hicbir şey vazgeçilmez veya kalıcı değildir. atatürk inkılapları teoride ve kısmen pratikte uygulansa da belli ki türk insanı benimseyemedi. yüzyıllarca monarşiyle adeta koyun-çoban ilişkisi gibi yönetilen bir topluma bir anda cumhuriyet ve demokrasi hediye etmek büyük facia oldu. bunun etkilerini günümüzde halen görmekteyiz.
devamını gör...
cumhuriyetin şekillendirdiği tüm kurumlar özellikle demokratik seçim sistemi kör topal bile olsa işliyor. o yüzden atatürk devrimlerinin getirdiği aydınlanma sadece anadolu’da değil tüm orta doğu toplumlarında halen bir umut ışığı. arap entelektüellerini takip edenler atatürk devrimlerinden nasıl hayranlıkla bahsettiklerini iyi bilirler. çoğunluğun cehaleti kimseyi umutsuzluğa sevk etmesin. mustafa kemal samsun’a ayak bastığında üç beş kişi ve vatansever yüreğinden başka kimsesi yoktu.
devamını gör...
çağdaşlık, ilericilik, akılcılık kalıcıdır. gericilik ve yobazlık dönemleri geçicidir. geldikleri gibi gitmediler, artıklarını bıraktılar ama merak etmeyin "türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." #2005248

hamiş 1: ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. benim, türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.

(hamdullah suphi tanrıöver’den naklen, cemal kutay, mustafa kemal’in ufuktaki manevî mirasçısı ile sohbet, s.2-3;
ismet giritli, kemalist devrim ve ideolojisi, s. 13)

hamiş 2: bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. fikirlerimi inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıkların arasından bile olabilir. fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, hint’ten, mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli sonuçları kalpleri doldurur.
1937 (atatürk’ten b.h., s. 6, 128)
devamını gör...
orta yerde devrim denilecek bir şey olmamasındandır. atatürk devrimleri denilen şeyler basit birer reformdur.
devrim deyince üretim ve/veya yönetim ilişkilerinde köklü değişimleri anlarız.
böyle bir şey yok ortada. reformlar da günün koşullarına bağlı olarak bir kez daha reforma uğrayabilir. reform = re : yeniden form: şekil vermek. yeniden şekillendirmek.
devamını gör...
senin kemalistliğin ütopik. kemalizmi korumak için okullarda altını ıslatan, daha anasının babasının adını bilmeyen çocuklara öğretildi kemal paşa. layiklik taş gibi korunuyor. türkçülkük hakeza yine eyle..

düzeni korumak için 4 darbe yapıldı, 3 muhtıra verildi. fikir özgürlüğü kısıtlandı.

haa seni anladım, bu devrimlerden güzel şeyler çıkacağını zannediyordun!
devamını gör...
pek emin degilim ama cok da ileri goruslu olmadigini dusunuyorum
devamını gör...
yüz yıldır yürürlükte olan şeylere kalıcı denmez mi?

denir
devamını gör...
kalıcı olmamaktan kasıt ne ki? teknik olarak büyük çoğunluğu hâlâ geçerli. saltanatın kaldırılması ve cumhuriyetin ilanı, öğretimde birlik, harf inkılabı, kadına seçme seçilme hakkı, kılık kıyafet, hukuki devrimler vs. hepsi hali hazırda geçerli zaten.

kasıt "neden herkes benim gibi düşünmüyor, neden herkes cumhuriyet kadını ve cumhuriyet erkeği değil" ise bu ayrı bir tartışma konusudur.

bu arada cumhuriyet kadını tabiri var, oturmuş yani. ama cumhuriyet erkeği diye bir tabir yok. cumhuriyet sadece kadın mı yaratabilmiş, erkek yaratamamış mı? gerçi cumhuriyetmiş salatanatmış farketmiyor, kadının üstünde tepinmek çok zevkli:))
devamını gör...
kalın kafalıların sayıca çok olması.
devamını gör...
"ben, manevî miras olarak hiçbir nass , hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. benim, türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar." diyen gazi mustafa kemal atatürk'ün devrimlerinin neredeyse 75 yıldır azgın, salyalı bir ortaçağ zihniyetinin örgütlü, destekli, sinsi saldırısına uğradığı gerçektir. o nedenle bazı devrimlerin bilinçli biçimde zayıflatıldığı söylenebilir.
ama çağlarında atatürk'le birlikte adı anılan lenin, mussolini, de gaulle, salazar gibi liderlerden hangisinin adı ve ilkeleri kalmış geriye?
laiklik ve cumhuriyetin anlamını anlayamamış kitle ve dinci yönetim görmek istemese de bu gün atatürk'ün düşüncelerini çok iyi anlamış bir toplum gelişiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"atatürk devrimlerinin kalıcı olmamasının nedeni" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim