glass ceilling.
iş hayatında* azınlık durumunda bulunanların muzdarip olduğu, kişinin bulunduğundan iyi bir pozisyona gelmesinin önünde çeşitli görünmez engellerin var olduğu algısıdır. bu sendromla ilgili klasik örneklerden biri pirelerle yapılan bir zıplama deneyidir. pireler bir fanusa hapsedilir ve fanustan 30 cm yüksekliğe bir engel yerleştirilir. zemin ısıtılmaya başlanır, pireler de zıplamaya başlar fakat her seferinde 30 cm yukarıdaki cam plakaya çarparak yere düşerler. bu olay defalarca kez tekrarlanır, ta ki pireler 30 cm yukarıdaki engeli aşamayacaklarını kabulleninceye kadar. sonrasında ise plaka kaldırılır, pireler o andan itibaren istedikleri yüksekliğe zıplayıp fanustan kurtulabilirler ancak artık her pire sadece 30 cm'e kadar zıplamaktadır, daha yükseğe zıplamayı denemezler bile. kabullenirler ve oluşturdukları bu önyargıya göre davranış oluştururlar, cam tavan sendromu da tam olarak budur aslında; öğrenilmiş çaresizlik. kişinin kendi içinde yarattığı kanaatler ya da dış dayatmalar, ne yapsa ne kadar çabalasa iş hayatında daha iyi bir konuma gelemeyeceğine dairdir. yani kişinin kariyerinde ulaşabileceği yüksek bir pozisyonla arasında görünmez bir sınır vardır.

diğer taraftan da gerçekten azınlık durumundaki çalışanlar bu "şeffaf camla" çok sık karşılaşırlar, en sık yaşayanları ise kadınlardır. erkeklere nazaran çalışma hayatına yeni dahil olmuş kadınlar iş yaşamında çoğunlukla azınlık konumundadır. kadın, erkek bireyle eşit ya da daha çok çalışmasına rağmen mevkisinde yükselemeyeceğini kabullenmişse ve bu önyargıyı taşıyorsa, bu cam tavan sendromudur. kadın çalışan, erkek bireyle eşit ya da daha fazla çalışıyor olmasına rağmen kariyerinde sadece erkek birey yükseliyorsa bu da kadın bireyin cam tavanla karşılaşması durumudur. ilk durumda kişi çeşitli sebeplerden kendi kendini sabote ederken ikinci durumda ise kişi hakikaten bu şeffaf (görünmez) engele çarp(tırıl)arak yükselmesine mani olunur.
devamını gör...
amerikada bir grup insan pirelerin 30 cm üzerine sıçrayabidiklerini gördüklerinde bir deney yapmaya karar verirler. zemini metalden geri kalanı camdan bir fanusun içinde pireleri koyarlar ve tabandaki metali ısıtmaya başlarlar. canı yanan pireler ise canları yanarak sıçrayabildikleri kadar sıçrar. tavanı camdan yapılmış fanustan çıkmak na-mümkündür.cama sertçe çarparak geri dönerler.. böylece pireler şunu öğrenir ne kadar sıçrarlarsa sıçrasınlar belirli bir yüksekliğe geldiklerinde bir şeye çarpacaklar ve gerisin gerisiye düşeceklerdir.
daha sonra fanusun tavanındaki cam çıkarılır. ama pireler görünmez şeyin orda olduğunu düşünerek kesinlikle kutunun boyutlarından yükseğe sıçramayacaklardır. artık kanıksamışlarıdır.

işte bu görünmez şey kadınların iş hayatında sadece belirli bir noktaya kadar yükselmelerine izin veren ,belirli bir noktadan sonra yükselme sağlamayacaklarını düşündüren kast sistemide ve cam tavan olarak adlandırılır. bu engelin muhatabı kadınlardır. ve onlara kadın oldukları için uygulanır. ne kadar başarılı, liyakat sahibi olursa olsun görünmeyen ve ifade edilmeyen engeller uygulanır. bu engellerden bazıları;
1-erkek yöneticiler tarafından konulan kurallar: kadınların üst yönetimde başarılı olamayacağını düşünen engeller. (kadından olmaz abicim)
2-kadın yöneticiler tarafından engeller: kraliçe arı sendromu.. iş yerindeki kadın yönetici adayı rakipleri bertaraf etmek için kullandıkları yöntem..(kadın müdürlerin kadın çalışanlarından hazmetmemesi.)
3-kişinin kendi kendine koyduğu bariyer: hem anne, hem eş ,hem iş gibi bir çok role bürünen kadın için bu bir tercih olabiliyor.(amaan yükselip napıcam çol var çocuk var. )
4-örgüt kültürleri: çalıştıkları kurumlarda , erkek egemen örgütlerin oluşturulması( halı saha maçları)
5-toplumsal cinsiyetçi rol kalıpları: toplumun bazı dayatmalarıdır.nasıl olsa ilerde ailene daha fazla vakit harcayacaksın gibi…
devamını gör...
cam tavanlı araçlara giydirildiğini zannedip baktığım başlık.
devamını gör...
ruhumdan bedenimin her hücrelerine kadar sirayet etmeye hazırlanan sendrom. kariyer falan değil de tüm çabama rağmen çalışma arkadaşıma karşı yaşıyorum bunu. artık zıplayasım gelmiyor içimden, her buzları eritme çabama karşılık kafamı vurduğum o görünmez camın varlığını kabul ediyorum artık. o camla çok güzel bir pencere yapabilirdik halbuki.


-yazının devamı öfke içermektedir-


hayır o değil de, ben hırslı biriyim. vurmaktan vazgeçmediğim bir an o camın olmadığını görürsem hızımı alamayıp yanlışlıkla karşıya geçiririm diye endişeleniyorum. henüz daha çok gencim.
devamını gör...
(bkz: glass ceiling)e karşı pozitif ayrımcılık akımı gelişti günümüzde. glass ceiling maalesef sadece türkiye'nin değil tüm dünyanın problemi. özellikle üst posizyonlara yaklaştıkça her ne kadar gözle görülmese de (glass oradan geliyor) kadın çalışanlar için bir tavan var maalesef.

buna karşı gelişen "pozitif ayrımcılıkta" ise, şirketler hedef olarak özellikle üst posizyonlarda belli bir yüzdede kadın çalışan olmasını hedefliyor. bu aslında olumlu bir şey gibi görünse de biraz gurur kırıcı, kadınlar olarak hak etmiyorsak belli bir noktaya gelmeyelim, hak ediyorsak gelelim, kimsenin bizi kayırmasına ihtiyacımız yok. aslında bir aday vardı ama kadın kotamız ... diye başladığı zaman karşınızdaki bu gerçekten çok sinir bozucu bir durum. negatif ayrımcılık yapılmasın yeter, pozitif ayrımcılığınız sizin olsun.
devamını gör...
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
devamını gör...
kadınlara kadın oldukları için yaşatılan bir ayrımcılık türü. (bkz: yatay ayrışma)
devamını gör...
kişinin önceden yaşadığı olumsuz deneyimlerden dolayı
kendini olduğu yerden çıkamayacağına inandırması, başarısız olacağına inandırması ve yılmasıdır.
devamını gör...
cam tavanlar adlı türk dizisi vardı ve başroldeki kadının başarılı olmasına sürekli engel olunuyordu, dizinin adının neden cam tavanlar olduğunu bu başlık ile fark ettim.

bir kişiyi başarısız olduğuna ve olacağına inandırmak olarak bilinen kavram.

bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. metal zemin ısıtılır. sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. zemin tekrar ısıtılır. tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat dersi’ne sadık halde yaşarlar. pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. çünkü engel artık zihinlerindedir. onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm’den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir.

bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. bu pirelerin yaşadıklarına ‘cam tavan sendromu’ denir.



bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar” dr. david j. schwartz
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cam tavan sendromu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim