1.
kurtuluş savaşı'nın kadın kahramanlarından biri. cephaneler ıslanmasın diye kazağını cephanelerin üstüne örtmüş, yavrusu ölmesin diye de üzerine abanmış ve bunun sonucunda kendisi 21 yaşında soğuktan donarak şehit olmuştur.
devamını gör...
2.
türk bağımsızlık savaşının ve türk direniş mücadelesinin omurgası olan kuvayi milliye’nin kahraman kadın milislerinden biridir.
hikayesi ölümünden 51 yıl sonra 1972 yılında çanakkale gazisi ve kaymakam vekili olan mustafa nurettin peker’in gazeteci mustafa baydar’a verdiği röportaj ile öğrenilmiştir.
şerife bacı 1900’lüyılların başında kastamonu vilayeti, devrekani kazası, seydiler nahiyesi, satı köyünde doğan bir köylü kızıdır.
16 yaşında evlendirmiş, osmanlı birinci dünya savaşı’na girince kocasını çanakkale cephesinde askere almışlardır.
evlendikten altı ay sonra kocasının cepheden ölüm haberini almış ve köyün yaşlıları onu topal yusuf adlı biriyle evlendirmişlerdir.
bilindiği gibi milli mücadelenin en önemli ayağı inebolu - ankara arasında kurulan cephane lojistik hattıdır.
1921 yılının aralık ayında çetin bir kış günü satı köyü muhtarı bir çağrı yaparak ankara’ya cephane taşınacağını duyurmuştur.
yeterli sayı sağlanamadığı için kadınlar ve çocuklardan da sekiz kişi seçilmiştir. bunlardan biri de şerife gelindir.
şerife bacı limandan kağnısına yüklediği top mermilerinin yanına kızı sıdıkayı da bir yün battaniyeye sarıp usulca yerleştirmiştir.
yüküyle beraber ilerleyip köyü bir hayli geride bıraktıktan sonra yoğun bir kar ve tipi bastırmış kağnısı kara saplandığı için hareket edememiştir.
kağnısını kurtarmak için uzun zaman mücadele etse de başarılı olamadığı ve sıdıka bebeğin açlıktan feryatları arasında can verdiği tahmin edilmektedir.
tipi dindikten sonra kağnıyı gören bir şahıs menzil mıntıka şefliğine haber vermiş, devrakanili cemil çavuş ve beşiktaşlı rıfat çavuş olay yerine gitmiştir.
çavuşlar, şerife bacının mermilerin üzerine yatmış cansız bedenini kaldırırken, cephanelerin arasında ottan yapılmış döşekte ağlayan bir kız bebek bulmuşlardır.
şehit olan şerife bacının naaşı ve bebeği kastamonu tümen komutanlığına getirilmiştir.
gördüğü manzara karşısında tümen komutanı osman bey de gözyaşlarına hakim olamamış ve askerlerine dönerek;
“arkadaşlar!.. istiklal harbini kazanacağımızın en büyük delili işte bu önümüzde yatan biri ölü, biri diri, iki kutsal varlıktır. türk kadınının dünyadaki en kahraman ana olduğunu unutmayınız. “
demiştir.
devrankani’li cemil çavuşa şehitin kimliğinin belirlenmesi görevi verilmiş, köy köy gezen cemil çavuş seydiler nahiyesine geldiğinde şerife bacının başörtüsünü köy ahalisine göstermiştir.
köy halkı genç anneyi tanımış fakat bu durum devlet kayıtlarına geçmemiştir.
ölümünden 51 yıl sonra kaymakam vekili peker’in bir gazeteye verdiği röportajla bu kahraman türk anasının hikayesi ortaya çıkmıştır.
2001 yılında dönemin jandarma genel komutanı orgeneral aytaç yalman’ın desteğiyle inebolu sahilinde, arnavut kaldırımı döşeli bir parkın içinde şehit şerife bacı anıtı yükselmektedir.
şerife bacı hakkında bilinen tek ağıt sözlerini salih güngör’ün yazdığı, müziğini ahmet kaya’nın yaptığı karlı dağlar türküsüdür.
ılgaz dağlarında çocuk doğurdun sen memende süt yoktu
karla doyurdun sen sen hey
sardın sarmaladın anam
sırtına vurdun anam anam
terketmedin karlı yolları
yolda çile çeker şerife bacım hey
elleri donmuş gözle çekilmez acın hey hey
çocuğuna değil değil
yurduna sancın anam anam
terketmedin karlı yolları
hikayesi ölümünden 51 yıl sonra 1972 yılında çanakkale gazisi ve kaymakam vekili olan mustafa nurettin peker’in gazeteci mustafa baydar’a verdiği röportaj ile öğrenilmiştir.
şerife bacı 1900’lüyılların başında kastamonu vilayeti, devrekani kazası, seydiler nahiyesi, satı köyünde doğan bir köylü kızıdır.
16 yaşında evlendirmiş, osmanlı birinci dünya savaşı’na girince kocasını çanakkale cephesinde askere almışlardır.
evlendikten altı ay sonra kocasının cepheden ölüm haberini almış ve köyün yaşlıları onu topal yusuf adlı biriyle evlendirmişlerdir.
bilindiği gibi milli mücadelenin en önemli ayağı inebolu - ankara arasında kurulan cephane lojistik hattıdır.
1921 yılının aralık ayında çetin bir kış günü satı köyü muhtarı bir çağrı yaparak ankara’ya cephane taşınacağını duyurmuştur.
yeterli sayı sağlanamadığı için kadınlar ve çocuklardan da sekiz kişi seçilmiştir. bunlardan biri de şerife gelindir.
şerife bacı limandan kağnısına yüklediği top mermilerinin yanına kızı sıdıkayı da bir yün battaniyeye sarıp usulca yerleştirmiştir.
yüküyle beraber ilerleyip köyü bir hayli geride bıraktıktan sonra yoğun bir kar ve tipi bastırmış kağnısı kara saplandığı için hareket edememiştir.
kağnısını kurtarmak için uzun zaman mücadele etse de başarılı olamadığı ve sıdıka bebeğin açlıktan feryatları arasında can verdiği tahmin edilmektedir.
tipi dindikten sonra kağnıyı gören bir şahıs menzil mıntıka şefliğine haber vermiş, devrakanili cemil çavuş ve beşiktaşlı rıfat çavuş olay yerine gitmiştir.
çavuşlar, şerife bacının mermilerin üzerine yatmış cansız bedenini kaldırırken, cephanelerin arasında ottan yapılmış döşekte ağlayan bir kız bebek bulmuşlardır.
şehit olan şerife bacının naaşı ve bebeği kastamonu tümen komutanlığına getirilmiştir.
gördüğü manzara karşısında tümen komutanı osman bey de gözyaşlarına hakim olamamış ve askerlerine dönerek;
“arkadaşlar!.. istiklal harbini kazanacağımızın en büyük delili işte bu önümüzde yatan biri ölü, biri diri, iki kutsal varlıktır. türk kadınının dünyadaki en kahraman ana olduğunu unutmayınız. “
devrankani’li cemil çavuşa şehitin kimliğinin belirlenmesi görevi verilmiş, köy köy gezen cemil çavuş seydiler nahiyesine geldiğinde şerife bacının başörtüsünü köy ahalisine göstermiştir.
köy halkı genç anneyi tanımış fakat bu durum devlet kayıtlarına geçmemiştir.
ölümünden 51 yıl sonra kaymakam vekili peker’in bir gazeteye verdiği röportajla bu kahraman türk anasının hikayesi ortaya çıkmıştır.
2001 yılında dönemin jandarma genel komutanı orgeneral aytaç yalman’ın desteğiyle inebolu sahilinde, arnavut kaldırımı döşeli bir parkın içinde şehit şerife bacı anıtı yükselmektedir.
şerife bacı hakkında bilinen tek ağıt sözlerini salih güngör’ün yazdığı, müziğini ahmet kaya’nın yaptığı karlı dağlar türküsüdür.
ılgaz dağlarında çocuk doğurdun sen memende süt yoktu
karla doyurdun sen sen hey
sardın sarmaladın anam
sırtına vurdun anam anam
terketmedin karlı yolları
yolda çile çeker şerife bacım hey
elleri donmuş gözle çekilmez acın hey hey
çocuğuna değil değil
yurduna sancın anam anam
terketmedin karlı yolları
devamını gör...
3.
1900'lü yılların başında dünyaya gelip 1921 yılında hayatını kaybeden kurtuluş savaşı kahramanı olarak tanınır.
kucağında bebeği ile mermi taşımış ve donarak ölmüştür.
kurtuluş savaşı'nda kadın dayanışmasının bir öncü ismi kabul edilir.
kendisinin adı çeşitli kurum ve kuruluşlara verilmiş, adına ise bir film çekilmiştir.
film
görsel kaynak
kucağında bebeği ile mermi taşımış ve donarak ölmüştür.
kurtuluş savaşı'nda kadın dayanışmasının bir öncü ismi kabul edilir.
kendisinin adı çeşitli kurum ve kuruluşlara verilmiş, adına ise bir film çekilmiştir.
film
görsel kaynak
devamını gör...
4.
denizli'de antalya yolu üzerinde bulunan ünlü pideci.
devamını gör...