yakın arkadaşının sözlükte hangi yazar olduğunu bulmak
kendisi bana yanlış ipuçları vererek beni şaşırtmaya çalıştı baya. ama oturup online listesine baktığım zaman direkt buldum onu. bu mahlas tam onluk demiştim sonra tanımları da okuyunca emin oldum.**
devamını gör...
sözlük yazarlarının okumaması
her konuda fikri olup bilgisi olmayan standard memleket insanının küçük bir örneği olan sözlük yazarlarının yaptığı eylem.
bunun bir de sözlük yazarlarının okuduğunu anlayamaması var ki daha beter.
bunun bir de sözlük yazarlarının okuduğunu anlayamaması var ki daha beter.
devamını gör...
martin eden
"... haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim. ama şimdi artık ben de yönümü bulmak istiyorum...''
devamını gör...
yapmaya üşenilen şeyler
yapması dayatılan şeyler.
devamını gör...
geceye bir erkek yalanı bırak
devamını gör...
çocuk yetiştirmenin çok zor olması
çocuk sahibi olana kadar benim de öyle sandığım durum.
çocuk sahibi olunca allah yardım ediyor.
çocuk da yardım ediyor.
gerisi geliyor.
çocuk sahibi olunca allah yardım ediyor.
çocuk da yardım ediyor.
gerisi geliyor.
devamını gör...
çalıkuşu
iki kez okuduğum nadir kitaplardandır ki benim için çok zordur bu. osmanlı toplumundaki kültürel ve ekonomik çöküşü ve anadolu'daki yansımalarını bir kadının gözünden anlatan çok güzel bir romandır. köy öğretmenliği yapan bir kadının modernleşme ve çağdaşlaşma mücadelesi, aydın çocuklar yetiştirebilme çabası ancak bu kadar romantik anlatılabilirdi.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
devamını gör...
osmanlı döneminde sözlük olsaydı alınabilecek nickler
destur sultan dostoyevski han hazretleri *
devamını gör...
duyulmuş en enteresan iltifat
sevgili romalılar hadi dökün eteğinizdeki taşları!
benim duyduğum leyla ile mecnun'da geçen "gözlerin o kadar yeşil ki, öpsem gözlerinden, dudağımda bir orman filizlenir" dir.
şahsıma edilmiş olan ise; çizgi film neşesi var yüzünde.
benim duyduğum leyla ile mecnun'da geçen "gözlerin o kadar yeşil ki, öpsem gözlerinden, dudağımda bir orman filizlenir" dir.
şahsıma edilmiş olan ise; çizgi film neşesi var yüzünde.
devamını gör...
4 kişiyle pazar kahvaltısı yapma şansınız olsa
adam smith, john maynard keynes, karl marx ve milton friedman olurdu.
devamını gör...
çayı çay bardağında içen tip
durup dururken çayı çay bardağında içerken ezik olduğumu öğrendiğim başlıktır.
devamını gör...
exxen'e üye olmamak için bir sebep bırak
şeyma subaşı için ödenen afaki nafaka efendim. şahsen o kadına yada gudubet eski kocası acuna gidecek bir lira dahi cebimden çıkmayacak. televizyon kanalını veyahut yaptığı diğer s2m sonik programlarıda izlemiyorum. kurduğu dandik platform'a girip bakmadım bile.
devamını gör...
revani
istisnasız en güzel tatlı. özellikle antep fıstıklı yapılanı.
devamını gör...
beyin yakan tramvay ikilemi
bu ikilem özünde eylemin ahlaki değerinin, yalnızca sonuçları tarafından belirlenip belirlenmediğini dikkate almamızı sağlar.
çoğu insan 5 kişiyi kurtarmak için kolu çekecektir ancak bu düşünce deneyinin devamında tek bir ray var, tramvay gelmekte ve rayda 5 kişi durmakta. siz bir üstgeçittesiniz ve yanınızda şişman bir insan var. bu şişman birey, üstgeçitten raylara itmeniz halinde tramvayı durduracak bir cüsseye sahip. 5 kişiyi kurtarmak için şişman bireyi raylara iter miydiniz? önceki düşünce deneyinde çoğunluk kolu çekmesine rağmen çok az sayıda kişi şişman bireyi raylara itmeyi tercih etmektedir. bu durum, ahlaki sezilerimizin her zaman mantıklı ve tutarlı olmadığı, güvenilir olmadığı anlamına mı geliyor? esas ikilem budur.
çoğu insan 5 kişiyi kurtarmak için kolu çekecektir ancak bu düşünce deneyinin devamında tek bir ray var, tramvay gelmekte ve rayda 5 kişi durmakta. siz bir üstgeçittesiniz ve yanınızda şişman bir insan var. bu şişman birey, üstgeçitten raylara itmeniz halinde tramvayı durduracak bir cüsseye sahip. 5 kişiyi kurtarmak için şişman bireyi raylara iter miydiniz? önceki düşünce deneyinde çoğunluk kolu çekmesine rağmen çok az sayıda kişi şişman bireyi raylara itmeyi tercih etmektedir. bu durum, ahlaki sezilerimizin her zaman mantıklı ve tutarlı olmadığı, güvenilir olmadığı anlamına mı geliyor? esas ikilem budur.
devamını gör...
instagram'ın gereksiz bir uygulama olduğu gerçeği
kendini pazarlamak, okuduklarını, yazdıklarını, giydiklerini hatta yardımlarını bile pazarladığın platform. beğeniyle orantılı da kendini tatmin hissini sağlar. özellikle şu devirde artık sevemediğim uygulama.
devamını gör...
normal sözlük’te herkesin bilgili olması
kısmen katıldığım düşüncedir. çoğu platformdan farklı olarak okuma oranı yüksek, biraz akla mantığa sahip bir kesim olduğunu düşünüyorum.*
devamını gör...
güne bir alıntı bırak
...günümüzde artık her insanın kendi reklam ajansı olmak zorunda kalışıdır. insan kendi medya kanallarını oluşturmaya başladığından beri hızla yükselen bir gereklilik var: poz. tanık olduğumuz pek çok ürünün reklamını düşünün, içinden çok ambalajına kafa patlatılmış her ürün için sürekli sergilenme ihtiyacı vardır. bilhassa az gelişmiş her ülkede, bir malın ar-ge aşamasından çok tanıtım ayağına para dökülür.
kafa -kaan koç
kafa -kaan koç
devamını gör...
avcı takımyıldızı
diğer ismi orion olan, gökyüzünde belirmesiyle kışın geldiğini anladığım güzide takımyıldız.
şimdi gelelim bu takımyıldızın mitolojik kısmına.*
bu öykülerden en bilinenini anlatmakla başlayacağım ardından kalan ikisine de değineceğim:
orion dediğimiz çocuk tanrı poseidon ile girit kralı minos'un kızı euryalen'in oğludur esasında. çok yakışıklı, kızların canını çok yakan br delikanlıdır bu orion. babasının ona hediye ettiği denizin üstünde yürüme yeteneğiyle dikkat çekerken kaynaklarda bir elinde kırılmaz bir asa diğer elinde ise aslan derisi taşıyor şekilde tasvir edilir. çok çapkın bir evlat olacak ki başı her zaman kızlarla belaya girmiştir orion'un. belli bir süreden beridir de kral oinopion'un kızı meropel'e kur yapıyor ama kız ona yüz vermiyordur.
bir gün orion içkiyi fazla kaçırıp meropel'e saldırmaya çalışmış, bunu duyan kral oinopion da orion'un gözünü kör etmiştir.
orion kederlere gark olmuş biçimde çekiç seslerini dinleyerek demir tanrısı hephaistos'a ulaşmıştır. hephaistos'a durumu anlatmış ve tanrıdan tavsiye istemiştir. tanrının yanıtı "dünyanın en doğusuna git, doğan güneşin iyileştirici ışınları gözlerini sana geri verecektir." olmuştur.
rivayetlere göre orion zalim bir akrep tarafından sokularak ölmüştür. bu akrep bazı kaynaklara göre orion yeryüzünde çok fazla avlandığı için artemis tarafından gönderilmiştir, bazı kaynaklara göre ise yer tanrısı gaia tarafından görevlendirilmiştir.
başka bir hikayeye göre ise orion artemis'e karşı sürekli uygunsuz davrandığı için artemis onu bir akrep aracılığıyla öldürmüştür.
bir hikaye daha kaldı ha gayret.* bu hikayeye göre orion ve artemis evlenmek üzere nişanlanmışlardır. ama artemisin ikizi apollon bu evliliğe karşı çıkmaktadır. bir gün artemis'e oyun oynadıklarını söylerek gösterdiği hedefe nişan almasını ve oku fırlatmasını ister, artemis de ikizine k.çıyla gülerek görevi yerine getirir. bi de ne görsün okunu fırlattığı hedef biricik aşkı orion'un ta kendisidir. artemis sevdiceğini gümüş ay arabasına koyarak gökyüzüne yükseltmiştir. bu olaydan sonra bir daha eskisi gibi olamamıştır, bu yüzden ay hep soğuk ve yaşamdan uzak bir bölgedir.
anlattığım ilk 2 hikaye ile paralel olacak şekilde orion ve akrep takımyıldızları hep birbirine zıttır, biri doğarken biri batar. bu düzen tanrıların akrep ve orion'un bir daha savaşmaması için aldığı bir önlemdir.
mamafih, orion akrep tarafından zehirlendikten sonra tanrı asclepius sayesinde hayata tekrar dönmüştür.
şimdi gelelim bu takımyıldızın mitolojik kısmına.*
bu öykülerden en bilinenini anlatmakla başlayacağım ardından kalan ikisine de değineceğim:
orion dediğimiz çocuk tanrı poseidon ile girit kralı minos'un kızı euryalen'in oğludur esasında. çok yakışıklı, kızların canını çok yakan br delikanlıdır bu orion. babasının ona hediye ettiği denizin üstünde yürüme yeteneğiyle dikkat çekerken kaynaklarda bir elinde kırılmaz bir asa diğer elinde ise aslan derisi taşıyor şekilde tasvir edilir. çok çapkın bir evlat olacak ki başı her zaman kızlarla belaya girmiştir orion'un. belli bir süreden beridir de kral oinopion'un kızı meropel'e kur yapıyor ama kız ona yüz vermiyordur.
bir gün orion içkiyi fazla kaçırıp meropel'e saldırmaya çalışmış, bunu duyan kral oinopion da orion'un gözünü kör etmiştir.
orion kederlere gark olmuş biçimde çekiç seslerini dinleyerek demir tanrısı hephaistos'a ulaşmıştır. hephaistos'a durumu anlatmış ve tanrıdan tavsiye istemiştir. tanrının yanıtı "dünyanın en doğusuna git, doğan güneşin iyileştirici ışınları gözlerini sana geri verecektir." olmuştur.
rivayetlere göre orion zalim bir akrep tarafından sokularak ölmüştür. bu akrep bazı kaynaklara göre orion yeryüzünde çok fazla avlandığı için artemis tarafından gönderilmiştir, bazı kaynaklara göre ise yer tanrısı gaia tarafından görevlendirilmiştir.
başka bir hikayeye göre ise orion artemis'e karşı sürekli uygunsuz davrandığı için artemis onu bir akrep aracılığıyla öldürmüştür.
bir hikaye daha kaldı ha gayret.* bu hikayeye göre orion ve artemis evlenmek üzere nişanlanmışlardır. ama artemisin ikizi apollon bu evliliğe karşı çıkmaktadır. bir gün artemis'e oyun oynadıklarını söylerek gösterdiği hedefe nişan almasını ve oku fırlatmasını ister, artemis de ikizine k.çıyla gülerek görevi yerine getirir. bi de ne görsün okunu fırlattığı hedef biricik aşkı orion'un ta kendisidir. artemis sevdiceğini gümüş ay arabasına koyarak gökyüzüne yükseltmiştir. bu olaydan sonra bir daha eskisi gibi olamamıştır, bu yüzden ay hep soğuk ve yaşamdan uzak bir bölgedir.
anlattığım ilk 2 hikaye ile paralel olacak şekilde orion ve akrep takımyıldızları hep birbirine zıttır, biri doğarken biri batar. bu düzen tanrıların akrep ve orion'un bir daha savaşmaması için aldığı bir önlemdir.
mamafih, orion akrep tarafından zehirlendikten sonra tanrı asclepius sayesinde hayata tekrar dönmüştür.
devamını gör...

