benim. artı gelince sokağa çıkıp christiano ronaldo'nun gol sevincindeki gibi seviniyorum. bazen de evde dizlerimin üstünde kayıyorum sevinçten.
devamını gör...

huzurdur. kafa dinlemek isteyene tavsiyemdir.
devamını gör...

lise yıllarında sözcüsü olduğum münazara grubu bir üst tura çıkmış ve bir sonra ki tur için özgürlük konusu belirlenmişti. tabi hepimiz heyecanlı şekilde metinleri hazırlıyoruz, araştırma yapıyoruz, kaynaklar ekliyoruz. tam o sıra da sorumlu olan hocamızın aklına dahiyane bir fikir geldi; "salonda kuş uçurmak" evet doğru duydunuz. biz kafesin içinde kuş ile tuttuk salonun yolunu. ben her ne kadar yapmayalım etmeyelim desem de ikna edemedim. her ne ise süreler doldu, şov zamanı geldi ve kapalı salonda kuşu serbest bıraktık. o sıra korkan kuş gitti ve jüri üyelerinden birisinin kafasına s.çtı. evet, s.çtı. tabi salonda herkes mabadıyla gülüyor bize. hocamız yerin dibine girmiş montunun arkasına saklanıyor salonun en arkasında falan. öyle büyük s.çmışız. nasıl oldu ise en son yaptığım 5 dakikalık konuşmanın ardından takımım o turu geçmişti. hayatımda bu başarının üzerine çıkabildiğim tek bir an daha yoktur. *
devamını gör...

yüz temel eser listesine doğru emin adımlarla yürüyen başlık. evet, simyacı çok iyi kitap. hatta küçük prens, hayvan çiftliği... bu kitapları görmediğimiz tek yer kaldı, o da nevresim takımları.

kral ve hortlak - heinrich zimmer
devamını gör...

geliştiği için eleştirilen site.
bu zamana kadar çok farklı eleştiriler aldık, ancak böylesi de olmamıştı *

yolculuk esnasında inenler de binenler de olacaktır. velhasıl kafa sözlük treni durmaz, yoluna hız kesmeden devam eder.

doğunun ayısı durmaz. *
devamını gör...

atatürk inkılapları kavramını kullanmak yerine devrim olarak adlandırmaları elbette bilerek tercih ediliyor. bu, bugün ilk defa olmadı, uzun zamandır bu hükümetin eğitim alanında istediklerini başardığının bir göstergesidir. haberin bu şekilde çıkması öncelikle rezalettir.
devrim köktenci ve radikal bir değişimdir, inkılap ise devrim yapıldıktan sonra toplumu geliştirmek adına yapılan yeniliklerdir. yani inkılap yapmak tek başına devrimin gerçekleştirildiği anlamına gelmez.
gerçi bugün bir çok tarih hocası veya profesörü dahi bu farkı kesinlikle bilmiyordur. google’da aratınca bile inkılap, devrim olarak tanımlanıyor, skandal.
bu ak partinin başarısıdır. eğitim konusunda yaptığı yozlaşmanın geldiği son nokta, artık şaşıranlara bile şaşırıyorum.
bu konuda türkiye’nin önde gelen iki kurum vardır, türk inkılap tarihi enstitüsü ve boğaziçi üniversitesi atatürk enstitüsü umarım bir açıklama yapılacaktır.
askeri okullar yeniden açılınca eski kalite olacak mıydı ki? tabi ki hayır!
askeri okullar kapatıldığında bu ülkede bir kültürü yok ettiler. modern türk cumhuriyeti dediğimiz olay sadece atatürk’ten ibaret değildir. mektebi tıbbiyelilerle anılsa da türkiye cumhuriyetinin temelleri askeri okullarda atılmıştır. eğitimin en kalitelisi ve rafine olanı yalnızca askeri okullarda veriliyordu. bu durum osmanlı döneminde de böyleydi, cumhuriyet dönemi boyunca da böyleydi.
bugün pilotlara bakıyoruz, basit bir kaç sınavla hemen hemen herkes pilot olabiliyor. askeri okullardan mezun olmuş pilotlar ile türk hava kurumundan veya daha yeni kurumlardan mezun olan pilotlar arasında muazzam bir kültür, eğitim farkı vardır.
doktorlara bakalım, bu ülkede bir gata gerçeği vardı. o okulda eğitim almış bir doktor üzgünüm ama ne çapa ne de hacettepe mezunu doktorlar ile kıyaslanmazdı. amacım okul kötülemek değil, doktorların başarılı operasyonlar ve teşhisleri incelendiğinde gata her zaman en öndeydi.
bu kaliteyi askeri okulların, eğitime verdikleri önem ve değer belirliyordu.
siyasi kişilerin tarihine ve savaş tarihine elbette herkes ilgi duymaz fakat askeri okul denilen kurumlarda verilen eğitim türkiye’de en kaliteli eğitimin merkeziydi.
yüzyıllık bir kültürü, türkiye’nin belki de son kalan değerini, darbe ardından apar topar kapattılar, nice parlak gencin hayatını söndürdüler. ardından milli savunma üniversitesi açıldı. başına da dünyanın en yobaz tarihçisini rektör olarak atadılar. evet biz bu gelişmeleri takip ederken, o okullarda verilen atatürk devrimleri *dersinin çok yüzeysel ve saçma bir şekilde verildiğine emindik.
bu gelişmeler, bana nedense 1909 karşı devrimini anımsatıyor. yine yobaz dinciler, 1908 devriminin getirdiği, anayasa ve kadın hakları konusunda yaptığı yenilikleri ve dinci sınıfın askerlikten muaf tutulamayacağı ve abdülhamit e yakın bugünün bankamatik memurlarımisali askerlerin erken yaşta emekliliği yani liyakat esasına dayandırılması gereken bazı durumlara karşı çıkmışlardır. zamansız ve aniden yükselen bu karşı devrim başarıya ne yazık ki ulaşmıştı. fakat uzun vadede en çok kendilerine zarar vermiştir.
atatürk inkılaplarından , eğitim alanında yapılan 3 mart 1925 tevhid-i tedrisat kanunu ile bir sene geç bile olsa 2 eylül 1925 tarihinde bakanlar kurulu kararı ile 773 tekke ve 905 türbe kapatılarak milli eğitim bakanlığına devredilmiştir.
bugün korkunç aşamalardan geçiyoruz, telafisi mümkün olmayan devrimler yapılıyor bu ülkede, fakat elbet bir gün devran dönecektir. bağnaz ve yobazların teker teker bedel ödeyeceği günler illa ki gelecektir.
devamını gör...

1984'te gördüğüm bir cümle. okuduktan sonra aklımdan da hiç çıkmadı.
" akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez." işte bu yüzden çoğunluk ne derse desin sen hep kendi yolunda yürü yalnız olsan bile.
devamını gör...

kafa sözlük'ün narsisizm başkenti olduğunu gösteren durum. online butonuna basarak görüntülenebileceği üzere; herhangi bir anda çevrimiçi olan yazarların %48'i ilgili t anında kendi profillerini görüntülemektedir.

big brother is watching you.
devamını gör...

(bkz: fazla samimiyet tez ayrılık getirir)
ilişkinin sıfatı ne olursa olsun arada mesafeler, sınırlar olmalı.
devamını gör...

trrrrum, trrrrum, trrrrum! trak tiki tak! makinalaşmak istiyorum!*
devamını gör...

başörtülü olup çok güzel yerlere hakkıyla gelen insanlar tanıyorum. başörtü jeep almaya engel değildir. başlığı açan arkadaşın zihniyeti ile alakalı ankara'da güzel bir söz var. odtülünün sosyalistliği emperyalist şirketlere cv verene kadardır. bu daha ironik sanki.
devamını gör...

(bkz: laylon)
devamını gör...

telsiz görüşmelerinde "mesaj alındı/anlaşıldı" anlamına gelen ve nasa'nın apollo görevleriyle iyice ün kazanan kelime grubu.

nereden geliyor bu kelimeler? şuradan:

ikinci dünya savaşı boyunca, fonetik alfabede * kullanılan kısaltmalar aşağıdaki gibiydi:
a- able
b- baker
c- charlie
d- dog
e- easy
f- fox
g- george
h- how
i- item
j- jig
k- king
l- love
m- mike
n- nan
o- oboe
p- peter
q- queen
r- roger
s- sugar
t- tare
u- uncle
v- victor
w- william
x- x-ray
y- yoke
z- zebra

bu alfabe, haberleşme sırasında yanlış anlamaların önüne geçmek amacıyla kullanılıyordu. biz de günümüzde benzer yöntemi kullanıyoruz, biliyorsunuz. telefonda bir kelimeyi (diyelim ki adam kelimesini) kodlarken "ankara, denizli, ankara, mersin" gibi bir yöntemi çoğumuz kullanmışızdır.

bu fonetik alfabedeki r harfi, daha önce mors kodunun kullanıldığı sıralarda alındı/teslim alındı gibi anlamlara gelen received kelimesine karşılık geliyordu. zamanla, haberleşme sırasında r harfi yerine, fonetik alfabedeki karşılığı olan roger kullanılmaya başlandı. bundan önce roger yerine robert kullanılıyordu. 1956'dan sonra ise r harfinin karşılığı romeo oldu. fakat roger kelimesi birçok kişinin diline yerleşti ve hâlâ kullanılıyor. 2. kelime olan that ise iletildiğini bildirilen mesajı ifade ediyor. yani roger (alındı) that (mesaj) şeklinde bir anlamı var bu kelime öbeğinin.
devamını gör...


kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, bir kimsenin “bir yere gitmek” veya “bir yerde kalmak” özgürlüğünden mahrum edilmesidir. yani, fail tarafından mağdurun serbestçe hareket etmesinin engellenmesidir.

kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, diğer adıyla hürriyeti tahdit suçu, kişi özgürlüğü ve güvenliğini koruyan bir suç olarak tck md.109’da “hürriyete karşı suçlar” bölümü altında düzenlenmiştir.

kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu, bireylerin kendi istekleri ve serbest iradeleriyle hareket etme özgürlüğünü güvence altına alan bir suç tipidir.

bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
buradan
devamını gör...

bazen sadece ağız içi bakterilerden, bazen de mide problemlerinden kaynaklanabilen dayanılması güç koku.

çürümemiş bile olsa, yirmilik dişler de genelde bu kokuların birincil nedeni olabilir. çektirin, kurtulun.
devamını gör...

zeytinyağlı yaprak sarması.
devamını gör...

tabancamı unutmuşum helada.
bu kısmı benim için ayrı bir mana taşımaktadır.
devamını gör...

hem erkek hem de kadın için yanlış bir eylem olduğu kanaatindeyim. pamuklu iç çamaşır teri ve akıntıyı alır, koku oluşumunu azaltır. akşam eve dönünce de makineye atılır yenisi giyilir.

pislik pislik dolaşmayın ortalıkta.*
devamını gör...

bir tanpınar, eco romanını göz önünde bulundurmadan roman türünü küçümsemek hayli adaletsiz. daha kimler kimler var. bu isimler eserleriyle, içerikleriyle kişiyi kültürlenmeye zorlar. üslupları dahi başlı başına bir kültür kazandırır. bu kazanımı almayan/alamayan kişi tarafından okunamaz zaten, ancak gözlerle takip edilir. roman okumanın kendisi ya da herhangi bir türü okumak insana kültür getirir mi hakikaten? kültür o insanın algılayabildikleriyle ilgili bir mevzu. kültür kazanabilen, buna açık olan insan chick lit okuyarak da kültürlenir.

ne alacağını, nasıl alacağını bildikten sonra kültür romandan da alınır arap kağıdından da.
devamını gör...

siz istediniz biz yaptık kıvamında şahane bir etkinlik daha.

kız çocukları okurken, ufacık hediyemizle mutlu olsunlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim