uykuya geçiş serüvenlerimiz.

çok fazla düşündüğümü fark ettiğim günden beri beynimi başka bir frekansa geçirmek adına uyumadan hemen önce karikatür okuyorum.

önceleri lise yıllarında kitap okurdum. sonra telefonların yaygınlaşması ve çeşitlerin artması ve gün içinde beynimin çok çok fazla dolduğunu sağlıklı uykuya ancak dalgaları düşürerek geçiş yaptığımı fark ettiğim andan itibaren karikatüre geçtim.

bir önceki evim pek sesliydi. yan komşum, üst komşum, çocukları geçtim tüm sülale hatta gelen misafirler dahil evde çeşitli aktivitelerde bulunup aman bugün ne yapsakta banu uyumasa minvalindelerdi. tam dalacağım bir bağırış, tam dalacağım bir hoplama tabi benim dalgalar hemen şaha kalkıyor sonra uyu uyuyabilirsen.

neyse efem uzun lafın kısası mesut süre ilişki testi izlemeye başladım böyle gecelerde. bir şekilde o dalgalar düşecek arkadaş.

demokraside çareler tükenmez tabi eğer demokrasi varsa. saygılar bizden. *
devamını gör...

kibariye, çağla şikel, serenay sarıkaya.
devamını gör...

kısa pantolon paslı çakı dizde kabuk bağlamış yara
kısa çakı paslı pantolon gözde yarası kalmış kabuk

isimli muazzam bir siirin sairidir.
devamını gör...

normal erkektir. hatta aralarında cheesecake bile yapabilenleri vardır; eşim gibi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nefis, öz varlık, kişilik demekmiş. *
terbiye ise eğitim ve görgü. *

özbenliğini eğitmek, şekillendirmek.
içimizdeki şımarık, haz peşinde koşan çocuğa burada patron benim ve istediğin gibi hareket edemezsin demek.
söylemesi kolay uygulaması zor bir süreçtir. insanın kendini frenlemesi, hazzı ertelemesi acı verir.
ancak sebat edilince bu terbiyenin bir anlamı olur.
devamını gör...

hihihihi bir gün bu başlığın açılacağını biliyordum.*

cadillac eldorado 1959'muş benimki, ben sadece cadillac'ını bilirim, sanki alacağım, modelini bilsem ne olacak.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sular sarardı
yüzün perde perde solmakta
güzel cadillacları seyret ki dibim düşmekte.
devamını gör...

yazılan tanımda kadın olduğunu belli eden bir yazı olmadığı sürece, onun kadın olduğunun nasıl anlaşılıp, oy verildiğini merak ettiğim tespit.

ya da bir şekilde o nickin kadın olduğu artık anlaşılmışsa da, oy verirken nicke bakıp öyle mi oyluyorsunuz? ben bazen oy verdikten sonra, özellikle uzun bir yazıysa nicki sonra görmüş oluyorum.

ya da kadın olduğunu bile bile bol bol oy veriyorsunuz diyelim, ee sonuç? oy verdiniz diye oradan size ekmek mi çıkacak?

ne saçma sapan düşünceler bunlar.
devamını gör...

öleceğini bilerek yaşayan tek canlı olan insanın aklında evirip çevirip büyüttüğü durum. korku içinde yaşar insan, evet. hobbesçu bir bakış açısı belki. ama evet, doğru olan da budur sanıyorum.

lakin insan zamanını öleceğini bilerek geçiriyorsa madem, o halde niçin bedbaht bir yaşam geçirmeye göz yumar? bedbaht bir yaşam diyoruz. talihsiz, mutsuz ve bir noktada yazgısız. bedbaht bir yaşamın son demleridir insanın yazgısının sonunda düzeleceğini sandığı zaman. fakat bu mudur nihai sonuç? tamamen ümitsizliğe kapılamayan insan-ki içten içe ümitsizdir aslında-yitip gitmemek için yırtınırcasına tutunur hayata.

gelgelelim insan için hiç de önemi olmasa gerek bunların. öleceğini biliyormuş! kim biliyor? hem bilmek yeterli midir? aydınlanmak gerekir! tabloyu bütünüyle görmek gerekir. ve şunun şurasında kaç kişiyiz? kaç kişi? içimizde bile, halen, bizlere ihanet etmekten geri durmayacak insanlar var...

kırmızı kanepeme gömülmüş, işte bunları düşünüyordum biraz önce. dışarıda lapa lapa kar yağıyor. ve inanır mısınız gökyüzü olabildiğince aydınlık şimdi. bütün şehri temizliyor günahından. insanlar umarsızca yaşıyor belki ama ben hep aynı kırmızı kanepemde hayaller kuruyorum. sanki bedenimin ve zihnimin geçirdiği tüm badirelerin ardından evhamlanmak için yaşıyorum. bir trajedinin içerisinde olduğumu fark etmesem herhalde hayal kurmayı da bırakırdım. ama huyum kurusun; fark ettiğimi bile itiraf edemezken kendime... şimdi, evet tam şu anda, kendi budalalığımı ilan ediyorum. trajediymiş... olsa olsa komedi olur.

kılımı bile kıpırdatacak halim yok. durumun ne kadar acınası olduğuyla ilgili şaka yapardım birkaç gün önce. fakat bugün gözyaşlarım tüm güzelliğiyle aktı. yaşamak için birkaç şey... ve ben hepsini kaybettim. kumarı kaybettim!

hem edebiyatın günahı olmaz.
devamını gör...

mizah anlayışı eğlenceli olması dikkatimi çeker.
bakışlar, gülüş ve eller..
devamını gör...

bulgurlugillerden; lezzetini ic harcina konulan kuyruk yagindan alir, yogurulurken yapan kiside ciddi kol kasi yapma ihtimali vardir**. haslanarak ve bol limon sikilarak yenmesi makbuldur.
adi bile agiz sulandirir, aksam aksam girilen gunahin sebebi sensin sozluk*.
devamını gör...

(bkz: iskender pala)’nın ocak 2019’da yayımlanan romanı.
bir fatih romanı..

fetih sonrası…
yani konstantiniyye’nin istanbul’a dönüştüğü yıllar…

işte o yıllarda ailesi öldürülen bir çocuk var…
büyük kartal’dan, yani fatih’ten ve tanrıdan alacağı intikamın alevi ile yanıp tutuşan inançsız bir çocuk…
ornio…

ve ornio’nun bu intikam yolunda can veren habersiz bir kurban.
molla lütfi…

iskender pala, bu kitabı ile yine muhteşem bir kurguyu kaleme alıyor.
kitabın tamamına ise ornio’nun yaptığı tüm kötülükleri yavuz sultan selim’e itirafı gözünden tanıklık ediyoruz…

bir solukta bitirdim…
bir solukta.

tarihi bir kurgu, evet, lakin günümüze çok fazla mesaj yollayan bir kitaptır itiraf.

yıllar boyu sırlı bir yükü taşımak oldukça zordur. hele bu yük sizin bile isteye yaşadığınız, yaşattığınız şeylerden ötürü omzunuza yüklenmişse eğer... gizlemeye çalıştığınız şey uğruna yaptığınız her şey, gizlenecek daha büyük şeyler doğurmaya başlıyor zamanla… bu zamanla öyle büyüyor, öyle büyüyor ki içinizde, ondan başka hiçbir şey olmayıncaya, içinizin her yanını sizden zerre kalmayıncaya kadar kaplıyor…

sonra bir sultan çıkıyor, yavuz sultan selim…
çıkıyor ve soruyor:

-karga, evladım, ne zamana kadar?

işte o zaman, o soruyla birlikte o yük bir itiraf olup akıyor dudaklarının arasından…

şiddetle tavsiyemdir. iskender pala ile tanışmamışsanız ve biraz da tarihe meraklıysanız, tanışmak için çok güzel bir tercih olacaktır.
devamını gör...

t insanın istenmeyen hatalarının/ sistemsel çıkmazlarının yazıldığı başlık.

değiştirebileceği tek insanın kendisi olduğunun farkında olmaması.
devamını gör...

birini tavsiye ettiler, ücretini sordum seans 500 dediler, duyunca birden psikolojim düzeldi, sanırım psikologlar da bu etki için ücreti yüksek tutuyorlar, kendi kendine düzelecek hastalar hiç gelmesin de işimize bakalım hesabı.
devamını gör...

bünyeden bünyeye değişen durum.
koku konusunda çok hassas olduğum için kendi kokumu bile duyabiliyorum.
parfüm kullanamıyorum, sadece kolonya kullanabiliyorum.*
haliyle koku ile çözemiyorum sorunumu.
o yüzden,
sık duş almak, sık kıyafet değiştirmek, evde ki kıyafet ile pijama ayrımı yapmak vb. diye sıralıyorum.
devamını gör...

izlemesi çok keyifli olmamasına rağmen güzel mesaj veren filmdir.


kaynakların herkese yetecek kadar olduğu ortamda açgözlü davrananların ihtiyacı olandan fazlasını talep etmeleri, bazı kesimlerin yokluk, bazı kesimlerin ise bolluk içinde yaşamalarına sebep olmaktadır.

ayrıca üst kesim alt kesimi hiç umursamamaktadır. daha önce alt kesimde olsalar bile.

kapitalizmi eleştiren bir mesaj vermeye çalışmışlardır.

benzer bir film ise kar küreyicidir. o da trende geçmektedir.
devamını gör...

biraz bakışıyoruz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben @i am melting lannn melting' de okumuştum. o da yanlış hatırlamıyorsam @atamabekleyenastronot da okumuş. bire bir aynısı değil ama şu minvalde bir sözdü. "ekranı kapattığımda hepiniz yok oluyorsunuz." çok beğendim bu sözü ve gerçekten benim için de öyle burası. ekranı kapattığım anda hiç kimse kalmıyor aklımda. benim burada dostlarım kankalarım yok. bir kaç kızçe ile bir kaç beyefendi insan tanımlarımı oyluyor, ben de karşılıksız bırakmamaya çalışıyorum. onlara da teşekkür ederim. sadece bu gece için br yazar arkadaşı dualarıma götüreceğime söz verdim o kadar. bu geceyi kendi adıma güzel bir söz ile kapatıyorum. sen de çok geçe kalma sözlük, kombiyi de kıs yatarken . hadi iyi geceler sözlük. öptüm, en güzel yerinden.*

insanlara kaba söz söyleme!
kaba söz, alev alev yanan bir ateştir.
onu ağzından çıkardığında,
evvelâ kendin yanarsın.
yusuf has hâcib
devamını gör...

doğum gününü en işten dileklerimle kutladığım yazar. işten evet. çok sever kendisi içten/işten ikilemini.

griezmann saçlarını kestirmiş, gelmiş bekliyor kendisini nevermore kayıp...
boşuna sormuyoruz nevermore nerdesin diye!
devamını gör...

10 yıl sonraki bn için bu notu bırakıyorum

istediğin üniversiteyj çıkardığını istediğin bölümde okuyup başarıyla sınıf öğretmeni olduğunu ümit ederekten konuya giriim.
arkadaşlarına ve kendine verdiğin sözleri unutma canım benim.
sözler önemlidir çünkü bunu biliyosun.
umarım insanların ne düşündüğü artık seni ilgilendirmiyordur.
şayet ilgilendiriyorsa da vazgeç artık yeter yani.
çabucak atan da daha öğrenciyken öğrencilerinle ne yapacağın ile ilgili hayallerini gerçekleştir.
yazık onlara da o kadar beklediler seni*
seni çok sevecekler biliyorum
çünkü sen onlara sadece bir öğretmen olmayacaksın.
her sabah onlar ile beraber büyük bi heyecanla okula gelip büyük bi zevkle ders işliyeceksiniz unutma.
hak etmeyen insanlara o kadar çok değer verdin ki bazen kendini bile unuttuğun oldu. sana ders oldun bu da.
insan seç artık
gerçekten de hayatına bi şeyler katabilen insanları seç...

eğer bunları yapmazsan hm kendine hm de şu an bunu yazan bana ihanet etmiş olursun canım bnim*

ona göre...

kendini sevmeye devam et.
en önemlisi de buydu galiba*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim