nazım hikmet ran
“lanet olsun ne muazzam şey seni sevmek! sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden…”
devamını gör...
maske takmanın olumlu yönleri
kulaklıktan gelen şarkıya sessizce eşlik ederken ağız hareketleri belli olmuyor.
devamını gör...
18 mart 1915 çanakkale zaferi
varlık ve yokluğun savaşıdır. mecaz değildir gerçek anlamdır. mühimmat, giyecek, yiyecek ve dahi en küçük şeylerin bile yokluğu içinde olan ordumuz ve milletimizin zengin olan düşmana karşı verdiği inanılmaz mücadeledir. kazanacağına kesin gözle bakılan işgal kuvvetleri komutanları yenilgi sonunda mahkemeye cıkarılmışlardır. böyle imkansızlıklar içinde fakir atacak mermisi bile sayılı olan bir orduya nasıl yenildiğinin hesabını vermesi gerekir
sir winston churchill savunmasında " biz türklerle değil onların tanrıları ile savaştık, haliyle yenildik"
demiştir.
söylenecek çok şey vardır. çok kanlı çok acıklı bir olaydır çanakkale. savas sonrası denizin renginin kırmızıya döndüğü söylenir.
allah bu millet ve bu vatan için can vermişlere rahmet etsin, mekanları cennet olsun. aziz türk milleti var olsun.
sir winston churchill savunmasında " biz türklerle değil onların tanrıları ile savaştık, haliyle yenildik"
demiştir.
söylenecek çok şey vardır. çok kanlı çok acıklı bir olaydır çanakkale. savas sonrası denizin renginin kırmızıya döndüğü söylenir.
allah bu millet ve bu vatan için can vermişlere rahmet etsin, mekanları cennet olsun. aziz türk milleti var olsun.
devamını gör...
mesaja dönmeyen insan
saygısız insandır. size bir soru soruluyorsa veya haliniz hatrınız soruluyorsa ve siz ona cevap vermiyorsanız afedersiniz kendini bir bok zanneden insansınızdır.
devamını gör...
transfer
bir şeyin bir yerden bir başka yere iletilmesi, taşınması, aktarılmasıdır.
devamını gör...
yazarların keşke olsa dedikleri şeyler
mikrosistemde düşünen bir bencil olduğum için keşke de atansam!
devamını gör...
atatürk'ü eleştirememek
atatürk'ü buyrunuz eleştiriniz. ortaya bilimsel veriler koyunuz. tarih koyunuz belge gösteriniz. bizde doğruysa haklısınız diyelim.
saçma sapan bir cümle konuşup gerekçe göstermeden adına eleştiri diyorsunuz. allah akıl fikir versin her platformdada tartırışırım buyrununuz mesaj kutumda açık. stalin nere atatürk nere be kardeşim.
saçma sapan bir cümle konuşup gerekçe göstermeden adına eleştiri diyorsunuz. allah akıl fikir versin her platformdada tartırışırım buyrununuz mesaj kutumda açık. stalin nere atatürk nere be kardeşim.
devamını gör...
takipten çıkan takipçi
canın sağ olsun butonu var mıydı? otomatik sen bıraktın ama ben seni bırakmadım mesajı da gönderilse negzel olurdu. *
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
eski gazeteciyim. stratejik iletişim ve kültürlerarası iletişim alanında çalışıyorum. sertifikalı hayvan davranışları danışmanı ve eğitmeniyim aynı zamanda.
devamını gör...
çalıntı tanım girmek
yazdığı tanımın hiçbir yerinde belirtmediyse nereden anlayacağız
"alıntı yaptığını belirttiğini"
diye sormak istiyorum bazı yazarlara, birde pişkin pişkin, "bazı yazarlar anlamamış" diye destan yazmış bir arkadaş, direk başladığınız ve sonuna nick inizi koyduğunuz yazının neresinden anlamalıyız alıntı yaptığınızı, içimizemi doğacak..
burada yazdığımın 10 katı filan okuyan ve okumayı daha çok seven bir yazar olarak söylüyorum, sözlükte birçok kişinin amacı vakit öldürmek, dikkat çekmek, egosunu tatmin etmek, üşenmeyip profillere girip neredeyse bütün tanımlarını okuyorum bazı yazarların, tanımının başı ayrı sonu ayrı, bir yazdığı bir yazdığıyla tutmuyor, alıntıları ballandıra ballandıra anlatanlar daha vahim, anlamadığım düşünmeyemi üşeniyorsunuz.. biraz düşünse kendisininde bir fikri vardır elbet..
yazarın düşüncesi yada deneyimi diye okuduğumuz birçok şey, (ç)alıntı...
artık tamamen sizin zekanıza kalmış birşey, profilden, tanımların tutarlılığından anlayacağız dürüst olup olmadığını...
"alıntı yaptığını belirttiğini"
diye sormak istiyorum bazı yazarlara, birde pişkin pişkin, "bazı yazarlar anlamamış" diye destan yazmış bir arkadaş, direk başladığınız ve sonuna nick inizi koyduğunuz yazının neresinden anlamalıyız alıntı yaptığınızı, içimizemi doğacak..
burada yazdığımın 10 katı filan okuyan ve okumayı daha çok seven bir yazar olarak söylüyorum, sözlükte birçok kişinin amacı vakit öldürmek, dikkat çekmek, egosunu tatmin etmek, üşenmeyip profillere girip neredeyse bütün tanımlarını okuyorum bazı yazarların, tanımının başı ayrı sonu ayrı, bir yazdığı bir yazdığıyla tutmuyor, alıntıları ballandıra ballandıra anlatanlar daha vahim, anlamadığım düşünmeyemi üşeniyorsunuz.. biraz düşünse kendisininde bir fikri vardır elbet..
yazarın düşüncesi yada deneyimi diye okuduğumuz birçok şey, (ç)alıntı...
artık tamamen sizin zekanıza kalmış birşey, profilden, tanımların tutarlılığından anlayacağız dürüst olup olmadığını...
devamını gör...
orhan veli kanık
levent yüksel'in çok sevdiğim şarkısının eğlenceli sözlerini de yazmış olan değerli şair.
edit:
"kim söylemiş beni
süheyla'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksek kaldırımda, güpegündüz?
melahat'i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galataya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, mualla'yı sandala atıp,
ruhumda hicranını söyletme hikayesi?"
edit:
"kim söylemiş beni
süheyla'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksek kaldırımda, güpegündüz?
melahat'i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galataya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, mualla'yı sandala atıp,
ruhumda hicranını söyletme hikayesi?"
devamını gör...
kapıya tekme atıp komutanın odasına girmek
ölmeden önce yapılacaklar listesinin son maddesidir. diğerlerini de gerçekleştirebilmek adına son olması önemli.
devamını gör...
keltler
ilk olarak m.ö 1200 civarlarında bir kültür olarak tarih sahnesine çıktığı düşünülen, antik çağa bir zamanlar damgasını vurmuş eski bir hint-avrupalı halk. bugünkü torunları irlandalılar, galler, iskoçlar, kernevekler, normandiya'daki britonlar ve ispanya'nın kuzeyindeki basklardır. her ne kadar günümüzde nispeten küçük sayılabilecek, irlanda ve iskoçya civarlarında varlıklarını ve kültürlerini devam ettirebilmiş olsalar da, zamanında anadolu'dan, balkanlar, orta avrupa, fransa, ve britanya'ya kadar geniş bir alana, çoğunlukla kabileler şeklinde yayılmışlardır. öyle ki, tarihteki ilk kelt devleti olma özelliğini taşıyan galatya krallığı da anadolu coğrafyasında kurulmuştur. roma devleti büyük bir imparatoluk haline dönüşmeden önce sık sık yağmalar ve baskınlar yapan bu halk, romalıları uzunca bir süre canından bezdirmiştir. hatta m.ö 390 yılında brennus isimli galyalı lider, roma'yı ele geçirip yakıp, yağmalamıştır. böylece roma tarihinde büyük bir trajedi bırakmıştır.
keltleri bitiren devlet ise yine roma'dan başkası değildir. keltler, sezar döneminde anavatanı olan galya'yı kaybederek en büyük darbeyi aldılar. tüm birleşik galya kabilelerin önderi vercingetorix, sayı üstünlüğüne rağmen alesia kentinde sezar tarafından kıstırılıp, ağır bir yenilgi alınca ise bizzat kendisi gidip sezar'a teslim oldu. imparator nero döneminde ise britanyalı keltlerin kadın önderi boudica, her ne kadar isyan etse de başarılı olamadı. ancak iskoçya'da kalan kaledonlar, coğrafi avantajın da desteğiyle yüzyıllarca kendilerini savunmayı başardılar. tabii ki roma istediği takdirde o toprakları da pekala alabilirdi, ancak dağlık ve değersiz iskoç topraklarıyla çok da ilgilenmediler. ara sıra gelen kaledon akınlarına karşı ise hadrian ve antonius döneminde iki büyük duvar inşa edildi. roma devleti yıkılıncaya kadar bu duvarlar sayesinde britanya'da ciddi bir tehdit yaşamadılar. bununla da birlikte geriye kalan kelt toplumları uzunca bir süre varlıklarını ve kültürlerini korumayı başardı. ta ki ingiltere'nin hakimiyeti altına girene kadar. ancak ingiliz hakimiyetinde kalan keltler, roma'dakiler gibi asimile olmadılar ve dillerini, kültürlerini muhafaza etmeyi günümüze kadar başardılar. 1919'da irlanda bağımsızlığını kazandı. uzun bir zaman dilimi boyunca, başka milletlerin altında yaşadıktan sonra kurulan ilk ülke oldu böylece. en genel hatlarıyla kelt toplumunun tarihi bu şekilde özetlenebilir.
zamanında belli ki çok savaşçı ve kana susamış bir millet imiş. hatta zaman zaman tanrılarına insan dahi kurban etmişlerdir.
ancak günümüzde tatlış, manyak ve viskiyle kafayı bozmuş bir millet haline gelmişler. bizzat irlanda'da bulunmuş biri olarak çok eğlenceli ve kafa insanlar olduklarını söyleyebilirim. tıpkı tarihte olduğu gibi, hareketli ve çılgın bir millet bu arkadaşlar. ayrıca çok güzel yerel müzikleri vardır. tıpkı kendileri gibi hareketli ve eğlenceli türden. velhasıl kelam, severiz kendilerini efendim.
edit: evet, alttaki arkadaşın da dediği gibi bask dili izole bir dil imiş. ancak kültürel ve genetik benzerlikleri çok büyük oranda iki millette de var. sanırım tarih boyunca keltlerle iç içe yaşamalarının bir getirisi. kapıyı tamamen kapatmamakla beraber ufak bir aralık bırakıyorum o yüzden. herkes araştırıp dilediğini sunsun valla.
keltleri bitiren devlet ise yine roma'dan başkası değildir. keltler, sezar döneminde anavatanı olan galya'yı kaybederek en büyük darbeyi aldılar. tüm birleşik galya kabilelerin önderi vercingetorix, sayı üstünlüğüne rağmen alesia kentinde sezar tarafından kıstırılıp, ağır bir yenilgi alınca ise bizzat kendisi gidip sezar'a teslim oldu. imparator nero döneminde ise britanyalı keltlerin kadın önderi boudica, her ne kadar isyan etse de başarılı olamadı. ancak iskoçya'da kalan kaledonlar, coğrafi avantajın da desteğiyle yüzyıllarca kendilerini savunmayı başardılar. tabii ki roma istediği takdirde o toprakları da pekala alabilirdi, ancak dağlık ve değersiz iskoç topraklarıyla çok da ilgilenmediler. ara sıra gelen kaledon akınlarına karşı ise hadrian ve antonius döneminde iki büyük duvar inşa edildi. roma devleti yıkılıncaya kadar bu duvarlar sayesinde britanya'da ciddi bir tehdit yaşamadılar. bununla da birlikte geriye kalan kelt toplumları uzunca bir süre varlıklarını ve kültürlerini korumayı başardı. ta ki ingiltere'nin hakimiyeti altına girene kadar. ancak ingiliz hakimiyetinde kalan keltler, roma'dakiler gibi asimile olmadılar ve dillerini, kültürlerini muhafaza etmeyi günümüze kadar başardılar. 1919'da irlanda bağımsızlığını kazandı. uzun bir zaman dilimi boyunca, başka milletlerin altında yaşadıktan sonra kurulan ilk ülke oldu böylece. en genel hatlarıyla kelt toplumunun tarihi bu şekilde özetlenebilir.
zamanında belli ki çok savaşçı ve kana susamış bir millet imiş. hatta zaman zaman tanrılarına insan dahi kurban etmişlerdir.
ancak günümüzde tatlış, manyak ve viskiyle kafayı bozmuş bir millet haline gelmişler. bizzat irlanda'da bulunmuş biri olarak çok eğlenceli ve kafa insanlar olduklarını söyleyebilirim. tıpkı tarihte olduğu gibi, hareketli ve çılgın bir millet bu arkadaşlar. ayrıca çok güzel yerel müzikleri vardır. tıpkı kendileri gibi hareketli ve eğlenceli türden. velhasıl kelam, severiz kendilerini efendim.
edit: evet, alttaki arkadaşın da dediği gibi bask dili izole bir dil imiş. ancak kültürel ve genetik benzerlikleri çok büyük oranda iki millette de var. sanırım tarih boyunca keltlerle iç içe yaşamalarının bir getirisi. kapıyı tamamen kapatmamakla beraber ufak bir aralık bırakıyorum o yüzden. herkes araştırıp dilediğini sunsun valla.
devamını gör...
fetva
bakara süresinde geçen, hz. musa'nın inek kurban etme mevzusu gibi ayrıntıya girdikçe sıkıntı verir.
devamını gör...
normal sözlük çocuk korosu
şarkılarının sözlük radyosunda an itibariyle yeniden çaldığı korodur.
fikir annesi olan mikoya ve seslendiren herkese pek pek teşekkürler. iyi ki varsınız.
fikir annesi olan mikoya ve seslendiren herkese pek pek teşekkürler. iyi ki varsınız.
devamını gör...
fikrimin ince gülü
fikrimin ince gülü,
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni
ellerin ellerimde,
leblerin leblerimde
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni
ateşli dudakların,
gamzeli yanakların
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni.
sözlerine sahip acemkürdi makamındaki türk sanat müziği eseri.
incesaz yorumu ile;
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni
ellerin ellerimde,
leblerin leblerimde
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni
ateşli dudakların,
gamzeli yanakların
o gün ki gördüm seni,
yaktın ah yaktın beni.
sözlerine sahip acemkürdi makamındaki türk sanat müziği eseri.
incesaz yorumu ile;
devamını gör...
ben padişahım siz benim kulumsunuz
orta çağ'da var olan bir sistemdir. iğrençtir, rezildir.
sayın yazar arkadaşımızın da dediği gibi yeni anayasada böyle bir madde olsa bile oy verecek olan milyonlarca insan vardır.
sayın yazar arkadaşımızın da dediği gibi yeni anayasada böyle bir madde olsa bile oy verecek olan milyonlarca insan vardır.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi kavranır. bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonradan değerini kazanır. yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.
oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık
mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır.
murathan mungan.
oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık
mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır.
murathan mungan.
devamını gör...

