dolorimetri
acı ölçer; cornell üniversitesi tarafından geliştirilen bu alete latince 'acı' anlamına gelen 'dolor' kelimesinden yola çıkılarak dolorimetri adı verilmiştir. ölçü birimi olarak 'dol' kullanılmaktadır. alette en düşük acı 0 dol. en yüksek acı ise 10,5 dol. olarak belirlenmiştir.
devamını gör...
normal sözlük'e giriş serüveni
ekşi sözlükte çaylaklık baydı. seviyeli ortam ve güzel arayüzü beni bağladı.
devamını gör...
farah zeynep abdullah
bi küçük eylül meselesi'nin eylül'ü olan, 17 ağostos 89 doğumlu, 1.6 boyundaki çıtı pıtı tatlış bir oyuncumuzdur kendisi.
ekşi elmalar'da da kendisini beğenerek izlemiştik.
ilişkilerinde genelde komikli erkekleri tercih etmekte.
gerçi eser yenenler komik değil ya, neyse.
doğu demirkol çok mu komik? evet. komik. ben gülüyorsam komik. ben gülüyom ona.
ekşi elmalar'da da kendisini beğenerek izlemiştik.
ilişkilerinde genelde komikli erkekleri tercih etmekte.
gerçi eser yenenler komik değil ya, neyse.
doğu demirkol çok mu komik? evet. komik. ben gülüyorsam komik. ben gülüyom ona.
devamını gör...
kedi
ihtiyaç duyduğumuz masumiyeti eşsiz şekilde temsil eden dostlarımız. iyi ki varlar.
devamını gör...
tarifi olmayan duygular
hani birine çok güvenirsiniz diğer insanlara olan bütün güveniniz bile o insandan gelir ya sonra o insan sizin asla yapmaz diyeceğiniz şeyi yapar o anki hayal kırıklığının tarifi yoktur.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
the crown izleyenleri biraz duygulandıracaktır muhtemelen.
" biliyorum, benim sevgim kutlanmalıydı
ama sen ona yalnızca tahammül ettin."
" biliyorum, benim sevgim kutlanmalıydı
ama sen ona yalnızca tahammül ettin."
devamını gör...
tıkanırcasına yeme bozukluğu
en yaygın yeme bozukluğu olan tıkınırcasına yeme bozukluğu, hastaların kontrol eksikliğini hissettiği ve benzer koşullar altındaki çoğu insanın yiyebileceği miktardan çok daha fazla miktarda ve kontrolsüzce yiyebileceğinden belirgin oranda daha fazla yiyecek tükettiği tekrardan (3 ay boyunca haftada 1), psikolojik olarak rahatsız edici aşırı yeme atakları ile karakterize bir hastalıktır. ilk kez amerikan psikiyatri birliği'nin yayınladığı sınıflandırma sistemi olan ruhsal bozuklukların tanısal ve istatistiksel sınıflandırma elkitabının 2013 yılında yayınlanmış baskısında ayrı bir yeme bozukluğu olarak tanımlanmıştır.
devamını gör...
fen lisesi
maalesef mezun olduğum lise. cehennemdi adeta. ders çalışmaktan beyin fonksiyonları durmuş, kültürsüz robotlarla doluydu. içindeki öğrencilerin hayatta ders çalışmaktan başka iyi yaptığı bir şey yok. tek hedefleri yüksek not almak. sosyallik sıffffır.
en bilinen kitapları bile bilmezler dizi film espri bilmezler çünkü nerdeyse tüm zamanlarını ders çalışarak geçiriyorlar öyle bir vizyonsuzluk. arada birkaç kişi normaldik ama zaten onlar da dayanamayıp okul değiştirdi ailem izin verseydi ben de değiştirirdim. 4 yıl ağlayarak gittim ben de.
en bilinen kitapları bile bilmezler dizi film espri bilmezler çünkü nerdeyse tüm zamanlarını ders çalışarak geçiriyorlar öyle bir vizyonsuzluk. arada birkaç kişi normaldik ama zaten onlar da dayanamayıp okul değiştirdi ailem izin verseydi ben de değiştirirdim. 4 yıl ağlayarak gittim ben de.
devamını gör...
patates yiyenler tablosu
*
ünlü ressam vincent van gogh'un köylülerin toprağı işleyen asil dürüstlüklerine hayran kalması ile bunu resimlerine işleme isteği ile ortaya çıkardığı tablosudur.
tablonun ortaya çıkma süreci, gogh'un anne ve babasının yanına hollanda'nın küçük köyü nuenen'e gitmesi ile başlıyor. babasıyla arası kötü olmasına rağmen ailesinin yanına giden ressam orada köylülerden ilham alıyor. köylülerin yoksulluk ve sefaletine odaklanıyor. köylülerin bu zorlu yaşamını romantikleştirmiyor. aksine onların akşam yemekleri için verdikleri zorlu mücadeleyi göstermek istiyor. dokumacı köylüleri de izliyor ve onlardan esinlenerek gri renk tonuna ağırlık veriyor resminde. babasının ölmesi ile 1885 yılında "patates yiyenler" tablosunu tamamlıyor.
van gogh kardeşine yazdığı mektupta bu resimde anlatmak istediklerinden şu şekilde bahsediyor:
"kendi küçük lambalarının ışığında patates yiyen bu insanlar, tabaklarına koydukları bu yiyeceği kendilerini bu ellerle, toprakta işliyor; bu yüzden tablo el emeğini ve yiyeceklerini kendilerinin dürüstçe hak ettiklerini gösteriyor."
devamını gör...
geçmişten günümüze dek değişmeyen olgular
cehalet.
devamını gör...
lise son en arka sıra
yapılan araştırmalar da destekler ki iş hayatında başarılı olan gruptur.
devamını gör...
normal sözlük'ün 1 milyon entryi geçmesi
birkaç saat önce gerçekleşmiş olaydır. 7 kasım 2020'den bugüne, 1 milyon adet entry girişi gerçekleşmiş.
not : silinen tanımlar, çaylak tanımları ve tematik tanımları saymamaktayız.
sözlük ile alakalı bütün verilerimize sözlüğün en aşağısındaki istatistikler ikonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz.
kim ekranı aşağı kaydıracak diyenler için link
(bkz: nice birmilyorlara)
not : silinen tanımlar, çaylak tanımları ve tematik tanımları saymamaktayız.
sözlük ile alakalı bütün verilerimize sözlüğün en aşağısındaki istatistikler ikonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz.
kim ekranı aşağı kaydıracak diyenler için link
(bkz: nice birmilyorlara)
devamını gör...
duyarga
böceklerin anteni.
arılar ve karıncaların başlarında gördüğümüz, çift olarak bulunan ve çok sayıda duyu algılama noktası olan hareketli duyu organı.
arılar ve karıncaların başlarında gördüğümüz, çift olarak bulunan ve çok sayıda duyu algılama noktası olan hareketli duyu organı.
devamını gör...
mutfakta sinir eden durumlar
aradığım şeyin yerinin değişmesi.
arkadaş ! neyi kullandıysan sonra götür aynı yere koy. niye değiştirirsin arkadaş ?
eski bir şef olarak aklıma bu geldi.
arkadaş ! neyi kullandıysan sonra götür aynı yere koy. niye değiştirirsin arkadaş ?
eski bir şef olarak aklıma bu geldi.
devamını gör...
içine atmak
derdi, kederi, problemi kimseyle paylasmama durumu.
“icine ata ata ne hale dustun, tuta tuta catlayacaksin be adam” demisti gulsen vaktizamaninda. adam catladi mi, konusmaya mi karar verdi; muallak.
kendi yaranı sarmak icin kişinin kendine yetmesi soz konusu olunca, konusacak kimseye gerek kalmiyor. -yersen-
o kuyruk hep dik kalacak, taviz verilmeyecek, aglanilacaksa kendine aglanilacak, kimsenin cekilen acidan haberdar olmasina luzum yok. -yedin mi?-
oyna devam.
“icine ata ata ne hale dustun, tuta tuta catlayacaksin be adam” demisti gulsen vaktizamaninda. adam catladi mi, konusmaya mi karar verdi; muallak.
kendi yaranı sarmak icin kişinin kendine yetmesi soz konusu olunca, konusacak kimseye gerek kalmiyor. -yersen-
o kuyruk hep dik kalacak, taviz verilmeyecek, aglanilacaksa kendine aglanilacak, kimsenin cekilen acidan haberdar olmasina luzum yok. -yedin mi?-
oyna devam.
devamını gör...
günde 4 saat uyuyan insan
yanlış yapan insandır.8 saat sağlıklı beden için şart.
devamını gör...
bir gün psikolojim düzelecek diye çok korkuyorum sorunsalı
gerçekleştiğinde olabilecekleri düşünemiyorum..
devamını gör...
