çevre ve şehircilik bakanlığı'nın ismi değişiyor

cumhurbaşkanı tayyip erdoğan, “çevre ve şehircilik bakanlığı’mızın ismini çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı olarak değiştiriyoruz” dedi.
yorum: paris iklim anlaşmasın ile avrupa birliği'nin sağladığı fonun yarısı afad'a aktarıldı. diğer yarısı, itibar için kullanılır. isim değişikliği değil, icraat istiyoruz.
buradan

(bkz: avrupa birliği bakanlığı) da var. o yüzden çok da şey etmemek lazım.

15 temmuz ve çevre bakanlığı olacak sandım.

tamamen modern ve aydınlık kesimin gözünü boyamak için yapılıyor gibi duruyor. yeni bir ''yetmez ama evet'' kampanyası başlatarak bir nebze giden oyları toplamaya çalışıyorlar gibi duruyor. ormanlar yandıktan , musilaj felaketi vurduktan sonra mı iklim felaketi akıllarına geldi? şimdi çevrecilik oynamaya kalkıyorlar ise şu basit soruyu sormamız gerekiyor.

musilaj felaketi yaşandıktan sonra hala kanal istanbul yapılıp çevresi imara açılacak mı?

olmayan şeylerin bakanlığı.

toki bakanlığı?

eşeğe altın semer vurmuşlar bende bakanlığım demiş.

iklim değişikliği için alınan önlemler sadece bakanlık ismi değişimiyle kalmaz umarım.

arjantinli futbolcu ismine gibi isme sahip olacak bakanlık. işlev dersen, işlev sıfır.

(bkz: paris iklim anlaşmasının gizli kahramanı emine erdoğan) başlığında söylemiştim. ülkeye girecek milyarlarca dolarla alakalı olan değişimdir.

yoksa hepimiz devletin iklim vs umursamadığını biliyoruz. yeter ki para gelsin.

yoklar bakanlığı olarak da değişse pek sırıtmazmış da neyse.

bir sonraki adı hvac bakanlığı olsun, heating vantilating air conidition vs hepsi mis gibi.

kyoto protokolü'nde olduğu gibi küresel siyasetin içine ülke çıkarları için girilmesinin sonucudur.
kyoto protokolü'nde sera gazı üretimine dair kota koyulduğu için türkiye onaylayanlar arasında değildi ve nihayetinde kota koyulmadan giriş yaptı. fakat protokol dünya genelinde iflas etti. çünkü hiçbir ülke sorumluluğunu yerine getirmedi. sanayi, tarım, hayvancılık vb. üretimlerine tam gaz devam ettiler. bu sebeple daha geniş çaplı olarak, yaklaşık 200 ülkeyi geçecek olan paris iklim anlaşması süreci başladı. bu süreç kyoto'nun başarısızlığının ürünüdür. fakat buradaki destek fonları daha iyi olacak ki ülkeler seri bir şekilde dahil oluyorlar. tabii bunda yeni dünya siyasetinin bu evrede ilerlemesinin de payı büyük. artık fosil yakıtlar sonrası dünyanın dinamikleri inşa ediliyor ve her devlet yapılan yeni pastadan pay kapmak derdinde. velhasıl kelam bu bir doğa koruma organizasyonu değil, devletlerin politik manevralar yaptığı yeni bir oyun tahtasıdır.

birleşmiş milletler'in sıfır atık zirvesi ve bir hafta önce dayak atılarak işleri ellerinden alınan kağıt toplayıcılarını bir araya getirdiğinizde, denklemin nasıl da sistemin lehine ilerlediğini görebilirsiniz. dünyayı kötü hale getiren kapitalizm iken dünyayı kurtarma görevini eline alan kapitalistler oyunu kendi istedikleri gibi kurmaya devam ediyorlar. tüm kazanç alanlarında tam denetim ve sömürü kurgusu büyüyor.

maaşını dolarla alanlar derneği başkanı.

anlam bozukluğu içeren isim. iklim değişikliği bakanlığı nedir abi? iklim değişikliği olgusal olarak negatif bir ifade zira. iklim değişikliğini önleme bakanlığı falan olabilirdi. neyse bu takunyalılar hemen hiçbir şeyden yeterince anlamadığı için sıkıntı yok. kendilerine ekstra önerilerim var:

(bkz: çevre kirliliği bakanlığı)

(bkz: çölleşme bakanlığı)

(bkz: kuraklık bakanlığı)

(bkz: dış ticaret açığı bakanlığı)

(bkz: tarım ürünlerini ithal bakanlığı)

(bkz: tamtakır hazine bakanlığı)

(bkz: dış güçlerle uğraşma bakanlığı)

(bkz: savunmama bakanlığı)

(bkz: eğitmeme bakanlığı)

bunlar hep can sıkıntısından kaynaklı eylemler.

isim değiştiğine göre 1000 tane memur yakışır bakanlığa. ee sonuçta iklim değişikliğini her il ve ilçede gözlemlemek için memur koymak gerek.

cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu ekonomik krizinin ortasında boşa masraf. tabelalar değişecek bir kere, kaç il, ilçe, kasaba, köyde varsa. sonra bu bakanlığın antetli kağıtları vardır, onlar değişecek. mühürler vardır, onlar da değişecek. şov olsun. adı aynı kalınca iklim değişikliğiyle mücadele edemiyor mu?