mümkün değil seçemem. hepsi hepsi hepsi..
ama insiyatifimi kullanıyorum bir derdim var diyorum.
devamını gör...

akıllara çıkar göster'in daha yerinde olacağı bir tartışma getirmiştir.
devamını gör...

sen geçen biz bir fingirdeş bir fingirdeşşş öldük vallaa!
devamını gör...

i think she is the saddest girl to ever hold a martini.
-vanilla sky.
devamını gör...

müthiş bir gogol öyküsüdür.

rus edebiyatı denince nitelikli okurların aklına hep belli başlı figürler gelir. bu kaçınılmazdır. belki de her edebiyatın bu tür tekrar eden satırları vardır ama sanki bu rus edebiyatında çok daha belirgin. bana öyle geliyor da olabilir ama elime rus bir yazarın kitabını alınca sanki çok iyi bildiğim bir sokakta yürürmüş gibi bir hisse kapılıyorum.

örnek vermek gerekirse; sanki her romanda şeker alacak parası olmadığı için çayı şekersiz için birisi var, ya da çayını mutlaka votka katan birileri. kıyafetleri eskidiği için sürekli bir yerlerine yama yaptıranlar mutlaka var. oda oda kiralanan bir apartmanda çatı katında soğuktan titreyen birileri mutlaka çıkar karşımıza. daha yüksek seviyede bir memur olmak isteyen biri, soylu partilere karışmaya çalışan düşük seviyeli bir memur, bukleli saçları yanaklarına dökülen genç bir soylu, sert bakışımla soğuk ama yakışıklı bir subay...

ama tüm bunların arasında sıyrılıp çıkan tek şey, en yukarıda ışıl ışıl parlayan tek şey : palto... (bkz: dostoyevski) “ hepimiz bir paltodan çıktık” demiş... o palto’ işte bu palto...
devamını gör...

6000. tanımımı kendisine atfetmek istediğim, benim için çok değerli olan bir insandır.

iyi ki vardır. kendisi hakkında yazacağım o kadar çok şey var ki, sığmaz buralara. ama o ne diyeceğimi bilir zaten.

iyi ki vardır.
devamını gör...

izlediğim bazı videolarda kelime-i şehadet getiren insanları bile öldüren bir örgütün islam ile ilişkilendirilmesi durumu.

orta doğu topraklarında islam'ın korkunç bir şey olarak gösterilmesinin kimlerin işine yaradığını sayıp dökmeye gerek yok. aynı "kimler"in bunu yapabilmek için neler tasarlayabileceğini anlatmaya da gerek yok. iblis'in kıblesi gibi kitapları okursanız pkk'nın da ışid'in de hangi kafanın ürünü olduğunu gayet net görürsünüz.

siz islam'ı daha tarafsız insanlardan dinleyin bence.



edit: hz. muhammed'in her fırsatta asıp kesmeye çok meraklı biri olduğunu zannedenler, aynı kadının ilk müslüman adlı kitabını okuyabilir. ayrıca kuran'da olmayan ama ucu açık diye her yere çekilebileceğini düşündüğünüz ayetleri "destekleyen" hadislerle ilgili gerçekleri görmek istiyorsanız, onu da emre dorman'ın allah'a öğretilen din adlı kitabından okuyabilirsiniz. her şeyin çözümü okumaktan geçiyor.
devamını gör...

orhan kemal'in 1954 yılında yazdığı eserdir. incecik bir kitaptan insan ne kadar etkilenirse, kendisini karakterlerin yerine ne kadar koyabilirse işte o kadar bütünleşir kitapla.

72. koğuş, bir böcek gibi ezilen, artıklarla beslenen, çoğu zaman aç yatan ve kabuslar gören mahkumların kaldığı yerdir. olaylar 2. dünya savaşı sırasında 72. koğuştaki ahmet kaptan'ın varlığını dahi unuttuğu, uzun süredir ses soluk çıkmadığından öldü sandığı annesinden 150 lira almasıyla başlar. o zaman ve o koğuş için büyük bir miktardır 150 lira. bu yüz elli lirayla ne yapılır, yatak yorgan alınır, sıcak yemek yenir, hatta belki başka koğuşa geçebilmek için bir şans denenir, kumar bile oynanır. ahmet kaptan başta daha farklı değerlendirir parasını. ''kardaş malı ortakluk'' der. gerçekten kardeşlerinin yerine koyar koğuştakileri. artık ezilmeyelim, az da olsa birlikte sıcak yemek yiyelim düşüncesindedir.

kitabı okuduktan sonra düşündüm de, belki de fazla zorluyoruz, ince eleyip sık dokuyoruzdur. belki de mutluluk uzun bir aradan sonra birlikte yenen etli kuru fasulyedir. belki, tok yatan midelerdir.
devamını gör...

saygısız ve toplu yaşamayı beceremeyen, ne olduğundan bihaber insanlar tarafından, içindeki zeytin çekirdeği, ekmek kırıntısı ve başka şeylerle birlikte yapılan eylemdir.

vakti zamanında öğrenciyken üst katımda (6. katta) oturan diğer öğrenci kızlar, içinde zeytin çekirdeği de olan sofra bezini balkondaki çamaşırlarımın üzerinde silkelemişlerdi, bir avuç zeytin çekirdeğini toplayıp geri balkonlarına atmıştım. üstüne bir de kavga ettim tabii.

bir komşumuz da balkonun bu eylemi yapmak için ve halı silkelemek için varolduğunu iddia etmişti. bir de “istanbul’dan geldim” ben diyordu. istanbul’un neresiyse artık orası sıkıntı çıkarmayan. nereli olduğunu da yazmak istemiyorum.
devamını gör...

bizim gençliğimizde 'centilmen erkek' denilen bir kavram vardı.
'hanımefendi' diye bir kavram vardı.
her iki cinse mensup kişi kendi rol modellerine uygun hareket ederdi.
kapıdan girerken erkek, kapıyı açar hanımefendiye yol verirdi.
masaya oturulacağı zaman, erkek hanımefendinin sandalyesini geri çeker ve hanımefendi oturma hareketini yaparken, sandalyeyi ileri sürüp ; oturmasına yardımcı olurdu.
centilmen beyefendiler takım elbise, beyaz gömlek ve kravatlı olurlardı.
hanımefendiler, tayyör veya döpiyes denilen ; etek, ceket takım elbise ve bluz giyerlerdi. isterlerse fular ile aksesuarlarını tamamlarlardı.
ve hesabı kesinlikle centilmen beyefendiler öderdi.
bir hanım efendi sigara içeceği zaman erkekler mutlaka hanımefendinin sigarasını yakarlardı.

şimdi bu açılan başlığa bakınca gülüyorum.
insanlar ne hale geldiler diye gördükçe üzülüyorum.
şimdiki kadınların çoğu hanımefendi değil ; şimdiki erkeklerin çoğu centilmen beyefendi değil.
hesabınızı kim öderse ödesin, umurumda değil.
devamını gör...

şampiyon cimbom yazdıracağız! support patagonyalı kardeşime selamlarımı söyle lütfen.*

şampiyon olursak, ona yapacaklarımın yarısı aklımda yok.*
devamını gör...

antik mezarlık anlamına gelir. yunanca nekros yani "ölüler", polis yani "şehir" sözcüklerinden oluşan ve türkçeye "ölüler şehri" olarak çevrilen kelimedir.

nekropol'e istanbul için bir örnek verelim.

kadıköy'deki boğa heykeli'nin bulunduğu altıyol'dan yukarıda sahrayicedit ve erenköy, aşağıda haydarpaşa'ya kadar olan alanın* altı tamamıyla 2000-3000 yıllık antik mezarlıklar ile doludur. yaklaşık 50 yıl evvel, bir sürü lahitin üstü betonlarla kapatılmıştır ve oradaki evlerin, cafelerin, barların, restorantların çoğu antik mezarlar üstüne yapılmıştır.

eskilerden bir görüntü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yakın zamanlarda haydarpaşa'da başlatılan kazı çalışmaları
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nişantaşı'ndaydım. kapıda sinirli bir nesrin cavadzade. ayağında galoşlar. kapıda kalmış. mini elbiseli başka bir kadın. 3 tane de çarşaflı arap kadın. kapıda bekleşiyoruz. nasıl bir şeyin içindeyim, anlamadım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yerel halkın mücadelesi örnek olabilir. ırktan milletten bağımsız olarak herkes bu mücadeleyi verirdi.
devlet olarak türkiye nin yangınla mücadelesi elbette ders olarak işletilmeli.
“yangına hazırlıksız mı yakalandınız, neler yaparsanız elinize yüzünüze bulaşır, yangın anında nasıl söylemlerde bulunmamalısınız? “
bunlar hep dünyaya örnek olsun ki kimseler bu hatalara düşmesin.
a haber haklı hatta belki de en doğru haberleri…
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: günlük protesto etme limitiniz doldu)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aniden bağırma isteği.
devamını gör...

2018'in mayıs ayında yasaklanan uber'in, mahkeme kararıyla yeniden türkiye'de kullanılabilmesine kararlaştırıldı. link

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rotasız seyyah çok güzel bir çalışma yapmış.
önce gezdiği ülkelerde kadınların fotoğrafını çekmiş sonra da onlara kendi dillerinde ‘çok güzelsin’ dedikten sonra bir kare daha.

gülümseyen dünya kadınlarının hepsi birbirinden güzel :)
şöyle bakın bence
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim