uzun saç
saçlarıma ben bakmaya başlayıncaya kadar hep omuz hizasında imiş.
tek kız olsam da hiç saç yapma hevesinde olmamış annem.
ben bakınca da hiç omuz hizasına inmedim.
rapuunzeeeeel sarkıt saçlarııınııııı olmasa da uzun işte*
tek kız olsam da hiç saç yapma hevesinde olmamış annem.
ben bakınca da hiç omuz hizasına inmedim.
rapuunzeeeeel sarkıt saçlarııınııııı olmasa da uzun işte*
devamını gör...
ev işi yapan erkek
rimbaud' a kesinlikle katılıyorum. bu kadın erkek değil, kişi olarak ele alınması gereken bir konudur. herkesin sorumlulukları ve görevleri belirlidir ve bunları yerine getirmesi gerekir. bunu yaptığı için ayrı bir tebriğe gerek olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
bir yere otururken ya da bir yerden kalkarken ayayayayy ofoffoff diyerek hareket ediyorum.
devamını gör...
gaslighting
gaslighting kavramı adını "gas light" isimli bir tiyatro metninden alır. gaslighting insanın çeşitli oyunlarla beraber kendisinden şüphe etmesini sağlayan etkili bir manipülasyon tekniğidir. bu yöntem çoğunlukla narsist kişilik yapısına sahip insanlarca kullanılır.
gaslighting yapan kişiler inanılmaz bir manipülasyon yeteneğine sahiptir ve genellikle klasikleşmiş bir savunma mekanizmaları vardır: "ben öyle bir şey söylemedim, konuyu abartıyorsun, hep beni suçluyorsun, ben sana kırıcı bir şey söylemedim, beni bu hale sen getirdin..."
bu manipülasyona maruz kalan kurban çoğunlukla neye maruz kaldığının farkında bile olmaz. kurbanın özsaygısını zedeleyen, sevgi, güven gibi duygularını sömürür. diğer yandan kurban, içine kapanmaya başlar ve kendisini ifade etmekte zorlanmaya başlar.
çoğumuz hayatımızın bir döneminde küçük yada büyük çaplı benzer manipülasyonlara maruz kalabiliyoruz yada birilerini buna maruz bırakabiliyoruz.
gaslighting yapan kişiler inanılmaz bir manipülasyon yeteneğine sahiptir ve genellikle klasikleşmiş bir savunma mekanizmaları vardır: "ben öyle bir şey söylemedim, konuyu abartıyorsun, hep beni suçluyorsun, ben sana kırıcı bir şey söylemedim, beni bu hale sen getirdin..."
bu manipülasyona maruz kalan kurban çoğunlukla neye maruz kaldığının farkında bile olmaz. kurbanın özsaygısını zedeleyen, sevgi, güven gibi duygularını sömürür. diğer yandan kurban, içine kapanmaya başlar ve kendisini ifade etmekte zorlanmaya başlar.
çoğumuz hayatımızın bir döneminde küçük yada büyük çaplı benzer manipülasyonlara maruz kalabiliyoruz yada birilerini buna maruz bırakabiliyoruz.
devamını gör...
girişim
genel olarak "bir işe girişmek, başlamak" anlamlarında kullanılan, fizikte ise çok sayıda dalganın üst üste bindiği durumu ifade eden sözcük.
fizikteki girişim olayının olası 2 sonucu vardır:
1- farklı dalgaların tepeleri ve çukurları üst üste binerek birbirini güçlendirir. buna yapıcı girişim denir.
2- farklı dalgalardan birinin tepesi diğerinin çukuruna denk gelir ve birbirini zayıflatır ya da sönümler. buna da yıkıcı girişim denir.

(görsel, atomevren. com'dan alıntıdır.)
edit: link düzeltildi. teşekkürler @head
fizikteki girişim olayının olası 2 sonucu vardır:
1- farklı dalgaların tepeleri ve çukurları üst üste binerek birbirini güçlendirir. buna yapıcı girişim denir.
2- farklı dalgalardan birinin tepesi diğerinin çukuruna denk gelir ve birbirini zayıflatır ya da sönümler. buna da yıkıcı girişim denir.

(görsel, atomevren. com'dan alıntıdır.)
edit: link düzeltildi. teşekkürler @head
devamını gör...
iş görüşmesi
bazen dumur eden olaylar yaşatır.
eski şirketimde(yazılım sektörü) teknik konulardaki mülakatı ben yapıyordum. bir gün sabah telefon geldi "saat 1'e görüşme alsak uygun mudur?" dediler, "uygundur" dedim. görüşmeden yaklaşık 1 saat önce aday arkadaşın cv'sini alıp inceledim. farklı hiçbir şey görmedim gayet bizler gibi sıradan bir insan ve yazılım geliştirici.
görüşme saati geldi. gelen arkadaşı bekleme kısmından almak için kapımı açtım ve anne, baba ve bahse konu arkadaşın oturduğunu gördüm. birkaç saniye dondum denebilir. o arada cv'yi gözümün önüne getiriyorum. "acaba başka bir şehirde yaşıyordu da ailesiyle mi geldi?", "acaba bir rahatsızlığı mı vardı?", "acaba özel bir durumu mu vardı?"
birkaç saniyelik şoktan sonra bahse konu arkadaşa bakarak "buyrun görüşelim" dedim. babası elindeki yarım çayı bırakarak "hadi bakalım" diyerek kalktı. bütün aileyi içeri alırken danışmadaki arkadaş ilk kez gördüğüm bir yüz ifadesiyle yüzüme bakıyordu.
"acaba kamera şakası falan mı bu?" gibi düşüncelere kapılırken baktım herkes gayet ciddi. 4 kahve söyledim. köy hayatından, doğal sebze yetiştiriciliğinden, galatasaray ve türk futbolundan, teknolojinin ne kadar ilerlediğinden bahsedip görüşmeyi bitirdik. *
hala zaman zaman düşünürüm "acaba bir çeşit şaka mıydı?" diye.
eski şirketimde(yazılım sektörü) teknik konulardaki mülakatı ben yapıyordum. bir gün sabah telefon geldi "saat 1'e görüşme alsak uygun mudur?" dediler, "uygundur" dedim. görüşmeden yaklaşık 1 saat önce aday arkadaşın cv'sini alıp inceledim. farklı hiçbir şey görmedim gayet bizler gibi sıradan bir insan ve yazılım geliştirici.
görüşme saati geldi. gelen arkadaşı bekleme kısmından almak için kapımı açtım ve anne, baba ve bahse konu arkadaşın oturduğunu gördüm. birkaç saniye dondum denebilir. o arada cv'yi gözümün önüne getiriyorum. "acaba başka bir şehirde yaşıyordu da ailesiyle mi geldi?", "acaba bir rahatsızlığı mı vardı?", "acaba özel bir durumu mu vardı?"
birkaç saniyelik şoktan sonra bahse konu arkadaşa bakarak "buyrun görüşelim" dedim. babası elindeki yarım çayı bırakarak "hadi bakalım" diyerek kalktı. bütün aileyi içeri alırken danışmadaki arkadaş ilk kez gördüğüm bir yüz ifadesiyle yüzüme bakıyordu.
"acaba kamera şakası falan mı bu?" gibi düşüncelere kapılırken baktım herkes gayet ciddi. 4 kahve söyledim. köy hayatından, doğal sebze yetiştiriciliğinden, galatasaray ve türk futbolundan, teknolojinin ne kadar ilerlediğinden bahsedip görüşmeyi bitirdik. *
hala zaman zaman düşünürüm "acaba bir çeşit şaka mıydı?" diye.
devamını gör...
muhyiddin ibnü'l-arabi
vahdet-i vücud anlayışını/inanışını oluşturan gezgin.
muhyiddin ibnül arabi, ibn rüşd’ün öğrencisidir. ibn rüşd’ün, dönemin islam bilginleri arasında aristoteles, platon gibi filozofların fikirleriyle çalışan bir islam bilgini olmasının, muhyiddin’in gelişimi açısından önemi büyüktür. muhyiddin’in rüyasında gördüğü, ibn rüşd’le arasına perde çekilmesi hadisesini, inanç olarak ayrı yollara girmek olarak yorumlaması nedeniyle öğrencilik yıllarından sonra ibn rüşd’le hiç bir araya gelmediği söylenir.
“hakikat, ister feylesof tarafından keşif ve ilham yoluyla ifade edilmiş bulunsun. isterse mukaddes kitaplar tarafından telkin edilsin, müsavidir; yeter ki hale ve makama uygun olsun,” demiştir.
görüşleri/inancı sebebiyle dönemin islam bilginleri tarafından şeyh-ül ekber ve katl-i vacib şeklinde çok ayrı iki noktada değerlendirilmiş. özellikle vahdet-i vücud anlayışında “hakikat” olarak adlandırılan olguyu, halka yaymak, tanıtmak amacıyla beş yüzden fazla eser yazdığına dair söylemler dikkat çekici. muhyiddin ile ilgili veya tassavuf görüşüyle ilgili çok keskin iki ayrı noktanın muhyiddin’i yorumlaması sebebiyle, fikirlerinin ve kimliğinin yorumlanmasına dair çelişkiler mevcut. bugün bile hakkında yazılanları okurken tarafsız bir bakış açısı bulmak çok zor.
tay kabilesine mensup olduğu, medrese eğitiminden sonra malatya, konya, şam, mekke gibi şehirlerde bir çok islam bilgini ile teması olduğu ve “hakikat” kavramını halka yaymaya çalıştığı kaynaklarda var.
halihazırda hakkında bulunan ‘marsa astral seyahatle yazı yazdı’, ‘yavuz sultan selim şam’da onu rüyasında görüp mezarını çöplükte bulur, türbesini yaptırır’ gibi metafiziksel söylemlerin tasavvuf anlayışı ile ilgili bazı tarikatler ve islamın gayb denen mistik öğretileri kısmıyla ilgilenenler tarafından ortaya atıldığını söylemekte yanlış olmaz sanırım.
muhyiddin ibnül arabi, ibn rüşd’ün öğrencisidir. ibn rüşd’ün, dönemin islam bilginleri arasında aristoteles, platon gibi filozofların fikirleriyle çalışan bir islam bilgini olmasının, muhyiddin’in gelişimi açısından önemi büyüktür. muhyiddin’in rüyasında gördüğü, ibn rüşd’le arasına perde çekilmesi hadisesini, inanç olarak ayrı yollara girmek olarak yorumlaması nedeniyle öğrencilik yıllarından sonra ibn rüşd’le hiç bir araya gelmediği söylenir.
“hakikat, ister feylesof tarafından keşif ve ilham yoluyla ifade edilmiş bulunsun. isterse mukaddes kitaplar tarafından telkin edilsin, müsavidir; yeter ki hale ve makama uygun olsun,” demiştir.
görüşleri/inancı sebebiyle dönemin islam bilginleri tarafından şeyh-ül ekber ve katl-i vacib şeklinde çok ayrı iki noktada değerlendirilmiş. özellikle vahdet-i vücud anlayışında “hakikat” olarak adlandırılan olguyu, halka yaymak, tanıtmak amacıyla beş yüzden fazla eser yazdığına dair söylemler dikkat çekici. muhyiddin ile ilgili veya tassavuf görüşüyle ilgili çok keskin iki ayrı noktanın muhyiddin’i yorumlaması sebebiyle, fikirlerinin ve kimliğinin yorumlanmasına dair çelişkiler mevcut. bugün bile hakkında yazılanları okurken tarafsız bir bakış açısı bulmak çok zor.
tay kabilesine mensup olduğu, medrese eğitiminden sonra malatya, konya, şam, mekke gibi şehirlerde bir çok islam bilgini ile teması olduğu ve “hakikat” kavramını halka yaymaya çalıştığı kaynaklarda var.
halihazırda hakkında bulunan ‘marsa astral seyahatle yazı yazdı’, ‘yavuz sultan selim şam’da onu rüyasında görüp mezarını çöplükte bulur, türbesini yaptırır’ gibi metafiziksel söylemlerin tasavvuf anlayışı ile ilgili bazı tarikatler ve islamın gayb denen mistik öğretileri kısmıyla ilgilenenler tarafından ortaya atıldığını söylemekte yanlış olmaz sanırım.
devamını gör...
sigmund freud
"yeterince yakından bakıldığında kimse normal değildir.."
devamını gör...
daddy (yazar)
çok güzel tanımları olan zaman zaman da güldüren yazar arkadaşımızdır.
beğenilerini de hiç eksik etmez sağ olsunlar.
beğenilerini de hiç eksik etmez sağ olsunlar.
devamını gör...
lisede yaşanmış en garip olay
lisedeki matematik öğretmenimin sınıfta cinnet geçirmesi.kavga ettiği çocuğu cam'a yapıştırıp camı kırması.sınıftakiler çocuğu öğretmenin elinden zor almıştı.(öğretmen 1.55 boyunda kadın,çocuk 1.80 boylarında ) hepimiz şoka girmiştik.
devamını gör...
ayşe hatun önal
aynı kişi daha sonra 'kalbe ben' şarkısını çıkarıp bizi şaşırtmıştır. şuanda da güzel bir müzik kariyeri olduğunu düşünüyorum. neyse ilk elin günahı olmaz diyelim.
devamını gör...
vladimir lenin
'tarihte hem felsefeci-filozof özellikte olup hem lider olan kaç kişi vardır?' sorusunu şahsıma sorgulatan lider.
bununla yetinmeyip karl marx'ın sözünü * eyleme geçirmiştir bence.
edit imla
bununla yetinmeyip karl marx'ın sözünü * eyleme geçirmiştir bence.
edit imla
devamını gör...
her şeyi açıklayan en kısa söz
“fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir.”
devamını gör...
inci sözlük'ün normal sözlük'ten daha iyi olması
o zaman inci sözlükte yazın. kimse sizi iple bağlamadı buraya.
devamını gör...
filmi varken gidip sayfalarca roman okuyan tip
romanı okursan o dünyayı kafanda canlandırabiliyorsun çünkü.ama filmde sana çizileni ve gösterilmek isteneni görüyorsun.grange'in birçok kitabı film yapıldı ama hiçbirinden kitaptan aldığım zevki alamadım.
devamını gör...
yazarların kendi yazdığı enfes sözler
eğer biz bir ağaç olsaydık eminim ki hemen yanımızda bir balta olurdu.
devamını gör...
kalp kırmak
bana karşı çok yapılan ama benim çok korktuğum davranıştır.
kimsenin kalbi kırılmasın elbet. fakat hak eden varsa da vicdanıyla kalbi sıkışsın, nefesi azalsın.
kalp kırmayı adet haline getirenler içinse diyecek çok fazla bir şey yok. allah'ınızdan bulun...
kimsenin kalbi kırılmasın elbet. fakat hak eden varsa da vicdanıyla kalbi sıkışsın, nefesi azalsın.
kalp kırmayı adet haline getirenler içinse diyecek çok fazla bir şey yok. allah'ınızdan bulun...
devamını gör...


