devlet merkezi ile taşra arası haberleşmeyi sağlayan topluluk görevine verilen addır. genellikle devletin posta işleri olduğunda , ulaklar(haber götüren kişi) vasıtası ile yapılır.
devamını gör...

deborah levy kitabıdır.

bilmek istemediğimiz şeyler var hepimizin: mesela artık sizi sevmediğini bildiğiniz insanların şu anda ne yapıyor olduğunu bilmek istemeyebilirsiniz. bir savaşta kaç kişinin öldüğü merakınızı uyandırabilirken nasıl öldüklerini, ölürken çektikleri acıları bilmek istemez kimse. heyecanla sorduğunuz bir sorunun yanıtının olumsuz olacağını hissettiğinizde o cevabı bilmek istemezsiniz artık. bir kadının güzelliğini izlemek herkese keyif verir ama onun size baktığında ne gördüğünü bilmek istemezsiniz. bir insanın hele de ünlüyse intiharı herkes için merak konusu olabilir ama intihara kadar giden o bunalım anlarını kimse bilmek istemez. ve bunlar gibi bir sürü şey. hepsi sizin bilme isteğiniz ya da isteksizliğiniz ile ilgili.

deborah levy bir kadın yazarak olarak kendi deneyimini bize denemelerle anlatmış. sanki virginia woolf yeniden bizim aramızda. kendine ait bir odada yazmış sanki anlatmak istediklerini. neden yazdığını, nasıl yazdığını anlamamız için ipuçları vermiş bize yazar.

bilmek istemediğiniz şeyleri öğrenmek için ideal bir motivasyon kaynağı ve yol gösterici bir kitap olacak sizin için. bilmek istemediklerinizi bilmek için mutlaka okuyun.
devamını gör...

şöyle çalmanın serbest olduğu, her şeyin kafaya göre yasaklandığı, konuşma özgürlüğünün olmadığı, siyasilerin bizim paramızla bize karşı ilah gibi hissettiği, seçim barajının %25, öğrencilerin eğitimsiz, eğitimcilerin imam olduğu demokratik bir anayasamız olsa fena mı olur?

mevcut olanının tüm olumlu yanlarına uydun, yenilerini getirin(!) ben ikna oldum.
devamını gör...

deneme yazarı, şair, hikayeci diyebileceğimiz nice yazarlar varmış da kafa sözlük'te yazıyorlarmış.
devamını gör...

okurken ağladığım sayılı kitaplardan olan, john steinbeck eseri.


yazar kitapta siyahilerin yaşadığı sıkıntıları, ırkçılığın nelere yol açtığını sürükleyici bir tarzda anlatıyor ve etkilenmeden edemiyorsunuz. saf, masum olan lennie; yumuşak şeyleri o kadar çok seviyor ki, severken yanlışlıkla öldürüyor. tıpkı köpeğini, faresini ve patronun karısını da öldürdüğü gibi. bu durum onlara zarar verdiğinden kardeşim, dediği arkadaşı george; bir süre sonra, etrafındakilerin de kışkırtmasıyla, kimine göre acımasızlık, kimine göre de doğru olanı yapıyor.


zaten ince sayılabilecek bir şey ve stefan zweig'ten de bilirsiniz ki; az kelimeyle dahi şaheserler meydana gelebilir. okumadıysanız mutlaka okuyun derim.

altı çizilen birkaç cümle;

"insanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.
zaten bu ikisi pek birlikte olmuyor gibi.
"



"lennie’ye döndüm; “atla suya dedim.” atladı.
hiç yüzme bilmiyordu. biz onu çıkarana dek nerdeyse boğuluyordu. onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki “atla!” diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu. işte… onunla bir daha asla dalga geçmedim.
"
devamını gör...

bacanağız aşkım denilmesi gereken soru.
devamını gör...

concorde yanılımı, maddi veya manevi emek verdiğimiz şeyleri terk edememe olayıdır. bu teoriye göre insanlar kazançlarından çok yitirdikleri için harekete geçiyor ve yitirilenler biriktikçe insanlar daha riskli davranışlar içine giriyor.karar verme aşamasında kar-zarar hesabı yapılırken daha çok geçmişte yapılan olaylar dikkate alınır. concorde yanılımına sahip bireyler, kaybetmeyi kabullenemedikleri için geçmişin düzeleceğine inanarak aynı durumu sürdürmeye devam ederler. en güzel örneği, tavla oynarken yenilmek üzereyken karşı taraf oyunu bitirmek istese bile ısrarla oyunun sonuna gitmek istemek.
ama ülkemizde bir de en çok görülen örneği, açık büfe görüldüğünde bütün yiyeceklerden alınmak istenmesidir.
devamını gör...

son zamanlarda oldukça gönül verdiğim, vermişken işim gereği bazı hastalarıma da önerdiğim, bu doğrultuda da hakkında araştırma yaptığım bir dikkat, kompleks düşünsel süreç oyunu.

özellikle dikkatimi çekenlerden biri de şu oldu, bazı eğitim gören kişilerin veya sınavlara hazırlanan belli bir insan grubunun uyarıcı ilaçlara gereksinim duyduğunu, bunları biz psikiyatristlerden talep ettiğini görüyorum. bununla ilgili literatürü biraz taradığımda satrançla ilgili olarak yapılmış zihinsel süreç çalışmalarına baktım.

2017'de yapılan bir çalışmada ayrı ayrı metilfenidat(ritalin, concerta), modafinil(modiwake), kafein alan ve hiçbir ilaç almayan sağlıklı kişiler satranç performansları açısından nöropsikolojik olarak kontrol edilmiş. ortaya çıkan sonuç aslında ilginç, çünkü satranç zaman kısıtlı bir oyun, yani çoğunlukla "rapid, bullet, ultrabullet" gibi turnuvalar yoğunlukta son zamanlarda gördüğüm üzere, haliyle bu zaman kısıtlı turnuvalarda bu uyarıcı maddeleri kullanmanın satranç performansında olumsuz yaratabildiği görülmüş.

satrançta hamle başına olan düşünme sayısı artmış ve kişilerin buna bağlı zaman kısalığı nedeniyle performansları düşmüş.

zamansız yapılan oyunlardaysa performans her 3 uyarıcı madde verilen grupta da artış göstermiş. yani burada aslında işler iyi, doğru düşünme kısmında geliştirme sağlamış demek ki. ama yine de zaman önemli.

burdan da şuna geleceğim, sınavlar gibi yine zaman odaklı hadiselerde düşünme süresinin artması nedeniyle aslında bu uyarıcı maddeler zamanı doğru kullanamamaya sebebiyet verip kişide başarıya giden yolda zorluk oluşturabilir, hemen bu maddelere sarılmamak lazım.

satrancı seviyorum, kognitif geliştirmeler için yapılacak çalışmalarını zevkle takip ediyorum. çoğu çalışmada demansiyel sürecin de belirgin önüne geçtiği gösterilmiş. yani bunama için ya da zihinsel tembellik için de birebir.

umarım hamle kayıplarına, uyumalara rastlamadan güzelce oyunu oynayabiliriz.

saygılarımla, sağlıklı günler.
devamını gör...

kendi varlığına çok fazla anlam ve amaç yükleyen sıradan varlık. saçmalama işte, bir anlamı olsa 6 milyar tane olmazdı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

demek ki seni sevmiyorlar beni de sevmiyorlar sevilmiyoruz bak yine üzüldüm ben ağlamaya gidiyorum
devamını gör...

türkçeye "yedi kız kardeş" olarak çevrilen petrol firmalarıdır. 1950' lerde italyan devlet petrol şirketi eni' nin başkanı olan işadamı enrico mattei tarafından ilk kez kullanılmıştır. 2. dünya savaşından sonra 1970' lere kadar dünya çapında petrol endüstrisini yöneten yedi dev petrol şirketi için yapılan bir tanımlamadır.

adını yunan mitolojisinde titan olan atlas' ın "yedi kız çocuğu" ndan alır. 1973 petrol krizinden önce, bu yedi şirket dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 85' ini kontrol ediyordu.

bahsi geçen yedi kız kardeş:
1. anglo-iranian oil company (şimdi bp çatısı altında),
2. royal dutch shell,
3. standard oil company of california (şimdi chevron çatısı altında),
4. gulf oil (şimdi chevron çatısı altında),
5. texaco (şimdi chevron çatısı altında),
6. standard oil company of new jersey (şimdi exxonmobil çatısı altında),
7. standard oil company of new york (şimdi exxonmobil çatısı altında).

görüleceği üzere yukarıdaki listede 3.-4. ve 5. maddedekiler şuanda chevron, 6. ve 7. maddekiler ise exxonmobil çatısı altındadır.

1951' de iran şahı , daha önce anglo-ıranian oil company (şimdi bp) tarafından kontrol edilen petrol endüstrisini devletleştirdi bunun üzerine iran petrolü uluslararası bir ambargoya maruz kaldı. iran petrol üretimini uluslararası pazarlara geri getirme çabasıyla abd dışişleri bakanlığı, birçoğu john d. rockefeller'ın orijinal standard oil tekelinin yan şirketleri olan büyük petrol şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum oluşturulmasını önerdi ve buna "iran konsorsiyumu dendi.

işte bu ortamda italyan devlet petrol şirketinin başkanı enrico mattei, bu konsorsiyuma katılmak için başvurur ama dünya savaşından sonra ortadoğu' nun petrol üretimini büyük ölçüde kontrol eden "yedi kızkardeş" amerikan ve ingiliz petrol şirketleri tarafından reddedilir.

2007 yılında financial times gazetesi aşağıdaki firmaları yeni yedi kızkardeş olarak adlandırmıştır:
1. saudi aramco (suudi arabistan),
2. gazprom (rusya),
3. china national petroleum corporation (çin),
4. national iranian oil company (iran),
5. pdvsa (venezuela),
6. petrobras (brezilya),
7. petronas (malezya).

konu ile ilgili ayrıca bkz: #175313
devamını gör...

haddinden fazla özgüvene sahip,
sormadan tavsiye ve eleştiride bulunmaya kalkan, düşünmeden konuşan,
her konuda fikri olup sürekli biliyorum diyen,
sadece menfaati olduğu insana saygı gösteren ikiyüzlü kişiler, kesinlikle boş ve zehirlidirler.
devamını gör...

başkasının çatısı altında yaşayan özne türü. acilen iş bulup bağımsızlığını ilan etmelidir.
devamını gör...

okul aidatını ödemeyen bebe
devamını gör...

"aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın" politikası. klasik örneği ikinci dünya savaşı öncesinde birleşik krallık ve fransa'nin almanya'ya olan yaklaşımıdır. rahmetli winston churchill bu durumu "bizi en son yer umuduyla timsahı beslemek" olarak özetlemiştir.
devamını gör...

kadına çalışma der . eve kendisi para getiriyor diye her gün kadını aşağılar ."senin karnını doyuruyorum "der.yok öyle dünya siz özgürlüğümüzü istemedikçe biz daha çok istiyoruz .
devamını gör...

hem ayranım dökülmesin hem kulağım delinmesin diyen kişi.
devamını gör...

"gece modu" varyasyonuna bir hayli yükseldiğim kafa sözlük mucizesidir. puanlarımı biriktirmeye başladım bile :d

teşekkürler yoldaş!
teşekkürler çocuklar!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim