gülümseten normal sözlük yazarları
devamını gör...
güne bir başkent bırak
bern-isviçre. saat yapımında dünyada 1. dir.
devamını gör...
sonradan yazar olanların yalnızlığı
herkesin birbirini tanıdığı, çılgınca eğlendiği partide tek başına takılmak gibidir.
eski yazarlara bakıyorum da muhabbetler, şakalar havada uçuşuyor. yazarlar mod'a laf çakıyor, mod yazara cevap veriyor, samimiyet gırla.
ya biz yeni yazarlar? boynu bükük, bir köşede acaba yazdığımı gören var mı diye merak ediyoruz.
bilmiyorlar
edit: siz beni mutluluktan ağlatacak mısınız? neden bu kadar iyisiniz?
eski yazarlara bakıyorum da muhabbetler, şakalar havada uçuşuyor. yazarlar mod'a laf çakıyor, mod yazara cevap veriyor, samimiyet gırla.
ya biz yeni yazarlar? boynu bükük, bir köşede acaba yazdığımı gören var mı diye merak ediyoruz.
bilmiyorlar
edit: siz beni mutluluktan ağlatacak mısınız? neden bu kadar iyisiniz?
devamını gör...
türk kızlarına bir öğüt bırak
yaşamın için bir erkeğe ihtiyacın yok. senin kendi başına herşeye gücün yeter. yeterki kendi değerini bil.
devamını gör...
kazakistan'ın latin alfabesine geçmesi
bizde olduğu gibi, bunlardaki rus seviciler yarın çıkıp bir gecede cahil bırakıldık veya dedelerimizin mezar taşını okuyamıyoruz diye ağlayıp sızlayacak mı?
devamını gör...
veda edememek
dönüşü olmayan bir yere gidiyorsa giden çok ağır olandır.
sabah denize gidiyorum akşam görüşürüz diye çıkıyorsa mesela evden.
üzerinden 2 saat geçiyor geçmiyor 'o kayboldu' diyen bir telefon alıyorsanız.
6 saat sonra bulundu başka bir sahilde karaya vurmuş diyorlarsa. (sahi karaya vurmak ne demekti? günlerce kulağımda yankılandı bu cümle. kayboldu telefonu geldiğinde koca adam nasıl kaybolur yahu demiştim iyi baksınlar sağa sola diye. gözümü her kapadığımda biri kaybolmuş diye bağırıyordu. başka biri karaya vurmuş. günlerce hatta aylarca devam etti bu böyle.)
akşam eve yığınla insan geliyorsa ve içlerinde bir tek o olmuyorsa.
veda edememek...
o zaman hiç düşünmemiştim bunu.
veda edemedik sahi değil mi?
veda etmeden gittin ve üstüne üstlük akşama geleceğim dedin.
işte veda edememek benim için budur.
birinin geleceğim deyip bir daha hiç gelmeyişidir.
sen hep beklersin... ben hep bekledim...
sabah denize gidiyorum akşam görüşürüz diye çıkıyorsa mesela evden.
üzerinden 2 saat geçiyor geçmiyor 'o kayboldu' diyen bir telefon alıyorsanız.
6 saat sonra bulundu başka bir sahilde karaya vurmuş diyorlarsa. (sahi karaya vurmak ne demekti? günlerce kulağımda yankılandı bu cümle. kayboldu telefonu geldiğinde koca adam nasıl kaybolur yahu demiştim iyi baksınlar sağa sola diye. gözümü her kapadığımda biri kaybolmuş diye bağırıyordu. başka biri karaya vurmuş. günlerce hatta aylarca devam etti bu böyle.)
akşam eve yığınla insan geliyorsa ve içlerinde bir tek o olmuyorsa.
veda edememek...
o zaman hiç düşünmemiştim bunu.
veda edemedik sahi değil mi?
veda etmeden gittin ve üstüne üstlük akşama geleceğim dedin.
işte veda edememek benim için budur.
birinin geleceğim deyip bir daha hiç gelmeyişidir.
sen hep beklersin... ben hep bekledim...
devamını gör...
demet akalın'ın skandal paylaşımı
yahu kadın bol bol saçmalıyor, bedavadan gündem oluyor. oda uydu modaya, etrafta bol bol sazan var nasılsa.
devamını gör...
çaylaklar oy kullanamaz
çaylaklar tarafından favori oyunu alınca "neden artı da vermezsin bre adam?" şeklinde kızmama sebep olan uyarı. haksızlık ettiğim çaylak arkadaşlarımdan özür diliyorum.
oy kullanabilmeleri gerek bence, birçok sözlük oy kullanmalarına izin veriyor. kıyaslama yapmıyorum tabii ki, demek istediğim; bırakınız yapsınlar! oy önemli.
oy kullanabilmeleri gerek bence, birçok sözlük oy kullanmalarına izin veriyor. kıyaslama yapmıyorum tabii ki, demek istediğim; bırakınız yapsınlar! oy önemli.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
vişneyle erikle neredeyse bu yazıda geçirdik
bir şarkı çalıyor, sözleri akla gelmiyor ama bestesi bilindik
yerdik övdük derken zamanı bir şekilde geçirdik
neydik ne olduk neyse buralara girmeyecektik..
bir şarkı çalıyor, sözleri akla gelmiyor ama bestesi bilindik
yerdik övdük derken zamanı bir şekilde geçirdik
neydik ne olduk neyse buralara girmeyecektik..
devamını gör...
dünya klasikleri
klasikler bizi bizden daha iyi anlarlar. klasikler toplumu, dünyayı, hayatı anlamlı hâle getirirler. klasik demek kültür demektir, medeniyet demektir. insanlık tarihinin icat ettiği en iyi eğitim şekli çocuklara okullarda klasikleri okutmaktır. başka hiçbir şey yapmaları gerekmez.
klasik, eskimeyen eskidir. klasik, şarap gibidir. iyi bir şarap zaten klasiktir. yaş olarak eski ama değer olarak eski olmayandır. klasikler aslında hiçbir şeyin değişmediği konusunda bizi ikna ederler. hâlâ antigone'nin, hamlet'in çağında yaşıyormuşuz hissine sokarlar bizi. tarihsel varlıklar olduğumuz gerçeğini unutturmadan, insan doğası diye bir şeyin mümkün olduğunu ima ederler. on dört yaşında bir çocuğa, ailesinin ablasını öldürtmesine ise klasik diyemeyiz. o artık kelimenin tam anlamıyla eskidir, eskide kalması gerekendir. yani her geçmişe ait olan iyi değildir. kaliteli toplumlar bu ayrımı daha iyi yaparlar. bu ayrımı daha iyi yaptıkları için daha kaliteli toplum olurlar.
klasik, baba gibidir. bir marksist'in marx'la olan ilişkisi, bir hıristiyan'ın isa'yla olan ilişkisi, bir müslümanın kur'an-ı kerim'le olan ilişkisi tıpkı buna benzer. yüzleşme, hesaplaşma, yerine koyamama, ikame etme zordur. ama başka türlüsü de yoktur!
#424211
devamını gör...
11 üniversiteye rektör atanması
kayyumdur o, rektör olsa duramazdın.
devamını gör...
türk dizilerinin olmazsa olmazları
zengin çocuk fakir kıza aşık olur. kız biz ayrı dünyaların insanıyız edebiyatı yapar . çocuğun ailesi kızı aşağılar , hor görür , soyadımıza layık değil derler . ve mutlu son evlenirler .
devamını gör...
armullah
engellediğim ilk yazar.
devamını gör...
baban ne iş yapıyor sorusu
pedogojik formasyon almayan öğretmen neslinin bizlere yaptığı işkence yöntemlerinden bir tanesi.
devamını gör...
çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi
2014 yılında insan hakları derneğinin önderliğinde başlatılan girişimdir. 12-18 yaş arası çocukların devlet koruması altında olması gerekirken suça teşvik edilmeleri, istismara uğramaları, kimsesiz kalmaları ve toplumdan tecrit edilmeleri gibi sebepler sonucunda işlenen suçlardan dolayı mahkum edilmesi büyük hakkaniyetsizliktir. bu çocukların topluma kazandırılmaları şarttır. tüm bunların yanı sıra çocukların kötü cezaevi koşulları dolayısıyla yaşadıkları travmalar geri dönülemez bir hal almaktadır. bugün her ne kadar gündem olmasa da bir çok çocuk cezaevlerinde istismara uğramaktadır bu konuda yetkili kurumlar gerekli önlemleri almamaktadır. tüm bu karmaşık gündemler arasında bu memleketin kaybedecek daha fazla evladı kalmamıştır.
bu çocukların mahkum edilmeye değil terapiye ve devlet tarafından sahip çıkılmaya ihtiyacı var!
2020 yılı pandemi sürecinde dahil bu çocuklar gündem olmamış haklarında hiç bir yetkili merci tarafından açıklama yapılmamıştır.
dw'nin konu ile ilgili haberi
2018 tarihli sincan çocuk cezaevi istismar iddiası ile ilgili haber;
buradan okuyabilirsiniz
2017 tarihli diyarbakır çocuk cezaevi cinsel istismar ve şiddet iddiası;
!! geçersiz url !! 2 kez linki yeniledim urlyi eklemiyor şöyle bırakayım ;
www.gorulmustur.org/icerik/...
çocuk ceza evleri kapatılsın girişiminin konu ile ilgili açıklaması;
bizler, insan hakları ve çocuk hakları alanlarında çalışan ve aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, bugün, ankara, izmir, diyarbakır, mersin, istanbul ceza infaz kurumları önünde “çocuk cezaevleri kapatılsın” demek ve çocuklarla görüşmemize izin verilmesini dile getirmek için toplandık.
yakın tarihte başta pozantı, şakran, kürkçüler, antalya ve en son olarak sincan çocuk ceza infaz kurumları’nda kalan çocukların işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını insanlık adına utançla ve büyük bir kaygıyla takip ediyor ve çocuklara yapılan ihlallerin sona erdirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
türkiye cumhuriyeti devletinin, cezaevlerinde bulunan çocuklara karşı kamuoyuna yansıyan onur kırıcı muameleleri nedeniyle uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği açıktır.
insan hakları sözleşmesinin, “hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulamaz” şeklindeki 3. maddesi; çocuk haklarına dair sözleşmenin 37. maddesi’nde düzenlenen;
a. hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tâbi tutulmayacaktır.
b. hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c. özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak davranılacaktır. şeklindeki düzenlemeler bugünün türkiye’sinde devlet eliyle açıkça ihlal edilmektedir.
suça sürüklenen çocukların toplumsallaşmalarının alternatif tedbirlere gidilerek yine toplum içinde ve toplumla birlikte yapılması gerektiği uluslararası hukukun ve modern aklın gereğidir. ülkemiz cezaevlerinde bulunan çocuk sayısı göz önüne alındığında alternatif tedbirlerle çocuk cezaevlerini gereksiz kılacak bir yapılanma çocuklar yararına oluşturulabilir.
çocuk cezaevlerinin çocukların suça sürüklenmesinin önüne geçemediği, tahliye edildikleri süreçten sonra devletin bu çocuklara sahip çıkmadığı, devletin bu konuda herhangi bir politika ve uygulamasının söz konusu olmadığı dolayısıyla çocuk ceza adalet sisteminin amaçlarına kesinlikle ulaşılamadığı artık görülmeli ve kabul edilmelidir.
çocuklara açıkça zarar veren ve uluslararası sözleşmelerinin ihlali sonucu yaratan bu yapının kesinlikle ortadan kaldırılması ve çocuk cezaevlerinin kapatılması; alternatif olabilecek modellerin geliştirilmesi ve alt yapısının, kurum ve kuruluşlarının acilen oluşturulması zorunludur. çocuk tutukluluğuna son verilerek çocuk cezaevleri bütünüyle kapatılıncaya kadar, biz “çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi” üyesi sivil toplum kuruluşlarına cezaevlerinin kapılarının açılmasını talep ediyoruz.
yine çocuk cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri konusunda toplumu daha duyarlı hale getirmek ve bu taleplerimizi, toplumun en geniş kapsamına yayarak öncelikle adalet bakanlığına, tbmm başkanlığına ve cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere türkiye genelinde bir imza kampanyası başlattığımızı da buradan sizler aracılığı duyuruyoruz. imza kampanyası sürecinde kamuoyunu çocuk cezaevlerinde yaşananlar konusunda daha duyarlı hale getirmek ve bilgilendirmek için, çalıştay, konferans, kitap, broşür ve basılı eser hazırlanması, cezaevlerinde yaşananları raporlama, sinema tiyatro gösterimi, bilgilendirme masaları vs.. bir dizi etkinlik girişimimiz tarafından tüm türkiye kapsamında gerçekleştirilecektir.
bizler –şimdilik-18 ayrı sivil toplum kuruluşu olarak, çok güçlü ve ısrarlı bir biçimde bu çağrımızı yineliyoruz ve “çocuk cezaevleri kapatılsın!” diyerek çocukları görme, çocuk cezaevlerinin toplum gözetimi ve denetimine açılması talebimizi yineliyoruz. kamuoyuna saygılarımızla duyurulur!
çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi
çocuk ceza evleri kapatılsın girişimini destekleyen dernekler;
insan hakları derneği,türkiye insan hakları vakfı, çağdaş hukukçular derneği, gündem çocuk derneği, tutuklu ve hükümlü aileleri hukuk dayanışma dernekleri federasyonu (tuhad-fed), özgürlüğünden yoksun gençlerle dayanışma derneği (öz-ge der),insan hakları ve mazlumlar için dayanışma derneği (mazlumder), ceza infaz sisteminde sivil toplum derneği (cisst), sosyal hizmet uzmanları derneği (shuder), türkiye çocuklara yeniden özgürlük vakfı,iştar kadın merkezi, uluslararası çocuk merkezi, çocuklar için adalet takipçileri, eğitim ve bilim emekçileri sendikası (eğitim sen), çakıl derneği, toplumsal dayanışma için psikologlar derneği (todap), sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası (ses), çocuk istismarını ve ihmalini önleme derneği
bu çocukların mahkum edilmeye değil terapiye ve devlet tarafından sahip çıkılmaya ihtiyacı var!
2020 yılı pandemi sürecinde dahil bu çocuklar gündem olmamış haklarında hiç bir yetkili merci tarafından açıklama yapılmamıştır.
dw'nin konu ile ilgili haberi
2018 tarihli sincan çocuk cezaevi istismar iddiası ile ilgili haber;
buradan okuyabilirsiniz
2017 tarihli diyarbakır çocuk cezaevi cinsel istismar ve şiddet iddiası;
!! geçersiz url !! 2 kez linki yeniledim urlyi eklemiyor şöyle bırakayım ;
www.gorulmustur.org/icerik/...
çocuk ceza evleri kapatılsın girişiminin konu ile ilgili açıklaması;
bizler, insan hakları ve çocuk hakları alanlarında çalışan ve aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, bugün, ankara, izmir, diyarbakır, mersin, istanbul ceza infaz kurumları önünde “çocuk cezaevleri kapatılsın” demek ve çocuklarla görüşmemize izin verilmesini dile getirmek için toplandık.
yakın tarihte başta pozantı, şakran, kürkçüler, antalya ve en son olarak sincan çocuk ceza infaz kurumları’nda kalan çocukların işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını insanlık adına utançla ve büyük bir kaygıyla takip ediyor ve çocuklara yapılan ihlallerin sona erdirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
türkiye cumhuriyeti devletinin, cezaevlerinde bulunan çocuklara karşı kamuoyuna yansıyan onur kırıcı muameleleri nedeniyle uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği açıktır.
insan hakları sözleşmesinin, “hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulamaz” şeklindeki 3. maddesi; çocuk haklarına dair sözleşmenin 37. maddesi’nde düzenlenen;
a. hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tâbi tutulmayacaktır.
b. hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c. özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak davranılacaktır. şeklindeki düzenlemeler bugünün türkiye’sinde devlet eliyle açıkça ihlal edilmektedir.
suça sürüklenen çocukların toplumsallaşmalarının alternatif tedbirlere gidilerek yine toplum içinde ve toplumla birlikte yapılması gerektiği uluslararası hukukun ve modern aklın gereğidir. ülkemiz cezaevlerinde bulunan çocuk sayısı göz önüne alındığında alternatif tedbirlerle çocuk cezaevlerini gereksiz kılacak bir yapılanma çocuklar yararına oluşturulabilir.
çocuk cezaevlerinin çocukların suça sürüklenmesinin önüne geçemediği, tahliye edildikleri süreçten sonra devletin bu çocuklara sahip çıkmadığı, devletin bu konuda herhangi bir politika ve uygulamasının söz konusu olmadığı dolayısıyla çocuk ceza adalet sisteminin amaçlarına kesinlikle ulaşılamadığı artık görülmeli ve kabul edilmelidir.
çocuklara açıkça zarar veren ve uluslararası sözleşmelerinin ihlali sonucu yaratan bu yapının kesinlikle ortadan kaldırılması ve çocuk cezaevlerinin kapatılması; alternatif olabilecek modellerin geliştirilmesi ve alt yapısının, kurum ve kuruluşlarının acilen oluşturulması zorunludur. çocuk tutukluluğuna son verilerek çocuk cezaevleri bütünüyle kapatılıncaya kadar, biz “çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi” üyesi sivil toplum kuruluşlarına cezaevlerinin kapılarının açılmasını talep ediyoruz.
yine çocuk cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri konusunda toplumu daha duyarlı hale getirmek ve bu taleplerimizi, toplumun en geniş kapsamına yayarak öncelikle adalet bakanlığına, tbmm başkanlığına ve cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere türkiye genelinde bir imza kampanyası başlattığımızı da buradan sizler aracılığı duyuruyoruz. imza kampanyası sürecinde kamuoyunu çocuk cezaevlerinde yaşananlar konusunda daha duyarlı hale getirmek ve bilgilendirmek için, çalıştay, konferans, kitap, broşür ve basılı eser hazırlanması, cezaevlerinde yaşananları raporlama, sinema tiyatro gösterimi, bilgilendirme masaları vs.. bir dizi etkinlik girişimimiz tarafından tüm türkiye kapsamında gerçekleştirilecektir.
bizler –şimdilik-18 ayrı sivil toplum kuruluşu olarak, çok güçlü ve ısrarlı bir biçimde bu çağrımızı yineliyoruz ve “çocuk cezaevleri kapatılsın!” diyerek çocukları görme, çocuk cezaevlerinin toplum gözetimi ve denetimine açılması talebimizi yineliyoruz. kamuoyuna saygılarımızla duyurulur!
çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi
çocuk ceza evleri kapatılsın girişimini destekleyen dernekler;
insan hakları derneği,türkiye insan hakları vakfı, çağdaş hukukçular derneği, gündem çocuk derneği, tutuklu ve hükümlü aileleri hukuk dayanışma dernekleri federasyonu (tuhad-fed), özgürlüğünden yoksun gençlerle dayanışma derneği (öz-ge der),insan hakları ve mazlumlar için dayanışma derneği (mazlumder), ceza infaz sisteminde sivil toplum derneği (cisst), sosyal hizmet uzmanları derneği (shuder), türkiye çocuklara yeniden özgürlük vakfı,iştar kadın merkezi, uluslararası çocuk merkezi, çocuklar için adalet takipçileri, eğitim ve bilim emekçileri sendikası (eğitim sen), çakıl derneği, toplumsal dayanışma için psikologlar derneği (todap), sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası (ses), çocuk istismarını ve ihmalini önleme derneği
devamını gör...
misirlou
bir şarkının evrimini geriye doğru takip edeceğimiz başlıktır.
şöyle ki ; bir alttaki 2005 çıkışlı şarkıyı bilmeyeniniz yoktur sanırım. ancak devamı için de aynısını söyleyebilecek kimler var?
the black eyed peas - pump ıt - 2005
--------------------------------------------------------------
üstteki şarkının aşağıdaki haliyle pulp fiction (film) filmi ile hafızalara kazındığını da söylemeden geçmemeli.
--------------------------------------------------------------
filmdeki parçanın, dick dale & the del tones tarafından "misirlou" adıyla 1963 senesinde çıkartıldığını da ek bilgi olarak verelim.
--------------------------------------------------------------
ancak üstteki parçayı andıran bir parçası var sanat güneşimizin. 1969 çıkışlı olduğunu dikkate alırsak alttaki parçanın üsttekinden alındığını söyleyebilir miyiz?
zeki müren - yaralı gönül - 1969
--------------------------------------------------------------
ve cevap hayır. zeki müren yaralı gönül parçasının ilham kaynağı dick dale değil.
ikisinin de ilham kaynağı mısırlı ibrahim efendinin "izmirin kızları" isimli şarkısı. o da aşağıda.
miserlou-girls of smyrna
--------------------------------------------------------------
** bonus **
** playlist **
www.youtube.com/playlist?li...
şöyle ki ; bir alttaki 2005 çıkışlı şarkıyı bilmeyeniniz yoktur sanırım. ancak devamı için de aynısını söyleyebilecek kimler var?
the black eyed peas - pump ıt - 2005
--------------------------------------------------------------
üstteki şarkının aşağıdaki haliyle pulp fiction (film) filmi ile hafızalara kazındığını da söylemeden geçmemeli.
--------------------------------------------------------------
filmdeki parçanın, dick dale & the del tones tarafından "misirlou" adıyla 1963 senesinde çıkartıldığını da ek bilgi olarak verelim.
--------------------------------------------------------------
ancak üstteki parçayı andıran bir parçası var sanat güneşimizin. 1969 çıkışlı olduğunu dikkate alırsak alttaki parçanın üsttekinden alındığını söyleyebilir miyiz?
zeki müren - yaralı gönül - 1969
--------------------------------------------------------------
ve cevap hayır. zeki müren yaralı gönül parçasının ilham kaynağı dick dale değil.
ikisinin de ilham kaynağı mısırlı ibrahim efendinin "izmirin kızları" isimli şarkısı. o da aşağıda.
miserlou-girls of smyrna
--------------------------------------------------------------
** bonus **
** playlist **
www.youtube.com/playlist?li...
devamını gör...
kendisi uzaklaşmış
başta gördüğümde moderatörler tarafından uzaklaştırıldığını sandığım insanlar. profillerini ziyaret ederken mezar taşı okuyormuşum izlenimi veriyor.
devamını gör...


