17. yüzyılın önemli şahsiyetlerinden olan bir osmanlı gezgini, aydını, yazarı. seyahatname adlı eserinde batı asya, mısır ve avrupa'da gördüklerini, tespitlerini aktarmıştır.
devamını gör...

burhan altıntop’un; "ben aslında yoğum!" sözleri ile aklımda yer edinen, bitene kadar da bol kahkaha ile izlediğim dizi.
devamını gör...

hakkında tecavüz ve dolandırıcılık suçlaması bulunan enişte isa'nın 2019 yılında ölümle sonuçlanan bir vukuatının da olduğu ortaya çıktı. iddiaya göre, isa'nın yaptığı peynirleri yiyen 9 kişi sağlık sorunları yaşadı 1 kişi de yaşamını yitirdi. bu adam niye dışarıda?
ayrıca müge anlı'nın yaklaşımı da rahatsız edicidir. videonun 3. dakika 42. saniyesinde bunu görebilirsiniz. müge anlının ikiyüzlü bir insan olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...

iyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara; gerisi boş...
devamını gör...

övülecek bir şey varsa güzeldir, insanların tanımlarını okuyup farkedilen özellikleri, nitelikleri yazılmalıdır, takdir edilmelidir, övülmelidir de...

ama benim profilime gelip güya nickaltı diye, x yazarın tanımlarını ne kadar hızlı beğendiğimi yazması, "kaç tane" beğendiğimi, saat kaçta beğendiğimi yazması... "benimle ilgili bir şey değildir"
başka bir şey yazmıyorsa özellikle...

gelip benim sayfamda ne kadarda güzel tanımları olduğunun altını çizmektir,
"beni kullanarak"

öncelikle, o kadar beğeni yapmanın farkedileceğini biliyor yazarlar, ve nezaketen, bir zahmet sende onun yazdıklarını oku, bir şey kaybetmezsin, korkma.. oku.. teşekkür etmek istiyorsan, senin yazdıklarını okuduğu için, sende onun yazdıklarını oku, "istiyorsan"

beğenmezsen, neden beğenmediğini yaz neye katılmadığını yaz, eyvallah.. beğenirsende neden beğendiğini yaz ve bir nedeni olsun, var çünkü.. ve onu anla..
okuduğun yazıların, yazarın, sertmi, iyimi, kötümü, komikmi, duygusalmı, objektifmi değilmi.... nasıl yazdığını anla lütfen...

*şu an itibariyle tanımlarımı beğenmiştir, süper yazardır ehe ühe....

*beğeni yağmuruna tutmuştur ehe ühe

*45 tane beğeni yaptı bana.. dikkat dikkat onistanbul bana seri beğeni yaptı ehe ühe..

bunlar nickaltı değildir...

sırf bu yüzden beğeni yapmaya korkuyorum artık, yazar okuyamıyorum...
devamını gör...

neden olmasın dostlar, tabii olabilir ama nikah şahidi ben olacaģım. baştan anlaşalım.
devamını gör...

josé saramago'nun 1991 yılında yayımladığı, şüphesiz en sansasyonel eseridir. öyle ki; ateist olmasına rağmen katolik kilisesi tarafından aforoz edilmesine yol açmıştır. portekiz hükümeti'nin eserlerine sansür uygulaması da bardağı taşıran son damla olmuş ve ülkesini terk etmesine sebep olmuştur. oysa portekiz'i ne çok sevdiğine çocukluk anılarından bahsettiği "küçük anılar" eserinde şahit olmuştuk.

kitaba dönecek olursak; isa'nın doğumundan ölümüne kadar geçen süreyi bilinenden farklı bir biçimde ele almıştır. incil'in aksine onu kutsal bir varlıktan ziyade; hataları, hırsları, heyecanlarıyla daha insani bir biçimde önümüze koymaktadır. hatta bana kalırsa kabil romanında da yaptığı gibi tanrı'yı da daha insani bir düzeye indirgediğini söyleyebiliriz. isa ve tanrı arasında cevap arayışlarına dayalı konuşmalarda bunu görmek mümkün. yine; isa,tanrı ve şeytanın kayıktaki diyalogları kitabın en vurucu kısımlarından biridir. adeta kitap boyunca söylemek istediği her şeyi o diyaloglara dek ustalıkla bekletmiş gibidir.

ve yine bir kabil ilişkisi kuracak olursak; her iki kitap da saramago'nun tanrı'yı alt etme amacının nihai sonucudur. temel olayların kronolojisine sadık kalmış; olay örgüsünü değiştirmek veya çarpıtmak yerine altında yatan sebeplerin, düşüncelerin farklı olduğunu göstermek istemiştir.
devamını gör...

"büyüklerin daha iyi bilir canım, sen nereden bileceksin?"
devamını gör...

para. şu dünyada ilişkiler arası köprüyü paradan daha iyi kuran yok. yemişim sevgiyi saygıyı aşkı.
devamını gör...

ilginç bir şekilde gece fotoğrafının çekilmesi illegal olan eser. kule, gece sanat eseri olarak kabul ediliyor ve fotoğrafının çekilmesi telif hakkına aykırı sayılıyormus.
devamını gör...

sebamed şampuan öneririm ve sık cilt bakımı yapmanızı .farkı göreceksiniz ve bol bol su için ,yağlılardan kaçının.
devamını gör...

rammstein'in en sağlam şarkılarından biridir. almanca melek (angel) anlamına gelmektedir ayrıca.

devamını gör...

trabzon da tedavi edilip doğaya salınmasının akabin de yozgat’ta avcılar tarafından vurulan yakalı toy kuşundan sonra bitlis’te de yaralı bir toy kuşu bulundu. tedavisi yapıldıktan sonra doğal ortamına bırakılacak. bakalım ne kadar uçabilecek, bunu nerede, kim vuracak?
100 yıl da 3. kez görülen, nesli tükenmekte olan ve avlanması yasaklanarak kırmızı listeye alınan ürkek kuş.
devamını gör...

dindar vampirlerin korkusudur. inançsız olsalar kokmayacaklardı. neye inanırsan gerçeğin o olur.
devamını gör...

bugün ölüm yıldönümü; saygı, sevgi ve özlemle.. böyle bir değer geçti bu ülkeden. ruhu şad olsun büyük üstadın.. haydar haydar

ölürsem beni türkiye’den çok dünya tanır" diyen ali ekber çiçek, kendi ülkesinden hak ettiği ilgiyi bulamamaktan yakındı. ünü dünyaya yurt dışında verdiği konserlerle yayılan türkü ustası o günleri şöyle anlattı:
       “yurt dışındaki konserlerime 1965 yılında almanya, belçika, hollanda ve fransa’da verdiğim resitallerle başladım. almanya eski başbakanlarından willy brand’ın isteği üzerine 1980’de burada verdiğim konserlerle sesim ve sazım tanınır oldu. 83’te colombia üniversitesi’nde verdiğim konserde, türkülerim dinleyenleri o kadar çok etkiledi ki üniversite bu konseri plak haline getirdi. ardından unesco tarafından “turkish sufi music - folk lute of anatolia" (anadolu halk müziği geleneği) adlı plağım yayınlandı. iki eser bu güne kadar cezayir, bahreyn, bali, bengal, belarusya, bolivya, kamboçya, kamerun, şili, dahomey, yunanistan, hong kong, hindistan, ırak, portekiz, romanya, vietnam, yemen, japonya, suriye, fildişi sahili ve cava’da türküseverlerin beğenisine sunuldu. türkiye dışında neredeyse yayınlanmayan ülke kalmadı.
       1990 yılında teksas, michigan ve wisconsin üniversitelerinde verdiğim konserler uzun süre konuşuldu. bu sayede hem alevi kültürünü hem de halk müziğini tanıtma fırsatı buldum. şu sıralar yedi türkümün öyküsü abd’deki bazı üniversitelerde ders konusu."
devamını gör...

param olsa da olmasa da içinde bulunacağım gruptur.

saçma sapan bir tektaşa binlerce lira vereceğime sevgilimin adına fidan bağışlarım en azından birkaç dikili ağacımız olur.
devamını gör...

aklıma şahsiyet dizisindeki kambura kasabası geldi. savcı vardı ama yoktu..
devamını gör...

yunanistan selanik
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi, anavatanı çin olan bitki.

biraz çayın etimolojisine değinmek istiyorum.

çay dünyada söyleniş bakımında ya "ça" ya da "te" sesi kullanarak nitelendirilir.
bunun sebebi diğer milletlerin çayı çin'in hangi bölgesinden aldıklarıyla ilişkilidir.

çin'in kuzey bölgesinde mandarin lehçesi konuşulur ve çaya "ç'a" şekliyle telaffuz edilir.
güneyinde ise amoy lehçesi konuşulur ve "t'e" şekliyle telaffuz edilir.

çayın çinden ticaretini kara yoluyla (kuzeyden) yapanlar "ç'a" sesiyle; kanton limanından (güneyden), deniz yoluyla yapanlar "t'e" sesiyle telaffuz etmiştir.
bu nedenle çayın dünyada iki farklı telaffuzu oluşmuştur.
devamını gör...

ay çok zor ya diyenleri duyar gibi oldum hadi toplanıp ağlaşıyoruz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim