büyük bir okyanus ve içerisindeki bi’ kaç adacıktan oluşmuş gayet sanal ve de hayal bi’yer, hayalistan burası. adalarında dağları var tepelerine ulaşmaya nefes yetmeyen ve türlü türlü ağaçlar, kimisi meyve kimisi sadece oksijen veren. adalarından birisinin bir köşesi yanmakta ve tek nüfusu oraya doğru yüzmekte. söndüremeyeceği bilincinde onca su içerisinde biçare..

düşler beni terk ettiği için mi içmeye başladım yoksa içmeye başladığım için mi düşler beni terk etti, hatırlamıyorum. bütün çözüm yolları çürütülmüş, son sigara söndürülmüş şarkının bitmesini beklendikten sonra doğudan yükseleni alıp arkama yola koyulmuştum oysa, batışına yakın çözümlerimi bulmak adına..

hiç bir şey almamıştım yanıma, terk etmiştim bütün düşünceleri ve o'na gitmiştim safça. hiç bir düş sadece bi'düş değildi madem, gerçek bir 'hiç kimse' olmaktansa sahte bile olsa 'biri' olmayı hat etmiyor muydum.?

bilinç korkunç bi' lanetmiş. düşünürsün, hissedersin ve acı çekersin, sonrası yok. kendimden başka her şeyi hatırlıyorum şu an, gözümü kapadım artık dengesiz kaderlere, umurumda değil bu dünya. hatta canım bile cehenneme..

bir böcek daha düştü, kıpraşır durur beynimde. bu açıklanamaz ama hissedersin. hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. ne olduğunu bilemezsin, ama o' oradadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi, regl'i dinmeyen bi' kız gibi, sancılı ve kıvrandırıcı..

derinlere yüzüyorum bu gece..

neresinden çıkacağımı bilemediğim bi’ yere neresinden dalacağımı bilemeden, nereden yüklediğimi bilmediklerim sırtımda mecburi dalış yapıyorum.

bi’ deli kan*, ‘çok şaşırdığın bir şeye yatıp kalkınca inanırsın, haydan huya kaç saatte gidiliyor bilinmiyor’ derdi.

şimdi deli misali şaşkınım.

korkuyorum, uyumalı mıyım.?

okyanusun dibine batmışım, şu an sadece hareketsizce bekliyorum. tek dayanağım umut tüpüm dolu ve bunca basınç altında bile burnumu terk etmeyen o çiçek kokuları ile etrafımdaki köpek balıklarının gitmesini bekliyorum. zamanım dolsa da şu gece mesaisinde, saatim çalıp beni uyandırsa ve gitsem işe bu kabustan çıkıp diyorum. o kadar zor ki hayaletlerle uyumak, hayal gücünüzün tıkanmasına bağlı bu. gerçeğinden korkup yaklaşamayacağınız her şeyin ölüsü var karşınızda, zombi olmuşlar ve hepsi ölmelerine kızgın, sorumlu aramakta..

her gece düşüyorum o sinirli, hayatsal titreşimleri olmayan yaratıkların arasına. her gece yenileri ekleniyor, ilk kez görüp daha fazla korktuklarım cabası. saatim kurtarıyor beni böyle gecelerden, daha yatalı iki dakika olmamış, sanki gözüme uyku girmemiş, uyuyamadan kalkmışım ama saatler geçmiş hayaletler ormanında..

dokunuşlar hissiz, sevgisiz bu ten, ağlamaklı suratlarda maske, fonda ise bir ten..

bi' de müzik götürür beni hep ütopyalara, hep garip şeyler hissettirir bana ve sürükler beni hayal ormanına. seviyorum o anları, kendimi huzurlu hissettiğim bi' kaç sistemden birisi. geniş omuzlu bi' şövalye hayaletler ormanına girmiş, o sinirli yaratıkları bir bir kılıçtan geçiriyor. ‘wake up’ diye bağırıyor, her yöne kılıcını savuruyor. kılıcıyla buluşan ruhsuzlar rengarenk çiçeklerin ruhlarında ormana dağılıyor..

müzik, tam ben giderken tamda her şeyden vazgeçmişken, ‘ı follow you’ diyor ve gitme amacımı yok ediyordu. notalar bütünlüğünde de olsa hiç bir şeyi peşimden sürükleyemezdim. böyle olunca bir türlü birleştiremiyordum keskin kenarı yumuşak tenimle. sonra yaşama düşüyorum bi' yerden, yüksekçe bi' yerden ıslak bi' şekilde toprağa çarpıyorum ve gözlerimi ovalayarak devam ediyordum mutluluk hormonumu bitirmeye..

peki ya tükenirse.?
akması gereken göz yaşı dışında başka bir şeyse bile akacak..

annem aradı az önce, vücudunda ki mutluluk hormonunu bitirmeyi bırak ve buraya gel dedi..
annemi dinlemeliyim.
sevgiler..
devamını gör...

camın önüne koyduğum pilavları iki çift kumru yemeyince;” yeaaa bunlarda pilavları yemediler, aç kaldılar yeaaa.” diye sümüğümü çeke çeke iki saat ağlamışlığım var benim. ağlanıyor yani. gözyaşları kalbin arınma şekli.
devamını gör...

sana gülümseyen birisi.
devamını gör...

kavga' n bitti mi birader?
devamını gör...

yakından tanıdığım ve gerçek hayatta da dost olduğum modlardan birine sorduğumda girdiğin 250 entry başına bir adet takipçi kazanıyormuşsun. bu takipçi reel kişi olmayıp otomatik atanan bot oluyormuş. yazarlığımı verebilirim ama beynimi asla.
devamını gör...

yok şunu yapan kadın yok böyle kadının amacı bla bla bla... cinsiyetçi ve kaba paylaşımlara göz açtırmamaları lazım yönetim olarak yoksa sözlüğün küfürsüz olmasının hiçbir anlamı kalmıyor. zaten insanların sözlüklerde bıktığı toksikliklerden biri buydu. sözlükler arasından sıyrılmak ve kaliteyi korumak istiyorsanız bu ''incell'' arkadaşların kökü kazınmalı.
devamını gör...

nihal saçmalama makyajın akacak.
*
devamını gör...

sevindim radyo programlarının başlamasına sizlere de güzel verimli yayınlar diliyorum. nedir bu kadar zor olan diye bir soru yöneltmişsiniz biz sözlük yazarlarına. ne kadar doğru bilemem ama bana sanki bizmişiz gibi geliyor. sen ben o hepimiz .anlayamadık kendimizi sonra çevremizi. anlayamadığımız şeyi nasıl doğru ifade edebiliriz ki.hep tekrara düşdük sonra. engelleri gördük ama kendi yarattığımız engelleri pas geçerek.

dervişe sormuşlar:
-en zor olan nedir ?
“söz” dür demiş…
-anlatması da zor… anlaması da…
devamını gör...

genelleme yapmaktaki amacının ne olduğu açıkça anlaşılan yazar beyanı.reklam kokan hareketler bunlar.
devamını gör...

ulan ben de diyorum nereden çıktı bu baş ağrısı iki gündür. nefesi kuvvetli hocaymış vesselam.
devamını gör...

türk'e özgü, türk'e ait anlamına gelen, çoğunlukla hece ölçüsü ile yazılıp (daha doğrusu söylenip, zira yazıya dökme geleneği yok) özgün bir ezgi ile söylenen, anadolu'nun en büyük kültür hazinelerinden biri.

nacizane kendi çalma listem:
youtube.com/playlist?list=P...
devamını gör...

bu konuda bir iki kelam etmek isterim. şimdi bu son dönemde -bilen bilir- sözlüğün ekşimesi tarzı bir rahatsızlık vardı. muhtemelen bu başıboşlar buton fikri oradan çıktı.

çokça konuşuldu tartışıldı çünkü. hatta bu yüzden bırakırım diyen de oldu belki de bırakan oldu.***

madem böyle güzel bir fikir ortaya atıldı, uygulandı. yahu adı niye adı ekşili bişeyler olmadı. ne bileyim ekşimsi, ekşimiş, limonlar* vs vs. başıboşlar adı pek bi rencide edici değil mi?

bide bu başlıkların başıboşlar bölümüne atılması ile ilgili başlığı oylama falan olsa güzel olurdu. hem katılım olunca itiraz az olurdu hem de yönetimin işi de kolaylaşırdı.

edit: bi daha baktım da format mormat hak getire. bence bu butonun adın formatsızlar da olabilir.
devamını gör...

sözlüğe geliş amacını lanse eden yazar başlığı. oysa yanlış ortamdadır; diğer uygulamaları denemesi gerekmektedir. (bkz: tinder)
devamını gör...

beğenmek, başlıklara tıklamak işkence gibi. 3 saniye bekleyemecek kadar tahammül kalmamış. fakat bu, sözlüğün bugün yavaş olduğunu değiştirmiyor.
devamını gör...

mustafa kemal paşa'ya ilk hastalık teşhisi konduktan sonra tedavisi tam bitmeden, henüz iyileşmeden doktorların uyarılarına rağmen hatay sorunu yüzünden seyahatler ettiğini, bu süreçte hastalığın ilerlediğini ve geri dönüşü olmayan yola girildiğini anlatan bir yazı okumuştum (sanırım yaveri salih bozok'un anılarından alıntı bir yazıda)
o zamanlara dönüp bir şekilde ulu önder'in hastalığına engel olmaya, en azından erken teşhis konmasına, ulu önder'in iyileşmeden seyahatler etmesine engel olmaya çalışırdım. böylece belki o çok istediği hayaline kavuşur, hatay'ın türkiye topraklarına dahil oluşunu görürdü. cumhuriyetimizin başında daha uzun kalır, daha fazla gelişmemizi sağlardı. aramızdan çok erken ayrılmış olması en büyük üzüntümdür. daha uzun yaşayabilmesini çok isterdim..

saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna,
tuğu kaldırmış olan orduların başbuğ'una..
devamını gör...

pinhani - dön bak dünyaya
devamını gör...

sevgili coldboy'un bilgisine*

"sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir
bazen küçük bir an için ömür bile verilir."

yalnızlık mı? buyrun halim(iz).
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yardım etmek, iyilikte bulunmak size iyi, mutlu hissettirir. daha ne minneti veya menfaati bekleyeceksiniz ki? milletin hayatın anlamını arayan simyacı gibi aradığı mutluluğu bu kadar kolay elde etmenizi sağlayan bir faaliyetten hem de.
devamını gör...

maalesef türkiye’de bu küçük dostlarımızın ihtiyaçlarını çok anlayamadığımız için bakımları konusunda yetersiz kalıyoruz. sizlere yabancı kaynaklardan da araştırdığım, evlatlarımızı mutlu edecek tavsiyelerimi ve kendi deneyimlerimi paylaşacağım.

öncelikle kafesten başlayayım.
hamsterlar ufak kemirgenler olsa da enerjileri çok fazla, bu yüzden kafesleri de koşabilecekleri genişlikte olmalı. 100x50 cm olursa tadından yenmez. satın almaya kalkarsanız çok pahalı bulacağınız bu büyüklükteki kafesleri lokal bir marangozda çok daha ucuza yaptırabilirsiniz. kafes altına "bedding" denilen taban malzemesinden koymamız gerekiyor. türkiye’de kullanılan talaşlar hamsterın üst solunum yolları için tehlikeli, bu yüzden diğer seçenek olan konfeti kullanabilir. ahm marin markasının konfetileri bunun için uygun. desteklemek için peçete, tuvalet kağıdı da parçalayabiliriz. hamsterlar doğada toprağı kazarlar ve yuvalarını yer altına yaparlar. bu yüzden taban malzemesinin yüksekliği -en azından kafesin bir kısmında- 15 cm olmalı.
bir sonraki olmazsa olmaz ise elbette ki çark. hamsterımız enerjisinin çoğunu burada atacak. çarkımızın genişliğinin 16-18 cm olması hamsterlarımızın omurgası için çok önemli çünkü daha ufak çarklar uzun vadede sıkıntı çıkaracaktır. ayrıca telli ve/veya delikli olmaması da hamsterımızın ayağını incitmemesi için önemli. çarklar biraz pahalı ama bir kere alacağınızı düşününce verdiğiniz paraya her türlü değecektir.
bir sonraki husus ise kum banyosu. hamsterlar kesinlikle ama kesinlikle yıkanmamalı. derilerindeki fazla yağı ise kum havuzunda debelenerek atacaklardır. üstelik kum havuzunu aynı zamanda tuvalet olarak kullanma eğilimleri oldukları için bu kafes temizliği konusunda oldukça işinize yarayacaktır.
yukarıda bahsettiğim şeyler dışında opsiyonel olarak kemirme oyuncakları öneriyorum. hamsterımızın dişleri hiç durmadan uzar ve kemirerek onları törpülemesi gerekir. o yüzden tehlikeli olmayan ağaçların dalları, kozalak, internette bulabileceğiniz envai çeşit tahta oyuncaklar işinizi görür.

yem konusunda ise 'versele laga crispy' hamster yemi işinizi oldukça görür. vitakraft'ın yemi buğday dolu olduğu için kesinlikle önermiyorum, eurogold'un yemi ortalama kalitede. ek olarak yine eurogold'un kurutulmuş meyve, sebze, ot ve çiçek gibi ek besinler bulunmakta. ben iki ana yemi ve kurutulmuş sebzeleri karıştırıp büyük bir cam kavanoza koydum, uzun bir süre idare edecektir. onun dışında haftada iki kereyi geçmeyecek şekilde ufak bir parça taze havuç, salatalık, marul gibi sebzeler, baharatsız ve tuzsuz haşlanmış tavuk verebilirsiniz. kafeste her zaman taze su bulundurmalısınız.

kafes temizliğini şu şekilde yapabilirsiniz:
hamsterımızın çişini ve kakasını yaptığı yerleri gün aşırı temizlemelisiniz ki hem size hem ona bir zararı olmasın. muhtemelen çarkına da işeyeceği için gün aşırı çarkını da kokusuz ıslak mendille silebilirsiniz. tüm kafesi ise kimi kaynaklar ayda bir kimi kaynaklar iki ayda bir temizlemenizi öneriyor. bu temizlikte taban malzemesinin yarısını çöpe atabilirsiniz ama bir kısmı muhakkak kalmalı çünkü hamsterınız kendi kokusunu alamazsa panikler ve stres olur.

yazamadığım birkaç husus daha olsa da çok uzattığımı düşünüyorum o yüzden burada bitireceğim. genel olarak hamsterlar yalnız yaşayan, gece uyanık gündüzleri uyuyan, hepçil kemirgenlerdir. bakımı biraz detaylı gözükse de bir süre sonra alışacaksınız. en başta kafesi hazırlarken biraz masraf yapacaksınız ama sonrasında aylık masrafı oldukça düşük. merak ettiğiniz başka detaylar için mesaj kutum açıktır. size ve dostunuza sağlıklı ve mutlu bir birliktelik dilerim :)
devamını gör...

yavaştan yaşlanıp demans başlangıcı mı yaşıyorum diye sorgulamama vesile olan yazar. ben kendisiyle yazıştık takipleştik hatta ara ara birbirimize hal hatır soruyoruz sanar iken nickaltıma yazdığı tanım sayesinde hiç etkileşimde olmadığımızı fark edip omg diyip mahçup olduğum kişidir ayrıca. geç olsun güç olmasın diyerek af diliyorum ve buranın kült yazarlarından olacağına emin olduğum bilgisini buraya iliştirmek istiyorum.(bkz: swh)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim