bir öz eleştiri yap
seri iş yapacam diye kendini heder etme.
gene bir yerin bir yere takıldı ve gene kanayınca fark ettin.*
gene bir yerin bir yere takıldı ve gene kanayınca fark ettin.*
devamını gör...
berlin
dokuzuncu hariciye koğuşu isimli romanın karakterlerinden biri olan nüzhet'in, doktor ragıp ile evlenirse gideceği şehir.
devamını gör...
19 mart 2021 instagram ve whatsapp'ın çökmesi
instagram inşallah geri gelmez, dinimiz amin.
devamını gör...
18 aydır işsiz olan müzisyenin intihar etmesi
müzisyenler düpedüz ölüme terk edildi. hiçbir destek verilmedi, hiçbir normalleşme sürecinden yararlanamadılar.
cenazelerde, mitinglerde, camilerde yandaşlar fink atarken, açık havada konser verilmesine bile izin verilmedi. bar ruhsatı olan mekanlara çifte standart uygulandı, açtırılmadılar.
bilerek ve isteyerek sanatı bu ülkede bitirmek istiyorlar.
laiksen kanun önünde daha az eşitsin bu iktidar döneminde sanki. sanatçıysan hele iktidarın gözünde hiçbir değerin yok. covıd döneminde müzik enstrümanları üzerinde ötv'ye kat kat zam yapan bir iktidardan söz ediyoruz burada.
müzisyen olmayın, alkol tüketmeyin, ifade etmeyin, yaşamayın, başınızı öne eğin, polisi görüntülemeyin, soru sormayın, e napalım yani.
en azından sosyalist rejimlerde olduğu gibi müzisyenleri yakalayıp işkence etmiyolar şu an, ona da şükür.
bu günler unutulmasın diye yazıyorum sözlük. içinde bulunduğumuz umutsuzluk unutulmasın. bunun da üstesinden geleceğiz eminim, yaşadığımız baskı yaptığımız müzik üzerinde kendini gösterecek. bundan bir 5-10 yıla türkiye'den bir rammstein çıkarsa şaşırmayın.
cenazelerde, mitinglerde, camilerde yandaşlar fink atarken, açık havada konser verilmesine bile izin verilmedi. bar ruhsatı olan mekanlara çifte standart uygulandı, açtırılmadılar.
bilerek ve isteyerek sanatı bu ülkede bitirmek istiyorlar.
laiksen kanun önünde daha az eşitsin bu iktidar döneminde sanki. sanatçıysan hele iktidarın gözünde hiçbir değerin yok. covıd döneminde müzik enstrümanları üzerinde ötv'ye kat kat zam yapan bir iktidardan söz ediyoruz burada.
müzisyen olmayın, alkol tüketmeyin, ifade etmeyin, yaşamayın, başınızı öne eğin, polisi görüntülemeyin, soru sormayın, e napalım yani.
en azından sosyalist rejimlerde olduğu gibi müzisyenleri yakalayıp işkence etmiyolar şu an, ona da şükür.
bu günler unutulmasın diye yazıyorum sözlük. içinde bulunduğumuz umutsuzluk unutulmasın. bunun da üstesinden geleceğiz eminim, yaşadığımız baskı yaptığımız müzik üzerinde kendini gösterecek. bundan bir 5-10 yıla türkiye'den bir rammstein çıkarsa şaşırmayın.
devamını gör...
kendimizi hafiflemiş hissetmemizi sağlayan şeyler
sizi kötü hissettiren arkadaşlıkları bitirmek.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
yüzüncü entry'mi girerim şerefinize,
mutlu yıllar dilerim her birinize,
tıkılıp kaldık bu gece evlerimizde,
seneye görüşürüz olduk birer aziz-azize.
mutlu yıllar dilerim her birinize,
tıkılıp kaldık bu gece evlerimizde,
seneye görüşürüz olduk birer aziz-azize.
devamını gör...
twice
(bkz: jyp entertainment) bünyesinde bulunan, beş güney koreli, üç japonyalı, bir tayvanlı dokuz üyeden oluşan kpop grubu. 2014 yılında eksik üye nedeniyle çıkış yapması ertelenen twice 2015 yılında sixteen adlı program ile oluşturuldu. çıkış şarkıları olan ''like ohh ahh'' ile beğeni toplayan grup asıl çıkışını ''what is love'' şarkısı ile yapmıştır. klibinde popüler film sahnelerini canlandıran grup o dönem fazlaca beğeni toplamıştır. izlemenizi tavsiye ederim.
grubun korece; twicetagram ,eyes wide open japonca ise,; bdz ve &twice adında toplam dört adet albümü bulunmaktadır.
çıkış yaptıkları dönem yaptıkları müziği candy pop olarak adlandırsalar da günümüzde biraz daha olgunlaştıklarını söyleyebiliriz. özellikle son çıkardıkları japonca single ''perfect world'' beklenen ilgiyi görmese de daha olgun müzik yaptıklarının göstergesi bir iş olmuş fikrimce.
grup önümüzdeki günlerde ilk ingilizce singleları olan ''the feels'' isimli şarkılarını yayınlayacaklar.
kpopa karşı ön yargısı olan biri iseniz şans vermenizi öneririm dedikleri kadar renkli ve pozitif bir grup.
en sevdiğim şarkılarını da dinlemek isteyenler için şöyle bırakayım;
grubun korece; twicetagram ,eyes wide open japonca ise,; bdz ve &twice adında toplam dört adet albümü bulunmaktadır.
çıkış yaptıkları dönem yaptıkları müziği candy pop olarak adlandırsalar da günümüzde biraz daha olgunlaştıklarını söyleyebiliriz. özellikle son çıkardıkları japonca single ''perfect world'' beklenen ilgiyi görmese de daha olgun müzik yaptıklarının göstergesi bir iş olmuş fikrimce.
grup önümüzdeki günlerde ilk ingilizce singleları olan ''the feels'' isimli şarkılarını yayınlayacaklar.
kpopa karşı ön yargısı olan biri iseniz şans vermenizi öneririm dedikleri kadar renkli ve pozitif bir grup.
en sevdiğim şarkılarını da dinlemek isteyenler için şöyle bırakayım;
devamını gör...
can't hold us
çocukken çok uzun zaman aramak için uğraştığım ve elbette ki bulduğum güzel bir şarkıdır.
devamını gör...
gereğinden fazla abartılan kitaplar
milena'ya mektuplar ve simyacı
güzel kitaplar evet ama abartıldıkları kadar mı bilemedim
güzel kitaplar evet ama abartıldıkları kadar mı bilemedim
devamını gör...
see no evil hear no evil
bir arthur hiller filmidir.

öncelikle filmin adı türkçeye “ bana göz kulak ol” diye çevrildi. bence müthiş bir çeviri zira “ eternal sunshine of the spotless mind”ın “sil baştan”, “ stepmom”ın ise “omuz omuza” çevirildiği bir ortamda pırıl pırıl parlayan bir çeviridir.
filmin başrollerinde geçmiş zaman katili tim burton’ın tekrar çekip gerçek sinemaseverleri mutsuz ettiği “ willy wonka and the chocolate factory” filminde willy wonka’yı bu filmdeki rolü haddinden fazla abartılan johnny depp’ten kat kat iyi bir şekilde canlandıran gene wilder ve büyük ve tartışmalı komedyen richard pryor oynamakta.

filmin konusu ise gerçekten yazarlarını ayakta alkışlama isteği uyandıracak kadar muhteşem. bir market işleten dave ve işe yeni aldığı çalışanı wally bir cinayete “şahit” olurlar ama polis bu tanıklığı pek ciddiye almaz çünkü dave işitme engelli, wally ise görme engellidir.
polis onları ciddiye almasa da sonuçta dave olayı görmüş, wally ise işitmiştir. dolayısıyla cinayeti işleyenler için büyük bir tehlike ara etmektedirler. bundan sonra hayatta kalmak için biri birinin gözleri, öteki ise diğerinin kulakları olmak zorundadır. yani birbirlerine göz kulak olmadan hayatta kalmaları mümkün olmayacaktır.

izlenmeye değer ve kahkaha garantili bir filmdir.

öncelikle filmin adı türkçeye “ bana göz kulak ol” diye çevrildi. bence müthiş bir çeviri zira “ eternal sunshine of the spotless mind”ın “sil baştan”, “ stepmom”ın ise “omuz omuza” çevirildiği bir ortamda pırıl pırıl parlayan bir çeviridir.
filmin başrollerinde geçmiş zaman katili tim burton’ın tekrar çekip gerçek sinemaseverleri mutsuz ettiği “ willy wonka and the chocolate factory” filminde willy wonka’yı bu filmdeki rolü haddinden fazla abartılan johnny depp’ten kat kat iyi bir şekilde canlandıran gene wilder ve büyük ve tartışmalı komedyen richard pryor oynamakta.

filmin konusu ise gerçekten yazarlarını ayakta alkışlama isteği uyandıracak kadar muhteşem. bir market işleten dave ve işe yeni aldığı çalışanı wally bir cinayete “şahit” olurlar ama polis bu tanıklığı pek ciddiye almaz çünkü dave işitme engelli, wally ise görme engellidir.
polis onları ciddiye almasa da sonuçta dave olayı görmüş, wally ise işitmiştir. dolayısıyla cinayeti işleyenler için büyük bir tehlike ara etmektedirler. bundan sonra hayatta kalmak için biri birinin gözleri, öteki ise diğerinin kulakları olmak zorundadır. yani birbirlerine göz kulak olmadan hayatta kalmaları mümkün olmayacaktır.

izlenmeye değer ve kahkaha garantili bir filmdir.
devamını gör...
yeğenim yerine yiyenim yazan dayı
o da bir şey mi? babamın arkadaşıyla fotoğraf çekinmiştik. facebook'a atarken "yiid yehnim" yazmıştı.
t: yeğenlerini seven dayıdır. ayrı bir samimiyet içerir.
t: yeğenlerini seven dayıdır. ayrı bir samimiyet içerir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar
bir kanyon geçerken önümüze büyük bir kaya geldi. kayanın bir tarafı havuz gibi, diğer tarafı ise sonu görülmeyen bir şelale. babam önden kayayı tırmanıp bize havlu uzatmıştı, tutunarak çıkmamız için. arkadan ablamın ittirmesiyle havluya tutundum ama il adımımla kaydım başladım havlunun ucunda bir şelale bir havuz tarafına doğru sallanmaya. aha dedim buraya kadarmış. ama göt korkusu bırakmadım valla havluyu sonra zaten ben gidip gelirken ablam yakalayıverdi de postu kurtardık.
devamını gör...
habis ruhun kasesi
bilimkurgu edebiyatının dev isimlerinden olan aldous huxley’in orijinal adı ape and essence olan maymun ve öz kitabının seksen altıncı sayfasında geçen bir ifadedir. 1948 yılında yayınlanan bu roman öncü bir edebiyat eseri olmasının yanı sıra çok öngörü sahibi bir zekanın ürünü olduğu da aşikardır. hikaye 2108 yılında geçer ve 21. yüzyılı tamamen görmezden gelir.
romanın hikayesi özetle; iki senaristin çöpe atılmak üzere olan senaryo yığını arasından kurtardıkları maymun ve öz isimli senaryoyu okumalarıdır.
yirmi ikinci yüzyılın başlarında şeytanı yücelten bir dinin kurulması konu edilir senaryoda. bu dine göre her şeyin sorumlusu şeytandır. ve şeytan habis bir ruhtur.
peki başlığın son sözcüğü olan kase nedir? o habis ruhun kasesi nasıl bir şeydir? aslında birçok okur fazlaca düşünmeden ne olduğunu tahmin etmiştir. evet, habis ruhun kasesi kadındır.
bu inanışa göre kadın her türlü bozukluğun nedenidir. nükleer serpintilerin neden olduğu fiziksel bozuklukların da insanların aciz doğasının da sorumlusu kadındır.
kadın soyun düşmanıdır. soydaki bütün eksiklikler kasından kaynaklanır. erkek ise sütten çıkmış bir ak kaşık olan mağdurdur. kadın tarafından sürekli aklı çelinir. kadının çekim gücü yüzünden yanlış şeyler yapmak zorunda kalır. nefsine hakim olmaması için kadın erkeği ayartır ve bunu da şeytanın yönlendirmesi ile yapar.
kadın ne yapsa erkeğin nefsi uyanır aslında ama konumuz bu değil. yoksa bu mu? aksın ırkının güzelliği karşısında ayran budalasına dönen erkek ırkı hala kadınları suçlamaya devam ediyor. 2108 yılında da. kadının konuşmasından, duruşundan, bakışından, kokusundan tahrik olan erkek masum ama ne yapsa cezbedici olan kadın şeytanın kasesi!
erkeği korumak için bir şeytan ayini yapılmalı elbette. bu ayini tahmin edersiniz. ayin sonunda eğer habis ruhun kasesi dolarsa sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme zorunluluğu da ona ait. aksi takdirde hem çocuk arındırılmalı, ki bu ölüm demek, hem de kase temizlenmeli, ki bu da saçlarının kazınıp toplum dışına itilmesi demek.
anlaşılan o ki ne yapsak olmayacak. insan olmak çok zor. 2108 yılında bile. siz yine de insan olun biraz.
romanın hikayesi özetle; iki senaristin çöpe atılmak üzere olan senaryo yığını arasından kurtardıkları maymun ve öz isimli senaryoyu okumalarıdır.
yirmi ikinci yüzyılın başlarında şeytanı yücelten bir dinin kurulması konu edilir senaryoda. bu dine göre her şeyin sorumlusu şeytandır. ve şeytan habis bir ruhtur.
peki başlığın son sözcüğü olan kase nedir? o habis ruhun kasesi nasıl bir şeydir? aslında birçok okur fazlaca düşünmeden ne olduğunu tahmin etmiştir. evet, habis ruhun kasesi kadındır.
bu inanışa göre kadın her türlü bozukluğun nedenidir. nükleer serpintilerin neden olduğu fiziksel bozuklukların da insanların aciz doğasının da sorumlusu kadındır.
kadın soyun düşmanıdır. soydaki bütün eksiklikler kasından kaynaklanır. erkek ise sütten çıkmış bir ak kaşık olan mağdurdur. kadın tarafından sürekli aklı çelinir. kadının çekim gücü yüzünden yanlış şeyler yapmak zorunda kalır. nefsine hakim olmaması için kadın erkeği ayartır ve bunu da şeytanın yönlendirmesi ile yapar.
kadın ne yapsa erkeğin nefsi uyanır aslında ama konumuz bu değil. yoksa bu mu? aksın ırkının güzelliği karşısında ayran budalasına dönen erkek ırkı hala kadınları suçlamaya devam ediyor. 2108 yılında da. kadının konuşmasından, duruşundan, bakışından, kokusundan tahrik olan erkek masum ama ne yapsa cezbedici olan kadın şeytanın kasesi!
erkeği korumak için bir şeytan ayini yapılmalı elbette. bu ayini tahmin edersiniz. ayin sonunda eğer habis ruhun kasesi dolarsa sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme zorunluluğu da ona ait. aksi takdirde hem çocuk arındırılmalı, ki bu ölüm demek, hem de kase temizlenmeli, ki bu da saçlarının kazınıp toplum dışına itilmesi demek.
anlaşılan o ki ne yapsak olmayacak. insan olmak çok zor. 2108 yılında bile. siz yine de insan olun biraz.
devamını gör...
bir başkadır
2020 yılında netflix'te yayımlanan berkun oya'nın hem senaristliğini hem yönetmenliğini yapımcılığını ali ferhunde,
nisan ceren göçen üstlendiği dram, gerilim dizisidir. 1 sezon 8 bölüm yayınlanmıştır ve devamı gelecek midir merak edilmektedir?
başrollerinde, öykü karayel, fatih artman,
funda eryiğit, defne kayalar, tülin özen yer almaktadır.
çok fazla beğenilmiş bir dizi ve ben bu konuda yine arada kaldım. tamam türkiye'nin bir yüzüne ışık tutulmuş, bir kesimin yaşadığı zorluklara parmak basılmış, işte kültür farkları, efendim aynı düzeyde olmayanların (aynı düzey çirkin bir kelime oldu evet ama malesef başka türlü ifade edemedim) birbirlerinden korkmaları ve saygı duyma konusunda yaşadığı sıkıntılar işlenmiş falan filan. ama benim için olmayan oturmayan bir yer var gibi. sanki biraz zoraki zorlama bir dizi gibi. alın dram alın zorluk alın varoşluk süslemeleri.
ne bileyim sanki daha başka olabilirdi. daha başka anlatılabilirdi. beniç içime sinmedi bu dizi. 2. sezon çıksa sırf meraktan izlerim ama işin seyri değişir mi bilemem?
ayrıca nedir arkadaşım bu temizlikçi kadın göze sokumculuğu? çok fazla merakla başlamıştım diziye fazlaca övgü vardı çünkü tamam evet oyunculuklar iyi belki ama ya konu ve kurgu aman ne bileyim işte dram olunca mevzu benim beğenesim gelmiyor sanırım problem burada. bu kadar insan beğenmiş sonuçta ben kimim köpek hahah.
neysem efem iyi seyirler diliyorum.
nisan ceren göçen üstlendiği dram, gerilim dizisidir. 1 sezon 8 bölüm yayınlanmıştır ve devamı gelecek midir merak edilmektedir?
başrollerinde, öykü karayel, fatih artman,
funda eryiğit, defne kayalar, tülin özen yer almaktadır.
çok fazla beğenilmiş bir dizi ve ben bu konuda yine arada kaldım. tamam türkiye'nin bir yüzüne ışık tutulmuş, bir kesimin yaşadığı zorluklara parmak basılmış, işte kültür farkları, efendim aynı düzeyde olmayanların (aynı düzey çirkin bir kelime oldu evet ama malesef başka türlü ifade edemedim) birbirlerinden korkmaları ve saygı duyma konusunda yaşadığı sıkıntılar işlenmiş falan filan. ama benim için olmayan oturmayan bir yer var gibi. sanki biraz zoraki zorlama bir dizi gibi. alın dram alın zorluk alın varoşluk süslemeleri.
ne bileyim sanki daha başka olabilirdi. daha başka anlatılabilirdi. beniç içime sinmedi bu dizi. 2. sezon çıksa sırf meraktan izlerim ama işin seyri değişir mi bilemem?
ayrıca nedir arkadaşım bu temizlikçi kadın göze sokumculuğu? çok fazla merakla başlamıştım diziye fazlaca övgü vardı çünkü tamam evet oyunculuklar iyi belki ama ya konu ve kurgu aman ne bileyim işte dram olunca mevzu benim beğenesim gelmiyor sanırım problem burada. bu kadar insan beğenmiş sonuçta ben kimim köpek hahah.
neysem efem iyi seyirler diliyorum.
devamını gör...
benim karşımda sigara yakma
inceden nameler okuyan bir adet dedecik. efkarlandırdı beni. izlerken sigara yaktırdı.*
devamını gör...
menemeni bir üst noktaya taşıyan detaylar
ben denemedim ama sadece yumurta sarısı ile güzel olabilir, nasıl bir empatiyle okuduysam ilham geldi,
aralıklı açlık yapıyorum, sabahı bekliycem artık, yorumları okuyunca resmen canım istedi, normalde hiç aklıma gelen yaptığım yediğim bir şey değildir, üstelik diyette yapacak yemek bulamıyordum, sadece sebze ve yumurtayla beslenip aklıma gelmemesi de enteresanmış.
aralıklı açlık yapıyorum, sabahı bekliycem artık, yorumları okuyunca resmen canım istedi, normalde hiç aklıma gelen yaptığım yediğim bir şey değildir, üstelik diyette yapacak yemek bulamıyordum, sadece sebze ve yumurtayla beslenip aklıma gelmemesi de enteresanmış.
devamını gör...
cem adrian
youtube'da reaksiyon videosu çekenlere tavsiye ede ede, birçok yabancı tarafından tanınmasına yavaş yavaş vesile olduğum sanatçı. dimash kudaibergen bir, cem adrian iki... eylemlerim sürecek *
tavsiye konusu performansı bu:
tavsiye konusu performansı bu:
devamını gör...
girildiğinde rahatsız eden şeyler
insanların dip dibe yolculuk etmek zorunda kaldıkları toplu taşıma araçları ve bunun üzerine eklenen büyükşehir trafiği... :/
devamını gör...

