göze gelecek laflar edince tahtaya vurmam.
devamını gör...

son metallica t-shirt ü satıldığında
son kurukafa yüzük takıldığında
babadan saklanan son dövme yaptırıldığında

beyaz adam popun yenmediğini anlayacak.
devamını gör...

bir gün herşey yoluna girerse umarım hala hevesim ve isteğim kalmış olur.

-frida kahlo -
devamını gör...

yazarsam ağlarım demek istediğim başlıktır.
devamını gör...

kafa sözlükte mümkün olmadığını öğrendiğimiz eylem.

peki modlar yazarları engelleyebiliyor mu?

zeki müren de bizi görebilecek mi?
devamını gör...

a-101 poşeti
devamını gör...

normalde baklavaya çok düşkün değilim. ama eğer ilkel çağ da olsaydım ve soğuk baklavayla karşılaşsaydım tapardım. o nasıl harika bir taddır. ne yoruyor ne şişiriyor. bir kaşık süte mutluluk ve sevgi katmak gibi bir şey. insanın aşık olası geliyor. yeme de yanında yat sözü var ya tam olarak soğuk baklava için söylenmiş. ama yemeden de duramazsınız. keşke yedikçe bitmeyen bir tatlı olsaydı. keşke musluklardan soğuk baklava aksaydı. eğer idam sehpasında olsam ve son arzumu sorsalar soğuk baklava isterim. tarihin en iyi tatlısıdır. bunun için kurşun atar kurşun yerim.
devamını gör...

hâlâ hayattasın cümlesinin kuş dilinde sana aktarılmasıdır.
devamını gör...

keşfinden önce hafif homologu iridyumla benzerliği nedeniyle “eka-iridyum” olarak da adlandırılmıştır.
almanya hessen eyaletine bağlı darmstad bölgesinde ki ağır iyon araştırma merkezi*nde 1982 yılında ilk kez sentezlenmiştir. bundan 3 yıl sonra rusya dubna’daki ortak nükleer araştırma enstitüsü* tarafından bu elementin varlığı doğrulanmıştır. bizmut'un bir izotopu olan bizmut-209 atomlarının demir izotopu olan demir-58 çekirdekleriyle 10 gün boyunca yüksek enerjili lineer bir hızlandırıcıda bombardımana tutulması sonucu meydana gelmiştir.

çıplak gözle görülemez. gözlemlenebilecek kadar fazla sentezlene bildiğinde renginin soluk gümüş beyaz veya metalik gri olabileceği ayrıca oda sıcaklığında ve normal şartlarda katı bir metal olacağı düşünülmektedir. paramanyetik madde olabileceği de düşünülen bu elementin kristal yapısının da yüzey merkezli kübik olabileceği tahmin edilmektedir.

atom numarası 109, sembolü mt olan sentetik, radyoaktif, transaktinit geçiş metali bir elementtir. doğada saf hali bulunmayan laboratuvarda üretilebilen süper ağır elementlerden birisidir. adı lise meitner* onuruna soyadından esinlenilerek türetilmiştir. ancak uluslararası temel ve uygulamalı kimya birliği* bu elementin adını geçici olarak unnilennium olarak kullanmıştır. 1997 yılında bu element için meitneriyum adından başka bir isim talebi gelmediği için isim kabul görmüştür.

canlılar için bilinen bir biyolojik rolü bulunmayan meitneriyumun radyoaktif olması sebebiyle toksik veya kanserojen olabileceğinden ve fazla miktarda sentezlenememesinden kaynaklı olarak her hangi bir kullanımı ve uygulaması bulunmamaktadır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: fyodor dostoyevski) nin mükemmel kitabı. ben iki cilt şeklinde okudum. rus edebiyatının en iyi örneklerinden. dostoyevski karamazov kardeşler’de, baba fyodor pavloviç karamazov ile üç oğlunun hikâyesini anlatıyor bizlere. bu hikâyede, baba fyodor pavloviç şehvet düşkünü, bencil ve acımasız bir adam olarak anlatılıyor. ilk oğlu dimitri fedoroviç de babası gibi zevk düşkünü, hırslı, bohem ve boş bir hayatı olan kişi olarak; ikinci oğlu ivan fedoroviç'i ise nihilist düşünceleri olan ve ailesinden kopuk yaşayan biri olarak anlatılıyor. aleksey federoviç’i ise ailenin en küçük oğlu olarak ahlaklı, terbiyeli, inançlı, toplum normlarına uyan biri olarak okuyucuya tanıtılıyor.
kitap dostoyevski’nin son romanı olması açısından önemli ve benimde zevkle okuduğum bir kitaptı. kitaba ilk başladığımda nasıl bitireceğim diye düşünürken, kitap biterken ben bu kitabı ve bu karakterleri nasıl bırakacağım diye düşünüp ağlamıştım. dotoyevski'nin bütün kitaplarında olduğu gibi karamazov kardeşler'de de kahramanlarla özdeşlik kuruyor ve sanki onlarla birlikte yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. lütfen kitabın kalınlığından çekinmeyin ve başlayın. göreceksiniz akıp gidecek. hala okumayan kitap kurtlarına bir an önce okumlarını önerirken, daha önce geçmiş yıllarda okumuş olanlara da bir kez daha okumalarını önemle tavsiye edeceğim. zira dostoyevski gibi büyük ustaların kitaplarını her okuyuşumuzda bir başka keyif alırken yeni yeni şeyler öğreniyor ve keşfediyoruz.
devamını gör...

ikinci dünya savaşı döneminde yok olup tekrar inşa edilen şehir.
1944 yılındaki varşova ayaklanması'nın başarısız olmasıyla adolf hitler hıncını alamadığı için şehrin bombalanması emrini verdi. sovyetler'in varşova’ya girdiği 1945 yılının ocak ayına kadar şehrin neredeyse tamamı yok edildi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şehir savaş bittikten sonra 1945-1952 yılları arasında, şehrin daha önce çizilmiş resimlerinden faydalanılarak tekrar kuruldu. old town, frederic chopin müzesi, łazienki park, ayaklanma müzesi ve copernicus bilim müzesi görülmeye değer.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel varşova şehir meydanı (old town)
varşova'yı ankara'ya, kraków'u da istanbul'a benzetiyorlar. soğuk ve resmi başkent havasını vermişti bana gittiğimde ama yağmurlu karanlık bir gün olduğu içindi muhtemelen. yine de polonya'nın en güzel şehirlerinden.

şehrin yıkılması ve yeniden kurulmasıyla ilgili daha fazla bilgi ve görsel için kaynak
devamını gör...

arada bir güzide medyamızın(!) "bilmem kaç yılda bir gerçekleşiyor" nidalarıyla insanları gökyüzüne bakmaya davet ettiği, ancak görsel olarak çok da farklı bir şey olmayan doğa olayı.

süper, mavi ve kanlı sıfatları nereden geliyor, kısaca anlatayım.

***

süper ay, ay'ın dünya'ya en yakın olduğu nokta ile ilgili bir terimdir. ay'ın yörüngesi eliptiktir. dünya'ya her zaman eşit mesafede dolanmaz. dünya'ya yakın olduğunda da, normalde gördüğümüzden daha büyük görürüz onu. yani bize "süper büyük" görünür.

***

mavi ay, bir mevsimde görülebilecek 4 dolunaydan 3.'sü ya da 1 ay içerisindeki 2. dolunaya verilen addır. yani sadece bir dolunaydır aslında. ay mavi görünmez.

eğer ay mavi görünüyorsa, yakında orman yangını ya da volkanik patlama gibi bir doğa olayı vardır ve atmosferdeki küller nedeniyle ay mavi görünüyordur. bu bambaşka bir konu.

***

kanlı ay, hemen hemen tüm ay tutulmalarında görülen kırmızı renkle ilgilidir. bir ay tutulması sırasında uzaydaki dizilim güneş - dünya - ay şeklindedir. yani dünya, güneş ile ay'ın arasına girer. güneş'ten gelen ışık, önce dünya atmosferinden geçer, sonra ay'ın üzerine düşer. atmosferin etkisi nedeniyle ay'a kadar ulaşan ışık, sadece kırmızı ışığa karşılık gelen uzun dalga boylu ışıktır. detayına girmiyorum.

***

sonuçta ay;

- yörüngesinde bulunduğu konum nedeniyle süper,
- dolunayın görüldüğü dönem nedeniyle mavi,
- doğal bir sonuçla kırmızı göründüğü için kanlı ay adını alır ve neticede göreceğiniz şey, yine normal bir tutulmadaki manzarayla hemen hemen aynıdır:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tokyo ghoul, tokyo ghoul a, tokyo ghoul:re ve re 2 olmak üzere 4 sezondan oluşan anime.izlediğim ilk anime olmasından sonra beni manga koleksiyonculuğuna iten ilk mangadır aynı zamanda.elimde 23 veya 24 tane mangası bulunmakta (çeviriler tam tamamlanmadığı için seriyi henüz tamamlamadım).korku, psikoloji, seinen etiketleri adı altında piyasaya sunulan bir manga.kahramanın bakış açısından da belirtildiği gibi bir 'trajedi' konsepti hakim.kısaca insanların ve ghoulların (insan eti ve kahve dışında vücuduna besin alamayan yaşam formu) mücadelesini konu alıyor.konusu özgün ve sade ancak ilk ciltte bile birçok karakteri sokuyor hikayeye çizer.yani tamam, zaten birçok karakter olmasına alışığım mangalarda fakat aniden birçok karakteri olaya dahil etmek okuru sıkacak ya da kafasını karıştıracak cinsten bir hata (aynı hata birçok mangada da mevcut, bu esere özgü değil).mangada bunun dışında bir kusur göremiyorum, çizimler -özellikle yüz ifadeleri, mimikler- harika açığa vurulmuş.mutluluğu ve üzgünlüğü kolayca açığa vurulabilir olarak görüyorum çizim konusunda, fakat deliliği resmetmek bir nevi delilik gerektiriyor sanki.mangakayı bu açıdan çok tapılası bulurum, mükemmel bir yetenek.

animeye gelirsek...gelmesek mi? re ve re 2 sezonlarına lafımı dokundurmayacağım çünkü en azından çizim konusunda iyiydi.animelerle ilgilenenler bilir, mangada 100 şey varsa animede 100 şeyin 10'u ya vardır ya yoktur.demek istediğim, ya o serinin uzunluğunu göze alarak bir anime çıkartın.tamam hadi kısa tuttunuz, ne diye mangaya göre ilerlerken mangadan ayrı bir sezon çıkartıyorsunuz? ilk sezon mangaya göre gidiyor, ikinci sezonda kafalarına göre bir senaryo yapıyorlar, 3.sezonda mangaya geri dönüyorlar fakat o aradaki kopukluğu mangayı okumayan anlayamıyor.2.sezon sonu ile 3.sezon başı arası o kadar bağlantısız ki, kimin kim olduğunu ve neden işlerin bu yönde ilerlediğini çözemeden animeyi bitiriyorsunuz.bu açıdan çok eleştirdiğim bir anime kendisi.
devamını gör...

biriniz de çıkıp sherlock demedi mi be? ayıptır.
devamını gör...

katılmadığım görüştür. insanı diğer canlılardan ayıran olgu düşünebilme yetisi olduğundan, felsefe insan hayatının olmazsa olmazıdır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yani insanlar sırf istanbul sözleşmesi var diye mi daha çok öldürüyormuş? *
o değil de bu adamı o kadar seven insan var. entrylere bakıyorum hep eleştiri ben asıl bu adamı seven ve destekleyenlerin yorumlarını merak ediyorum.
devamını gör...

rugular show, gumball, foster'ın hayali dostlar mekanı, adventure time.
devamını gör...

ameliyatla aldırılabilen ya da düğmesi olup istediğimde çalıştırabileceğim bir şey olmasını isterdim duyguların. iradeyi eline alıp bizi yönetmeleri hiç hoş değil çünkü.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim