çok güzel bir şeydir.
her yeri beraber keşfetme, her yemeği beraber tatma, her manzaraya beraber bakma imkânını sunar.
devamını gör...

stephen karam'ın 2021 yapımı filmi.

birigid ve richard hem yeni taşındıkları evi kutlamak hem de şükran gününü birigid'in evinde kutlamak için bir araya gelirler. yemekler yenir, içkiler içilir. gecenin ilerleyen saatlerinde aile içinde halının altına sürülen sorunlar gün yüzüne çıkmaya başlar.

öncelikle sinematografisini çok sevdim. özellikle son sahnedeki o açı cidden çok hoşuma gitti. direkt sinematografisini övmemin nedeni bu konu hakkında 1 ödül birde adaylığının bulunması.

film tek mekanda geçiyor. izlemeden önce "ben tek mekan filmlerini seviyor muyum?" diye kendinize sormalısınız. eğer seviyorsanız evet bu filmi izleyebilirsin, hayır ama yok sevmiyorsan burası sana göre değil.

the walking dead'de bi tane japon mu koreli mi olduğu tartışılan bir çinli vardı. o (bkz: steven yeun) oynuyor, diğer 4 oyuncuyu tanıyan yoktur burda. bende tanımıyorum çünkü.

bu aralar benimde çok fazla hissettiğim şeyi anlatıyor film. yaş ilerleyip zaman aktıkça aile fertlerinin arasındaki bağın kopuşu; günümüz modern insanının (ki bu ne demek bilmiyorum) iş, kariyer, para kısaca hayatın doğal akışına kapıldıktan sonra istemsizce birbirinden uzaklaşmasını anlatıyor.

bu uzaklaşma, zamanında bazı yaşanmışlıkların halının altına sürülmesi ve eskisi gibi sık görüşmediğin aile fertlerinle en ufak fırsatta bu fırsatların gün yüzüne çıkmasına neden oluyor. senin dna'nı taşıyan, senin kanından olan insanlara, anne, baba, kardeş, dayı, amca dediğin insanlara nasıl düşman olunabildiğine değiniyor. ince ince birbirine laf sokmalar, karşı tarafı şakayla karışık acıtmak istemeler filan. çok şeyden bahsetmek istemek ama karşı tarafı kırmaktan, o incelmiş bağı tamamen kopartmaktan korktuğun için sürekli susmak, susturulmak. bu kadar yakın olduğun insanlara bu kadar uzak olmak anlatılıyor.

yazacak daha çok şey bulabilirim tabi ama konu uzun ve derin. başka bir entry girmek gerekir. film bence gayet güzel. sinefil olduğunuzu iddia ediyorsanız kesinlikle izleyin, yok ben aksiyon, fantastik macera seviyorum diyorsanız sizlik birşey yok.

filme puanım 10/7.7
devamını gör...

şöyle bir konuşmayı düşündürten başlıktır;
-sözlükte yazılanları okuyor musunuz kafa sözlük yazarı?
+okumuyorum , eksikliğini de hissetmiyorum.
-ama biz hissediyoruz. *
devamını gör...

bu seni hiç alakadar etmez.
devamını gör...

kırıldığını anlatmak kıran kişiye
anlatmak
anlatmadan anlayan, yanında olan güzel arkadaşlara selam olsun
devamını gör...

sözlüğe eklenmesi gereken özellik. en azından 1 senede 1 kere değişme hakkı verilse yeterli.
devamını gör...

günümüz türkçesiyle güzellik ve aşk, şeyh galip tarafından yazılan 2041 beyitten oluşan mesnevidir. eserin kahramanları güzellik (hüsn) ve güzelliğe yönelişin sonucu olan aşktır. bir kabilede bir kız bir de erkek çocuk doğar, erkeğe aşk kıza hüsn ismini verirler.
öğrenim zamanları gelince ikisi de edep okuluna giderler, bu okulda mollâ-yı cünun isimli büyük bir hoca vardır. bu sıralarda hüsn aşk'a aşık olur. ikisi zaman zaman mânâ gezinti yerine gidip sohbet ederler. bu gezinti yerinde suhan isimli bir mihmandâr (misafir ağırlayan kişi) vardır ki bu kişi her şeyi bilen çok büyük bir insandır.
fakat, hayret isimli kudretli bir kişi hüsn ile aşk'ın görüşmesine mani olur. aşk'ın gayret adında bir lalası vardır ve sonunda ikisi aşk'ın gidip hüsn'ü kabile büyüklerinden istemesi konusunda anlaşırlar. kabile büyükleri ise aşk'ın bu arzusuyla alay eder ve eğer hüsn'e kavuşmak istiyorsa (b: kalb ülkesine gidip kimyâ`yı alıp gelmesi gerektiğini söylerler. yolun ne denli zorlu ve korkunç olduğunu da anlatırlar,) aşk yolda dev, cin ve cadılarla karşılaşacak, ateşten bir denizden geçmek zorunda kalacaktır.
aşk ile gayret kalb ülkesine yola koyulurlar ve başlarından birçok badireler geçer. her badirede onları suhan kurtarır. mutlu sonla biten hikâyede; işin sonunda aşk'ın hüsn'ü kendinden ayrı sanmasının onu yanlış yollara düşüren şey olduğunu, aslında aşk'ın hüsn, hüsn'ün de aşk olduğunu, birlikte ikiliğin var olmayacağını aslın birlik olduğu mesajı ile karşılaşılır.
kahraman ve yerlerin isimlerinden hikâyenin sonucuna kadar neredeyse her unsur tasavvufi bir anlam taşımaktadır.
eserden bazı alıntılar...
gönül gamı anlatılamaz ama ateş gibidir; gizlenemez de.
gerçek inançtan haberin olsun; sana allâh’la bir peygamber yeter.
söz, gönüle de, cana da, harmana düşen şimşek gibidir; yandığı yerden ayrılmaması gerek.
ey gül-i rana..! ömrün beş mevsimi var: aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün. sahi, sen hangi mevsimdesin?
hüsn'ü görmek isteyen rûha aşk, safâ aynasını verir. rûh, aynada kendisini görür, hüsn'ü gördüm sanır ve candan vurulur.
sözün kısası şu ki gamı anlatmak azıcık lafla olmadığı gi­bi etraflıca anlatılsa da hulasa edilmesi mümkün değil. derd alemidir bu; ateşli gönlün kıvılcımları öylesine yıl­dızlardır ki göklerin haritası bile onları almaya kafi gelmez.
aşk'a âit sözler söylüyorsun, kimi arıyorsun bu sözleri duyacak, anlayacak!
her şey koşar, aslına ulaşır...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-ardına bakma mecnun
+kader almaya mı geldi beni benden
-bunu bir daha sorma mecnun
+neden at mı var arkamda
devamını gör...

günaydın sözlük,
yeni hafta, yeni umutlar...
herkese hayırlı haftalar...
anda acı yok, keder yok, hüzün yok,
anda umut var, sevinç var, coşku var...
geçmiş zaten geride kaldı, gelecek ise henüz gelmemişken, o halde bize de anı yaşamak düşer...
devamını gör...

aileden rıza günümüz toplumunda kız isteme aşamasına gelmeden iki taraf içinde hali hazırda alındığından sadece 'sembolik' bir eylemdir. bundan ötürü de gereklilikten ziyade herkes yapıyor biz de yapalım düşüncesine dayandığına inanıyorum. veya 'gelenekler'e uyma düşüncesi. ama bir mantığı kalmayan birçok gelenek zaman içerisinde kaybolduğundan kız istemenin de birkaç nesil sonra hükümsüzleşeceğine inanıyorum.
bununla beraber erkeğin 'güçlü' olması gerekliliği ne kadar cinsiyetçiyse belli bir yaşa gelmiş kadının 'istenmesi' de o kadar cinsiyetçi geliyor. ailenin rızasına dayandığı iddia edilse de dediğim gibi bu rıza zaten o aşamaya kadar alınmış olduğundan bana o kadar da masum gelmiyor. dolayısıyla içerisindeki bahsettiğim bu ritüellerin kadın içinde erkek içinde cinsiyetçi olduğu düşüncesindeyim.
devamını gör...

çok ilginç duygusal değişimler oluşturan yayın olmuştur. öncesinde her şey american horror story'nin 9. sezonunu birlikte izleme kararıyla başladı. dizi bittikten sonra, seri katiller ve dizideki seri katillerin kimlerden esinlendiği hakkında bir sohbet geçti. sonrasında kriminal olaylar, seri cinayetler, psikoloji ve aile üzerine detaylı bir tartışma oldu. (bu sırada olayın nereye gittiğini anlamayan sözlük yazarları olur olmadık kahkahalar atmaya başladılar) sonrasında yayına katılan bir gardiyan ile hararetli bir tartışma gerçekleştirildi. suç, suçlular, kriminal olaylar, suçluların hakları, hukuk ve etik kavramı derken sözlük yazarları yavaştan kafayı kırmaya ve kahkahaların yanı sıra tuhaf hikayeler anlatmaya başladı. şimdiye kadar hiç böylesine tuhaf bir yayına denk gelmemiştim. hani otursan yazsan programını yapsan, insanlar neye uğradığını şaşırır. çok tuhaf bir geceydi, hala çok gergin ve tedirginim. az önce ayna karşısında sigaramı yaktıktan sonra gürültülü bir şekilde kahkaha atarak sütümü yudumladım.
devamını gör...

babam ne zaman çayı demleyip bir bardak çay alıp bilgisayarının başına otursa, çayı bitince çay kaşığını bardağın içerisine koyarken vurarak kaşıkla ses çıkartır. ben de kalkıp ona çay getiririm. pavlov görse gözleri dolar.
devamını gör...

asıl adı ''varoşa'' olan kktc'nin gazimağusa şehrinin güneydoğu surlarının bitişiğinden başlayıp rum tarafındanki derinköy'e (derinya) kadar uzanan bölgedir. ben herkesin dilindeki beylik lafları tekrarlamaktan ziyade bölgenin mülkiyeti konusunda bir kaç kelam edeceğim.

burada osmanlı zamanında abdullah paşa vakfiyesi idi ve çiftlikler vardı. o zamanlar bugünkü gazimağusa şehrinin sur içi kısmında türkler yaşarmış. daha sonra adanın diğer yerlerinden rumlar buraya göç edince osmanlı kıbrıs idarecileri hazine arazisi üzerine kurulan bugünkü gecekondu mahallelerine benzer mantıkla vafkiyede yerleşmelerine göz yummuş. zaten adındaki varoşa da bildiğimiz 'varoş'tan geliyor. ingilizler kıbrıs'ı ilhak edince vafkiyenin tapularını rumlara bedavadan vermiş. 60'larda da burada turizm patlamış ve akdeniz'in en önemli turizm destinasyonlarından biri oluvermiş. 1974'te mağusa'ya indirme yapan tsk rum sivillere karşı hiçbir şey yapılmayacağını ilan etmesine rağmen buradaki rum siviller sigaralarını bile söndürmeden apar topar kaçmışlar. o günden 2020'ye kadar kıbrıs müzakerelerinde bir koz olması adına boş bırakıldı ve hayalet şehir oldu. kıbrıs müzakerelerinden bir sonuca ulaşılamayacağı anlaşılınca ve üzerine doğu akdeniz krizi patlak verince türkiye ve kktc kapalı maraş'ı yeniden açmak için bu yıl harekete geçtiler.

maraş'ın konumunu ve çevresini buradan görebilirsiniz:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

buradan da kıbrıs vakıflar idaresini web sitesinden aldığım şehrin ve çevresinin osmanlı döneminde hangi vakfiyelerin mülkünde olduğuna dair bir harita görebilirsiniz:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

buradan da bu söylediklerimi özetleyen bir cnn haberini izleyebilirsiniz:

devamını gör...

farklı dinleyici kitlelerine hitap edebilen, uluslararası çapta başarılı olmuş bir müzik grubu.

özellikle klasik müziğin yeni hayranları arasında oldukça meşhurlar. grup; iki kemancı, bir çellist ve bir piyanist olmak üzere dört üyeden oluşuyor ve tamamı kadın üyeler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

eşsiz ritim ve soundlarıyla oldukça etkileyici ve modern bir sahneleri var.

müziğe yeni bir biçim ve hissiyat kazandırdıkları kabul ediliyor.

grubun üyeleri andreea runceanu, patricia cimpoiasu, bianca gavrilescu ve laura lazarescu bükreş ulusal müzik üniversitesinden mezunlar.

amaçları, dünyaya neşe saçmak ve müziğe yeni başlayacaklara ilham kaynağı olmak.

youtube kanallarında yaklaşık 530 bin abone ve 150 milyona yakın izlenme sayılarına sahipler.

en iyilerinden üç tanesi.



buradan
devamını gör...

üff üff bu konuda master yapabilirim. işin garibi o müzikleri sonradan da dinlemeye başlamam. yaa ben elektronik, indie müzik insanıyım bana gelen mahsun kırmızıgül nemrudun kızı nasıl bir kaderdir bu. hadi sıla, hadise falan dinlesem bir derece anlayacağım ama çok garip böyle insanlara denk gelmem. bergeni de bana sevdiren eski sevgililerimden biridir.
devamını gör...

olmayan kıymetin bileni de olmaz yiğenim...
devamını gör...

hayır demek genellikle dolaylı yoldan denilmeye çalışılıyor. bunun belirli sebepleri var.

hayır diyebiliyoruz ama sonrasında bir açıklama ve totonu yiyim ayağı çekiliyor genelde. hayır işini bozan kısım zaten açıklama kısmı. hayır dedim acaba bana kırılır mı diye düşünen insan çok.

+ kanka yarın ev taşımam lazım bana yardım eder misin?
- kanka yarın full işim var ya. valla işim olmasa gelirdim yardım etmeye biliyorsun beni. yalnız bırakmazdım seni işim olmasaydı. kusura bakma kanka ya.

işte şu totonu yiyim ayağı çok bozuyor hayır demeyi. bazen özür falan dileniyor. net bir hayır demek benim verdiğim diyalog örneğinde zor ama yarın halletmem gereken işler var deyip geçilmeli. hep bir sonrası düşünülüyor saçma bir şekilde.

hayır dersem acaba bana küser mi? hayır dedim acaba onu kırdım mı? ayıp mı ettim acaba diye düşünmemek gerekiyor. bu düşünceden çıkmak lazım. en önemlisi hayır dedikten sonra açıklama yapmamak gerekiyor.

bence hayır denildikten sonra açıklama yapılmıyorsa gerçekten hayır demeyi öğrenmiş oluyorsun.
devamını gör...

"öğretmenim hani ben seninle evlenicem demistim ya büyüyünce, artık ipek alinle evlenmek istiyorum onun gözleri naneli şekere benziyor."

garson süt getir, efkarlıyım.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim