1 kg pamuk mu ağır 1 kg demir mi sorunsalı
başlık "baklavalinico35" tarafından 23.05.2022 16:49 tarihinde açılmıştır.
1.
evet arkadaşlar öncelikle bu konuyu açmamda ki ana sebep insanların bakış açısı. biraz uzun bir yazı olabilir şimdiden özür diliyorum bu konu ile ilgili diğer yazar arkadaşlarında fikirlerini merak ediyorum.
öncelikli olarak tabi ki başlıktaki sorunun cevabı eşit fakat içinde bulunduğumuz zaman itibari ile tam olarak tüketim toplumu olmuş vaziyetteyiz. bir çok icat ve sanayileşme tüketimden dolayı gelişmiş ve gelişmektedir bunda hemfikiriz. türkiye coğrafi konumu itibari ile doğu ve batı arasında ticari yol haritasında çok önemli bir konumda ancak son 25 yıldır üretimde ülke olarak çok yol kat ettik burada söylediklerim devlet olarak değil insanımız olarak algılamakta fayda var çünkü bir çok üretici firma kendi sermayesini ve pazarını oluşturduktan sonra devletten yardım almakta, herkesin bildiği yandaş firmaları düşünmeyelim iksde. her neyse konumuza dönecek olursak insanımız artık doğudan al batıya sat batıdan al doğuya sat mantığından çıkarak üret-sat düşüncesi içerisine girmiş durumda teknolojinin gelişmesi ile de doğru orantılı fakat benim kafamın karıştığı nokta ise evet üretim yapmak zorundayız bir çok dünya ülkesi de bunu yapmak zorunda özellikle bu gıda sektörü için geçerli çünkü insanın doğal yaşamını sürdürebilmesi için besin kaynağına ihtiyacı var. bir avrupa ülkesinde ki veya amerika kıtasında ki firmayı baz alırsak üretimden çok arge ve markalaşma üzerine efor sarf edilmekte ancak bizim ülkemizin şu anki üretim politikası ise sadece üretelim iyi veya kötü fark etmez üretelim elbette üretim yapalım fakat makineleşmeyi unutmayalım şu anki ülke politikası ise insan gücü ile üretim yapalım fason yapalım ihracat yapalım, hızlı sevk edelim, arka bahçeleri olalım ancak kaçınılmaz son ise ham madde ve makineleşme evet insan gücü ile üretim buraya kadar döviz kurlarının şu anki vaziyetini hiç bir insan gücü düzeltemeyecek ama hala bir göç dalgası furyası.. burada ise karşımıza çıkan ana sorunumuz;
artık bir çok mühendis yetiştiren üniversitemiz mevcut iyi veya kötü her yıl binlerce gencimiz mezun oluyor iyi bir eğitim verilmediği gibi, psikolojik olarak ailesinin eğitim seviyesinden kaynaklı da bu genç kitle çok pohpohlanıyor, sonrası acı gerçekler ve insanımızın kalitesi de git gide düşmekte, elbette bu genç arkadaşımızın hatası değildi fakat bu şartlarla yetişen insanlarımız da torpil tanıdık vs vs durumlarla bir yerlere gelmeye çalışmakta ve gelmekte. bunun sadece mühendis için geçerli değil bir çok farklı bölüm ve meslek dalı içinde geçerli olduğunu düşünüyorum iyi üniversiteleri hepimiz biliyoruz arkadaşlar yapmayın buradan mezun olan gençlerin yurt dışında çok iyi firmalarda çalıştığını veya ülkemizde ki belli başlı firmalarda çalıştığını, beyin göçünün nasıl olduğunu da. o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. gitmelerine rağmen bir çoğu hala ve hala yine de bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışmakta fakat yine söylüyorum bu devran öyle göç almak ile dönmeyecek. şimdi cevap verin bana 1 kg demir daha mı ağır 1 kg pamuktan.
öncelikli olarak tabi ki başlıktaki sorunun cevabı eşit fakat içinde bulunduğumuz zaman itibari ile tam olarak tüketim toplumu olmuş vaziyetteyiz. bir çok icat ve sanayileşme tüketimden dolayı gelişmiş ve gelişmektedir bunda hemfikiriz. türkiye coğrafi konumu itibari ile doğu ve batı arasında ticari yol haritasında çok önemli bir konumda ancak son 25 yıldır üretimde ülke olarak çok yol kat ettik burada söylediklerim devlet olarak değil insanımız olarak algılamakta fayda var çünkü bir çok üretici firma kendi sermayesini ve pazarını oluşturduktan sonra devletten yardım almakta, herkesin bildiği yandaş firmaları düşünmeyelim iksde. her neyse konumuza dönecek olursak insanımız artık doğudan al batıya sat batıdan al doğuya sat mantığından çıkarak üret-sat düşüncesi içerisine girmiş durumda teknolojinin gelişmesi ile de doğru orantılı fakat benim kafamın karıştığı nokta ise evet üretim yapmak zorundayız bir çok dünya ülkesi de bunu yapmak zorunda özellikle bu gıda sektörü için geçerli çünkü insanın doğal yaşamını sürdürebilmesi için besin kaynağına ihtiyacı var. bir avrupa ülkesinde ki veya amerika kıtasında ki firmayı baz alırsak üretimden çok arge ve markalaşma üzerine efor sarf edilmekte ancak bizim ülkemizin şu anki üretim politikası ise sadece üretelim iyi veya kötü fark etmez üretelim elbette üretim yapalım fakat makineleşmeyi unutmayalım şu anki ülke politikası ise insan gücü ile üretim yapalım fason yapalım ihracat yapalım, hızlı sevk edelim, arka bahçeleri olalım ancak kaçınılmaz son ise ham madde ve makineleşme evet insan gücü ile üretim buraya kadar döviz kurlarının şu anki vaziyetini hiç bir insan gücü düzeltemeyecek ama hala bir göç dalgası furyası.. burada ise karşımıza çıkan ana sorunumuz;
artık bir çok mühendis yetiştiren üniversitemiz mevcut iyi veya kötü her yıl binlerce gencimiz mezun oluyor iyi bir eğitim verilmediği gibi, psikolojik olarak ailesinin eğitim seviyesinden kaynaklı da bu genç kitle çok pohpohlanıyor, sonrası acı gerçekler ve insanımızın kalitesi de git gide düşmekte, elbette bu genç arkadaşımızın hatası değildi fakat bu şartlarla yetişen insanlarımız da torpil tanıdık vs vs durumlarla bir yerlere gelmeye çalışmakta ve gelmekte. bunun sadece mühendis için geçerli değil bir çok farklı bölüm ve meslek dalı içinde geçerli olduğunu düşünüyorum iyi üniversiteleri hepimiz biliyoruz arkadaşlar yapmayın buradan mezun olan gençlerin yurt dışında çok iyi firmalarda çalıştığını veya ülkemizde ki belli başlı firmalarda çalıştığını, beyin göçünün nasıl olduğunu da. o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. gitmelerine rağmen bir çoğu hala ve hala yine de bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışmakta fakat yine söylüyorum bu devran öyle göç almak ile dönmeyecek. şimdi cevap verin bana 1 kg demir daha mı ağır 1 kg pamuktan.
devamını gör...
2.
1 kg erik olsa ne yerim su an.
devamını gör...
3.
bu konu hala tartışmaya açık mı. tartışmamız gerken dh büyük sorunlarımız var.
devamını gör...
4.
tabi ki de demir daha ağırdır.
al sana kanıtı. üfle ikisine de. pamuk uçtu gitti ama demir ağırlığıyla hala orada. eşit olsa ikisi de uçar yada ikisi de kalırdı değil mi.
al sana kanıtı. üfle ikisine de. pamuk uçtu gitti ama demir ağırlığıyla hala orada. eşit olsa ikisi de uçar yada ikisi de kalırdı değil mi.
devamını gör...
5.
akışkan kaldırma kuvvetine hacmi gereği pamuk daha çok maruz kaldığı için havası alınmamış bir ortamda demir daha ağırdır. tabi burada pamuğun sıkıştırılmamış olması önemli.
devamını gör...
6.
bu sorunun cevabı çoktan verilmişti: bir ayağınıza bir kilo pamığu, diğerine bir kilo demiri atalım. ayağınız karar versin.
devamını gör...
7.
hayat bilgisi dersi sorunsalı.
gelin görün ki
o çocuklar sorunsal ne demek onu bilmiyor.
gelin görün ki
o çocuklar sorunsal ne demek onu bilmiyor.
devamını gör...
8.
nerd alert:
ağırlık (n) = m*g
eğer tabanları aynı seviyede ise pamuk aslında daha fazla kütleye sahiptir. çünkü kütle-çekim yasasına göre hacmi daha büyük olup ağırlık merkezi dünya'nın ağırlık merkezine daha uzakta olarak 1 kg gelen bir cisim, ağırlık merkezi daha yakında olup 1 kg gelen bir cisimden daha fazla kütleye sahiptir.
bu durumda ağırlık merkezlerini eşitlediğimizde pamuk daha ağır gelecektir. ortada fark edilebilecek kadar bir ağırlık farkı olmasa da vardır.
ancak yüzey alanları sebebi ile cisimlerin maruz kaldığı hava basıncı da ağırlığın farklı ölçülmesine sebep olabilir. onun dışında güneşin, ayın jüpiterin konumunun hatta evrendeki bütün gezegenlerin kütle-çekim kuvvetlerinin etkisinin de bilinmesi gereklidir ki kesin bir cevaba ulaşılabilsin.
evet arkadaşlar az önce tanık olduğunuz şey determinist felsefenin bu örneğe uyarlanmasıydı. yani kesin diye bir şey yoktur. kesin sonuca ulaşmak için bütün etkileri hesaba katmanız gerekmektedir.
ağırlık (n) = m*g
eğer tabanları aynı seviyede ise pamuk aslında daha fazla kütleye sahiptir. çünkü kütle-çekim yasasına göre hacmi daha büyük olup ağırlık merkezi dünya'nın ağırlık merkezine daha uzakta olarak 1 kg gelen bir cisim, ağırlık merkezi daha yakında olup 1 kg gelen bir cisimden daha fazla kütleye sahiptir.
bu durumda ağırlık merkezlerini eşitlediğimizde pamuk daha ağır gelecektir. ortada fark edilebilecek kadar bir ağırlık farkı olmasa da vardır.
ancak yüzey alanları sebebi ile cisimlerin maruz kaldığı hava basıncı da ağırlığın farklı ölçülmesine sebep olabilir. onun dışında güneşin, ayın jüpiterin konumunun hatta evrendeki bütün gezegenlerin kütle-çekim kuvvetlerinin etkisinin de bilinmesi gereklidir ki kesin bir cevaba ulaşılabilsin.
evet arkadaşlar az önce tanık olduğunuz şey determinist felsefenin bu örneğe uyarlanmasıydı. yani kesin diye bir şey yoktur. kesin sonuca ulaşmak için bütün etkileri hesaba katmanız gerekmektedir.
devamını gör...