nötr
genelde olumlu veya olumsuz, hakkında hiçbir fikrimin veya düşüncemin olmadığı kişiler hakkında kullandığım ifade biçimi.
devamını gör...
ekşi sözlük
bana kafa sözlüğü hediye etmiş.. eski sözlüğüm..
devamını gör...
iyi geceler mesajı atacağın bir kişinin bile olmaması
ben adam seçmeden atıyorum ya, beğeni bildirimi mi geldi, yapıştır gitsin.
devamını gör...
yazarlar olarak tuttu tutmadı oynuyoruz
tuttu. kedi vasfında bir dana besliyorum.
alttaki yazar fit
alttaki yazar fit
devamını gör...
insanın kahpesi
1940 kuşağı - acılı kuşak* veya fedailer mangası*- toplumcu şairlerinden hasan izzettin dinamo'nun kavga şiirleri isimli şiir derlemesinin oldukça güzel bir şiiri. onun talihsiz yaşamına biraz göz atmak yetecektir şüphesiz bu şiiri daha net kavrayabilmek için ama daha kötüsü dönüp insanlara bakmak da yeterli olacaktır. ne yazık, ne yazarlığının ne şairliğinin kıymeti pek bilinmiştir zaten. şiirlerinde nazım'ın, mayakovski'nin, shelley'nin ve hatta bazen vergilius maro'nun bile izlerine rastlamak mümkün. ben hasan izzettin dinamo'yu kurtuluş savaşı yıllarını büyük bir ustalıkla anlattığı ve toplamda 15 cilt olan( kutsal isyan 8, kutsal barış 7 ciltten oluşmaktadır ki günümüzde 5-4 olarak 9 cilt halinde de yeni baskısını bulmak mümkün) kutsal isyan ve kutsal barış ile tanıdım, sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten bu yüzden şaşırıyorum sanırım kıymetinin bilinmemesine çünkü bu dili bilmesem onu okumak için şüphesiz öğrenirdim. türk edebiyatı'nın unutulmuş bahtsız şairi insanın kahpesi şiirinde şöyle buyuruyor:
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
devamını gör...
demir kafes
weber’e göre rasyonelleşme aracılığı ile dünya büyülerinden arındırılmıştır. toplumsallaşmanın ürettiği değerler ile bireyin kendisi için belirlediği değerler arasında bir uyuşmazlık söz konusudur. rasyonel karar verme açısından üretilmiş toplumsallaşma, bireyin rasyonel olmayan doğasını, yani arzularını, sevgilerini, tutkularını baskı altına almaktadır.
weber, toplumsallaşmanın ürettiği değerleri geri dönüşü olmayan bir süreç olarak tanımlar ve buna “demir kafes” adını verir.
“şimdiye kadar insanlar tarafından ... ciddiye alınmış dünyanın büyüsünü yitirmiş olması, bu dünyaya yabancılaşmış" bireyin özgür ve özerk olduğu iddiası için handikaptır. nesnelleşmiş bir dünyada birey, her türlü anlamdan soyutlanmış bir değerler alanına, kendi iradesi ve kararı ile bir anlam atfetmek, aklın böldüğünü kendi iradesiyle bütün hâline getirmek durumundadır. birey için önceden belirlenmiş hiçbir anlam yoktur çünkü.
demir kafes 'in içinde bireyin özgürlüğü vardır.
orada duruyor işte, görüyor ve etrafından yürüyüp geçiyorum o ateşten kanatların. ayaklarımı kontrol edebiliyorum ama gözlerimi değil. orada ve ben görüyorum. ona bakmadığım anlarda da orada duruyor. çığ gibi büyüyor bakmadıkça! sessiz, telaşsız bekliyor beni. bir ağacın dallarını güne ve geceye serip meyveye durması gibi beklemesi.
insan aklıyla korkuyor ama kalbiyle değil! olduğum gibi olamamak öldürüyor beni. gerçek ve güzel bir yaşamın içinde değilim, o benim içimde.
farz edin ki yokum ben. rüyanıza geldim ve size oradan, bir rüyanın içinden fısıldıyorum bu satırları. uyandığınızda unutacağınız anlaşılmaz sözler ediyorum.
gerçek değilim, sizler kadar.
aynı duvarlardan yapılmış odalar. kırtasiye süsü verilmiş bürokratik bir ölümü kusuyorum!
gülüp geçebilir miyim halimize? çok isterdim bunu. içimdeki şaşkın çocuk görevini başarıyla yerine getiriyor doğrusu.
az zaman önceydi. o karede gülümsemiştim. iri bir yalnızlıkla kuşattım kendimi sonra. bunu başardım.
weber, toplumsallaşmanın ürettiği değerleri geri dönüşü olmayan bir süreç olarak tanımlar ve buna “demir kafes” adını verir.
“şimdiye kadar insanlar tarafından ... ciddiye alınmış dünyanın büyüsünü yitirmiş olması, bu dünyaya yabancılaşmış" bireyin özgür ve özerk olduğu iddiası için handikaptır. nesnelleşmiş bir dünyada birey, her türlü anlamdan soyutlanmış bir değerler alanına, kendi iradesi ve kararı ile bir anlam atfetmek, aklın böldüğünü kendi iradesiyle bütün hâline getirmek durumundadır. birey için önceden belirlenmiş hiçbir anlam yoktur çünkü.
demir kafes 'in içinde bireyin özgürlüğü vardır.
orada duruyor işte, görüyor ve etrafından yürüyüp geçiyorum o ateşten kanatların. ayaklarımı kontrol edebiliyorum ama gözlerimi değil. orada ve ben görüyorum. ona bakmadığım anlarda da orada duruyor. çığ gibi büyüyor bakmadıkça! sessiz, telaşsız bekliyor beni. bir ağacın dallarını güne ve geceye serip meyveye durması gibi beklemesi.
insan aklıyla korkuyor ama kalbiyle değil! olduğum gibi olamamak öldürüyor beni. gerçek ve güzel bir yaşamın içinde değilim, o benim içimde.
farz edin ki yokum ben. rüyanıza geldim ve size oradan, bir rüyanın içinden fısıldıyorum bu satırları. uyandığınızda unutacağınız anlaşılmaz sözler ediyorum.
gerçek değilim, sizler kadar.
aynı duvarlardan yapılmış odalar. kırtasiye süsü verilmiş bürokratik bir ölümü kusuyorum!
gülüp geçebilir miyim halimize? çok isterdim bunu. içimdeki şaşkın çocuk görevini başarıyla yerine getiriyor doğrusu.
az zaman önceydi. o karede gülümsemiştim. iri bir yalnızlıkla kuşattım kendimi sonra. bunu başardım.
devamını gör...
exxen
sxxen almam dediğim bir platform.
devamını gör...
hayalindeki meslek vs okuduğun bölüm
dansöz vs hukuk
devamını gör...
türk uzay yolcularına isim önerileri
kaçaklar. ülkeden kaçmanın en mantıklı yolunu bulmuşlar çünkü*.
devamını gör...
insanlığı yok et butonu
half life'ın crossfire bölümündeki alarm butonu gibi olmalı.
devamını gör...
yoldaş'ın sözlükten aldığı haz
hayal edemezsiniz. soyle tasvir edeyim. yoldas iko'cum bu aksam x devrimini yayina almamiz gerek dediginde ortam aynen boyle oluyor.
devamını gör...
insanlara sanat diye her şeyin yutturulabilmesi
bir sanatçıyı tek bir eseriyle değerlendirmek, daha doğrusu tek bir eseri diğerleri göz ardı edilerek incelemek yanlış olur.* bu, sanatçının oluşturduğu profille ilişkili ele alınmalıdır.
örneğin; maurizio cattelan'ın "komedyen" eseri yani ünlü muz hakkında çok güzel bir eleştiri okumuştum.
açıkçası, yağlı boya ile yapılmış bir muz resmi görseydik, klasik bir natürmort gibi bakıp geçecektik. ama sanatçı farklı bir şey yaptı. çağdaş sanat’ın olayı da bu değil midir? gerçek bir nesneyi alıp, tokat gibi yüzümüze çarptı. gerçek bir muzu alıp duvara yapıştırdı. kimse "bunu ben de yaparım" demesin.
sanatçı aslında bir heykeltıraş ve diğer eserlerine bakarak ne kadar yetenekli olduğunu görebilirsiniz. aynı zamanda bu eserin diğer eserleriyle nasıl bir bütünlük sağladığını da. popüler kültüre meydan okuyan bir sanatçı.
örneğin; maurizio cattelan'ın "komedyen" eseri yani ünlü muz hakkında çok güzel bir eleştiri okumuştum.
açıkçası, yağlı boya ile yapılmış bir muz resmi görseydik, klasik bir natürmort gibi bakıp geçecektik. ama sanatçı farklı bir şey yaptı. çağdaş sanat’ın olayı da bu değil midir? gerçek bir nesneyi alıp, tokat gibi yüzümüze çarptı. gerçek bir muzu alıp duvara yapıştırdı. kimse "bunu ben de yaparım" demesin.
sanatçı aslında bir heykeltıraş ve diğer eserlerine bakarak ne kadar yetenekli olduğunu görebilirsiniz. aynı zamanda bu eserin diğer eserleriyle nasıl bir bütünlük sağladığını da. popüler kültüre meydan okuyan bir sanatçı.
devamını gör...
antalya denince akla gelenler
sonradan görme öküzler, dolandırıcı, güven vermeyen insanlar, nemli vıcık vıcık sıcak hava, trafik canavarı şoförler.
devamını gör...
b vitamini
b grubu vitaminleri nörolojik metabolizmada bulunan görevleri nedeniyle nöronal sağlığın sürdürülmesinde önemlidir. b grubu vitaminlerinin eksikliği spesifik nörolojik bozuklukların (görülen subakut kombine dejenerasyon, pellegra, demans gibi) oluşması ile sonuçlanır. ayrıca plazma b grubu vitaminlerindeki eksiklikler bilişsel fonksiyon bozukluklarının sebeplerinden biri olarak gösterilmektedir. yapılan bir çalışmada b vitaminleri desteğinin alzheımer başlangıcını geciktirdiği ve ilerleyişini yavaşlattığı kanıtlanmıştır. güncel klinik yaklaşımlar kognitif hasarın önüne geçebilmek için plazma b grubu vitaminleri düzeyinin düzenli kontrolünü ve eksikliği bulunan b grubu vitaminlerinin takviyesini önermektedir.
devamını gör...
e-kitap vs normal kitap
isteyen istediği yerden okusun ama kitabın kokusu, sayfalarını çevirme hissinin verdiği haz başka.
devamını gör...
film önerileri
devamını gör...
kuantum dolanıklık
daha önce tanımını yazmıştım. tekrar tanımlamak yerine, orada kullandığım "bilinen birkaç yöntemden herhangi biri" ifadesine, bir yazar arkadaşımızın isteği üzerine açıklama getirmek istedim.
kuantum dolanık parçacıklar elde etmenin birkaç yolu var.
1- ilk yöntemi fotonları dolanık hale getirmek çünkü bunun çok basit bir yolu var. bir atom etrafındaki elektronlardan birini alıyoruz. yüksek bir enerji seviyesine çıkacağı ve geriye dönemeyeceği şekilde uyarıyoruz.
not: normalde bir elektronu uyardığınızda elektron bulunduğu enerji seviyesinden ayrılır ve daha yüksek bir enerji seviyesine çıkar. bu durum elektronun kararsız davranmaya başlaması anlamına gelir. bir süre burada dolanan elektron ışıma yapar, yani uyarırken ona verdiğiniz enerjiyi, foton olarak geri bırakır ve eski enerji seviyesine geri dönerek tekrar kararlı bir hale gelir.
işte bu yukarıda yazanın olmasına izin vermiyoruz. yani elektronu uyarılmış şekilde tutuyoruz ve kararlı olacağı enerji seviyesine dönmesine imkân tanımıyoruz. bunun üzerine elektron bozunuyor. yani çok kısa aralıklarla 2 adet fotona ayrışıyor. işte bu fotonlar, sistemdeki bazı korunumlu nicelikler nedeniyle, birbirleriyle ilişkili bir biçimde polarize oluyor, yani kutuplanıyorlar. işte size 2 adet dolanık foton!
2- fotonlar sürekli ışık hızı ile hareket halinde olduklarından, bazı deneylerde kullanışsız oluyorlar. bu nedenle fotonlardan başka şeyleri de dolanık hale getirebiliyor olmamız gerekiyor. bunu yapmak için de ilk yöntemdeki gibi 2 fotonu alıp, ikisini de farklı atomlara yönlendiriyoruz. atomlar bu fotonları absorbe ediyor, yani emiyor. bu biraz zor bir süreç ama eğer başarırsanız, elinizde 2 adet dolanık atom oluyor. zira fotonların dolanıklık özelliği, onları emen atoma da geçmiş oluyor.
3- buradaki yöntem ikinci yöntemin tersi gibi düşünülebilir. 2 adet iyonlaşmış atomun yaydığı fotonları alıp bir araya getiriyorsunuz. burada 2 farklı polarizasyona sahip fotonları birbirine denk getirebildiğiniz takdirde, 2 adet dolanık fotonunuz oluyor. yani bu yöntem biraz rastlantıya ihtiyaç duyuyor. dolayısıyla, pek de tercih edilen bir yöntem değil.
4- bu yöntemde temel durumdaki 2 atomu yüksek enerji seviyelerine uyarmanız gerekiyor. buradaki süreç biraz karışık olduğundan detaya girmiyorum. ana fikir, 2 atomu birbiriyle ilişkili bir süperpozisyon durumuna sokmak.
ana hatlarıyla, dolanık parçacık elde etme yöntemleri bu şekilde. umarım yardımı olmuştur, konuya merakı olanlara.
kuantum dolanık parçacıklar elde etmenin birkaç yolu var.
1- ilk yöntemi fotonları dolanık hale getirmek çünkü bunun çok basit bir yolu var. bir atom etrafındaki elektronlardan birini alıyoruz. yüksek bir enerji seviyesine çıkacağı ve geriye dönemeyeceği şekilde uyarıyoruz.
not: normalde bir elektronu uyardığınızda elektron bulunduğu enerji seviyesinden ayrılır ve daha yüksek bir enerji seviyesine çıkar. bu durum elektronun kararsız davranmaya başlaması anlamına gelir. bir süre burada dolanan elektron ışıma yapar, yani uyarırken ona verdiğiniz enerjiyi, foton olarak geri bırakır ve eski enerji seviyesine geri dönerek tekrar kararlı bir hale gelir.
işte bu yukarıda yazanın olmasına izin vermiyoruz. yani elektronu uyarılmış şekilde tutuyoruz ve kararlı olacağı enerji seviyesine dönmesine imkân tanımıyoruz. bunun üzerine elektron bozunuyor. yani çok kısa aralıklarla 2 adet fotona ayrışıyor. işte bu fotonlar, sistemdeki bazı korunumlu nicelikler nedeniyle, birbirleriyle ilişkili bir biçimde polarize oluyor, yani kutuplanıyorlar. işte size 2 adet dolanık foton!
2- fotonlar sürekli ışık hızı ile hareket halinde olduklarından, bazı deneylerde kullanışsız oluyorlar. bu nedenle fotonlardan başka şeyleri de dolanık hale getirebiliyor olmamız gerekiyor. bunu yapmak için de ilk yöntemdeki gibi 2 fotonu alıp, ikisini de farklı atomlara yönlendiriyoruz. atomlar bu fotonları absorbe ediyor, yani emiyor. bu biraz zor bir süreç ama eğer başarırsanız, elinizde 2 adet dolanık atom oluyor. zira fotonların dolanıklık özelliği, onları emen atoma da geçmiş oluyor.
3- buradaki yöntem ikinci yöntemin tersi gibi düşünülebilir. 2 adet iyonlaşmış atomun yaydığı fotonları alıp bir araya getiriyorsunuz. burada 2 farklı polarizasyona sahip fotonları birbirine denk getirebildiğiniz takdirde, 2 adet dolanık fotonunuz oluyor. yani bu yöntem biraz rastlantıya ihtiyaç duyuyor. dolayısıyla, pek de tercih edilen bir yöntem değil.
4- bu yöntemde temel durumdaki 2 atomu yüksek enerji seviyelerine uyarmanız gerekiyor. buradaki süreç biraz karışık olduğundan detaya girmiyorum. ana fikir, 2 atomu birbiriyle ilişkili bir süperpozisyon durumuna sokmak.
ana hatlarıyla, dolanık parçacık elde etme yöntemleri bu şekilde. umarım yardımı olmuştur, konuya merakı olanlara.
devamını gör...
bir yılda 15 köydeki 200 çocuğa pasta ulaştıran insan

muş'un bulanık ilçesinde yaşayan yusuf bulakçı, kendi imkanlarıyla aldığı pastaları ayağındaki engeline rağmen 15 köydeki 200 çocuğa ikram edip, mutluluklarına ortak oldu.
ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıktaki söğütlü köyünde yaşayan 24 yaşındaki yusuf bulakçı, bir çocuğun hiç pasta yemediğini söylemesi üzerine, "pasta yemeyen çocuk kalmasın" sloganıyla köyleri gezerek çocuklara pasta dağıtmaya karar verdi.
devamı: www.trthaber.com/foto-galer...
devamını gör...
gece 3'te gelen hayatı yoluna koyma isteği
ertesi sabah gitmiş olur genelde.
devamını gör...
