
simit sarayına girip simit sar ayı diyen tip
dayak yemesi kaçınılmaz olan ayıdır. önce kendine baksın.
devamını gör...
lord voldemort
burnu merdiven altı estetikçiden çıkma gibi görünen kötü büyücüdür. estetik düşünen birçok kişi kendi burnu da bu hale gelir de korkudan uzak durmaktadır. sonrasında mağdur olup böyle bir burunla show habere çıkmak gerçekten korkunç bir ihtimaldir.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
insta fenomenleri. ipini koparan fenomen olmuş. bıkkınlık geldi hepsinden.
devamını gör...
çift olarak birbiriyle uyumlu olabilecek meslek grupları
jigolo-escort
devamını gör...
tüketilirken bozulduğu farkına varılmayan gıdalar
kefir. abi zaten kendisi ekşi ve asitli. tarihi geçmiş geçen günkünün. tek tesellim neyse ki kapağını daha önceden açmamıştım açıp hemen içtim demek oldu. bir de skt dan 2 gün sonra gibi kısa bir zamanda içtiğimdi.
devamını gör...
mabel matiz
bu sene yks ye giren ve bahsi geçen soruları sınavda cevaplamış biri olarak kendisine çok büyük ayıp yapıldığını düşünüyorum.
tamam ben homofobik bir insanım. klibi çıkınca kanalı çevirdiğim doğrudur ama adamın sanatçı kişiliği hakkında adama methiyeler düz. sonra olay krize dönüşsün.
bu ülke bürokrasisi zekasız insanlar ile dolu.
tamam ben homofobik bir insanım. klibi çıkınca kanalı çevirdiğim doğrudur ama adamın sanatçı kişiliği hakkında adama methiyeler düz. sonra olay krize dönüşsün.
bu ülke bürokrasisi zekasız insanlar ile dolu.
devamını gör...
yırttık abicim yırttık isimli moderatörün görevine son verilmesi
bizzat benim yaptığım eylemdir.
kurucu ve organizasyonun başı olarak; olabildiğim her konuda şeffaf ve bilgilendirici olmak benim kendi arzumdur.
bunu da iyi bir itibar sağlayacağı için değil, bu tarz interaktif oluşumların, şeffaf bir yönetim anlayışı ile organize edilmesine inandığım için yapmaktayım.
ancak bu anlayış , her konuyu detayları ile dışarıya paylaşacağım anlamı taşımaz.
bazı konularda insiyatif almam gerekiyor, bu da öyle bir konu.
hali hazırda ; yayına girdiğimizden bu zamana kadar, kafa sözlük'ü yazarlarımız ile beraber geliştiriyoruz. onların önerileri, istekleri ve çözümlemeleri ile ilerliyoruz.
kıyas yanlış olur belki lakin, bu şekilde bir model belirleyen ve şeffaflık konusunu bu denli önem veren başka bir oluşum da yok.
kafa sözlük bu çizgisini yayında olduğu süre boyunca sürdürecektir.
kısacası, yırttık abicim yırttık nezdinde bu konunun böyle noktalanması gerekiyor.
kurucu ve organizasyonun başı olarak; olabildiğim her konuda şeffaf ve bilgilendirici olmak benim kendi arzumdur.
bunu da iyi bir itibar sağlayacağı için değil, bu tarz interaktif oluşumların, şeffaf bir yönetim anlayışı ile organize edilmesine inandığım için yapmaktayım.
ancak bu anlayış , her konuyu detayları ile dışarıya paylaşacağım anlamı taşımaz.
bazı konularda insiyatif almam gerekiyor, bu da öyle bir konu.
hali hazırda ; yayına girdiğimizden bu zamana kadar, kafa sözlük'ü yazarlarımız ile beraber geliştiriyoruz. onların önerileri, istekleri ve çözümlemeleri ile ilerliyoruz.
kıyas yanlış olur belki lakin, bu şekilde bir model belirleyen ve şeffaflık konusunu bu denli önem veren başka bir oluşum da yok.
kafa sözlük bu çizgisini yayında olduğu süre boyunca sürdürecektir.
kısacası, yırttık abicim yırttık nezdinde bu konunun böyle noktalanması gerekiyor.
devamını gör...
üniversitede yaşanmış en büyük pişmanlık
aile evinde kalmak.
devamını gör...
kendime saygım var davranışları
sağlığa zararlı besinleri tercih etmemek ve bu konuda titiz olmaktır kesinlikle.
devamını gör...
sürekli ayrılıp barışan çiftler
başka dertleri olmayan çiftlerdir.
devamını gör...
ölüler
orada bir johnny var. hani at olan. dönme dolap misali dönen ya da daha doğru tabirle heykeli tavaf eden. hah işte o koca öyküde durağan olmayan tek şey o. dön baba dönüyor garibim, millet atın haline ahvaline gülüyor. oysa trajikomik bir vakıa. zira öyküdeki doğrulayıcı ölü nesne bizatihi johhny. hepsinin hikaye boyunca oluşan durumunu özetleyen bu güzelim atın ta kendisi. aslında hikayenin ötesinde dublinliler kitabının pik noktası da johnny oluyor düşününce. ya da ben böyle düşünüyorum. zaten joyce anlaşılması zor bir yazar. daha sade bir dili olan bu öyküler bütününde, belki de ters köşe yapmıştır bize, ne bileyim... hatta mezarında gülüyordur; '' hay ben sizin yapacağınız tespitin iç açılar toplamını öpeyim!'' diyerek bizimle kafa buluyordur.
ha! öyküde çıkarım olarak emin olduğum bir nokta varsa, o da katolik kilisesine çaktığı bölüm. kadınlar korosu mevzusunda, yarattığı karakterin nahif eleştirileri, aslında tüm rezilliği gözler önüne sermek için kullanılmış güzel bir metot. mahcup ama bir o kadar da neşter vurucu bir bölüm orası. kilisenin zorbalığını, baskıcı yanını, ayrımcılığını ve yanardönerliğini bu kadar efendice gözler önüne sermek gerçekten ustalık isteyen bir iş. bak şimdi işkillendim yahu. hadi öyle değilse? mezardan fısıltılar gelmeye başladı. yok yahu başka ihtimal söz konusu değil . son kararım! seyirci ve joker hakkı ile de işim olmaz. yalnız nefis saçmaladım. bu konuda kendimi tebrik ederim.
hülasa; dublinliler güzel kitaptır. hikayeler arasında inceden bağlantılar vardır. yoksa da yine mezardan gelen sese kulak verirsiniz, o noktada sorumluluk kabul etmiyorum. esaret, durağanlık, başarısızlık ve son nokta da ölüm! dörtlü bir döngü. o yüzden yine en sonda johnny'e döneceğim. kitaba dair her şeyin ve tüm o hikâyelerin özünde, o atın olduğuna yemin edebilirim ama ispat edemem. ölüler hikayesinin en sonda yer alması ve johhny'nin orada ortaya çıkması da beni destekliyor. ha desteklemese ne olacak? söyledim ya nefis saçmaladım zaten *
ha! öyküde çıkarım olarak emin olduğum bir nokta varsa, o da katolik kilisesine çaktığı bölüm. kadınlar korosu mevzusunda, yarattığı karakterin nahif eleştirileri, aslında tüm rezilliği gözler önüne sermek için kullanılmış güzel bir metot. mahcup ama bir o kadar da neşter vurucu bir bölüm orası. kilisenin zorbalığını, baskıcı yanını, ayrımcılığını ve yanardönerliğini bu kadar efendice gözler önüne sermek gerçekten ustalık isteyen bir iş. bak şimdi işkillendim yahu. hadi öyle değilse? mezardan fısıltılar gelmeye başladı. yok yahu başka ihtimal söz konusu değil . son kararım! seyirci ve joker hakkı ile de işim olmaz. yalnız nefis saçmaladım. bu konuda kendimi tebrik ederim.
hülasa; dublinliler güzel kitaptır. hikayeler arasında inceden bağlantılar vardır. yoksa da yine mezardan gelen sese kulak verirsiniz, o noktada sorumluluk kabul etmiyorum. esaret, durağanlık, başarısızlık ve son nokta da ölüm! dörtlü bir döngü. o yüzden yine en sonda johnny'e döneceğim. kitaba dair her şeyin ve tüm o hikâyelerin özünde, o atın olduğuna yemin edebilirim ama ispat edemem. ölüler hikayesinin en sonda yer alması ve johhny'nin orada ortaya çıkması da beni destekliyor. ha desteklemese ne olacak? söyledim ya nefis saçmaladım zaten *
devamını gör...
yeni takipçi bildirimi
(bkz: resmileşti dikkat)
devamını gör...
kendisine ve kızlarına işkence yapan eşini öldüren melek ipek’in tutuklanması
kendini savunan bir kadın. üstelik çocuklarının yanında hem şiddet görüp hem ağır hakaretlere maruz kalmış, banyoya kitlenip orada tecavüze uğramış bir birey. kendini savunamasaydı eğer, yarın koruyamadık, yine bir kadın öldü, adalet yerini bulmalı gibi başlıklar okuyacaktık. öldürmesini elbette savunmuyoruz lakin işlerin bu boyuta gelmesini önlemek ya da bunu önlemek için çabamızın olmamasını diliyorum.
haber

--- alıntı ---
melek ipek ifadesinde ise eşini öldürdüğü anları şu sözlerle anlattı: "sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. 'ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim' diyerek gitti. eşim aşağıdan küfrederek ve bizi öldüreceğini söyleyerek eve çıkıyordu. kapıya tekme atarak içeri girdi. evin içinde bağırmaya başladı. ben odanın bir köşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum. ellerim kelepçeli olmasına rağmen bir köşede gördüğüm silahı elime aldım. derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. eşimle yüz yüze geldik. aniden üstüme atılmaya kalkıştı. bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı"
--- alıntı ---
haber

--- alıntı ---
melek ipek ifadesinde ise eşini öldürdüğü anları şu sözlerle anlattı: "sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. 'ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim' diyerek gitti. eşim aşağıdan küfrederek ve bizi öldüreceğini söyleyerek eve çıkıyordu. kapıya tekme atarak içeri girdi. evin içinde bağırmaya başladı. ben odanın bir köşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum. ellerim kelepçeli olmasına rağmen bir köşede gördüğüm silahı elime aldım. derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. eşimle yüz yüze geldik. aniden üstüme atılmaya kalkıştı. bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı"
--- alıntı ---
devamını gör...
bir insanla ilişkiyi kesmek için yeterli sebepler
karşısındakini aşağılayıcı konuşması ve küçük düşürmesi.
devamını gör...
moderasyonun entryleri kafasına göre değiştirmesi
bir şeye açıklık getirmek istediğim başlıktır.
gündelik hayatlarımızda hepimiz küfür ediyoruz, hatta, ben bazen çevremdekilerin ufkunu açacak kadar dahi ileri gidebiliyorum.
ancak kafa sözlüğü bundan muaf tutmak istedik.
duraklarda, takside, işten eve dönerken yürüdüğün herhangi bir sokakta, statlarda, kahvede ya da her neredeysen küfür hep seninle zaten. bırak burada da olmasın.
sonuç olarak : tanımını doğrudan uçurmak yerine moderasyon ekibi küfrü tanımdan ayırmış, bunun dışında herhangi bir fiili müdahale söz konusu değil.
yazarların tanımlarını kafasına göre değiştirmek kimsenin işi değil. böyle bir çaba söz konusu olamaz.
gündelik hayatlarımızda hepimiz küfür ediyoruz, hatta, ben bazen çevremdekilerin ufkunu açacak kadar dahi ileri gidebiliyorum.
ancak kafa sözlüğü bundan muaf tutmak istedik.
duraklarda, takside, işten eve dönerken yürüdüğün herhangi bir sokakta, statlarda, kahvede ya da her neredeysen küfür hep seninle zaten. bırak burada da olmasın.
sonuç olarak : tanımını doğrudan uçurmak yerine moderasyon ekibi küfrü tanımdan ayırmış, bunun dışında herhangi bir fiili müdahale söz konusu değil.
yazarların tanımlarını kafasına göre değiştirmek kimsenin işi değil. böyle bir çaba söz konusu olamaz.
devamını gör...
özenilen meslekler
şehir şehir gezip gören, yiyip içen program yapımcılarıdır.
devamını gör...
karambol (yazar)
kafa dijital dergide ki röportajım sayesinde tanıştığım, mesafeli, saygılı, iş yükümlülüklerini yerine getirmek için üstün çaba sarfeden, kafa iznine çıkmasıylada üzmüş kıymetli eski modumuz. giden gidene ne oluyor? yapmayın böyle ama...
devamını gör...
insanı olgunlaştıran şeyler
hayal kırıklığı aydınlanmaya evrilir.
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
üst edit: "her güzel şey zaman alır," derler ancak "zaman her güzelliği alır," sözünden bahsetmez kimse. bu listeye dahil ettiğim ve üzerine asla gül koklamadığım birçok yazar ya banlandı ya da izne çıktı. zaman güzelliği aldı anlayacağınız. haziranın altısından güncelleme geliyor şimdi.
sözlükteki birçok yazarla az çok anım var. hepsini anlata anlata ve de öve öve bitiremem ancak bazı yazarlar var ki; onları görünce gözümden kalpler, dilimden sevgi sözcükleri fırlıyor. öyle yalakalık olsun diye de demiyorum. emekçiye hakkı her zaman en önce verilmeli.
meja: gözümde oldukça değerli, kültürlü ve bilgili bir yazardır. olduğu gibidir. açık sözlü, tarafsızdır. idolümdür, desem abartmış olmam.
mahlassızım: nasıl oldu da unuttum! başımıza taşlar yağacak! ilk günden itibaren asla çizgisinden çıkmayan kaliteli bir yazar. iyi ki buraya gelmiş.
zülal_kalender1: inşallah bana kızmamıştır. zira onu unutmak için deli olmak gerekir. kusuruma bakmayın efendim, aklım başımdan gitmiş!
freud purosu: ağırbaşlı, samimi ve dürüst biridir. bilgisi paylaşır, bencillik etmez. değerlidir.
armysuzy: sevgili dear'ım, yoldaş'cığımın yan çarı *, canım ciğerim.
zümrüd-ü anka: benim bir kopyam olsaydı kesinlikle o olurdu. başka bir şehirde yaşıyor ama sanki yan yanayız. fena seviyorum. umarım hayat ona en güzel yönünü gösterir. sevgiler, sarılmalar.
evernevergreen: çok geç bulduğum bir ruhu güzel. öğretmenim, canım benim, çiçeğim. sözlük dünyasının görüp görebileceği en çalışkan editör. * keşke, keşke daha erken görüşseydik.
karambol: zeki, minnoş ve dost gibi dosttur. bir ara ufak bir yanlış anlaşılma oldu aramızda, birbirimize girdik ama eski arkadaşın tartışması da güzel olur. dööööööööön artıııııııık.
ucemak: önce artı oylarıyla, şimdi de sözleriyle gönlümü fethetti. içtenliğine bayıldığım biri, iyi ki var.
tutankamonun laneti: yüzü güzele kırk günde doyulurmuş da, huyu güzele, espriliye, zekiye kırk yılda doyulmazmış.
ölmedim ama hafif sürünüyorum: nickine inat oldukça güçlü, samimi ve oldukça zeki bir kadındır. olmasaydı ne yapardım acaba?
yoldaş benjamin franklin: kendisini asla bir yönetici olarak görmüyorum. benim için her zaman çok iyi bir dost, yardımsever bir insan ve işini iyi yapan bir kgb ajanıdır. büyüyü bozdum ama olsun. *
eyluling: etipuf'umdur. beni karşılayan ve nickaltımı açarak hesaba aldığını, saydığını gösteren ilk kişidir. değerlidir.
uykusuzkahve: çikolatalı kekimdir, ruh ikizim, canımın içi dışıdır, kelebeğimdir. *
patagonyalı: mod oldu ama yazar kişiliğini, arkadaş kişiliğini hiç bırakmadı. teşekkür ediyor, sevgilerimi yolluyorum.
yırttık abicim yırttık: kendisine mars'tan vatandaşlık vermişimdir. evren'e onunla alakalı çok güzel mesajlar yollamışımdır, bir tanemdir.
bal yerine reçel yapan arı: sürüden ayrılıp sürü psikolojisini yıkan, bombus arısı kadar tatlış, minnoş, güzellik.
robins: umarım önerdiğim filmleri izler de, konuşacak bol bol ortak konumuz olur. zira kendisiyle sohbet etmek benim için bir şereftir.
trevor philips: dergi çıkarmadaki cesaretiyle etkilendiğim, ince mizahlı, enerjik yazar. umarım o enerjinin yarısı bana da geçer. yoksa o uçarken yerden izlemek zorunda kalacağım! *
ve daha nice insan gibi insan. eğer unuttuğum varsa affola. aklımda o kadar çok insan var ki!
klavyem düşüncelerime yetişemediğinden birçoğu eksik kaldı ama onlar benim için önemlerini biliyorlar. umarım küsmezler. *
sözlükteki birçok yazarla az çok anım var. hepsini anlata anlata ve de öve öve bitiremem ancak bazı yazarlar var ki; onları görünce gözümden kalpler, dilimden sevgi sözcükleri fırlıyor. öyle yalakalık olsun diye de demiyorum. emekçiye hakkı her zaman en önce verilmeli.
meja: gözümde oldukça değerli, kültürlü ve bilgili bir yazardır. olduğu gibidir. açık sözlü, tarafsızdır. idolümdür, desem abartmış olmam.
mahlassızım: nasıl oldu da unuttum! başımıza taşlar yağacak! ilk günden itibaren asla çizgisinden çıkmayan kaliteli bir yazar. iyi ki buraya gelmiş.
zülal_kalender1: inşallah bana kızmamıştır. zira onu unutmak için deli olmak gerekir. kusuruma bakmayın efendim, aklım başımdan gitmiş!
freud purosu: ağırbaşlı, samimi ve dürüst biridir. bilgisi paylaşır, bencillik etmez. değerlidir.
armysuzy: sevgili dear'ım, yoldaş'cığımın yan çarı *, canım ciğerim.
zümrüd-ü anka: benim bir kopyam olsaydı kesinlikle o olurdu. başka bir şehirde yaşıyor ama sanki yan yanayız. fena seviyorum. umarım hayat ona en güzel yönünü gösterir. sevgiler, sarılmalar.
evernevergreen: çok geç bulduğum bir ruhu güzel. öğretmenim, canım benim, çiçeğim. sözlük dünyasının görüp görebileceği en çalışkan editör. * keşke, keşke daha erken görüşseydik.
karambol: zeki, minnoş ve dost gibi dosttur. bir ara ufak bir yanlış anlaşılma oldu aramızda, birbirimize girdik ama eski arkadaşın tartışması da güzel olur. dööööööööön artıııııııık.
ucemak: önce artı oylarıyla, şimdi de sözleriyle gönlümü fethetti. içtenliğine bayıldığım biri, iyi ki var.
tutankamonun laneti: yüzü güzele kırk günde doyulurmuş da, huyu güzele, espriliye, zekiye kırk yılda doyulmazmış.
ölmedim ama hafif sürünüyorum: nickine inat oldukça güçlü, samimi ve oldukça zeki bir kadındır. olmasaydı ne yapardım acaba?
yoldaş benjamin franklin: kendisini asla bir yönetici olarak görmüyorum. benim için her zaman çok iyi bir dost, yardımsever bir insan ve işini iyi yapan bir kgb ajanıdır. büyüyü bozdum ama olsun. *
eyluling: etipuf'umdur. beni karşılayan ve nickaltımı açarak hesaba aldığını, saydığını gösteren ilk kişidir. değerlidir.
uykusuzkahve: çikolatalı kekimdir, ruh ikizim, canımın içi dışıdır, kelebeğimdir. *
patagonyalı: mod oldu ama yazar kişiliğini, arkadaş kişiliğini hiç bırakmadı. teşekkür ediyor, sevgilerimi yolluyorum.
yırttık abicim yırttık: kendisine mars'tan vatandaşlık vermişimdir. evren'e onunla alakalı çok güzel mesajlar yollamışımdır, bir tanemdir.
bal yerine reçel yapan arı: sürüden ayrılıp sürü psikolojisini yıkan, bombus arısı kadar tatlış, minnoş, güzellik.
robins: umarım önerdiğim filmleri izler de, konuşacak bol bol ortak konumuz olur. zira kendisiyle sohbet etmek benim için bir şereftir.
trevor philips: dergi çıkarmadaki cesaretiyle etkilendiğim, ince mizahlı, enerjik yazar. umarım o enerjinin yarısı bana da geçer. yoksa o uçarken yerden izlemek zorunda kalacağım! *
ve daha nice insan gibi insan. eğer unuttuğum varsa affola. aklımda o kadar çok insan var ki!
klavyem düşüncelerime yetişemediğinden birçoğu eksik kaldı ama onlar benim için önemlerini biliyorlar. umarım küsmezler. *
devamını gör...