anlamına gelen “bacheh” ve oyun oynamak anlamına gelen “bazi” sözcüklerinin birleşiminden türemiş bir ifadedir.
gel gelelim spoiler kısmına bakın bu sözlükdaşların sinirlerini bozmamak için kullanmanız gereken bir fasilete yine özellikle kitap ve filmlerle ilgili spoiler sayılabilecek bilgi veriyorsanız bunu spoiler fasilitesinin içine yazmalısınız ki kitabı okumamış yada filmi izlememiş kişi o spioileri yemesin. örneğin;
filmin sonunda bihter ölüyor matmazel
gel gelelim son fasiliteye link bırakmak için kullanılır. bunun amacı ise gerek metin içerine bırakacağınız linkleri metinin içine gömerek estetik bir görüntü yaratabilmek gerekirse kaynakları entry sonuna eklerken linki uzun uzun bırakmak yerine yönlendirdiğiniz kaynağın ismini yazarak bilgilendirmek için kullanabilirsiniz. örneğin; #435541
ve son olarak ekleyeceğim bir iki hap bilgiyi bırakayım şuraya;
sözlüklerde kendi nickaltına sürekli girdi yazarak gündeme taşımak hoş karşılanmaz, yapmayın öyle şeyler.
insanlarla ikili münakaşaya girmek yerine sorunu çözemediğinizde online listesinde yer alan moderatörlere mesaj atarak çözmeye çalışın, her sözlük içi konu ile ilgili başlık açmayın. sorununuzu moderasyon ısrarla çözmüyorsa elbette konuyu sözlüğe taşımak hakkınız ancak sürekli sürekli bu tarz başlıklar açmak hoş karşılanmaz.
eyyorlamam bu kadar, herkese iyi sözlükler efendim*
devamını gör...
normal sözlük 1. ankara zirvesi
konum ya kızılay avm’deki asansörün önü ya da dost kitabevi arkadaşlar.
demedi demeyin.
neden? çünkü ankaralı olmak bunu gerektirir.
demedi demeyin.
neden? çünkü ankaralı olmak bunu gerektirir.
devamını gör...
beş yıl öncesine dönülse değiştirilecek şey
daha çok anı, daha çok fotoğraf ve video biriktirirdim. şayet gidenlerden geriye sadece bunlar kalıyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
benimm canımın cireğininn ilk yayını bu akşam, ona buradan bütün güzel dileklerimi, iyi enerjilerimi yolluyorum.
mütüşlü bir yayın olacağından hiç şüphem yok, ses kayıtlarımızı attık, saatlerimizi kurduk bekliyoruz.
acaba hobaaa3434 hangi şanslı yazarımıza şarkı armağan etti?
hepsi ve daha fazlası bu akşamki "bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak" radyo yayınında.
kaçırmayın derim.
not: seviyoruumm merkeeeez*
mütüşlü bir yayın olacağından hiç şüphem yok, ses kayıtlarımızı attık, saatlerimizi kurduk bekliyoruz.
acaba hobaaa3434 hangi şanslı yazarımıza şarkı armağan etti?
hepsi ve daha fazlası bu akşamki "bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak" radyo yayınında.
kaçırmayın derim.
not: seviyoruumm merkeeeez*
devamını gör...
acıya alışmak
insanoğlu yaradılış gereği acı hissiyatına tepki vermeye programlanmıştır.
çok basittir denklemdir aslında, eğer bir şey acı veriyor ise, ondan uzak dur.
misal, eğer ateş elini yakıyor ise, bir daha dokunma veya yediğin bitki mideni ağrıttı ise bir daha onu yeme.
acı aslında vücudun bir koruma mekanizması olarak da düşünülebilir.
bir yerimizde sıkıntı çıktığında o bölge beyine sinyal yollar ve bu sinyalin karşılığı acı hissidir.
tabi bu her zaman fiziksel olmak zorunda değil, psikolojik ve duygusal kaynaklı çok ağır acılar da vardır.
can da öyle tatlıdır ki, insanlar acıdan korkmaya başlar zamanla.
fakat günümüz modern yaşam şeklinin getirdiği konfor insanları doğal yaşam alanlarından, doğanın içinden alıp betona hapis etmiştir. bunun yüzünden insanın fiziksel ve psikolojik gelişimi de değişime uğramıştır. şehir insanı yemeğini kazanmak için avlamak zorunda olmadığından veya göçebe bir hayat süremediği için ister istemez acının ne olduğunu unutmuştur aslında.
bu sebepten de, artık en ufak bir acı ihtimali bile strese sokar olmuştur onu. artık korkutuğu şey acının kendisi değil, acı yaşama fikridir. tabi burada bahsettiğim, nüfusun çoğunluğunu oluşturan şehir insanları.
bunların yanı sıra yine yaradılıştan gelen adapte olabilme/alışabilme güdüsü vardır insanoğlunun. bu da bizi evrim sürecinde ayakta tutan ve besin zincirinin en üstüne kadar çıkmamızı garantileyen bir hayatta kalma fonksiyonudur.
eğer birey yoğun ve sürekli olarak acı yaşıyor ise, adapte olma fonksiyonu zaman içerisine, yine hayatta kalma güdüsünden ötürü gelen acı fonksiyonunu baypas eder.
yani kişi elini ateşe götürdüğünde, bunun vücuda hasar verdiğini iletmek için uyarı veren, acı sinyalleri gönderen ve bunu koruma amaçlı yapan sistemin gönderdiği sinyali etkisizleştirir.
bunun nedeni ise aslında kişinin elini ateşe sokmaktan başka bir çaresinin olmadığını, adapte olma fonksiyonun algılaması fakat acı/uyarı fonksiyonunun algılayamamasıdır. kişinin akli sağlını korumak için, adapte olma fonksiyonunun, yine koruma amacı güden ama korumaktan çok zarar verdiğinin farkına varmayan acı/uyarı fonksiyonunu etkisiz hale getirmesi acıya alıştıran şeydir aslında.
bu yüzdendir ki zor günler geçiren,zor dönemler atlatmış, kayıplar vermiş insanlar, eğer hala ayaktalar ise kolay kolay yıkılmaz, etkilenmezler körpe acılardan.
üzerine kurulmuş felsefi bir okul da vardır bu düşüncenin stoa isminde.
şöyle güzel bir de sözleri vardır bu stoacıların;
"hayatın tamamı göz yaşları için ağlarken, kısımlarına ağlamak niye."
lucius annaeus seneca
çok basittir denklemdir aslında, eğer bir şey acı veriyor ise, ondan uzak dur.
misal, eğer ateş elini yakıyor ise, bir daha dokunma veya yediğin bitki mideni ağrıttı ise bir daha onu yeme.
acı aslında vücudun bir koruma mekanizması olarak da düşünülebilir.
bir yerimizde sıkıntı çıktığında o bölge beyine sinyal yollar ve bu sinyalin karşılığı acı hissidir.
tabi bu her zaman fiziksel olmak zorunda değil, psikolojik ve duygusal kaynaklı çok ağır acılar da vardır.
can da öyle tatlıdır ki, insanlar acıdan korkmaya başlar zamanla.
fakat günümüz modern yaşam şeklinin getirdiği konfor insanları doğal yaşam alanlarından, doğanın içinden alıp betona hapis etmiştir. bunun yüzünden insanın fiziksel ve psikolojik gelişimi de değişime uğramıştır. şehir insanı yemeğini kazanmak için avlamak zorunda olmadığından veya göçebe bir hayat süremediği için ister istemez acının ne olduğunu unutmuştur aslında.
bu sebepten de, artık en ufak bir acı ihtimali bile strese sokar olmuştur onu. artık korkutuğu şey acının kendisi değil, acı yaşama fikridir. tabi burada bahsettiğim, nüfusun çoğunluğunu oluşturan şehir insanları.
bunların yanı sıra yine yaradılıştan gelen adapte olabilme/alışabilme güdüsü vardır insanoğlunun. bu da bizi evrim sürecinde ayakta tutan ve besin zincirinin en üstüne kadar çıkmamızı garantileyen bir hayatta kalma fonksiyonudur.
eğer birey yoğun ve sürekli olarak acı yaşıyor ise, adapte olma fonksiyonu zaman içerisine, yine hayatta kalma güdüsünden ötürü gelen acı fonksiyonunu baypas eder.
yani kişi elini ateşe götürdüğünde, bunun vücuda hasar verdiğini iletmek için uyarı veren, acı sinyalleri gönderen ve bunu koruma amaçlı yapan sistemin gönderdiği sinyali etkisizleştirir.
bunun nedeni ise aslında kişinin elini ateşe sokmaktan başka bir çaresinin olmadığını, adapte olma fonksiyonun algılaması fakat acı/uyarı fonksiyonunun algılayamamasıdır. kişinin akli sağlını korumak için, adapte olma fonksiyonunun, yine koruma amacı güden ama korumaktan çok zarar verdiğinin farkına varmayan acı/uyarı fonksiyonunu etkisiz hale getirmesi acıya alıştıran şeydir aslında.
bu yüzdendir ki zor günler geçiren,zor dönemler atlatmış, kayıplar vermiş insanlar, eğer hala ayaktalar ise kolay kolay yıkılmaz, etkilenmezler körpe acılardan.
üzerine kurulmuş felsefi bir okul da vardır bu düşüncenin stoa isminde.
şöyle güzel bir de sözleri vardır bu stoacıların;
"hayatın tamamı göz yaşları için ağlarken, kısımlarına ağlamak niye."
lucius annaeus seneca
devamını gör...
ursula k. le guin
“özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve garip bir sorumluluk. kolay değildir. verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir.”
devamını gör...
yaşar kemal
ülkemizin gelmiş geçmiş en iyi yazarlarindan biridir. "ince memed" kitabını okuyanlar bilir.
devamını gör...
geceye latince bir söz bırak
a bove ante, ab asino retro, a stulto undique caveto
öküzün önünde, eşeğin arkasında, aptalın her tarafında hazırlıklı ol anlamına gelir.
tanım: latince deyişler paylaştığımız başlık.
öküzün önünde, eşeğin arkasında, aptalın her tarafında hazırlıklı ol anlamına gelir.
tanım: latince deyişler paylaştığımız başlık.
devamını gör...
asansöre yabancı biriyle binmek
telefonun ekranına bakıp zamanın bir an önce geçmesini beklerim.
devamını gör...





