kanal istanbul'un olumlu yanları
random gülmek istiyorum ama öhm, tamam sakinim. başlıyorum;
-istihdam artırılacak denen projeden o istihdam alanlarının çıkarılarak projenin revize edildiğini okuduk sanırım hepimiz? bunu geçiyorum.
-boğazda hatırladığınız kaç petrol tankeri kazası var? ben 30 yıldır bir adet hatırlıyorum. sizin de olabilir sanırım ama bunu aşacak çok kolay bir yöntem var, her gemiye, gemiciğe zorunlu olarak kılavuz kaptan atamak. boğazın güzelliklerini bu kadar düşünenler için yeni bir kanal kazmaktan çok daha az maliyetli, sizce de öyle değil mi?
-kanal geçişlerinin ücretli olması.. mmm bir düşünelim. sonunda geçmeyen gemiciklerin parasının vergi olarak bize geri dönmeyeceğinin garantisi nedir? zira her köprü, tünel, yol vs.den bir yaşanmışlık var. ne derler.. en az gece yarısı yayınlanan bildiriler kadar rahatsız edici, hıhım işte bu.
-yeni kent modelleri.. işte tam olarak burda random gülebiliriz, hahshsjsje. hıhım evet. barcelona'ya benzetilen erzincan modeli çok güzel uyar bence.
-3.köprüyle entegre edileceğinden.. vs vs. yaptığı taşımacılığın maliyetini önemsemeyen şirketlere öncelik tanınacaktır mutlaka zira şimdikinden ucuz olacağı garantiyse aramızda 3 5 bir şey birleştirelim hemen bir lojistik firması kuralım.
- ve palavranın daniskasına gelirsek eğer, tam olarak şu anda bu rüzgar tribünlerini kurmaktan bizi ne alıkoyuyor da rüzgar tribünü dikmek için kanal kazılmasını bekliyoruz? onu da bir kenara koydum kanalın etrafında tribün çalıştıracak kadar rüzgar olacaksa bir karış kanaldan bu gemicikler nasıl geçecek bu rüzgarda?
böyle saçma sapan nedenlerle ancak biz kanal yapardık zaten. tek bir rasyonel neden olmaz mı bir projede yahu..
-istihdam artırılacak denen projeden o istihdam alanlarının çıkarılarak projenin revize edildiğini okuduk sanırım hepimiz? bunu geçiyorum.
-boğazda hatırladığınız kaç petrol tankeri kazası var? ben 30 yıldır bir adet hatırlıyorum. sizin de olabilir sanırım ama bunu aşacak çok kolay bir yöntem var, her gemiye, gemiciğe zorunlu olarak kılavuz kaptan atamak. boğazın güzelliklerini bu kadar düşünenler için yeni bir kanal kazmaktan çok daha az maliyetli, sizce de öyle değil mi?
-kanal geçişlerinin ücretli olması.. mmm bir düşünelim. sonunda geçmeyen gemiciklerin parasının vergi olarak bize geri dönmeyeceğinin garantisi nedir? zira her köprü, tünel, yol vs.den bir yaşanmışlık var. ne derler.. en az gece yarısı yayınlanan bildiriler kadar rahatsız edici, hıhım işte bu.
-yeni kent modelleri.. işte tam olarak burda random gülebiliriz, hahshsjsje. hıhım evet. barcelona'ya benzetilen erzincan modeli çok güzel uyar bence.
-3.köprüyle entegre edileceğinden.. vs vs. yaptığı taşımacılığın maliyetini önemsemeyen şirketlere öncelik tanınacaktır mutlaka zira şimdikinden ucuz olacağı garantiyse aramızda 3 5 bir şey birleştirelim hemen bir lojistik firması kuralım.
- ve palavranın daniskasına gelirsek eğer, tam olarak şu anda bu rüzgar tribünlerini kurmaktan bizi ne alıkoyuyor da rüzgar tribünü dikmek için kanal kazılmasını bekliyoruz? onu da bir kenara koydum kanalın etrafında tribün çalıştıracak kadar rüzgar olacaksa bir karış kanaldan bu gemicikler nasıl geçecek bu rüzgarda?
böyle saçma sapan nedenlerle ancak biz kanal yapardık zaten. tek bir rasyonel neden olmaz mı bir projede yahu..
devamını gör...
mahkemede görüşürüz diyen yazar
nikah dairesinde buluşuruz diyen yazar ile üvey kardeştir.
devamını gör...
taşaklı
bir insanın ne kadar cesur olduğunu anlatmak için erkek cinsel organını refere eden argo terim.
çünküm cesaret, açık sözlülük, gözüpeklik falan ancak erkeklere özgü tavırlardır.
kadınsanız ve bu özellikleri gösteriyorsanız da erkekleştirilmeniz gerekir.
"çok taşaklı kadın haa" takdirini alır ve bir çift minnoş testisle ödüllendirilirsiniz. *
çünküm cesaret, açık sözlülük, gözüpeklik falan ancak erkeklere özgü tavırlardır.
kadınsanız ve bu özellikleri gösteriyorsanız da erkekleştirilmeniz gerekir.
"çok taşaklı kadın haa" takdirini alır ve bir çift minnoş testisle ödüllendirilirsiniz. *
devamını gör...
fuck buddy
sözlükte eli malum tarafında gezinen bir kitle olduğunu düşündüren başlık.lutfen reca ediyorum o elinizde tuttuğunuz şeyi başka tarafa çevirin,bı kaza falan çıkmasın.
devamını gör...
black mirror
altıncı sezonu gelmek bilmeyen dizidir. tanrımmm kötü cool’larını sen affetsen ben affetmem.
devamını gör...
kafa sözlük
herkesin kendini anlattığı sözlük. erkek arkadaşımı masanın üzerine koydum bulamıyorum, o kadar psikopatım ki kendi saçımı kesiyorum vesaire. baş ağrısını zekaya bağlayan bile var yahu. ben istiyorum ki sözlüğe girdiğim zaman sedat peker'in son videosunda nelerin altını çizdiğini öğreneyim. çok mu şey istiyorum?
devamını gör...
misc radyo yayını
yeni konseptiyle yayın yapmaya başladığından beri her programına katılmış olmam hasebiyle bir cenk sapığı gibi görünüyor olsam da inanın özelden "gel!!!!1!1.1!" şeklinde darlamalarına maruz kalıyorum her hafta dostlarım. yoksa hiç sevmem kendisini aslında. #833154
11 yıldır falan tanışırız, bir şekilde hep sıkıcıdır yani bizim muhabbetimiz. neden bilmiyorum. o da beni pek sevmez. yani belllki biraz. ama hayat işte. bir noktada kesiştiriyor yollarımızı hep. değişik. çeşitli turunculuklar.
bu haftaya da konuk bulamamış. zaten artık yazmıyor da pek, popülaritesi düştü, çok normal. gel ulan dedi, e iyi madem dedim. konu falan getirmemi istedi. bir şeyler... eski arkadaş işte. kırılmıyor. neticede yemişliğimiz, içmişliğimiz var birlikte, hiç sevişmesek de.
ben olsam dinlemem yayını. siz de başlayınca sıkılacaksınız bir noktada zaten, uyarmadı demeyin sonra.
hadi arrivederci!**
11 yıldır falan tanışırız, bir şekilde hep sıkıcıdır yani bizim muhabbetimiz. neden bilmiyorum. o da beni pek sevmez. yani belllki biraz. ama hayat işte. bir noktada kesiştiriyor yollarımızı hep. değişik. çeşitli turunculuklar.
bu haftaya da konuk bulamamış. zaten artık yazmıyor da pek, popülaritesi düştü, çok normal. gel ulan dedi, e iyi madem dedim. konu falan getirmemi istedi. bir şeyler... eski arkadaş işte. kırılmıyor. neticede yemişliğimiz, içmişliğimiz var birlikte, hiç sevişmesek de.
ben olsam dinlemem yayını. siz de başlayınca sıkılacaksınız bir noktada zaten, uyarmadı demeyin sonra.
hadi arrivederci!**
devamını gör...
nfl
eskiden ara ara izlediğim, hoşlandığım şimdilerde ise daha fazla izlemeye çalıştığım oldukça zevkli ve stratejik bir spor olan amerikan futbolunun en üst düzey ligi. izleye izleye kuralların çoğunu öğrendim diyebilirim fakat kadroları say desen sayamam, hadi qb'lerin wr'ların falan bir kısmını biliyorum ama savunma oyuncularına dair bir fikrim yok. çok oyuncu var ve pozisyonların da hepsine aşina değilim henüz.
oyunun en ilginç tarafı oyunun setler üzerinden oynanması. yani ya savunmadasınız ya da hücumda. association futbol'da olduğu gibi kontra atak mantığı yok. yani var ama çok nadiren oluyor. en güzel tarafı her golün zorluk derecesine göre bir puanı olması. futbolda penaltı da atsan 10 kişiyi çalımlayarak da atsan eşit değerde. fakat field goal denen 3 puanlık oyun gördüğüm kadarıyla aşırı kolay. yani %95 falan gol oluyor, nadiren kaçıyor. futbolda 11 metreden atılan penaltının bile gol olma oranı daha düşük. çok daha zor olan touchdown ekstra puanları saymazsak sadece 6 puan. 1:2'lik oran bana dengesiz gibi geldi, bilemiyorum. field goal kasarak da maçlar kazanılabilir gibime geliyor.
iyi bir qb'niz yoksa bu oyunda bir hiçsiniz. öyle geriye yaslanayım, büyük takıma karşı kapanayım, duran toptan atar kazanırım tarzı association futbol'u çok daha bilinemez yapan şeyler bu sporda yok. futbolda 10 numarasız da oynarsınız hatta modern futbolda artık 10 numara kalmadı. bu sporda ise bin yıl da geçse qb domine edecek. hücum etmek zorundasınız ve bunun için qb lazım.
neyse görebildiğim kadarıyla patrick mahomes bu ligin en iyi oyuncusu. adamın tv karşısında verdiği güveni en son hagi veriyordu öyle söyleyeyim. yaşı da genç. bir de yaşlı kurtlar var. aaron rodgers çok iyi oyuncu 37 yaşında. bir de tom brady var 43 yaşında olduğunu öğrenince yuh demiştim. kastan ziyade beyin gerektiren bir pozisyon olduğu için sanıyorum kariyerleri uzun olabiliyor qb'lerin.
eyorlamam bu kadar, şu sıra play off'lar oynanıyor. hafta sonu yarı final maçları var, bir sonraki hafta ise final maçı yapılacak (amerikan sporlarının bir güzelliği de şampiyonu final maçıyla belirlemesi) mahomes geçen maç kafasına ciddi bir darbe aldı umarım izleyebiliriz kendisini.
henüz bir takım tutmuyorum. nba'de san antonio'luyum ama nfl'de bir san antonio takımı yok. küçük pazar diyeceğim ama kansas city san antonio'dan bile küçük. ilginçtir kansas da nfl'i şu aralar domine ediyor tıpkı san antonio'nun yıllarca yaptığı gibi.
oyunun en ilginç tarafı oyunun setler üzerinden oynanması. yani ya savunmadasınız ya da hücumda. association futbol'da olduğu gibi kontra atak mantığı yok. yani var ama çok nadiren oluyor. en güzel tarafı her golün zorluk derecesine göre bir puanı olması. futbolda penaltı da atsan 10 kişiyi çalımlayarak da atsan eşit değerde. fakat field goal denen 3 puanlık oyun gördüğüm kadarıyla aşırı kolay. yani %95 falan gol oluyor, nadiren kaçıyor. futbolda 11 metreden atılan penaltının bile gol olma oranı daha düşük. çok daha zor olan touchdown ekstra puanları saymazsak sadece 6 puan. 1:2'lik oran bana dengesiz gibi geldi, bilemiyorum. field goal kasarak da maçlar kazanılabilir gibime geliyor.
iyi bir qb'niz yoksa bu oyunda bir hiçsiniz. öyle geriye yaslanayım, büyük takıma karşı kapanayım, duran toptan atar kazanırım tarzı association futbol'u çok daha bilinemez yapan şeyler bu sporda yok. futbolda 10 numarasız da oynarsınız hatta modern futbolda artık 10 numara kalmadı. bu sporda ise bin yıl da geçse qb domine edecek. hücum etmek zorundasınız ve bunun için qb lazım.
neyse görebildiğim kadarıyla patrick mahomes bu ligin en iyi oyuncusu. adamın tv karşısında verdiği güveni en son hagi veriyordu öyle söyleyeyim. yaşı da genç. bir de yaşlı kurtlar var. aaron rodgers çok iyi oyuncu 37 yaşında. bir de tom brady var 43 yaşında olduğunu öğrenince yuh demiştim. kastan ziyade beyin gerektiren bir pozisyon olduğu için sanıyorum kariyerleri uzun olabiliyor qb'lerin.
eyorlamam bu kadar, şu sıra play off'lar oynanıyor. hafta sonu yarı final maçları var, bir sonraki hafta ise final maçı yapılacak (amerikan sporlarının bir güzelliği de şampiyonu final maçıyla belirlemesi) mahomes geçen maç kafasına ciddi bir darbe aldı umarım izleyebiliriz kendisini.
henüz bir takım tutmuyorum. nba'de san antonio'luyum ama nfl'de bir san antonio takımı yok. küçük pazar diyeceğim ama kansas city san antonio'dan bile küçük. ilginçtir kansas da nfl'i şu aralar domine ediyor tıpkı san antonio'nun yıllarca yaptığı gibi.
devamını gör...
soundcloud
spotify'da olmayan birçok şarkı ve mix'i bulabileceğiniz, reklam meklam vermeyen tadından yenmeyen bir müzik dinleme platformu. spotify yokken biz vardık be.
devamını gör...
küçük ayasofya cami
ıı.bayezid döneminin kapıağası hüseyin ağa tarafından camiye çevrilmiş bir bizans kilisesidir.
kadırga limanı ile cankurtaran semtleri arasında bulunup, bulunduğu semte kendi adını vermiştir. cami, türbe, zaviye-medrese, sıbyan mektebi ve hamamdan oluşan komple bir yapıdır.
ayasofya'yı da yaptıran doğu roma imparatoru ı. jüstinyen ve karısı theodora tarafından yaptırılmıştır.yapımına 527 senesinde başlanmış da olsa nika ayaklanması yüzünden ancak 536 yılında tamamlanıp, ibadete açılabilmiştir . kiliseye sergios ve bakhos adlı azizlerin ismi verilmiştir.efsaneye göre bu isimlerin veriliş sebebi; idamlarını bekleyen jüstinyen ve amcasının, -imparatorun bu iki azizi rüyasında görüp suçsuz olduklarını azizlerden duyması neticesinde- azizlerin bağışlanmalarındaki rollerine karşılık duydukları minnettir.bir diğer efsane ise; theodora’nın, romalı güçlü aristokratlardan biri olan anikiana juliana’nın manidarca yaptırdığı kiliseye cevap niteliği taşıdığına dairdir .*
yapı asimetrik dikdörtgen bir şekilden oluşur.iç kısımda 8 adet sütun, bu sütunlardan destek alan ana kubbe, 4 yarım kubbe ve dört kemer bulunur.yarım kubbe modelinin ilk defa kullanılması ağırlığın paylaştırılmasını sağladığı için daha büyük kubbelerin yapımına olanak sağlamış ve mimaride çığır açmıştır.bir bakıma bu kilisenin yapımı ayasofya’nın provası niteliğindedir.fetih’den sonra bu yarım kubbeli sistem türk mimarisini de etkilemiş ve süleymaniye cami gibi eserlerin çıkmasını sağlamıştır.
yine jüstinyen tarafından yaptırılan ravenna kentindeki san vitale adındaki kilisede de aynı planlar kullanılmıştır.german imparatoru şarlman’nın yaptırdığı katedralde de san vitale’nin planlarının kullanılması dolaylı yoldan küçük ayasofya’nın planlarının kullanılmasını sağlamıştır.
yukarda kısaca tanıtmaya çalıştığım bizans döneminden kalan bu gözbebeği camimizi mutlaka ziyaret edip güzelliklerini görmek gerektiğini düşünüyorum.
kaynaklar:
www.kalinti-istanbul.com/it...
islamansiklopedisi.org.tr/k...
tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C...
kadırga limanı ile cankurtaran semtleri arasında bulunup, bulunduğu semte kendi adını vermiştir. cami, türbe, zaviye-medrese, sıbyan mektebi ve hamamdan oluşan komple bir yapıdır.
ayasofya'yı da yaptıran doğu roma imparatoru ı. jüstinyen ve karısı theodora tarafından yaptırılmıştır.yapımına 527 senesinde başlanmış da olsa nika ayaklanması yüzünden ancak 536 yılında tamamlanıp, ibadete açılabilmiştir . kiliseye sergios ve bakhos adlı azizlerin ismi verilmiştir.efsaneye göre bu isimlerin veriliş sebebi; idamlarını bekleyen jüstinyen ve amcasının, -imparatorun bu iki azizi rüyasında görüp suçsuz olduklarını azizlerden duyması neticesinde- azizlerin bağışlanmalarındaki rollerine karşılık duydukları minnettir.bir diğer efsane ise; theodora’nın, romalı güçlü aristokratlardan biri olan anikiana juliana’nın manidarca yaptırdığı kiliseye cevap niteliği taşıdığına dairdir .*
yapı asimetrik dikdörtgen bir şekilden oluşur.iç kısımda 8 adet sütun, bu sütunlardan destek alan ana kubbe, 4 yarım kubbe ve dört kemer bulunur.yarım kubbe modelinin ilk defa kullanılması ağırlığın paylaştırılmasını sağladığı için daha büyük kubbelerin yapımına olanak sağlamış ve mimaride çığır açmıştır.bir bakıma bu kilisenin yapımı ayasofya’nın provası niteliğindedir.fetih’den sonra bu yarım kubbeli sistem türk mimarisini de etkilemiş ve süleymaniye cami gibi eserlerin çıkmasını sağlamıştır.
yine jüstinyen tarafından yaptırılan ravenna kentindeki san vitale adındaki kilisede de aynı planlar kullanılmıştır.german imparatoru şarlman’nın yaptırdığı katedralde de san vitale’nin planlarının kullanılması dolaylı yoldan küçük ayasofya’nın planlarının kullanılmasını sağlamıştır.
yukarda kısaca tanıtmaya çalıştığım bizans döneminden kalan bu gözbebeği camimizi mutlaka ziyaret edip güzelliklerini görmek gerektiğini düşünüyorum.
kaynaklar:
www.kalinti-istanbul.com/it...
islamansiklopedisi.org.tr/k...
tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C...
devamını gör...
telefon çalınca telaşlanmak
bir yere telefon ettiğiniz zaman, telefon ahizesini açan karşı tarafın sesini alamadığınızda, daha doğrusu sesini tanıyamadığınızda, spontane olarak aradığınız kimsenin ismini soru cümlesi gibi sorarsınız. mesela ''ali?...'' karşı taraf da gerçekten ali ise ''evet okan naber?'' diye devam eder. eğer ali değilse, ''bir saniye lütfen'' diyerek ahizeyi ali’ye uzatır. m.s. 2010’da askerliğimi yaparken acemilik sonrası atandığım görev yerimde, sorumlu olduğum telefon çalıyor. telefonu açıyorum. karşımdaki ses şöyle diyor:
- binbaşı birol?
yan odada bir binbaşı var ama adı birol değil. riske girmeyerek cevap veriyorum:
+şu an burada değil.
telefondaki hiddetleniyor:
-binbaşı birol! binbaşı birol!
+birol binbaşı burada değil komtanım!
-öff! şu telefonu birine ver lan!
yakınımda bulunan üst devrelerden birine veriyorum telefonu.
+çavuş kazım?.. emret komutanım! ahmet binbaşı şu an yerinde değil komutanım!
nasıl lan? az önce aynı kişi binbaşı birol'u soruyordu?
sonradan öğreniyorum ki soru cümlesi kendini tanıtma maksatlıymış. yani adam ''binbaşı birol?'' soru cümlesini kurarken, ben binbaşı birol’um sen kimsin diyor. ben de kendimi tanıttıktan sonra istediğini söyleyecek...
çok eskiden çizgi film vardı trt’de... çizgi karakter şaşırınca kafatası açılır, içinden bayrak, düdük, topaç, uçak, kaktüs, keçi vs. çıkardı. o an benim de kafatasım açılıyor ve içinden benzeri şeyler çıkıyor.
- binbaşı birol?
yan odada bir binbaşı var ama adı birol değil. riske girmeyerek cevap veriyorum:
+şu an burada değil.
telefondaki hiddetleniyor:
-binbaşı birol! binbaşı birol!
+birol binbaşı burada değil komtanım!
-öff! şu telefonu birine ver lan!
yakınımda bulunan üst devrelerden birine veriyorum telefonu.
+çavuş kazım?.. emret komutanım! ahmet binbaşı şu an yerinde değil komutanım!
nasıl lan? az önce aynı kişi binbaşı birol'u soruyordu?
sonradan öğreniyorum ki soru cümlesi kendini tanıtma maksatlıymış. yani adam ''binbaşı birol?'' soru cümlesini kurarken, ben binbaşı birol’um sen kimsin diyor. ben de kendimi tanıttıktan sonra istediğini söyleyecek...
çok eskiden çizgi film vardı trt’de... çizgi karakter şaşırınca kafatası açılır, içinden bayrak, düdük, topaç, uçak, kaktüs, keçi vs. çıkardı. o an benim de kafatasım açılıyor ve içinden benzeri şeyler çıkıyor.
devamını gör...
orbit city
jetsons ailesinin yaşadığı kurgusal şehirdir.
bu kurgusal şehirde yaşayan ailemiz 2062 yılındadır ve bu da bize bazı karşılaştırmalar yapma imkanı vermektedir. 2021 yılında bu tanımı yazarken tıpkı back to the future sendromuyla yaşadıklarımı hissediyorum ve 40 yıl sonra o kurgusal şehre yetişme ihtimalimiz olmadığını düşünüyorum.
şehir kolonlar şekilde tasarlanmış ve bütün evler ve işyerleri bu kolonların üzerinde çünkü şehrimize adı üstüne yörünge üzerinde kurulmuş bir şehir. dolayısıyla da kara yolları mevcut değil. bunun yerine uçan kapsüllerle yolculuklar yapılmakta. tıpkı öncülü bedrock’taki gibi okullar ve eğitim kurumları, eğlence mekanları ve resmî kuruluşlar mevcut.
modern şehirlerimizden tek farkı teknolojinin çok ileri olması. yapay zeka robot teknolojisinde çok gelişmiş olan şehir bazı etik sorunlar getirdi aklıma. robotlar aile üyesi gibi görünse de aslında birer hizmetçi ya da köle görüntüsünde.
tabii köle deyince aklıma hemen afro-amerikalılar geliyor ve tabii ki dikkatli izleyicilerin fark ettiği üzere çizgi filmde hiç amerikalı yok. tıpkı bedrock’taki gibi.
insanlık bedrock’tan orbit city’ye gelene kadar teknolojik olarak devasa adımlar atmış olmasına rağmen insanlık namına bir ilerleme olmamış maalesef.
bu kurgusal şehirde yaşayan ailemiz 2062 yılındadır ve bu da bize bazı karşılaştırmalar yapma imkanı vermektedir. 2021 yılında bu tanımı yazarken tıpkı back to the future sendromuyla yaşadıklarımı hissediyorum ve 40 yıl sonra o kurgusal şehre yetişme ihtimalimiz olmadığını düşünüyorum.
şehir kolonlar şekilde tasarlanmış ve bütün evler ve işyerleri bu kolonların üzerinde çünkü şehrimize adı üstüne yörünge üzerinde kurulmuş bir şehir. dolayısıyla da kara yolları mevcut değil. bunun yerine uçan kapsüllerle yolculuklar yapılmakta. tıpkı öncülü bedrock’taki gibi okullar ve eğitim kurumları, eğlence mekanları ve resmî kuruluşlar mevcut.
modern şehirlerimizden tek farkı teknolojinin çok ileri olması. yapay zeka robot teknolojisinde çok gelişmiş olan şehir bazı etik sorunlar getirdi aklıma. robotlar aile üyesi gibi görünse de aslında birer hizmetçi ya da köle görüntüsünde.
tabii köle deyince aklıma hemen afro-amerikalılar geliyor ve tabii ki dikkatli izleyicilerin fark ettiği üzere çizgi filmde hiç amerikalı yok. tıpkı bedrock’taki gibi.
insanlık bedrock’tan orbit city’ye gelene kadar teknolojik olarak devasa adımlar atmış olmasına rağmen insanlık namına bir ilerleme olmamış maalesef.
devamını gör...
hayat
devamını gör...
sırtlan saldırısında yapılacaklar
ileride sırtlan saldırısına uğrayabileceklere tavsiye vermemizi isteyen başlıktır.
hayvanı sırtlanıp gezintiye çıkmak. hem sırtlan saldırısına uğrayan kişi hem de sırtlan için bir değişiklik olur. kanınız kasavetiniz dağılır.
hayvanı sırtlanıp gezintiye çıkmak. hem sırtlan saldırısına uğrayan kişi hem de sırtlan için bir değişiklik olur. kanınız kasavetiniz dağılır.
devamını gör...
maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi
kendini gerçekleştirmenin en tepede bulunduğu ve bunun bize ne kadar çok mutluluk vereceğini çok güzel anlatan bir hiyerarşi.
devamını gör...
dünyanın en samimiyetsiz ortamı
ait olmadığın her ortam.
devamını gör...