her şeyin aslında benim zihnimin ürünü olması
(bkz: bu yine üfledi mi lan)
devamını gör...
havada cinsel ilişkiye girmek
(bkz: moderatör alım kriterleri)
devamını gör...
3 gsm operatörünün mesajlaşma uygulaması için aldığı ortak karar
benim bilgilerimin ülke içinde kalması daha tehlikeli.
hükümetimiz insanları daha kolay fişlesin diye bu uygulamaları yaptık demiyorlar da hayırlı olsunmuş, yemezler.
ondan sonra şafak operasyonu; sen bip te bunu yazmışsın gel bakalım.
hükümetimiz insanları daha kolay fişlesin diye bu uygulamaları yaptık demiyorlar da hayırlı olsunmuş, yemezler.
ondan sonra şafak operasyonu; sen bip te bunu yazmışsın gel bakalım.
devamını gör...
le cola'yı fransız markası zannedip isyan başlatmak
genelde şöyle tepkilere sebep olabilen şey.
devamını gör...
seven sevdiğine
sevdiğini belli etsin. söylesin ya da daha güzeli hissettirsin, şüphe duymaya ya da acaba beni seviyor mu diye düşünmek zorunda bırakmasın.
devamını gör...
buzbağ öküzgözü
boğazkere ile birleşiminden ortaya çıkan öküzgözü ve boğazkere 2019 kırmızı şarabı efsane olan şarap markası. fiyat/performans şarabı.
devamını gör...
kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt
en güzel yaşının kıymetini bil derdim sanırım. insan yaptıklarına değil de yapamadıklarına pişman oluyor çünkü.
devamını gör...
kur'an'da sünnet olmakla ilgili ayet olmaması
eğer aklınıza takılan her sorunun cevabı kur-an'da bulunsaydı, zannımca kitap'ın kalınlığı atmosfer tabakasına ulaşırdı.
"allah'ın peygamberi'ne uyun, onda güzel örnekler vardır."
ahzâb / 21
"allah'ın peygamberi'ne uyun, onda güzel örnekler vardır."
ahzâb / 21
devamını gör...
daha
hakan günday'ın 2013 yılında yayınladığı kitabının ismidir.
bir çocuk düşünün, öyle bir çocuk düşünün ki dünyaya gözlerini açtığındaki gözyaşları hayata geldiği için değil, yaşamının sonlanacağı amaçlandığı için olsun. öyle bir çocuk düşünün ki, babası bir katil olmasaydı, doğmayacak olan ve her şeye rağmen doğmak için tüm zorluklardan geçen...
o çocuk, gazâ. babası ahad olan gazâ, hani şu insan kaçakçılarından biri olan, 9 yaşındaki çocuğunu ise sırf param cebimde kalsın diye yanına çırak seçen ahad'ın oğlu gazâ... işte bu kitapta insan kaçakçılığı yapan ahad'ın oğlu gazâ'nın hayatında yer edinmeye çalışıyoruz, onun korkularına eşlik ediyor, belki bazen eleştiriyor, bazense ona tavsiyeler veriyoruz.
hakan günday bu kitabında da ince düşüncesini, farklı konulardaki bilgisini ve görüşlerini büyük bir ustalıkla işlemiş. örneğin; roman, rönesans resmindeki dört temel tekniğin isimlerinin verildiği alt bölümlere ayrılarak yazılmış. ikinci dikkatimi çeken olay ise yazarımızın platon'un devlet kitabında bahsettiği ''mağara alegorisi''nden esinlenebileceği düşüncesi oldu. bence kitapta fazla geçen ''devlet'' kelimesi ve alegorideki mağarayı çağrıştıran depo ve kayalık bu alegorinin ögelerindendi. ayrıca bir kısımda ''onlar sadece gördüklerine inanıyordu. gördükleri ne kadarsa, hayatları da oydu'' sözü, alegoride geçen mağaradaki gölgeleri gerçeklik sanan tutsakları çağrıştırdı bana.
uzun lafın kısası, zekice örülmüş olay örgüsü ve değindiği konularda insanı uzunca düşündüren yapısıyla gerçekten kalbe ve beyne dokunan bir romandı. kitabın kapağı bile büyük bir özenle hazırlanmış, kitaptaki en ufak kelimenin bile büyük bir titizlikle seçilmiş olması gibi.
şimdi kitaptaki en sevdiğim, geçmişimizin bir gölge gibi nasıl istemesek de peşimizden geldiğini en güzel özetleyen alıntıyı paylaşıp tanımımı sonlandıracağım.
hiçbir şey yerinde durmuyor bu hayatta. hiçbiri memnun değil yerinden. belki de hiçbir şeyin yeri yok aslında. onun için sığmıyorlar bıraktığın çukurlara. halbuki sırf onlar için, boylarını ölçüp de ona göre kazmışsın. ama hiçbir halta yaramıyor! hepsi de gözünü kırpmanı bekliyor. kaçıp gitmek için. ya da yer değiştirip seni delirtmek için. özellikle de geçmişin..
bir çocuk düşünün, öyle bir çocuk düşünün ki dünyaya gözlerini açtığındaki gözyaşları hayata geldiği için değil, yaşamının sonlanacağı amaçlandığı için olsun. öyle bir çocuk düşünün ki, babası bir katil olmasaydı, doğmayacak olan ve her şeye rağmen doğmak için tüm zorluklardan geçen...
o çocuk, gazâ. babası ahad olan gazâ, hani şu insan kaçakçılarından biri olan, 9 yaşındaki çocuğunu ise sırf param cebimde kalsın diye yanına çırak seçen ahad'ın oğlu gazâ... işte bu kitapta insan kaçakçılığı yapan ahad'ın oğlu gazâ'nın hayatında yer edinmeye çalışıyoruz, onun korkularına eşlik ediyor, belki bazen eleştiriyor, bazense ona tavsiyeler veriyoruz.
hakan günday bu kitabında da ince düşüncesini, farklı konulardaki bilgisini ve görüşlerini büyük bir ustalıkla işlemiş. örneğin; roman, rönesans resmindeki dört temel tekniğin isimlerinin verildiği alt bölümlere ayrılarak yazılmış. ikinci dikkatimi çeken olay ise yazarımızın platon'un devlet kitabında bahsettiği ''mağara alegorisi''nden esinlenebileceği düşüncesi oldu. bence kitapta fazla geçen ''devlet'' kelimesi ve alegorideki mağarayı çağrıştıran depo ve kayalık bu alegorinin ögelerindendi. ayrıca bir kısımda ''onlar sadece gördüklerine inanıyordu. gördükleri ne kadarsa, hayatları da oydu'' sözü, alegoride geçen mağaradaki gölgeleri gerçeklik sanan tutsakları çağrıştırdı bana.
uzun lafın kısası, zekice örülmüş olay örgüsü ve değindiği konularda insanı uzunca düşündüren yapısıyla gerçekten kalbe ve beyne dokunan bir romandı. kitabın kapağı bile büyük bir özenle hazırlanmış, kitaptaki en ufak kelimenin bile büyük bir titizlikle seçilmiş olması gibi.
şimdi kitaptaki en sevdiğim, geçmişimizin bir gölge gibi nasıl istemesek de peşimizden geldiğini en güzel özetleyen alıntıyı paylaşıp tanımımı sonlandıracağım.
hiçbir şey yerinde durmuyor bu hayatta. hiçbiri memnun değil yerinden. belki de hiçbir şeyin yeri yok aslında. onun için sığmıyorlar bıraktığın çukurlara. halbuki sırf onlar için, boylarını ölçüp de ona göre kazmışsın. ama hiçbir halta yaramıyor! hepsi de gözünü kırpmanı bekliyor. kaçıp gitmek için. ya da yer değiştirip seni delirtmek için. özellikle de geçmişin..
devamını gör...
yöneticilerin özel mesajlarımızı okuyabiliyor olmaları
yeni bir troll doğuyor.
devamını gör...
hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak
gariptir.
eğer bu bir tercih değilse üzücüdür. ama bu bir tercihse güzeldir saygı duyulması gerekir.
bazı kişiler evlilik nasıl bir sorumluluk bilmeden evleniyorlar ve sonu berbat bitiyor.
sadece sevgi yetmiyor bir kişiyle saygı muhabbet gibi klasik olayların bir arada olması gerekiyor.
yoksa babannemle dedem gibi kavga eder durursunuz 80 yıl boyunca.
dediğim gibi duruma göre değişecek bir anlama mevzusudur.
eğer bu bir tercih değilse üzücüdür. ama bu bir tercihse güzeldir saygı duyulması gerekir.
bazı kişiler evlilik nasıl bir sorumluluk bilmeden evleniyorlar ve sonu berbat bitiyor.
sadece sevgi yetmiyor bir kişiyle saygı muhabbet gibi klasik olayların bir arada olması gerekiyor.
yoksa babannemle dedem gibi kavga eder durursunuz 80 yıl boyunca.
dediğim gibi duruma göre değişecek bir anlama mevzusudur.
devamını gör...
hidano
pembe gezegenden olduğunu iddia eden , bu kişide kessin şeytan tüyü var dediğim yazar.
en son 'benim kitabım' diye bir şeylerden bahsediyordu, fakat kitaba nasıl ulaşabileceğim hakkında bir bilgi alamadım..
t: ben bizim demedim benim dedim dediği için düzeltme yapılmıştır.
en son 'benim kitabım' diye bir şeylerden bahsediyordu, fakat kitaba nasıl ulaşabileceğim hakkında bir bilgi alamadım..
t: ben bizim demedim benim dedim dediği için düzeltme yapılmıştır.
devamını gör...
forumsal başlıkların bilgi içerikli başlıklardan daha çok tanım alma sebebi
hakkında yapılan açıklamaların beni çok da tatmin etmediği sebepler.
nedenine gelince...
öncelikle, "bilgi isteyen wiki'ye gider" şeklinde bir mantığı kabul etmiyorum. bilgi hiçbir yerin tekelinde değil, olmamalı. insanlar burada da bilgi bulabilmeli istediği takdirde. zaten sözlüklerin ilk kuruluş amacı bu. eğlence sonra geliyor.
kaldı ki vikipedi herkesin yorumuna açık bir site. resmi ve çok ciddi bir kaynak değil. orada yazılan her bilgi doğru da değil. yani ha sözlükte yazmışsınız bildiklerinizi ha orada...
öyle olsaydı bile, türkçe viki ile ingilizce wiki arasında dağlar kadar fark var. örnek:
viki'de solucan deliği
wiki'de solucan deliği
bazı konularda bu kadar bile bilgi bulamıyorsunuz. 3 satır yazılmış ve en önemli olan konulara değinilmemiş oluyor. o nedenle yabancı dil bilmeyip de türkçe kaynak arayanlar varsa, sözlüklere de gayet rahat bakabilmeli bence.
***
belki diyeceksiniz ki "burada yazılanlar çok mu doğru? her yazan o alanın uzmanı mı?" işte ben de ondan bahsediyorum. o konuda pek de fark yok diyorum viki ile burası arasında. kaldı ki şahsım adına konuşmam gerekirse, yazdığım şeylerin çoğu, belirli ciddi kaynaklardan okuyup/izleyip toparladığım yahut okulunda okuduğum derslerden derlediğim şeyler. yani burada her yazılan da göz ardı edilecek kadar sıradan bilgiler ya da yalan beyanlar değil. mutlaka kendi uzmanlık alanında yazanlar da vardır benden başka. onlar da zaten kendilerini belli ediyor yazdıklarıyla.
***
ikinci olarak... "buraya herkes kafa dağıtmaya geliyor" mevzusunu da pek kabul edemiyorum. istisnasız, insan trafiğinin ve entry akışının yoğun olduğu her ortama "buraya da eğlenmeye geliyoruz" diye giriyor büyük bir kısım. peki nereye kaliteli tartışmalar yapmak için, bir şeyler öğrenmek için, bilgi alışverişi için giriyorsunuz? neresi kaldı kaliteli konuların konuşulduğu? "oraya da eğlence amaçlı/buraya da eğlence amaçlı" gire gire boş şeylerden başka bir şey konuşamaz olduk, farkında değilsiniz belki de.
salgından önce de böyleydi bu. herkes eve kapandı diye böyle olmadı yani. toplumca neye eğilimimiz var, neye en ufak bir ilgimiz yok, hepimiz gayet iyi biliyoruz. şu anda belki sorun olarak gelmiyor size ama uzun vadede bilimden, bilgiden bu kadar kaçıyor olmamızın bedelini hep beraber ödeyeceğiz, emin olun.
***
son olarak... hiç mi eğlenmeyelim? yahu tabi ki eğlenelim! ama eğlence her yerde ve her zaman, her şeyin önüne geçmesin.
beyin fırtınası yapabileceğim ortamları da kişileri de özledim ben. ne yazık ki hiçbir yerde yoklar. belki tek tük bilimsel sitelerde, gruplarda yapılıyor o tartışmalar ama insan başka yerlerde, özellikle de bu kadar kalabalığın ve her kesimden insanın olduğu, katılımın herhangi bir yerden çok daha fazla olabileceği yerlerde de görmek istiyor bunu.
***
önerim, sözlüklerin yarı sözlük yarı forum olarak dizayn edilmesi. sol frame forum başlıkları olabilir, bir de sağ frame yaparız, sözlük başlıkları da orada olur. kimse kimseden bunalmamış olur böylece. isteyen mürebbiye ciddiliğinde takılıp sıkılınca sol tarafa salça olur. isteyen çizgisini bozmadan tek taraftan ilerler.
bir başka öneri de, tek bir geyik sayfası yapılarak, forumvari tüm başlıkların onun altında açılması olabilir. yukarıdaki menüye pic'den sonra bir de geyik eklenir, sen sağ ben selamet!
nedenine gelince...
öncelikle, "bilgi isteyen wiki'ye gider" şeklinde bir mantığı kabul etmiyorum. bilgi hiçbir yerin tekelinde değil, olmamalı. insanlar burada da bilgi bulabilmeli istediği takdirde. zaten sözlüklerin ilk kuruluş amacı bu. eğlence sonra geliyor.
kaldı ki vikipedi herkesin yorumuna açık bir site. resmi ve çok ciddi bir kaynak değil. orada yazılan her bilgi doğru da değil. yani ha sözlükte yazmışsınız bildiklerinizi ha orada...
öyle olsaydı bile, türkçe viki ile ingilizce wiki arasında dağlar kadar fark var. örnek:
viki'de solucan deliği
wiki'de solucan deliği
bazı konularda bu kadar bile bilgi bulamıyorsunuz. 3 satır yazılmış ve en önemli olan konulara değinilmemiş oluyor. o nedenle yabancı dil bilmeyip de türkçe kaynak arayanlar varsa, sözlüklere de gayet rahat bakabilmeli bence.
***
belki diyeceksiniz ki "burada yazılanlar çok mu doğru? her yazan o alanın uzmanı mı?" işte ben de ondan bahsediyorum. o konuda pek de fark yok diyorum viki ile burası arasında. kaldı ki şahsım adına konuşmam gerekirse, yazdığım şeylerin çoğu, belirli ciddi kaynaklardan okuyup/izleyip toparladığım yahut okulunda okuduğum derslerden derlediğim şeyler. yani burada her yazılan da göz ardı edilecek kadar sıradan bilgiler ya da yalan beyanlar değil. mutlaka kendi uzmanlık alanında yazanlar da vardır benden başka. onlar da zaten kendilerini belli ediyor yazdıklarıyla.
***
ikinci olarak... "buraya herkes kafa dağıtmaya geliyor" mevzusunu da pek kabul edemiyorum. istisnasız, insan trafiğinin ve entry akışının yoğun olduğu her ortama "buraya da eğlenmeye geliyoruz" diye giriyor büyük bir kısım. peki nereye kaliteli tartışmalar yapmak için, bir şeyler öğrenmek için, bilgi alışverişi için giriyorsunuz? neresi kaldı kaliteli konuların konuşulduğu? "oraya da eğlence amaçlı/buraya da eğlence amaçlı" gire gire boş şeylerden başka bir şey konuşamaz olduk, farkında değilsiniz belki de.
salgından önce de böyleydi bu. herkes eve kapandı diye böyle olmadı yani. toplumca neye eğilimimiz var, neye en ufak bir ilgimiz yok, hepimiz gayet iyi biliyoruz. şu anda belki sorun olarak gelmiyor size ama uzun vadede bilimden, bilgiden bu kadar kaçıyor olmamızın bedelini hep beraber ödeyeceğiz, emin olun.
***
son olarak... hiç mi eğlenmeyelim? yahu tabi ki eğlenelim! ama eğlence her yerde ve her zaman, her şeyin önüne geçmesin.
beyin fırtınası yapabileceğim ortamları da kişileri de özledim ben. ne yazık ki hiçbir yerde yoklar. belki tek tük bilimsel sitelerde, gruplarda yapılıyor o tartışmalar ama insan başka yerlerde, özellikle de bu kadar kalabalığın ve her kesimden insanın olduğu, katılımın herhangi bir yerden çok daha fazla olabileceği yerlerde de görmek istiyor bunu.
***
önerim, sözlüklerin yarı sözlük yarı forum olarak dizayn edilmesi. sol frame forum başlıkları olabilir, bir de sağ frame yaparız, sözlük başlıkları da orada olur. kimse kimseden bunalmamış olur böylece. isteyen mürebbiye ciddiliğinde takılıp sıkılınca sol tarafa salça olur. isteyen çizgisini bozmadan tek taraftan ilerler.
bir başka öneri de, tek bir geyik sayfası yapılarak, forumvari tüm başlıkların onun altında açılması olabilir. yukarıdaki menüye pic'den sonra bir de geyik eklenir, sen sağ ben selamet!
devamını gör...
sahip olmak istenilen süper güç
1 gün öncesine dönebilme yeteneği isterdim. aceleyle alınmış hatalı karar diye bir şey kalmazdı hayatımda.
edit olmayan ek: sayısal, iddaa, ganyan falan aklımın ucundan geçmedi. nereden çıkartıyorsunuz?
edit olmayan ek: sayısal, iddaa, ganyan falan aklımın ucundan geçmedi. nereden çıkartıyorsunuz?
devamını gör...
acıya bağımlılık
mazoşist olması muhtemeldir fakat kesin değildir.(bkz: mazoşizm)
devamını gör...
diamond tema
tamamen tesadüf bir şekilde birkaç ay önce yolda karşılaştığım , baya bilgili saygı duyulası bir adamdır.
devamını gör...
amazon
paketlemeleri oldukça iyi olan bir firma arkasındaki isim jeff bezos.
devamını gör...
13 mayıs 2021 doların 8.50 tl olması
bayram bereketiyle (?) geldi.
devamını gör...
sınavın varken normal sözlük'te takılmak
yapmayın evladım, kafa sözlük karın doyurmaz!
devamını gör...