yazarların isimlerinin anlamı
güleç, güler yüzlü, gül gibi güzel, rahat ve huzur içinde yaşayan anlamına geliyor.
ısmimden mütevellit olsa gerek gülleri ve gülden olan her şeye aşığım*.
ısmimden mütevellit olsa gerek gülleri ve gülden olan her şeye aşığım*.
devamını gör...
blunted affect sendromu
blunted affect sendromu beynin kendini tamamen duygulara kapatması olarak açıkanır. çoğunlukla kişinin yaşadığı büyük duygusal travmaların veya duygusal eşiğin aşılması sonucunda oluşan duygu yıkımı ile beyin kendini koruma altına alır. bu sendromda kişi; aşk, öfke, hüzün gibi duygular karşısında hissizleşir.
nedenlerinin başında, yaşanılan önemli bir kaybın olması veya sonu gelmiş büyük bir aşk hikayesinin olduğu görülür.
nedenlerinin başında, yaşanılan önemli bir kaybın olması veya sonu gelmiş büyük bir aşk hikayesinin olduğu görülür.
devamını gör...
zemahşeri
amelde hanefi, itikatta mu'tezile olan âlim. fars asıllıdır, fakat türk asıllı olduğunu kabul edenler de vardır. türkçe ve farsçayı iyi bilirdi. buna rağmen kitaplarının büyük bir kısmını arapça olarak yazdı. en önemli eseri, keşşâf tefsiri olarak bilinen tefsir eseridir. fakat bu esere ihtiyatla yaklaşılması gerekildiği söylenmiştir. zemahşerî dindar biriydi, ki ailesi de dindardı. babası takva sahibi, ilimli bir mahalle imamı olup muhtemelen siyasî bir nedenden dolayı hapse atılmıştı. babası muhtemelen hapiste iken vefat etti. nitekim dedesi de dindar biriydi.
kaynaklarda, zemahşerî'nin bir bacağının takma olduğu ve bu sebepten uzun elbise giydiği belirtilir. ayağının kopmasının sebebi olarak, bir seyahat sırasında şiddetli soğuktan dolayı ayağının donması, bineğinden veya damdan düşmesi gibi olaylardan bahsedilir. bundan ilave çocukluk zamanlarında bir kuşun ayağını kopardığı için annesinin bedduasını almasından da bahsedilir. ayrıca ibn hallikân'ın naklettiği bir rivayete göre, zemahşerî, insanların kesik bacağı sebebiyle kendisi hakkında yanlış bir düşünceye kapılmasından endişe etmiş ve bundan dolayı ayağının şiddetli soğuktan donması yüzünden kesildiğine dair birçok kişinin şahitliğini içeren bir belge düzenlemiştir.
zemahşerî şiddetli bir hastalığa yakalanıp, bu sırada gördüğü bir rüya üzerine devlet adamlarına bir daha methiye yazmamaya ve onlardan makam talep etmemeye karar vermiştir. daha sonra iyileşmiş ve âlimlerin derslerine katılmıştır. arap yarımadasının birçok bölgesini dolaşmış ve arapça'nın inceliklerini araştırmaya başlamıştır. kendisine, şeyhu'l-arabiyye (arapçanın pîri) denmiştir.
zemahşerî hayatının ilk 45 yılında makam-mevki peşinde koşan, şöhret düşkünü, kibirli, hırçın biri olarak bilinir. ki birçok şiirinde de bu durum görülmektedir. rahat bir yaşam sürmek istediği için devlet adamlarına methiyeler yazmıştır, ki bu durum fakirlik içinde büyümüş olmasıyla açıklanır. ayrıca birçok şiirinde hem kendisi hem eserlerinden övgüyle bahsetmesinin sebebi sakatlığının doğurduğu mahcubiyet şeklinde açıklanır, bu onu daha da azimli yapar ve hırs kaynağı oluşturur.
fakat 45 yaşında hastalığa yakalanır, bu dönemde âdeta olgunlaşmaya başlar ve ömrünün sonuna kadar mütevazi bir âlim olarak yaşar. ibn kutluboğa, zemahşerî'yi, asrının imamı olarak niteler ve onun hanefî fakihleri arasında sayıldığını söyler. zemahşerî, mu'tezilî olmaktan şeref duyar ve hâtemü'l-mu'tezile olarak anılır. buna rağmen mu'tezile kelâmı açısından etkili bir isim değildir.
rivayete göre bir gün zemahşerî, ebukubeys dağına çıkmış ve araplara şöyle demiştir:
atalarınızın dilini gelin benden öğrenin.
kaynaklarda, zemahşerî'nin bir bacağının takma olduğu ve bu sebepten uzun elbise giydiği belirtilir. ayağının kopmasının sebebi olarak, bir seyahat sırasında şiddetli soğuktan dolayı ayağının donması, bineğinden veya damdan düşmesi gibi olaylardan bahsedilir. bundan ilave çocukluk zamanlarında bir kuşun ayağını kopardığı için annesinin bedduasını almasından da bahsedilir. ayrıca ibn hallikân'ın naklettiği bir rivayete göre, zemahşerî, insanların kesik bacağı sebebiyle kendisi hakkında yanlış bir düşünceye kapılmasından endişe etmiş ve bundan dolayı ayağının şiddetli soğuktan donması yüzünden kesildiğine dair birçok kişinin şahitliğini içeren bir belge düzenlemiştir.
zemahşerî şiddetli bir hastalığa yakalanıp, bu sırada gördüğü bir rüya üzerine devlet adamlarına bir daha methiye yazmamaya ve onlardan makam talep etmemeye karar vermiştir. daha sonra iyileşmiş ve âlimlerin derslerine katılmıştır. arap yarımadasının birçok bölgesini dolaşmış ve arapça'nın inceliklerini araştırmaya başlamıştır. kendisine, şeyhu'l-arabiyye (arapçanın pîri) denmiştir.
zemahşerî hayatının ilk 45 yılında makam-mevki peşinde koşan, şöhret düşkünü, kibirli, hırçın biri olarak bilinir. ki birçok şiirinde de bu durum görülmektedir. rahat bir yaşam sürmek istediği için devlet adamlarına methiyeler yazmıştır, ki bu durum fakirlik içinde büyümüş olmasıyla açıklanır. ayrıca birçok şiirinde hem kendisi hem eserlerinden övgüyle bahsetmesinin sebebi sakatlığının doğurduğu mahcubiyet şeklinde açıklanır, bu onu daha da azimli yapar ve hırs kaynağı oluşturur.
fakat 45 yaşında hastalığa yakalanır, bu dönemde âdeta olgunlaşmaya başlar ve ömrünün sonuna kadar mütevazi bir âlim olarak yaşar. ibn kutluboğa, zemahşerî'yi, asrının imamı olarak niteler ve onun hanefî fakihleri arasında sayıldığını söyler. zemahşerî, mu'tezilî olmaktan şeref duyar ve hâtemü'l-mu'tezile olarak anılır. buna rağmen mu'tezile kelâmı açısından etkili bir isim değildir.
rivayete göre bir gün zemahşerî, ebukubeys dağına çıkmış ve araplara şöyle demiştir:
atalarınızın dilini gelin benden öğrenin.
devamını gör...
bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
henüz okunmamış onca kitabin varken tekrar kitap almak.
devamını gör...
öldürmeyip süründüren şeyler
(bkz: şüphe)
devamını gör...
ecce homo
nietzsche, ecce homo'da, kendini, değişim süreçlerini, neleri sevdiğine dair düşüncelerini, edebiyata, sanata dair düşüncelerini ve eserlerinin ortaya nasıl çıktığını, nelerin etkilediğini anlatıyor.ayrıca "üst insan" kavramına örnek olarak kendisini tanımlar.
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
kulaklığım çalışmıyor. çalışması için uğraşıyorum. çıldırcam şimdi...
devamını gör...
türk kadınlarının iyi makyaj yapmaması
türk kadınlarını bi rahat bırakın. sözlükte bari nefes alsınlar.
devamını gör...
etik trollük
kadınlar, siyaset, seks vb. hassas konularda başlık açmayı reddeden troll akımı. bu tür troller genelde insanların günlük minör zevklerini hedef aldığından, hemen hemen hiçbir diğer klasik ve eski usül troll kadar dikkat çekmez. hatta bu tür kişiler çoğu zaman mevzubahis mecradaki diğer yazarlar tarafından sevilip sayılır.
bunun dışında, üslup konusuda tabii ki oldukça önemli. bilhassa çoğunluğun hoşuna gitmeyecek konuları direkt işlemek tehlikelidir, bu yüzden ufak dokunuşlar her zaman daha iyidir. iyi bir etik troll, had çizgisini aşmadan insanları ufaktan gıcık etmeyi, diğer yandan güldürmeyi, diğer bir yandan da "aslında mantıklı olabilir mi lan?" diye sordurmayı amaçlar.
etik trollük bir yaşam felsefesidir. bu arkadaşlara da dokunmayın artık bir zahmet...
bunun dışında, üslup konusuda tabii ki oldukça önemli. bilhassa çoğunluğun hoşuna gitmeyecek konuları direkt işlemek tehlikelidir, bu yüzden ufak dokunuşlar her zaman daha iyidir. iyi bir etik troll, had çizgisini aşmadan insanları ufaktan gıcık etmeyi, diğer yandan güldürmeyi, diğer bir yandan da "aslında mantıklı olabilir mi lan?" diye sordurmayı amaçlar.
etik trollük bir yaşam felsefesidir. bu arkadaşlara da dokunmayın artık bir zahmet...
devamını gör...
ormanci
saygıdeğer yazar ve yazarlarımız, affınıza sığınarak biraz bir şeyler söyleyeceğim. sözlükler herkesin tercih ettiği yerler değildir. ayrıca herbirinin format dediği kurallar bütünü vardır. içeriği bellidir. kabul etmek ya da etmemek kişisel tercihtir. ama buraya gelip şu kural değişsin bu kural böyle olsun modlar o olsun kurucu şunu yapsın gibi sözlük içi başlıklar çok fazla olunca adama da sorarlar, başlarken formatı okumadın mı diye? ben soruyorum. beğenmediğin bir durum varsa kenara çekilmek zor değil. mağdur edebiyatına da gerek yok. sozluk yönetimine sallamak sizi anarşist yapmıyor dedem. özgürüm istediğimi söylerim diyorsan da cezanı alır kenara cekilirsin. ormancı adlı yazarımız sözlüğe kendini kabul ettirme çabası içine girmemeliydi. hatası burada idi. herkese bir cevap vermeye çalışarak mizahşör olmaya çalıştı. hata idi. cezası biter gelir gelmez keyfi bilir tabi. ama asıl mesele şu burada prangalar ile bağlanmış gibi hissetmeyin kendinizi çekip gidebilmek de bir erdem bence. birine öyle yapılmış da birine böyle yapılıyor hangi ülkenin vatandasisiniz oğlum siz? bugün uzay araştırma merkezi başkanlığına kim geldi biliyor musun? sözlükte ormancı kadar konuşulmadı ya. troll olmak da kalite gerektirir. bos konusan troll çok icraat yok. neyse çok uzattım yine.
t: bir yazar tanesi idi.
t: bir yazar tanesi idi.
devamını gör...
pkk kamplarında tecavüze uğrayan teröristler
bizi ilgilendirmeyen durumdur. yiyin birbirinizi ete para vermeyin...
devamını gör...
birbirine çok benzeyen nickler
(bkz: merdumkaptan)
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: merdümgirizbirdeli)
(bkz: merdumgiriz_sim)
(bkz: merdumgiriz hatun)
(bkz: kafa sözlük merdumgiriz tarikatı)*
ha bi de, (bkz: birbiriyle karıştırılan mahlaslar).
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: merdümgirizbirdeli)
(bkz: merdumgiriz_sim)
(bkz: merdumgiriz hatun)
(bkz: kafa sözlük merdumgiriz tarikatı)*
ha bi de, (bkz: birbiriyle karıştırılan mahlaslar).
devamını gör...
babaların garip huyları
bozuk olan her eşyayı tamir edebileceklerini sanmaları.*
devamını gör...
yalnızken yapılacak en güzel aktivite
sanırım en başta kitap okumak geliyor. dizi veya film de yalnız izlenebilir ama bazılarını kalabalıkken izlemek daha güzel gelebiliyor. tek başına sahilde bisiklet sürmek de huzur verir. balkonda tek başıma kahve içip dertlenebilirim bir sezen şarkısıyla. bu aralar kafa sözlüğe tanım girmek de yeni başlayan hobim.
devamını gör...
takipçi sayısı +30 olan yazarın hatun olması
30 kişi mi 30 yaş üstü mü ? her türlü zokayı yutmuşum ben.*
devamını gör...
temizlik hastası
toplumda titiz olarak görüldüğünden başta olumlu ve sağlıklı bir davranış gösterdiği sanılsa da aslında günlük yaşantısına etki edeceğinden durumu pek de sağlıklı görülemez. temizlik hastası kişi, temizlik konusunda devamlı takıntılı ve saplantılı kişidir. bu kişi her şeye kirli gözüyle bakar ve kendine ait olmayan şeyleri ve yerleri de temizlemeye çalışır. eğer ki temizlemezse oradan kendisine hastalık bulaşacağına inanır. obsesif kompulsif bir ruh durumu yaşayan temizlik hastası kişinin, bundan hem kendisi, hem de çevresi olumsuz yönde etkilenir. mesela, takıntısı yüzünden yıkadığı ellerini tam temizlenmediği hissiyle tekrardan yıkar. anlaşıldığı üzere temizlik hastası kişi de kir ve kirli şeylere karşı bir alerji vardır, aslında buna kirlilik fobisi denmesi de uygun olurmuş.
temizlik hastası kişi, günlük hayatını kendini ve çevresini temizlemekle geçirir. sürekli ellerini yıkar. evine dışarıdan gelen şeyleri dezenfekte etmeye çalışır. takıntısının yersiz ve boş olduğunu bilmesine rağmen davranışlarını kontrol edemez. evinin kirleneceği korkusundan da evine kimseyi kabul etmez ya da az kişiyi kabul eder. etrafınızda böyle hareketler gözlüyorsanız o kişi ileri derece bir temizlik hastası ve ağır bir titiz olmuştur.
temizlik hastası kişi, günlük hayatını kendini ve çevresini temizlemekle geçirir. sürekli ellerini yıkar. evine dışarıdan gelen şeyleri dezenfekte etmeye çalışır. takıntısının yersiz ve boş olduğunu bilmesine rağmen davranışlarını kontrol edemez. evinin kirleneceği korkusundan da evine kimseyi kabul etmez ya da az kişiyi kabul eder. etrafınızda böyle hareketler gözlüyorsanız o kişi ileri derece bir temizlik hastası ve ağır bir titiz olmuştur.
devamını gör...
neşet ertaş
bozkırın tezenesi
devamını gör...


