uzun süredir yaşadığım sendromdur. hiçbir şeyi iplememek ve kimseyi umursamamak ekseninde bir dönence oluşturur.
devamını gör...

beni sevmesen, yağmurları sev
bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yeniden
gidiyorum gözüm yaşlı, hatıran har yüreğime
sen sev yağmurlari, yağmurlar yagsin uzerime
gidiyorum gözüm yaşli (gözüm yaşlı) ah yine yol, yol üstüne
sen sev yağmurları, yağmurlar yağsın yüzüme
devamını gör...

avatar the last airbender ile hayatımıza giren toph beifong, görme engelli bir toprak bükücüdür. tla döneminde metali de bükebilen tek toprak bükücüydü ve kendisinin de belirttiği gibi zamanın en iyi toprak bükücüsüdür. görme engelli olmasına rağmen ayağıyla yerdeki bütün titreşimleri hissedebilir ve yarasa misali neyin nerede olduğunu anlayabilir, yerde yürüyen karıncayı da hissettiğinden görme engeli olmayan insanlardan bile daha iyi görür. zaten toprak bükmeyi de kendisi gibi kör olan köstebeklerden öğrenmiştir. oldukça tutucu bir aileye sahip olan toph, geceleri sıvışıp arenada kendisinden 5 kat büyük cüsseli adamları yenmekteydi. sonrasında evini bırakarak avatar çetesine katılır ve aang’e toprak bükmeyi öğretir. sokka ile yakınlaşacağını beklediğimiz karakter kimseyle yakınlaşmadan dizi biter... avatar the last airbender dizisinin devamı olan the legend of korra dizisinde çoluk çocuğa karışmış olduğunu görürüz. yaşlanmış hali de oldukça muzip ve tatlıdır. iki kızı olmuştur. biri onun gibi sinirli ve disiplinliyken diğeri çiçek böcek bir kadındır. kızlarının ikisi de annelerinin icat ettiği metal bükücülüğü yapabilmektedir. toph'un en yaşlı hali bile birçok düşmandan kuvvetlidir. toprak ulusu en sevdiğim ulus, toph beifong benim en sevdiğim karakterdir. asidir, kimseye eyvallahı yoktur. moralim bozuk olduğu zaman youtube’a “toph blind jokes” yazıp kendisiyle dalga geçmesini izler, keyiflenirim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yunanca kökenli sözcüktür. rüyalardan sonra hissedilen huzur anlamına gelmektedir. görülen rüyanın güzelliğiyle tüm günün güzel geçmesine sebep olan durumdur.
devamını gör...

sevgisini gösteremediğinde kendisi gibi olamadığını hisseden insandır aynı zamanda. enbisevdiklerimizi yüz yoğurmalı, ellemeli sarılmalı sevemeyeceksek ne yapacağım ben bu sevgiyi yav?! gerçekten de sevgimi gösteremediğim soğuk insanlarla bir müddet sonra iletişimi koparmış oluyorum istemsiz. çünkü nedense bu insanlar sevginin, sevilmenin karşılık verilmesi gereken bir şey, bir zorunluluk olduğunu düşünüyor. siz sevginizi gösterdiğinizde zoraki samimiyetsiz bir karşılık alıyorsunuz, öyle yapay bir tavır ki püüü bu ne yahu? hiç mi anan, baban yakın bir dostun, sevgilin seni sevmedi, kenara köşeye sıkıştırıp öpmeye çalışmadı, sarılcam diye boğmak istemedi evladım diye sorasım geliyor... böyle de olabilir çoğu insan sevgiyi ve sevilmeyi inanın bilmiyor zaten hep şaşkınlıkla karşılanıyorum* ancak sevginin değişim yaratma gücü var. ilk başlarda şaşıran insanlar zamanla öyle kıymetini biliyor ki bu sevilme halinin insan iyice tokatlamalı sevmek istiyor. * bazı insan da aşamıyor bunu duvar olmaya devam ediyor, üzücü vallahi...

bu insan için sürekli aldatılacaktır, örselenecektir vs entryleri giriliyor. siz çok yanlış anlıyorsunuz arkadaşlar: aldatılmak, kandırılmak vb tüm kötü şeylerin sorumluluğu size ait değil. siz sevginizi gösterdiğiniz için aldatılmıyorsunuz karşınızdaki insan karaktersiz bir yaratık olduğu için bu eylemi yapıyor. karşınızdaki insanların negatif eylemlerinin sorumluluğunu kendi üzerinize almayın çiçeklerim. biz enbisevdiklerimizi sevmelere, sarılmalara doyamamaya devam...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tasarımı mükemmel olan araç serisidir.

sahip olmak istediğim arabalardan biridir.
devamını gör...

yediğim en güzel b*k.
devamını gör...

evde oturup beton saksı yapım videoları izlemeye devam edersem yalnız kalıcam sanırım.
devamını gör...

birde içinde bir şey yoksa bak sen sürprize.
bomboş insanla zamanı heder etmesi de acı.
devamını gör...

"ölüm yok ya sonunda." denemeyecek tek yarıştır.
devamını gör...

ilginç bir şekilde yakın bir zamana kadar yerebatan sarnıcı'nda tören yaptıklarına dair bilgiler bulunmaktadır.


yere batan sarnıcı drıid’ler için çok önemli bir mabettir. yerebatan sarnıcı  eskiden bu kadar büyük değildi , yani oraya giden ziyaretçilere çok küçük bir kısmı gösteriliyordu, asıl önemli ve büyük bir kısmı tahta perdelerle gizleniyordu.

her sene nisan ayında , druid’ler istanbul’a gelirdi ve yere batan sarnıcı’nda gizlenen  bu  bölümde törenler yaparlardı, törenlerin yapıldığı bu bölümde ters dönmüş olan medusa başı da bulunurdu, medusa’nın bulunduğu o sulu alan druid’ler için çok önemlidir, törenlerin yapıldığı en yakın tarihler 1963-64-65 yıllarıydı.

druid’lerin, gnostiklerin ökseotu ile yaptıkları bu gizli törenlerden kimsenin haberi olmazdı, törenler 3 gün sürerdi, bugün stonehenge denilen yerde yapılan törenlerin aynısıydı.

druid’ler için sarnıçta bulunan ters dönmüş medusa başının bulunduğu alan çok önemliydi, çünkü orada kaynağının nereden geldiği belli olmayan bir titreşim vardır, bu nedenle kadın ve erkek druid’ler tören sırasında medusa’ya sarılırdı. bu titreşim halen vardır, bu nedenle medusa’nın çevresi demir parmaklıklarla çevrilmiştir.

medusa oraya tesadüfen konmamıştır, doğu roma’lılar oraya medusa’yı ters olarak bilerek koymuşlardır, roma oradan yayılan titreşimi evil yani kötü, karanlık olarak kabul etmiştir. ama bu karanlık druid’ler için kutsal olarak görülmüş, çünkü druid inancına göre karanlık, aydınlığın anası yani aydınlık karanlıktan doğar. bu nedenle druid’ler medusa’ya mother night demişler yani gece ana adını vermişler.




kaynak
devamını gör...

geceleri kendiniz de dahil olmak üzere her şeyle yüzleşirsiniz. yalan yoktur çünkü karanlık dürüsttür...
devamını gör...

o kadar çok şey yazarım ki ama yazmıcam. tepkimi sükunet ile ortaya koyuyorum. en güzeli onlar için yorum bile yapmamaktır. kafalar rahat, mis.
devamını gör...

bu ilk ölüşüm değil..
devamını gör...

mehmet akif asla olmazdı. bilenler bilir dönemin yıldız mukimine yazdığı şiiri.
devamını gör...

ateizm gibi sinir bozucu bir kavram değil. avrupa'da ateist olarak nitelendirdiğimiz kimselerin esasında apateist olduğunu düşünüyorum. tanrı fikrinden azade bir kafa yapısına sahipler. bizim memlekettekilerin kafa yapısı öyle değil, yanlışlanması gereken bir şey olarak görülür.
devamını gör...

insan sürekli değişim içinde olan bir varlık. kendimizi tam bir yerden tanımaya başlıyoruz derken başka bir yeri kaçırıyoruz çünkü değişiyoruz. o nedenle, gerçekten tanıma gibi bir durum ancak tamamen durulduğumuzda gerçekleşecektir. ki, bunun için de son nefesi verene kadar saksı gibi bir hayat yaşamak gerekir. elbette insan kendini az çok bilir ama tam manasıyla tanımak imkasız geliyor bana. sen, şu anki seni belki tanıyorsun fakat 1 dakika sonraki seni de tanıyabilecek misin? bazen şartlar öyle bir gelişir ki; tanıyamazsın, 1 dakikanın önemini o an anlarsın, "hayat tam olarak buymuş" dersin.
hayatı bu yüzden seviyorum; değişken, bilinmez ve şaşırtıcı.
devamını gör...

kızkaçıranın kız kaçırmaması, torpilin torpil yapmaması.
her şeyi yapıştıran yapıştırıcının içindeki kaba yapışmaması
teflon tavanın bünyesindeki metale yapışması

sonlara doğru felsefi mantık soruları gibi paradoksal örnek oldu belki, ama hoşuma gitti *
devamını gör...

sinir hucreleri arasında ve sinir hücreleri ile tepki organı arasında iletişimi düzenleyen maddeler.
bu maddeleri düzenli olarak üretip salgiliyoruz, bir kısmınıni işi bitince parcaliyoruz bir kısmını tekrar kullanıyoruz. serotonin, dopamin, histamin, noradrenalin gibi.

vücudumuza aldığımız legal veya illegal bazı maddeler (nikotin, kafein, crack, lsd, ot) bu maddeleri taklit edebilir (izomeri olabilir) ya da nörotransmitterin iki sinir hücresi arası boşlukta uzun süre kalmasina, hücreye geri dönmemesine neden olur.

kokoda olduğu gibi.
crack halini yakıp dumanını çekersen 8 saniye içinde bir süreligine yollar hep otoban oluyor.
upload download hızı süper oluyor.
bu durum tatli geliyor kuvvetli bağımlılık yapıyor.
sonra bağlantı 16kb/s düşünce sinirleniyorsun, ekrani yumruklayasin geliyor vs.


ayrıca neurotransmitter bir carbon based lifeforms şarkısı.
2003 yılında çıkmış.
albüm: hydroponic garden

downtempo, psybient, ambient sevenlere.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim