bakara 25,
"(habîbim, yâ muhammed!) îmân edip sâlih ameller işleyenlere, şübhesiz kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! (onlar) ne zaman rızık olarak oradan, herhangi bir meyveden rızıklandırılsalar: “bu, daha önce rızıklandırıldığımız şeydir” derler. çünki bu (cennet ni'metleri), kendilerine (dünyadaki rızıklarıyla) birbirine benzer şekilde verilir. onlar için orada tertemiz zevceler de vardır ve onlar, orada ebedî olarak kalıcıdırlar."

zevce bir erkek tarafından nikahlanan kadın demektir. bunun gibi bir sürü örnek mevcut kuranın içinde. evrenselliği bırakın, sadece o coğrafyadaki erkeklere yönelik bir kitaptır bu. kutsallıktan çok uzak olduğunu düşünüyorum. kadınlara hiçbir zaman erkek vadedilmemiştir ama erkeklere savaşmaları karşılığı "garı" vardır. söylenecek söz yok efendim, görüyorsunuz.

güncelleme: birkaç tane daha ayet koymak isterim.
(nisa,20)eğer bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın. siz onu, iftira ederek ve apaçık günah işleyerek mi geri alacaksınız? (eş alma hakkı,biliyorsunuz 4'e kadar çıkıyor, sadece erkeklere verilmiştir.

(nisa,34)  allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. sâliha kadınlar allah’a itaatkârdır; allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür. (bu ayet hakkında konuşmaya bile gerek yok)

bakara 228, boşanan kadınlar kendi başlarına (evlenmeksizin) üç âdet süresince beklerler. allah’a ve âhiret gününe iman ediyorlarsa, allah’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. eğer taraflar arayı düzeltmeyi istiyorlarsa kocaları, onları kendilerine geri çevirme hususunda başkalarından daha ziyade hak sahibidirler. kadınların, mâkul ve meşrû ölçülerde ödevlerine denk hakları vardır; erkeklerin ise onların üzerinde bir dereceleri mevcuttur. allah izzet ve hikmet sahibidir. (tesfirinde aynen şu yazıyor: ir: a) kadın haklar bakımından erkeğe mutlak anlamda eşit değildir; her ikisinin hakları arasındaki nisbet “benzerlik ve denklik”tir. b) nasların değişmez kıldıklarının dışında kalan haklar ve ödevlerin değişim ve dengesi sosyal şartlara ve kamu vicdanındaki meşruiyet ölçülerine (ma‘rûf) göre ayarlanabilecektir. c) haklar ve ödevler karşılaştırıldıkları zaman erkeklerin haklarında bir derecelik fazlalık bulunduğu görülecektir.)

maide surei 6, ey iman edenler! namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). eğer cünüp olursanız temizlenin. şayet hasta veya yolculuk halinde veya içinizden biri ayak yolundan gelirse yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunursa, bu hallerde su bulamadığınız takdirde temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin), yüzünüzü ve ellerinizi onunla meshedin. allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat o sizi tertemiz kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. (sıradan bir ayette bile erkeklere yönelik konuşuluyor.)

kurana arada güncellemeler geliyor bildiğiniz gibi. zevce kelimesini değiştirdiler, eski kuranlarda var hala. bir de adetle ilgili bir ayet vardı onu da güncellemişler. arada uptade geliyor. kuranın da zamana uyması lazım, değil mi?
devamını gör...

bir söz vardır çobanın gönlü olursa tekeden teleme çıkarır diye. öncelikle teke, damızlık erkek keçiye denir, sütü olmaz. teleme de, süte maya katıldıktan sonra oluşan yeni peynirin ismidir.
devamını gör...

aile bakanı derya yanık'ın hüneridir.

"tabii ramazan olduğu için bir şey ikram edemedik...aynı evde kaldığı koruma evinde kaldığı 5 arkadaşıyla bize misafir olarak gelecek. o zaman çikolata ve çay hakkımızı kullanacağız."

video

bir çocuğa tüm kameraların önünde 23 nisan günü bunları söyleyen bir adet bakan. bak ya üstüne basa basa "koruma evinde" diyor bir de çocuğu omzundan tutup. çocuk bayramını süper kutlamışsın o çocuğun.(!)

bu kişi bakanlık bölünerek kendisine koltuk verilip atandığı gün şöyle bir şey yazmıştım. haklı çıkmaktan nefret ettim. "günün sonunda işte karşımızda: aile ve sosyal hizmetler bakanlığı. hani şu aile apartmanının adabını yahut aile çay bahçesinin kurallarını hepimize bir güzel anlatacak olan!"

ek: bak şimdi de bunun saklanacak utanılacak bir şey olmadığından dem vurmuş. nasıl da ustaca anlamazdan geliyor lan? buradan olağan bir şey de neden vurguladın o halde!
devamını gör...

1395-1455 yılları arasında yaşamış, erken rönesans dönemi ressamı.
aynı zamanda rahip olduğu için eserleri dini konulardan oluşur. vasari'ye göre, resimlerini asla düzeltmeden, üzerinde oynamadan olduğu gibi bırakırmış. tanrı'nın resimlerinin böyle olmasını istediğini söylermiş. ayrıca dua etmeden fırçayı eline almazmış.
meryem'e müjde hikayesi, bir çok ressamın çizdiği sahnelerden birisidir. fra angelico'nun tablosunun en güzeli olduğunu düşünüyorum. özellikle renklerin uyumu ve güzelliği beni benden alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel the annunciation (c. 1440)
devamını gör...

küçüklüğümün kaldırım ve park kenarlarının kırmızı minik toplarıydı ateş dikeni..
küçük ama sevimli olan müstakil evimizin,
benim en büyük dünyamı oluşturan,
evden çıktıktan sonra adımlarımı sayarak eriştiğim çocukluk parkımın,
her kenar köşesine konulmuş,
harika görüntüsüyle alanı sıcacık hissettiren bitki türü..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


muhakkak ki,
herkes kendi çocukluk parkının bir kenarında bu bitkiyi görmüş
yanında oturmuştur.
parkında olmayanlar ise bu günlerde yol kenarlarında aracı ile giderken gözlemlemiştir.

elinize alıp topladığınız da,
maksimum 20 tanesini tam bir avuç doluluğuna ulaştırdığı boyutlara sahip,
kırmızı görüntüsüyle yeme ihtiyacından ziyade acaba tadı nasıl olabilir ki..? diyerek
muhakkak bir iki tane ağzınıza attığınız..
ardından ekşi ve içinde bulunan çekirdekleri sebebiyle kıtır kıtır bir doku hissettiren minik kırmızı ateş dikenleri..

halk arasında adına köpek elması da denilen ateş dikeni özünde,
gülgiller familyasından, yaz kış yeşil kalan çalıdır. 3 metreye kadar boyları uzayabilir.ince uzun ve oval yaprakları vardır. salkım şeklinde sarımtrak ve beyaz çiçekler açar.
salkım halinde ki görünüşü,
salkım domatesin minyatür hali gibidir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ateş dikeni çocukluk parkımın ebedi bekçileridir..
devamını gör...

hindistan'ın pembe şehir olarak adlandırılan jaipur şehrinde yer alan ve sanat eseri niteliğindeki su kuyusunun ismidir. neden sanat eseri sayıldığına geçmeden önce su kuyularına bir göz atalım;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak: panna meena
bu kuyular yağmur sularını biriktirmek amacıyla yapılmış olup hindu dilinde farklı şekillerde adlandırılıyor. bunlardan bazıları; barav, bawdi, baoli, kalyani, vaav gibi. kuyuların sadece su deposu değil dini seremonilerin gerçekleştiği ve insanların serinlediği yerler olması sebebiyle de bölge halkı için önemi büyük.
genel olarak basamaklarla biriken sulara inilecek tarzda tasarlanan yukarıdaki su kuyusu 16. yüzyılda inşa edilmiş ve geleneği bozmayarak geometrik basamaklardan oluşmuş. hem tarihi eski hem de görsel olarak bir şölen vaat ettiği için turistlerin ve fotoğrafçıların uğrak mekanı olduğu söylenebilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kuyulardaki sular mevsim şartlarındaki yağmura göre yükselip alçalıyor, merdivenli olması sayesinde de insanların kuyulara ulaşması daha kolay oluyor. suların en çok yükseldiği ve kuyunun en çok dolduğu dönem muson yağmurları yağdığı zamanlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak : panna meena
hindistan'da yer alan en önemli ve en ünlü kuyu kara şövalye yükseliyor filmine set olması sebebiyle abhaneri bölgesinde yer alan chand baori kuyusu. kuyu sadece filme set olduğu için değil 33 metreye varan derinliği ile dünyanın en derin su kuyusu unvanına sahip olduğu için de adından söz ettirir.
kaynak 1 : panna meena'ya gider
kaynak 2 : buradan da gidebilirsiniz
devamını gör...

takip ettiğim 49 kişiden 12'si gün değil,aylardır yok.

görüp mü gelecekler yoksa benim için mi gelecekler?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

12 ocak 1876 doğumlu amerikalı çok sevdiğim bir yazardır kendisi. martin eden, vahşetin çağrısı, beyaz diş vb. eserleriyle bilinse de elliden fazla kitap sığdırmıştır o kısa ömrüne. kısa ömrü diyorum çünkü daha 8 yaşındayken gazete satarak çalışmaya başlıyor. 14-15 yaşlarından başlayarak ömrünün sonuna kadar aşırı alkol ve tütün kullanıyor. 17-18 yaşlarında ise edebi çalışmalarını sürdürebilmek için günde 5 saat uyumaya başlıyor. zaten bir konuşmasında ''ben çocukluk nedir bilmedim'' diyor. tabii yaşadıkları da göz önünde bulundurulursa belki de bedeni güçsüz düşüyor. aslında martin eden'ı okuyanlar bilir, otobiyografik bir eserdi martin eden ve tam da martin gibi bir hayat sürüyor. daha doğrusu martin, jack london gibi bir hayat sürüyor.

asla pes etmeyen, tüm güçlüklere dört elle sarılan, belki biraz serseri ama çok çalışkan, hayatı dolu dolu geçirmeye çalışan ilham alınacak biri jack london. ne yazık ki diğer birçok önemli şahsiyetler gibi kendisini de erken yaşta kaybetmiş olmak bizler için büyük eksiklik.


toz olmaktansa, küle dönmeyi tercih ederim. olduğu yerde mıymıntı bir gezegen olmaktansa, bütün atomları alev alev yanan ve ışıldayarak sönen bir göktaşı olmak isterim.
devamını gör...

ben dedikoduluk birilerini seçerdim. artoyla seren serengil olur ama bircanı sevmiyorum o gelmesin.
devamını gör...

biri illaki yazmistir diye girdim basliga, goremeyince eklemek istedim.
kesinlikle izledigim en iyi dans sahnesi climax'tedir. filmin ilk 10 dakikası dans sahnesidir zaten. izlemesi cok keyifli, bazi yerlerde beyin yakar ama cok guzeldir. açık ara climax diyorum.
devamını gör...

öyle güzel ayraçlar var ki görseniz 'para mı vercem ulan ayraca' demez, üstüne bir de koleksiyon yaparsınız. ama görmeniz lazım önce. kitapta çok güzel duruyor, bir heybet veriyor, harikalığına harikalık katıyor. bi' görseniz ama...
t: muhteşem ayraçlara henüz rastlamamış okur davranışı.
devamını gör...

bazı duvarların demirden olduğu da görülür. ağzın burnun dağılsa da yaşamak zorundasındır.
devamını gör...

baran güzel’in her kötü geceden sonra isimli, okuduğum için de müthiş bir mutluluk duyduğum öykü kitabının on altıncı sayfasında geçen ve muhteşem bir tespit içeren tanımlamasıdır.

kendine modern diyen, böyle bir sıfatı kendinde haksız bir şekilde hak gören günümüz insanın hayat dediği saçmalığı yaşarken sıklıkla duyduğu endişedir geyik endişesi.

hayatımızı her an kötü bir şey olacağına dair içimizde taşıdığımız o kusuruz tedirginlikle yaşamak bu endişe dediğim şey. sürekli diken üstünde olmak. kendini avcı zannederken ya da sadece hayatta kalmaya çalışırken bir kurbana dönüşmek. her şey birbirini kovalarken en önde gittiğini hissetmek.

bir yolda aheste aheste yürüyememek, sadece önünde uzanan yola bakarak yolculuğun tadını çıkaramamak, kendini dalgınlığın verdiği o huzurlu kayıtsızlığa bırakamamak. her an tetikte olmak, her an şeytan azapta yaşamak, içindeki korku tünellerinde ışıksız dolanmak.

modern insan diye adlandırdığımız zavallı ilkel oluşum kendi kendine yarattığı gerginlikler ve tedirginlikler sonucunda mahvetmeye and içmiş olduğu bu dünyayı yaşanmaz bir hale getirdi. şimdi de bu cehennem provası içinde bir geyik endişesi ile dolaşmakta.
devamını gör...

cape town, bo kaap civarı camilerde, bayram yada cuma namazlarında bazılarının giydiği başlıktır.
bu adamlar genelde ebubekir efendi'nin torunları yada onlar dolayısıyla türkleri seven kişilerdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kış manzarası
fanny chuberg
devamını gör...

cevrenizde parası olan özenti insanlara bakarsanız fakir büyümenin insan uzerindeki etkilerini çok rahat görebilirsiniz.
devamını gör...

o zaman kendi ilgi alanlarınızla ilgili başlıklar açabilirsiniz diye önerim olabilir.
devamını gör...

kendisi hakkında bu kadar tanım girilmesi bile bahsi geçen kişinin ego tatmin aracı olmasına sebebiyet vermektedir. bu yapmış olduğum tanımla ben de bu duruma hizmet ediyor olsam da kendini akıllı sanan , trollükten öte gidemeyecek olan, anonim olmanın avantajlarını dibine kadar kullanan, reel hayatta kendi popişinden bile korkan bir tip olduğunu düşündüğüm yazarımsı dahi diyemeyeceğim yazar adı altındaki salya akıtıcısı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim