ablalar
uzun zaman önce ayaklar baş başlar ayak olmamışken, okyanus ötesindeki hain henüz hocaefendi iken, malum yönetimdeki siyasiler ayaklarını öperken, ablalar oluşumu her ilde vardı. bunlar okullarda okuyan aynı zamanda yurtlarda ve malum cemaatin evlerinde kalan genç ve taze beyinleri zehirliyorlardı. ablalar diyince benim aklıma malum oluşum geliyor.
devamını gör...
köpek olup insan kovalamak
kızan dönemlerinde bölgelerinden geçme gafletinde bulunursanız başınıza gelmesi olası bir durum. ama iyi haber normalden daha hızlı koşuyorsunuz,şey korkusundan ötürü,anladınız siz onu.
devamını gör...
yaşamaktan yorulmak
21.yy da insanoğlu halen varoluşu anlamlandırma çabasındadır. konu hakkında bir çok farklı alanda bir çok farklı fikir vardır. insanoğlu hakkına net bilinen bir şey var ise o da üreme güdüsüdür. aslında bu da hayatta kalma içgüdünün bir parçasıdır.
soyunu sürdürme isteği.
dediğim gibi bu aslında insanların varoluştan gelen bir güdüsüdür. bu yüzden bir insanın çocuk sahibi olmak istemesi kadar doğal bir şey yoktur.
zaten eğer bu davranış bir güdü olmasa, mantıklı bir davranış olmazdı dünyamıza yeni bir insanı getirmek.
bundan yıllar öncesine bakıldığında, vebalar, savaşlar, afetler, felaketler, insanlar bütün bu talihsizliklerde rağmen üremeye devam etmişlerdir. günümüzde teknoloji ve uygar yaşamın sunduğu onca konfora rağmen hayatın kendisi yine de oldukça acımasızdır.
bir kere ölüm diye bir şey vardır.
insan dünyaya geldiğinde, tarifsiz acılara doğar aslında. hastalıklara, yokluklara, özlemlere, talihsizliklere, mutlaka sonu gelecek güzelliklere. ve biteceğini bile bile yeni insanlar sevmeye,değer vermeye devam eder. yeni hüzünlere kapı açar.
hiç bir problem yaşamasa bile yine de ölüm vardır onu bekleyen.
ve hayat öyledir ki, ne olursa olsun sıkı sıkı tutunur insan. var oluşun bir gerçeğinin de yok oluş olduğunu bilmesine rağmen elinden gelen her şeyi yapar tek bir an bile fazla yaşamak için.
işte bu kadar zalimdir hayat. yukarıda bahsettiğim nedenlerden ailesini de suçlamasında bir mantık yoktur dünyaya gelmesinde, kendisini de.
bir şekilde gelmiştir insan dünyaya ve bütün bu zalimliklere mahkum olmuştur.
bazıları vardır ki işte, farkına varamazlar yaşadıkları gerçekliğin. o kadar meşguldürler ki mücadele ile, kayıp olur giderler hayatın içinde. ancak ölüm onlar için geldiğinde hatırlarlar ölümün varlığını. (bkz: mağara aleğorisi)
kimileri ise en başından farkına varırlar hayatın ne kadar zalim olduğunun.
hani derer ya;
dünya hassas yürekliler için cehennemdir, dünya farkındalığı yüksek olanlar için cehennemdir, cehalet mutluluktur bilmek ise zulümdür.
işte bu insanlar yorulurlar yaşamaktan. belki onları yoran beklemektir, belki korkunun ta kendisidir, belki de bilinmezliktir. etrafını çevreleyen onca zorluğun, sonunun gelip gelmeyeceğine dair bilinmezlik.
hayattan yorulmamak için, beklemeden yaşamak lazım, korkmadan ve bilmeden yaşamak. ancak o şekilde yaşanılan şey hayat olur.
soyunu sürdürme isteği.
dediğim gibi bu aslında insanların varoluştan gelen bir güdüsüdür. bu yüzden bir insanın çocuk sahibi olmak istemesi kadar doğal bir şey yoktur.
zaten eğer bu davranış bir güdü olmasa, mantıklı bir davranış olmazdı dünyamıza yeni bir insanı getirmek.
bundan yıllar öncesine bakıldığında, vebalar, savaşlar, afetler, felaketler, insanlar bütün bu talihsizliklerde rağmen üremeye devam etmişlerdir. günümüzde teknoloji ve uygar yaşamın sunduğu onca konfora rağmen hayatın kendisi yine de oldukça acımasızdır.
bir kere ölüm diye bir şey vardır.
insan dünyaya geldiğinde, tarifsiz acılara doğar aslında. hastalıklara, yokluklara, özlemlere, talihsizliklere, mutlaka sonu gelecek güzelliklere. ve biteceğini bile bile yeni insanlar sevmeye,değer vermeye devam eder. yeni hüzünlere kapı açar.
hiç bir problem yaşamasa bile yine de ölüm vardır onu bekleyen.
ve hayat öyledir ki, ne olursa olsun sıkı sıkı tutunur insan. var oluşun bir gerçeğinin de yok oluş olduğunu bilmesine rağmen elinden gelen her şeyi yapar tek bir an bile fazla yaşamak için.
işte bu kadar zalimdir hayat. yukarıda bahsettiğim nedenlerden ailesini de suçlamasında bir mantık yoktur dünyaya gelmesinde, kendisini de.
bir şekilde gelmiştir insan dünyaya ve bütün bu zalimliklere mahkum olmuştur.
bazıları vardır ki işte, farkına varamazlar yaşadıkları gerçekliğin. o kadar meşguldürler ki mücadele ile, kayıp olur giderler hayatın içinde. ancak ölüm onlar için geldiğinde hatırlarlar ölümün varlığını. (bkz: mağara aleğorisi)
kimileri ise en başından farkına varırlar hayatın ne kadar zalim olduğunun.
hani derer ya;
dünya hassas yürekliler için cehennemdir, dünya farkındalığı yüksek olanlar için cehennemdir, cehalet mutluluktur bilmek ise zulümdür.
işte bu insanlar yorulurlar yaşamaktan. belki onları yoran beklemektir, belki korkunun ta kendisidir, belki de bilinmezliktir. etrafını çevreleyen onca zorluğun, sonunun gelip gelmeyeceğine dair bilinmezlik.
hayattan yorulmamak için, beklemeden yaşamak lazım, korkmadan ve bilmeden yaşamak. ancak o şekilde yaşanılan şey hayat olur.
devamını gör...
nefret ve kinden kurtulma yolları
üretmektir.
sizi canlı ve mutlu hissettirecek bir üretim yolu bulmak gerekiyor. üreten insan bununla tatmin olur ve gerisine çok takılmaz.
aileler yeteneklerimizi keşfetmek için ortam sağlamıyor veya fazla itiyor, biliyorum gençler. yine de yeteneğinizi ve sevdiklerinizi belirlemeye çalışın. bir gün elbet bulacaksınız.
sizi canlı ve mutlu hissettirecek bir üretim yolu bulmak gerekiyor. üreten insan bununla tatmin olur ve gerisine çok takılmaz.
aileler yeteneklerimizi keşfetmek için ortam sağlamıyor veya fazla itiyor, biliyorum gençler. yine de yeteneğinizi ve sevdiklerinizi belirlemeye çalışın. bir gün elbet bulacaksınız.
devamını gör...
scarlett johansson
devamını gör...
uyunan en ilginç yer
sinop,çorum ve bir çok otogarın mescitleri
devamını gör...
kulağınıza küpe olan öğütler
kan kustum, kızılcık şerbeti içtim..
devamını gör...
elimize bir kalem geçtiğinde ilk yazdığımız kelime
yapılan araştırmalar birçok insanın eline bir kalem verdiğinizde ilk önce adını ve soyadını yazdığını göstermiştir.bunların arasında bende varım.yaptığım gözlemlerde de birçok kişinin her tarafa adını yazdığını gördüm.sebebini ise anlamış değilim.
devamını gör...
herkesin kendini çok zeki sanması sorunsalı
bu ülkenin yıllardır gerilemesine neden olan yasakçı zihniyetin neden olduğu sorunsal. herkes kendini en zeki sanar, başkalarına saygı göstermez. bu sözlükte de var bu tiplerden.
devamını gör...
dondurma (yazar)
gerçek manada bir sözlük yazarı, yani uzun, kaliteli ve bir şey öğrenmeden ayrılmayacağınız tanımlara sahip kendisi. yok efenim ben okudum da bir şey öğrenmedim diyenin ayakları cin gibi ters döner yeminlen! takibindeyiz, tavsiye ederiz.
devamını gör...
sözlüğü bırakmak
son zamanlarda aklımda dönüp duran şey diyebilirim bunun için.
ne oldu, neden oldu bilmiyorum ama eskisi gibi buraya girmekten keyif alamadığımı fark etmeye başladım. sözlüğe bir şeyler kazandırmış, sevilerek okunabilen bir yazar değilim ama burada gerçekten severek okuduğum çok insan vardı... hala var gerçi ama o eski tadı neden alamıyorum bilmiyorum.
misal eskiden gündeme mutlaka bakardım, saatlerce burada yazılanları okurdum ama şimdilerde aklıma gelen bir tabloyu, bir heykeli, bir akımı anlatıp çıkıyorum. tuhaf zaman dilimi, tuhaf bi dönem. büyük ihtimal ile bunu yakın zamanda yapacağım ve sadece burayı değil, aktif olarak kullandığım sosyal medya hesaplarına da biraz ara verecek ve aklımdaki diğer müzik grubu projelerine yöneleceğim, onlar için uykusuz kalıp çabalayacağım.
ölmeden önce bir de garage punk yapmak istiyorum.
ne oldu, neden oldu bilmiyorum ama eskisi gibi buraya girmekten keyif alamadığımı fark etmeye başladım. sözlüğe bir şeyler kazandırmış, sevilerek okunabilen bir yazar değilim ama burada gerçekten severek okuduğum çok insan vardı... hala var gerçi ama o eski tadı neden alamıyorum bilmiyorum.
misal eskiden gündeme mutlaka bakardım, saatlerce burada yazılanları okurdum ama şimdilerde aklıma gelen bir tabloyu, bir heykeli, bir akımı anlatıp çıkıyorum. tuhaf zaman dilimi, tuhaf bi dönem. büyük ihtimal ile bunu yakın zamanda yapacağım ve sadece burayı değil, aktif olarak kullandığım sosyal medya hesaplarına da biraz ara verecek ve aklımdaki diğer müzik grubu projelerine yöneleceğim, onlar için uykusuz kalıp çabalayacağım.
ölmeden önce bir de garage punk yapmak istiyorum.
devamını gör...
15 ocak 2021 hollanda hükümeti istifa etmesi
avrupada istifa cok yaygin ve onurlu bir davranis oldugundan sasirilmamasi gerekir. hafta basinda da estonya basbakani istifa etti partinin adi bir yolsuzluga karistigi icin.
devamını gör...
tamer karadağlı'nın ülkenin en iyi oyuncusu olması
tamerciğim sen misin?
devamını gör...
şaka maka öğretmenlerin 1 senedir yatıyor olması
bu başlığı açan yazarın bu süreçle yakından uzaktan alakası olmadığını düşünüyorum. zira olsa bu başlığı açmazdı.
devamını gör...
insanın sınıfsal ayrıma ihtiyaç duyması
albert huxley ne güzel anlatır bunu cesur yani dünya kitabında.
binlerce alfayı bir adaya gönderirler ve orada bir düzen kurmalarını isterler. hepsi eşittir ve eşit düzen kurulabileceğinden yanadır.
haftalar sonra iç savaş çıkar ve müdahale edilmesi için yalvarırlar.
tabi alelade bir kitap işte. şöyle klasikler okunuyor olsa, böyle başlıkların tek entrysi tek bir "bkz" olur.
binlerce alfayı bir adaya gönderirler ve orada bir düzen kurmalarını isterler. hepsi eşittir ve eşit düzen kurulabileceğinden yanadır.
haftalar sonra iç savaş çıkar ve müdahale edilmesi için yalvarırlar.
tabi alelade bir kitap işte. şöyle klasikler okunuyor olsa, böyle başlıkların tek entrysi tek bir "bkz" olur.
devamını gör...
tesla küresi
plazma küresi düşük basınçlı özel cam küredir. çalıştırıldığında, içindeki gaz elektromanyetik olarak uyarılır ve gaz karışımına göre belirlenen renklerde rastlantısal ışımalar meydana gelir.plazma küresi düşük basınçlı gaz karışımı içeren ve yüksek frekanslı değişken akımla çalışan bir cihazdır.
insanın elektrik dalgalarını gördüğü harika ötesi bir aksesuar. fanusun içinde elektrik hareket ediyor ve sen dokunduğunda çarpmıyor bence gece odada mükemmel oluyor.
insanın elektrik dalgalarını gördüğü harika ötesi bir aksesuar. fanusun içinde elektrik hareket ediyor ve sen dokunduğunda çarpmıyor bence gece odada mükemmel oluyor.
devamını gör...
size zarar veren nefret ettiğiniz huylarınız
öfkem tamam, tersliğim tamam, nemrutluğum tamam, sinir bozuculuğum tamam, duvarlarım tamam, katılığım tamam, beceriksizliğim bile tamam, aptallığım yahu o bile tamam...
ben iyi bir insan olmaktan nefret ediyorum, insanlara değer vermekten, vicdan sahibi olmaktan, biriyle sorunum olduğunda geceleri yatamamaktan, kendime uykuyu haram edecek bir meseleyi sürekli bulmaktan, dert etmekten ve bütün tepkilerimi kahkaha atarak vermekten... beton gibiyim; ne kadar nem alsam, yaş alsam, çürüsem, ayaktayım... sağlam duruyorum, çok sağlam görünüyorum, gücümden korkarlar. hep haklıyım, benle tartışmaya girmezler. yarışmaya girmezler, yarışa kalmaz çünkü veririm. kazanacak olsam dahi önemi yok benim için, kaybetmeyi varın siz hesap edin; umrumda bile olmaz dövüşmem. ama bi döverim, tertemiz, ananızdan doğduğunuz güne dönersiniz.
sonra gece eve dönünce sizi düşünürüm, size dair ayrıntıları. hatalarınızı, yanlışlarınızı ve sebeplerini... sizin için başka alternatifler olsaydı ne olacağını düşünürüm. var olan iyi yanlarınıza da şöyle bir bakarım ve ben herkeste iyi bir yan bulurum, mutlaka bulurum.
bazen çok özel biri olduğumu düşünürüm, benden sadece bir tane var ve bunun sırrına kimse eremiyor, resmen evrenin hiçbir zaman haberinin olmayacağı, sınırlı süre aranızda bulunacak görünmez bir mücevher gibi... sonra ayılıyorum, çiğ köfteyi ekmekle yiyen müstesna insan mı olur?
velhasılı nefretim sizin kötülüğünüzden ileridir. hayatta kimse size hiç iyi davranmamış gibisiniz. kirlenmiş hissettiriyorsunuz bana
ben iyi bir insan olmaktan nefret ediyorum, insanlara değer vermekten, vicdan sahibi olmaktan, biriyle sorunum olduğunda geceleri yatamamaktan, kendime uykuyu haram edecek bir meseleyi sürekli bulmaktan, dert etmekten ve bütün tepkilerimi kahkaha atarak vermekten... beton gibiyim; ne kadar nem alsam, yaş alsam, çürüsem, ayaktayım... sağlam duruyorum, çok sağlam görünüyorum, gücümden korkarlar. hep haklıyım, benle tartışmaya girmezler. yarışmaya girmezler, yarışa kalmaz çünkü veririm. kazanacak olsam dahi önemi yok benim için, kaybetmeyi varın siz hesap edin; umrumda bile olmaz dövüşmem. ama bi döverim, tertemiz, ananızdan doğduğunuz güne dönersiniz.
sonra gece eve dönünce sizi düşünürüm, size dair ayrıntıları. hatalarınızı, yanlışlarınızı ve sebeplerini... sizin için başka alternatifler olsaydı ne olacağını düşünürüm. var olan iyi yanlarınıza da şöyle bir bakarım ve ben herkeste iyi bir yan bulurum, mutlaka bulurum.
bazen çok özel biri olduğumu düşünürüm, benden sadece bir tane var ve bunun sırrına kimse eremiyor, resmen evrenin hiçbir zaman haberinin olmayacağı, sınırlı süre aranızda bulunacak görünmez bir mücevher gibi... sonra ayılıyorum, çiğ köfteyi ekmekle yiyen müstesna insan mı olur?
velhasılı nefretim sizin kötülüğünüzden ileridir. hayatta kimse size hiç iyi davranmamış gibisiniz. kirlenmiş hissettiriyorsunuz bana
devamını gör...






