unutkanlık
zaman zaman b12 vitamini eksikliğinde yaşanabilecek durum. dahiliye'ye gidip detaylı bir kan tahlili yaptırmak sorunun önüne geçebilmek açısından önemlidir.
devamını gör...
teoman
çok emin olamasam da ilk gittiğim konserlerden biriydi onunki . en yakın arkadaşlarımla beraber gitmiştik ve gerçekten unutulmazdı benim için . konserden önce seviyodum ve biliyodum şarkılarını ama konserdeki hallerinden , o anı yaşadıktan , sesini canlı duyduktan sonra çok daha fazla değerli oldu benim için . ezbere bi sürü şarkısını bildiğim , sürekli dinlediğim , gerçekten çok ama çok sevdiğim şarkıcıdır kendisi .
devamını gör...
karşı cinste tahammül edilemeyen özellikler
(bkz: sorunlarım var benim kızım)
sorun dediği de ailesiyle kavga etmiş, geçmişte terk edilmiş.
(bkz: uff mu oldun çen)
sorun dediği de ailesiyle kavga etmiş, geçmişte terk edilmiş.
(bkz: uff mu oldun çen)
devamını gör...
sen benim kim olduğumu biliyor musun terör örgütü
önemli biri olsan bunu sormak zorunda kalmazdın, tanırdık zaten denilebilir.
eskiden bu muhabbeti yapanlar daha çoktu. şimdi insanlar bir şey olduğunda cep telefonuyla video çektiği için o kadar rahat yapamıyorlar.
eskiden bu muhabbeti yapanlar daha çoktu. şimdi insanlar bir şey olduğunda cep telefonuyla video çektiği için o kadar rahat yapamıyorlar.
devamını gör...
eren bülbül
'ana var yiğit doğurur' sözündeki yiğidimiz. iyi ki varsın eren.
devamını gör...
sen kimsin
devamını gör...
dubai
yakın zamana kadar çölün ortasında boş bir yer olan ancak sonrasında milyarlarca dolar yatırım alarak( kaynağı abd ve finans şirketleridir) ortadoğunun serbest ticaret merkezine dönüşen bir şehir.

lüks tüketimin korkunç derecede yüksek olduğu, lan hani müslümandınız dedirtecek derecede şaşaa bağımlılarıyla dolu, arka sokaklarında uyuşturucu ve alkol partilerinin yapıldığı, gökdelenlerinde kokainlerin pudra şekeri gibi böreklerin üstüne dökülüp yenildiği ilginç bir mekan.
lüks ve zenginlik diyoruz, bu yer görgüsüzlüğün ve kendini bilmezliğin adeta tapınağıdır. ticaret yapmanız çok kolaydır, ancak sabır ve medeniyetsizlik gerektirir.
çoğu firma vadeli çalışır, görüşme için gittiğinizde kapıdan eliyle 2 işareti yapar, anlamazsınız ne diyor bu diye, şunu diyordur: ''2 ay vade veriyorsan gel''. oldu, sen o iki ayda kaplanını besle, lamborghinine bin ve duvarlara tükür. evet duvarlara tükür.
bir gökdelende girdiğim görüşmede duvarda sarı sarı izler gördüm. dedim herhalde rutubet falan çöl iklimi. sonra bi kaç yerde daha gördüm. dedim o kadar paranız var, bi duvar boyayamıyor musunuz (içimden tabi).
meğersem bu arkadaşlar tütün çiğneyip bitince duvara tükürüyorlarmış. manyak mısınız olum siz.
adam beni havalimanından dodge charger'ı ile aldı, ofisine gittik duvarlara tütün tükürüyor.
gelir adaletsizliği had safhadadır. ülke vatandaşları sadece ofislerde çalışır. temizlik, yemek vs gibi işleri yemen lübnan gibi civar ülkelerden gelen insanlar yapar. fena ırkçılığa uğrarlar. insan gibi görülmezler. hani kölelik yoktu lan? biraz arap sosu ile siz de köleliği izleyebilirsiniz.
dubai, hassas vicdanlı insanlar için cehennemdir.

lüks tüketimin korkunç derecede yüksek olduğu, lan hani müslümandınız dedirtecek derecede şaşaa bağımlılarıyla dolu, arka sokaklarında uyuşturucu ve alkol partilerinin yapıldığı, gökdelenlerinde kokainlerin pudra şekeri gibi böreklerin üstüne dökülüp yenildiği ilginç bir mekan.
lüks ve zenginlik diyoruz, bu yer görgüsüzlüğün ve kendini bilmezliğin adeta tapınağıdır. ticaret yapmanız çok kolaydır, ancak sabır ve medeniyetsizlik gerektirir.
çoğu firma vadeli çalışır, görüşme için gittiğinizde kapıdan eliyle 2 işareti yapar, anlamazsınız ne diyor bu diye, şunu diyordur: ''2 ay vade veriyorsan gel''. oldu, sen o iki ayda kaplanını besle, lamborghinine bin ve duvarlara tükür. evet duvarlara tükür.
bir gökdelende girdiğim görüşmede duvarda sarı sarı izler gördüm. dedim herhalde rutubet falan çöl iklimi. sonra bi kaç yerde daha gördüm. dedim o kadar paranız var, bi duvar boyayamıyor musunuz (içimden tabi).
meğersem bu arkadaşlar tütün çiğneyip bitince duvara tükürüyorlarmış. manyak mısınız olum siz.
adam beni havalimanından dodge charger'ı ile aldı, ofisine gittik duvarlara tütün tükürüyor.
gelir adaletsizliği had safhadadır. ülke vatandaşları sadece ofislerde çalışır. temizlik, yemek vs gibi işleri yemen lübnan gibi civar ülkelerden gelen insanlar yapar. fena ırkçılığa uğrarlar. insan gibi görülmezler. hani kölelik yoktu lan? biraz arap sosu ile siz de köleliği izleyebilirsiniz.
dubai, hassas vicdanlı insanlar için cehennemdir.
devamını gör...
mamihlapinatapei
tierra del fuego adalarında yerli halkın kullandığı yagan dilinde bir kelimedir.
iki kişinin keskin bir sessizlik içinde , aynı duygularla göz göze gelip, her ikisinin de istedikleri bir şeyi başlatmak için dayanılmaz bir istek duymalarına rağmen ilk adımı karşısındakinden beklemesine denmektedir.
iki kişinin keskin bir sessizlik içinde , aynı duygularla göz göze gelip, her ikisinin de istedikleri bir şeyi başlatmak için dayanılmaz bir istek duymalarına rağmen ilk adımı karşısındakinden beklemesine denmektedir.
devamını gör...
davud monşizade
dikkatimi çeken bir şahsiyet olduğu için son zamanlarda araştırdığım iranlı dilbilimci, siyasi aktivist. pek farklı bir yaşamı olmuş monşizade'nin. kendisi 1914'te tahran'da doğdu. dedesi ve babası siyasi sebeplerden ötürü öldürülmüş. iran'da emir kebir lisesini bitirdikten sonra 1932 yılında devlet bursuyla fransa'ya gönderildi. avrupa'da bir askeri okula kaydolduğu da aktarılır. fransa'da pehlevi hanedanı'na karşı hareketleri tespit edilerek bursu kesilmesine rağmen 1937'de burgundy üniversitesinde edebiyat lisansı almıştır. monşizade, berlin üniversitesinde doktora yapmak için nazi almanyası'na taşındı ve bu üniversitede walther wüst* ile beraber çalıştı. akademik çalışmalarını genellikle iran, hindoloji ve islam üzerine yaptı. ikinci dünya savaşı sırasında çalışmaları aksadı fakat yine de 1945'te doktorasını tamamladı.
avrupa'da kaldığı süre boyunca nazi faaliyetlerini çok yakından takip etti hatta hitler gençliği'nin bir üyesiydi. önce sa (sturmabteilungen)'e katıldı, sonra ss (schutzstaffel) birliklerine. 1942 senesinde gönüllü olarak alman ordusu'na katıldı ve özellikle sovyetlere karşı savaşılan doğu cephesi'ndeki savaşlarda rol oynadı. diller konusunda yetenekli olduğu için sovyet savaş esirleriyle kolay bir biçimde anlaşabildi ve bu özelliği cephede çok yararlı oldu. aynı zamanda, "das reich" ve "deutsche verlag" gibi nazi yayın organlarına yaptığı katkılarla tanınıyordu. ayrıca, berlin radyosu'nun farsça programlarında yer aldı. savaş sırasında ağır yaralandı* ve iki yıl boyunca tedavi görmek zorunda kaldı. doktorasını aksatmasının nedenleri bunlardı.
1951'e kadar dünyanın birçok üniversitesinde akademisyenlik yaptı ve münih'te bir profesörün kızıyla evlendi. 1951'de tahran'a taşındı ve sumka*'yı kurdu. isminden de anlayacağınız üzere bu nazizmi ve onun değerlerini benimsemiş bir partiydi. parti kısa sürede hükümet karşıtı ve komünizm karşıtı faaliyetleriyle ünlendi. monşizade'nin siyasi kariyeri de başlamış oldu. monşizade'nin idol aldığı iki ekol vardı. bunlardan biri adolf hitler'in nazizmi öbürü ise ispanyol filozof josé ortega y gasset'nin felsefesiydi*. zaten monşizade'nin hitler'i idol aldığı tavırlarından ve dış görünüşünden de çok kolay bir biçimde anlaşılacaktır.

sumka partisi'nin programı neredeyse nazi partisi'nin kopyasıydı. her şeyden önce paniranizmi benimsemişlerdi. parti; amerika, rusya ve ingiltere karşıtıydı, iran'ın tam bağımsızlığını savunuyordu. iran'a iranî olmayanların göçünü yasaklıyordu. ırkların karışmasına karşıydılar, aryanlar; aryanlarla kaynaşmalıydı. parlamento karşıtı bir hükümet biçimini savunuyorlardı. yahudilerin iş yapmalarını yasaklamak istiyorlardı. ulusal çıkarlara aykırı olarak işletilen fabrikaların kamulaştırılması gerektiği görüşündeydiler. “yahudi hainlerin” elinde acı çeken orta sınıfın canlanmasını arzuluyorlardı. çocuk işçiliğine karşılardı. ulusal olmayan sanat eserlerini ve akımlarını ahlaksız buluyorlardı. çok gariptir ama bu parti cıa tarafından komünist tudeh partisi'ni ve iran ulusal cephesi'ni baltalamak adına fonlandı. parti 1953 darbesi*'nden sonra kapandı. bu da sumka partisinin logosu:

partinin kapanmasından sonra monşizade, 1958'e kadar iran'da yaşadı, abd'de bir süre kaldıktan sonra isveç'e taşınarak 1989'a kadar orada yaşadı. 30 yıl boyunca zamanının büyük bir kısmını akademiye ayırdı. isceç'te bernfried schlerath ve oscar stig wikander gibi akademisyenlerle tanıştı. schlerath, onu oldukça neşeli ve hoş biri olarak görüyordu. isveç gibi tatsız yemekleri olan bir ülkeye göre çok iyi bir şefti. 1989'da isveç, uppsala'da öldü. mezarı oradadır. iran dili ve kültürüne çok katkıları olmuştur.
avrupa'da kaldığı süre boyunca nazi faaliyetlerini çok yakından takip etti hatta hitler gençliği'nin bir üyesiydi. önce sa (sturmabteilungen)'e katıldı, sonra ss (schutzstaffel) birliklerine. 1942 senesinde gönüllü olarak alman ordusu'na katıldı ve özellikle sovyetlere karşı savaşılan doğu cephesi'ndeki savaşlarda rol oynadı. diller konusunda yetenekli olduğu için sovyet savaş esirleriyle kolay bir biçimde anlaşabildi ve bu özelliği cephede çok yararlı oldu. aynı zamanda, "das reich" ve "deutsche verlag" gibi nazi yayın organlarına yaptığı katkılarla tanınıyordu. ayrıca, berlin radyosu'nun farsça programlarında yer aldı. savaş sırasında ağır yaralandı* ve iki yıl boyunca tedavi görmek zorunda kaldı. doktorasını aksatmasının nedenleri bunlardı.
1951'e kadar dünyanın birçok üniversitesinde akademisyenlik yaptı ve münih'te bir profesörün kızıyla evlendi. 1951'de tahran'a taşındı ve sumka*'yı kurdu. isminden de anlayacağınız üzere bu nazizmi ve onun değerlerini benimsemiş bir partiydi. parti kısa sürede hükümet karşıtı ve komünizm karşıtı faaliyetleriyle ünlendi. monşizade'nin siyasi kariyeri de başlamış oldu. monşizade'nin idol aldığı iki ekol vardı. bunlardan biri adolf hitler'in nazizmi öbürü ise ispanyol filozof josé ortega y gasset'nin felsefesiydi*. zaten monşizade'nin hitler'i idol aldığı tavırlarından ve dış görünüşünden de çok kolay bir biçimde anlaşılacaktır.

sumka partisi'nin programı neredeyse nazi partisi'nin kopyasıydı. her şeyden önce paniranizmi benimsemişlerdi. parti; amerika, rusya ve ingiltere karşıtıydı, iran'ın tam bağımsızlığını savunuyordu. iran'a iranî olmayanların göçünü yasaklıyordu. ırkların karışmasına karşıydılar, aryanlar; aryanlarla kaynaşmalıydı. parlamento karşıtı bir hükümet biçimini savunuyorlardı. yahudilerin iş yapmalarını yasaklamak istiyorlardı. ulusal çıkarlara aykırı olarak işletilen fabrikaların kamulaştırılması gerektiği görüşündeydiler. “yahudi hainlerin” elinde acı çeken orta sınıfın canlanmasını arzuluyorlardı. çocuk işçiliğine karşılardı. ulusal olmayan sanat eserlerini ve akımlarını ahlaksız buluyorlardı. çok gariptir ama bu parti cıa tarafından komünist tudeh partisi'ni ve iran ulusal cephesi'ni baltalamak adına fonlandı. parti 1953 darbesi*'nden sonra kapandı. bu da sumka partisinin logosu:

partinin kapanmasından sonra monşizade, 1958'e kadar iran'da yaşadı, abd'de bir süre kaldıktan sonra isveç'e taşınarak 1989'a kadar orada yaşadı. 30 yıl boyunca zamanının büyük bir kısmını akademiye ayırdı. isceç'te bernfried schlerath ve oscar stig wikander gibi akademisyenlerle tanıştı. schlerath, onu oldukça neşeli ve hoş biri olarak görüyordu. isveç gibi tatsız yemekleri olan bir ülkeye göre çok iyi bir şefti. 1989'da isveç, uppsala'da öldü. mezarı oradadır. iran dili ve kültürüne çok katkıları olmuştur.
devamını gör...
tam da şu an yazarların hissettiği şey
hislerimizle haşir neşir olacak canım başlık.
kafam olmuş bidünya. (evet canım böyle yazmak istedi.)
hiçbir şey hissetmiyorum şuan. ilginç bir şekilde hissizim. bir iki gündür yoğun gerginlik vardı. sanırım çok uzun süre devam etti ve şuan mala bağladım. uykum da gelmiş olabilir emin değilim.
karnım acıktı ama konuyla hiç alakası yok değil mi? zaten bugün girdiğim bir çok tanımın başlıkla alakası yok. bunu da idare edi verin. öptüm bebiklerim.
kafam olmuş bidünya. (evet canım böyle yazmak istedi.)
hiçbir şey hissetmiyorum şuan. ilginç bir şekilde hissizim. bir iki gündür yoğun gerginlik vardı. sanırım çok uzun süre devam etti ve şuan mala bağladım. uykum da gelmiş olabilir emin değilim.
karnım acıktı ama konuyla hiç alakası yok değil mi? zaten bugün girdiğim bir çok tanımın başlıkla alakası yok. bunu da idare edi verin. öptüm bebiklerim.
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
sözlük radyo tarihimizde daha yayınlanmadan, başlık ve tanım donanımıyla ayaklarımı yerden kesti bile. tüm çete burada olacağız. dinlerken ;
'' vay canına o öyle miymiş?''
'' e yuh be neler duyuyoruz? ''
'' bu gerçekten bu mu? ''
'' ulan mars'ta arsa kapatıyorum o zaman.. ''
'' kaç para ulan bir perseverance ? '' vb. soruları argolu şekilde sorabilirim. bu yüzden uçurulabilirim.
aman be olsundu.
uçacaksak bu ekibin yayınıyla mars'a uçalım.
eminim müthiş bir yayın olacak. tek tek emeklerinize sağlık dostlar.
dipçe : şu dakika yayınım olsa playlisti döşer, bu insanları dinlemeye gelirdim. boş konuşmuyoruz burda dinleyin. katılın. *
'' vay canına o öyle miymiş?''
'' e yuh be neler duyuyoruz? ''
'' bu gerçekten bu mu? ''
'' ulan mars'ta arsa kapatıyorum o zaman.. ''
'' kaç para ulan bir perseverance ? '' vb. soruları argolu şekilde sorabilirim. bu yüzden uçurulabilirim.
aman be olsundu.
uçacaksak bu ekibin yayınıyla mars'a uçalım.
eminim müthiş bir yayın olacak. tek tek emeklerinize sağlık dostlar.
dipçe : şu dakika yayınım olsa playlisti döşer, bu insanları dinlemeye gelirdim. boş konuşmuyoruz burda dinleyin. katılın. *
devamını gör...
la bu islam ne etti size
sorun islamda değil sorun dindarız ayağı yapıp her türlü ahlaksızlığı perde arkasında yapanlardır.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
çalacak şarkımı, merdumkaptan nickli yazara hediye ediyorum.
çok tatlı, çok yardımsever, çok ilgili çünkü.
çok tatlı, çok yardımsever, çok ilgili çünkü.
devamını gör...
girilen tanımdan arkadaşını tanımak
çok kıskandığım durumdur. nedense bir tanıdığa rastlayacağımı hiç düşünmüyorum. şu koca sözlükte yalnızım dostlar.*
devamını gör...
iskandinav ülkelerinde 6 ay gündüz 6 ay gece olması
iskandinav ülkelerinde gece gündüz arasındaki saat farkı türkiye'ye göre fazladır ancak 6 ay gece 6 ay gündüz kutup noktalarına yakın bölgelerde yaşanır.
devamını gör...
şampiyonlar ligi şampiyonlarının hep avrupa takımlarından çıkması
oldukça şaşırtıcı olan durumdur. yks birincilerinin hep bizim ülkemizden çıkmasına benzer.
devamını gör...
sözlüğün ücra bir köy okulunda ölümsüzleşmesi
mükemmel bir haberdir. bir şeye dokunmak onları mutlu kılmak harika bir olay. tebessümle dakikalarca baktım fotoğraflara. emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. böyle olayların devam etmesini temenni ederim. mükemmel haber. mükemmel bir iş.
içim fotoğraflardaki gibi rengarenk oldu yemin ederim.
işte kafa sözlük ! işte kafa sözlük yazarları !
içim fotoğraflardaki gibi rengarenk oldu yemin ederim.
işte kafa sözlük ! işte kafa sözlük yazarları !
devamını gör...



