kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

biraz içiniz açılsın.
devamını gör...

amerikalı yazar kurt vonnegut tarafından 1961 yılında yazılmış olan eser. dilimize gece ana olarak kazandırılmıştır. daha girişte vonnegut ne gibi davrandığımıza dikkat etmemiz gerektiğinden söz eder çünkü bir süre sonra o şeye dönüşmek kaçınılmazdır. bir maske uzun süre bir yüzde kalırsa onu oradan kazıyarak çıkarmak gerekir çünkü. kitaptaki kurmaca anıların sahibi, bir nazi propagandacısı olarak karşımıza çıkan amerikan ajanı howard bunun en temel kanıtıdır da esasında. benim vonnegut ile ilk tanışmam slaughterhouse five ile oldu. o zamanlar delilik derecesinde heller hayranı olduğumdan her yerde closing time'ın temiz bir baskısını arıyordum ve bu arayış bir noktada beni vonnegut ile tanıştıran şey oldu. vonnegut savaşı biliyordu, onun garip deliliğini dresden'de ilk elden yaşamıştı ve savaşı deneyimlemiş yazarlardan çoğunun aksine eserlerinde bunu çiğ bir dram olarak değil oldukça ince bir hiciv ile aktarıyordu. vonnegut kendine has üslubuna rağmen bana kalırsa heller kadar başarılı değil ama mother night gerçek anlamda oldukça etkileyici bir eser. yalnız vonnegut eserde bilerek mi bilmiyorum ama çok ince bir gönderme yapmıştır aslında ve bu açıkçası savielly tartakower hayranı olmamdan ötürü yıllar geçse bile kitaba dair unutamayacağım bir detay. eserin bir bölümünde sovyet ajanı kraft'ın 1931 yılında rotterdam'da tartakower'ı yendiğinden söz eder howard ama burada ufak bir detay vardır. tartakower 1931 yılında rotterdam'da tam olarak üç kişi ile altı maç yapmıştır ve bu karşılaşmalarda rubenstein, colle ve landau karşısında bir kez kaybeder fakat akiba rubenstein polonyalı, edgar colle ise belçikalıdır ama işin ilginç yanı salo landau toplama kampında ölen bir hollandalıdır ve bana kalırsa vonnegut özellikle seçmişti bu detayı. kitaba tekrar dönecek olursak helga'nın babası ve howard'ın arasında geçen konuşma bence en çarpıcı yerlerinden biri kitabın ve hatta bence kitabın en çarpıcı bölümleri o konuşmanın bulunduğu bölüm zaten. özellikle howard helga'nın kız kardeşinin köpeğini vurduğunda ona köpeği gömmesi gerektiği söylendiği ve kısa bir duraksamadan sonra eğer gömülmezse açlıktan ödem bağlamış ve tüğleri dökülmüş köpeği gelip birinin yiyeceğinden söz edilen bölüm bence oldukça kısa bir diyalog içerisinde savaşın getirdiği sefaleti yansıtmanın en güzel örneği. yozlaşmış onlarca insanın bir portresine dönüşen eserin çok ince bir güzelliği de var aslında; howard ve helga'nın tüm bu çılgınlığın ve savaşın en hararetli yerinde bile akıllarına kazınan nation of two.


"future civilizations - better civilizations than this one - are going to judge all men by the extent to which they've been artists. you and ı, if some future archaeologist finds our works miraculously preserved in some city dump, will be judged by the quality of our creations. nothing else about us will matter." p.14

"the dismaying thing about the classic totalitarian mind is that any given gear, though mutilated, will have at its circumference unbroken sequences of teeth that are immaculately maintained, that are exquisitely machined. hence the cuckoo clock in hell—keeping perfect time for eight minutes and thirty-three seconds, jumping ahead fourteen minutes, keeping perfect time for six seconds, jumping ahead two seconds, keeping perfect time for two hours and one second, then jumping ahead a year. the missing teeth, of course, are simple, obvious truths, truths available and comprehensible even to ten-year-olds, in most cases." p.98
devamını gör...

yapabilecek daha güzel bir aktivitem yok arkaaşlar.
devamını gör...

vajina tabir caizse kas yapısı nedeniyle bir eldivenin eli sarması gibi penisi sarar. bazı kadınların doğum sonrası durumları istisnası sayılsa da geneli bu yöndedir. diğer yandan vajinanın ilk 10 santiminde algı reseptörü yani his vardır. anatomik olarak da döllenme için 10 cm den uzun bir penis kanalı geçer. demem o ki teknik olarak mikro penis denen 5-6 cm penisiniz olmadığı sürece sıkıntı yok. kaldı ki esas penis dokusu derinin altında olduğu için 5-6 cm penisler de ameliyatla çocuk sahibi olma elverişliliğine getirilebiliyor.

dünyanın erkek nüfusunun ortalama % 20 'sinde et penisi denen farklı bir tür penis var. bu penis uyarılmamış halinde ortalama 10 cm seviyesinde ve kan dolunca neredeyse 2 katı oluyor. oyuncuların durumu biraz böyle. kompleks yapamaya gerek yok yani.

not: ilgilisi biraz araştırırsa bu yazdıklarımın bilimsel arka planını görür.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kadının vücudunda kıl görseniz ay iğrenç , ağdacıya gitse ay midem bulandı pardon da paşam ne istiyorsun?
devamını gör...

küçükken yetişkin insanların çocuk sahibi olmasına aklım ermiyordu. önce evleniyorlar evlendikten 1-2 yıl sonra da hastaneye gidip en beğendikleri, tatlı buldukları bebeği seçip evlerine götürüyorlar sanıyordum.*
devamını gör...

insan ne denli derin düşünebiliyorsa sevgisi o denli derindir. o denli doyumsuzdur. ve acısı da o denli büyük .
tezer özlü
yaşamın ucuna yolculuk
devamını gör...

mevzunun ermeni kültürü kısmına hakim değilim ancak bunun eski bir türk geleneği olduğunu söyleyebilirim. zaten günümüzde islamiyet ile bağdaştırılan çoğu ölüm sonrası ritüel orta asya kökenlidir. misal vefat eden kişinin yedisinin çıkması mevzusu, bu tamamen eski türk gelenekleri ile alakalı ve tengricilik kökenlidir. çünkü bu inanışa göre vefat eden kişi ölümünün yedinci gününde tekrar otağına döner ve otağı tepeden izler. iş bu sebeple de kendisi otağında yad edilir. ha keza vefat edenin kırkının çıkması mevzusu da aynı kökten gelir. eski türk toplumları ölen kişinin cesedinin 40 gün boyunca kök tengri tarafından korunduğuna ve cesedin 41. günden itibaren bozulmaya başladığına inanırlardı. bunların sağlamasını roux'dan ve boratav'ın bu inanışların anadolu'daki yansımalarını aktardığı anlatılarda yapabilirsiniz. işte helva meselesi de tüm bunların tamamlayıcısıdır. aslı yuğ aşıdır. anadolu'daki yansıma ismi ise yağlaştır. eskiler halen ölünün arkasından kavrulan helvayı bu isimle nitelerler. köçkünov'da kırgızlar'la ilgili yazdığı eserde bu mevzuya ucundan biraz değinir. eski türk toplumlarında bu helva çövenç adıyla anılmaktadır. bu arada vefat eden kişi için verilen yemek mevzusunun kökenleri de aş toyuna dayanır. abdullah inan, ''tarihte ve bugün şamanizm'' adlı çalışmasında buna ayrıntısı ile değinmiştir.

başta da söylediğim gibi mevzunun ermeni kültüründeki yansımalarına hakim değilim ancak bu kavramın türk kültürünün ve tengricilik inancının bir parçası olduğu, yapılan çalışmalar ve yazılan eserlerle sabittir. tabi isteyen kendi araştırmasını kendi yapar ve mevzuyu daha ayrıntılı bir şekilde aktarırsa üzerine konuşma fırsatı doğar. neticede anadolu'daki ölüm sonrası ritüellerin büyük bir bölümü tengricilik kökenlidir. tabi biz bunları islami bağlamda bazı temellere oturtmaya çalışıyoruz lakin aslını inkar eden haramzadedir der kaçarım.
devamını gör...

belki bu kitap sayesinde hayatımı tiksinti duymadan hatırlayabileceĝim.

jean paul sartre- bulantı.
devamını gör...

dombra dombra şarkısıdır.
devamını gör...

ben özledim galiba seni
bu yüzden bu kadar madalyalarım
sen üzülme ben karma puanla da alırım seni
tanımın yanında görsem dolar gözlerim.

(bkz: kalbimiz seninle)

t: madalyanın veremediği hazzı veren eski kafa sözlük özelliği.
devamını gör...

insanlar saygı çerçevesinde her şeyi eleştirebilir hem de her şeyi. eleştirilere açık olunmalıdır. eleştirelere kapalı olanlar tarafsız olamaz ve önyargılıdır. din (inanç) de eleştirelemez değildir. bu eleştirilerden rahatsızlık duyanlar, yazarları engelleyebilir. her iki tarafta bundan memnuniyet duyar. sözlükte tanım engelleme özgürlüğü de sağlanmış, kullanınız. bu başlıkta da insanların düşüncesini karşı gelmektir hatta yaptıkları tanımları eleştirmektir. böyle basit konularla (dini eleştirenlerle) uğraşmak yerine dini amaçları/çıkarları uğruna kullananları eleştiriniz. uygulama da hep hata yapıyorsunuz. yanlış yerde anlamsız şekilde mahalle baskısı kurmaya çalışıyorsunuz. herkes sizin düşündüğünüz gibi düşünmek zorunda değildir.
devamını gör...

diğer bir meşhuru "-dır" eki ve de bakınız kelimesi.
devamını gör...

a.b.d'nin ikinci başkanı ve beyaz saray'da oturan ilk başkanıdır.
geçenlerde donald trump, joe biden'in yemin törenine katılmayacağını söyleyince millet garipsemişti.
aslında tarihte ilk olarak john adams, girdiği ikinci seçimi yakın arkadaşı thomas jefferson'a kaybedince, sinirlenmiş ve yemin törenine katılmamıştır.
1825'te oğlu john quincy adams'da başkan olmuş ve bu olay sadece 175 yıl sonra baba bush, oğul bush zamanında tekrarlamıştır.
devamını gör...

suçu ve cinsiyeti fark etmeksizin belirli bir sabıka kaydı sayısına ulaştıktan sonra toplumla ilişiğinin kesilmesi gereken canlıdır.

bir veya iki sabıka kaydı olsa, suçun türüne ve işleniş koşullarına göre bir değerlendirme yapılarak bir rehabilitasyon sürecine gidilebilir belki ancak söz konusu kişi seri suç işleme makinesine dönmüşse ivedilikle, herhangi bir canlıya zarar veremeyecek ve hatta ulaşamayacak duruma getirilmelidir.

bu konuda alınacak kararlar, toplumsal barışın korunması için son derece önemli olup duygusal temelli düşüncelerin ürünü olmamalıdır. suçlarda öncelenmesi gereken mağdurdur. suçluya mağdur muamelesi yapmak bizi sadece kısır döngüye sokar.
devamını gör...

dışarıda insanların el ele tutuşmasından ve öpüşmesinden rahatsızlık duyup müdahale eden yobazlara dert olmuştur. rahatsız olursan okumazsın olur biter.
devamını gör...

tam unuttum derken.bir şey olur..
bir şarkı çalar.biri o'nun gibi güler.
biri parfümünü sıkıp o'nun gibi kokar.
insanın tüm unuttuğu boşa gider.*
devamını gör...

henüz 7 yaşımdayken, izlediğim titanic'ten çok etkilenip google'a girmiş ve aklıma gelen bütün harflerle melodi oluşturup bu şarkıyı araştırmaya çalışmıştım. céline dion- my heart will go on
devamını gör...

*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim