punisher açayım size punisher, asabiyim asabi asabi, katılmıyorum ben buna, freud kim ya... sevdiğim yazardır.*
devamını gör...

çerez tabağındaki antep fıstığını seçmek gibi.
istediğimizden istediğimiz kadar yiyebiliriz o zaman.
yaşasııın!

edit: bu metafordan benim haberim yok, saçmalama len diyen olursa silebilirim.
devamını gör...

aslında çok da anlayamadığım bir başlık.
anlam tam geçememiş gibi ya da bana geçememiş.
anladığım kadarıyla yazayım.
bir iki tanımını okuyup yakın bulduğum yazarları hemen takibe alıyorum.
takibe aldığımı yazar çok uç bir tanım girmedikçe takipten çıkmıyorum. *
kolayca tanımlarını okuyabiliyorum böylece. profilimdeki kısa yollar onlar.
beni takip eden yazarlara da burdan teşekkür ediyorum. kim olduğunuzu bilmesemde bir yerlerde bir şekilde buluştuğumuz kesin. iyi bakın kendinize. bana iyi geliyorsunuz. bende size iyi geliyorsam ne mutlu bana.
devamını gör...

şu anki türk dizilerinde göremediğimiz bir çok detaylara sahip olan o günün türkiyesine dair izler taşıyan hatırlayınca insanın içini ısıtan dizidir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

how i met your mother dizisinde ki kurgu bir karakter olan çılgın kazanova barney stinson tarafından, arkadaşlarının barda takılan bir grup çekici kadını göstermesi üzerine bunun bir yanılsama oluduğunu ortaya atmasıyla ilk kez gündeme gelmiştir.

çekicilik kat sayımızın çevremizdeki kişilerle doğru orantılı olması temeline dayanan bu teori, bir grup insanın* hep birlikteyken daha çekici ve seksi görünmesi anlamına geliyor. grup çekiciliği etkisi olarak da tanımlayabileceğimiz bu etki, grup üyelerinin tek tek değerlendirildiğinde grup olarak taşıdıkları çekiciliği kaybettiklerini savunur.

amigo kız etkisi olarak adlandırılmasının sebebi, amigo gruplarından hareketle tek tek bakıldıklarında çekici gelmeyen kızların bir arada olduklarında daha çekici gelmelerinin farkına varılmasıdır. bu duruma, nedimeler paradoksu ya da spice girls komplosu da dendiği duyulmuştur.

bu etkinin gerçekten var olabileceğini keşfeden kaliforniya üniversitesi, 2013 yılında çok sayıda katılımcının yer aldığı bir deney yaptı. üçer kişilik kadın ve erkek fotoğrafları gösterilen deneklerden resimleri çekiciliklerine göre puanlamaları istendi. sonra başka deneklere tek tek oldukları fotoğraflar sunularak tekrar puanlamalar alındı. sonuçların karşılaştırılmasında grup olarak sunulan fotoğrafların tek tek gösterilenlere oranla çok daha yüksek puanlar aldığı görüldü. böylelikle ortalama simaların grup halinde olduklarında daha çekici geldikleri kesinlik kazanmış oldu.

pazarlamacılık alanında da kullanılan bir yöntem olan bu teoriyi pekiştirmek adına hepimizin fark ettiği bir şeyi daha eklemek istiyorum. herhangi bir mobilya kataloğunu ya da bir kıyafet kataloğunu incelediğinizde ürünlerin tek tek parça parça sunulmasından ziyade bir odanın içinde yerleştirilmiş veya bir mankenin üzerinde değişik aksesuarlarla, kıyafetlerle desteklenmiş şekilde gruplandırılarak sunulduğu görmüşüzdür. tek başına cazip gelmeyen bir koltuk veya bir t-shirt, belli bir kompozisyon içerisinde sergilendiğinde ya da bir manken üzerinde bir başka pantolonla, ceketle kombin edildiğinde gözümüze çok daha cazip gelmektedir. bu bir pazarlama tuzağıdır. etkilenmemek istiyorsanız ilgi duyduğunuz her şeyi mutlaka tek tek ele alarak değerlendirin bu daha tutarlı olacaktır.

madem kalabalık olunca daha çekici oluyoruz öyleyse toplanalım 10 kişilik ekiple süper çekici bir şekilde alemlere akalım diye düşünenler varsa, orada durun.! yapılan bir başka çalışma da göstermiştir ki en ideal grup oluşturacak sayısının maksimum 4 olduğudur. grubu oluşturanların sayısı 4'ün üzerine çıktığında sonuca bir etkisinin olmadığı ispatlanmıştır.*

gereksiz bilgiler içeren hissiyat;
şüphesiz bir gerçektir ki beğenilmek insan ruhunu besleyen bir durumdur. bir başkası tarafından beğenildiğimizi hissettiğimizde mutluluk hormonu salgılarız. beynimiz, hep olsun daha fazla salgılasın istediğimiz serotonin ve dopamin hormonlarını salgılar. böylelikle vücudumuzun en ihtiyaç duyduğu duygulara ulaşmış oluruz. psikologlar başkalarının beğenilerine göre kendimizi şekillendirmenin bizi zamanla çok mutsuz edebileceğini belirtmiştir. böylesi durumlarda bireylerin kendi mutluluklarını bir başkasının onayına bağılı kılması sağlıklı bir özgüvenden bahsetmemizi engeler. 'o beğenirse mutlu olurum', 'o bana ilgi gösterirse kendimi iyi hissederim' veya 'ya beni beğenmezlerse?' gibi düşüncelerin sonucunda kaygı, takıntı hatta depresyon bile ortaya çıkabilir. önceliğin her daim kendimiz olduğunu belirtmek isterim. kendisine, ruhuna özveriyle yaklaşan insanlar, dışarıdan gelecekleri yani 'onaylanma ihtiyacını' bir kenara bırakmış olur. siz kendinizi beğenip sevmezseniz, başkasının sizi beğenmesi veya sevmesi pek mümkün olamamaktadır.

hayatınızda size sunulan bilgiler ve nesneler grup halinde sunulduğunda ya da siz genelleme yaparak ele aldığınızda ne kadar farkında olursanız olun, zihninizin ve gözlerinizin sizi yanıltabileceğini asla unutmayın.. kişisel ilişkilerinizde kimseyi kimseyle karşılaştırmayın arkadaşlar, genellemeleri baz alarak kişileri olumsuz kişilerle aynı kefelere koymayın. bunu yaptığınız taktirde yanılmanız ve üzülmeniz muhtemeldir..

-buraya kadar okudunuz madem don't let me be misunderstood parçasını da dinleyiveriniz..*
devamını gör...

anneniz eşiniz, arkadaşınız, sevgiliniz, fuckbuddyniz, farketmez; bir kadınla içki içerken, daima cheer yaparken kadının kadehi sizinkinden yüksekte olmalıdır. küçük snub nüanslar...
devamını gör...

radiohead - creep

"...but i'm a creep
i'm a weirdo
what the hell am i doin' here?
i don't belong here..."
devamını gör...

(bkz: herbokolog)
devamını gör...

ben şahsen yaptıkları hiçbir şeyi unutmadım. unutacağımı da sanmam. siz de unutmayın, unutturmayın.
devamını gör...

uzun zamandır beklediğim ödeme geldi. ödemeni istemek borç istemekten zormuş gerçekten. kaç aydır kıvranıp duruyorum.
devamını gör...

robotlara yapılan ayrımcılık artık son bulmalı.
devamını gör...

ruhu karışık kumpir gibi bir bireyim.
devamını gör...

didem madak.annesinin kaderini yaşamış,kanser yüzünden vefat etmiştir.
“erken öleceğini biliyordum bana bırakmak için,
bu acımasız ölü anne sesini.”
“canım kızım, cehaletimden şair oldum...
annesizlikten.
sen sakın şair olma!" kızına böyle seslenmişti güzel didem..
devamını gör...

bende ciddi anlamda bacak sallama, eğer oturulan sandalye dönen ya da sallanan sandalye ise sürekli hareket etme, sabit yerlerde oturuluyorsa sık sık ayağa kalkıp bir yerlere yürüme isteği yapıyor. şehirler arası otobüs yolculuğu yapamıyorum, çünkü o kadar süre oturamıyorum. kitap okurken sık sık hareket etme istekliliği nedeniyle konsantrasyon sağlayamıyorum. uzun süren ders, sunum ve toplantı gibi etkinliklerde 10-15 dakikadan fazla dinleyemiyorum.

bunun çözümü için elimden gelen her şeyi yaptım diyebilirim. ancak ne yazık ki çözümü bulamadım. ben de başarabilen insanların deneyimlerini merak ediyorum açıkçası.
devamını gör...

tiktok kullanmaktansa ezik olmayı tercih ederim .
devamını gör...

ben bu sözlüğü gerçekten sözlük potansiyeli olduğu için, yazarın ilim ve tecrübeleriyle diğer yazarlara bir şey aktarabildiğine inandığım için, mizah anlayışıyla günümüzü güzelleştirecek yazarlar olduğu için kullanıyorum. bir kadına en çok yakıştırdığınız aksesuarı, arabanızdaki en sevmediğiniz özelliği kim ne yapsın?

hayır bu başlıkların hangi kafayla açıldığını da çok merak ediyorum. durup dururken "diğer yazarların kadına en çok yakıştırdığı aksesuar neymiş, hadi öğreneyim" yahut "yazarlar arabasında en çok neyi sevmiyor ki?" mi diyorsunuz? hayatta merak edeceğiniz tek şey bu olamaz, gerçekten olamaz. antik yunanlı değiliz en azından; tek derdimiz, tek merakımız gerçekten bu olamaz ya.

bu başlıkların varsa mantığa uygun bir sebebi, allah aşkına söyleyin; yoksa allah'ını seven anket başlığı açmasın.

edit: daha şimdi haberim oldu, sözlük belli bir tanım sayısını aşan yazarlara kitap hediye ediyormuş. 25 lira bir kitap ya.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hamsi den yapılan reçeldir
söyleyin hamsi bunu hak edecek ne yaptı ne hamsinin de bir haysiyeti bir namusu var yapmayın şöyle
ey karadenizliler hamsileri rahat bırakın salın hamsileri
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

video gerçekleri tokat gibi yüzünüze vurmuştur, dikkat ederseniz yüzünüze diyorum..
ülkenin sağlık sisteminin bomboş olduğunun farkında olan ufak bir kesim her daim vardı.
eski tanımlarımda mutlaka vardır, bir pandemi hikayesi yazıldı aman ülkemizde sağlık sistemi muazzam, aman fahrettin koca cumhurbaşkanı olsun cular burada mı?
yüreğim tükenmişti, özellikle en muhalifinden, en inançsızına, bu parti ile alakası olmayan arkadaşlarımdan ''yahu dansöz, avrupa kırılıyor, bizim sistem müthiş, şehir hastaneleri çok iyi,(b: dayımın eltisinin yeğeninin torunu amerika'da parası olmadığı için diş dolgusu bile yaptıramıyor) güzellemelerini söyleyenleri düşünüyorum....
hocamlar bu ülkede, temel zihniyet sıkıntısı var ve ne yazık ki ve en derinden ne yazık ki bizim ülkemizde hiç bir uygulamanın veya sistemin mükemmel olması olasılıksızdır.
neyse sizi oyalayacak yeni hikayeler yazacak ve umutsuzluğunuzu fırsat bilecek nice sırtlanlar çıkacaktır, yüce yaradan şahit olsun ki gelen gideni aratacaktır... ne diyorduk, zihniyet bozuk.
devamını gör...

normal bir insan olabilmem için en az 8 (yazıyla sekiz) saat uyumam gerekiyor.
eğer geç yatarsam ertesi gün ortalıklarda mal gibi geziyorum ya da kalkamadığım için işe geç kalıyorum (bi şey değil mayıştan kesiyor insafsızlar).
sabah uyanabileyim diye erken yatarsam da bütün hafta sadece işe git - gel - yemek ye - yat döngüsüne girdiği için depresyona giriyorum.

lanet olsun hava aydınlanmadan yollara düşüren kapitalizmin o uykusuz çarklarına!!!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim