1.
“tiyatro, seyircinin cinayete yatkın eğilimlerini, erotik saplantılarını, yabanıllığını, karabasanlarını, yaşam ve nesneler karşısında ütopik duyumunu, hatta kana susamışlığını içeren düşlerini gerçekten sergileyemediği, onun düzmece ve aldatıcı bir düzlemde değil, içinden geldiğince arınmasını sağlayamadığı sürece kendini bulamaz, yani, gerçek bir yanılsama aracı olmaz.” diyerek "vahşet tiyatrosu"nun yaygınlaşmasına öncülük etmiş önemli isimlerdendir.
devamını gör...
2.
"beni intihar ettiler" dediği van gogh kitabında, toplumun intihar üzerinde ki etkisine güzel bir yaklaşım sunar. psikyatriye eleştiri oklarını korkusuzca savurur. en önemlisiyse kendisiyle birlikte toplum tarafından dışlananların, deli diye yaftalananların, nasıl büyük dehalar olduğunu ortaya koyar. son olarak:
"ve bazen daha fazlası gerekmez bir dahiyi intihara sürüklemek için. kalbin, çıkmazı öyle feci bir şekilde hissettiği günler gelir ki, o, kafasının üstüne bir bambu darbesi yer sanki, o artık geçemeyeceği düşüncesi. çünkü doktor gachet'yle bir konuşma sonrasında değil mi ki van gogh, hiçbirşey yokmuş gibi, odasına girdi ve intihar etti. ben de bir tımarhanede dokuz yıl geçirdim ve hiç intihar takıntım olmadı, ama biliyorum ki sabahleyin, ziyaret saatinde, bir psikiyatr'ıa yaptığım her konuşma, bana ken dimi asmak isteğini verirdi, onu gırtlaklayamayacağımı hissettiğimden."
"ve bazen daha fazlası gerekmez bir dahiyi intihara sürüklemek için. kalbin, çıkmazı öyle feci bir şekilde hissettiği günler gelir ki, o, kafasının üstüne bir bambu darbesi yer sanki, o artık geçemeyeceği düşüncesi. çünkü doktor gachet'yle bir konuşma sonrasında değil mi ki van gogh, hiçbirşey yokmuş gibi, odasına girdi ve intihar etti. ben de bir tımarhanede dokuz yıl geçirdim ve hiç intihar takıntım olmadı, ama biliyorum ki sabahleyin, ziyaret saatinde, bir psikiyatr'ıa yaptığım her konuşma, bana ken dimi asmak isteğini verirdi, onu gırtlaklayamayacağımı hissettiğimden."
devamını gör...
3.
çektiğim korkunç acı, yaşamdan geliyor. benim erişebileceğim hiçbir durum yok. kesin olan şu ki ben, uzun zamandır ölüyüm, çoktan intihar etmişim. intihar ettirildim, demek istiyorum ölüme açlık duymuyorum, varlık olmaya açlık duyuyorum. sözlerin sahibi vahşet tiyatrosu kurucusu fransız oyun yazarı ve şair'dir.
devamını gör...
4.
herkes artaud gibi deli olamaz (...) - jean baudrillard
safkan delinin iskeletimsi varlığına, bu sıralar organları sıkarak büzerek üzerine çöküyorum.
eğer organsız bedeninde yaşaya bilseydim: ilk ve son kez gene 'ölümcül doğumu alt etmek için ölmeyi dilerdim.' o sancılı doğuşu dünyaya çakılışı tümden silebilmek. asalak organlar diye yenileyip durduğu, aslında birer vahşet tiyatrosunun besinleridir. ceset beslediğini söyleyen bir adamcağız haklı olarak bu vahşet tiyatrosundan ayrılmak için, artaud'la benzeşmez: evet onun koparılma dediğinin denkliğine tanıklık etmeden atıp asar kendini... vahşet tiyatrosunda kâni olabilecek hiçbir kesinlik niteliği taşıyacak metafizik sürdürülüş, sadece avunmaya dayalı kendisine bir umut dayatır. her beden bir gömüdür. olağan dışı doğmamış'lığın içinden bedenleşir ve bunu geri itmek için çırpınıp durur.
organsız bir bedende formsuzluğu alt edecek olsaydım, ilk ödev getirisi bu insanları ortadan kaldırmak olurdu. ama bu da ancak skeleton dance'ın değneğiyle- birçok asalak bedeni temizlemek, sadece her şeyi yutan narsist ubu'nun doymak bilmez '* iştahına yaraşır.
baudrillard orta yaşlarında bile pek bırakamadığı artaud'un bedenin ortada olan çürümesine değiniyor:
[artaud için yine de bir beden, bedenin bir dolambacı
var, bir tür tam taciz olan cinsellik dahil. kimbilir
hangi maddeyi bulmak için tüm bunları ortadan
kaldırma istenci var...
-
bir bakıma artaud yanılsamanın da içindeydi,
acımasızlık da pekala bir yanılsamadır ve dünya
da bir yanılsama olduğu için acımasızdır. ama bu
acımasızlık deneyimini bugünün dünyasıyla birleştirmekle
güçlük çekiyorum...
-
artaud ile patafizik -ki ikisini de aynı derecede
önemsiyorum- bana bağdaşmaz gibi görünüyorlar.
patafiziğin dünyası, imgelemi engelleyen, bir dili olan
artaud'nun dünyasından çok daha umutsuz.
-
artaud uçtadır; acımasız olmuş bir metafiziğin en son sınırındadır, ama hala
bir nebze metafizik umut var, metafizik nitelikli vahşice
bir eleştiri var, oysa patafizik, adının da belirttiği gibi,
bunu silip süpürdü. onu da bir son kerteye dönüştürmeyeceğiz;
eğer o bir son nokta ise, yalnızca ortadan
kaldırma anlamında bir son noktadır. burada yanılsama
yok, ama arı bir hakkabazlık vardır, hepsi o kadar.]
bir parçadan diğerine /-baudrillard
devamını gör...
5.