1.
computer role playing game'in kısaltması. yani bilgisayarda oynanabilen rol yapma oyunları. çeşit çeşit rpg var tabii. masaüstü rol yapma oyunları mesela, hani bizde frp (fantasy role playing) olarak bilinen. frp'nin dünyada en bilinen örneği dungeons & dragons'tır ki bunun hakkında epey bilgili olsam da detaylı bir tanımını girmeye üşeniyorum zira depdevasa bir evren ve 50 yıllık bir tarihi ve 5 temel edisyonu olan bir şey bu. ki aslında, basic ve advanced d&d diye bir yerde ayrıldı bunlar ve ayrı ayrı ürünler çıkardılar. basic, bir yerde durdu ve advanced önce 2. edisyonunu çıkardı ve revize etti, sonra 3e (ve 3.5e), 4e ve şu anda en günceli olan 5e ile destan yazmaya devam ediyor. konuyu da sondan crpg'ye bağlayayım madem; sondan çünkü az sonra bahsedeceğim oyun d&d 5e sistemine/kurallarına göre yapılmış bir iş. geçen sene çıkan yani aslında full sürümü sadece aylar önce çıkan baldur's gate 3 ile birlikte crpg oyun türü yeniden büyük ilgiye nail oldu zira bu oyun geçen senenin oyunu seçildi. konuyu dungeons & dragons'a da bağlayabiliriz elbette çünkü baldur's gate serisinin hepsi d&d oyunlarıdır. yalnız tüm bunlar demek değil ki crpg'ler ille de d&d oyunları olacak. bu hem şart değil hem de d&d içeriğini öyle kafasına göre her oyun geliştiricisi/firması kullanamaz zira telif hakları meselesi, beybi.
crpg denince akla ilk gelebilecek oyun baldur's gate olabilir. yani daha doğrusu bu seri. ilk oyunu 1998'de çıkmıştı ve bu izometrik crpg geleneğinde büyük bir referans noktasıdır bu oyun. 2000 senesinde çıkan baldur's gate ii: shadows of amn ise destansı hikayesiyle büyük ilgi gördü ve en iyi crpg'ler ve en iyi d&d oyunları listelerinde ilk 3'e kesin alınır bu oyun, istisnalar dışında. ilk sırayı aldığına da çok rastlanmıştır. baldur's gate iii'ü henüz oynamadım ama bu oyun da olayı bambaşka bir seviyeye taşımış gibi görünüyor, yapılan yorumlara bakılırsa. yine de birkaç sene sonra belli olur, bgiii'ün tam olarak nereye konumlandırılacağı. belki de bu rüzgar bir yerde dinecek ve bgii yine de serinin en iyi oyunu olarak değerlendirilecek... dediğim gibi; bekleyip göreceğiz. baldur's gate, temel olarak forgotten realms campaign setting'inin kullanıldığı bir oyundur. bu da bir not olarak dursun.
planescape torment oyunundan da mutlaka bahsedilmesi gerekiyor, mevzubahis crpg'ler olduğunda. bu da "en iyi crpg/d&d oyunları" listelerinde sıkça ilk sırayı alan bir oyun. bu oyunda ise, adından da anlaşılabileceği üzere planescape campaign setting kullanılıyor. ben bu setting'i oldukça ilginç ve özgün buluyorum ama forgotten realms kadar devasa detaylı ve geliştirilmiş bir şey değil bu, tabii ki. planescape torment oyunu 1999 sonlarında çıkan bir oyun. yani, baldur's gate'ten sonra ama baldur's gate ii'den önce. bana göre hikayesi ve felsefesiyle baldur's gate oyunlarından daha iyi bir oyun olsa da bu, combat'larını ve genel grafik estetiğini o kadar sevemediğimi söylemeliyim. ki aslında öyle "üstün grafik", "aşmış oynanabilirlik" falan arayan biri de değilimdir her oyun türünde ama bu oyunun özellikle de combat'ları (battle'ları, veya) bana hakikaten tatsız geliyor ve grafiklerine de hiç tam ısınamadım. işin felsefe ve hikaye boyutuna geldiğimizde ise demin söylediğim az bile... özellikle de felsefi bağlamda bu oyun baldur's gate'lere tur bindirir! yazık ki ben bu oyunu ilk kez 20'li yaşlarımda, hatta 23-24 yaşımda falan oynadım. (2004 senesi civarı.) çıktığı zaman haberim olsa da oynayabilseydim hatta ola ki 13-15 yaşımda falan olsaydım bu oyun çıktığında ve oynayabilseydim hayatımı, felsefemi, geniş bağlamda da dünyaya bakışımı ciddi etkileyebilecek bir şey olurdu bu. o derece iyi bir hikaye ve felsefi derinlikten bahsediyorum.
tek tek bildiğim tüm crpg oyunlarıma böyle eğilirsem bu yazı bitmez... o halde birkaç tanesinden daha bahsedeyim kısaca.
icewind dale serisi de çıktığı dönemlerde çok sevilen ve hakkında konuşulan oyunlardı ama sonra nedense bunlar hakkında pek de konuşulmamaya başlandı. bana göre, baldur's gate 1 ve 2'de infinity engine'in kullanılması son derece okeydi ama iwd oyunlarında az hikaye ve aşırı fazla combat/battle var. o yüzden, baldur's gate kadar bağlayıcı, sürükleyici değildi icewind dale oyunları. neticede bu tür oyunların combat'larında heyecan verici joystick aksiyonları yapmıyorsunuz. tıklıyorsunuz ve karakter kendi fighting move'larıyla pata küte düşmana vuruyor. bu yüzden, bu oyunlarda combat'ların belli bir kısmı kapsamasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. icewind dale'de çok fazla battle olmasını pek uygun/ideal bulmuyorum zira bu infinity engine'in yaşattığı combat keyfi çok üst seviyelerde sayılmaz.
neverwinter nights oyunu da önemlidir, crpg dünyasında. aurora engine kullanılmış burada ve bu, infinity engine'den daha ileri bir teknoloji ihtiva ediyor. bu da çok normal zira nwn, 2002 senesinde çıktı. hoş, kimisine göre baldur's gate oyunlarındaki infinity engine hala daha ideal de olabilir... neverwinter nights'ın bir diğer farkı ise, baldur's gate ad&d 2e kurallarına göre yapılmışken, neverwinter nights ise d&d 3e kurallarını ihtiva ediyor. buna aslında bir "üstünlük" olarak bakmayabiliriz zira birçok kişiye göre hala en iyi d&d edisyonu ad&d 2e'dir. nwn'de single player'da bir henchman alabiliyorsunuz yanınıza ve bir "party" kuramıyorsunuz. bu da bir farklılık. nwn'nin asıl olayı multiplayer'da sunduğu muazzamlıkmış ama oyunu multiplayer mode'unda hiç oynamadığım için bu konuda kendi fikrimi sunamam. ama o kadar kişi, oyun uzmanı bu oyunun daha önceki oyunların yapamadığı bir süperlik sunduğunu söylüyorsa bu bakımdan, haklıdırlar. ayrıca, neverwinter nights'ta kendi oyun modüllerinizi de yaratabiliyormuşsunuz ama benim gibi üşengeç biri öyle bir şey de yapmadı elbette. * başkalarının yaptığı ve "official" olmayan oyun modüllerinin kimisi official modüllerden bile daha iyi olabiliyor. bunda çoğu kişi hemfikir sanırım. bu tür komünite üretimlerini the neverwinter vault isimli internet platformundan bulabilirsiniz. neverwinter nights'ın original campaign'i, hikayesi kötü hatta "hikayesi yok" falan gibi eleştirilse de, buna pek katılmıyorum ben ya. akıyor gidiyor bence. elbette dumur eden veya hayranlıktan bayıltan bir hikayesi yok ama o kadar eleştirilecek bir şeyi de yok diye düşünüyorum. çoğu kişiyle hemfikir olduğum bir şeyse, oyunun expansion pack'lerinden ikincisi hordes of the underdark'ın hikayesinin müthiş olması. neyse, bu oyun hakkında destanlar yazabilirim (oyunda da yazdığım gibi, haha) ama yazı zaten çok uzadı ya. burada keseyim. daha da neverwinter nights 2 var falan... onun da hikayesi ciddi beğenildi. neyse. i'll stop here. i <3 neverwinter nights!
the temple of elemental evil da önemli crpg oyunlarından biri. bu oyun, kimisine göre d&d'yi bilgisayar ortamına en iyi/gerçekçi/tam* taşıyan oyun. (baldur's gate 3 bunu değiştirmiş olabilir.) turn-based olması ve d&d 3.5e kurallarının çoğunu oyuna entegre etmesi bakımından farklı yerde duran bir oyun bu. lakin biraz zor... hadi bu aslında iyi bir şey. yani zoru severüz... ama kısa bu oyun biraz. level 10-12 falan olabiliyordunuz galiba maksimum. greyhawk campaign setting'i kullanılıyor bu oyunda ki artık d&d buna pek yer vermese de benim sevdiğim bir setting'dir bu. aslında, bu oyunda da öyle 20+ level'lara çıkılabilen external bir şeyler kurulabiliyordu. (official değildi hatırladığım kadarıyla.) hatta d&d 3.5e'deki meşhur "prestige class"ların bile ciddi kısmı buna dahil edilmişti. (ultimate magus bile vardı be, beheyy!) ama onu hiç oynamadım ben. bir ara bilgisayarıma kurmuştum. sonra çalıştırabilmiştim de. ama başka bişeyler çıktı falan derken sonra bilgisayardan sildim ve öyle kaldı o iş...
bu yazı umduğumdan çok daha uzun oldu. heroes of might & magic serisi gibi, ultima serisi gibi, fallout'lar gibi, hatta belki diablo serisi gibi*, wizardry serisi gibi oyunlar da bu klasmana dahil edilebilirdi* ama bir yerde durmalıyım. yani arcanum: of steamworks and magick obscura, the elder scrolls'lar, the witcher'lar, dragon age'ler falan da var daha. zaten d&d dışındaki crpg'lere açılırsam bu, normal sözlük'ün gördüğü en uzun tanımlardan biri olurdu. ki bir de kickstarter'la falan finanse edilip yapılan ve bg 1-2 gibi oyunların adeta nostaljisini yaşatan black geyser: couriers of darkness gibi oyunlar veya rusların yaptığı battle mages: sign of darkness gibi "özgün" formatta crpg'ler* de aklıma geliyor şimdi... hatta favori arcade oyunum olan dungeons & dragons: shadow over mystara'yı bile bu klasmana sokabiliriz zira dungeons & dragons: chronicles of mystara ismiyle/versiyonuyla bu, windows için de piyasaya sürüldü sonrasında. hatta içinde ilk oyun dungeons & dragons: tower of doom da var. kaldı ki, tower of doom ve shadow over mystara'nın 90'lardaki orijinal versiyonları da, mame ile pc'den de oynanabiliyor zaten. yani artık evinize bir arcade sistemi almazsanız/kurmazsanız konsol veya pc dışında bir opsiyonunuz da yok sanırım zira ülkede doğru dürüst atari salonu kalmadı; kalanlarda da bu oyunların olduğunu hiç zannetmem. bu arada mystara campaign setting de apayrı bir güzelliktir ki bunu hala eski usulle, kağıt ve kalemle oynayan abd'li bir arkadaşım bile var. * full stop.
sonuna kadar okuduysanız da teşekkürler ve size helal olsun. ahıhı.
crpg denince akla ilk gelebilecek oyun baldur's gate olabilir. yani daha doğrusu bu seri. ilk oyunu 1998'de çıkmıştı ve bu izometrik crpg geleneğinde büyük bir referans noktasıdır bu oyun. 2000 senesinde çıkan baldur's gate ii: shadows of amn ise destansı hikayesiyle büyük ilgi gördü ve en iyi crpg'ler ve en iyi d&d oyunları listelerinde ilk 3'e kesin alınır bu oyun, istisnalar dışında. ilk sırayı aldığına da çok rastlanmıştır. baldur's gate iii'ü henüz oynamadım ama bu oyun da olayı bambaşka bir seviyeye taşımış gibi görünüyor, yapılan yorumlara bakılırsa. yine de birkaç sene sonra belli olur, bgiii'ün tam olarak nereye konumlandırılacağı. belki de bu rüzgar bir yerde dinecek ve bgii yine de serinin en iyi oyunu olarak değerlendirilecek... dediğim gibi; bekleyip göreceğiz. baldur's gate, temel olarak forgotten realms campaign setting'inin kullanıldığı bir oyundur. bu da bir not olarak dursun.
planescape torment oyunundan da mutlaka bahsedilmesi gerekiyor, mevzubahis crpg'ler olduğunda. bu da "en iyi crpg/d&d oyunları" listelerinde sıkça ilk sırayı alan bir oyun. bu oyunda ise, adından da anlaşılabileceği üzere planescape campaign setting kullanılıyor. ben bu setting'i oldukça ilginç ve özgün buluyorum ama forgotten realms kadar devasa detaylı ve geliştirilmiş bir şey değil bu, tabii ki. planescape torment oyunu 1999 sonlarında çıkan bir oyun. yani, baldur's gate'ten sonra ama baldur's gate ii'den önce. bana göre hikayesi ve felsefesiyle baldur's gate oyunlarından daha iyi bir oyun olsa da bu, combat'larını ve genel grafik estetiğini o kadar sevemediğimi söylemeliyim. ki aslında öyle "üstün grafik", "aşmış oynanabilirlik" falan arayan biri de değilimdir her oyun türünde ama bu oyunun özellikle de combat'ları (battle'ları, veya) bana hakikaten tatsız geliyor ve grafiklerine de hiç tam ısınamadım. işin felsefe ve hikaye boyutuna geldiğimizde ise demin söylediğim az bile... özellikle de felsefi bağlamda bu oyun baldur's gate'lere tur bindirir! yazık ki ben bu oyunu ilk kez 20'li yaşlarımda, hatta 23-24 yaşımda falan oynadım. (2004 senesi civarı.) çıktığı zaman haberim olsa da oynayabilseydim hatta ola ki 13-15 yaşımda falan olsaydım bu oyun çıktığında ve oynayabilseydim hayatımı, felsefemi, geniş bağlamda da dünyaya bakışımı ciddi etkileyebilecek bir şey olurdu bu. o derece iyi bir hikaye ve felsefi derinlikten bahsediyorum.
tek tek bildiğim tüm crpg oyunlarıma böyle eğilirsem bu yazı bitmez... o halde birkaç tanesinden daha bahsedeyim kısaca.
icewind dale serisi de çıktığı dönemlerde çok sevilen ve hakkında konuşulan oyunlardı ama sonra nedense bunlar hakkında pek de konuşulmamaya başlandı. bana göre, baldur's gate 1 ve 2'de infinity engine'in kullanılması son derece okeydi ama iwd oyunlarında az hikaye ve aşırı fazla combat/battle var. o yüzden, baldur's gate kadar bağlayıcı, sürükleyici değildi icewind dale oyunları. neticede bu tür oyunların combat'larında heyecan verici joystick aksiyonları yapmıyorsunuz. tıklıyorsunuz ve karakter kendi fighting move'larıyla pata küte düşmana vuruyor. bu yüzden, bu oyunlarda combat'ların belli bir kısmı kapsamasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. icewind dale'de çok fazla battle olmasını pek uygun/ideal bulmuyorum zira bu infinity engine'in yaşattığı combat keyfi çok üst seviyelerde sayılmaz.
neverwinter nights oyunu da önemlidir, crpg dünyasında. aurora engine kullanılmış burada ve bu, infinity engine'den daha ileri bir teknoloji ihtiva ediyor. bu da çok normal zira nwn, 2002 senesinde çıktı. hoş, kimisine göre baldur's gate oyunlarındaki infinity engine hala daha ideal de olabilir... neverwinter nights'ın bir diğer farkı ise, baldur's gate ad&d 2e kurallarına göre yapılmışken, neverwinter nights ise d&d 3e kurallarını ihtiva ediyor. buna aslında bir "üstünlük" olarak bakmayabiliriz zira birçok kişiye göre hala en iyi d&d edisyonu ad&d 2e'dir. nwn'de single player'da bir henchman alabiliyorsunuz yanınıza ve bir "party" kuramıyorsunuz. bu da bir farklılık. nwn'nin asıl olayı multiplayer'da sunduğu muazzamlıkmış ama oyunu multiplayer mode'unda hiç oynamadığım için bu konuda kendi fikrimi sunamam. ama o kadar kişi, oyun uzmanı bu oyunun daha önceki oyunların yapamadığı bir süperlik sunduğunu söylüyorsa bu bakımdan, haklıdırlar. ayrıca, neverwinter nights'ta kendi oyun modüllerinizi de yaratabiliyormuşsunuz ama benim gibi üşengeç biri öyle bir şey de yapmadı elbette. * başkalarının yaptığı ve "official" olmayan oyun modüllerinin kimisi official modüllerden bile daha iyi olabiliyor. bunda çoğu kişi hemfikir sanırım. bu tür komünite üretimlerini the neverwinter vault isimli internet platformundan bulabilirsiniz. neverwinter nights'ın original campaign'i, hikayesi kötü hatta "hikayesi yok" falan gibi eleştirilse de, buna pek katılmıyorum ben ya. akıyor gidiyor bence. elbette dumur eden veya hayranlıktan bayıltan bir hikayesi yok ama o kadar eleştirilecek bir şeyi de yok diye düşünüyorum. çoğu kişiyle hemfikir olduğum bir şeyse, oyunun expansion pack'lerinden ikincisi hordes of the underdark'ın hikayesinin müthiş olması. neyse, bu oyun hakkında destanlar yazabilirim (oyunda da yazdığım gibi, haha) ama yazı zaten çok uzadı ya. burada keseyim. daha da neverwinter nights 2 var falan... onun da hikayesi ciddi beğenildi. neyse. i'll stop here. i <3 neverwinter nights!
the temple of elemental evil da önemli crpg oyunlarından biri. bu oyun, kimisine göre d&d'yi bilgisayar ortamına en iyi/gerçekçi/tam* taşıyan oyun. (baldur's gate 3 bunu değiştirmiş olabilir.) turn-based olması ve d&d 3.5e kurallarının çoğunu oyuna entegre etmesi bakımından farklı yerde duran bir oyun bu. lakin biraz zor... hadi bu aslında iyi bir şey. yani zoru severüz... ama kısa bu oyun biraz. level 10-12 falan olabiliyordunuz galiba maksimum. greyhawk campaign setting'i kullanılıyor bu oyunda ki artık d&d buna pek yer vermese de benim sevdiğim bir setting'dir bu. aslında, bu oyunda da öyle 20+ level'lara çıkılabilen external bir şeyler kurulabiliyordu. (official değildi hatırladığım kadarıyla.) hatta d&d 3.5e'deki meşhur "prestige class"ların bile ciddi kısmı buna dahil edilmişti. (ultimate magus bile vardı be, beheyy!) ama onu hiç oynamadım ben. bir ara bilgisayarıma kurmuştum. sonra çalıştırabilmiştim de. ama başka bişeyler çıktı falan derken sonra bilgisayardan sildim ve öyle kaldı o iş...
bu yazı umduğumdan çok daha uzun oldu. heroes of might & magic serisi gibi, ultima serisi gibi, fallout'lar gibi, hatta belki diablo serisi gibi*, wizardry serisi gibi oyunlar da bu klasmana dahil edilebilirdi* ama bir yerde durmalıyım. yani arcanum: of steamworks and magick obscura, the elder scrolls'lar, the witcher'lar, dragon age'ler falan da var daha. zaten d&d dışındaki crpg'lere açılırsam bu, normal sözlük'ün gördüğü en uzun tanımlardan biri olurdu. ki bir de kickstarter'la falan finanse edilip yapılan ve bg 1-2 gibi oyunların adeta nostaljisini yaşatan black geyser: couriers of darkness gibi oyunlar veya rusların yaptığı battle mages: sign of darkness gibi "özgün" formatta crpg'ler* de aklıma geliyor şimdi... hatta favori arcade oyunum olan dungeons & dragons: shadow over mystara'yı bile bu klasmana sokabiliriz zira dungeons & dragons: chronicles of mystara ismiyle/versiyonuyla bu, windows için de piyasaya sürüldü sonrasında. hatta içinde ilk oyun dungeons & dragons: tower of doom da var. kaldı ki, tower of doom ve shadow over mystara'nın 90'lardaki orijinal versiyonları da, mame ile pc'den de oynanabiliyor zaten. yani artık evinize bir arcade sistemi almazsanız/kurmazsanız konsol veya pc dışında bir opsiyonunuz da yok sanırım zira ülkede doğru dürüst atari salonu kalmadı; kalanlarda da bu oyunların olduğunu hiç zannetmem. bu arada mystara campaign setting de apayrı bir güzelliktir ki bunu hala eski usulle, kağıt ve kalemle oynayan abd'li bir arkadaşım bile var. * full stop.
sonuna kadar okuduysanız da teşekkürler ve size helal olsun. ahıhı.
devamını gör...