sirke
kimyasal formülü ch3cooh olan maddedir.
işkembe ve kelle paça gibi çorbalarda oldukça güzel gider ama az sıkılması makbuldür.
ayrıca çok kaliteli bir temizlik ürünüdür.
işkembe ve kelle paça gibi çorbalarda oldukça güzel gider ama az sıkılması makbuldür.
ayrıca çok kaliteli bir temizlik ürünüdür.
devamını gör...
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
eve karpuz alamamak. çayı demeyince bitiremeyip (ısıtınca da kötü oluyor) mecbur sallama içmek.
devamını gör...
lilith
lilithin anadolu efsanesi olan al karısı olduğu rivayet edilir. ademe o kadar sinirlenir ki ondan olan tüm çocukları öldüreceği üzerine yemin eder. bundan dolayı lohusa annelere musallat olur al karısı.
devamını gör...
23 nisan'da adminlik koltuğuna geçecek kişi
yoldaş'ın koltuğunu bilemem de kaldı ki bir bilen'in dediği gibi adam yerde oturuyor. ayıptır söylemesi yoldaştan çarptığım dolarlarla aldırdığım ısıtmalı masaj koltuğumu bir günlüğüne gencecik birine verebilirim. bana da gün doğar. al kardeşim çaylaklarla sen ilgilen 24 saat. gece 23.59 da bu insan kaçar.
devamını gör...
körlük
kitab'ın en can alıcı cümleleri:
-hepimiz susalım,sözlerin işe yaramadığı anlar var.
-biz zaten kördük.gördüğü halde göremeyen körler.
-hepimizin içinde adını koyamadıgımız birşey var işte biz oyuz.
bu kitap okunmalı hemde tekrar tekrar..
-hepimiz susalım,sözlerin işe yaramadığı anlar var.
-biz zaten kördük.gördüğü halde göremeyen körler.
-hepimizin içinde adını koyamadıgımız birşey var işte biz oyuz.
bu kitap okunmalı hemde tekrar tekrar..
devamını gör...
insan ilişkilerinde affetme kotası
ilk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir.
anlayana.
anlayana.
devamını gör...
kendine kendine konuşurken söylenen ilk söz
öncelikle kestane balının diyarı zonguldaktan selamlar.
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
‘ kendi kendine konuşanlara neden deli diyorlardı? kendi kendine susanlar çok mu akıllıydı?’
sıradan bir gün / yekta kopan
sıradan bir gün / yekta kopan
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sevmediği özellikleri
dengesizliğim..
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
t: bir işin yapılmasında önayak olan, kuran, fikir sahibi kimse.
bugün ise bu ibareyi herkesin profilinde görüyorum. yoldaş, tapuları üstümüze yıkıp yurt dışına mı kaçtı naptı?*
bugün ise bu ibareyi herkesin profilinde görüyorum. yoldaş, tapuları üstümüze yıkıp yurt dışına mı kaçtı naptı?*
devamını gör...
çirkin kadınlara tavsiyeler
böyle başlıkları gördükçe çok fena moralim bozuluyor ve üstüme alınıyorum yapmayın ya.
devamını gör...
mitolojik tanrılar var mı sorunsalı
şimdi efendim bazı arkadaşlarımızı zerre ırgalamayan bu mitolojik tanrılarla ve yaratıklarla ilgili bir kaç kelam etmek lazım. tabi bunu yaparken de biraz sistematik hareket etmekte fayda var; evvela madem bu kadar değersizler, bunlar hakkında neden kanaat belirtiliyor? ayrıca bu mitolojik tanrıların ateistlerle ne alakası var? tanrı tanımaz adamın tanrılarla ne işi olsun?
şu hayatta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ve dahi sonrasında bunlara tepki gösterilmediğini gördüğü için muteber olduğunu düşünenlerin yaptığı tespitler ve saptamalar cidden insanı gülümsetiyor. mitoloji kültürel bir değerdir. ve bu kültürel değerin insanoğlunun sanat, edebiyat ve kültürel alandaki gelişimine etkisi yadsınamaz. o çok sevdiğiniz şiirlerin bile mitolojik ögeler ve kavramlarla geliştiğini ve bugünlere geldiğini de bilmeniz ve öğrenmeniz gerek. aynı bağlamda mitolojik tanrılara ve hikâyelere gelirsek, bunların büyüklere masallar olduğunun altını baştan çizeyim. nasıl ki çocuklarınız büyürken onlara farklı konularda ve özelliklerde masallar anlatırsınız ve bu masalların içinde barındırdıkları mesajlar onların gelişimine ve kavrayışına yardımcı olur, mitolojik hikâyelerde toplumlar ve bireyler için böyledir. pek çok kavramı ve pek çok konuyu geçmişten günümüze, toplumlar ve insan özelinde sistematikleştirir ve illiyet bağı kurmanıza faydası dokunur. bir nevi oradaki hikâyeler fantastik kurgu romanlar gibidir. tek farkı vakti zamanında insanların bunlara inanmış olmasıdır. ayrıca semavi dinlerin ortaya çıkış süreci ve arkasındaki zenginliği görmek açısından da mitoloji derya deniz bir alandır. misal sümer mitolojisi bu konuda size çok keyifli örnekler sunar. çünkü vakti zamanında bu masallara inanmış insanları hor görenlerin aynı masalları farkında olmadan dinlediklerinin kanıtı gibidir. bense bilime inanırım, tarihe inanırım, insanoğlunun geçmişten bugüne gelen macerasını bize taşıyan kültüre ve o kültürel etkileşime inanırım. hak, hukuk ve adaletin inşasının önemine inanırım. ve insanoğlunun bu seyrini en güzel şekilde anlatan hikâyeler mitolojik hikâyelerdir.
ben, zeus'u da odin'i de ülgen'i de semavi dinlerdeki tanrıları da severim. benim için masal kahramanlarıdır. var olmadığına kanaat ettiği bir kahramanla neden sorunu olsun inanmayan insanların? varlığına inanmadığım bir şeyle ne derdim olacak? bana sevimli geliyor hepsi. misal bu mecrada da onların hepsine sevimli tepkiler veririm zira insanoğlunun burnuna ot tıkayan hikâyeleriyle erol taş abimizi anımsatırlar bana. yanlış yapmışlardır ama sevilirler *
ama size tahammülümün olmadığı ve dert edindiğim şeyleri söyleyeyim; evvela küçücük çocukların tecavüze uğradığı mecralarla ilgili ağzı dili lal olup, sonrasında övgüler düzenlerle sorunum var ve bu tarz kişiliklerin arkasında duranlarla da sorunum var. bunlar kendilerini nerede konumlandırırlarsa konumlandırsınlar, yanlışa yanlış diyemedikleri için benim indimde zerre değeri haiz değillerdir. benim nazarımda sanal cemaatlere dönüşmüşlerdir.
ayrıca az çok bu mecrada beni ve yazdıklarımı bilen bilir. bugüne kadar kimsenin kutsalına ve değerlerine tek bir kötü kelamım olmamıştır. hatta bu tarz davranışlara en sert tepkiyi ben vermişimdir. ama bir insan çıkar, bilmediği ve kavramadığı bir mevzu üzerinden bizim gibi inanmayan insanlara aklınca sallamaya çalışırsa, gerekli yanıtı gerekli üslupla alır. bu yazdıklarım sadece bu şekilde davranan insanlara ithafen yazılmıştır. diğer inanan arkadaşların mevzuyu üzerine alınmamasını rica ederim.
tanım: bir ateistin gözünden mitolojiye gayrı ironik bakış...
şu hayatta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ve dahi sonrasında bunlara tepki gösterilmediğini gördüğü için muteber olduğunu düşünenlerin yaptığı tespitler ve saptamalar cidden insanı gülümsetiyor. mitoloji kültürel bir değerdir. ve bu kültürel değerin insanoğlunun sanat, edebiyat ve kültürel alandaki gelişimine etkisi yadsınamaz. o çok sevdiğiniz şiirlerin bile mitolojik ögeler ve kavramlarla geliştiğini ve bugünlere geldiğini de bilmeniz ve öğrenmeniz gerek. aynı bağlamda mitolojik tanrılara ve hikâyelere gelirsek, bunların büyüklere masallar olduğunun altını baştan çizeyim. nasıl ki çocuklarınız büyürken onlara farklı konularda ve özelliklerde masallar anlatırsınız ve bu masalların içinde barındırdıkları mesajlar onların gelişimine ve kavrayışına yardımcı olur, mitolojik hikâyelerde toplumlar ve bireyler için böyledir. pek çok kavramı ve pek çok konuyu geçmişten günümüze, toplumlar ve insan özelinde sistematikleştirir ve illiyet bağı kurmanıza faydası dokunur. bir nevi oradaki hikâyeler fantastik kurgu romanlar gibidir. tek farkı vakti zamanında insanların bunlara inanmış olmasıdır. ayrıca semavi dinlerin ortaya çıkış süreci ve arkasındaki zenginliği görmek açısından da mitoloji derya deniz bir alandır. misal sümer mitolojisi bu konuda size çok keyifli örnekler sunar. çünkü vakti zamanında bu masallara inanmış insanları hor görenlerin aynı masalları farkında olmadan dinlediklerinin kanıtı gibidir. bense bilime inanırım, tarihe inanırım, insanoğlunun geçmişten bugüne gelen macerasını bize taşıyan kültüre ve o kültürel etkileşime inanırım. hak, hukuk ve adaletin inşasının önemine inanırım. ve insanoğlunun bu seyrini en güzel şekilde anlatan hikâyeler mitolojik hikâyelerdir.
ben, zeus'u da odin'i de ülgen'i de semavi dinlerdeki tanrıları da severim. benim için masal kahramanlarıdır. var olmadığına kanaat ettiği bir kahramanla neden sorunu olsun inanmayan insanların? varlığına inanmadığım bir şeyle ne derdim olacak? bana sevimli geliyor hepsi. misal bu mecrada da onların hepsine sevimli tepkiler veririm zira insanoğlunun burnuna ot tıkayan hikâyeleriyle erol taş abimizi anımsatırlar bana. yanlış yapmışlardır ama sevilirler *
ama size tahammülümün olmadığı ve dert edindiğim şeyleri söyleyeyim; evvela küçücük çocukların tecavüze uğradığı mecralarla ilgili ağzı dili lal olup, sonrasında övgüler düzenlerle sorunum var ve bu tarz kişiliklerin arkasında duranlarla da sorunum var. bunlar kendilerini nerede konumlandırırlarsa konumlandırsınlar, yanlışa yanlış diyemedikleri için benim indimde zerre değeri haiz değillerdir. benim nazarımda sanal cemaatlere dönüşmüşlerdir.
ayrıca az çok bu mecrada beni ve yazdıklarımı bilen bilir. bugüne kadar kimsenin kutsalına ve değerlerine tek bir kötü kelamım olmamıştır. hatta bu tarz davranışlara en sert tepkiyi ben vermişimdir. ama bir insan çıkar, bilmediği ve kavramadığı bir mevzu üzerinden bizim gibi inanmayan insanlara aklınca sallamaya çalışırsa, gerekli yanıtı gerekli üslupla alır. bu yazdıklarım sadece bu şekilde davranan insanlara ithafen yazılmıştır. diğer inanan arkadaşların mevzuyu üzerine alınmamasını rica ederim.
tanım: bir ateistin gözünden mitolojiye gayrı ironik bakış...
devamını gör...
psikoloğa gitmeden psikoloji düzelten şeyler
psikolojinize dokunan durumu 1 ile 10 arasında puanlayın. eğer 7 veya daha düşükse aşağıdaki adımlara bir göz atın, faydalı olacağını düşünüyorsanız deneyebilirsiniz. daha yukarıda ise mutlaka bir uzmanla görüşmelisiniz. ayrıca aşağıdakiler sizin bünyenize ve kendi şartlarınıza bağlı gerçekleşecektir.
1- her şeyi kendine saklamamalısın.
2- her şeyi şakaya vurmamalısın.*
3- zihnin zaten bir milyon doluysa önce düzensizce aklına gelen her şeyi bir süre sonra okumak üzere yazmalısın.
4- her şeyi yazmayı bitirdiğinde artık kendini bir süre rahat bırakabilirsin. nasılsa deftere yazdın kaybolmayacaklar. şimdi güzelce uyumalısın.
5- uyku, bir onarım süreci ve hayatının yansımasını yaşadığın alemdir. yazdıklarının üzerinden rahatça uyandığın en az 2 uyku geçmeli.
(yani, yazma işini 5 günde tamamladın ve yazmaya başladığın günden bir hafta sonra uyandığında kendini huzurlu ve hafif veya rahat hissettin.)
6- kendine bir masumiyet karinesi çıkart: bilmeden yaptıkların için, elinde olmayan şeyler için, aklının ermediği zamanlar için... vs. çıkardığın bu masumiyet karinesiyle kendini suçladığın/kabullenemediğin noktalarda denetleme yap.
7- yazdıklarını sakince okumaya başla. mümkünse konuları sınıflandır ve sana olan etkilerini çoktan aza sırala. ilk ve en etkilendiğin meseleyi en öne al, konuyla ilgili yazdıklarını oku, yazacakların varsa ekle... bunu yaparken o anlarda neler hissettiğini göz önünde bulundur. bu kısım biraz sancılı ve uzun sürebilir. daha çok yüzleşme içerdiği için. o anda dışarıdan kendini izleyen biri olmak iyidir.
8- odaklandığın konu geçmişte mi kaldı? öyleyse düşün ve masumiyet karineni göz önünde bulundur ve seni neden böylesine etkilediğini tespit etmeye çalış. bu gününe etki eden hangi davranışa sebep olduğunu kestirmeye çalış... (bu kısımda sık sık 6. maddeye dönebilirsin.)
9- zamanın akmasına izin ver. akan su nasıl fazlalıkları aşındırır, çamuru temizler, suyu berraklaştırır. zaman da böyledir. seni fazlalıklardan arındırır, berraklaştırır.
10- rahat uyandığın uykular olana dek izin ver zamana. kalbini dinle. huzurlu ve güçlü hissedene kadar... rüyalar ayna tutacaktır o yüzden endişelenme veya takılma.
11- yeteri kadar iyi hissettiğinde kendine dosdoğru bir yön çiz. inatla veya hırsla değil. olması gereken sakinlikte bir çözüm planı..
12- çözüm planından kasıt; sorun varsa yazmak, sonra asıl olması gerekeni yazmak ve çözüm için araştırma yapmaktır. daha sonra uygun bir zamanda çözüm uygulamaya başlamaktır.
not: durumunuz ağırsa, 10 üzerinden 100 diyebiliyorsanız psikoloğa gitmelisiniz. şahsi öneriler bütünüdür ve uygulamada siz şahsi serbestiyete sahipsiniz... ayrıca yukarıdaki önerilerde aklınıza takılan olursa veya yardım ararsanız mesaj kutum açıktır ve hayır, psikolog değilim.*
1- her şeyi kendine saklamamalısın.
2- her şeyi şakaya vurmamalısın.*
3- zihnin zaten bir milyon doluysa önce düzensizce aklına gelen her şeyi bir süre sonra okumak üzere yazmalısın.
4- her şeyi yazmayı bitirdiğinde artık kendini bir süre rahat bırakabilirsin. nasılsa deftere yazdın kaybolmayacaklar. şimdi güzelce uyumalısın.
5- uyku, bir onarım süreci ve hayatının yansımasını yaşadığın alemdir. yazdıklarının üzerinden rahatça uyandığın en az 2 uyku geçmeli.
(yani, yazma işini 5 günde tamamladın ve yazmaya başladığın günden bir hafta sonra uyandığında kendini huzurlu ve hafif veya rahat hissettin.)
6- kendine bir masumiyet karinesi çıkart: bilmeden yaptıkların için, elinde olmayan şeyler için, aklının ermediği zamanlar için... vs. çıkardığın bu masumiyet karinesiyle kendini suçladığın/kabullenemediğin noktalarda denetleme yap.
7- yazdıklarını sakince okumaya başla. mümkünse konuları sınıflandır ve sana olan etkilerini çoktan aza sırala. ilk ve en etkilendiğin meseleyi en öne al, konuyla ilgili yazdıklarını oku, yazacakların varsa ekle... bunu yaparken o anlarda neler hissettiğini göz önünde bulundur. bu kısım biraz sancılı ve uzun sürebilir. daha çok yüzleşme içerdiği için. o anda dışarıdan kendini izleyen biri olmak iyidir.
8- odaklandığın konu geçmişte mi kaldı? öyleyse düşün ve masumiyet karineni göz önünde bulundur ve seni neden böylesine etkilediğini tespit etmeye çalış. bu gününe etki eden hangi davranışa sebep olduğunu kestirmeye çalış... (bu kısımda sık sık 6. maddeye dönebilirsin.)
9- zamanın akmasına izin ver. akan su nasıl fazlalıkları aşındırır, çamuru temizler, suyu berraklaştırır. zaman da böyledir. seni fazlalıklardan arındırır, berraklaştırır.
10- rahat uyandığın uykular olana dek izin ver zamana. kalbini dinle. huzurlu ve güçlü hissedene kadar... rüyalar ayna tutacaktır o yüzden endişelenme veya takılma.
11- yeteri kadar iyi hissettiğinde kendine dosdoğru bir yön çiz. inatla veya hırsla değil. olması gereken sakinlikte bir çözüm planı..
12- çözüm planından kasıt; sorun varsa yazmak, sonra asıl olması gerekeni yazmak ve çözüm için araştırma yapmaktır. daha sonra uygun bir zamanda çözüm uygulamaya başlamaktır.
not: durumunuz ağırsa, 10 üzerinden 100 diyebiliyorsanız psikoloğa gitmelisiniz. şahsi öneriler bütünüdür ve uygulamada siz şahsi serbestiyete sahipsiniz... ayrıca yukarıdaki önerilerde aklınıza takılan olursa veya yardım ararsanız mesaj kutum açıktır ve hayır, psikolog değilim.*
devamını gör...
atiye
dünyayı (bkz: beren saat) 'in yönettiğinin ispatı olan dizidir.
çünkü bu hanımefendinin oyuncu olabilmesinin mantığa uygun başka hiçbir sebebi yok...
ayrıca bugüne kadar izlediğim en boş, bomboş dizidir. rezalet kelimesinin anlamını allahuekber dağları'na çıkarabilmiş olmaları açısından çok başarılıdır.
3 sezon için, ömrünüzden 16 saat alır...
uyku sevmeyen, uyku ile arası olmayan bir insan olarak 16 saat uyumanızı tavsiye ediyorum.
16 saat tavanı izleyin hatta...
daha verimli geçecek bir 16 saat olacaktır sizin için...
çünkü bu hanımefendinin oyuncu olabilmesinin mantığa uygun başka hiçbir sebebi yok...
ayrıca bugüne kadar izlediğim en boş, bomboş dizidir. rezalet kelimesinin anlamını allahuekber dağları'na çıkarabilmiş olmaları açısından çok başarılıdır.
3 sezon için, ömrünüzden 16 saat alır...
uyku sevmeyen, uyku ile arası olmayan bir insan olarak 16 saat uyumanızı tavsiye ediyorum.
16 saat tavanı izleyin hatta...
daha verimli geçecek bir 16 saat olacaktır sizin için...
devamını gör...
sensation
amsterdam, hollanda merkezli ve ıd&t tarafından düzenlenen kapalı mekan elektronik dans müziği etkinliğidir. 2005 yılına kadar beş yıl boyunca sadece amsterdam arena'da gerçekleştirilen orijinal etkinlik, şimdi çeşitli avrupa ve birkaç avrupa ülkesi dışında yer alıyor.
2012 yılında istanbul ataköy atletizm salonunda sensation white olanından yapılmış olan festivaldir. biletleri fahiş fiyatlarla satışa sunulmasına rağmen yok satmış bir organizasyondu.gitmeyenlerin deli gibi gömdüğü bu party ; bana göre girişte bilet kontrolü sırasındaki aksaklık dışında abartılmıştı. bizzat küçük bir arkadaş grubuyla gittiğim bu organizasyon ;dünyaca ünlü dj’lerin performansıyla gayet eğlenceli ve kendine ait alanın olması açısından gayet verimli bir partydi. haa bir daha gider miyim evet ama türkiye’de değil. bunun nedeni de havalandırmanın kötü oluşu ve başta da dediğim gibi organizasyonu düzenleyen şirketin paraları cukkalayıp gerisini umursamamış olmasıdır. yoksa abaza erkekler ya da kavga sataşma falan hiç görmedim. herkes kendi halinde ve kafaları bayaaa high halde dolanıyordu.
2012 yılında istanbul ataköy atletizm salonunda sensation white olanından yapılmış olan festivaldir. biletleri fahiş fiyatlarla satışa sunulmasına rağmen yok satmış bir organizasyondu.gitmeyenlerin deli gibi gömdüğü bu party ; bana göre girişte bilet kontrolü sırasındaki aksaklık dışında abartılmıştı. bizzat küçük bir arkadaş grubuyla gittiğim bu organizasyon ;dünyaca ünlü dj’lerin performansıyla gayet eğlenceli ve kendine ait alanın olması açısından gayet verimli bir partydi. haa bir daha gider miyim evet ama türkiye’de değil. bunun nedeni de havalandırmanın kötü oluşu ve başta da dediğim gibi organizasyonu düzenleyen şirketin paraları cukkalayıp gerisini umursamamış olmasıdır. yoksa abaza erkekler ya da kavga sataşma falan hiç görmedim. herkes kendi halinde ve kafaları bayaaa high halde dolanıyordu.
devamını gör...







