kızların nazik erkek sevmemesi
böyle algı yaratıp öküzlüklerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar arkadaşlar, inanmayın.
devamını gör...
ak parti sayesinde azalarak biten şeyler
ektiği nefret tohumuyla insan ilişkileri.
devamını gör...
telefonu sürekli sessizde olan kişi
çok önemli telefon beklediğim zamanlar hariç benim.gerekirse dönüş yaparım.arayan hemen ulaşacak şeklinde bir kanun yok.
yabancı arıyorsa menfaati düşmüştür.ne kadar az iletişim o kadar az sıkıntı.
yabancı arıyorsa menfaati düşmüştür.ne kadar az iletişim o kadar az sıkıntı.
devamını gör...
seda peker'in şarkı yapması
allah affettsin kafayı sedat peker'le bozmuşuz dedim adam müzik sektörüne de mi girdi. klipte ilk 10 saniye her yerde sedat peker aradım. zor zor türkiye simülasyonu baya çetin geçiyor.
devamını gör...
animasyon film
çok severek izlediğim tür. çocuk filmi diye kenara atılmamalıdır büyüklere de hitap ediyor.
(bkz: inside out)
(bkz: ratatouille)
(bkz: despicable me)*
(bkz: monsters inc)
(bkz: iceage)
(bkz: toy story)
(bkz: madagascar)
(bkz: inside out)
(bkz: ratatouille)
(bkz: despicable me)*
(bkz: monsters inc)
(bkz: iceage)
(bkz: toy story)
(bkz: madagascar)
devamını gör...
çağımızın hastalığı
hadsizliktir.
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
devamını gör...
profil fotoğrafı koymayan yazarın asıl amacı
herkesi aynı anda mutlu etmenin mümkün olmadığını görmemizi sağlayan amaç.
birkaç ay önce profil fotoğrafım var diye işitmediğim laf kalmamıştı. şimdi fotoğrafım yok, amacım merak ediliyor. yani benim gibilerin hepsinin amacı merak ediliyor.
bir amacım yok açıkçası. bazen kendi fotoğrafımı koyarım, bazen anonime dönerim. uslu bir çocuk olursanız şirinler'i bile görebilirsiniz profilimde.
birkaç ay önce profil fotoğrafım var diye işitmediğim laf kalmamıştı. şimdi fotoğrafım yok, amacım merak ediliyor. yani benim gibilerin hepsinin amacı merak ediliyor.
bir amacım yok açıkçası. bazen kendi fotoğrafımı koyarım, bazen anonime dönerim. uslu bir çocuk olursanız şirinler'i bile görebilirsiniz profilimde.
devamını gör...
bir şehir bir kütüphane
(bkz: klementinum kütüphanesi)
prag'da bulunan ve barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan klementinum kütüphanesi, jesuit üniversitesinin bir parçası olarak 1722 yılında açılmıştır.

günümüzde çek cumhuriyeti'nin milli kütüphanesi olarak görülen yapının tarihi oldukça eski ve zengindir. ilk başlarda 1556'da isa toplumu da denilen katolik kilisesinin üyeleri olan cizvitler tarafından kurulmuş 170 yıl boyunca genişletilmiştir.

1773'te varlığı sona eren cizvitlerden sonra clementinum varlığını sürdürmeye devam ederek 1930 yılında clementinum ulusal kütüphanenin merkezi haline geldi.

ülkenin merkez kütüphanesi konumunda olan yapıda 1807 yılından bu yana yayınlanan tüm kitaplar, elyazmaları ve diğer yayınlar korunmaktadır. en eskileri 1. yüzyıldan kalma yunan papirileri olan eski belgeler de mevcuttur. altı milyondan fazla belgeyi saklaması ve erişilebilir kılması sebebiyle en büyük ve en eski avrupa kütüphanelerinden biri sayılır. bünyesinden 20000'den fazla kitap bulundurmaktadır.

binanın tavanlarındaki resimleri jan hiebl isimli sanatçı yapmıştır, salonu ise bilim ve sanat temalı tablolar ile dekore edilmiştir. bunlara ek olarak, kütüphanede çeşitli koleksiyonlar ve çek cizvit eyaletinin kurucusu peter canisius’un tasviri olan, kutsal roma imparatoru joseph ıı’nin bir resmi bulunmaktadır.

kaynak: klementinum
kaynak: clementinum
prag'da bulunan ve barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan klementinum kütüphanesi, jesuit üniversitesinin bir parçası olarak 1722 yılında açılmıştır.

günümüzde çek cumhuriyeti'nin milli kütüphanesi olarak görülen yapının tarihi oldukça eski ve zengindir. ilk başlarda 1556'da isa toplumu da denilen katolik kilisesinin üyeleri olan cizvitler tarafından kurulmuş 170 yıl boyunca genişletilmiştir.

1773'te varlığı sona eren cizvitlerden sonra clementinum varlığını sürdürmeye devam ederek 1930 yılında clementinum ulusal kütüphanenin merkezi haline geldi.

ülkenin merkez kütüphanesi konumunda olan yapıda 1807 yılından bu yana yayınlanan tüm kitaplar, elyazmaları ve diğer yayınlar korunmaktadır. en eskileri 1. yüzyıldan kalma yunan papirileri olan eski belgeler de mevcuttur. altı milyondan fazla belgeyi saklaması ve erişilebilir kılması sebebiyle en büyük ve en eski avrupa kütüphanelerinden biri sayılır. bünyesinden 20000'den fazla kitap bulundurmaktadır.

binanın tavanlarındaki resimleri jan hiebl isimli sanatçı yapmıştır, salonu ise bilim ve sanat temalı tablolar ile dekore edilmiştir. bunlara ek olarak, kütüphanede çeşitli koleksiyonlar ve çek cizvit eyaletinin kurucusu peter canisius’un tasviri olan, kutsal roma imparatoru joseph ıı’nin bir resmi bulunmaktadır.

kaynak: klementinum
kaynak: clementinum
devamını gör...
cehennemi yaratıp merhametten bahsetme komikliği
allah'ın, insanları yaratmadan önce de içlerinden bazılarının ona iman etmeyeceğini ve dolayısıyla cehenneme (bkz: cehennem) gideceğini ezeli olarak bildiği halde, yine de o insanları yaratıp ben merhamet sahibiyim demesinin kısa versiyonu olan gülünç durum.
edit1: okuduğunu anlamayanlar için biraz açıklama gereği duydum. allah kimin cehennemlik olduğunu ezeli olarak biliyor. gücü her şeye yeten allah'ın o cehenneme gidecek insanları yaratmama seçeneği de var ve kimse onları yaratmadı diye ondan hesap da soramaz. hal böyleyken madem merhamet sahibiyse cehenneme gideceğini bildiği insanları yaratmamayı seçebilirdi ki merhametliyse bunu yapması mantıklı olan. ne kadar iyi olursan ol müslüman değilsen bu dine göre cehennemliksin. yani cehenneme sadece insanlara kötülükte bulunanlar gitmiyor. bugün covid-19 aşısı için çalışan müslüman olmayan diğer insanlar da sırf ona iman etmedi diye cehenneme gidecek. sen kalkıp da cehenneme gideceğini bildiğin halde milyarlarca insanı yaratıyorsan merhametli değilsindir. mutlak güç sensin sonuçta. istersen hiçbir varlığı yaratmazsın hesap verecek kimsen yok ne de olsa. yoksa oyun oynamak isteyen bir çocuk mu? yaratma gibi bir zorunluluğu yokken bunu yapması merhamet sahibi olmadığını gösterir. böyle bir tanrı var olamaz.
edit2:
insanların yaptığı kötülükler üzerinden argüman üretmeye çalışan yazarlar ya siz cidden okuduğunuz metinlerden anafikir çıkaramıyorsunuz ya da bilerek anlamamazlıktan geliyorsunuz. bakın altını çize çize tekrar belirtiyorum. eğer allah o tecavüzcüyü yaratmasa bu olay da olmayacak hatta bırak tecavüzcüyü eğer mutlak iyiyse insan denen varlığı yaratmaz olur biter. insan yaratmayınca ondan bir şey eksiliyor mu? mükemmel olduğu için bir şeyin eksilmemesi gerek. siz allah'ı insan gibi hayal ediyorsunuz herhalde. allah mükemmelse zaafları olamaz. hele kendini yine kendi yarattığı canlılara ıspatlamak gibi bir çabası hiç olamaz.
edit1: okuduğunu anlamayanlar için biraz açıklama gereği duydum. allah kimin cehennemlik olduğunu ezeli olarak biliyor. gücü her şeye yeten allah'ın o cehenneme gidecek insanları yaratmama seçeneği de var ve kimse onları yaratmadı diye ondan hesap da soramaz. hal böyleyken madem merhamet sahibiyse cehenneme gideceğini bildiği insanları yaratmamayı seçebilirdi ki merhametliyse bunu yapması mantıklı olan. ne kadar iyi olursan ol müslüman değilsen bu dine göre cehennemliksin. yani cehenneme sadece insanlara kötülükte bulunanlar gitmiyor. bugün covid-19 aşısı için çalışan müslüman olmayan diğer insanlar da sırf ona iman etmedi diye cehenneme gidecek. sen kalkıp da cehenneme gideceğini bildiğin halde milyarlarca insanı yaratıyorsan merhametli değilsindir. mutlak güç sensin sonuçta. istersen hiçbir varlığı yaratmazsın hesap verecek kimsen yok ne de olsa. yoksa oyun oynamak isteyen bir çocuk mu? yaratma gibi bir zorunluluğu yokken bunu yapması merhamet sahibi olmadığını gösterir. böyle bir tanrı var olamaz.
edit2:
insanların yaptığı kötülükler üzerinden argüman üretmeye çalışan yazarlar ya siz cidden okuduğunuz metinlerden anafikir çıkaramıyorsunuz ya da bilerek anlamamazlıktan geliyorsunuz. bakın altını çize çize tekrar belirtiyorum. eğer allah o tecavüzcüyü yaratmasa bu olay da olmayacak hatta bırak tecavüzcüyü eğer mutlak iyiyse insan denen varlığı yaratmaz olur biter. insan yaratmayınca ondan bir şey eksiliyor mu? mükemmel olduğu için bir şeyin eksilmemesi gerek. siz allah'ı insan gibi hayal ediyorsunuz herhalde. allah mükemmelse zaafları olamaz. hele kendini yine kendi yarattığı canlılara ıspatlamak gibi bir çabası hiç olamaz.
devamını gör...
arı maya
maya, willy ve philip ile olan maceralarını hala heyecanla takip ettiğim çizgi film. bayan kassandra ve gübre böceği favorilerim arasında.
devamını gör...
türbede ellerini arkadan bağlamaktan dolayı soruşturma açılması
anıtkabir gibi mukaddes bir ortamda erdoğan'a "dik dur eğilme" sloganları atan insanların soruşturulmadığı ülkede, türbeye elleri arkadan bağlı giren belediye başkanının soruşturulmasıdır.
ercüment çözer bu kadar saygı delisi değil.
ercüment çözer bu kadar saygı delisi değil.
devamını gör...
türklerin işgale fetih demesi
a1 ingilizce oğrenmeye başlayan 2 haneli ıq sahibi bir yazar hezeyanı.
istanbul ortadoks bizansın elindeyken; katolik latinler istanbula geldiğinde neler yaptığına baksınlar işte onun adı işgaldir, osmanlılar geldiğinde ne yaptıklarına baksınlar onun adı ise fetihtir.
kudüsün el değiştirmelerine bakın hz. ömer kimsenin canına ve malına dokunmaz kilisleri camiye dahi çevirmez, hatta psikopos kilisemizde namaz kılın, burasıda allah'ın evidir sözüne yönelik "ben burada namaz kılar isem benden sonra gelenler bunu işaret bilip burayı mescide çevirmeye çalışır" deyip reddetmiştir.
haçlılar şehri tekrardan ele geçirdiğinde şehri ve camileri yakıp yıktılar, yağma ve talan ettiler. işte bunun adı işgaldir.
selahaddin eyyubi şehri tekrardan aldığında önceden zulmetmiş hristiyanlar yaptıklarının başına geleceği endişesi ile tir tir titriyordu ama peygamberinin dediği gibi; bugün kınama yoktur malınız ve canınız benim emniyetimdedir dedi ve kıllarına dahi dokunmadı bunun adı ise fetihtir.
mekke 10 bin müslümanca neredeyse hiç silah kullanılmadan müslümanların eline geçti ve inanmayanların hepsi affedildi isyan etmeyenlerin kılına dokunulmadı bunun adı fetihtir.
kelime manalarına gelirsek fetih feth kökünden gelir buda çözünme manasındadır. küfrün direncinin kırılması ve çözülmenin başlaması hasebi ile bazı topraklar ele geçirildiğinde fetih ile nitelendirilir.
işgal görmek isteyen varsa moğollara ve ingilizlere vede bütün sömürgecilere baksın.
fetih görmek isteyen varsa başta islam devletine, selçukilere, osmanlılara, büyük iskenderlere baksın.
yabancı kaynak kontrol edenler ise fethin aynı manada yabancı bir karşılığının olmadığını anlasın.
nedenmi yabancı karşılığı yok? onlar işgalden başka toprağın nasıl zapt edildiğini bilmez. bundan dolayı bu anlamda bir kelime tayinine girişmezler.
istanbul ortadoks bizansın elindeyken; katolik latinler istanbula geldiğinde neler yaptığına baksınlar işte onun adı işgaldir, osmanlılar geldiğinde ne yaptıklarına baksınlar onun adı ise fetihtir.
kudüsün el değiştirmelerine bakın hz. ömer kimsenin canına ve malına dokunmaz kilisleri camiye dahi çevirmez, hatta psikopos kilisemizde namaz kılın, burasıda allah'ın evidir sözüne yönelik "ben burada namaz kılar isem benden sonra gelenler bunu işaret bilip burayı mescide çevirmeye çalışır" deyip reddetmiştir.
haçlılar şehri tekrardan ele geçirdiğinde şehri ve camileri yakıp yıktılar, yağma ve talan ettiler. işte bunun adı işgaldir.
selahaddin eyyubi şehri tekrardan aldığında önceden zulmetmiş hristiyanlar yaptıklarının başına geleceği endişesi ile tir tir titriyordu ama peygamberinin dediği gibi; bugün kınama yoktur malınız ve canınız benim emniyetimdedir dedi ve kıllarına dahi dokunmadı bunun adı ise fetihtir.
mekke 10 bin müslümanca neredeyse hiç silah kullanılmadan müslümanların eline geçti ve inanmayanların hepsi affedildi isyan etmeyenlerin kılına dokunulmadı bunun adı fetihtir.
kelime manalarına gelirsek fetih feth kökünden gelir buda çözünme manasındadır. küfrün direncinin kırılması ve çözülmenin başlaması hasebi ile bazı topraklar ele geçirildiğinde fetih ile nitelendirilir.
işgal görmek isteyen varsa moğollara ve ingilizlere vede bütün sömürgecilere baksın.
fetih görmek isteyen varsa başta islam devletine, selçukilere, osmanlılara, büyük iskenderlere baksın.
yabancı kaynak kontrol edenler ise fethin aynı manada yabancı bir karşılığının olmadığını anlasın.
nedenmi yabancı karşılığı yok? onlar işgalden başka toprağın nasıl zapt edildiğini bilmez. bundan dolayı bu anlamda bir kelime tayinine girişmezler.
devamını gör...
çocuğunu döven kayınbabasını öldüren kadın
saban sabah içimizi karartan haberdir.
devamını gör...
toplu taşıma araçlarında kitap okumak
zira oturabilirsen yapabileceğin eylemdir. istanbul'da pek mümkün değildir.
devamını gör...



