yalçın küçük
youtube da komik videoları bulunan profesör.dünyada en güzel yaratık kadın vucududur diyerek ve iki elinin parmakları ile yaptığı hareket ile yarmıştır.hep düşünmüşümdür,ilber ortaylı,celal şengör,rasim ozan kütahyalı ve yalçın küçük aynı programa çıkarılsa moderatörde güzel bir kadın olsa ne olurdu diye.* ilgili video buradan izlenebilir.
devamını gör...
ruh sağlığını olumsuz etkileyen alışkanlıklar
korku hikayeleri okumak.
devamını gör...
akışına bırakmak
akışına bıraktığımız her şeye "senin için mücadeleye değmez" damgasını vurmuş oluruz. yorgunluk, güçsüzlük, belki de korkaklık yeterli bir sebep değildir. esas sebep verilen değerle ilişkilidir.
insan yaşamı; güneşin doğuşu-batışı, mevsim geçişleri, nehir yatağında akan suyun buharlaşıp yağmur oluşu ve tekrar aynı nehre ulaşması gibi sırası değişmez, sağlam döngülerden ibaret değil. insan yaşamı ve sürdürülebilirliği verilen emekle mümkündür.
insan yaşamı; güneşin doğuşu-batışı, mevsim geçişleri, nehir yatağında akan suyun buharlaşıp yağmur oluşu ve tekrar aynı nehre ulaşması gibi sırası değişmez, sağlam döngülerden ibaret değil. insan yaşamı ve sürdürülebilirliği verilen emekle mümkündür.
devamını gör...
güne bir yeşilçam şarkısı bırak
türkan şoray ve aytaç arman'ın birlikte rol aldığı yalancı isimli yeşilçam filminde çalan bir parçaydı...
ömür göksel- yaş kalmadı
ömür göksel- yaş kalmadı
devamını gör...
yağmura en çok yakışan şey
şemsiye, bol paça pantolon (yürüdükçe ıslanacak), kulaklık, kısık ses müzik.
devamını gör...
acı değilmiş lan bu
iki sene önce bir akşam yemeğinde ailecek otururken masaya o gün bir kase biber geldi. babam bir hafta önceki adana ziyaretinden yeni dönmüştü, masadaki biberden bir kilo kadar beraberinde getirmişti. herkes yabancı bir maddeymiş gibi bakıyordu kaseye, krdeşim bir ara yeltendi yemeye, diline dokundurdu, peçeteye tükürdü. "bence yemeyelim, çok acı bu" gibi bir şeyler geveledi. ben aldırmadım tabi, erkekliğimi belli edeceğim ya, attım bir tane ağzıma hiç düşünmeden. bütün yüzler bana döndü, "eee, acımıynış" diye sordular tek tek. ben çiğnemeye devam ederken daha biberin parçaları ağzımda oradan oraya dolaşırken "yooo" dedim, "neresi acı ki bunun". sonra yavaş yavaş yuttum parçalarını. birden bir sıcaklık hissetmeye başladım. taa midemden yemek boruma tırmandı, oradan bütün yüzümü ısıttı bu sıcaklık. bir bardak su istedim yan taraftan, bir dikişte içtim hepsini. kardeşim yine sordu "acı mı abi?" ben hiç istifimi bozmadan, yani bozmadığımı düşünerekten yanaklarıma yol açmış iki sıra gözyaşı eşliğinde, sesim de biraz çatallı cevap verdim: "hiç acı değil lan bu, neresi acı ki!"
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ilk aşkları için yaptıkları
devamsızlık yaptığım gün sonrası defterini istemiştim. içine de not yazmıştım. ilkokul 3. sınıf *
kalpler çiçekler... sepet sepet yumurta, sakın beni unutmaaa...
sonunu da bağlayamıyorum. böyle de bir anımdır işte.
kalpler çiçekler... sepet sepet yumurta, sakın beni unutmaaa...
sonunu da bağlayamıyorum. böyle de bir anımdır işte.
devamını gör...
devrim bize güldü geçti
bir turgut ulucan kitabıdır.
okur okumaz hayran kaldığım yazar turgut ulucan nergis kitabından sonra bana edebi bir iştahla oburca okuduğum bir kitap hediye ederek kütüphanemde kazanmaya başladığı saygın yeri daha da güçlendirdi.
mr.bean’in bir bölümünde bean tren seyahati yaparken karşısındaki adam okuduğu kitaba o kadar güler ki bean için yolculuk bir cehennem azabına döner. o bölümü izlediğimde insan okuduğu bir şeye bu kadar gülemez diye düşündüğümü hatırlıyorum ama bu kitabı okurken o zamanlar ne kadar yanıldığımı anladım. özür diliyorum.
romanda yozgat’ın akpınar köyüne konuk oluyoruz, aslında tam da olamıyoruz çünkü nedendir bilinmez yollar uzun zamandır kapalı. bu tuhaf durum elbette bizi meraklandırdığı kadar akpınar köylüsünü de meraklandırıyor. allahtan zabun lütfü var da köylüye neler olup bittiğini anlatıyor.
zabun lütfiye göre ülke yeni bir darbe mağduru olmuş ve askerler köylüye çok kızgın olarak geri dönmüşler. biz onlara demokrasi verdik, onlara koşa koşa menderes’e gittiler, bu sefer ümüklerini sıkacağız, derler.
sonra köyü alır bir telaş. camiyi yıkmayı düşünmeye kadar gider kendilerini kurtarma planları. herkes kendi bildiğince yol gösterir, çözüm önerir, kafa patlatır. ama yollar da açılmaz bu arada. asker ha geldi ha gelecek. ha güldü ha geçecektir.
mutlaka okunması gereken, hacimsiz ama dev bir kitaptır.
okur okumaz hayran kaldığım yazar turgut ulucan nergis kitabından sonra bana edebi bir iştahla oburca okuduğum bir kitap hediye ederek kütüphanemde kazanmaya başladığı saygın yeri daha da güçlendirdi.
mr.bean’in bir bölümünde bean tren seyahati yaparken karşısındaki adam okuduğu kitaba o kadar güler ki bean için yolculuk bir cehennem azabına döner. o bölümü izlediğimde insan okuduğu bir şeye bu kadar gülemez diye düşündüğümü hatırlıyorum ama bu kitabı okurken o zamanlar ne kadar yanıldığımı anladım. özür diliyorum.
romanda yozgat’ın akpınar köyüne konuk oluyoruz, aslında tam da olamıyoruz çünkü nedendir bilinmez yollar uzun zamandır kapalı. bu tuhaf durum elbette bizi meraklandırdığı kadar akpınar köylüsünü de meraklandırıyor. allahtan zabun lütfü var da köylüye neler olup bittiğini anlatıyor.
zabun lütfiye göre ülke yeni bir darbe mağduru olmuş ve askerler köylüye çok kızgın olarak geri dönmüşler. biz onlara demokrasi verdik, onlara koşa koşa menderes’e gittiler, bu sefer ümüklerini sıkacağız, derler.
sonra köyü alır bir telaş. camiyi yıkmayı düşünmeye kadar gider kendilerini kurtarma planları. herkes kendi bildiğince yol gösterir, çözüm önerir, kafa patlatır. ama yollar da açılmaz bu arada. asker ha geldi ha gelecek. ha güldü ha geçecektir.
mutlaka okunması gereken, hacimsiz ama dev bir kitaptır.
devamını gör...
psikiyatr tarafından stalklanmak
başlığı okurken gözlerimi kaybettim.
devamını gör...
yazmaktan keyif almak
keşke keyif olsaydı. ama mecburiyet bu. yazmaktan keyif alanlar arada yazar. simli kalemlerle , renkli yapışkanlı kağıtlara. yazmadan da yaşayabilir onlar. ama mecburiyet olanlar her gün her an yazarlar.
peçeteye, toprağa, suya, her yere yazarlar. yazmaktan keyif almak hem kolay hem zordur.
peçeteye, toprağa, suya, her yere yazarlar. yazmaktan keyif almak hem kolay hem zordur.
devamını gör...
yazarların yalan söyleme nedenleri
insanların arasında yaşadın yıllarca.
kimisi sevdi seni, kimsi güvendi, kimisi uzaklaştı senden, kimisi nefret etti.
belki bazıları inandı sana, fedakarlık yaptılar, yol kat ettiler, yanında yürüdüler.
senden söz vermeni ya da sadece basit bir cevap istediler.
neden yapamam demedin, neden olmaz demedin, neden sevmiyorum, istemiyorum, beceremiyorum, dik duramıyorum, güvenmiyorum, korkuyorum, kalmanı istiyorum demedin.
neden yalan söyledin?
belki yazarsın, yayında üzerine konuşuruz.
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesi saat 23:45 de sözlük radyosunda. radyo.kafasozluk.com/
kimisi sevdi seni, kimsi güvendi, kimisi uzaklaştı senden, kimisi nefret etti.
belki bazıları inandı sana, fedakarlık yaptılar, yol kat ettiler, yanında yürüdüler.
senden söz vermeni ya da sadece basit bir cevap istediler.
neden yapamam demedin, neden olmaz demedin, neden sevmiyorum, istemiyorum, beceremiyorum, dik duramıyorum, güvenmiyorum, korkuyorum, kalmanı istiyorum demedin.
neden yalan söyledin?
belki yazarsın, yayında üzerine konuşuruz.
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesi saat 23:45 de sözlük radyosunda. radyo.kafasozluk.com/
devamını gör...
şu sıralar en iyi yaptığınız şey
düşünmek! düşünüyorum çokça... bolca... her şeyi didik didik sorguluyorum ve inanın bundan hiç ama hiç hoşlanmıyorum zihnimi eğer bir iş ile meşgul etmez isem durmadan düşünüyorum aralıksız... ve sonunda diyorum ki aslında hiç ama hiç özgür değiliz resmen umut dediğimiz beklentilerimiz yüzünden hem korkuyoruz hem özgürlüğümüzden vazgeçiyoruz. mesela beklentilerimiz olmasa, yarınlardan bir şey beklemeden yaşasak ne korkacak bir şeylerimiz olur ne de özgürlüğümüzü kaybederiz. bence bizi bir yerlere kenetleyen şey hep umutlar, beklentiler... üfff neyse bi kahve içeyim.
devamını gör...
whisper (yazar)
asiri asiri seker bir sey...sozlukte var oldugum gunden beri kendisi de yazar, lakin yeni yeni konusmaya basladik diyebilirim. "guzel enerjisiyle bu kiz gozumden nasil kacti " dedirtti. hep var olsun...
devamını gör...
sorunlu aile hayatı
toplum sorunlarının başlangıcı oluyor genellikle.
devamını gör...
yeniden dünyaya gelinse seçilecek ülke
(bkz: almanya)
(bkz: norveç)
(bkz: isveç)
(bkz: danimarka)
(bkz: finlandiya)
(bkz: izlanda)
(bkz: kanada)
hatta alaska'da yaşamak kaydıyla abd bile olabilir.
bulgaristan'a bile razıyım; o derece.
tanım: tekrar dünyaya gelindiğinde seçilmek istenen ülkelerdir.
(bkz: norveç)
(bkz: isveç)
(bkz: danimarka)
(bkz: finlandiya)
(bkz: izlanda)
(bkz: kanada)
hatta alaska'da yaşamak kaydıyla abd bile olabilir.
bulgaristan'a bile razıyım; o derece.
tanım: tekrar dünyaya gelindiğinde seçilmek istenen ülkelerdir.
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
doğduğumda bileğime takılan, üstünde annemin adı yazılı mavi plastik künye ve fakültede okurken stajda ilk kan aldığım vacutainer'i saklıyorum. dedemin maskot tesbihini de saklıyorum. rahmet olsun.
bir de ilkokula giderken bir kız arkadaşımın bana verdiği kurutulmuş çiçek. o arkadaşım öldüğü için henüz ilkokulda okurken biraz önem vermem o yüzden. hiç büyüyemedi. ruhu şas olsun.
bir de ilkokula giderken bir kız arkadaşımın bana verdiği kurutulmuş çiçek. o arkadaşım öldüğü için henüz ilkokulda okurken biraz önem vermem o yüzden. hiç büyüyemedi. ruhu şas olsun.
devamını gör...