"vücudumu sergilemeyi seviyorum" diyen insanın ruh halidir. pahalı ve dikkat çekici kıyafetleri giymeye eğilimli insanlardır. ekranda kendilerini izlemeyi, aynada kendilerine bakmayı severler. güneşi d vitamini kaynağı olarak değil bronzlaşma aracı olarak algılarlar.
devamını gör...

nietzsche’ye göre nihilizm söylemi, yaşam değerlerinin anlamdan düşürülmesini, başka bir deyişle, yaşamın herhangi bir anlamının olmadığını ifade eder.
nietzsche nihilizmi genel itibariyle en üst değerlerin değersizleşmesi olarak görmektedir. tanrı’nın ölümüyle” birlikte onun yerine geçecek olan “üstinsan”, bu yeni insanın “sürü insan”dan ayrımı
ve bunun sonucunda yeni değerler yaratabilecek olan “hür insan”ın ortaya çıkışını baz alır.

varoluş dünyasının tamamını bir aldatma olarak kabul etmek ve onun ötesinde bir
dünya, gerçek bir dünya bulmak.
devamını gör...

yaşanılanlar ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı. (bkz: ihsan oktay anar)
devamını gör...

avustralyalı bioetik ve etik felsefesi profesörü, hayvan hakları savunucusu ve yazar. yaşayan en etkili 50 filozoftan biri, yaşayan en etkili etikçi olarak biliniyor.
1975te yazdığı, hala en ünlü olan kitabı (bkz: animal liberation (kitap)) bir dönem "hayvan hakları hareketinin kutsal kitabı" olarak nitelendirilmiş, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin kısıtlanması, vb. aksiyonlarda önemli rol oynamış.

üzerinde yoğunlaştığı diğer konular ise ekstrem yoksulluk (ing: extreme poverty) ve "effective altruism*". singer bu konularda temelde her insanın ekstrem yoksulluk yaşayan insanların hayatını iyileştirmek için "en etkili" şekilde çalışmak sorumluluğunda olduğunu savunuyor.

açıkçası benim de kendimi daha yakın ve ilgili hissettiğim konular bu son bahsettiklerim. ben de henüz kendisinin sadece (bkz: the life you can save (kitap)) kitabını ve project syndicate'taki birkaç yazısını okudum ama okumaya devam etmeyi planlıyorum.

*effective altruism'in doğru türkçe karşılığını bilen bir yazar benimle paylaşırsa çok sevinirim.
edit: her ne kadar tam karşılık olmasa d "etkili diğerkamcılık" olarak çevrilebilirmiş - teşekkürler nikiforenko
devamını gör...


ırvin d. yalom tarafından yazılmış, ümitsizliği konu alan bir düşünsel romandır.
olaylar oldukça sürükleyicidir. kitabın sonu ise oldukça radikal bir klişe ile tamamlanmıştır. (buna rağmen her insanın okuması gerektiğini düşünürüm.)
devamını gör...

hem akışına bırakmak hem bırakmamak, dengeyi tutturmak.
nasıl olacak?
ben beceremiyorum bu işi.
yapabilene helal olsun.
devamını gör...

evet sevgili yazarlar, gelen son dakika haberine göre trollere eş zamanlı operasyon başlatılmış durumda. genelde gece saatlerinde yarasa misali aktif olan trollere yapılan bu ani operasyonun saati manidar ve stratejik. ayrıntılar azzzz sonraaa!!
devamını gör...

belirsizlik.

oturup beklersiniz çaresiz. sonuç belli olsa bbir müdahalede bulunur, harekete geçersiniz. fakat belirsizlik içinde olmayan ihtimalleri bile kafanızda kurar, düşünceler içinde savrulur durursunuz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
**
devamını gör...

- tanrı mı insanı insan mı tanrıyı yarattı? -

insan hayatı ve evreni anlama gereksinimi ile doludur. bunu yorumlama ihtiyacı duymuştur.

osho bu soruya cevap niteliğinde giriş yapmıştır:
tanrı var olabilir ya da olmayabilir -bu önemli değil- ama tanrıya ihtiyaç vardır. tanrı orada olmasa bile tam gelişmemiş beyin onu uyduracaktır. çünkü az gelişmiş beyinlerin buna ihtiyacı vardır.

tanrı fikrine ihtiyaç vardır diye yorumluyor. bu fikir dini değerlerle birlikte ahlaki kurumsallaşmayı getiriyor. insanoğlu bir düzen oluşturur ve tanrı da onun parçası olur. nietzsche nin tanrı öldü ve onu öldüren biziz dediği şey aslında insanın vicdan, iyilik ve merhamet duygularıydı. insanlar tanrı kelimesini belki kullanmak istedi. bu vesileyle bu başlığa uygun yorumlamayı ben değil ama bu iki filozofumuz yapmış oldu.
devamını gör...

bugünkü başlıkların aşırı derecede saçma oluşu
ben bu başlığa katılıyorum ve son 1 haftaya yakındır bu sorunun devam ettiğini düşünüyorum.
devamını gör...

nereye bakacağımı şaşırdığım, gerildiğim bi durumdur. ama ilk inen bensem iyi günler/iyi akşamlar demeyi ihmal etmem.
devamını gör...

en son baktığımda saat üçe çeyrek geçiyordu. ne ara sekiz oldu anlamadım. sanırım uyumuşum biraz lakin bu ne bir uyumaktı ne de bir aydınlık. tamamen bir kayıp hali sanırım. bana öyle geldi çünkü. gözlerim yarı açık yarı kapalıyken beynim, dilediğim şeyi yapmayarak, bütün görevini fazlasıyla yerine getiriyordu. en sonunda alarmın sesini duymam ve gözlerimin tam manasıyla açılmasıyla bu işkence son buldu.

gecelerin sessiz ve soğuk olmaya başladığı mevsimlerin
serin ve aydın sabahlarına güzel bir şekilde uyanmış olmanızı dileyerek;

günaydın dostlarım.
devamını gör...

olmasa mektubun diye tanıyıp sevdiğimiz yeni türkü şarkısının orjinal hali.
"( bana) her şey seni hatırlatıyor " olarak türkçeleştirmek mümkün şarkının adını.


sözleri;*

"her sey seni hatirlatiyor,
basit ve sevilen
gunluk esyalarin...

sanki onlar da benimle birlikte bekliyorlar,
senin gelmeni, bende iz birakacak olsa da son bir kez.

tüm askimiz dolduruyor odayi
bir sarki gibi, ikimizin birlikte söyledigi
yüzler ve sözler, ve çatirdayan düsler.
gün agardiginda, gerceklesecek olan ne.

hersey seni hatirlatiyor,
basit ve sevilen,
gunluk esyalarin...

hersey seni hatirlatiyor
en iyi dostlarimiz bile.
kah tavernada, kah sinemada.

yalniz basima okuyorum, göndermis oldugun mektubu,
hani daha bir kez bile öpüsmeden önce.

tüm askimiz dolduruyor odayi
bir sarki gibi, ikimizin birlikte söyledigi
yüzler ve sözler, ve çatirdayan düsler.
gün agardiginda, gerceklesecek olan ne.

hersey seni hatirlatiyor,
basit ve sevilen,
gunluk esyalarin..."

spotify
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

20.yy düşünce atlası içinde en merkezi kavramdır diye yeminler içsek çarpılmayız diye ümit ediyorum. ingilizce metinlerde ‘lifeworld’ olarak karşımıza çıkar. ‘farklı bilinçlerin birlikte deneyimlediği dünya’ anlamındadır. tanımı itibariyle de anlaşılacağı üzere bu kavram fenomenolojinin merkezindedir. husserl fenomenolojisinin tüm amacı aslında lebenswelt’in imkanıdır: özneler sahip olduğu bu farklı bilinçlere rağmen ortak bi dünyayı kesin bir bilgiyle deneyimleyebilirler mi

20.yy sosyal bilimlerinde bu kavramı farklı yollarla bi çok kişi kullanmıştır. dilthey, patocka, heidegger, schutz, marleu-ponty fenomenoloji çalışmalarında yer vermiştir. keza weber, habermas, bourdieu’nun sosyoloji kuramlarında bilginin merkezine yerleştirilmiştir. wittgenstein’da da sık sık karşımıza çıkar.

husserl’a göre bu kollektif öznelliklerin algısına tamamıyla açık, mutlak olarak anlaşılabilir bi zemindir dünya. heidegger’de ‘in der welt sein’ olarak ifade etti bunu ancak bunu belli bi hiyerarşiye bağladı. husserl ise batı metafiziğinin ortodoks anlayışa bağlı kaldı ve nesnellik kaygısıyla felsefesini adeta kartezyen zeminde konumlandırdı. batı felsefe tarihi içinde husserl için rahatlıkla 2. descartes denebilir. lebenswelt ile beraber bir diğer husserl kavramı olan epokhe’de burada ciddi önem taşır.

daha sonra ilerleyen zamanlarda patocka ve marleu-ponty bu kavramı daha dinamik hale getirdiler ve lebenswelt’i durağan çizgisinden kurtardılar. özellikle heidegger'den sonra lebenswelt 'hakikati aramak' değil 'zaten hakikatin içinde yaşıyor olmak'a dönüştü..
devamını gör...

star wars gecesindeyiz. darth vader abi de bizlere eşlik ediyor.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayırlı olsun yeni rütbeniz. tebrik ederim. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim