bir çocuğun miss model seçilmesine şiddetle karşı olduğum için beni bir hayli üzen durum. istismara açık bir sektöre bir çocuğun sokulması son derece sağlıksız bir karar. çocuğun üstün yararı hususu nasıl böylesi durumlarda göz ardı ediliyor, inanmak çok güç. bunda sorumluluğu bulunan herkese basiret diliyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne alâka yahu !
barış akarsu öyle biri değildi.
kazandığının büyük bir kısmını kimsesiz çocuklara harcardı.
ün şan şöhret birinci önceliği olmayan bir sanatçıydı.
devamını gör...

benzetmenin iki ana unsurundan benzeyenin olmadığı ama kendisine benzetilen olduğu için benzeyenin ne ya da kim olduğunu çıkarımlayabildiğimiz benzetme türüdür.

attila ilhan'ın jilet yiyen kız şiirinden bir bölüm üzerinde örnekleyelim:

"..........................................
çarpılmışım başım sersem
sevdim jilet yiyen kızı
göğsündeki kumrulara değsem
gagaları zehirli kırmızı
............................................."
yukarıda kumrular, kendisine benzetilen ögedir, benzeyen söylenmemiştir ama biz kumrularla kastedilenin ne olduğunu anlarız. benzeyen, kızın memeleridir ve burada açık istiare vardır. devamında gaga olarak nitelendirilen de meme uçlarıdır, aynı şekilde gaga kendisine benzetilendir, meme uçları yani benzeyen söylenmemiştir, burada da açık istiare vardır.

bu sabah okuduğum bir ölüm ilanı şöyle başlıyordu:
"canımın babası, arslanlarımın dedesi........."
yukarıdaki can kendisine benzetilendir, adamın karısı kastedilmektedir. arslanlar da kendisine benzetilendir ve adamın erkek çocukları kastedilmektedir.

bir örnek daha verelim ve anlaşılırlığı pekiştirelim:
"ten kafeste durmaz uçar." burada kafes kendisine benzetilendir ve hayatın kendisini anlatır. 'ten'le anlatılan da vücuttur ve burada da yine bir açık istiareden söz etmek mümkündür. -ayrıca (bkz: kapalı istiare)-

görüldüğü gibi, açık istiareyi bulmak zor değildir ve dinlediğimiz her şarkıda, okuduğumuz her yazıda -eğer varsa- kolayca görebiliriz.
devamını gör...

oylamadır. elinizi korkak alıştırmayın sevdiğiniz bir roman film anime hakkında tanım girilmişse onu artılayın. bu verdiğiniz ücrettir aldığınız bilgi için.
devamını gör...

başka sözlükten çıkıyorum buraya giriyorum aynı seviyesiz başlığı görüyorum. yapmayın, yazık bu sözlüğe.
devamını gör...

olimpiyat oyunlarında ve atletizm müsabakalarında bolca görülen inattır.

ortaokul ve lise yıllarımda okulun atletizm takımında olduğum ve türkiye şampiyonalarında koştuğum için atletizmin benim hayatımda özel bir yeri olmuştur her zaman ve görünen o ki ben yine bundan sonra da atletizm pisti görünce heyecanlanmaya devam edeceğim.

atletizm kariyerim elle tutulur bir başarı olmadan bitip gittikten sonra atletizm turnuvalarını ve olimpiyat oyunlarını bir özlem ve içten içe bir kıskançlıkla izlemeye devam ettim. işte bu pasif eski atlet hallerimde en çok dikkatimi çeken etiyopyalı uzun mesafe koşucularıdır.

benim izlerken bile yorulduğum mesafeleri koşarken yüzlerindeki o ifade inanılır gibi değil. sanki bir şeylerin acısını çıkarmak için, şiddet içermeyen bir intikam almak için, ödedikleri bedelin karşılığını almak için koşar gibiler.

sanki içlerinden sürekli olarak “ha gayret” der gibiler ve yarışın hiçbir anında umutsuzluk, yorgunluk, bezginlik ya da vazgeçme belirtisi göstermiyorlar. etiyopyalı atlet azmi belki dördünün üzerinde başarmaya çalıştığımız birçok şeyin anahtarıdır. acılarımızı güce dönüştürmek gibi yorumlarım ben hep onların o azmini.

uzun bir mesafe var önümde kat etmem gereken ve kendime etiyopyalı atlet azmi diliyorum.
devamını gör...

sende hep kendini düşün, şefik'in kuşunu hep taca at.

şefik bey seni sabote edince de burda köpür.

sonra muhabbet kuşları kötü, yok öyle dava, kollayacaksın g**ü*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

chuck lorre * ve bill prady tarafından yaratılmış, sitcom tarzı bir dizidir. toplamda 12 sezon, 279 bölümden oluşmaktadır.

benim favori dizimdir, aynı zamanda dizideki favori karakterim de tabii ki çok sevgili sheldon cooper'dır.

dizide beş ana karakter görüyoruz, bunlar sheldon cooper, leonard hofstadter, howard wolowitz, rajesh koothrappali ve penny'dir. sevgili penny'nin soyadına dizi boyunca asla denk gelinmemiştir.

ayrıca bu beş ana karakter dışında sıklıkla gördüğümüz üç kişi daha vardır, bunlar leslie winkle, amy farrah fowler ve bernadette rostenkowski'dir.


konusuna değinecek olursak* kaliforniya teknoloji enstitüsünde çalışan iki üstün zekalı ev arkadaşı olan teorik fizikçi canım sheldon ile deneysel fizikçi olan leonard'ın birbirlerini bulması ile başlayıp, karşı dairelerine hayali oyuncu olmak olan ama garsonluk yapan penny'nin taşınması ile hareketleniyor ve başta leonard'ın arkadaşı olan doktorasız uzay mühendisi howard ile astrofizikçi raj'ın tuhaflıkları ile daha da renkli bir hal alıyor.

--! spoiler !--

...

penny için soyadı hiç yok diyemiyoruz bu arada, dizinin sonunda kendisi bir hofstadter olacaktır. söylemeden edemedim.

...

--! spoiler !--
devamını gör...

doom metal, hüzün ve karamsarlık duygularını dinleyicisine sert bir şekilde hissettirmeyi amaçlayan bir heavy metal alt-türüdür. yavaş bir tempoda çalınmaktadır. candlemass türün öncüsüdür. ancak 1990 yılı itibari ile doom metal daha korkutucu bir havaya bürünmüştür. 90 ekolü doom metal ortaya çıkmıştır ve hala doom metal denilince akla gelen en güçlü ekol budur. bu ekolün ilk temsilcisi ise paradise lost isimli gruptur.

90'lı yıllara en büyük etki yapan başlıca albümler ise;

katatonia - brave murder day
paradise lost - gothic
opeth - orchid
novembers doom -amid its hallowed mirth
anathema - serenades
devamını gör...

mükemmel süre bence okumak için. 5.senede çok bunalmıştım ben.
devamını gör...

imam osurmuş cemaat ne yapar bilmiyorum dediğim söylemdir.
devamını gör...

dahil olduğum gruptur. ha tamam yazar maaşı şükür tıkır tıkır yatıyor ve geçinmeye yetiyor ama ek gelir de fena olmazdı hani.
devamını gör...

atanamamış tarih öğretmeni. şimdi ise otopark gişe çalışanı, vardiya arkadaşım da fransızca öğretmeni. kast sisteminde çürüyüp gidiyoruz işin özü.
devamını gör...

fonetik alfabe ile yapılan ve kanca yöntemini de içine alan bir metottur. bu metotta amaç kelimeleri fonetik alfabedeki rakamlara denk gelen harfler ile beynin hem sol hem sağ lobunu etkin olarak kullanarak hatırlama yeteneğini artırmak ve hafızadan en yüksek verimi almaktır.
devamını gör...

eskimek ne güzel,
e k s i l m e d i k ç e...

nazım hikmet
devamını gör...

keşke başka bir yerini ısırsaymış.

neyse buna da şükür. ağzınıza sağlık karlos bey.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aklıma berkeley'in öznel idealizmini getirdi bu soru. o da "var olmak algılanmış olmaktır" demiş ve sen bir şeyi algılamıyor olsan bile en büyük zihin olan tanrı'nın algılıyor olduğunu yani o şeyin varlığını kabul ettiğini ileri sürmüştür. tabii böyle söyleyince akla şu geliyor: madem var olmak algılanmış olmaktır, tanrı'yı kim algılıyor?

ancak bunlar hep mutlak gücü sorgulayan zihinlerimizin bir sonucu. bu sorunun ardı kesilmez. tanrı'yı x yarattı denilse x'i kim yarattı diye sorulacak ve cevabı asla bilemeyeceğiz. işte bu yüzden tanrı "ilk" kabul edilir. daha öncesi yoktur. bu bir kabulleniştir; mantıklı veya değil, tamamen size kalmış. ancak daha fazlasını düşündüğünüzde kafayı yeme noktasına gelebiliyorsunuz. zaten tanrı olayında mantık aramak ne kadar akla yatkın ki?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim