rayner unwin
1925-2000 yılları arasında yaşamış ingiliz yayıncı. allen & unwin adlı yayınevinin, babası stanley unwin'den sonraki yöneticisi. eğer the hobbit bugün varsa, biraz da bu eleman yüzünden. zira kendisi, hobbit'in yayınlanmadan önceki halini okuyarak eleştirisini yapan en önemli kişidir. hem de 10 yaşında. şöyle ki; birtakım tesadüfler sonucu hobbit'in, yayınlanmadan önceki bir daktilo nüshası susan dagnall isimli birine geçer. susan, kitabı okuyup çok beğenince, bir yandan tolkien'i kitabı tam manada bitirmeye teşvik ederken, diğer yandan da yayıncı stanley unwin'e kitabı basması yönünde telkinlerde bulunur. stanley, 'çocuk kitaplarını inceleyecek biri varsa, bu birisi de çocuk olmalı' minvalinde konuşarak, o sırada 10 yaşında olan rayner'a nüshayı verir ve ondan kitap bitiminde yazılı bir rapor ister. rayner ise bir şilinlik ücret karşılığında kitabı okur ve beğenir. 5-9 yaş arası için de uygundur, der. :)
kendisi daha sonradan birçok kitap da yazmış ve ayrıca tolkien hakkında birçok kısa belgesel hazırlamıştır.
kendisine 'eleman' falan dedik ama bence daha çok kişinin tanıması gereken biridir.
böyle küçük detayların bir araya gelerek büyük mucizeler oluşturmasına hayran birisi olarak, çok sevdim ben kendisini.
tolkien'in de dediği gibi; en bilgeler bile her sonu göremezler...
kendisi daha sonradan birçok kitap da yazmış ve ayrıca tolkien hakkında birçok kısa belgesel hazırlamıştır.
kendisine 'eleman' falan dedik ama bence daha çok kişinin tanıması gereken biridir.
böyle küçük detayların bir araya gelerek büyük mucizeler oluşturmasına hayran birisi olarak, çok sevdim ben kendisini.
tolkien'in de dediği gibi; en bilgeler bile her sonu göremezler...
devamını gör...
250 yıllık güneş saatinin badanayla boyanması
galata kulesi'ne hilti ile giren adamlardan ne beklenir ki. şile kalesi'ni restore edeyim derken sünger bob'a benzetenler de bunlar değil miydi zaten.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının süper güçleri
herhangi bir el yazısından kişilik ve karakter okuyabiliyorum.
avuç içi enerjisi ile kişinin geçmiş, şimdi ve mühtemel olayları görebiliyorum.
fakat şöyle bir durum var! her iki şekilde de baktığım şahısla birdaha hiç bir şekilde iletişim kuramıyor ve karşı karşıya gelemiyoruz.
avuç içi enerjisi ile kişinin geçmiş, şimdi ve mühtemel olayları görebiliyorum.
fakat şöyle bir durum var! her iki şekilde de baktığım şahısla birdaha hiç bir şekilde iletişim kuramıyor ve karşı karşıya gelemiyoruz.
devamını gör...
#20liyaşlarchallenge
instagramı daha da eğlenceli hale getiren chalenge.
hemen katıldım tabi, geri mi kalacam.
bir benim filmli makinalardan çıkan boyalı flu resmim yokmuş, tüm ünlülerle aynı durumdaymışız. yalnız değilmişim.
hemen katıldım tabi, geri mi kalacam.
bir benim filmli makinalardan çıkan boyalı flu resmim yokmuş, tüm ünlülerle aynı durumdaymışız. yalnız değilmişim.
devamını gör...
favori kahvaltılık
kesinlikle peynir olmazsa yapılmaması gerekir.
devamını gör...
öpüşürken içimize mi çekiyoruz yoksa üflüyor muyuz sorunsalı
sen öpüşme kardeş.
devamını gör...
kpss'ye çalışan sözlük yazarları
ankara'da dayınız yoksa boşuna kasmayın. sonra ağlarsınız.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
yiyip-içip, okuyup-gezen
devamını gör...
kazım koyuncu
güzel insanlar gidiyor nasılsa...
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
madonna-voque.
devamını gör...
normal sözlük evlenecek eş aranıyor ilanları
edit: sarışın yakışıklı avrupalı beyler eklesin. abd pasaportu daha güzel olur. ok kib bye.
devamını gör...
dünya kudüs günü
müslümanların sadece filistin ya da filistinli'nin değil, zulüm gören, acı çeken her müslüman ve daha önemlisi her insan için durup düşünmesine, dua etmesine vesile olması gereken günlerden birisi. biz burda ona buna yargı dağıtırken her ülkenin siyasal islamcıları tarafından yalnız bırakılmış bir halkın günü.
allah yar ve yardımcıları olsun.
allah yar ve yardımcıları olsun.
devamını gör...
gurbet
zordur.
hele ki arkanda birilerini bıraktıysan daha da zordur.
edit: sayın sözlük'ün uyarısı ile "sıla" kelimesini kaldırdım.
sıla, gurbette iken özlenen yer anlamına geliyormuş.
hele ki arkanda birilerini bıraktıysan daha da zordur.
edit: sayın sözlük'ün uyarısı ile "sıla" kelimesini kaldırdım.
sıla, gurbette iken özlenen yer anlamına geliyormuş.
devamını gör...
rasim özdenören
rasim özdenören, 1940 yılında maraş'ta dünyaya geldi. istanbul üniversitesi hukuk fakültesini ve istanbul üniversitesi gazetecilik enstitüsü'nü bitirdi. devlet planlama teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. 2 yıl gibi kısa bir süre için de olsa araştırma amacıyla abd'nin farklı farklı eyaletlerinde bulundu. ardından kültür bakanlığı'nda bakanlık müşavirliği yaptı. aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı.
özdenören hikayelerinde toplumdaki değişme ve çözülmenin sebep - sonuç ilişkisiyle açıklamasını yapmaya çalışmıştır. kültürel yozlaşma, ailelerdeki çözülmeler ve bunalımlar eserlerinde sıklıkla başvurduğu kavramlardandır. hikayelerinin merkezine insan ve insan ruhunu almaktan kaçınmamıştır. aynı zamanda yeri geldiğinde islami motifleri kullanmaktan kaçınmayan özdenören denize açılan kapı adlı hikayesinden itibaren tasavvufi duyarlılığını okurlara yansıtmayı başarmıştır. hikayelerinde objektif olmaya çalışarak gerçeklere asla ama asla müdahele etmemiş, toplum tarafından benimsenen ideal tipleri anlattığı kadar çok fazla eleştirilen olumsuz tipleri de anlatmıştır. sayıp dökmelere ağırlık veren bir hikayeci olarak özgün, şairane ve sembolik bir anlatım biçimi vardır. kültürel yozlaşmaya karşı da kişinin tassavufa yönelmesini istediğini söylemekte de fayda var.
özdenören hala yazın hayatına devam ediyor.
1984 yılında denize açılan kapı adlı eseriyle türkiye yazarlar birliği yılın hikayecisi ödülüne layık görülmüş,
1978 yılında ise türk milli kültür vakfı tarafından fikir dalında jüri özel ödülünü kazanmıştır.
aynı zamanda çok sesli bir ölüm ve çözülme adlı hikayeleri televizyona uyarlanmış hatta 1977'de çok sesli bir ölüm adlı eseri uluslararası altın prag tv filmleri festivali'nde jüri özel ödülünü aldı.
ve yakın zamanda hala ödül almaya devam ettiği söylenebilir mesela 2015 yılında t.c. cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat büyük ödülü 2016 yılında ise necip fazıl kısakürek saygı ödülünü almıştır.
özdenören hikayelerinde toplumdaki değişme ve çözülmenin sebep - sonuç ilişkisiyle açıklamasını yapmaya çalışmıştır. kültürel yozlaşma, ailelerdeki çözülmeler ve bunalımlar eserlerinde sıklıkla başvurduğu kavramlardandır. hikayelerinin merkezine insan ve insan ruhunu almaktan kaçınmamıştır. aynı zamanda yeri geldiğinde islami motifleri kullanmaktan kaçınmayan özdenören denize açılan kapı adlı hikayesinden itibaren tasavvufi duyarlılığını okurlara yansıtmayı başarmıştır. hikayelerinde objektif olmaya çalışarak gerçeklere asla ama asla müdahele etmemiş, toplum tarafından benimsenen ideal tipleri anlattığı kadar çok fazla eleştirilen olumsuz tipleri de anlatmıştır. sayıp dökmelere ağırlık veren bir hikayeci olarak özgün, şairane ve sembolik bir anlatım biçimi vardır. kültürel yozlaşmaya karşı da kişinin tassavufa yönelmesini istediğini söylemekte de fayda var.
özdenören hala yazın hayatına devam ediyor.
1984 yılında denize açılan kapı adlı eseriyle türkiye yazarlar birliği yılın hikayecisi ödülüne layık görülmüş,
1978 yılında ise türk milli kültür vakfı tarafından fikir dalında jüri özel ödülünü kazanmıştır.
aynı zamanda çok sesli bir ölüm ve çözülme adlı hikayeleri televizyona uyarlanmış hatta 1977'de çok sesli bir ölüm adlı eseri uluslararası altın prag tv filmleri festivali'nde jüri özel ödülünü aldı.
ve yakın zamanda hala ödül almaya devam ettiği söylenebilir mesela 2015 yılında t.c. cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat büyük ödülü 2016 yılında ise necip fazıl kısakürek saygı ödülünü almıştır.
devamını gör...
eşlerini kaybetmiş iki penguenin birbirini teselli etmesi
sizi mutlu eden tebessümle bakacağınız iki penguenin fotoğrafıdır yılın fotoğrafı seçilmiş.
fotoğraftaki penguenlerin ikisi de eşlerini kaybetmişler (kıyamam size lan) eşlerini kaybettikten sonra ışıkları seyrederek birbirlerini teselli ediyorlar.
fotoğrafı çeken abi üç gün penguenlerle vakit geçirmiş bu kareyi yakalamak için. çok hüzünlü güzel bir fotoğraf.
resimag.com/p1/e64f583631a3.jpeg
fotoğraftaki penguenlerin ikisi de eşlerini kaybetmişler (kıyamam size lan) eşlerini kaybettikten sonra ışıkları seyrederek birbirlerini teselli ediyorlar.
fotoğrafı çeken abi üç gün penguenlerle vakit geçirmiş bu kareyi yakalamak için. çok hüzünlü güzel bir fotoğraf.
resimag.com/p1/e64f583631a3.jpeg
devamını gör...
v for vendetta
aslında ben filmi v ve evey üzerinden ele almak istiyorum;
bağlayacağım yer aslında dövüş sporlarının üst seviyesi gene de olsun.
bundan sonrası ağır spoiler içerir baştan söyleyeyim;
evey' in ben güçlü olmak istiyorum isteğini yerine getirmek için olan sahnenin başında korkan ve kaybedecek çok şeyi olan bir evey görüyoruz ondan sonra v sazı eline alıp devlet görevlisi modunda evey e parça parça işkence yapmaya başlıyor bu süreçte evey de parça parça duygularını kaybetmeye ve baskıya karşı çıkmaya çalışıyor v bunu yaparken aslında yeniden doğuş' u ve evey i kendine benzetiyor dolayısı ile de kendi geçtiği yollardan geçerek evrimleşeceğini düşünüyor fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz bırakıyor haliyle bununla mücadele etmeyi öğrenen evey en büyük korkusu ile yüzleşiyor.
evey i serbest bıraktığında klostrofobik olan evey ile v nin aslında ortak noktası biri alevlerden kurtularak özgürlüğüne kavuşuyor diğeri ise yağmur altında. ikisi de yeniden doğuyor.
aslında baktığınız zaman alan moore un bir röportajında bazı savaş sanatlarında bulunan pain training (türkçeye acı antrenmanı olarak geçer ama aslında değildir yoksunluk ve irade antrenmanlarına verilen addır) olgusuna çok saygı duyduğunu ve v for vendetta da evey in gelişimini bunun üstüne kurduğunu söylemiştir.
aslında v for vendetta bana ağır bir sistem eleştirisinden ziyade bir intikam hikayesi gibi gelir etrafındaki herkesin bir karakter gelişimi vardır v nin sona giderken tereddüt etmesi (nefreti ile yüzleştikten sonra evey aşık olması), fischer ın sistemin köpeği olduğunu fark etmesi ve v nin başkanı uçurmasına izin vermesi, evey in korkularından arınması, dietrich in sisteme karşı olduğu halde sistemin korunmasına yardım ederken ölümü göze alıp ağır bir biçimde eleştirmesi, halkın sokağa dökülmesi ve yönetimi indirmesi, ordunun bir diktatörün değil halkın sesine kulak vermesi gibi. v for vendetta bir kahraman hikayesi değildir v for vendetta bir toplumun dönüşümünün hikayesidir.
bağlayacağım yer aslında dövüş sporlarının üst seviyesi gene de olsun.
bundan sonrası ağır spoiler içerir baştan söyleyeyim;
evey' in ben güçlü olmak istiyorum isteğini yerine getirmek için olan sahnenin başında korkan ve kaybedecek çok şeyi olan bir evey görüyoruz ondan sonra v sazı eline alıp devlet görevlisi modunda evey e parça parça işkence yapmaya başlıyor bu süreçte evey de parça parça duygularını kaybetmeye ve baskıya karşı çıkmaya çalışıyor v bunu yaparken aslında yeniden doğuş' u ve evey i kendine benzetiyor dolayısı ile de kendi geçtiği yollardan geçerek evrimleşeceğini düşünüyor fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz bırakıyor haliyle bununla mücadele etmeyi öğrenen evey en büyük korkusu ile yüzleşiyor.
evey i serbest bıraktığında klostrofobik olan evey ile v nin aslında ortak noktası biri alevlerden kurtularak özgürlüğüne kavuşuyor diğeri ise yağmur altında. ikisi de yeniden doğuyor.
aslında baktığınız zaman alan moore un bir röportajında bazı savaş sanatlarında bulunan pain training (türkçeye acı antrenmanı olarak geçer ama aslında değildir yoksunluk ve irade antrenmanlarına verilen addır) olgusuna çok saygı duyduğunu ve v for vendetta da evey in gelişimini bunun üstüne kurduğunu söylemiştir.
aslında v for vendetta bana ağır bir sistem eleştirisinden ziyade bir intikam hikayesi gibi gelir etrafındaki herkesin bir karakter gelişimi vardır v nin sona giderken tereddüt etmesi (nefreti ile yüzleştikten sonra evey aşık olması), fischer ın sistemin köpeği olduğunu fark etmesi ve v nin başkanı uçurmasına izin vermesi, evey in korkularından arınması, dietrich in sisteme karşı olduğu halde sistemin korunmasına yardım ederken ölümü göze alıp ağır bir biçimde eleştirmesi, halkın sokağa dökülmesi ve yönetimi indirmesi, ordunun bir diktatörün değil halkın sesine kulak vermesi gibi. v for vendetta bir kahraman hikayesi değildir v for vendetta bir toplumun dönüşümünün hikayesidir.
devamını gör...
dişlerini fırçalamayan insan
benim iş yerinde var böyle biri. kaç gün değil, hafta değil, yıl fırçalamadıysa artık sarı, kreçli, çarpık ve tortulu dişleriyle bana gülümsediğinde acı çekiyorum. ben molamda yemek yerken geliyor genelde. işe başlamadan önce kendine ayırdığı yarım saati oluyor. sigarasını sarmak için tütünü vs hazırlıyor yemek yediğim masaya oturduğunda. bir yandan sohbet ediyor benle. el mahkum sorularına cevap vermek zorundayım. çünkü sus lütfen, bana bakma yemek yerken, gülümseme iştahım kaçıyor, lütfen git diyemeyecek bir yapım var. bu adam henüz kırk yaşında. bir diş bakımına mı üşendin be adam? lütfen, nolursunuz kendinize bakım yapmayı çok görmeyin. size de, kanayan gözlere de yazık.
devamını gör...
20 yaşındaki erkek ve 20 yaşındaki kız
yaşları toplamı 40 yapar
devamını gör...
bir şehri sevmemek için sebepler
yobaz insanlarıdır. bu tiplerin ne hayvan ne de doğa sevgisi vardır. dini inançları paradır.
devamını gör...
