ota boka ırkçılık demek

kolay yoldan solculuk ve prim kasma ameliyesi .

arkadaşım ben türk olarak doğmuşum ve konu beni doğrudan hatta doğuştan ilgilendirdiği için zaman zaman konu üzerine yazıyorum. yeni ne yapma mı bekliyorsun?

(bkz: solculuğa giriş 101)

ırkçılık yapmayın ki biz de ırkçılık yapıyorsunuz demeyelim. türk olarak doğabilirsin lakin türk olduğun için diğer etnik kökenleri aşağılayamazsın! konu kilit lan!

edit: allahına kadar komünistim, var mı itirazı olan?

"doğuştan" gelen özelliklerle gurur duyulmaz, üstüne ne kattın sen onu söyle?

otla boku bir tutan yazar saçmalığı. siz zaten otlardan hep nefret ettiniz. bilinçaltınıza yerleşmiş bu ırkçılık o yüzden otla boku bir tutuyorsunuz. size göre her bitki ot zaten o da ayrı bir saçmalık. ne zaman boku da sever ve ona saygı duyarsınız o zaman insan olursunuz. *

akıllara kürşet hocanın twiti getirir.

homofobik değilim ama eşcinsellerden hazetmiyorum demenin ırkçı jargonundaki yansıması. taam taam ırkçı değilsiniz sadece türk olmayan herkesten nefret ediyorsunuz.

mosolo bon tork olorok doğmoşom. iyi bok yemişin, hiçbir çaba harcamadan edindiğin bu kazanımını, yani sonuçta afedersin ermeni olarak da doğabilirdin, hep birlikte kutluyoruz lan, iyi ki türksün! ölene kadar bunla övün. bir de çalış, güven kısmı var ama orayı siktir et sen. türk çalışır mı hiç, türke hiç güvenilir mi? övünülür sadece, atamız yanlış şaapmış, dili sürmüş zaar. what a happy thing to be a turk! *

t: ırkçılık hastalıktır ve otu bilmem ama bok bir şeydir.

son zamanların en büyük hastalığı.
bana ırkçı denilmesi ile alakalı bir sorunum yok.
türk ırkının toprağında mülteci istemiyorum demek ırkçılıksa evet ırkçıyım.

sırf o parazitlere vermesinler diye kızılaya kan vermiyorum.
gerçekten elimde olsa hepsini ilaç deneylerinde ve ağır sanayide yakıt olarak kullanırdım.
benim toprağımda yaşamadıkları sürece istedikleri yerde doğmamış bebeğe kadar geberebilirler.

baymıştır.

insan; bir ideolojiye, siyasi partiye sempati duyabilir hatta üye bile olabilir.

saygı duymak zorundasınız!

sol terminolojisinin yan etkilerinden biri. zorbalık, vandallık gibi olayları dahi faşistlik olarak tanımlıyorlar.

mülteci istememek apayrı bir politik tutumdur. mülteci istememenin binbir farklı sebebi olabilir. bizim için en temel sebeplerden biri; kendimize bakacak paramız var mıydı ki bu kadar insanı aldık? yanıbaşımızdaki diğer ülkeler neden bizim kadar almıyor neden hepsi bizde? neden kontrol etmeden alıyoruz?
bu gibi sorular ırkçılıktan bağımsız gayet haklı mevzulardır.
yalnız şu var ki, türkiyedeki insanlar, çoğunlukla ırkçı. yanlış anlamayın bu “araplar geldi tabii itici buluruz ırkçı oluruz” gibi bir durum değil, fundamental açıdan ırkçı insanlar.
dünyada sağcı fikirler tekrardan popüler oluyor zaten aslında farkında olmadan o modanın peşine takılıp gidiyor zaten çoğu insan.
bütün bu mevzudaki en sakat kısım şu;
açıkça söylüyorum, ırkçılık bilimsel olarak yanlış ve tartışmasız bir şekilde saf kötücül bir tutumdur. bir insanı seçemeyeceği bir şey üzerinden yargılamaktır hem de teknik olarak senden hiçbir farkı olmamasına rağmen.
hadi bunu yaptınız, bu rezil düşünceye sahipsiniz ama hiçbir şey için geç değil her yanlıştan dönülebilir. böyle fikirler genelde sevgisiz insanlarda, sevgisiz toplumlarda popülerleşiyor zaten. adam ırkçı milliyetçi sorsan ama seni beni yoldan geçen adamı da yine en sevmeyen o. aslında kendine ırkçı yani kendisi bir şey olmak istiyor.
en sakat kısım; “bu da benim ideolojim, ben böyle düşünüyorum hakkım var sana ne??” çekmek. yani resmen çocuk gibi davranmak kısacası.
uzun zamandır çok dolduğum bir konuydu insanların bu aptal çağdışı düşüncenin peşine tekrar takılıp gitmesi. zaten insanlar artık kötü olmayı da havalı sanıyorlar, muhtemelen normalde kötü olmaya akılları veya güçleri yetmiyor ve özenip özenip böyle noktalardan o açığı gideriyorlar.
bakın kötü olmak kötüdür.
yine sağcı oluyorsanız olun, solcuysanız olun, ne olursanız olun ama ırkçı olmayın.
bir de jojo rabbit izleyin.
sevgiyle…

ırkçılığa karşı hareketin kökeni sol yada sosyalizm değil halk hareketidir...
başlangıç yeri de amerika birleşik devletleridir, bu yüzden amerikan iç savaşı 1861-65 çıkmış yaklaşık 800-850 bin amerikalı bu savaşta ölmüştür.
öncesi de var sonrası da ,1960 yıların sonuna kadar sürmüş bilhassa abd'nin güneydoğu eyaletlerinde ırkçılık yoğun olarak devam etmiştir .
ırkçı-hristiyan ku-klux-klan çetesinin ve beyaz ırkçıların siyah nüfusa karşı kanlı eylemleri hala zihinlerdedir.
en çarpıcı göresl yapım olan mississippi yanıyor filmini seyretmenizi salık veririm.
gerçek bir olaya dayanan 1964 ,sinema sanatının filmi,1984.
amerikan tarihi ırkçılığa karşı savaşan mücadele eden kahramanları yazar ,onlarca yüzlerce ,binlerce kahraman.
hepsi bugün hatırlanır ,hatırlanmayanlar ve lanetle anılanlar ırkçılardır.
bugün hala abd ve kanada'da siyah ve amerikan yerlilerine karşı ırkçılık bizazati devlet kurumları tarafından yapılsada da (lbgti ayrımcılığı dahil) halk her zaman buna karşı çıkmaya hazır ve karşı çıkıyorlar ,kurumların saldırılarını akim bırakıyorlar.
avrupa'da alman nazilerinin italyan faşistlerinin ve japonya'da imparatorluk faşistlerinin yaptıkları yine unutulmuyor her an yüzlerine vuruluyor.
japon imparatorluk ordusu imparatorun emri ile başta kore yüzyıldan fazla bir süre tüm asya'dya kan ağlattı ,ırkçı politikalarla .
tabi ki ırkçı nazilere karşı en büyük savaşı veren sovyet halklarının verdiği 22 milyon kahramanı hiç unutmayacağız.
ırkçılığa karşı savaşın bayrağı yoldaş stalin'i de ..

afrika'da yapılanlar örneğin ruanda'da ki 800 bin siyah afrikalının katledilmesini de var, çocuk kadın yaşlı demeden yapılan kötülük. ayrımcılık- ırkçılık.

avustralya'da aborijinler hala soykırım tehlikesi altında , hapishaneler aborijin dolu,bilerek uyuşturucu ve alkole zorlanıyorlar eğitim yok iş yok.

'''''''kıldan yünde sebeplerle de olsa ''''''''', hayatın her alanında ırkçılığa ,ayrımcılığa karşı çıkılması insanlık görevidir ,ırkçılık hastalık ırkçı kronik hastadır düzelemez.
en ufak ırkçı ve ayrımcı yaptırıma karşı çıkmazsanız bir gün gelir pişman olursunuz .

ırkçılığa -ayrımcılığa karşı savaş insanlık görevidir, faşizm görüldüğü yerde ezilmelidir.

no pasaran.......................!!!!!!!!!!!!!!!!

geçit yok...!

ota ırkçılık demiyoruz. ırkçılık yapan boklara ırkçı diyoruz.

ha de geç.

bunu söyleyenlerin bir bölümü (bkz: stalin) sever, bir bölümü amerikan maymunu ama kendini solcu sanan grup. aslında birbirlerinden çok da farkları yok. almanya yeşiller partisi, ukrayna savaşını en çok destekleyen avrupa partisi.

takmayın, daima bunlara gülümseyin., ha deyip geçin.

bu ot çok siyah;


bu bok çok siyah;