1.
(bkz: attractiveness bias)
insanların fiziksel olarak daha çekici buldukları kişilere, fiziksel olarak daha az çekici buldukları kişilerden daha fazla olumlu özellik atfetmeleri durumu.
hale etkisi ile doğrudan ilişkilidir. hale etkisinde herhangi bir güzel/iyi özellik gördüğümüzde; muhatabın diğer özelliklerinin de iyi/güzel olacağı algısını oluşturarak, bir genel yargıya varıyoruz.
hale etkisinin en önemli ayaklarından birisi fiziksel özelliklerde güzellik/çekicilik algılandığında kişinin diğer özelliklerinin de iyi olacağı şeklindedir fakat sadece fiziksel özelliklerle alakalı değildir. örneğin birisini zeki algıladığımızda otomatik olarak o kişiyi ahlaklı/dürüst/ iyi olarak kodlayabiliriz
mutlaka olacak diye bir şey yok ama beynimiz bunu yapabilir.
çekicilik önyargısında ise olay tamamen çekicilikle alakalı.
evrimsel olarak bu bilişsel kalıbın süregelmesinin birçok geçerli sebebi var.
birincisi ve en önemlisi eş seçimi
fiziksel olarak çekici gelen bir eşe çekim hissetmek ve onunla pozitif ilişkiler kurma eğiliminde olmak oldukça anlaşılır.
çünkü beynimizde fiziksel güzellik = sağlıklılık.
simetrik bir yüze sahip olan bireyler sağlıklı genlere sahip olduğu algısı oluşturur zihnimizde. aynı şekilde sağlıklı dişler, saçlar da yeterli ve doğru beslendiği ve hastalıklardan uzak olduğunu düşündürür zihnimize. orantılı vücut da ona keza sağlıklı bir hormonal dengeyi ve doğurganlık potansiyelini gösterir.
ayrıca nörolojik olarak da güzele/ çekiciye bakmanın tespit edilebilir etkileri vardır insan beyninde.
beynin ödül, sosyal yargılar, karar alma, değer biçme, dopamin salınımı, duygusal tepki üretimi, tehlike- güven algısı, estetik yargı ve yüz tanıma gibi durumlardan sorumlu bölgeleri hızlıca aktive olur ve yoğun mesai harcar güzel/ çekici bireye bakıldığında.
(bkz: ventromedial prefrontal korteks)
(bkz: nucleus accumbens)
(bkz: amygdala)
(bkz: fusiform face area)
(bkz: orbitofrontal korteks)
bu bölgelerin aktiviteleri neticesinde hızlıca tepki verir beyin ve zihin.
ayrıca güzel/çekici olanın sosyal anlamda daha avantajlı olması, besine - çiftleşmeye daha kolay erişebilir olması da bu bireylerle ilgili algımızı olumlu hale getirir.
bunların yanı sıra kültürel evrim de bu algıları oldukça desteklemiştir.
sosyal medyada, sahne sanatlarında, işe alımlarda güzel olanın ödüllendirilmesi ve çirkin(?) olanın yarışta geri kalması da çekicilik önyargısını destekler.
mitlerde örneğin güzel = iyi ve kötü= çirkin algısı çok nettir.
benim deliler gibi hayranlık duyduğum usta beyin tolkien’in külliyatında da örneğin iyiler güzel ( elfler ) ve kötüler çirkin ( orklar-troller) olarak aktarılmıştır.
özetle beynimizin birçok bölgesi, sosyal hayattaki dinamikler, kültürel öğretiler elbirliği ile güzel/ çekici olanın zararsız yahut yararlı olduğu algısına kapılmamıza neden oluyor.
örneğin ben hayatının uzunca süresini obez olarak geçirmiş biri olarak totalde 55 kilo verdikten sonra bu durumu iliklerime kadar hissettim. her zaman gittiğim kafedeki barista ablanın sipariş alışı bile değişti. gittiğim ortamlarda dayıyken birden hoşgeldiniz beyefendi oldum. insanların benimle daha kolay ve daha samimi( ? ) ilişkiler kurmaya başladıklarını farkettim.
hülasa birçok kez deneysel çalışmalarla ve sosyolojik gözlemlerle ortaya koyulduğu üzere;
aynı suçu işlemiş olsalar dahi çekici bireyler daha az ceza alır.
toplum içerisinde yardıma ihtiyacı olan kişiler arasında çekici olan daha çok yardım görür.
öğretmenler çekici/güzel buldukları öğrencilerinin daha zeki ve emek harcamaya değer olduğunu düşünebilir.
kaynak: google ve eski okumalarım.
insanların fiziksel olarak daha çekici buldukları kişilere, fiziksel olarak daha az çekici buldukları kişilerden daha fazla olumlu özellik atfetmeleri durumu.
hale etkisi ile doğrudan ilişkilidir. hale etkisinde herhangi bir güzel/iyi özellik gördüğümüzde; muhatabın diğer özelliklerinin de iyi/güzel olacağı algısını oluşturarak, bir genel yargıya varıyoruz.
hale etkisinin en önemli ayaklarından birisi fiziksel özelliklerde güzellik/çekicilik algılandığında kişinin diğer özelliklerinin de iyi olacağı şeklindedir fakat sadece fiziksel özelliklerle alakalı değildir. örneğin birisini zeki algıladığımızda otomatik olarak o kişiyi ahlaklı/dürüst/ iyi olarak kodlayabiliriz
mutlaka olacak diye bir şey yok ama beynimiz bunu yapabilir.
çekicilik önyargısında ise olay tamamen çekicilikle alakalı.
evrimsel olarak bu bilişsel kalıbın süregelmesinin birçok geçerli sebebi var.
birincisi ve en önemlisi eş seçimi
fiziksel olarak çekici gelen bir eşe çekim hissetmek ve onunla pozitif ilişkiler kurma eğiliminde olmak oldukça anlaşılır.
çünkü beynimizde fiziksel güzellik = sağlıklılık.
simetrik bir yüze sahip olan bireyler sağlıklı genlere sahip olduğu algısı oluşturur zihnimizde. aynı şekilde sağlıklı dişler, saçlar da yeterli ve doğru beslendiği ve hastalıklardan uzak olduğunu düşündürür zihnimize. orantılı vücut da ona keza sağlıklı bir hormonal dengeyi ve doğurganlık potansiyelini gösterir.
ayrıca nörolojik olarak da güzele/ çekiciye bakmanın tespit edilebilir etkileri vardır insan beyninde.
beynin ödül, sosyal yargılar, karar alma, değer biçme, dopamin salınımı, duygusal tepki üretimi, tehlike- güven algısı, estetik yargı ve yüz tanıma gibi durumlardan sorumlu bölgeleri hızlıca aktive olur ve yoğun mesai harcar güzel/ çekici bireye bakıldığında.
(bkz: ventromedial prefrontal korteks)
(bkz: nucleus accumbens)
(bkz: amygdala)
(bkz: fusiform face area)
(bkz: orbitofrontal korteks)
bu bölgelerin aktiviteleri neticesinde hızlıca tepki verir beyin ve zihin.
ayrıca güzel/çekici olanın sosyal anlamda daha avantajlı olması, besine - çiftleşmeye daha kolay erişebilir olması da bu bireylerle ilgili algımızı olumlu hale getirir.
bunların yanı sıra kültürel evrim de bu algıları oldukça desteklemiştir.
sosyal medyada, sahne sanatlarında, işe alımlarda güzel olanın ödüllendirilmesi ve çirkin(?) olanın yarışta geri kalması da çekicilik önyargısını destekler.
mitlerde örneğin güzel = iyi ve kötü= çirkin algısı çok nettir.
benim deliler gibi hayranlık duyduğum usta beyin tolkien’in külliyatında da örneğin iyiler güzel ( elfler ) ve kötüler çirkin ( orklar-troller) olarak aktarılmıştır.
özetle beynimizin birçok bölgesi, sosyal hayattaki dinamikler, kültürel öğretiler elbirliği ile güzel/ çekici olanın zararsız yahut yararlı olduğu algısına kapılmamıza neden oluyor.
örneğin ben hayatının uzunca süresini obez olarak geçirmiş biri olarak totalde 55 kilo verdikten sonra bu durumu iliklerime kadar hissettim. her zaman gittiğim kafedeki barista ablanın sipariş alışı bile değişti. gittiğim ortamlarda dayıyken birden hoşgeldiniz beyefendi oldum. insanların benimle daha kolay ve daha samimi( ? ) ilişkiler kurmaya başladıklarını farkettim.
hülasa birçok kez deneysel çalışmalarla ve sosyolojik gözlemlerle ortaya koyulduğu üzere;
aynı suçu işlemiş olsalar dahi çekici bireyler daha az ceza alır.
toplum içerisinde yardıma ihtiyacı olan kişiler arasında çekici olan daha çok yardım görür.
öğretmenler çekici/güzel buldukları öğrencilerinin daha zeki ve emek harcamaya değer olduğunu düşünebilir.
kaynak: google ve eski okumalarım.

devamını gör...