twitter'da ifşalanan ekşi sözlük chp trolleri
200 kadar hesabın parti hesabı olduğu ve algı operasyonunda kullanıldığı iddiasıdır.
twitterda yapılan ifşada, modlog kayıtları ile beraber bazı hesapların nasıl kayrıldığını delillendirerek tek tek anlatılmış.
başlarda deli saçması gelmişti ancak inceledikçe bu kadar da olmaz dedim.
tamam akp trollüğü denen şeyi hepimiz biliyoruz. ama aktroll diye milleti damgalarken aynısını yapmak da bilmiyorum...
twitter.com/Abese_irca/stat...
twitterda yapılan ifşada, modlog kayıtları ile beraber bazı hesapların nasıl kayrıldığını delillendirerek tek tek anlatılmış.
başlarda deli saçması gelmişti ancak inceledikçe bu kadar da olmaz dedim.
tamam akp trollüğü denen şeyi hepimiz biliyoruz. ama aktroll diye milleti damgalarken aynısını yapmak da bilmiyorum...
twitter.com/Abese_irca/stat...
devamını gör...
moderatör olunca yapılacak ufak şımarıklıklar
sürekli şikayet eden yazarların başlıklarını ordan oraya taşicam bildirimi açınca duvarları yumruklasın köftehorlar..
devamını gör...
insana mutluluk veren sıradan olaylar
çikolata yemek, yeni bir kitap almak.
devamını gör...
eivor
öğrendiğim/hatırladığım kadarıyla, "baharda gelen şans" gibi bir anlamı olan iskandinav kökenli kadın ismi.
tabii assassin's creed valhalla'daki erkek karakterin adı da buydu. belki de cinsiyetsizdir bilmiyorum.
tabii assassin's creed valhalla'daki erkek karakterin adı da buydu. belki de cinsiyetsizdir bilmiyorum.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan yazar iticiliği
yine haberimiz olmadan yapmışız bir cahillik dediğim başlık.
vay arkadaş ya ne yapsak suç oldu.
nickaltı yazarız neden bu kadar nickaltı yazıyorsun?
beğeni yaparız yok karma kasmak için beğeni yapıyorsun olur.
takip ederiz her önüne geleni takip eden yazar oluruz.
fotoğraf koyarız itici oluruz.
ciddi yazarız karamsar, duyar kasan oluruz.
mizahi yazarız ciddiyetsiz, trol oluruz.
....
böyle ölmeyiz füze atın.
....
ben bu işten anlamadım. siz tam olarak bizden ne bekliyorsunuz?
bir köşede durup etliye sütlüye karışmalayım, yazmayalım, beğenmeyelim, hiç bir etkileşimde bulunmayalım.
cooluz biz ya, bunu da beğenmedik, onu da eleştirdik, şunu da gömdük, eee? *
sözlüğün tadı kalmamışmış bütün eski yazarlar bu yüzden gitmişmiş.*
hayır arkadaşım açıklamalarda da net bir şekilde ifade etmiş zaten yoldaş açın okuyun. #14 *
okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz?
yeni bir format mı getirmeye çalışıyorsunuz?
darbe falan mı yapacaksınız yoksa hıh? *
bu kadar memnuniyetsiz olmakta neyin nesi diyorum bazen tanımları okurken.
hoş birilerini memnun etmek için yaşamıyoruz ya bu hayatı. burada da bunun için bulunmuyoruz.
sözlük kurallarına uyuyoruz.
formata dikkat etmeye çalışıyoruz.
ayrıca uslubumuza dikkat edip, kimseyi kırmadan fikirlerimizi beyan ediyoruz?
aynı fikirde olmak, aynı şeye inanmak, aynı yöne bakmak, aynı şeyleri hissetmek, aynı olmak zorunda değiliz kısacası... insanız ve bu yolda kimseyi ötelemeden, itelemeden yaşayıp gidiyoruz.
siz de deneyin lütfen!
tamam sakinim! *
vay arkadaş ya ne yapsak suç oldu.
nickaltı yazarız neden bu kadar nickaltı yazıyorsun?
beğeni yaparız yok karma kasmak için beğeni yapıyorsun olur.
takip ederiz her önüne geleni takip eden yazar oluruz.
fotoğraf koyarız itici oluruz.
ciddi yazarız karamsar, duyar kasan oluruz.
mizahi yazarız ciddiyetsiz, trol oluruz.
....
böyle ölmeyiz füze atın.
....
ben bu işten anlamadım. siz tam olarak bizden ne bekliyorsunuz?
bir köşede durup etliye sütlüye karışmalayım, yazmayalım, beğenmeyelim, hiç bir etkileşimde bulunmayalım.
cooluz biz ya, bunu da beğenmedik, onu da eleştirdik, şunu da gömdük, eee? *
sözlüğün tadı kalmamışmış bütün eski yazarlar bu yüzden gitmişmiş.*
hayır arkadaşım açıklamalarda da net bir şekilde ifade etmiş zaten yoldaş açın okuyun. #14 *
okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz?
yeni bir format mı getirmeye çalışıyorsunuz?
darbe falan mı yapacaksınız yoksa hıh? *
bu kadar memnuniyetsiz olmakta neyin nesi diyorum bazen tanımları okurken.
hoş birilerini memnun etmek için yaşamıyoruz ya bu hayatı. burada da bunun için bulunmuyoruz.
sözlük kurallarına uyuyoruz.
formata dikkat etmeye çalışıyoruz.
ayrıca uslubumuza dikkat edip, kimseyi kırmadan fikirlerimizi beyan ediyoruz?
aynı fikirde olmak, aynı şeye inanmak, aynı yöne bakmak, aynı şeyleri hissetmek, aynı olmak zorunda değiliz kısacası... insanız ve bu yolda kimseyi ötelemeden, itelemeden yaşayıp gidiyoruz.
siz de deneyin lütfen!
tamam sakinim! *
devamını gör...
rüyada geleceği görmek
size gerçek bir hikaye anlatacağım. anlattıklarım benim başıma gelmiş olaylardır. tanrıya bile inanmayan beni bile hala sorgulatmaktadır.
bundan bir 5-6 sene önce anneannem bize gelmişti. bir kaç gün bizde kaldıktan sonra birlikte köye gitmeye karar verdik. köyde 1 hafta geçirdik. ardından geri dönüş yolculuğunda ben baya bi uykusuzdum. yolda uyumayı da çok seviyordum o zamanlar. yaslandım arkama ve gözlerimi kapadım. uyuduğum sırada çok tuhaf bir rüya gördüm. anneannem ve dedemin yüzleri kan içinde bir kayanın üzerinde ölü vaziyette duruyorlardı. bu arada dedem daha ben 5 yaşımdayken falan öldü. sonra birden irkilerek uyandım. derin derin nefes alarak etrafıma baktım. neredeyse yetişmiştik yaşadığımız şehire. tam o sırada babam ne olduysa oldu ve direksiyon hakimiyetini kaybetti. araba şarampole yuvarlandı ve takla attı. bizim aileden kimseye bir şey olmamıştı. sadece babamın burnu kanamıştı o kadar. ama anneannem arabada yoktu. hemen dışarı çıktım ama gördüğüm şey korkunçtu. anneannem taşların üzerinde duruyordu ve yüzü kan içindeydi. rüyamdakinin aksine anneannem o gün değil bir kaç gün sonra vefat etti. hala o günü hatırladıkça içim ürperir nasıl olur böyle bir şey? aklım almıyor sözlük cidden.
bundan bir 5-6 sene önce anneannem bize gelmişti. bir kaç gün bizde kaldıktan sonra birlikte köye gitmeye karar verdik. köyde 1 hafta geçirdik. ardından geri dönüş yolculuğunda ben baya bi uykusuzdum. yolda uyumayı da çok seviyordum o zamanlar. yaslandım arkama ve gözlerimi kapadım. uyuduğum sırada çok tuhaf bir rüya gördüm. anneannem ve dedemin yüzleri kan içinde bir kayanın üzerinde ölü vaziyette duruyorlardı. bu arada dedem daha ben 5 yaşımdayken falan öldü. sonra birden irkilerek uyandım. derin derin nefes alarak etrafıma baktım. neredeyse yetişmiştik yaşadığımız şehire. tam o sırada babam ne olduysa oldu ve direksiyon hakimiyetini kaybetti. araba şarampole yuvarlandı ve takla attı. bizim aileden kimseye bir şey olmamıştı. sadece babamın burnu kanamıştı o kadar. ama anneannem arabada yoktu. hemen dışarı çıktım ama gördüğüm şey korkunçtu. anneannem taşların üzerinde duruyordu ve yüzü kan içindeydi. rüyamdakinin aksine anneannem o gün değil bir kaç gün sonra vefat etti. hala o günü hatırladıkça içim ürperir nasıl olur böyle bir şey? aklım almıyor sözlük cidden.
devamını gör...
esrar
torbacı dilinde ''çay'' içmektir. pahalıdır ama kalitelisinin iyi kafası vardır. organik olanlar için çok zararlı değil dedikleri ama içenin ucuz olsun diye tercih etmediği bir türü vardır. bana pahalı gelmeye başladığından beri (bir buçuk yıldır) ağzıma sürmediğim kafa yapan ülkemizde kullanımı ve satışı illegal olan uyuşturucu madde.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
genel bilinenin aksine türk medeni kanunundan evlenme yaşı 17 olarak düzenlenmiştir. tmk 124 "erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez."
devamını gör...
normal sözlük moderasyon güncellemesi
bu güncellemede merak ettiğim şey hangi mod ile konuştuğunuzun bilinememesi, bu kötü olmuş .önceden karşımızdaki moderatörümüzün kim olduğunu biliyorduk açıkçası anonimleşmek iyi olmamış. en azından bir zaman çizelgesi ile hesapta hangi modumuzun görevli olduğu gözükmeli burayı farklı kılan muhattap aldığınız moderatörü bilmenizdi umarım bu karardan dönülür.
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
benim tek iko hakkında fikrim var. garanti gözlüklü ve hafif göbekli. göbekli olmasının nedeni 14 yıldır tip2 diyabet olması yanlış anlaşılmasın. hatta bence gözlük çerçevesi kemik ve böyle siyah-kahve karışımı. beyaz tenli çünkü masa başında oturmaktan çok fazla güneşe çıkamıyor. hafif kilolu olmasına rağmen ince ve uzun parmakları olduğunu düşünüyorum. klavyeye daha rahat hakim olabilmesi için. kafasının üstü açılmış olabilir ama saçlarının uzun olduğunu tahmin ediyorum. bir nedeni yok. öylesine. yalnız bunların doğruluk payı yüksekse kendimden korkarım ya da gurur duyarım üstün sherlock yeteneklere sahibim diye.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlükçüm, ikinci günaydın mesajım çünkü hem daha yeni ayılıyorum hem pazartesi sendromu hem de çileye erken başladık.
kocaeli'de trafik kilit, iki damla yağmur gören sıradan çinko karbon vatandaş araç kullanmasını unutmuş vaziyette...
normalde 6 dakikada geçtiğimiz noktadan 50 dakikadır geçememiş bulunuyoruz, tüm ana arterler ve yan yollar bu şekilde...
süper bir pazartesi başlangıcı:
kocaeli'de trafik kilit, iki damla yağmur gören sıradan çinko karbon vatandaş araç kullanmasını unutmuş vaziyette...
normalde 6 dakikada geçtiğimiz noktadan 50 dakikadır geçememiş bulunuyoruz, tüm ana arterler ve yan yollar bu şekilde...
süper bir pazartesi başlangıcı:
devamını gör...
part 2
aslında türkçe bir kelime değil - hani bilmeyeniniz varsa diye part= bölüm*- ama sanırım hislerime en yakın olanı bu. geçen yıl tam da bu zamanlar-o zamanlar kafa'ydık şimdi ise normal'iz- yine burada 35 başlığında cahit sıtkı tarancı'dan da esinlenerek yolun yarısı demiştim. yeap o yüzden bugün part 2.
ve yeni bölüm başlıyor.
ablam gündüz kutlama için akşam da hayatta güzel şeyler beni karşılasın diye - bilmem ne öğretisinden- mesajlar atmış. ki üç gün boyunca güzel dilek zamanı imiş. doğum günü öncesi, o gün ve sonrasında iyi şeyler düşünmek lazımmış. ne kadar da(!) temiz kalpli isem iki gündür iyi düşünmek için çaba sarf ediyordum. yarını da atlatttık mı tamamdır. * inanıyorum üç gün üst üste iyi hissedebilirim. en azından bu kadarını başarabilirim.
doğum günümü kutlamak için hane'ye * giderken bahadır dedi ki 'kanka nasıl boktan bir günde doğmuşsun, kış bugün geldi.' oysaki doğarken daha da betermiş. *
ilk kez bu kadar garip bir kutlama oldu benim için. belki nedeni bugün değil doğum günün, benim için yanımda olduğun gün olacak diyenlerdendir ya da'kanka çok özür dilerim, my bad 14 sanıyordum herkese öyle dedim, diyenler yüzünden.
ama önemli olan şu ki varlığım, sevdiklerimi de mutlu ediyorsa o gün bugündür. bal en çok senin...
ve haberiniz olsun 36'yı beğenmedim. soran olursa ben 35'e geri dönüyorum. ve orada kalacağım. *
ve yeni bölüm başlıyor.
ablam gündüz kutlama için akşam da hayatta güzel şeyler beni karşılasın diye - bilmem ne öğretisinden- mesajlar atmış. ki üç gün boyunca güzel dilek zamanı imiş. doğum günü öncesi, o gün ve sonrasında iyi şeyler düşünmek lazımmış. ne kadar da(!) temiz kalpli isem iki gündür iyi düşünmek için çaba sarf ediyordum. yarını da atlatttık mı tamamdır. * inanıyorum üç gün üst üste iyi hissedebilirim. en azından bu kadarını başarabilirim.
doğum günümü kutlamak için hane'ye * giderken bahadır dedi ki 'kanka nasıl boktan bir günde doğmuşsun, kış bugün geldi.' oysaki doğarken daha da betermiş. *
ilk kez bu kadar garip bir kutlama oldu benim için. belki nedeni bugün değil doğum günün, benim için yanımda olduğun gün olacak diyenlerdendir ya da'kanka çok özür dilerim, my bad 14 sanıyordum herkese öyle dedim, diyenler yüzünden.
ama önemli olan şu ki varlığım, sevdiklerimi de mutlu ediyorsa o gün bugündür. bal en çok senin...
ve haberiniz olsun 36'yı beğenmedim. soran olursa ben 35'e geri dönüyorum. ve orada kalacağım. *
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bizleri yazarların sesleriyle 90'lara ışınlayacak güzel bir program olacağı kesin. programı hazırlayan yazarın enerjisi de epey yüksek. e bizlere de sabırsızlıkla beklemek düşüyor.
devamını gör...
#osmancurtutuklansın
adaletin twitter üzerinden ya da diğer sosyal mecralardan arandığına kanıt niteliğindeki hastag. bu insanlıktan nasibini alamamış zat-ı muhterem öz yeğenine tecavüz etmiş sonra salınmıştır. serbest kaldığındaki düğünvari görüntüleri hepiniz izlemişsinizdir.
şimdi bu zat serbest kaldı diye göbek atan akrabaları aynı zamanda tecavüze uğrayan o kızcağızın da akrabaları değil mi? neye sevindiniz sayın akrabalar? bu tecavüzcü zatın serbest kaldığına mı? diğer akrabanız 17 yaşındaki kızcağızın tecavüze uğradığına mı?
hoş tutuklasan ne olacak? kaç yıl ceza vereceksin? cezanın 3'te 2'sini yatacak. o indirimi, bu indirimi, sen çok yattın açığa alalım, iyi hal falan derken bu zat 5 sene hapis yatsa ne olur, 50 sene hapis yatsa ne olur? olan gencecik o kızcağıza oldu.
şimdi bu zat serbest kaldı diye göbek atan akrabaları aynı zamanda tecavüze uğrayan o kızcağızın da akrabaları değil mi? neye sevindiniz sayın akrabalar? bu tecavüzcü zatın serbest kaldığına mı? diğer akrabanız 17 yaşındaki kızcağızın tecavüze uğradığına mı?
hoş tutuklasan ne olacak? kaç yıl ceza vereceksin? cezanın 3'te 2'sini yatacak. o indirimi, bu indirimi, sen çok yattın açığa alalım, iyi hal falan derken bu zat 5 sene hapis yatsa ne olur, 50 sene hapis yatsa ne olur? olan gencecik o kızcağıza oldu.
devamını gör...
normal sözlük fenomeni olacağını düşündüğünüz yazarlar
kafamda bir kaç yazar var ama hedef göstermeme adına isim vermeyeceğim. 3 tür yazar var sözlükte:
1- gerçekten içerik olarak çok kaliteli başlıklar açan, güzel tanımlar yapan yazar. helal olsundurlar. favori yazarlarım bunların arasında.
2- genelde başlık açmayan, ama iyi kötü bir çok başlığa uğrayıp kendince karalamalar yapan yazar. ben de bu gruptayım. ilk maddedeki yazarlar kadar kalite anlamında katkı sunmasalar da sözlük sirkülasyonu adına faydalıdır.
3- lollik yazar. lolliktir.
1- gerçekten içerik olarak çok kaliteli başlıklar açan, güzel tanımlar yapan yazar. helal olsundurlar. favori yazarlarım bunların arasında.
2- genelde başlık açmayan, ama iyi kötü bir çok başlığa uğrayıp kendince karalamalar yapan yazar. ben de bu gruptayım. ilk maddedeki yazarlar kadar kalite anlamında katkı sunmasalar da sözlük sirkülasyonu adına faydalıdır.
3- lollik yazar. lolliktir.
devamını gör...
kitap isimlerini 128 milyar dolar ile değiştir
128 milyar dolar ve ceza*))
devamını gör...
gün ortasında arzu
bir behçet çelik kitabıdır.
behçet çelik on sekiz öyküden oluşan bu müthiş öykü kitabı ile 2008 yılında sait faik hikaye armağanını kazanmış ve kazanırken de sonuna kadar hak etmiş.
yazar kitabı üç bölüme ayırmış. ama bölümlere isim ya da numara vermektense üç bölümü de ayrı ayrı dizelerle ayırmış birbirinden ki bu ustalara zarif bir selam olmuş bence.
ilk bölümde oktay rifat’ın “ gün batmasa her kente dönebilir” sözüyle yola çıkıyoruz. derdini anlatamayan sessiz insanların arasında dolaşırken gün ortasında arzu duyduğumuz şeyleri düşünüyoruz. bir yandan da iyi olacak, iyi diyoruz kendimizi sağaltmak için. bir kafede eski bir arkadaşımızla yediğimiz ama bize iyi hissettirmeyen yoğurtlu makaranadan sonra güzel bir ortam arayışına giriyoruz. emir kusturica filmlerinden fırlamış bir abladan dinlediğimiz tutmayan fal bize hayatın bundan ibaret olmadığını hatırlatıyor. sabaha kadar arayıştayız, kuşluk vakti karanlığında bulma umuduyla aradığımızı.
ikinci bölümde bizi “ benim sözlerim eskidi/ onunki de eskidi/ zaten kelimeler sonludur “ diyen edip cansever karşılıyor bizi. ıslak muşambanın o rahatsız edici serinliği kolumuza dokunduğunda kendimizi mutlu bir kedi bakıcısına sırnaşan bir kedinin huysuzluğu ile sarmalıyoruz. sonra yoldan geçen güzel kokulu kızlar hep bir ağızdan yaz bitti diyorlar. olağan bir cumartesinin olağanüstü sıcağında mantıklı bulmuyoruz bu sözü. hayatlarımızın aldığı haller aklımızdan geçerken güzel kızlardan birinin kokusuyla müstesna eylül’ün gelişini hayal ediyoruz.
üçüncü bölümde turgut uyar beklemekte bizi “ yarın pazar/ yarınki pazarların sessizliği “ sözüyle. hakim amca beni sormuş cümlesi çalınıyor kulağımıza tam da eylüle girmişken bir postal ezikliği ile. eylül intikam peşinde biliyoruz, tam 31 yıldır. kukumav kuşu gibi düşünmeye de niyetli değiliz ne olursa olsun. anlattığımız hikayeden bir iş devşirsek bize yeter. zaten şunu şurasında ne kaldı dolunayda doğum günü kutlamaya.
behçet çelik on sekiz öyküden oluşan bu müthiş öykü kitabı ile 2008 yılında sait faik hikaye armağanını kazanmış ve kazanırken de sonuna kadar hak etmiş.
yazar kitabı üç bölüme ayırmış. ama bölümlere isim ya da numara vermektense üç bölümü de ayrı ayrı dizelerle ayırmış birbirinden ki bu ustalara zarif bir selam olmuş bence.
ilk bölümde oktay rifat’ın “ gün batmasa her kente dönebilir” sözüyle yola çıkıyoruz. derdini anlatamayan sessiz insanların arasında dolaşırken gün ortasında arzu duyduğumuz şeyleri düşünüyoruz. bir yandan da iyi olacak, iyi diyoruz kendimizi sağaltmak için. bir kafede eski bir arkadaşımızla yediğimiz ama bize iyi hissettirmeyen yoğurtlu makaranadan sonra güzel bir ortam arayışına giriyoruz. emir kusturica filmlerinden fırlamış bir abladan dinlediğimiz tutmayan fal bize hayatın bundan ibaret olmadığını hatırlatıyor. sabaha kadar arayıştayız, kuşluk vakti karanlığında bulma umuduyla aradığımızı.
ikinci bölümde bizi “ benim sözlerim eskidi/ onunki de eskidi/ zaten kelimeler sonludur “ diyen edip cansever karşılıyor bizi. ıslak muşambanın o rahatsız edici serinliği kolumuza dokunduğunda kendimizi mutlu bir kedi bakıcısına sırnaşan bir kedinin huysuzluğu ile sarmalıyoruz. sonra yoldan geçen güzel kokulu kızlar hep bir ağızdan yaz bitti diyorlar. olağan bir cumartesinin olağanüstü sıcağında mantıklı bulmuyoruz bu sözü. hayatlarımızın aldığı haller aklımızdan geçerken güzel kızlardan birinin kokusuyla müstesna eylül’ün gelişini hayal ediyoruz.
üçüncü bölümde turgut uyar beklemekte bizi “ yarın pazar/ yarınki pazarların sessizliği “ sözüyle. hakim amca beni sormuş cümlesi çalınıyor kulağımıza tam da eylüle girmişken bir postal ezikliği ile. eylül intikam peşinde biliyoruz, tam 31 yıldır. kukumav kuşu gibi düşünmeye de niyetli değiliz ne olursa olsun. anlattığımız hikayeden bir iş devşirsek bize yeter. zaten şunu şurasında ne kaldı dolunayda doğum günü kutlamaya.
devamını gör...


