yürümek
ilham arıyorsanız ve detayları fark ediyorsanız dünyanın en güzel ve en acı aktivitesidir. öyle ki bir zaman sonra uzun mesafelerde otobüse binmek size zulüm gibi gelecektir.
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
sokaklar sakin, geceler karabasan.. ellerim titrer,
kim bu ben?
kim bu susan?
kim bu ben?
kim bu susan?
devamını gör...
sözlüğe niteliksiz trollerin akın etmesi
sözlükte bir bug mı var yeni entry girildi gözüküyor ama yazı boş.
devamını gör...
mantar kurabiye
adından da anlaşılacağı üzere mantar şeklinde olan ağızda dağılan leziz bi kurabiye, ben yaptim sizde yapın..
devamını gör...
akıllı telefonlardan önce gençlerin yaptıkları şeyler
akıllı telefon ve internetten önce genç olmuş biri olarak şöyle arz edeyim efendim.
her uygun vakitte buluşturduk. pastanede, evlerimizde, şehrin kalabalık yerlerinde yalnız olmazdık.
kitap okurduk, videocudan kaset kiralar film izlerdik.
uzaktaki arkadaşlarla mektuplaşırdık, sayfalarca mektup yazardık. hatta yutdışından penpal yani mektup arkadaşı bulurduk.
kasetçide karışık listelerle kaset doldurtup walkmande dinlerdik. pil biraz maliyetliydi ama olsun.
doğum günleri kutlardık parti tadında. sosyal hayatımızın en eğlenceli buluşmaları onlardı.
güzel havalarda bahçeli evi olan arkadaşlara oturmaya giderdik.
müze, sergi, konser gibi kendimize bir şeyler katacak aktiviteleri kovalardık.
sokak sokak memleketim çalışmasıyla yürüdük ikili üçlü gruplar halinde.
okul bahçesinde basketbol, voleybol maçları yapardık.
cumartesileri çaya giderdik. çay dediğim müzikli eğlencelerdi. ikramlar altın günü ikramı gibi olduğundan çay dendi heralde.
açıkcası sıkılmaya pek fırsatımız olmazdı. çünkü henüz sıkılmak hayatımızda yer etmemişti.
her uygun vakitte buluşturduk. pastanede, evlerimizde, şehrin kalabalık yerlerinde yalnız olmazdık.
kitap okurduk, videocudan kaset kiralar film izlerdik.
uzaktaki arkadaşlarla mektuplaşırdık, sayfalarca mektup yazardık. hatta yutdışından penpal yani mektup arkadaşı bulurduk.
kasetçide karışık listelerle kaset doldurtup walkmande dinlerdik. pil biraz maliyetliydi ama olsun.
doğum günleri kutlardık parti tadında. sosyal hayatımızın en eğlenceli buluşmaları onlardı.
güzel havalarda bahçeli evi olan arkadaşlara oturmaya giderdik.
müze, sergi, konser gibi kendimize bir şeyler katacak aktiviteleri kovalardık.
sokak sokak memleketim çalışmasıyla yürüdük ikili üçlü gruplar halinde.
okul bahçesinde basketbol, voleybol maçları yapardık.
cumartesileri çaya giderdik. çay dediğim müzikli eğlencelerdi. ikramlar altın günü ikramı gibi olduğundan çay dendi heralde.
açıkcası sıkılmaya pek fırsatımız olmazdı. çünkü henüz sıkılmak hayatımızda yer etmemişti.
devamını gör...
sufle
tiyatroda sahnede unutulan replikleri seyircilere duyurmadan söyleyerek oyuncuya hatırlatma işi.
devamını gör...
hayatım kayarken yapmaya bayılıyorum denilen şeyler
manikür yapmak.
kayıyor, bari bakımsız kaymasın.
hareketli şarkı açıp, dans etmek.
üstümüze toprak atmalarını mı bekleyecektik?
kayıyor, bari bakımsız kaymasın.
hareketli şarkı açıp, dans etmek.
üstümüze toprak atmalarını mı bekleyecektik?
devamını gör...
ıspanak
eğer yanında limon suyu ya da portakal suyu içerseniz demir emilimi çok daha yüksek olacaktır. işte o zaman bir temel reis olabilirsiniz.
devamını gör...
van kedisi
gördüğüm en asil kedi türü.
kendileri hiç yüz vermez. o size gelir, siz ona gidemezsiniz; yanına gittiğinizde sizden uzaklaşır. ama gece yanımda yatmayı da seviyordu kerata. gördükçe ısırasınız gelebilir ama kaçar o yüzden avcunuzu yalayın. * *

eğer benimkinin fotoğrafını bulabilirsem atacağım; tüm fotoğraflarını silmiştim hatırlamamak için kaybedince. *
kendileri hiç yüz vermez. o size gelir, siz ona gidemezsiniz; yanına gittiğinizde sizden uzaklaşır. ama gece yanımda yatmayı da seviyordu kerata. gördükçe ısırasınız gelebilir ama kaçar o yüzden avcunuzu yalayın. * *

eğer benimkinin fotoğrafını bulabilirsem atacağım; tüm fotoğraflarını silmiştim hatırlamamak için kaybedince. *
devamını gör...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
içeriden koşarak geliyor.
-annee, anne, aaaannneeee, anne! başkan trump japonya'nın başkanıyla kavga ediyor!(trump'ı nerden biliyorsa?)
- japonlar kavga etmez, koredir o. (çok da bilirim. )
- virüsü çölde bir laboratuvarda ürettiniz dedi.
- haa, çin o çin. çin'de çıktı ya korona.(çin'de bir laboratuvar mı?)
- anne var ya, bence başkan trump ona hadsiz demek istedi.
geldiği hızla geri gitti. (hadsiz demek, allah allah)
-annee, anne, aaaannneeee, anne! başkan trump japonya'nın başkanıyla kavga ediyor!(trump'ı nerden biliyorsa?)
- japonlar kavga etmez, koredir o. (çok da bilirim. )
- virüsü çölde bir laboratuvarda ürettiniz dedi.
- haa, çin o çin. çin'de çıktı ya korona.(çin'de bir laboratuvar mı?)
- anne var ya, bence başkan trump ona hadsiz demek istedi.
geldiği hızla geri gitti. (hadsiz demek, allah allah)
devamını gör...
çay demlemek
çay konusunda ufak bir şöhreti olan birisi olarak başlıyorum,
su tam kaynamadan, kaynadıysa yarı yarıya soğuk su katarak, mesela bir su bardağı kaynar sıcaklıkta, bir su bardağı normal ısıdaki suyu demliğe döküp, suyun üzerine 2 yemek kaşığı çaykur tomurcuk çayı, yada bir yemek kaşığı normal kullandığınız çay, bir yemek kaşığı tomurcuk çayı, suyun üzerine döküp, dokunmadan öylece bırakacaksınız, o yavaş yavaş süzülecek, 5-10 dk arası koklayarak, hangi dakikada sizin için taze ise o dakikada içmeye başlayabilirsiniz, mutlaka deneyin derim,
marka olarak kolay bulunduğu için, lipton, doğuş, early grey çeşitleri güzeldir, bazı aktarlarda bulunan ahmed tea diye bir çay var bergamutlusu çok güzel, twinings çok iyidir, eskiden sir winston diye bir marka vardı, şimdi bulamıyorum, bilen gören varsa haber etsin, favorimdir, afiyet olsun.
su tam kaynamadan, kaynadıysa yarı yarıya soğuk su katarak, mesela bir su bardağı kaynar sıcaklıkta, bir su bardağı normal ısıdaki suyu demliğe döküp, suyun üzerine 2 yemek kaşığı çaykur tomurcuk çayı, yada bir yemek kaşığı normal kullandığınız çay, bir yemek kaşığı tomurcuk çayı, suyun üzerine döküp, dokunmadan öylece bırakacaksınız, o yavaş yavaş süzülecek, 5-10 dk arası koklayarak, hangi dakikada sizin için taze ise o dakikada içmeye başlayabilirsiniz, mutlaka deneyin derim,
marka olarak kolay bulunduğu için, lipton, doğuş, early grey çeşitleri güzeldir, bazı aktarlarda bulunan ahmed tea diye bir çay var bergamutlusu çok güzel, twinings çok iyidir, eskiden sir winston diye bir marka vardı, şimdi bulamıyorum, bilen gören varsa haber etsin, favorimdir, afiyet olsun.
devamını gör...
6 kelimelik hikayeler
hayat, ne uzun allah'ım, ne uzun?
çalıkuşu-reşat nuri güntekin
çalıkuşu-reşat nuri güntekin
devamını gör...
yalan olduğu bilinen sözler
gerçekten ben daha önce böyle hissetmedim.
devamını gör...
denizli
çınar, bayramyeri gibi gezilesi yerleri olan, traventerleriyle ünlü, kızının tozunun horozunun meşhur olduğu şehir.
devamını gör...
çift maske takmak
kışın gelmesiyle birlikte ısı farklılığına bağlı her iki maskenin nemlenme durumu daha da artıyor sanki. bu yüzden maskelerin koruyuculuğu da azalabiliyor. eğer imkan varsa, çift maske de olsa sık aralıklarla değiştirilmesi daha güvenilir.
devamını gör...
yalanlarla yaşayıp mutlu olmak vs gerçeklerle yaşayıp mutsuz olmak
gerçeğin mutlu edeni de vardır. ayrıca yalanın yalan olduğunu bilmek olanaksızdır. ancak ortaya çıkarsa bir takım olaylara sebep olur. insan zaman zaman ikisine de ihtiyaç duyar.
devamını gör...
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
1- sosyal medya
2- zamanını iyi değerlendirememe
3- hedefsizlik/kararsızlık
2- zamanını iyi değerlendirememe
3- hedefsizlik/kararsızlık
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
daha önceden sadece 8-10 kelime muhabbetim olduğu bir yazar arkadaş "günaydın" diye mesaj attı, şimdi beraber karşılıklı göbek atıyoruz, muhabbet 5 daklkada buraya nasıl geldi bir fikrimiz yok, o "ben senin için oynarım, erkeğe yakışmıyor kıvırmak" dedi, huyuna gidiyorum, hafif deli olabilir.
buraya "cevriye" yazarsam anlayın ki durumum kötü, polis çağırın, bişi yaptın.*
edit : kadına "bacanak" dedim konuşurken, durum gittikçe tuhaf bir hal alıyor.. o da "kdkkdkdkd" diye gülüyor..
155 di mi polis imdat?
buraya "cevriye" yazarsam anlayın ki durumum kötü, polis çağırın, bişi yaptın.*
edit : kadına "bacanak" dedim konuşurken, durum gittikçe tuhaf bir hal alıyor.. o da "kdkkdkdkd" diye gülüyor..
155 di mi polis imdat?
devamını gör...
