trafik psikolojisi
yüksek lisans yapacak psikoloji öğrencileri arasında fazla tercih edilmeyen fakat son yıllarda daha bir farkına varılan, birçok ölümün trafik kazalarından kaynaklandığını düşününce üzerine yoğunlaşılması gerektiğini gözler önüne seren psikoloji alt dallarından biridir.
trafik psikologları, insan (sürücü-yaya), araç ve çevre faktörlerini inceler fakat daha çok sürücülerin araç kullanırken karar verdikleri, kontrol ettikleri ve harekete geçtikleri süreçler üzerine yoğunlaşır. örneğin, sürücülerin beklenmedik bir olaya karşı reaksiyonunu ölçmek için göz hareketi denetimli gözlüklerden yararlanılabilir. tabii ki gözlemlemek için sürücüyü trafiğe çıkartıp beklenmedik bir olay yaşatılamaz fakat bunun için özel hazırlanmış sahalar ve araçlarda gözlem yapılabilir.
trafik psikoloğu, sürücülerin davranışları, diğer sürücülerle etkileşimleri, sıklıkla izledikleri yollar (rotalar) üzerine araştırmalar yaptığı gibi alkol kullanımı, dikkatsizlik, stres, kaygı, deneyim vb. faktörlere de odaklanır.
trafik kazalarından dolayı ne kadar can kaybı verdiğimizi düşünürsek, trafik psikoloğu özellikle trafiğin ve kazaların yoğun olduğu yerlerde bir gerekliliktir hatta zorunluluktur. insanlar hava taşıtları denince çekimser yaklaşıyor lakin yanlış bir algı var, en çok can kaybı karayollarında görülüyor.
trafik psikologları, insan (sürücü-yaya), araç ve çevre faktörlerini inceler fakat daha çok sürücülerin araç kullanırken karar verdikleri, kontrol ettikleri ve harekete geçtikleri süreçler üzerine yoğunlaşır. örneğin, sürücülerin beklenmedik bir olaya karşı reaksiyonunu ölçmek için göz hareketi denetimli gözlüklerden yararlanılabilir. tabii ki gözlemlemek için sürücüyü trafiğe çıkartıp beklenmedik bir olay yaşatılamaz fakat bunun için özel hazırlanmış sahalar ve araçlarda gözlem yapılabilir.
trafik psikoloğu, sürücülerin davranışları, diğer sürücülerle etkileşimleri, sıklıkla izledikleri yollar (rotalar) üzerine araştırmalar yaptığı gibi alkol kullanımı, dikkatsizlik, stres, kaygı, deneyim vb. faktörlere de odaklanır.
trafik kazalarından dolayı ne kadar can kaybı verdiğimizi düşünürsek, trafik psikoloğu özellikle trafiğin ve kazaların yoğun olduğu yerlerde bir gerekliliktir hatta zorunluluktur. insanlar hava taşıtları denince çekimser yaklaşıyor lakin yanlış bir algı var, en çok can kaybı karayollarında görülüyor.
devamını gör...
süresiz uzaklaştırılmış
radara yakalanmış sözlük yazarının kokpitinde yazan ibare.
devamını gör...
65 yaş üstünün oy kullanmaması gerekliliği
22 yaş altının da oy kullanmaması gerek diyerek katıldığım önerme.
mevcut durumda 18'e indi de ne oldu ? sokağa çık, kimsenin beğenmediği bir yönetim 18 yıldır tepemizde.
yetişkinler iyiyi de kötüyü de gördüklerinden, kıyaslama şansı var , buna göre değerlendirebiliyorlar .
18 yaşındaki hatta 30 yaşına kadar olan adam başka bir hükümet, başka bir yönetim, başka bir tarz görmemiş ki , en iyisi bu sanıyor, iki üç parmakla kurt yapıp, allahuekber diyerek sokaklarda dolaşmayı , büyük bir mesele olarak görüyor, kendini adam yerine konmuş hissediyor .
cebine çay parasını babası veriyor ama olsun, oy kullanabiliyor.
geçiniz efendim .
80 yaşına oy hakkı verilmeli,
22 hatta 25 altına verilmemeli.
önce bir hayatın gerçek yollarına bir girsinler bakalım klavye başından kalkıp da ...
mevcut durumda 18'e indi de ne oldu ? sokağa çık, kimsenin beğenmediği bir yönetim 18 yıldır tepemizde.
yetişkinler iyiyi de kötüyü de gördüklerinden, kıyaslama şansı var , buna göre değerlendirebiliyorlar .
18 yaşındaki hatta 30 yaşına kadar olan adam başka bir hükümet, başka bir yönetim, başka bir tarz görmemiş ki , en iyisi bu sanıyor, iki üç parmakla kurt yapıp, allahuekber diyerek sokaklarda dolaşmayı , büyük bir mesele olarak görüyor, kendini adam yerine konmuş hissediyor .
cebine çay parasını babası veriyor ama olsun, oy kullanabiliyor.
geçiniz efendim .
80 yaşına oy hakkı verilmeli,
22 hatta 25 altına verilmemeli.
önce bir hayatın gerçek yollarına bir girsinler bakalım klavye başından kalkıp da ...
devamını gör...
sevişmemek için söylenen yalanlar
en safi-sanatsal olanı karacaoğlan söylemiş olsa gerek. *
dilek-istek de diyebiliriz:
'koynunda beslemiş ayvayla narı
çözüp düğmeleri göresim gelir
ya da
'yaylanın karından ak beyaz döşün
uzanıp yanına ölesim gelir'
edit: ben olumsuzluk ekini görmemişim *
dilek-istek de diyebiliriz:
'koynunda beslemiş ayvayla narı
çözüp düğmeleri göresim gelir
ya da
'yaylanın karından ak beyaz döşün
uzanıp yanına ölesim gelir'
edit: ben olumsuzluk ekini görmemişim *
devamını gör...
thedansözkiller
mod oluşuna en sevindiğim sözlük yazarlarından biri. aynasızlardan tarafa geçtiğine göre sözü olan kafa sözlük amblemli dansöz kıyafetini, cüzi bir miktar karma puan karşılığında mağazaya koymasını temenni ediyorum*swh
edit; hibe sözü alınmıştır. bizzat kendisi tarafından. evet, tarafından.
edit; hibe sözü alınmıştır. bizzat kendisi tarafından. evet, tarafından.
devamını gör...
stalin'in tavuğu
çok bilindik bir hikayedir. bilhassa seçim zamanı gündeme gelir, ikna edici midir, hiç sanmıyorum. stalin'in tavuğuna döndürülmüş, halinden şikayet eden adama anlatırsınız millet gene bildiğini okur:
lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren sovyetler birliği diktatörü stalin, bir yemekte yanındakilere şöyle der:
"halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı? "
her kafadan bir ses çıkar, herkes asalım, keselim de dahil olmak üzere bir şey söyler. stalin hiçbirini beğenmez ve hizmetkárlardan birini çağırıp emreder:
"çabuk bana bir tavuk getirin!"
aceleyle bir tavuk getirirler.stalin, herkesin gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar. hayvan bağırır çağırır ama nafile.
stalin bütün tüyleri yolunup çırılçıplak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:
"şimdi izleyin bakalım nereye gidecek?"
zavallı tavuk önce aralık kapıdan dışarı kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...
sonunda çaresiz, tüylerini yolan stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır.
o zaman stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar. tavuk bundan sonra, stalin nereye yönelse peşinden koşar!
stalin, alaycı bir gülüşle odada olanlara şöyle der:
"gördünüz mü? halk aynı bu tavuk gibidir. tüylerini yol, sonra onu serbest bırak. o zaman onları yönetmek çok kolay olur."
lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren sovyetler birliği diktatörü stalin, bir yemekte yanındakilere şöyle der:
"halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı? "
her kafadan bir ses çıkar, herkes asalım, keselim de dahil olmak üzere bir şey söyler. stalin hiçbirini beğenmez ve hizmetkárlardan birini çağırıp emreder:
"çabuk bana bir tavuk getirin!"
aceleyle bir tavuk getirirler.stalin, herkesin gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar. hayvan bağırır çağırır ama nafile.
stalin bütün tüyleri yolunup çırılçıplak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:
"şimdi izleyin bakalım nereye gidecek?"
zavallı tavuk önce aralık kapıdan dışarı kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...
sonunda çaresiz, tüylerini yolan stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır.
o zaman stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar. tavuk bundan sonra, stalin nereye yönelse peşinden koşar!
stalin, alaycı bir gülüşle odada olanlara şöyle der:
"gördünüz mü? halk aynı bu tavuk gibidir. tüylerini yol, sonra onu serbest bırak. o zaman onları yönetmek çok kolay olur."
devamını gör...
yazarların en sevdiği 90’lar pop şarkısı
devamını gör...
mesajlaşırken cümle sonuna nokta koymak
bu sözlükte yazar olmanın bana kazandırdığı güzel bir alışkanlık. her zaman yaptığımı söylemesem de, çoğu zaman o noktayı koymaya aklıma getiriyor yine de.
tabii sözlükte durmanın bir zararı da var ise, o da küçük harflere alışmak diyebilirim. arada yanlışlıkla küçük yazıyorum her kelimeyi, alışkanlık olmuş malumunuz he he he.
tabii sözlükte durmanın bir zararı da var ise, o da küçük harflere alışmak diyebilirim. arada yanlışlıkla küçük yazıyorum her kelimeyi, alışkanlık olmuş malumunuz he he he.
devamını gör...
vişneli şarkı
vişneli şarkı ve vişneli şarkı olarak 2'ye ayrılan nihat ünal şarkılarıdır.
vişneli şarkı sözleri;
gökyüzünden düşen şu yıldız
ellerimden kayan gezegen
gözlerinden akan yağmuru
hangi deniz biriktirir ki
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
dünyam dört duvar bir kafes gibi
kurtulmak istedim gücüm yetmedi
yılmış bir bulut ağlar evrene
tüm hata benim öfkem kendime
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
vişneli şarkı 2 sözleri;
beni uyardın sevme hiç dedin
ama ben seni sadece görmek istedim
ah ne tutarsız bütün heveslerin
dünya dönsün yanımda dursun ellerin
yıkılmış duvar tutsak uykular
zaman ansızın olur balık atlayan suya
ziyan olup bitap düşmüşüm sana
ne haldeyiz dön bak kendine
bir de bak bana
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
renksiz gök kuşağım durmuş bir saat
gel hayatıma bin ekle hiç çıkar
çıkmaz sokaklar hep benim yolum
yorgunum yol yokuş ama sana varır sonu
koşturur bu can yılmaz yıkılmaz
ah güzel kızım en derin yaram
kahverengi göz kumral bi surat
hayatımı koyuverdin sonsuz girdaba
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
vişneli şarkı sözleri;
gökyüzünden düşen şu yıldız
ellerimden kayan gezegen
gözlerinden akan yağmuru
hangi deniz biriktirir ki
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
dünyam dört duvar bir kafes gibi
kurtulmak istedim gücüm yetmedi
yılmış bir bulut ağlar evrene
tüm hata benim öfkem kendime
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
öfkemi yenip göklere serin
ben bu ormanda ıssız bir evim
kaldırımlardan düşer bedenim
elimde değil gözlerindeyim
yağmurda titreyen o kedi benim
vişneli şarkı 2 sözleri;
beni uyardın sevme hiç dedin
ama ben seni sadece görmek istedim
ah ne tutarsız bütün heveslerin
dünya dönsün yanımda dursun ellerin
yıkılmış duvar tutsak uykular
zaman ansızın olur balık atlayan suya
ziyan olup bitap düşmüşüm sana
ne haldeyiz dön bak kendine
bir de bak bana
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
renksiz gök kuşağım durmuş bir saat
gel hayatıma bin ekle hiç çıkar
çıkmaz sokaklar hep benim yolum
yorgunum yol yokuş ama sana varır sonu
koşturur bu can yılmaz yıkılmaz
ah güzel kızım en derin yaram
kahverengi göz kumral bi surat
hayatımı koyuverdin sonsuz girdaba
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
ah bi yanım çöl bi yanım deniz
sinem'de bir yara görmez kimseniz
pencerem açık perdeler çekik
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
ne severim hiçten beni ben eden seni
devamını gör...
deniz gezmiş
yakalanmasaydı büyük ihtimal sinan cemgil ve arkadaşları ile buluşacak ve onlar gibi onlarca kurşunla öldürülecekti. ama büyük çoğunluk sinan'ı anmıyor.
devamını gör...
başörtülü akademisyen neşenur akkaya'ya çirkin saldırı
ekşide anlatılan haliyle twitterdaki hali farklıdır. diğer sanık da dinlenmelidir. suçu ispat edilmemiş birini hedef gösterip linç ettiremezsiniz. hikayede anlatılmayan, eksik ve tutarsız noktalar vardır. gerçekse de başörtülü bacımızı darp eden adama hukuk sistemi gereğini yapar.
he bu arada bi de olay pazar günü gerçekleşmiş. sokağa çıkma yasağının olduğu gün.
he bu arada bi de olay pazar günü gerçekleşmiş. sokağa çıkma yasağının olduğu gün.
devamını gör...
yazarlardan iç dökmeceler
böyle bir anım bir anımı tutmaz oldu. bazı günler uyanıyorum çok mutlu ve umutlu oluyorum sonra içimden nedenini bilmediğim bir keder akıyor, ya sanki beş dakika önce mutlu olan insan ben değilmişim gibi bir anda boşluğa düşüyorum bazen gelecek kaygısı geliyor aklıma bir anda yüzümdeki gülümseme kayboluyor. bazen de bu hassaslığımı kaldıramıyorum gerçekten hassas olmak pek de iyi bir şey değil bunu çok iyi anladım. birileri yanımdayken gülüyorum eğleniyorum ama işte ne oluyorsa yalnız kalınca oluyor. çok saçma sapan kuruntular yapıyorum mesela ama anlamı yok, bunlardan hemen kurtuluyorum yoksa insanın içini yiyorlar. bu zamanlarda gidip aynada kendi kendime konuşuyorum arada inanın çok iyi geliyor. içimi dökmek için genelde kağıda yazı da yazarım o anki ruh halimle kime ne yazmak istiyorsam alırım kalemi kağıdı kimi zaman gözlerimde yaşlarla doldururum sayfaları. bu sefer de buraya yazdım inanın yazmanın çok büyük bir gücü var şimdiden daha iyi hissediyorum bile.
devamını gör...
yalnızlığın ilacı
uyumaktır.
çünkü insan uyurken çoğu şeyi kısa süreliğine unutur. sevilmediğini, üzüldüğü şeyleri, kırgınlıklarını, insanları,olayları, ihanetleri kısacası her şeyi.
çünkü insan uyurken çoğu şeyi kısa süreliğine unutur. sevilmediğini, üzüldüğü şeyleri, kırgınlıklarını, insanları,olayları, ihanetleri kısacası her şeyi.
devamını gör...
kadın elini uzatmadan erkek elini uzatamaz
görgü kuralıdır evet.
kimse kimseye elide olsa dokunmak mecburiyetinde değil. tiksinti derecesinde pis ve kötü niyetli var çünkü.
kimse kimseye elide olsa dokunmak mecburiyetinde değil. tiksinti derecesinde pis ve kötü niyetli var çünkü.
devamını gör...
dreamer deceiver & deceiver
judas priest grubunun 1976 yılında çıkardığı sad wings of destiny albümündeki şarkılardır. albümün üçüncü şarkısı dreamer deceiver, bir sonraki parçada deceiver olup, ilk şarkı biterken deceiver'a bağlanır. bu yüzden iki ayrı şarkı olmasına rağmen çoğu yerde dreamer deceiver & deceiver olarak geçer.
albümün kadrosu şöyle:
rob halford – vokal,
k. k. downing – gitar,
glenn tipton – gitar,
ian hill – bas gitar,
alan moore – bateri.
özellikle ilk şarkı olan dreamer deceiver çok sevdiğim bir şarkıdır. loop'a alıp peşpeşe dinlediğim çok olmuştur. şarkıyı altı bölüme ayırabilirim:
- ilk bölüm: 2:58 ya kadar süren sakin kısım,
- ikinci bölüm: 2:58-3:33 arası rob halford'un eşşiz screaming vokali ve alan moore'un bateride zile araklı olarak sürekli vurması,
- üçüncü bölüm: 3:33 dan sonra glenn tipton'un solosu ve her zamanki gibi k. k. downing'in ikinci gitar olarak ona eşlik etmesi, gene alan moore'un insanı hipnotize eden zil sesi,
- dördüncü bölüm: 5:20 de rob halford gene vokalle döner, gene alan moore ve zil sesi devam eder.
- beşinci bölüm: 5:50 den sonra artık dreamer deceiver şarkısı bitecek gibi olurken hemen deceiver isimli şarkıya bağlanır.
- altıncı bölüm: 8:15 den sonrası, sakin bir şekilde parça yavaş yavaş biter.
albümün kadrosu şöyle:
rob halford – vokal,
k. k. downing – gitar,
glenn tipton – gitar,
ian hill – bas gitar,
alan moore – bateri.
özellikle ilk şarkı olan dreamer deceiver çok sevdiğim bir şarkıdır. loop'a alıp peşpeşe dinlediğim çok olmuştur. şarkıyı altı bölüme ayırabilirim:
- ilk bölüm: 2:58 ya kadar süren sakin kısım,
- ikinci bölüm: 2:58-3:33 arası rob halford'un eşşiz screaming vokali ve alan moore'un bateride zile araklı olarak sürekli vurması,
- üçüncü bölüm: 3:33 dan sonra glenn tipton'un solosu ve her zamanki gibi k. k. downing'in ikinci gitar olarak ona eşlik etmesi, gene alan moore'un insanı hipnotize eden zil sesi,
- dördüncü bölüm: 5:20 de rob halford gene vokalle döner, gene alan moore ve zil sesi devam eder.
- beşinci bölüm: 5:50 den sonra artık dreamer deceiver şarkısı bitecek gibi olurken hemen deceiver isimli şarkıya bağlanır.
- altıncı bölüm: 8:15 den sonrası, sakin bir şekilde parça yavaş yavaş biter.
devamını gör...
epilasyon
istenmeyen tüylere karşı yürütülen ve genellikle kan dökülmeden sona eren amansız mücadele.
devamını gör...
güzel seni çok özledim
nida ateş sesi, yâre yakılan nağme, duyulmayan ses, bitmeyen özlem..
"bir mendil aldım aldım dereden (şeherden)
yolum geçmez yar buradan
binbir derdim var yaradan
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim
bahar çiçek açar dalda
ömür geçer hep bu yolda
benim gözüm değil malda
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim
selam gelir mektup ile
mektup değil bu bir sille
sever isen beni dinle
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim(şikayettir)"
spotify
"bir mendil aldım aldım dereden (şeherden)
yolum geçmez yar buradan
binbir derdim var yaradan
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim
bahar çiçek açar dalda
ömür geçer hep bu yolda
benim gözüm değil malda
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim
selam gelir mektup ile
mektup değil bu bir sille
sever isen beni dinle
güzel seni çok özledim
üç ay oldu yol gözlerim
hakikattir bu sözlerim(şikayettir)"
spotify
devamını gör...
evli adamla birlikte olmak
ahlak zabıtları gelip yazmışlar kendilerince de pek ciddiye alınacak şeyler değil.
evli değilim evli biriyle ilişkimde olmadı ama size ne?
bana ne?
yetişkin iki insanın birbirine duyduğu yakınlık sizi niye rahatsız ediyor siz nasıl ruh hastalarısınız böyle?
geçen ay doktorum nihayet boşanabildi,dört çocuğu var onlardan torunları var ve yirmi senedir bu adam boşanmaya çalışıyormuş.
kim suçlu burda?
onu bırakmayan eski karısı mı kendisi mi yirmi senedir beraber yaşadığı kadın mı kanunlar mı?
kimseyi ilgilendirmeyen konudur yaşayana mutluluklar dilerim.
evli değilim evli biriyle ilişkimde olmadı ama size ne?
bana ne?
yetişkin iki insanın birbirine duyduğu yakınlık sizi niye rahatsız ediyor siz nasıl ruh hastalarısınız böyle?
geçen ay doktorum nihayet boşanabildi,dört çocuğu var onlardan torunları var ve yirmi senedir bu adam boşanmaya çalışıyormuş.
kim suçlu burda?
onu bırakmayan eski karısı mı kendisi mi yirmi senedir beraber yaşadığı kadın mı kanunlar mı?
kimseyi ilgilendirmeyen konudur yaşayana mutluluklar dilerim.
devamını gör...
