başlığı “kilo alamayan” olarak düzeltmekte yarar olduğunu düşündüğüm durumdur. metabolizması normal insanlara göre biraz daha hızlı olan insan olması muhtemeldir. ilerleyen yaşla birlikte metabolizmasının yavaşlamasını bekleyebilir.

özellikle çevremde beni sinir eden insanlara, ki maalesef genelde hemcinslerime karşı kullandığım ve ufak bir stratejik oyun haline getirdiğim yöntem oldu bu durum. egosu ile uğraşamadığım, başımı şişiren bir kadın üstüm varsa, bu özelliğimle ilgili bir iki şey söyleyip moralini bozabiliyorum. hayat da ne stratejiler öğretti bana hayret ediyorum bir yandan. bu kadar basit bir şekilde birinin canını sıkabiliyorum...

not: pandemi dönemini sadece 1 kilo alarak başarılı lı bir şekilde yürütmüş olmam yine birilerine dert oluyor. can sıkıntısı insanlara garip dertler veriyor...
devamını gör...

bu gezegen güneş sisteminin en büyük gezegeni konumundadır. gerek boyut gerekse kütle yönünden güneş sisteminin adeta devi diyebiliriz. öyle ki boyutu ile ilgili bir karşılaştırma yapacak olursak; jüpiter üzerinde bulunan ve "jüpiter'in gözü" olarak adlandırılan benek şeklindeki kalıcı fırtına dahi dünyamızdan büyüktür. bu nedenle güneş sisteminde bulunan gözlem yapılması en kolay gezegenlerden biridir. kütle bakımından ise yapılan araştırmalara göre güneş sisteminde kendisinin haricindeki tüm gezegenlerin kütlesini toplasak yine de jüpiter'in kütlesi bu sonucun 2 katından daha fazla olacaktır.

jüpiter'in "en" olduğu konular bir hayli fazladır. bunlardan bir tanesi de dönüş hızıdır; güneş sisteminin en hızlı gezegeni olan jüpiter, kendi etrafında dönüşünü sadece 9,8 dünya saatinde tamamlar. güneş etrafında dönüşü 12 dünya yılı sürer ve bu dönüşünü sadece 3 derecelik bir eğim ile yapar yani bu gezegende mevsim kavramı neredeyse hiç yoktur.

güneş sisteminin en yüksek yer çekimine sahip bu gezegen uydu konusunda da bir hayli cömerttir. kayda geçirilen 79 uydusu vardır, bunlardan 53 tanesi kesin uydudur. geri kalan 26 tanesi hakkında araştırmalar devam etmektedir. uyduları arasında en çok bilinenleri: galileo uyduları (ıo, europa, ganymede, callisto) olarak adlandırılan dört uydudur.

peki jüpiter insan yaşamı için uygun mudur? bu aslında cevaplanması çok zor bir soru değil. maalesef bu gezegen alternatif bir dünya olmak için elverişli değildir. bunun bir çok sebebi vardır. başlıca sebepler; atmosferik özellikleri, şiddetli fırtınaları, yüksek dönüş hızı, güçlü yer çekimi ve en önemlisi gaz devi olmasıdır. gaz devi olması yaşam için uygun bir zeminin de olmadığı anlamına gelir. eğer jüpiter'in atmosferinden içeri girmeyi bir şekilde başarır ve içerisinde ki gazların bizi buharlaştırmasından da kurtulursak bile muhtemelen çekirdeğine inene kadar kendimize bir zemin bulamayacağız.

ancak bu kadar ümitsiz olmayalım, bu acımasız gezegen güneş sistemimize europa isimli bir uydu hediye etmiştir. bu uydu güneş sisteminde yaşam olma ihtimalinin en yüksek olduğu yerlerden biri olarak kabul edilmektedir.
devamını gör...

“birkaç sayfa okuyayım, yatarım.” diye açtığınız kitabı, sonuna kadar bir nefesde okursunuz ya ha işte makinist’ in tanımlarıda bir nefesde okunan cisten. o kadar güzel tanımların nasıl bu kadar az oy aldığını anlamak mümkün değil.
özenerek ve önem vererek tanımlar giren, yeni keşfettiğim takip edilesi ve okunası yazar.
devamını gör...

ıdealist insan mukemmeliyetcidir ve çok üzülür hayat onun istedigi gibi olmaz her zaman hatta hicbir zaman. en küçük işte bile idealistligi belirlediği için defalarca yapıp memnun olmaz. maalesef benim de içinde olduğum durumdur.
devamını gör...

en fakir dairenin 4 insanı var bence.
devamını gör...

(bkz: elektronik araçlara vurarak çalışmaya zorlamak)
biten tükenmez kalemi hohlayarak hayata döndürmeye çalışmak.
devamını gör...

ayağını bastın odama,
kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.

nazım hikmet/hoşgeldin kadınım
devamını gör...

önce filmini izleyip sonra okuduğum romanlardan biridir. ünlü fransız aşk romanları yazarı françoise sagan tarafından, 1959 tarihinde, fransa’ da, "aimez-vous brahms?" özgün adıyla yayımlanmış ve fransa'da çıktığı aynı yıl türkiye'de de "türkiye yayınevi" tarafından yayımlanmıştır.

romanlarında genelde bohem hayatı yaşayan burjuva karakterlerin çapkınlıklarını, romantik ilişkilerini işleyen, fransız yazar françoise sagan'ın 1959 yılında kaleme aldığı, aimez-vous brahms?, yazarın en çok satan ve sinemaya uyarlanan romanlarından biridir.

paris’ te yaşayan paula bir iç mimardır. iş hayatında oldukça başarılı bir kadın olan paula’ nın aşk hayatı ise istediği gibi gitmemektedir. uzatmalı sevgilisi roger’ in çapkınlıklarından bıkan paula bir teselli ararken, amerikalı bir müşterisinin genç oğlu simon'la tanışır. paula, bir orta yaş kadını olarak, kendisine ilgi duyan ve sürekli kompliman yapan bu nazik gençle bir gönül ilişkisine girip girmeme konusunda tereddüt içerisindedir. roger’ da paula’ yı kaybetme ihtimalinin korkusuyla bir şeyler yapmasının gerekli olduğunu düşünmektedir.

roman 1961 yılında beyaz perdeye de uyarlanmış, başrollerde de dönemin en ünlü yıldızlarından, ingrid bergman ve anthony perkins oynamışlardır.
devamını gör...

"okuyacak doğru dürüst bir şey bulamıyorum" diyen ve sol frame'deki tuhaflıklardan kafasını çıkarıp nefes almaya çalışan yazarların okuması gereken yazarlardan biri. en azından şahsi görüşüm bu yönde.

normalde film ya da roman konulu tanımlar pek bana göre değildir. hele uzunsa okumakta zorlanırım, pek ilgi alanım olmadığı için. fakat kaşkolnikov yazdığı zaman okumayı seviyorum çünkü kafayı yormuyor. edebiyatı seven biri olsam da bir eserle ilgili bir inceleme yapılırken orada ağdalı bir dille edebiyat parçalanmasından yana değilim. insanların sıkılmadan okuyacağı şekilde incelenmeli bence böyle konular.

bir de tabii dümdüz filmin ya da kitabın konusunu yazmaktansa kendi bakış açısından yaptığı değerlendirmeleri paylaşıyor oluşu, bu tanımları daha değerli yapıyor bence. sonuçta merak ettiğimiz şey sadece konu olsa google amca da yardımımıza koşar. daha çok "ben bu filme/kitaba bu gözle baktım, bunları bu şekilde değerlendirdim. acaba başka insanlar da böyle mi düşünüyor? farklı bakış açıları var mı?" diye düşünüyor bazılarımız. işte onu da bu tür tanımlarla öğreniyoruz diğer yazarlardan. denk geldiğim ya da takip ettiğim birkaç yazar daha var böyle. onlara da selam olsun! ellerine sağlık diyorum hepsine bu vesileyle.

ortak bir noktamız da var: bilim. bu nedenle farklı bir yönden kanım ısındı kendisine. bu konudaki bakış açısıyla hep aynı şekilde devam etmesini umuyorum hayata.

pek uzun nickaltı yazmam, hatta bir ara hiç yazmıyordum; bilenler bilir ama mademki son zamanlarda birçok kişi sözlüğün gidişinden şikayetçi, bence yeni gelecek olan yazarlara gerçekten düzgün yazan eski yazarları tanıtmak gerekiyor. en azından buraya bir şeyler okuyup başkalarının görüşlerinden yararlanmaya gelenlerin işini biraz olsun kolaylaştırmış oluruz.
devamını gör...

hele minnoşlar. ne güzel anlatıyorlar bıcır bıcır.
devamını gör...

eski halk otobüslerin yanlar da birer sıra koltuk ile ortası rezidans dairenin salonu kadar geniştir.
bi-gün 93t ile taksime gidiyorum, topkapı da bir adam bindi, üzerinde siyah takım elbise ayağında kösele kundura gözünde güneş gözlüğü. bir eli cebinde diğer elle bileti atıp ileri doğru yürürken kösele kunduranın takunya terlikleri gibi ses çıkarması, tüm gözleri üzerine çevirdi.
bilen bilir topkapı durağı taksim yönü giderken hafif yokuşulu, şöför gaza basması ile adamın yanımdan fişek gibi geçip arka cama sinek gibi yapışması bir oldu, adam kendini nasıl hissettiyse artık taksim meydanına varana kadar arkasını dönmemişti.
devamını gör...

"alah yardım cımbız olsun"
devamını gör...

kocaman gülümsemeli mutlu, başarılı bir yıl ve hepimiz için. gülmeyen yüz kalmasın dilerim, felek bir yıl olsun bize gülsün. *
devamını gör...

2020'nin pandemi nedeniyle ertelenen ales'ini* okulların bahar dönemi kabul tarihlerinden sonraya takvimleyen, bunu yaparken de okulları önceden haberdar ve organize edemeyen eşsiz kuruluş. sayelerinde lisansüstü başvurularını bahar döneminde kabul eden okullar bu sene yalnızca ta önceden ales'e girmiş adayların başvurularını değerlendirebilecekler.

ayrıca, 2021'in ilk yökdil'ini de* mart'a, ertelenen yökdil'den* sadece 1 ay sonraya takvimlemişler. böylece 2021'de yökdil'ler nedendir bilinmez şubat'ta ve mart'ta peş peşe yapılacakken, ales ise mayıs'ta yapılacak. ayrıca ikinci yökdil* ise ağustos'ta, artık kimin ne işine yarayacaksa.

hazırladıkları 2021 takvimiyle üniversitelerin takviminin uzaktan yakından alakası yok. üniversiteler eski usul, alışıldık tarihlerinde alım yapmaya devam edecekler.

bitti mi? bitmedi! diyelim ki kendinizi sınamak istediniz. bir dil sınavına ya da ales'e girmek istediniz. başvuru ücreti 145 lira. 145 lira! yks'nin tüm oturumları da 270 lira mıymış neymiş bu sene. masrafları bir soru kitapçığı, bir optik kağıdı, iki kalem, bir silgi olan sınavlar bunlar. üç de şeker veriyorlardı gerçi en son, şeker önemli.

komik ya.
devamını gör...

galatasaray'ın, fenerbahçe'nin, beşiktaş'ın taraftarının da tezahüratı. kıyıda, köşede, bucakta kalmış kasaba takımlarını tutanlarda da aynı tezahürat. en büyük şebinkarahisar, başka büyük yok diye bağırdıysa bir taraftar, onun da devralmış olduğu sosyal bir miras var demektir, tribündeki ağırlığını ölçerek, tartarak hüküm vermek olmaz.
devamını gör...

bir insan zaten fikir almak istiyorsa gelir size danışır demek istiyorum hepsine. bu hayatta benim öğrendiğim en önemli şeylerden biri de budur. biri gelip bana fikrimi sormadıkça hayatıyla ilgili yorum yapmam. ben bu yaşta bu algıya ulaşmışken anlamıyorum 40-50 yaşında insanlar neden böyle davranıyor.
devamını gör...

bunlara inanmayı bırakalı çok oldu.

türkiye, hazirandan itibaren yoğun bir aşılama programına giriyor. 1 haziran’dan itibaren 50 yaş üstündeki herkes aşılanacak. bilim kurulu üyesi prof. dr. serap şimşek yavuz ise yüzde 70 aşılama olduğu takdirde salgının kontrol altına alınacağını ve ekim ayı gibi maskelere veda edileceğini açıkladı.
türk klinik mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları derneği (klimik) genel sekreteri ve bilim kurulu üyesi prof. dr. serap şimşek yavuz, sanal olarak gerçekleştirilen “infeksiyon hastalıkları kongresi” öncesi covid-19 salgınındaki gidişat ile ilgili bilgi verdi.
milliyet gazetesinden mert inan'ın haberine göre, ingiltere, abd ve israil’deki aşılama çalışmalar sayesinde bu ülkelerde vaka ve ölüm sayılarının büyük oranda azaldığını, salgının kontrol altına alındığını da dile getiren prof. dr. yavuz şunları söyledi: 

mrna aşılarının tek dozuyla hastalığı yüzde 70, ölümleri ve hastane yatışını yüzde 80, iki doz uygulandığında hastalığı yüzde 90, ölüm ve hastane yatışlarını yüzde 95 azalttığını biliyoruz. ülkemizde de söylendiği gibi 120 milyon doz mrna aşısı gelmesi halinde, yaz döneminde yapılacak yoğun aşılamalarla ekim ayı gibi bu hastalığı tamamen kontrol altına alabileceğimizi düşünüyoruz.

covid-19 aşıyla engellenebilen bir hastalık haline geldi. yeterli aşılama yapabilen ülkelerde enfeksiyonun ve ölümlerin belirgin olarak azaldığını görüyoruz. toplumun yüzde 70’inin aşılanmasıyla toplumsal bağışıklık oluşturulduğunda maske takılması gerekmeyecek. ancak bu hastalığın ortadan kalkmayacağını, grip gibi bir hastalık haline geleceğini, belli aralarla aşıların tekrarlanacağını öngörüyoruz. ancak şu aşamada kısıtlamalar gevşetildiği anda vaka sayılarının artması kaçınılmaz olacak.”

buradan
devamını gör...

başarılı bir durak.
devamını gör...

yarıda bıraktığım kitabı sorgulatan başlıktır. fakat asla bulamadım.
devamını gör...

her şeyin bir yumru olup kişinin boğazına yerleştiği, sözcüklerin sese dönüşemediği anlardır.

"babam cennete gitmiş ama gelecek." diyen minik arkadaşımın biraz büyüyünce "ben babalar gününü sevmiyorum, hiç sevmiyorum." demesi.

işe ihtiyacı olan bir babanın sırf seçemediği ırkından dolayı ötekileştirileceğini bildiği için bir işi reddetmek zorunda kalması.

neye ihtiyacınız var sorusunu yöneltme gafletine düştüğünüz birinin her şeye ihtiyacı olduğunu fark edip kendinizden de o sorudan da utanmak.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim