benim de mi düşüncelerim olacaktı,
ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
çok sevdiğim salatayı bile
aramaz mı olacaktım?
ben böyle mi olacaktım?
devamını gör...

yavaş yavaş delirtir insanı, tercih edilmiş yalnızlık dışındaki her türlü yalnızlık insan için oldukça acı vericidir.
devamını gör...

şu anda yaşanıyor. herkes birbirine sallıyor ben de çekirdek çitleyerek yazılanları okuyorum.
devamını gör...

yargılayanlar bilmez taciz edilen kişinin nasıl bir his yaşadığını.sen bir kadın ol, ozaman anlarsın bir umut abi dersem belki kardeşinin yerine koyar anasının yerine koyar da kötü niyet beslemez diye.
devamını gör...

güney afrika cumhuriyeti'nin orta kısmında bulunan, eskiden "özgür orange devleti" olarak bilinen eyaletidir. yüzölçümü 129.825 km²'dir.
lesotho ülkesi ile sınırı vardır.
bloemfontein en büyük şehridir.
devamını gör...

romanın kahramanlarını kendi zihninde canlandırıp hayal etmeyi seven, filmin okumakla aynı tadı vermeyeceğini bilen ağzının tadını bilen okurdur.
devamını gör...

isminin kısatlması beşinci hugo şeklinde okunmaması gereken yazar.
devamını gör...

kendilerini koyun haline getirip çoban aramaları.
devamını gör...

böyle düşmez dediğim gereksiz başlık.
devamını gör...

gören eden olursa deli der.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zürafa bitinin erkekleri, dişilerinden 2-3 kat daha uzundur. boyunlarını diğer erkeklerle kavga etmek için kullanırlar. erkekler çiftleşme zamanında diğer erkeklerle ölümüne kavga ederek dişi için savaşırlar. tepeden bakıldığında pek anlaşılmaz. tepeden uğur böceğine benzemektedir. yan taraftan bakıldığında zürafaya benzemektedir.

diğer bilinen ismi ise, "zürafa boyunlu buğday biti" olarak bilinir. birçok belgesele ve hayvan araştırma programlarına konu olmuştur. kavgalarını sadece dişi için yaparlar. dişiyi kazanmak ve kazandıktan sonra korumak için kavga ederler. ana vatanı madagaskar'dır. siyah ve kırmızı renkte olurlar. bazı türleri farkı renklerde de göründüğü olmuştur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel buradan
devamını gör...

okuma ve yazma konularina oldukca ilgi besledigini dusundugum yazarimiz. yazdigi siire de kalbimi birakmis bulunuyorum. kaleminin murekkebi bol olsun ki yazdiklarini bizimle de paylassin. "hos geldin" sayin yazar
devamını gör...

2003 yılında sümeyye boyacı 2 kolu olmadan ve kalça kemiği çıkık bir şekilde doğdu. 4 yaşında ayağıyla resim yapmaya başladı. alexander pushkin'in altın balık adlı ünlü kitabının türkçe çevirisi için yaptığı resim başta olmak üzere resim dalında birçok ödül aldı. 5 yaşında gittiği bir akvaryumda gördüğü “balıkların kolları olmadan yüzebilmesinden etkilenerek” yüzmeye başladı. 6 yaşında sulu boya eserleri moskova'da sergilendi. 11 yaşında iken ayakları ile yaptığı ebru sanatı çalışmaları ile dikkatleri üstüne çekti. 2018 yılında avrupa paralimpik yüzme şampiyonası'nda kazandığı altın madalya ile ülkemize büyük bir gurur yaşattı.

aynı sene brezilya'da düzenlenen açık yüzme dünya şampiyonası'nda dünya şampiyonu olan sümeyye boyacı 2019 yılındaki dünya şampiyonasında ise gümüş madalyayı kazandı. katıldığı birçok uluslararası yarışmada ülkemize altın madalyalar getirdi. barbie bebeklerini üreten mattel sümeyye’yi 8 mart dünya kadınlar günü onuruna 2020 yılı barbie bebeklerinin “kadın kahramanı” olarak seçti. “kendi potansiyelinin farkında olmayan kız çocuklarının hayali duvarını ortadan kaldırmak için “rol modeli” olarak benimsenen sümeyye boyacı tüm dünyada engellilerin umut ışığı oldu. geleceğe yön veren kadınlardan biri olarak uluslar arası birçok konferansa katıldı. engelin fizikte değil yürekte olduğunu dünyaya bir kez daha kanıtladı. bir yarışmada 60.000 tl kazanıp sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumuna bağışlayarak takdir topladı.
istiklal marşımızı tüm dünyaya dinletirsem, bununla birlikte sporumuza gerekli değerin verildiğini görürsem ve insanların kalbine minicik de olsa dokunup umut verebilirsem benden mutlusu yok” dedi.
kolları doğuştan olmamasına rağmen hiçbir bahane bulmadan çalışarak türkiye’nin ismini dünyaya başarıyla duyurdu. sümeyye'nin, engellilere bir mesajı var: "engellilerin de diğer insanlardan hiçbir farkı yok, bunu anlamaları gerekiyor. çok çalıştığı zaman herkes istediğini başarabilir. kolunun olmaması, bacağının olmaması, bunlar başarmak için kesinlikle engel değil. her şeyin bir çözüm yolu vardır. kendilerine mutlaka bir uğraş bulsunlar. bir şeyleri başarabildiklerini görünce “aaa ben bunu başarabildim, başka şeyleri de başarabilirim" diyebilirler. ben her işi ayaklarımla yapabiliyorum. günlük işlerimi yapabiliyorum. yazı yazıyorum, resim yapıyorum, yemek yapıyorum, dikiş dikebiliyorum. kollarımın olmaması hiçbir şeye engel değil. tüm engellilerin böyle düşünmesi ve hayata sıkı sıkı sarılmasını istiyorum."
insana kendi hayatını sorgulatan koca yürekli şampiyon gönlümüzü fethettin.
devamını gör...

kırmızı arabamdaki gri patilerin sahibi diye bir şey paylaşmak isterdim ama beceremedim *
devamını gör...

atari bana ait olsa bile çocukluğumda hep luigi karakterinin bana kakalandığı, video oyunlarının atası, japon yapımı nintendo oyunudur.

maksat engelleri aşarak prensesi kurtarmaktır. ancak hep yanlış prensesleri kurtardığımızdan hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiren oyundur:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her sene 5 yaş alıyorum evet. ne olmuş?! feda olsun vatanıma
devamını gör...

(bkz: forum olmuş gidiyorsun)
...
devamını gör...

sözlüğe kayıt olurken, sözlüğe yazdıklarınız sözlüğün malı olacaktır diye bir beyan olsa sıkıntı yok. adam da bunu kabul ederek yazar olur.

sen yazara zımnen diyorsun ki yazdıkların gönder tuşuna bastığın an benim mülkiyetime geçiyor. bu yüzden üstünde hak iddia edemezsin.

sözlüğe zarar denilen de toplam tanım sayısının düşmesi korkusu. bu fikrin mucidi burası değil ama bu fikri bile isteye uygulamaya devam etmek ve normal bir şey olarak sunmak en az icat etmek kadar aynı görüşte olmak demek.

işte siz farklı olacağınız taahhüdünde bulunur ama bunun içini dolduramazsınız büyümeniz de mümkün olmaz. format böyle diyerek formata uymayan her tanım silinir buna da kimse karışamaz ama formata uygun olan tanımı yazara sildirmemekle sen bana hizmet etmek için varsın demiş oluyor bir yerde.
devamını gör...

“ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra
bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra

hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık
bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra

bir kıyı ikindisiyle bir elma öyle kendiliğinden
büyürler bir öfkenin ya da bir dağın yanısıra

bir kıyının beslerliği bir elmadan ayrılmaz gibi ama
elma soğuk bir kış akşamında bile yenir ısıra ısıra

bir öfkeyi diriler durmadan elma, ovadan gelir
elbet küfelerle sandıklarla hüzünlerle ardısıra

ey geçmişten gelen konuk, sonsuz düğmelerimi tut
yerlerini yadırgayan sonsuz iliklerin adına

ey canımın güftesi, denize hiç bakmadık, hatırla
tek pencereli bir odada elma yedik ısıra ısıra

elmanın topraktan süzdüğü, gemilerin denizlerde gezdiği
bir tatildi, bir geçiştirmeydi, yalnızlıktı bir kusura

neydi, ne doğruydu, nerden vardık yakışmıyor konuşmak bize
öyle barışlar okuyup yalnızlığı yaşamak kara kara

ey canımın güftesi, ey penceresi bütün sıkıntılarımızın
bizim babalarımız neden ölürlerdi hatırla sıra sıra

bu söylediğim iyi bir şarkıdır elle bile hatırlanır
yani şu, ateş ve deniz buluşurlar bir limanda arasıra

yani şu, elma yenir ve balık durmaz kaçar
ama yenilmezler artık buluştukları sıra.”

turgut uyar şiiri.
devamını gör...

kürk mantolu pudra şekeri.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim