türkiye’de azınlık olmak
yukarıda "adorno" nickli yazar çerkeslerin milliyetçilik yaptığını söylemiş.
çerkesler bu ülkeden kendileri için toprakmı istiyor, ayrı bir devletmi istiyor yoksa birilerinin yaptığı gibi "vatandaş çerkes'ce konuş" diyip başka dil konuşulmasına engelmi oluyor. yoksa senin kafana göre birisi ben "çerkes" kökenliyim diyince milliyetçimi oluyor.
çerkesler bu ülkeden kendileri için toprakmı istiyor, ayrı bir devletmi istiyor yoksa birilerinin yaptığı gibi "vatandaş çerkes'ce konuş" diyip başka dil konuşulmasına engelmi oluyor. yoksa senin kafana göre birisi ben "çerkes" kökenliyim diyince milliyetçimi oluyor.
devamını gör...
açıl susam açıl
kırk haramilerin mağarasının şifresi. beynelminel bir şöhrete sahip, hemen herkesin bildiği bir şifre. mağarayı tesadüfen bulan ali baba zenginliğe yükselmişti.
devamını gör...
gelmiş bulundum
'...şiirler yazdım, kitaplar okudum
elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
derinlerde kaldım böyle bir zaman
kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum'
dizelerinin geçtiği bir (bkz: edip cansever) kitabı.
devamını gör...
nergiz
nergiz (yanlış bilinen adıyla nergis) veya latince ismiyle narcissus poeticus; türkiye'de en çok izmir'in karaburun ilçesinde bulunan, sarı çiçekli, soğanlı su kaynağının etrafında yetişen bir bitkidir. nasıl günebakan* çiçeği yüzünü güneşe dönerse nergiz de yüzünü hep suya döner. sanki kendini izlercesine durur, durur.
devamını gör...
kavganın ortasında seni seviyorum demek
hiç gerek yok aslında böyle şeylere.
çok sevdiğim insanlar hoşuma gitmeyen bir şey yapınca sarılıyorum, seni seviyorum biliyorsun diye giriyorum söze, uyarıyı yapıyorum hâlâ sarılmaya devam ederken, hiç kavga çıkmamış oluyor. kavga edemeyecek kadar kıyamadığım, sarılıp öyle uyardığım insanlar bi zahmet zaten kavga çıkarmasın. ben böyle yapınca karşılık olarak onlar beni güzel güzel uyarıyorlar, hiç inadım tutmuyor o zaman, özür diliyorum, kapatıyoruz konuyu. karşılıklı bir anlayış halindeyiz.
yanisimi hiç kavgaya falan gerek yok. en baştan cümlelere seni seviyorum diye başlanmış olsa, hiç uzatmadan kısa şekilde konu özetlense ve üstü kapatılmış olsa bence daha iyi. bu yapıldığı halde karşı taraf olayları kavga boyutuna getiriyorsa zaten doğru insan değildir, en güzeli hayatın dışında bırakmak. çünkü ömür kısa, benim kafam almıyor.
çok sevdiğim insanlar hoşuma gitmeyen bir şey yapınca sarılıyorum, seni seviyorum biliyorsun diye giriyorum söze, uyarıyı yapıyorum hâlâ sarılmaya devam ederken, hiç kavga çıkmamış oluyor. kavga edemeyecek kadar kıyamadığım, sarılıp öyle uyardığım insanlar bi zahmet zaten kavga çıkarmasın. ben böyle yapınca karşılık olarak onlar beni güzel güzel uyarıyorlar, hiç inadım tutmuyor o zaman, özür diliyorum, kapatıyoruz konuyu. karşılıklı bir anlayış halindeyiz.
yanisimi hiç kavgaya falan gerek yok. en baştan cümlelere seni seviyorum diye başlanmış olsa, hiç uzatmadan kısa şekilde konu özetlense ve üstü kapatılmış olsa bence daha iyi. bu yapıldığı halde karşı taraf olayları kavga boyutuna getiriyorsa zaten doğru insan değildir, en güzeli hayatın dışında bırakmak. çünkü ömür kısa, benim kafam almıyor.
devamını gör...
duyulunca mutlu eden sözler
iyi ki varsın. *
devamını gör...
yazarların unutamadıkları dizi replikleri
senin duygu radarına girebilmek için illa ölmek mi lazım (bkz: behzat ç.)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ingilizce seviyeleri
(bkz: benim adım name)
devamını gör...
kibritçi kız
danimarkalı yazar hans christian andersen tarafından kaleme alınmış çocuk kitabıdır lakin kitabın içeriği tamamen evrenseldir.
ilk yayımlama tarihi 1845 olarak görülen masalda fakir bir kibritçi kızın acıklı öyküsünü anlatan yazar, kitabın sonunu kızın ölümüyle bitirmektedir. çocukken okuyup ağladığım ilk kitaptı. hâlâ kitaplığımda en değerlileri arasındadır.
ilk yayımlama tarihi 1845 olarak görülen masalda fakir bir kibritçi kızın acıklı öyküsünü anlatan yazar, kitabın sonunu kızın ölümüyle bitirmektedir. çocukken okuyup ağladığım ilk kitaptı. hâlâ kitaplığımda en değerlileri arasındadır.
devamını gör...
derya yanık'ın koltuğuna oturttuğu koruma altındaki çocuk hakkındaki açıklaması
böyle durumlar için pek güzel bir söz vardır. uyuyanı uyandırabilirsin ama uyuyormuş numarası yapan birini uyandıramazsın.
o çocuğu niye seçtiler diyen mi var? tam da kıvırmaya çalıştığı üzere normal, olağan bir durumu hangi sebeple vurguluyor dedi insanlar. bir 23 nisan gününde o günün bir geleneği olarak konuk ettiğin çocuğa ne anlattın sen kameralar önünde? milli egemenlik, çocukların bu ülkenin umudu olması, bu bayramın atatürk'ün hediyesi olması yahut türkiye büyük millet meclisinden bahsetmek yerine ramazan ayından girip, çocuğun özel durumundan çıktın be kadın!
o çocuğu niye seçtiler diyen mi var? tam da kıvırmaya çalıştığı üzere normal, olağan bir durumu hangi sebeple vurguluyor dedi insanlar. bir 23 nisan gününde o günün bir geleneği olarak konuk ettiğin çocuğa ne anlattın sen kameralar önünde? milli egemenlik, çocukların bu ülkenin umudu olması, bu bayramın atatürk'ün hediyesi olması yahut türkiye büyük millet meclisinden bahsetmek yerine ramazan ayından girip, çocuğun özel durumundan çıktın be kadın!
devamını gör...
apple'ın yeni reklam yüzü trabzonlu 17 yaşındaki mustafa mert topal
bir çağatay ulusoy bir kıvanç tatlıtuğ olmak isteyen, kendini beğenen genç hemşerimin, kabul edilen başvurusunun haberi.
ben anası olsam demek aya gitmek istesen de yapacakmışsın derdim.
tipik genç olmak halleri.
onun hayatı kendi bilir.
allah gönlüne göre versin.
ben anası olsam demek aya gitmek istesen de yapacakmışsın derdim.
tipik genç olmak halleri.
onun hayatı kendi bilir.
allah gönlüne göre versin.
devamını gör...
kişisel ileti
sınırsızca değiştirebilen kafa sözlük özelliğidir.
devamını gör...
tollund adamı
2400 yıl önce, danimarka'da bir bataklığa atılan ve bir ritüelde kurban edildiği düşünülen ceset.
ceset bunca yıldır bataklıkta olduğundan, doğal bir şekilde mumyalanarak korunmuş halde bulundu.
ayrıca (bkz: bataklık cesetleri)
görsel arkeofili. com'dan alıntıdır:
ceset bunca yıldır bataklıkta olduğundan, doğal bir şekilde mumyalanarak korunmuş halde bulundu.
ayrıca (bkz: bataklık cesetleri)
görsel arkeofili. com'dan alıntıdır:
devamını gör...
yazarların küçükken yapmak istediği meslekler
çöpçü.
biz normal vakitte sokağa inemezken, adamlar gece kamyonla dolaşıyorlardı. inanılmaz havalı geliyordu bana. hala da saygım sonsuz.
biz normal vakitte sokağa inemezken, adamlar gece kamyonla dolaşıyorlardı. inanılmaz havalı geliyordu bana. hala da saygım sonsuz.
devamını gör...
sınavdan önceki son gece
uyku tutmayan, çalışılmak istense çalışılamayan kara gecedir. en iyisi uyku meditasyonu videoları eşliğinde uyunmaya çalışılmalıdır. süt sabah midede rahatsızlık oluşturabileceğinden laktozsuzu içilerek uykunun gelmesine katkıda bulunulabilir. lakin papatya çayı, felç olan mide-bağırsak sistemine de iyi geleceğinden nispeten daha işlevsel bir uyku getirici olacaktır.
devamını gör...
bir baltaya sap olamamak
'bir baltaya sap olmanın' tersi olan durum. bomboş yaşamayı anlatır çoğu kez. vicdan azabından kahreden durumdur kendi adıma.
devamını gör...
charlie'nin çikolata fabrikası
oğlumla birlikte filmini iki defa izlediğimde birtakım göndermelerin olduğunu fark ettim.
bahsi geçen fabrika ve şehir dizaynı: sanayi devrimi ingiltere'si,
silindir şapkalı willy wonka: ingiliz burjuva sınıfı,
charlie'nin babasının önce işsiz kalıp sonra iş bulması: sanayi devriminin dezavantajı ve avantajı.
şişman çocuk, çocuğun babasının domuz sucuğu üretmesi ve annesinin tavırları: alman insanı.
şişman çocuk: oburluk eleştirisi
charlie'nin davranışları, efendi uslu olması: çocuğun iyi yetiştiği savı ve buram buram ingiliz propagandası kokması. (biraz da oliver twist gibi olması).
sakız çiğneyen kız ve annesi: fransız insanı. sadece sakız çiğnemenin övünç kaynağı olmasının eleştirisi.
herşeye sahip olan kız ve babası: amerikalı prototipi. amerikan burjuva sınıfı eleştirisi. herşeye sahip olmaya çalışmanın kötücüllüğü.
ışınlanmaya çalışan çocuk ve babası: rus insanı. oyun bağımlılığı. çocukla ilgilenmeyen ebeveyn eleştirisi.
umpa lumpalar: ingiliz sömürgelerinden gelen köleler.
sonunda sermaye ingiliz toprakları içerisinde kalır.
filmin aynı zamanda bir kitap olduğunu buradan öğrendim. oğlum filmi çok beğendi, ancak bu kadar propaganda kokması beni bir noktada rahatsız etti.
bahsi geçen fabrika ve şehir dizaynı: sanayi devrimi ingiltere'si,
silindir şapkalı willy wonka: ingiliz burjuva sınıfı,
charlie'nin babasının önce işsiz kalıp sonra iş bulması: sanayi devriminin dezavantajı ve avantajı.
şişman çocuk, çocuğun babasının domuz sucuğu üretmesi ve annesinin tavırları: alman insanı.
şişman çocuk: oburluk eleştirisi
charlie'nin davranışları, efendi uslu olması: çocuğun iyi yetiştiği savı ve buram buram ingiliz propagandası kokması. (biraz da oliver twist gibi olması).
sakız çiğneyen kız ve annesi: fransız insanı. sadece sakız çiğnemenin övünç kaynağı olmasının eleştirisi.
herşeye sahip olan kız ve babası: amerikalı prototipi. amerikan burjuva sınıfı eleştirisi. herşeye sahip olmaya çalışmanın kötücüllüğü.
ışınlanmaya çalışan çocuk ve babası: rus insanı. oyun bağımlılığı. çocukla ilgilenmeyen ebeveyn eleştirisi.
umpa lumpalar: ingiliz sömürgelerinden gelen köleler.
sonunda sermaye ingiliz toprakları içerisinde kalır.
filmin aynı zamanda bir kitap olduğunu buradan öğrendim. oğlum filmi çok beğendi, ancak bu kadar propaganda kokması beni bir noktada rahatsız etti.
devamını gör...
nanatsu no taizai
mangaka nakaba suzuki'nin shounen, ecchi, supernatural özelliklerin ağır bastığı bir eseridir. mangasını okumadığım için animesine dönük bir yorumda bulunacağım.
anime serisinin ilk sezonundan son sezonuna doğru çizimlerde, renklendirmelerde kalite giderek düşmekte, belirgin bir şekilde özensizlik görülmektedir. şarkıları fena değildir. açılış ve kapanışları spoiler içermeleri sebebiyle biraz can sıkıyor.
konu akışına baktığımızda ilk sezon kendi içerisinde az da olsa tutarlıyken, gittikçe dağılan ve kendini yanlışlayan bir duruma evrilir. sürekli olarak bilinmezlik vardır ve bunların çoğunun bir cevabı yoktur ya da mangaka bu durumu önemsemiyor.
anime kendi içerisinde oldukça eğlenceli, komedisi ile sizi güldüren ve orijinal karakterler barındırması açısından oldukça ilgi çekici. şahsen izlerken sıkıldığım zamanlar olsa da severek izledim. devam sezonunu da soru işaretlerimi gidermek için izleyeceğim.
izleme sırası aşağıdaki gibidir ve henüz dördüncü sezonu yayınlanmamıştır:
nanatsu no taizai
nanatsu no taizai: seisen no shirushi
nanatsu no taizai: ımashime no fukkatsu
nanatsu no taizai: kamigami no gekirin
nanatsu no taizai: fundo no shinpan
shounen olmasından mütevellit hitap ettiği yaş grubunu düşünerek izleyin. bazı bazı saçma gelen, çocuksu gelen, gereksiz gelen unsurlar görmeniz çok normal olacaktır. kendi türü içerisinde değerlendirdiğiniz zaman türünü çok iyi yansıtan örneklerinden biri olduğunu göreceksiniz.
animeyi uzun bir süre meliodas için izledim ki animedeki ecchi unsurların yarısını bu karakter yaratmakta. orijinal bir karakter ve başta tavırlarını saçma bulurken mangakanın her tavrını mantığa uydurmasıyla gözümde minnoş bir hale dönüştü.
sanırım serideki en sevdiğim kişi ban. hiç bir animede ya da mangada sevdiği kadını bu derece önemseyen bir adam görmedim. korkunç bir yaşam bahşedilmiş bu adama. sevdiği kadın ölmüş ama kendisi ölümsüz. kavuşmaları imkansız ve o ölmüş olan sevgilisini diriltmenin, ölümsüz olan bir adamı öldürmenin yollarını arıyor. imkansızı arıyor ve imkansızı seviyor. benim için oldukça etkileyici bir karakter.
ve evet çoğu kişi gibi escanor un hakkının yendiğini düşünüyorum. adam çok cool ve bir o kadar pısırık bir karakter. dördüncü sezonda belki daha çok görürüz.
anime serisinin ilk sezonundan son sezonuna doğru çizimlerde, renklendirmelerde kalite giderek düşmekte, belirgin bir şekilde özensizlik görülmektedir. şarkıları fena değildir. açılış ve kapanışları spoiler içermeleri sebebiyle biraz can sıkıyor.
konu akışına baktığımızda ilk sezon kendi içerisinde az da olsa tutarlıyken, gittikçe dağılan ve kendini yanlışlayan bir duruma evrilir. sürekli olarak bilinmezlik vardır ve bunların çoğunun bir cevabı yoktur ya da mangaka bu durumu önemsemiyor.
anime kendi içerisinde oldukça eğlenceli, komedisi ile sizi güldüren ve orijinal karakterler barındırması açısından oldukça ilgi çekici. şahsen izlerken sıkıldığım zamanlar olsa da severek izledim. devam sezonunu da soru işaretlerimi gidermek için izleyeceğim.
izleme sırası aşağıdaki gibidir ve henüz dördüncü sezonu yayınlanmamıştır:
nanatsu no taizai
nanatsu no taizai: seisen no shirushi
nanatsu no taizai: ımashime no fukkatsu
nanatsu no taizai: kamigami no gekirin
nanatsu no taizai: fundo no shinpan
shounen olmasından mütevellit hitap ettiği yaş grubunu düşünerek izleyin. bazı bazı saçma gelen, çocuksu gelen, gereksiz gelen unsurlar görmeniz çok normal olacaktır. kendi türü içerisinde değerlendirdiğiniz zaman türünü çok iyi yansıtan örneklerinden biri olduğunu göreceksiniz.
animeyi uzun bir süre meliodas için izledim ki animedeki ecchi unsurların yarısını bu karakter yaratmakta. orijinal bir karakter ve başta tavırlarını saçma bulurken mangakanın her tavrını mantığa uydurmasıyla gözümde minnoş bir hale dönüştü.
sanırım serideki en sevdiğim kişi ban. hiç bir animede ya da mangada sevdiği kadını bu derece önemseyen bir adam görmedim. korkunç bir yaşam bahşedilmiş bu adama. sevdiği kadın ölmüş ama kendisi ölümsüz. kavuşmaları imkansız ve o ölmüş olan sevgilisini diriltmenin, ölümsüz olan bir adamı öldürmenin yollarını arıyor. imkansızı arıyor ve imkansızı seviyor. benim için oldukça etkileyici bir karakter.
ve evet çoğu kişi gibi escanor un hakkının yendiğini düşünüyorum. adam çok cool ve bir o kadar pısırık bir karakter. dördüncü sezonda belki daha çok görürüz.
devamını gör...

