her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır
bir iddia.
her başarısız kadının önünde bir erkek de olabilir.
her başarısız kadının önünde bir erkek de olabilir.
devamını gör...
son singapur vapuru (yazar)
'dur nereye daha karpuz kesecektik.' dediğim yazar.
evet seni pek yakından tanımıyorum. ama takip ediyor ve tanımlarını keyifle okuyorum. bence buralarda güzel bir renksin bizi neden o renkten mahrum edesin? kim ne demiş bilmiyorum ama ben hayatı birilerinin söylediklerine göre şekillendirmiyorum. sana da tavsiyem bu yönde olacak.
belki yoğun bir döneme gireceksin, kabul. ara ara gel git. burası sana nefes alma yeri olsun. bizlere bir selam çak, iki kelam edelim, havan değişsin, son yine dön yoğunluğuna. ama böyle birilerine kızıp kendini cezalandırma. yazmak senin yaşama biçimim değil mi? bak benim öyle...
duymamış olalım bu dediklerini. çık bir nefes al, kafana izin ver, az uzak kal sonra tekrar gel aramıza. biz seni bekliyor olacağız.
hadi hadi biz görmedik sen de yazmadın o vedayı. çok öptüm.
evet seni pek yakından tanımıyorum. ama takip ediyor ve tanımlarını keyifle okuyorum. bence buralarda güzel bir renksin bizi neden o renkten mahrum edesin? kim ne demiş bilmiyorum ama ben hayatı birilerinin söylediklerine göre şekillendirmiyorum. sana da tavsiyem bu yönde olacak.
belki yoğun bir döneme gireceksin, kabul. ara ara gel git. burası sana nefes alma yeri olsun. bizlere bir selam çak, iki kelam edelim, havan değişsin, son yine dön yoğunluğuna. ama böyle birilerine kızıp kendini cezalandırma. yazmak senin yaşama biçimim değil mi? bak benim öyle...
duymamış olalım bu dediklerini. çık bir nefes al, kafana izin ver, az uzak kal sonra tekrar gel aramıza. biz seni bekliyor olacağız.
hadi hadi biz görmedik sen de yazmadın o vedayı. çok öptüm.
devamını gör...
her gün sadece bir tanımını beğenen yazar
sana bu kadar yeter len şımarma diyen yazarlardır. ilgisini eksik etmez ama başınıda okşamaz hani.
devamını gör...
yazarların birini affetmeme nedenleri
affetmem için o kişinin yaptığı hatayı kendi içinde kabullendiğine ve pişman olduğuna inanmam, hissetmem lazım. diğer türlü affedersem kendime saygımı yitiririm.
devamını gör...
spontane radyo yayını
raistlin majere bir yana diğerleri bir yana der, taşı kuyuya atar kaçarım.
ikinize de iyi yayınlar dilerim.
ikinize de iyi yayınlar dilerim.
devamını gör...
liberosis
hayatta karşımıza çıkan olaylara normalden daha az önem verme isteği olarak tanımlanmaktadır.
kısacası karşılaştığımız mevzuları daha az kafaya takmayı, da az düşünmeyi isteme hissiyatı gibi bir anlamı var.
derhal liberosis olmamız gerekmektedir bence. peki bunu başardığımızda ne olacak.?
hayatımızı ilgilendiren her konuda daha net ve kesin kararlar veririz. hayattan beklediklerimize ve hedeflerimize daha rahat odaklanıp, ulaşabilme yollarını daha net görebiliriz. bizi depresyona sürükleyen, mutsuz insan ve ortamlardan uzak durmamızı sağlayarak, bir çok endişe ve korkumuzu ortadan kaldırmış oluruz.
kendimizi daha berrak bir yaşama yeniden hazırlamamız için bir başlangıç olmuş olacak.
hadi hayırlısı..
kısacası karşılaştığımız mevzuları daha az kafaya takmayı, da az düşünmeyi isteme hissiyatı gibi bir anlamı var.
derhal liberosis olmamız gerekmektedir bence. peki bunu başardığımızda ne olacak.?
hayatımızı ilgilendiren her konuda daha net ve kesin kararlar veririz. hayattan beklediklerimize ve hedeflerimize daha rahat odaklanıp, ulaşabilme yollarını daha net görebiliriz. bizi depresyona sürükleyen, mutsuz insan ve ortamlardan uzak durmamızı sağlayarak, bir çok endişe ve korkumuzu ortadan kaldırmış oluruz.
kendimizi daha berrak bir yaşama yeniden hazırlamamız için bir başlangıç olmuş olacak.
hadi hayırlısı..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği hayvan
papağan*
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
aldatılmış gibi hissediyorum. kandırılmış, alay edilmiş...
devamını gör...
concorde
yapım fikri 1956'da ortaya çıkan ve ilk uçuşunu 1969'da gerçekleştiren ingiltere fransa ortak yapımı sesten hızlı lan bir ticari yolcu uçağı.concorde uçağı, ilk uçuş denemesini 2 mart 1969'da fransa'nın toulouse kentinde yaptı. concorde'un ilk ticari uçuşu ise londra-bahreyn arasında gerçekleşti. fransız concorde'unun ilk uçuşu da paris-dakar arasında yapıldı. air france, 1977 yılından itibaren paris-new york arasında sesten hızlı uçaklarla yolcu taşımaya başladı. concorde'un ülkemize 1976-1977 yıllarında air condor ve air france şirketleri envanterinde kayıtlı uçaklarıyla sınırlı uçuşları olmuşsa da istanbul atatürk havalimanının teknik altyapısı o yıllarda gerekli donanımı sağlayamadığı için ilerleyen yıllarda bu uçuşlardan vazgeçilmiştir.
başlıca amacı hız yapmak olan concorde uçaklarının dış yüzeyi, çok hafif ve ısıya dayanıklı titanyum maddesinden üretildi. uçuş sırasında sürtünme nedeniyle uçağın dış cephesindeki sıcaklık 92, burun kısmındaki sıcaklık ise 130 dereceye çıkıyordu. ısınma nedeniyle uçağın boyunun uçuş sırasında 7.5 santim uzadığı saptandı.
concorde uçuş süresinin %60'ında full power & afterburn kullanmaktadır. afterburn yakıt tüketimini oldukça artırmaktadır.
klasik bir concorde 1 yolcusu için 100 km'de 20 litre kerosen tüketmektedir. 6000 km'lik paris-new york uçuşunda 1 yolcusu için 1200 litre kerosen harcar. tek bir yolcunun sadece yakıt maliyeti 1,080 tl'ye ulaşmaktadır. işletme maliyetleri, uçuşun bakım maliyetleri ile bu rakam katlanarak artar. 2003 yılında bir kişilik bileti 6000$ ulaşmıştır. concorde tek bir operasyon da 90,000 litre yakıt tüketmektedir. 3 saatlik tek bir seferde uçak 82,000 tl yakıt masrafı yapmaktadır. 1 concorde kaldırmak 6 adet boeing 747 seferine eşdeğer maliyet gerektirir. (b747-400 bir yolcu için operasyon maliyeti 100 km de yalnızca 3.2 lt'dir)
25 temmuz 2000 tarihinde paris-charles de gaulle havaalanı'ndan kalkışından 1,5 dk sonra geçirdiği kaza ile uçuşları durdurulmuştur. güvenilirliğinin az, yüksek maliyeti ve sınırlı yolcu kapasitesi olduğu için üretimden kaldırılmıştır.concorde uçaklarının son ticari seferi, 24 ekim 2003'te londra-newyork arasında yapıldı.
--- alıntı ---
wikipedia
--- alıntı ---
concorde uçakları yaptığı tek büyük kaza ile kaldırılmış olan birazda benim tabirime göre talihsiz uçaklardır. kaldı ki yaptığı kaza tamamen kendisinden önce havalanmış bir uçağın motorundan düşen parçanın, conconrd'un tekerleğinden 5,5 kg ağırlığında bir parçanın kopması ve bu parçanın kanatta yakıt sızıntısına yol açması sonucu olmuştur kazada pilot yada uçağın asli kusuru dahi yoktur. buna rağmen acele karar alınıp tüm dünyada uçuşları durdurulmuştur.. ilgili belgeseli şuradan izleyebilirsiniz;www.dailymotion.com/video/x...
başlıca amacı hız yapmak olan concorde uçaklarının dış yüzeyi, çok hafif ve ısıya dayanıklı titanyum maddesinden üretildi. uçuş sırasında sürtünme nedeniyle uçağın dış cephesindeki sıcaklık 92, burun kısmındaki sıcaklık ise 130 dereceye çıkıyordu. ısınma nedeniyle uçağın boyunun uçuş sırasında 7.5 santim uzadığı saptandı.
concorde uçuş süresinin %60'ında full power & afterburn kullanmaktadır. afterburn yakıt tüketimini oldukça artırmaktadır.
klasik bir concorde 1 yolcusu için 100 km'de 20 litre kerosen tüketmektedir. 6000 km'lik paris-new york uçuşunda 1 yolcusu için 1200 litre kerosen harcar. tek bir yolcunun sadece yakıt maliyeti 1,080 tl'ye ulaşmaktadır. işletme maliyetleri, uçuşun bakım maliyetleri ile bu rakam katlanarak artar. 2003 yılında bir kişilik bileti 6000$ ulaşmıştır. concorde tek bir operasyon da 90,000 litre yakıt tüketmektedir. 3 saatlik tek bir seferde uçak 82,000 tl yakıt masrafı yapmaktadır. 1 concorde kaldırmak 6 adet boeing 747 seferine eşdeğer maliyet gerektirir. (b747-400 bir yolcu için operasyon maliyeti 100 km de yalnızca 3.2 lt'dir)
25 temmuz 2000 tarihinde paris-charles de gaulle havaalanı'ndan kalkışından 1,5 dk sonra geçirdiği kaza ile uçuşları durdurulmuştur. güvenilirliğinin az, yüksek maliyeti ve sınırlı yolcu kapasitesi olduğu için üretimden kaldırılmıştır.concorde uçaklarının son ticari seferi, 24 ekim 2003'te londra-newyork arasında yapıldı.
--- alıntı ---
wikipedia
--- alıntı ---
concorde uçakları yaptığı tek büyük kaza ile kaldırılmış olan birazda benim tabirime göre talihsiz uçaklardır. kaldı ki yaptığı kaza tamamen kendisinden önce havalanmış bir uçağın motorundan düşen parçanın, conconrd'un tekerleğinden 5,5 kg ağırlığında bir parçanın kopması ve bu parçanın kanatta yakıt sızıntısına yol açması sonucu olmuştur kazada pilot yada uçağın asli kusuru dahi yoktur. buna rağmen acele karar alınıp tüm dünyada uçuşları durdurulmuştur.. ilgili belgeseli şuradan izleyebilirsiniz;www.dailymotion.com/video/x...
devamını gör...
25 mart tolkien okuma günü
sauron ve barad-dur'un düştüğü günü daha da anlamlı kılan, hayranları ve okurlarının her yıl orta dünya evreninin yaratıcısı j.r.r. tolkien'i ve eserlerini kutlamak, anmak ve birlikte okumak için kütüphane müze ve kampüslerde bir araya geldiği etkinlik.
2003 yılından bu yana dünyanın pek çok noktasında sürdürülen etkinliğin fikir babasıysa köşe yazarı sean kirst. ocak 2002 tarihli bir yazısında lotr üçlemesinden bahsederken joyce için bloomsday var, peki bu üçlemeyi anmak ve okumak için de özel bir gün var mı diye sorar.
bu fikir hayranların öyle hoşuna gider ki en yakın 25 mart olan 25 mart 2003 tarihini ilk tolkien okuma günü olarak seçerler.
2003 yılından bu yana dünyanın pek çok noktasında sürdürülen etkinliğin fikir babasıysa köşe yazarı sean kirst. ocak 2002 tarihli bir yazısında lotr üçlemesinden bahsederken joyce için bloomsday var, peki bu üçlemeyi anmak ve okumak için de özel bir gün var mı diye sorar.
bu fikir hayranların öyle hoşuna gider ki en yakın 25 mart olan 25 mart 2003 tarihini ilk tolkien okuma günü olarak seçerler.
devamını gör...
muhammed ali
aslı float like a butterfly, sting like a bee = "kelebek gibi süzül, arı gibi sok" olan meşhur lafını 1964 ylında sonny liston ile yaptığı ünvan maçında ilk kez söylemiştir. 1962'den beri dünya ağır siklet şampiyonu olan sonny liston'a karşı, muhammed ali favori değildir. ileride dövüş tarzınıda tanımlamak için kullanacağı meşhur cümleyi söyler:
"float like a butterfly, sting like a bee. the hands can't hit what the eyes can't see=kelebek gibi süzül, arı gibi sok. eller gözlerin göremediğine vuramaz."
spor tarihinin en ikonik karakterlerinden biri olup hayatı mücadele ile geçmiştir. 17 ocak 1942 de louisville, kentucky de doğmuş olup gerçek adı cassius marcellus clay jr. dur. babasının adı da cassius marcellus clay miş.
hem baba hem de oğulun ismini aldığı cassius marcellus clay 19. yüzyılda babasından kendisine miras kalan 40 köleyi serbest bırakmasıyla bilinen bir çiftçi olup köleliğin kaldırılması için çalışmıştır.
muhammed ali’nin büyük dedesi abe grady bir irlandalıydı. dedesinin 1860’ larda göç ederek kentucky’ye yerleştiği biliniyor. orada serbest kalmış bir köle ile evlenen grady’nin torunlarından biri de muhammed ali’nin annesidir.
boksa başlama hikayesine gelince. 1954 ekim ayında bisikleti çalınmış. o dönemde 12 yaşında olan clay, hırsızlığı louisville polisine bildirmiş. kendisiyle ilgilenen polis memuru joe martin ona dövüşmeyi öğrenmesi gerektiğini söylemiş ve o günden itibaren onu kanatları altına almış. yalnızca 6 hafta sonunda clay, ilk boks mücadelesini kazanmış.
muhammed ali 18 yaşında liseden mezun olduktan sonra 1960 roma yaz olimpiyatlarında hafif ağır siklet kategorisinde altın madalya kazanır. kendi biyografisinde bahsettiğine göre ali, louisville’e geri döndükten sonra altın madalyasını ohio nehri üzerindeki köprüden aşağı fırlatarak ırkçılığı protesto eder. 1996 atlanta yaz olimpiyatları açılış töreninde, nehire attığı o madalya yerine yeni bir madalya verilmiş ve kendisi olimpiyat ateşini yakmakla onurlandırılmıştır.
sonny liston’u mağlup ederek yeni ağır sıklet boks şampiyonu unvanını aldığı gecenin ertesi günü yaptığı açıklamada artık müslüman olduğunu paylaşır. yanında duran malcolm x ile birlikte gazetecilere isminin bir “köle ismi” olduğunu ve artık cassius x ismini kullanacağını söyler. dönemin müslüman lideri elijah muhammed kendisine 6 mart 1964’te muhammed ali ismini verene dek bu ismi kullanıyor. muhammed ali’ nin sonny liston’ a karşı elde ettiği ilk ağır sıklet boks şampiyonluğu maçında kullandığı eldivenler neredeyse 50 yıl sonra 836 bin dolara alıcı bulmuş. muhammed ali, unvanı aldığı bu maçta yalnızca 630 bin dolar kazanmış.
1967’de vietnam savaşı patlak verdiğinde, ali amerika birleşik devletleri ordusuna hizmet etmeyi inançsal sebepleri öne sürerek reddediyor. dönemin ağır sıklet boks şampiyonu hemen tutuklanıyor ve new york eyalet atletik komisyonu unvanını geri alarak lisansını da askıya alıyor.
muhammed ali, asker kaçağı olmak suçundan hüküm giyer ve beş yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılır. yine de serbest kalan ali’nin lisansı 1970’de aktif hale getirilir. daha fazla bekleyemeyen ali, ekim 1970’de jerry quarry’i nakavt ederek ringlere geri döner.
43 aylık ceza süresinde muhammed ali “buck white” isimli bir müzikalin başrolünde görev alır. müzikal 2 aralık 1969 tarihinde new york’ ta bulunan george abbott tiyatrosunda gösterime girer. yapımda siyahi bir profesörü oynayan muhammad ali, eleştirmenlerden olumlu yorumlar alır.
1974 yılında muhammed ali, o dönem 25 yaşında olan ve hiç yenilmemiş george foreman’e karşı bir unvan maçına çıkma şansı elde eder. dönemin zaire başkanı mobutu sese seko, iki boksöre de 5’er milyon dolar ödeyerek bu maçın kendi ülkesinin başkenti kinshasa’da oynanmasını sağlar.
maçın amerikan izleyici kitlesi tarafından izlenebilmesini sağlamak adına maç afrika’da güneş doğmadan hemen önce başlatılır. (türkiye saati ile sabaha karşı 04:00 da) muhammed ali karşılaşmayı 8. rauntda gelen nakavt ile kazanır.
daha sonra parkinson hastalığına yakalanır, kalan ömrünü kendi gibi bu hastalığa yakalanan michael j. fox ile birlikte senatoda bu hastalık ile ilgili fon ayarlamaya çalışır. 2 haziran 2016 da solunum problemleri nedeniye yaşamını kaybeder.
kendisi bir şekilde meşhur rocky filmine de ilham kaynağı olmuştur. bkz: #217201
"float like a butterfly, sting like a bee. the hands can't hit what the eyes can't see=kelebek gibi süzül, arı gibi sok. eller gözlerin göremediğine vuramaz."
spor tarihinin en ikonik karakterlerinden biri olup hayatı mücadele ile geçmiştir. 17 ocak 1942 de louisville, kentucky de doğmuş olup gerçek adı cassius marcellus clay jr. dur. babasının adı da cassius marcellus clay miş.
hem baba hem de oğulun ismini aldığı cassius marcellus clay 19. yüzyılda babasından kendisine miras kalan 40 köleyi serbest bırakmasıyla bilinen bir çiftçi olup köleliğin kaldırılması için çalışmıştır.
muhammed ali’nin büyük dedesi abe grady bir irlandalıydı. dedesinin 1860’ larda göç ederek kentucky’ye yerleştiği biliniyor. orada serbest kalmış bir köle ile evlenen grady’nin torunlarından biri de muhammed ali’nin annesidir.
boksa başlama hikayesine gelince. 1954 ekim ayında bisikleti çalınmış. o dönemde 12 yaşında olan clay, hırsızlığı louisville polisine bildirmiş. kendisiyle ilgilenen polis memuru joe martin ona dövüşmeyi öğrenmesi gerektiğini söylemiş ve o günden itibaren onu kanatları altına almış. yalnızca 6 hafta sonunda clay, ilk boks mücadelesini kazanmış.
muhammed ali 18 yaşında liseden mezun olduktan sonra 1960 roma yaz olimpiyatlarında hafif ağır siklet kategorisinde altın madalya kazanır. kendi biyografisinde bahsettiğine göre ali, louisville’e geri döndükten sonra altın madalyasını ohio nehri üzerindeki köprüden aşağı fırlatarak ırkçılığı protesto eder. 1996 atlanta yaz olimpiyatları açılış töreninde, nehire attığı o madalya yerine yeni bir madalya verilmiş ve kendisi olimpiyat ateşini yakmakla onurlandırılmıştır.
sonny liston’u mağlup ederek yeni ağır sıklet boks şampiyonu unvanını aldığı gecenin ertesi günü yaptığı açıklamada artık müslüman olduğunu paylaşır. yanında duran malcolm x ile birlikte gazetecilere isminin bir “köle ismi” olduğunu ve artık cassius x ismini kullanacağını söyler. dönemin müslüman lideri elijah muhammed kendisine 6 mart 1964’te muhammed ali ismini verene dek bu ismi kullanıyor. muhammed ali’ nin sonny liston’ a karşı elde ettiği ilk ağır sıklet boks şampiyonluğu maçında kullandığı eldivenler neredeyse 50 yıl sonra 836 bin dolara alıcı bulmuş. muhammed ali, unvanı aldığı bu maçta yalnızca 630 bin dolar kazanmış.
1967’de vietnam savaşı patlak verdiğinde, ali amerika birleşik devletleri ordusuna hizmet etmeyi inançsal sebepleri öne sürerek reddediyor. dönemin ağır sıklet boks şampiyonu hemen tutuklanıyor ve new york eyalet atletik komisyonu unvanını geri alarak lisansını da askıya alıyor.
muhammed ali, asker kaçağı olmak suçundan hüküm giyer ve beş yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılır. yine de serbest kalan ali’nin lisansı 1970’de aktif hale getirilir. daha fazla bekleyemeyen ali, ekim 1970’de jerry quarry’i nakavt ederek ringlere geri döner.
43 aylık ceza süresinde muhammed ali “buck white” isimli bir müzikalin başrolünde görev alır. müzikal 2 aralık 1969 tarihinde new york’ ta bulunan george abbott tiyatrosunda gösterime girer. yapımda siyahi bir profesörü oynayan muhammad ali, eleştirmenlerden olumlu yorumlar alır.
1974 yılında muhammed ali, o dönem 25 yaşında olan ve hiç yenilmemiş george foreman’e karşı bir unvan maçına çıkma şansı elde eder. dönemin zaire başkanı mobutu sese seko, iki boksöre de 5’er milyon dolar ödeyerek bu maçın kendi ülkesinin başkenti kinshasa’da oynanmasını sağlar.
maçın amerikan izleyici kitlesi tarafından izlenebilmesini sağlamak adına maç afrika’da güneş doğmadan hemen önce başlatılır. (türkiye saati ile sabaha karşı 04:00 da) muhammed ali karşılaşmayı 8. rauntda gelen nakavt ile kazanır.
daha sonra parkinson hastalığına yakalanır, kalan ömrünü kendi gibi bu hastalığa yakalanan michael j. fox ile birlikte senatoda bu hastalık ile ilgili fon ayarlamaya çalışır. 2 haziran 2016 da solunum problemleri nedeniye yaşamını kaybeder.
kendisi bir şekilde meşhur rocky filmine de ilham kaynağı olmuştur. bkz: #217201
devamını gör...
dadaizm
1.dünya savaşı yıkıntıları sebebiyle, "alayına isyan" sebepli yayılmış akımdır. barbarlığı, sanat alanındaki entelektüelliği protesto eder. sanatçıların zürih’de toplanıp, bir sözlükten açtıkları ilk sözcüğün "dada" olarak bulunması sonucu, akım adını "dadaizm" olarak almıştır. sözcük; tahta at anlamına geliyor.
devamını gör...
islami metal grubu isimleri
müminler
nur ve ötesi
iron mâide
rahmanstein
müminhead
nur ve ötesi
iron mâide
rahmanstein
müminhead
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
çakmak kibrit'ten önce bulunmuştur.
benden çok ilmî bir bilgi beklemeyin çünkü taş devrinde kaldım ancak böyle bilgiler verilmektedir.
benden çok ilmî bir bilgi beklemeyin çünkü taş devrinde kaldım ancak böyle bilgiler verilmektedir.
devamını gör...
moderatörlerin tanım beğenmesi
az önce başıma gelen ilginç hadise, adım adım iktidar partisine yanlıyorum arkadaşlar.
devamını gör...
murat eken
storytel'de saatleri ayarlama enstitüsü'nü harika seslendirmiş.
abi sen oku biz dinleriz.
abi sen oku biz dinleriz.
devamını gör...




