evcil hayvan dendiğini gördüğüm zaman çok üzüldüm. ilk olarak lütfen hayvanları satın almayın, sahiplenin. eşya değil, canlı olduğunu bilerek hareket edin. ek olarak evcil hayvan dert sahibi yapmaz insanı ya.. insana mutluluk verir, evin içinde bir heyecan bir eğlence kaynağı olur. evcil hayvanla vakit geçirmek, sevgi alıp vermek dünyanın en iyi terapi yöntemlerinden biridir bana göre. tabii ki tıpkı bir çocuk gibi ilgi göstermek gerekir ama bunun da bir yük olduğunu düşünmüyorum ben.

asıl başlığa cevap verecek olursam spor matı. para verdik diye sürekli spor yapmak zorunda hissettiriyor insana kendini.
devamını gör...

şu an yaşadığım durum. bu gece kedim üç kere göğüs kafesime atladı. * günün birinde beni yatağımda ölü bulurlarsa sebebi şu şişko.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendim ettim
kendim buldum
devamını gör...

batı cephesinde ilk kurşunu atan kişidir.
devamını gör...

bu geldi benim başıma. dedemi de severim aramız iyiydi, rahmetli oldu. suçu onda aramıyorum, böyle şeylere karışacak bir adam değildi. ama işgüzar ailem devreye girmiş ve bana dedemin ismi verilmiştir. bu konuda çok hazin bir hikayem var.

benim ismim normalde 'arda' olacakmış. annem çoktan belirlemiş ismimi, sonra hastanede doğunca senden nefret ediyor olabilirim bebek geldi demişler. direkt dedemin ismiyle seslenmişler. annem de isim koyma hakkını daha önceden kullandığı için ses edememiş. sonuç olarak bana dedemin ismi geçti. şimdi bir sorun yok gibi gözüküyor ama..

ya ben sizin yapacağınız işi s**eyim ya. benim müslüman olacağımı size kim söyledi ? ya siz hayırdır *mk? alnımda mı yazılıydı babiş ? ben tam arda'ymışım halbuki.* şimdi ismimden memnun değilim. ismimi arda olarak değiştirmek istiyorum ama babamın kalp krizi geçirmesi riskini göze alamıyorum sanırım. gerçi yaşımızda geçiyor ufaktan zor artık.

bu arada yalandan ikinci isim olarak koymak da çok kötü. uzay bahri ne *mk siz mal mısınız acaba? çocuğu doğar doğmaz ikilemde bırakıyorsunuz.

herkesin kendi ismini 18 yaşında belirlediği bir dünyada yaşamak isterdim. yaşamayan bilmez çünkü bunu.

hislerim ektedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cahmer. cahil insanların konuşmalarını tespit edip sizin duymanızı engelleyen huzur çipi. yakında kaymaksan'da. kaymaksan bir kaymak a.ş. kuruluşudur.
devamını gör...

siyasal islamın bu son çırpınışları arkadaşlar. çeyrek asırlık bir süreç içinde siyasal islam bu topraklarda tarihin çöplüğüne doğru , adımlarını koşar adıma getirir. z kuşağı ve sonraki kuşaklarda siyasal islam ve oyunları "tutmaz"(hepsi büyük harflerle)
din inanış kulla tanrısının arasındadır. arada bu inanış sömüren , bundan kendine siyasi maddi kazanç elde edenler en büyük munafiklardir.
devamını gör...

şu sıralar çoğu insan için mecburiyet ama bu gerçeği itiraf etmeye çekindikleri için sorsan tercih derler.

(bkz: yalnızlık güzellemesi yapan tip)
devamını gör...

aynısını kendisine yaptığınızda modu magmanın derinliklerine yuvarlanan insandır. n’oldu paşinyan?
devamını gör...

yoga yapmak için değil de normal spor yapmak için kullandığım eşyadır.
devamını gör...

bir kız çocuğu olarak kamyonum ve kepçem desem.

ailede hatta aile dışından bile herkes bebek alırdı. peluş ayılar, tavşanlar, ördekler...

benim gözümse komşunun oğlunun kamyonundaydı hep. bir gün balkonda onları izlerken abim geldi yanıma 'ne oldu yine neden astın suratını?' dedi. 'ben de kamyon istiyorum' dedim. 'ama banucum biliyorsun çok fazla erkek çocuğu gibi davrandığın için babam artık o tarz şeylere izin vermiyor' dedi. içime ağladım ben de peki dedim.

sonra abim salona geçti. içeriden minik minik sesler duyulmaya başladı. babamın 'iyi madem alın' dediğini duydum.
kalbim nasıl güm güm olabilir miydi acaba izin vermiş olabilir miydi?

kafasını uzattı kapıdan iki gözümün çiçeği 'hadi kaptan gidiyoruz' dedi. kocaman kırmızı kasalı bir kamyon ve sarı bir kepçe aldık. uça uça geldim eve. sokaktaki oğlanlarda bile yok böylesi. nasıl mutluyum nasıl.

çocukken top oynar, çete kurar ona buna sataşır (o zaman için hak ettiklerini düşünüyordum. sıkıntılı çocuklardı hep.), inşaat tepelerinden kumlara atlar, ağaçlara tırmanır oramı buramı yırtardım... mahalleden minik minik şikayetler geliyor babam da çok dikkat çekiyorum, sürekli şikayet alıyorum diye bana erkeklerle ve erkek oyuncaklarıyla oynamayı yasaklamıştı. ilk direnişimi o zaman gerçekleştirmiş ne sokağa çıkmış ne evde gülmüş ne huzur vermiştim. adamcağız napsın kıyamamış 15 gün dayanabilmişti. kendi gibi asi, dik başlı bir çocuğu olunca başını eğdiremeyeceğini biliyordu sanırım.
abimin katkısı büyük gerçi. her zaman her koşulda beni koruyup, kollamıştı. ne yaparsam yapayım 'çocuk yahu hem bizle büyüdü erkek gibi yetişti. napalım bırakın o da böyle olsun' derdi.

hiç unutmam 16 yaşındayım saçlarımı gidip saçma sapan bir şekilde kestirmiştim. kısacık bazı yerleri uzun abidik gubidik bir şey. babam gördüğünde yüreğine inecekti adamın. 'napmış bu hayır napmış yani' bu nidalarını duydum sonra kaçtım odama. akşama kadar çıkmadım odamdan. akşam abim geldi vne yaptın yine sen?' dedi.' 'napmışım hayır napmışım hemen asıyor kesiyor' diye efelendim 'sakin ol küçük hanım bu ne hal? babamı bilmiyor musun? niye üzüyorsun adamı' dedi. biliyordum ama işte kafam nereye ben oraya.

annem anlettı sonra abim gidip bırak baba bu bizim gibi değil kime çektiyse işte dediğim dedik çaldığım düdük havalarında boşver biraz daha büyüsün toparlar demiş. babam da homurdanmış tabi.

bir iki gün gözükmedim gözüne gördüğü yerde ters ters baktı. sonra ona bile alıştı canım adam. imtihanı mıydım neydim adamın? 6 çocuğu misler gibi yetiştir en küçüğü çamur çıksın.
devamını gör...

edebiyatta ve tiyatroda karakterin kendi kendine konuştuğu bölümlerdir, kendi kendine konuşmaktır.
post-modern romanda ise iç-monolog hakimdir, yani kendi içinden konuşmak. buna örnek olarak aylak adam (kitap) ve anayurt oteli (kitap) romanları gösterilebilir. bilinç akışı tekniğinin tersine -kusursuz olmasa da- düzen ve anlam vardır.
bilinç akışı tekniğinde ise düzen ve anlam karaktere özeldir, alâkasız kelimeler sıkça görülebilir.
devamını gör...

şarjlı diş fırçamı şarj etmeyi unutmuşum manuelle fırçaladım. kolum çok ağrıdı sözlük. foşur foşur yıkamayı nasıl da özlemişim. ama yoruldum.
devamını gör...

yine kendi kadrolarına oynanmış, gazlayıcı bir cümle. bunların tayfaya bir kesimi hedef göster, cümle sonuna milletindir falan ekle kafi nasılsa. elitist falan diyince oo der nasılsa ardındaki sürü. bir ara dillerine beka, kripto falan lafları dolanmıştı, kimle siyaset konuşsan daha ikinci cümlede bu kelimeleri kullanıyordu 40 senelik ömründe kullanmamış olanlar. bir süre de bu elitistle falan ilerlerler, lugata yeni kelime eklendi.

bir rivayete göre meşhur bir filozofa "servet ayaklarınızın altında olmasına rağmen, neden bu kadar fakirsiniz?" diye sormuşlar, "ona ulaşmak için, eğilmek lazım da ondan" demiş. keşke şu hikayeden bir ders çıkarsa bazı insanlar, direkt domalmaktansa!
devamını gör...

insan vücudunda kalpten çıkan, genelde oksijenlenmiş kanı tüm vücuda taşıyan en büyük arterdir.
devamını gör...

gökhan özen,
serdar ortaç,
ekrem imamoğlu,
ırmak arıcı...
devamını gör...

gülümsemek sadakadır hz. muhammet.
devamını gör...

sokağa ruh,neşe,hayat veren sanat iyi ki var dedirten şeydir. ülkemizde de güzel örnekleri olup daha da çeşitlenmeli ve çoğalmalıdır.
devamını gör...

narsistler açık ve net..başkalarının hayatını mahvetmemeleri için.
devamını gör...

türkiye'de sürü psikolojisinin ne kadar etkili, kitleleri manipüle etmenin ne kadar kolay olduğunu gösteren olay.
bu kitle whatsapp'ı terk ettikçe o kadar mutlu oluyorum ki, uygulama arındı resmen. teşekkürler mark!*

ayrıca whatsapp'ın verileri facebook ve bağlı şirketleriyle paylaşması yeni bir haber değil. ilgili haber

edit: imla
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim