1.
2. dünya savaşı sonrası abd hükümetinin antikomünist politikası doğrultusunda birçok avrupa devleti icin hazırlanan planların maddi yardımlarıdır. abd dısisleri bakanı (bkz: george marshall) tarafından hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. türkiye'nin bu tasarı içinde yer almasının en buyuk sebebi savaş sonrasında sovyetler birliği'nin boğazlar konusunda direkt söz sahibi olmak için açıkça adımlar atmasıdır.
almanya, fransa, isviçre, avusturya, italya, portekiz, danimarka gibi devletler yüksek miktarlı hibeler almışlar ve soğuk savaş'a doğru evrilen sürecin oyuncuları olmuşlardır.
almanya, fransa, isviçre, avusturya, italya, portekiz, danimarka gibi devletler yüksek miktarlı hibeler almışlar ve soğuk savaş'a doğru evrilen sürecin oyuncuları olmuşlardır.
devamını gör...
2.
türkiye ve abd arasında şöyle bir diyalog geçen olay:
+kanka ben sana iki üç tane uçak vereyim sen de fabrikalarını kapat olur mu?
-hee tamam kanka :d:d:d:d=d=d=
ayrıca bu kumpastan karlı çıkan tek kişi arkasına abdyi alan ve oylarını yükselten adanan menderes olmuştur.
+kanka ben sana iki üç tane uçak vereyim sen de fabrikalarını kapat olur mu?
-hee tamam kanka :d:d:d:d=d=d=
ayrıca bu kumpastan karlı çıkan tek kişi arkasına abdyi alan ve oylarını yükselten adanan menderes olmuştur.
devamını gör...
3.
adnan menderes tarafından kredi çekmek amacıyla şartla katıldığımız, ülkede sütten bol şey yokken varillerce kanserojen süt tozu almaya mecbur bırakıldığımız, kötü politikanın resmiyete geçmiş halidir.
milli birlik komitesi'nin yalnızca milli sebeplerden ihtilal yaptığını düşünenler halt etmiştir.
milli birlik komitesi'nin yalnızca milli sebeplerden ihtilal yaptığını düşünenler halt etmiştir.
devamını gör...
4.
abd'nin halkla ilişkiler faaliyetlerinden biridir, finansal yardımlar içerir.
devamını gör...
5.
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
şeklinde nazım hikmet'in şiirinde de bahsi geçen olaydır.
vatan haini şiiri
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
şeklinde nazım hikmet'in şiirinde de bahsi geçen olaydır.
vatan haini şiiri
devamını gör...
6.
avrupanın yeniden kalkınması ve komünist hareketlerin önünün kesilmesi için amerika tarafından yapılan ekonomik yardım
devamını gör...
7.
türkiyenin'de 50'li yıllarda demokrat parti zamanında nasibini aldığı yardımlar. elazığ depreminden sonra bir okulun çatısında o kadar yıldır bozulmadan durabilen yağlar çıkmıştı.ilgili habere şuradan bakabilirsiniz.https://www.milliyet.com.tr/gundem/...
devamını gör...
8.
sovyetler birliği'nin türkiye'den kars, ardahan ve artvin'i istemesi ve boğazda askeri üs talep etmesi sonucu amerika'ya yanlamak zorunda olduğumuz bir dönemde aldığımız, almak zorunda kaldığımız yardımlardır.
(bkz: kırk katır mı kırk satır mı)
(bkz: kırk katır mı kırk satır mı)
devamını gör...
9.
bu yardımlar köy enstitüleri'ni kapattırmış ve ülke 40 senede 100 yıl geriye gitmiştir
devamını gör...
10.
süt tozu karşılığında satılmış bir vatan. söylenecek söz yok.
devamını gör...
11.
niye marshall yardımları deyince adnan menderes hedef tahtasına oturtuluyor anlamış değilim.
yardım dünya çapında 3 kısma ayrılır; 48-49, 49-50, 50-51
1948/49: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan hasan saka, yardım: 28 milyon $
1949/50: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan şemsettin günaltay, yardım: 59 milyon $
1950/51: cumhurbaşkanı celal bayar, başbakan adnan menderes, yardım: 50 milyon $
türkiye tarihindeki ilk yardımlar da değildi bunlar zaten, misal truman doktrini ile 1947'de altığımız paralar;
1947: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan recep peker, yardım: 100 milyon $
bu arada yardım almakta bir şey yok. keşke daha çok alabilseymişiz. ingiltere 3.3 milyar, italya 1.2 milyar, hollanda 1.1 milyar, fransa 2.2 milyar, almanya neredeyse 1.5 milyar $ aldı. bizimki devede kulak. önemli olan o para ile ne yaptığın ya da yapamadığın. alakasız alakasız şeyleri, büyük resimci dayılar gibi bunlara bağlamayın allah aşkına; yok amerika şunu kapattırmış, yok bunları açtırmış vs. bir de akepeliler ile dalga geçiyorsunuz...
yardım dünya çapında 3 kısma ayrılır; 48-49, 49-50, 50-51
1948/49: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan hasan saka, yardım: 28 milyon $
1949/50: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan şemsettin günaltay, yardım: 59 milyon $
1950/51: cumhurbaşkanı celal bayar, başbakan adnan menderes, yardım: 50 milyon $
türkiye tarihindeki ilk yardımlar da değildi bunlar zaten, misal truman doktrini ile 1947'de altığımız paralar;
1947: cumhurbaşkanı ismet inönü, başbakan recep peker, yardım: 100 milyon $
bu arada yardım almakta bir şey yok. keşke daha çok alabilseymişiz. ingiltere 3.3 milyar, italya 1.2 milyar, hollanda 1.1 milyar, fransa 2.2 milyar, almanya neredeyse 1.5 milyar $ aldı. bizimki devede kulak. önemli olan o para ile ne yaptığın ya da yapamadığın. alakasız alakasız şeyleri, büyük resimci dayılar gibi bunlara bağlamayın allah aşkına; yok amerika şunu kapattırmış, yok bunları açtırmış vs. bir de akepeliler ile dalga geçiyorsunuz...
devamını gör...
12.
dönem büyüklerinin ilk başta alamadıkları için sitem ettiği, ülkedeki bir çok dayanağın tek kalemde silindiği yardımdır. sonuçları çok geç farkedilmiştir. süt tozları, kesilen zeytin ağaçları, ülkeye giren margarinler zararın ilk perdesidir.
devamını gör...
13.
kısaca şöyle anlatalım diyor ki; ''sen boşa araba üretme ben üretiyorum maliyeti daha az sana da makul fiyata satarım sen sadece asfalt yap benden aldığın arabayı asfaltta sürüp cahil millete hizmet diye yutturursun. hatta boşuna petrol aramakla da yorulma bak ben sana benzinle mazotu makul fiyata satıyorum al kullan bunları.''
kısaca abd'nin gelişmekte olan ülkelerin üretimini engelleyip kendi ürettiği malların ve hizmetlerin geleceğini garanti altına alması. böylelikle gelişmekte olan ülkeleri ekonomik yönden kendine bağımlı yapması.
kısaca abd'nin gelişmekte olan ülkelerin üretimini engelleyip kendi ürettiği malların ve hizmetlerin geleceğini garanti altına alması. böylelikle gelişmekte olan ülkeleri ekonomik yönden kendine bağımlı yapması.
devamını gör...