çok zor olan eylemdir. tanıdığını sanabilirsin, birazını tanıyabilirsin ya da sana gösterdiği şekilde tanıyabilirsin. bunların hiçbiri de "gerçekten" tanımak olmaz bence. mesela çok neşeli, sıcakkanlı dediğiniz birisinin içinde neşe kırıntısı olmayabilir. çok soğuk, kibirli dediğiniz kişi de gayet samimi ve sıcakkanlı birisidir belki de. yani bir insanı anca onun istediği kadar tanıyabilirsiniz. zarf başka, mazruf başka.
devamını gör...

uzay o kadar derin ki herhangi bir sesi insan kulağı ile duyabilmemiz mümkün değildir. abd havacılık ve uzay ajansı (nasa), evrenin ultrason verilerden oluşturulmuş müziğini yayınlamış; bu müziğe sanal ortamda “uzayın sesi - the sound of space” denilmiştir.

hubble teleskobunun çektiği galaksi kümelerinin fotoğrafları sese dönüştürülmüş ve her bir öğeye bir ses verilmiştir. çıkan biraz ürpertici ses için nasa "bu, muhtemelen, şimdiye kadar duyduğunuz en sıra dışı müzik türü" diye açıklama yapmıştır.
devamını gör...

doktor hasta gizliliğini hiçe sayarak tüm hastalarının problemlerini hikayeleştirerek kitaba dökmüş olan yazar.
hipokrat'ın kemikleri sızlıyor.
devamını gör...

bu ayet ve bundan sonra gelen ayetler, radyoda meal dinlerken bir tokat gibi çarptı bana. mesela her zaman martta bahar gelirken etkisini gösteren kar ve kışa bir müdahalede bulunabilir miyiz? diye düşündüm. insan modern zamanda kendini ne kadar gelişmiş saysa da hala doğanın çok gerisindeyiz. tek bir ağacı, tek bir sivrisineğin kanadını sıfırdan yaratma becerimiz yok.
neml-60
peki gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren kim? biz o suyla, sizin bir tek ağacını bile bitiremeyeceğiniz güzel güzel bahçeler, bağlar yetiştirmekteyiz. allah’tan başka tanrı mı! doğrusu onlar yoldan sapmış kimselerdir.
devamını gör...

yayıncı an itibarı ile, ayakkabılarını okul servisinde unutmasına neden olan parçayı bizlere dinletmekte.

(bkz: losing my religion)
devamını gör...

sözlüğe girdim, youtube'dan video izledim, ortalığı biraz toparladım hayır bir de cidden hiç kaygım yok sanki ben girmeyeceğim yarın ki vizelere.
devamını gör...

kitap okuyup, kahve içtiğini gösterir bir fotoğraf daha sonra o fotoğraf instagrama yüklenir ve görev tamamlanır.
devamını gör...

naif kelimesidir. genellikle hatalı olarak nahif anlamında kullanır.
devamını gör...

rahatsız eden kıyafetlerden uzak durmak.
devamını gör...

işte sen busun... 5 yıl ayrı kaldık diye evlendin dedirten durum.
devamını gör...

faydalı, eğlenceli, kafa dağıtan, gülümseten, huzur veren, topluma uygun tanımlar giren, uzun uzun yazdığı yazara ama ben anonim kalmak istiyorum diye gizem kasmayan, yazardır.
burda efendi/hanımefendi olup aslında efendi/hanımefendi olmayan ya da tam tersi olmayan yazardır.
ya olduğu gibi görünen ya da göründüğü gibi olan yazardır.
denk geldiğimi, takibe alarak, tanımlarını beğenerek belli ediyorum.
bence sözlükte en az yüzde 25 oranında bulunması gereken yazar türüdür.
devamını gör...

(bkz: eski modlar bot oldu) desenize.*
devamını gör...

arsenal'den city'e transfer olup eski takımına gol atınca, yaklaşık 50 metre depar atıp eski takımının taraftarlarının önünde sevinmiş futbolcu.

ülkemizde başakşehir futbol kulübünde iyi bir performans sergilemiştir.
devamını gör...

bir insanı ilk gördüğümüz 7. saniyede bir kanıya, 4. dakikada ise kesin bir yargıya varırız. bu kesin yargı pek kolay değişmezmiş.
devamını gör...

aleviler hiçbir zaman mağdur edebiyatı yapmadı. maraş'ta, çorum'da, sivas'ta hunharca öldürüldüler yine de çıkıp biz mağduruz demediler, kin gütmediler ve hatta diğer yanaklarını uzattılar. sen illaki bizleri bir kümeye sokacaksan o küme hoşgörü olur, eline diline beline sahiplik olur, kabesi insan olanlar kümesi olur. ve o kümede vicdan olur.
devamını gör...

mucizeler vaat eden ama bütün becerisi hastasına sadece sabır telkin etmek olan hekim.
devamını gör...

bir kulaklığa 500 tl verdiyseniz tek kulağınızın sağır olmasını dileyeceğiniz durum.
devamını gör...

sevgi duvarı
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi

kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş, altın zincir, fasulye pilakisi
ardımızda görevliler, ekipler, hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
çöpcülerin elleriyle okşardım seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
dustuğum yer öyle açık seçik ki
başucumda bi sen varsın bi de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

can yücelin bu satırlarını hatırlatan bir başlıktır
devamını gör...

neden haber olduğunu anlayamadığım reklam.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim