kendinle vakit geçirerek , kendini tanıyarak zamanla yeteneklerini saptayabilirsin.
devamını gör...

ergen işi. bana yazıldığında beğenip geçiyorum. onlarla mı uğraşacağım?
devamını gör...

hindistan'da olmasa kiminle yarışır'dık.
devamını gör...

bir kişilik bozukluğu adıdır.
başkalarının haklarına saygı duymamak, başkalarının haklarına tecavüz etmek eğilimidir. dürtüsel hareket etmek, öfke kontrolü sağlayamaktır.
devamını gör...

sözlükte yazmayan bir yazarın bile benden daha fazla nick altı almasına şahit olmamla bütün sözlüğe küsmeme sebep olan başlık.

namkörler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
deney, amerika'nın kaliforniya eyaletinde bulunan cubberley lisesi'nde geçiyor.tarih öğretmeni ron jones, 1967 yılında, öğrencileri üzerinde psikolojik bir deney uygulamaya karar veriyor. jones, demokratik ve eğitimli toplumlarda bile her insanın faşizme eğilimi olduğunu ve bu faşizmin uygun koşullar sağlandığı zaman ortaya çıkabileceğini savunuyor.
1.gün
bundan sonra kimse söz almadan konuşmayacak, konuşsa bile çok uzatmayacak ve bana daima bay jones diye hitap edeceksiniz!'
2.gün
onlara bu sınıfın çok özel olduğunu ve okuldaki disiplini onların sağlaması gerektiğini anlatıyor.(öğrencilere sürekli olarak 'siz bambaşkasınız, üstünsünüz' mesajı vermiştir). grup oluştururlar.üçüncü dalga ismi verilir.gruplarına slogan bulurlar.
öğrenciler, gücün, disiplin ve birlikte hareket etmekle kazanıldığına inandırılıyor.
3.gün
bu olay büyük bir kitleye yayılıyor ve sınıftaki öğrencilerin sayısı da artıyor.
öğrenciler, kendi gruplarına dahil olmayan öğrencilere zorbalık yapmaya, okulda bir terör ortamı oluşturmaya başlıyor. kendilerini herkesten üstün görüp, kendinden olmayana karşı büyük bir eziyete başlıyorlar.
grup içinde de kurallara uymayanlara karşı sert davranışlar sergileyip, herkesin tek tip olmasını istiyorlar.
üçüncü hare(dalga) deneyi çocuklardan faşizan yaratmayı amaçladı. en son öğrencilere nazi videoları izletildi.

sonuç: deney belki amacına ulaşıyor fakat öğrenci velileri olayı öğrendikten sonra, ron jones okuldan uzaklaştırılıyor ve üçüncü dalga da yok olup gidiyor.

elindeki gücü iyi amaçlar için kullan.
devamını gör...

küçücük çocuğu çatışma alanına götürüp
ona muhbirlik yaptırmaya çalışan vatanseverler yüzünden canını yitirmiş gariban çocuk.

sonra da birilerinin çıkıp gariban annesine bir anahtar verip “bak sana daire veriyoruz, oğlun öldü ama evin oldu, mutlu ol.” dedikleri çocuk.

yitip giden çocuğun ardından “iyi ki varsın eren” deyip olamayan vicdanınızı rahatlatabilirsiniz.
devamını gör...

galatasaray.
sebebi de 1988 yılı avrupa başarısı ve ailemin de tuttuğu takım olmasından dolayı taraftarı oldum.
devamını gör...

görüntüsünün bedelini ödüyordur belki de.
devamını gör...

bir an önce hazırlanması gerekiyordu. en yakın arkadaşının doğum günüydü, bunu kaçırmak istemiyordu çünkü arkadaşı serhat çok alıngan bir kişiliğe sahipti. uzun bir süre, bu durum sebebiyle kendisini bunaltabilirdi ki bu (ana karakter)'in şu an isteyeceği en son şeydi. doğum günü gecesini vintage-maskülen bir tarza uyum sağlayabilecek şekilde dekore eden emre, serhat'ın doğum günü planı için günler öncesinden (ana karakter)'e haber vermişti. mekanda absürt durmamak maksadıyla altın yıldız'dan lacivert takım elbisesini ve hatemoğlu'ndan mat siyah kabanını giydi, akabinde boy aynasına bir göz atıp kravatını düzeltti. saatler akşam dokuzu gösteriyordu. ortalama bir saat sonra, bünyesinde çok fazla yaşanmışlık barından, uzun yıllardır arkadaş grubu ile müdavimi oldukları sorel pub'ta buluşacaklardı. artık (ana karakter) hazırdı, mercedes vito'sunun anahtarını alıp, dışarıya çıkmak için yola koyuldu. asansöre girdi ve lobi düğmesine bastı. öyle ki, en üst katta oturduğu için ortalama kırk saniyede aşağıya inebildi. asansörün sensörlü kapıları açıldığında karşısında bir silüet belirdi, göz bebekleri ışığa adapte oldukça silüet daha belirgin hale geliyordu. bir çeşit dejavu yaratan bir simaydı. aman tanrım evet, bu oydu. hiç beklemediği bir anda onu gördü...
devamını gör...

başlıkta çok faydalı şeyler yazılmış ben de bir tecrübemi aktarıp bu işlerin ucundan kıyısından anlayan biri olarak fikrimi belirteyim.
4-5 yıl kadar önce bir facebook grubuna alınmıştım. grup 350-400 kişi arasındaydı sürekli. hayatımda bu kadar aktif bir grup hiç görmedim desem yeridir. her yaş grubundan, her statüden, her meslekten insan var. serbest bir grup ve bu yüzden konular akıyor sürekli hatta kimi zaman hızına yetişmek mümkün olmuyor. başlık altında kankacılık, moderatör seçimleri, durağanlıktan dem vurulmuş ama o grubu dağıtan bunlardan hiçbiri değildi. kankacılık vardı, birbirinin arkadaşı olan insanlar mod oluyordu, kavgalar oldu, skandallar, kendi gidenler, atılanlar vs. bunların hiçbiri bitirmedi.

ne bitirdi biliyor musunuz?
bir gün messenger grupları kurmaya karar verdiler. önce beni 25 kişilik bir messenger grubuna eklediler. sonra o grubun içinde daha iyi anlaştığına inanan 13-15 kişi bir grup daha açtı. o grubun da içinden 7-8 kişi bir grup daha açtı derken en son 4 kişilik bir gruba daha eklendim. olayı messenger'a taşıyınca gruptaki aktiflik düşüşe geçti haliyle. zamanla azala azala bitti. kaldı ki insanlar zaten iyi anlaştığı insanlarla messenger'dan konuşabiliyordu.

sosyal medya platformları kullanıcıları platformda uzun süre tutmaya yönelik geliştirilir. sürekli bu yönde geliştirme alır. bugün kullandığınız platformların geçmişlerini gözünüzün önüne getirirseniz güncellemeler hep bu yönde olmuştur. instagram'ın keşfet sekmesi, facebook'un pazar yerinden oyunlara kadar 'her şeyi' içermesi hep bununla ilgilidir. discord kullanmadığım için net bir iddiada bulunmak istemiyorum ama sanırım buranın aktiflik yığılması discord tarafında. muhtemelen de yukarıda bahsettiğim gibi grubun grubunun grubu şeklinde çoktan alt gruplara bile ayrılmış olabilirler.

özetle insanlara "burda zaman geçirin" derseniz burası daha aktif olur. başka bir yeri işaret ederseniz doğal olarak oraya kayma olur.

tanım: şimdilik gerçek olmayan durum.
devamını gör...

aramızda ajan gibi dolaşan mod. çevrim dışı takip ediyor. *
devamını gör...

devamını gör...

önceleri utanırdım babamın anneme uyguladığı şiddeti anlatmaya. ben küçükken annem babamla kavga ettikleri zaman annem her dayak yediğinde, bir gün evlenirsem çocuklarımın yanında asla kavga etmeyeceğim derdim kendi kendime. annem çok konuşuyor diye dayak yiyor zannederdim. annem konuşmasa babam da dövmeyecek sanırdım. halbuki konuşsa da konuşmada da babam atacaktı o dayağı,. oysa annem gücü yetmediği babama ancak konuşarak tepki gösteriyordu.
şimdi gelelim tramvaya o dönem köyde yaşadığımız için babam odun hızarıyla köy köy gezip odun keserdi sonbaharda. bir gün annem yine sebepsiz yere dayak yemişti. ağzı burnu kan içinde kalmıştı. babamın elinden zor almıştık annemi. köyümüzün alt tarafında derede bir bahçemiz vardı. ben her yaz kayısı meyvesi dalından inene kadar o bahçede bekçilik yapardım. annemi babamın elinden aldıktan sonra bahçeye gittim. hala annemin o halini düşünüp içimi çeke çeke ağlıyorum. bi anda odun hızarının sesi geldi. kalbim yerinden söküldü sandım, öyle bir acı saplandı yüreğime. babamın o hızlarla annemi doğradığını döşündüm bi anda. bir çocuğun yürümesiyle yarım saat süren yolu ben on dakikada bitirip eve varmıştım. babamın harmanda odun doğradığını görünce derin bir oh çekerek gerisin geri bahçeye inmiştim. yaşım daha sekizdi o zamanlar.
artık gizlemiyorum bu şiddeti. önce kendime itiraf ettim tabi.
devamını gör...

o ne öyle yan cebimde dursun misali. hayatınızdan çıkarın böyle toksik insanları.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biraz klişe ama, (bkz: seni seviyorum)
devamını gör...

"psikolojim bozuldu". çocuğa iki laf söylüyosun anne-baba akşam ariyo çocuğun psikolojisi bozuluyormuş.
devamını gör...

gecenin bi köründe kirallık daire falan bakıyorum ayol bu şehir için...
umarım bi iki yıla kalmaz bu güzel şehirde yaşama şansım olur.
lütfen olsun, lütfennnn.
devamını gör...

denilecek söz kalmadı. ifade özgürlüğünü bu denli kışkırtmak artık tahammül edilcek seviyede değil. gencecik çocuklara göz dağı vererek korkutma çabaları... yazıklar olsun sessiz kalan herkese.

kaynak 1

kaynak 2

tutuklanma sebebi ise telefon numarasının sonunun 12 ile bitmesi. inanılır gibi değil.
buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim