bensu soral'ın aşı olması
herkes eşittir ama bazıları daha eşittir .
devamını gör...
alevlerin arasında doğan oğlak
şu günlerde biraz da olsa tebessüm ettirmiştir.
manavgat’taki yangından etkilendiği için tahliye edilen köylerden birinde, bir çiftçi, yangın söndürüldükten sonra yanan evine dönüyor ve bu sevimli oğlağı buluyor. hepsi maalesef o kadar şanslı değil ve annesi de ölmüş sanırım. *

buradan
ekleme: annesi yaşıyormuş. *
manavgat’taki yangından etkilendiği için tahliye edilen köylerden birinde, bir çiftçi, yangın söndürüldükten sonra yanan evine dönüyor ve bu sevimli oğlağı buluyor. hepsi maalesef o kadar şanslı değil ve annesi de ölmüş sanırım. *

buradan
ekleme: annesi yaşıyormuş. *

devamını gör...
bağımsız sinema
yönetmenin yapımcı baskısına maruz kalmadan, kendi yarattığı bütçeyle çektiği filmleri kapsayan sinemadır.
bağımsız sinema, soğanlı lahmacun yiyen sonradan görme yapımcıların maddi kaygılar güderek; bu rolde şu oynasın, bu sahne şöyle olsun, bu müzik yerine şu olsun, bu sahne fazla politik... gibi isteklerinin önüne geçer. anlatısını ortaya çıkarmak için büyük stüdyolara da gerek duymaz. sinemanın amatör ruhla yapılanıdır, özüdür.
ünlü yönetmenlerin ilk çektikleri filmler, genelde bağımsız bir şekilde çekilmiştir.
nuri bilge ceylan; kasaba, mayıs sıkıntısı.
quentin tarantino; reservoir dogs.
bağımsız sinema, soğanlı lahmacun yiyen sonradan görme yapımcıların maddi kaygılar güderek; bu rolde şu oynasın, bu sahne şöyle olsun, bu müzik yerine şu olsun, bu sahne fazla politik... gibi isteklerinin önüne geçer. anlatısını ortaya çıkarmak için büyük stüdyolara da gerek duymaz. sinemanın amatör ruhla yapılanıdır, özüdür.
ünlü yönetmenlerin ilk çektikleri filmler, genelde bağımsız bir şekilde çekilmiştir.
nuri bilge ceylan; kasaba, mayıs sıkıntısı.
quentin tarantino; reservoir dogs.
devamını gör...
oktroll
ekşi sözlükteki chp çomarlarına verilen tanım.
en büyük özellikleri kendisi gibi düşünmeyen herkese ak troll demeleridir.
en büyük özellikleri kendisi gibi düşünmeyen herkese ak troll demeleridir.
devamını gör...
anne kafamda bit var
tarık akan'ın 80 döneminde hapse girişi ve orada yaşadıklarını anlatan kitap. hani kısa bir kitaptır ama insana öyle bir ders verir ki kitap bitince "?!" olursunuz.
100 küsur sayfadır kitap.
100 küsur sayfadır kitap.
devamını gör...
yapacak bir şey yok
sadece, sonuna kadar mücadele edip sınırları zorladıktan sonraki gerçek bir imkansızlık durumunda kurulmasıyla meşruiyet kazanabilecek cümle.
devamını gör...
kadınların sorunlu erkekleri sevip onları düzeltmek istemeleri
yok yok yok. lütfen bu isteği kafanızdan atıp hemen oradan uzaklaşın.
devamını gör...
seri artı oy veren melek
okumadan oylandığı hissedilince melek olmaktan çıkan yazardır. ben buraya fikirlerimi paylaşmak, bu fikirlerim üzerine tartışmak için geldim ve tanımlarımı okumadan beğenmek beni sevindirmek yerine bir miktar kötü hissettiriyor.
bir yazar dikkatimi çektiğinde hesabına girer ve okuyabildiğim kadar tanımını okur beğendiklerimi oylarım, eğer çok beğendiysem de favorilerim. bunun karşılığı olarak sadece gelip okumadan beğenmek bence hoş değil. lütfen bu tanımı görüyor ve bu amaçla* yapıyorsanız yapmayı bırakın.
bir yazar dikkatimi çektiğinde hesabına girer ve okuyabildiğim kadar tanımını okur beğendiklerimi oylarım, eğer çok beğendiysem de favorilerim. bunun karşılığı olarak sadece gelip okumadan beğenmek bence hoş değil. lütfen bu tanımı görüyor ve bu amaçla* yapıyorsanız yapmayı bırakın.
devamını gör...
artık güzel başlıkların açılmaması
üç beş balığa tanım gireyim, bir kaç dostla sohbet edeyim diye girdiğim kafa sözlüğe girme sıklığımın azalma sebebidir.
devamını gör...
yazarların zor zamanlarında sığındığı kişiler
kendim yine kendim ve kendim demiştim değil mi?
devamını gör...
sözlükteki ateistleri müslüman yapacak bilgi
boyle sacma basliklar acilirsa eger, ters tepki yapip, verdikleri kararin ne kadar yerinde oldugunu dusunebilirler.bu olasilik musluman olmalarindan daha yuksek...
devamını gör...
normal sözlük ana dilde başlık açma kısıtlaması
2010 yılında suriyeden türkiyeye iltica ettim. bu süre zarfında sizin ülkenizin dilini de öğrendiğimi düşünüyorum. fakat kendimi anadilimde daha rahat ifade ettiğim için arapça başlık açmaya kalktığımda engellendiğini kısıtlandığını gördüm. geldiğimden beri ülkede maruz kaldığımız ayrıştırıcı dil ve davranışların kafa sözlük gibi hoş görü ve kardeşliğin ön planda tutulduğu ortamda karşıma çıkıyor oluşu gelecek için türkiye planlarımı sorgulatmaya başladığını üzelerek itiraf etmek isterim. umarım kazara yapılmış bir şeytir ve bir özürle bu konuyu kapatabiliriz aksi takdirde bu ülke adına varolan ümitlerin tükendiği anlamına gelir benim için.
saygılarımla.
saygılarımla.
devamını gör...
kütüphanede ders çalışmak
sabah kahvesini alıp kütüphaneye giden ve gerçekten ders çalışabilen insanlara her zaman özenmişimdir mükemmel iradeleri olduğunu düşündüğüm insanlardır
devamını gör...
1984
(bkz: big brother is watching you)
buradaki big brother'in kim olduğu zamana ve ülkeye göre değişir. bazen tek bir kişiyi, bazen bütün bir sistemi hedef alır.
buradaki big brother'in kim olduğu zamana ve ülkeye göre değişir. bazen tek bir kişiyi, bazen bütün bir sistemi hedef alır.
devamını gör...
uğur mumcu
biz bir ölür bin doğarız.
devamını gör...
hakan günday
yeraltı edebiyatının ünlü isimlerinden biri. epey bir okuyucu kitlesi de var. lakin kitapları beni cezbetmedi o da ayrı.
devamını gör...
chernobyl
ilk çıktığı zamanlarda koşa koşa izlemiş olduğum başarılı mini dizi. hbo'nun zaten boş bir proje üstlendiğini hatırlamıyorum.
yayına ilk girdiği dönem bazı ideolojik saplantısı bulunanlar dizinin gerçekleri çarpıttığını ima eden sayfalar dolusu yazılar yazıp mesnetsizce eleştiriler düzmüştü. yahu böyle bir facia yaşandı mı yaşanmadı mı? sscb'nin ihmali var mı yok mu? o dönem yaşanmış olayları %100 yansıtmak tillahı gelse imkansız bu sektörde. ancak bu dizi bir dizi veya film ne kadar gerçekçi olabilirse o kadar gerçekçi şekilde çekilmiş. dekorlar, oyunculuklar, dönemin ruhu yansıtan atmosfer ve dünya üzerindeki siyasi havanın yansımaları çok net bu faciadan bihaber olan izleyicide bile merak uyandırmış ve enerjisini seyirciye geçirmiştir. dizinin ilk bölümünden itibaren tarafsızlığı tartışma konusu olmuştu ancak bana göre olabildiğince tarafsız kalmaya çalışılmış. tabi bu sektörde tam orta noktada durabilmek cidden çok zor o yüzden tartışmaların çıkmış olmasını yadırgamıyorum.
dizide korkutucu sahneler mevcuttur ki bir facia nasıl anlatılabiliyorsa öyle anlatılmıştır ve bu sahneler de gayet yerinde olmuş. 3. ve 4. bölümlerdeki kaos ortamı ve gerginlik izlerken insanın ruhuna işliyor resmen. bu sebeple bir oturuşta bitirilebilecek bir dizi. diziyi izlerken şunlar da çok rahatlıkla farkedilebiliyor; sovyetlerin insanı bezdiren sıkıcı bürokrasisi, sscb'de devlet kademesinde bulunan yöneticilerin asla sorumluluk kabul etmemesi ve bu tip facialar karşısında gereğinden fazla soğukkanlı oluşları ve abd ile girişilen soğuk savaş'a sırf bok sürdürmeme sırf rekabette geri kalmama gayesi uğruna insanını felakete sürükleyen yönetim anlayışı.
oyunculardan jarred harris efsane iş çıkarmış. emily watson ise ulana khomyuk'u oynuyor ve dizide tarafını tutabileceğimiz bir karakter olarak resmen "ben burdayım" diyor. diğer oyunculardan da tek tek bahsetmeye gerek yok, içinde bir tanesine bile şu adam kötü oynamış diyemem.
dizinin imdb'de 9,4 puanı var. sonuna kadar hakediyor. keşke izlememiş olsaydım da aynı heyecanla tekrar izleyebilseydim.
yayına ilk girdiği dönem bazı ideolojik saplantısı bulunanlar dizinin gerçekleri çarpıttığını ima eden sayfalar dolusu yazılar yazıp mesnetsizce eleştiriler düzmüştü. yahu böyle bir facia yaşandı mı yaşanmadı mı? sscb'nin ihmali var mı yok mu? o dönem yaşanmış olayları %100 yansıtmak tillahı gelse imkansız bu sektörde. ancak bu dizi bir dizi veya film ne kadar gerçekçi olabilirse o kadar gerçekçi şekilde çekilmiş. dekorlar, oyunculuklar, dönemin ruhu yansıtan atmosfer ve dünya üzerindeki siyasi havanın yansımaları çok net bu faciadan bihaber olan izleyicide bile merak uyandırmış ve enerjisini seyirciye geçirmiştir. dizinin ilk bölümünden itibaren tarafsızlığı tartışma konusu olmuştu ancak bana göre olabildiğince tarafsız kalmaya çalışılmış. tabi bu sektörde tam orta noktada durabilmek cidden çok zor o yüzden tartışmaların çıkmış olmasını yadırgamıyorum.
dizide korkutucu sahneler mevcuttur ki bir facia nasıl anlatılabiliyorsa öyle anlatılmıştır ve bu sahneler de gayet yerinde olmuş. 3. ve 4. bölümlerdeki kaos ortamı ve gerginlik izlerken insanın ruhuna işliyor resmen. bu sebeple bir oturuşta bitirilebilecek bir dizi. diziyi izlerken şunlar da çok rahatlıkla farkedilebiliyor; sovyetlerin insanı bezdiren sıkıcı bürokrasisi, sscb'de devlet kademesinde bulunan yöneticilerin asla sorumluluk kabul etmemesi ve bu tip facialar karşısında gereğinden fazla soğukkanlı oluşları ve abd ile girişilen soğuk savaş'a sırf bok sürdürmeme sırf rekabette geri kalmama gayesi uğruna insanını felakete sürükleyen yönetim anlayışı.
oyunculardan jarred harris efsane iş çıkarmış. emily watson ise ulana khomyuk'u oynuyor ve dizide tarafını tutabileceğimiz bir karakter olarak resmen "ben burdayım" diyor. diğer oyunculardan da tek tek bahsetmeye gerek yok, içinde bir tanesine bile şu adam kötü oynamış diyemem.
dizinin imdb'de 9,4 puanı var. sonuna kadar hakediyor. keşke izlememiş olsaydım da aynı heyecanla tekrar izleyebilseydim.
devamını gör...