(bkz: trekking) gibi doğa sporları.

sırtında çanta, yeşillikler içinde tertemiz havada alabildiğine yürüyorsun, şehirden, stresten, insanlardan uzak kendinle başbaşa.

*
devamını gör...

"büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp
ben artık kimseyi sevemem deme!
unutma ki,
en güzel çiçekler
mezarlıklarda yetişir"

-nazım hikmet

herkes gibi ben de hayal kırıklıkları yaşadım. bir daha sevemem de dedim ama işte öyle olmadığını anladım. ya da sadece sevmekte değil. bir daha güvenemem dedim güvendim. tabii her seferinde de hayal kırıklığına uğrayacağız diye bir şey yok. zamanında yaşadığımız o hayal kırıklıkları bizi ilerisi için hazırlıyor ve daha sonrasında şansımız yaver de giderse bu sefer yaşamıyoruz hayal kırıklığını bu sefer başarıyoruz. hem ayrıca ne güzel demiş nazım hikmet. ben hep hayal kırıklığına uğradığım zaman aklıma bu sözler gelirdi. umut etmeyi asla bırakmazdım. o anın beni bitirmesine asla izin vermezdim. şuan bir hayal kırıklığı yaşasam yine aynı sözler gelir aklıma ve ben yine içimi ferah tutarım bilirim ki nasıl her gecenin bir sabahı varsa bu hayal kırıklığının da bir sonu var.
devamını gör...

venedikli elçi giacomo de languschi ayrıntılı bir şekilde fatih sultan mehmed tasviri;

hükümdar, büyük türk mehmed, sürekli tetikte olan bir adamdır. yorgunluğa, sıcağa ve soğuğa, açlığa ve susuzluğa dayanabilir, hiç kimseden korkmaz.
artık zamanın değiştiğini ve bir zamanlar batı'nın doğu'ya karşı yürüdüğü gibi, şimdi de kendisinin doğu'dan batı'ya yürüyeceğini söylüyor. şehvete düşkün bir adam değildir. sürekli ayıktır, hiç bir hazzın ya da zevkin esiri olmaz. dünya çoğrafyası ve savaş sanatı kadar şevkle ve zevkle incelediği bir konu yoktur. üstlendiği işi araştırırken basiretlidir. ülkedeki insanları rahatlatmak için çalışır, adalet aşkıyla yanıp tutuşur...
kararlarında olgun ve hoşgörülüdür. sadaka verirken cömerttir ve her işinde hayırseverdir...

mühlenbach'lı birader george'un gözlemi;

hükümdarı gördüm; peşinde yalnız iki kişiyle camiye gidiyordu. camiden saraya giderken kimse peşine takılmaya, yanına yaklaşmaya ya da bizde olduğu gibi "yaşasın kral" tezahüratı yapmaya cesaret edemezdi.
sultanı camide namaz kılarken gördüm. ne bir koltukta ne bir tahtta oturdu, diğer insanlar gibi yere serili halının üzerinde yerini aldı. sultanın kıyafetinde ya da altında onun diğer insanlardan farklı olduğunu belli eden bir işaret yoktu.
onu annesinin cenaze töreninde izledim; bana patişah olduğu söylenmeseydi onu tanımazdım. izin almadan yanına yaklaşmak ya da ona eşlik etmek kesinlikle yasaktır...
devamını gör...

ağzımızın tadı kaçtı ali rıza bey.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biriyle yüz yüze konuşurken, arabayla seyahat ederken ve başka pek çok durumda boynu ağrıyan erkektir.
devamını gör...

1907 yılında istanbul fatih'te dünyaya gelen banarlı, trabzon milletvekili, şair ömer hilmi'nin torunu, vali ve şair ilyas sami ile nadire hanım'ın oğludur. soyadını babasının ve annesinin mezarlarının bulunduğu tekirdağ'ın banarlı köyünden almıştır.
cumhuriyet devri yazarlarındandır. yazı hayatına orta o­kulda iken başlamıștır. sanat eserleri arasında hece ve aruz vezinleri ile şiirler, oyunlar, hikâyeler ve denemeleri bulunur.
devamını gör...

gunumuzun populer e-posta adresidir, google'in bunyesinde yer almaktadir. yaklasik 5 milyara yakin kullanicisiyla en fazla tercih edilen e-posta hizmetidir. bu kadar populer olmasinin en temel nedeni android cihazlar tarafindan kullaniminin desteklenmesi, (ayni zamanda ios destekli cihazlar icin de kullanimi uygundur ) bunun yani sira dunyanin en iyi e-posta hizmetleri saglayicisi unvanini elde etmesidir.
devamını gör...

celal şengör, ilber ortaylı, fatih altaylı ve erol mütercimler...

artık siyaset din felsefe tarih konuşalım derken menemen tavada yanar herhalde. gerçi fatih bu işlere meraklı gibi wp fotoğrafında ıstakoz yaparkenki pozu vardı...
devamını gör...

papara ile yatırma/çekme işlemi yapmaya imkan sunan paribu'nun ve varsa ülkedeki bitcoin borsalarına yatırma/çekme imkanı sağlayan elektronik para kuruluşlarının patlaması anlamına gelen yasaktır. bir işiniz de millete taş koymak olmasın be.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ağrı dağı.
dağın öbür yamacında ararat.
devamını gör...

1976 yılında kurulan decathlon isimli fransız mağaza zincirine ait doğa, yürüyüş ve kamp ürünleri markasıdır. kıyafetten ayakkabıya, çadırdan termosa ihtiyaç duyulabilecek her şeyi üretirler. fiyat-performans ürünlerine sahiptir.

lolcü selen ukdesidir.
devamını gör...

an itibariyle radyoda izmir marşı söyleyip tüylerimi diken diken eden abidir.
devamını gör...

1913 yılında tarihe yön verecek olan beş adamın aynı anda yaşadığı şehirdir. aynı anda viyana' da bulundukları için acaba bir şekilde karşılaştılar mı, insan merak ediyor.

önce en masumundan bahsedeyim:

sigmund freud, avusturyalı, psikanalizmin kurucusu.

josip broz tito : hırvat asıllı yugoslav mareşal. ikinci dünya savaşında ülkesini işgal eden hitler ile mücadele etmiş, savaş sonunda yugoslavya devlet başkanı olmuş, ancak bu seferde ikinci dünya savaşında müttefiki olan josef stalin ile kanlı bıçaklı olmuş marksist-leninist görüşlere sahip devlet adamı.

lev troçki : lenin, joseph stalin ve troçki ekim devrimi sırasında ayrılmaz üçlüdür. lenin ölüp stalin iktidara gelince troçki yurtdışına kaçmak zorunda kalmış, ve meksika'da stalinin emri ile suikast sonucu öldürtülmüştür.

josef stalin : polonya' da sürgünken viyana' ya sonradan kanlı bıçaklı olacağı troçki' nin yanına gelmiştir. bir süre viyana' da birlikte yaşamışlar.

ve adolf hitler. aslen avusturya doğumlu olan, viyana' ya ressam olma rüyaları ile gelen ama açlıktan evsizler yurdunda kalan diktatör.

görüldüğü üzere hitler, stalin, troçki ve tito ileride hep birbirleri ile kanlı bıçaklı olacaklar.

keşke yukarıda saydığım beşinci kişi olan sigmund freud bunları kanepeye yatırıp çocukluklarına inseymiş.
devamını gör...

geçen senelerde, benden yaşca büyük birine fena halde tutulmuştum yani bilirsiniz işte üst sınıflardan bir çocuktu.

bir gün kendi başıma bir kumsalda otururken, tabi orayı fazla kişi bilmez ve ben de orayı bilen nadir kişilerden biriyim.
ama onu orada görmek beni çok şaşırtmıştı, o böyle yerleri sevmez sanırdım.
işte sonra hıçkırık sesleri geliyordu onun bulunduğu taraftan ve baya baya denize karşı ağlıyordu.

belki saatlerce ağladı ve hıçkırıkları ve sayıklamaları asla durmadı.
bende dayanmayıp yanına gittim.
tabi o beni tanımıyor belki daha önce görmemiştir ama ben onun her şeyini biliyordum. neyse ben yanına gittim fakat beni fark etmedi hâlâ ağlıyordu.
ağzımı açıp iki kelime etmedim sağ elimi sırtına koydum ve onu yatıştırmaya çalıştım.
bu hareketimle bana döndü ve yeşil gözlerinden akan yaşlarla bana gülümsedi, ben onun kapanmayan yaralarını minik elimle okşarken o benim sevgimi sonuna kadar içine çekti.

belki ona olan aşkımı görmedi hiç ya da zaten göremiyecekti.
ama ona orada destek olmak ve onun ağlarken sakinleştirmek ve bir kere de olsa sarılmak bana tüm ömrüm boyunca yetti.

itiraf ediyorum hayatımda ilk kez çocukca bi şekilde aşık olmuştum.
benim çocukca aşkıma sahip adam, hayatının aşkını bulmuş ve belki evlenecekler..
ama ona duyduğum sevgi ve bana öğrettiği değerler bana çok şey kattı.

bunu neden buraya yazdım bilmiyorum ama işte içimden atamam gerekti.
üzerinden 2 yıl geçti ve ben artık unutmak istiyorum bu anıyı.
devamını gör...

bu teorinin en büyük savunucusu dayı.
dünya düzdür ve dönmez dedi ya :)

beyin ölümü gerçekleşmiş, hükümsüzdür..
devamını gör...

“gençken güzelmişsiniz.”
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gelecek seçimlere tüm varlığıyla hazırlanmış muhtardır.
devamını gör...

“büyük düşün” anlamına gelen bir ifadedir.
bihter'in adnan'a mektup bırakıp behlül ile kaçacağını öğrenen firdevs, bu girişimin başarısızlığı sonrasında bihter'i sorgular.
firdevs yöreoğlu: ne yaptığını sanıyorsun sen bihter? nereye gidecektin? "ateşe gidiyorum" ne demek? "yanacağımı bile bile gidiyorum" demişsin. "ilk kez yüzümde, bedenimde ateş hissediyorum."
bihter ziyagil: yeter, sus! aramızdaki yaştan bahsetmek istedim ben. gün geçtikçe bu farkın açıldığını hissediyorum, onun için.
firdevs yöreoğlu: ben sana başından söylemiştim. "ama bu fark önemli değil" demiştin. artık gerçekten de önemli değil. kendini kandırma. sen bihter ziyagil'sin. bu bütün mesafeleri kapatır, aptallık etme!
firdevs hanım "ziyagil" soyadını vurgularken "bir daha böyle zengin kocayı nerden bulacaksın, akıllı ol" diye imada bulunmaktadır.
(bkz: aşk-ı memnu)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim