yumurtadan turşu mu olur demeyin, oluyormuş. ben denemek istemedim ama deneyenler çok beğendi. yumurtadan turşu mu olur?
devamını gör...

venus, bir shocking blue şarkısıdır.
devamını gör...

balon. tuhaf, anlamsız ama seviyorum. üstelik ucuz da.
bir de bedava olan yürüyüş var ki insanı mutlu edenlerin zirvesidir.
devamını gör...

cariyeniz.
devamını gör...

bugün ilk kez gördüğüm, sanırım sözlüğe yeni gelen özellik.
şu an çaylakların tanımlarını okumakta ve iyi yazanlara seri oylar vermekteyim.
tavsiye ederim.

hesap ayarlarından çaylak tanımlarını göster seçeneği var, onu açık yapmanız yeterli
devamını gör...

nihayetinde sahte silüetlerden sıyrılacak ve çatlatırcasına göğsünü, yalnızlığınla çarpışacaksın.
devamını gör...

dünyaya 18 eylülünde geldiğim yıl.
devamını gör...

1881 de málaga da doğdu. hala şehirde ressam adına bir müze bulunmaktadır. müze buenavista sarayındadır. müzenin öyküsü 1953 yılına dek uzanıyor. o yıllarda 72 yaşında olan picasso, doğduğu kentte adına bir müze açılmasını ister ve málaga ’daki yetkililer ile bağlantıya geçer ama sonuçlanmaz. ancak ölümünden 20 yıl kadar sonra sanatçının en büyük oğlu paulo ruiz-picasso’nun eşi christine ruiz-picasso, malaga’da iki yıl arayla iki picasso sergisi düzenler ve fikir tekrar oraya atılır. müzenin ben büyük bağışçısı christine ruiz-picasso...
devamını gör...

devletin bütün kuvvetlerine değil, silahlı bütün ( kara , deniz , hava ) kuvvetlerine emir verebilecek bir unvandır. ayrıca üniforması olmayan anayasal bir rütbedir. sadece bir fiil savaş durumda aktif şekilde kullanılır. ( atamızın kurtuluş mücadelesinde tüm yetkilerini kullanması gibi ) . günümüzde kağıt üzerindedir çünkü ordunun kontrolü genel kurmay başkanlığındadır.
ayrıca (bkz: mareşal)
devamını gör...

harun yahya mahlası ile de tanınan,organize suç örgütü lideri olan şahıs.bu aralar mahkemeye verdiği cesur ve mantıklı cevapları görünce adamın cidden zeki biri olduğunu daha iyi anladım.düşünün bir dönem ekşi sözlükte ne entryler sildirdi ne tazminat davaları kazandı bu adam.https://
devamını gör...

1960'da yazılan "bülbülü öldürmek" romanı 1961 yılında pulitzer ödülünü kazandı. 1962' de filmi çekildi ve 3 oscar aldı. kitap 40 milyon basılmış ve 40 dile çevrilmiştir bu kitabın ilginç bir hikayesi var.
tutkusu yazarlık olan harper lee bir havayolu şirketinde reseptsiyonist olarak çalışır fakat işinden dolayı yazı yazmayı çok istemesine rağmen zaman ayrıramıyordu. 1956 yılında arkadaşları tarafından noel gününde bir hediye aldı. arkadaşları harper'ın en büyük hayalini bildikleri için ve bunu gerçekleştirmesi için 1 yılık maaşına denk olan parayı kendi aralarında toplayarak ona hediye etmişler. ancak tek bir şartları vardı. bu yeni yılı kitap yazmaya ayırmasını istiyorlardı. harper da gerçekten yeni yılını kitabına adadı ve "bülbülü öldürmek" kitabını kaleme aldı.
devamını gör...

bir insanın her tanımı bilgi dolu olur mu ya?
t: süper yazar
devamını gör...

--- alıntı ---

“aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.”

--- alıntı --- buradan

çok bilinen bir ülkü tamer şiiri. ama ben haluk bilginer'den dinlemeyi daha çok seviyorum şöyle buyrun;
devamını gör...

kendinden farklı düşüncelere sahip kişiyle medeni şekilde tartışarak ufkunu açmak istemiş olabilir. belki kendi görmediği noktaları o yazar fark etmiş o yüzden yazmıştır. ayrıca kimse sözlükte tanımadığı birinin attığı mesajla o kişinin fikirlerini kabullenmez.
devamını gör...

ben direk iletişimi kesiyorum.

hiç bir şekilde konuşmuyorum yemeklerimide ayrı yiyorum zaten.genelde onlardan sonra.evde her ihtiyacımı kendim karşılarım.çayıma kadar kendim demlerim.yemeğimi kendim ısıtır, yerim.

aslında herkesi yok sayıp, tek yaşıyormuş gibi bir tavır sergilerim.

bu benim karakterimle alakalı biraz.ben asi ve özgürlüğüne düşkün biriyim.saygısızlığı kabul etmiyorum ailemde olsa.

ebeveynler cocuklarına istedikleri tavrı sergilemekte özgür değildir.her cocukta bir bireydir.onların doğumunu sağlamış olmak, üstün ve sınırsız bir hak tanımıyor bana sorarsanız.

herkesin çizgileri ayrıdır, herkes birbirine saygı duyabildiği sürece aile , aile olabilir.limitler geçilmediği sürece saygı ve sevgi baki olur.

yok ben seni yöneteyim, her şeyin en iyisini ben bilirim, senin yaşın kadar benim deneyimim var vb cümleleri kendi adıma çok saçma bulurum.

baba’da olsan anne’de sende insansın.senin mutlak doğruya her konuda erişmiş olma şansın bana sorarsan sıfır. eğer mutlak doğruya erişebilecek kadar limitsiz olsaydık, doğru ve yanlışlar olmazdı.

doğrular ve yanlışlar kişiseldir ve kimse diğerine kendi doğrusunu dayatamaz.


bu yüzden saygı önemli.

saygı full , destek full , sevgi full olmalı.
devamını gör...

ukde bırakan yazarımıza sevgiler saygılar...

devirmek istediği hegel ile, özendiği marx arasında sıkışıp kalmış bir filozof... felsefe tarihinde adı bile anılmaz feuerbach'ın. sadece marx'ın vesilesiyle bazı metinlerde adı geçer. chevalier'in düşünce tarihi hariç esamesi okunmaz.

feuerbach hegelci anlayışın bir 'doğallaştırması'dır. felsefe gerçekliğin bilimidir ona göre, gerçekliğin özü de doğadır. bu düşünce aslında hegel'den etkilenmiş bir hume'cu anlayıştır. hegelcilik bir panlojizmdir*. ancak mit içeriklidir. tarihte kendini gerçekleştiren geist'in, kutsalından arınmış bir şekilde okunması, geride sadece bir mit bırakır. feuerbach'da buna mistik akılcılık der. hegel felsefesindeki ve dinin merkezindeki insan anlayışını hedef alır. rasyonal akıl, fiziksel doğa ve dinsel kültür... feuerbach'ın felsefesindeki üç temel mesele budur. onun dünyası öznel varlıklar ya da bireyse özdekler dünyası değildir. kısaca fizikler özler dünyasıdır. böyle bir dünyada mutlak bir varlığa ihtiyaç yoktur. bu düşünceyle, öznenin lehine olan, tüm gerçekliğin temeli olarak insanın veya tanrı'nın saf varoluşunu gören klasik ontololojik anlayışı ters çevirmeye çalışır. feuerbach'a göre özne yüklemden başka bi şey değildir.* tanrı'da eylemlerinden dolayı tanrı'dır. burada sonsuz fakat özdeksiz nitelikler sonsuzluğuna dayalı, spinozacı bi anlayış da mevcut. saf metafizik çok temel nitelikte olan tanrı'nın aşkınlığı fikri burada dışarıda bırakılmış. (bizimkiler çalışmak da bi ibadet diyolardı, adam direk tanrı, çalışmaktır diyo(u: şaka şaka)). kutsalın mistiksizleştirilmesinde ve tanrı'yı sistemin içinde pasifize etmek konusunda epeyce uğraşmış ludwig. kanımca türevleri içinde başarılı olanlardandır.
devamını gör...

direk ve direkt'in cok farklı konular olduğunun farkında olması gereken insandır.

direk, herhangi bir malzemeden (beton, demir, ağaç, plastik vb.) yapılmış, taşıma kapasitesi olan genellikle uzun olan araçlardır. yapılarda da yapının iskeletini oluşturan ve ayakta durmasını sağlayan iç ve dış alandaki taşıyıcıdır.

direkt ise doğrudan, saptırmadan, dolaysız anlamlarına gelen sözcüktür. herhangi bir konuyla ilgili bir şeyi dolaysız yoldan belirtmek için kullanılır.
devamını gör...

kendimi ittihatçılar gibi hissettim, ekşi imparatorluğunun son demlerini görmüş..
devamını gör...

az kalmış. şu başlığı görmeden önce mutluydum. niye yapıyorsunuz böyle şeyler.*
devamını gör...

kafa sözlüğün bal porsuğu nick'li kaliteli bir yazarı var hemen ün'ü duyulmuş mu vay be..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim