ejderha mızrağı serisinde yer alan bir çukur * cücesi. herkes tarafından hor görülen ve pek ciddiye alınmayan bir karakterdir. asıl önemi raistlin majere'in iç dünyasını okurun çözümleyebilmesi açısından romana turnusol olarak yerleştirilmiş olmasıdır. yani en azından ben böyle düşünüyorum. başlangıçta raistlin'in onu kendi büyüsünün etkisi altında tutması sonrasında enteresan şekilde cüceye yakınlık duymaya başlaması onun insani yönünü görmek açısından önemlidir. raist cüceye karşı hep kibar davranır. hatta aralarında bir arkadaşlık ilişkisi gelişir. raistlin majere'in özünde ve derinlerde şefkatli bir adam olduğunu bu cüce sayesinde anlarsınız. fistandantilus'un büyü kitabını raistlin için khisanth adlı ejderhadan aşırması da önemli mevzulardan birisidir. bu eylemiyle tasslehoff burrfoot'tan resmen rol çalmış ve bize ziyadesiyle kahkaha attırmıştır. bu arada yaptığı büyük şeyleri bile çok normal şeylermiş gibi göstermesi cidden çok hoştur. baktığınızda çok arka planda kalmış bir karakter gibi gözükse de gerek raist abimizin içindeki o amansız boşluk ve öfkenin giderilmesi gerekse verdiği pozitif enerji ile hikâyeye neşe katar. raistlin'in miniği seviyoruz seni *

elena zambelli'nin çizimi ile raistlin ve bupu;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ölen ablası için yazdığı 'hello' şarkısı çok dramatiktir insanı çok etkiler. amy lee zaten müziği kendisini iyileştirmek için yaptığını söyler yaşadığı acıyı sanata çevirmiş.
devamını gör...

leyla, senin gözlerin o kadar yeşil ki, o gözlerinden bir kere öpsem dudaklarımdan bir orman filizlenir.
devamını gör...

kürtçe de “umut” anlamına gelen kelime. aynı zamanda şık bir erkek ismidir. kadın ismi olunca zarif bir anlama bürünüyor. güzel isim, yarınlarınız için düşünebilirsiniz.
devamını gör...

koskoca bir boşluğun ağırlığı altında eziliyorum gün be gün, o ağırlığın altında nasıl nefessiz kaldığımı anlatmayacaktım aslında. hayat elbette devam ediyor. o boşluğu görmezden gelerek değil, o boşluğu kabullenerek. düşünmediğim anlarda bile orada olduğunu, geceden başlayıp tüm güne yayıldığını, beni nasıl sarıp sarmaladığını, bir güç ayaklarımı yere çivilemese sanki o boşluğun içinde kaybolup gideceğimi, sancılarımı, kızgınlığımı, kırgınlığımı...
fakat hayır bunları da anlatmayacaktım.

noktadan sonra... acı ve haz aynı şeydi. ne dallarımızda titreyen gün ışığı ne de gövdemizi kemiren kurt...
çocukların tomurcuk ellerine susamış genç bir ağaçtı alnımız.


başka şeyler yazmak istiyordum. yazamıyorum. birkaç cümleden fazlasını okuyamıyorum bile. ölüm her cümlemin baş köşesine oturuyor maalesef. geçecek. her şey geçer. fakat hiçbir şey eskisi olmayacak. temelde acılar sıkıntılar yer ve zaman değiştiriyor. biz ise azalarak ve çoğalarak, gülerek ve ağlayarak yaşamın bize sunduğu her şeyi çaresizce kabullenerek, hayat düz bir çizgiymiş gibi devam ediyoruz yolumuza.
devamını gör...

acısına verilmesi gereken açıklamadır.

zira aksi halde yapmış olduğu açıklamanın hiçbir mantıklı yani yok.tamam her canlı ölümü tadacak da, oğlu vahşi bir şekilde cinayete kurban gitti. normal bir ölüm değil yani. bu çocuğun ölümünün altından daha başka şeyler de çıkacakmış gibi geliyor, araştırılmalı mutlaka.
devamını gör...

magazin programına doğru evriliyor sözlük.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bizim oralarda serseri, işe yarama hevesi olmayan, başı boş olan anlamındaki kelimedir.*
hatta bu işi abartan kişiye salahana köpek denir.
devamını gör...

ter kokusundan daha iğrenç bir koku varsa; ter ve parfümle karışık o leş kokudur.
guzel kardeşim bak sen yarım şişe parfüm sıktın diye o leş koku gitmiyor aksine perçinleniyor. bak çok zor degil bir duş bir roll-on, bir de paşabahçe kolonyası misss.

neden teke gibi kokmayı tercih ediyorsun?
güzel de kadınsın/adamsın , neden kuru şampuan kullanıyorsun? kuduz oldun da suyla bir sorun mu yaşıyorsun?
yaz günü o baygın parfümle karışan ter kokun yüzünden ülkeye amerika 'kimyasal silah var' diye demokrasi getirir.
nolur sabahları bir duş al. aksam da günün kirinden yorgunluğundan arınmak için de bir de akşam duş al. sonra mis gibi takıl. bize garezin ne? insaf et!
devamını gör...

arkadaşlarımla yürüyüş, gezi gibi etkinlikler düzenlerdik. yüzümüz telefona dönük değil de birbirimize dönük olurdu.
tv izler, müzik dinler, sohbet ederdik. kahve içer, kek yapar, gelecekten bahsederdik. güzel günlerdi.
devamını gör...

murathan mungan tarafından yazılmış bir şiirin içinde geçen sözlerinden biridir. munganın bir çok şiiri gibi bununda üzerinde uzun uzun düşünmek gerekiyor.

şiir olarak okumamış olanlar belki yeni türkü'den şarkı olarak dinlemiştir. ben şiir ve şarkı halleride bırakıyorum.

"giden mi suçludur herzaman?
ne zaman başlar ayrılıklar
dostluklar biter ne zaman

her geçen gün bir parça daha
aldı götürdü bizden
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu herşey
kendiliğinden

artık çözülmüştü ellerimiz
artık bölünmüştü yüreğimiz
birimiz söylemeliydi bunu
ötekini incitmeden

kimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terkeden
giden de
bu yüzden gitmiştir zaten"
murathan mungan

devamını gör...

başka sözüm yok hakim bey.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

giris sayfasina en guzel siir sensin diye not düşmek bir de.
devamını gör...

ben böyle yazarları görünce çok mutlu oluyorum.sanki karşına geçmiş usul usul anlatıyor vereceği bilgiyi çaktırmadan veriyor sana. hialiens'in bilgisi ve analiz yeteneği ile çok farklı bir duruşu var sözlükte. bir uğrasanız kendisine o büyüye hemen kapılıveriyorsunuz. yazmalarınız daim olsun sevgili yazar. bana da kapı çıktı devamlı uğrayacağım...
devamını gör...

oturmaya mı geldik
uzun süre aynı şeyleri yapmaktan kaynaklanan hissiyat.değişiklik şart.. hadi onu da yaptın diyelim yine yoksa tadın tuzun o zaman geçmiş olsun. kronik mutsuzluğa hoş geldin..
devamını gör...

yaşlılıktan dolayı mıdır nedir,sanki böyle bir çabası var.garip.
devamını gör...

gereksiz samimiyet kurmayan , yapmacık ve gösteriş budalası olmayan insandır.
devamını gör...

bir papazın osmanlı günlüğü - john covel

ingiltere'nin kurduğu türkiye tacirleri doğu kumpanyası isimli şirket için osmanlı'dan gerekli izinlerin ve imtiyazların alınabilmesi için ingiltere tarafından osmanlı imparatorluğu'na gönderilen bir papazın yaşadıklarına şahit olduğumuz çok güzel bir kitap. john covel yaşadıkları ve gördüklerini çok detaylı bir şekilde yazmış. bu nedenle o dönemin yaşamını bu kadar ayrıntılı görüp hayret etmemek elde değil.
devamını gör...

bir konuyu tüm tarafların tezleriyle değerlendiren felsefik terimdir. karşıtı (bkz: subjektif)dir.
devamını gör...

dirseğimin altında taşıdığım, kalbimin ortasında yer alan, arjantinli dünya insanı, devrimci.
bugüne kadar nasıl hakkında uzun bir entry girmedim, hatta nasıl en sevdiklerimden olduğu halde madalyalı tanım alacak bir entry bile girmedim? açıkcası ben de şaşkınım. elbet bunu yapacağım vakit olunca.

dostlar, küba'da * devrim bitmiş. devrimi gerçekleştiren en önemli 4 adamdan birisiniz, ülkede kalsanız, 1'nci adamdan sonra gelecek, halk için belki de 1'nci adamdan önde, bir ilah olacaksınız, siz ne yapardınız? ben ne yapardım? yerinde durursunuz. yerimde kalırdım.

che, bunu yapmayıp, başka halkların kurtuluşu için kendini içinde yanan devrim ateşi ve mazlumların kurtuluşu hasebiyle ateşe tekrar atmıştır. ve nihai sona gitmiştir.

derler ki, che, katil.

ben bile bile karınca ezmem lakin che yerinde olsam aynı şeyleri yapardım. defaatle yapardım. devrimler gül bahçelerinde gerçekleşmez. kan dökülür. eğer ki bir diktatör halkına zulüm ediyorsa, o diktatörün ve kuvvetlerinin kanını dökmek mübahtır. halkı ancak bunu yaparak kurtarırsınız.

che gerçek bir gerillaydı, asla terörist değildi. bilirsiniz ki bir doktordu. köylerde halkı muayene etti, tedavi etti.

derler ki, che, bir poster oldu. bir meta oldu. bunun için eleştirirler.

che her şeydir. o ve onun fikirleri ne kadar sağa sola yayılırsa, şimdiki zaman için, zihinsel devrimler için, bir o kadar etki edecektir.

che'nin bir bardağa basılması, che'nin bir tablosunun bir odaya, bir mekana asılması, çantada, tişörtte, vücutta taşınması ve bilimum şey, che'yi değersizleştirmez, bilakis, che'yi, devrimci hali hatırlatır ve anlatır.

eski devrimler mazide kaldı.
eski devrimler artık bir nostalji.
artık düşünsel devrimler gerekli ve silahla asla yıkılmaz diktatörler.

che bunun için önemli.

biz che'yi, her yerimizde taşırız.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim