#araştırma-inceleme
yazar: sevan nişanyan
yayım yılı: 2003
kitap, günlük rutinimizde kullandığımız türkçe sözcüklerin tarihine ışık tutuyor. 1000'den fazla kelimenin kökeni, başka dillerle olan ilişkisi ve ilginç tarihi bilgileri veriliyor meraklısına. derin araştırmalar sonucu yazılan bu kitapta sayfaları çevirdikçe gülümseyecek, şaşıracak ve pek çok yeni bilgi edineceksiniz.
yayım yılı: 2003
kitap, günlük rutinimizde kullandığımız türkçe sözcüklerin tarihine ışık tutuyor. 1000'den fazla kelimenin kökeni, başka dillerle olan ilişkisi ve ilginç tarihi bilgileri veriliyor meraklısına. derin araştırmalar sonucu yazılan bu kitapta sayfaları çevirdikçe gülümseyecek, şaşıracak ve pek çok yeni bilgi edineceksiniz.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "wertheimer" tarafından 11.03.2021 19:57 tarihinde açılmıştır.
1.
t: ilk olarak 2002 yılında yayımlanan bir sevan nişanyan eseri.
esin kaynağı, nişanyan cezaevindeyken ali nesin'in ona gönderdiği rené garrus'ün les étymologies surprises adlı kitabıdır. nişanyan'ın belirttiği üzere elifin öküzünün amacı, "oradaki gibi, birbiriyle ilgisiz gibi gözüken kelime çiftlerini ele alıp aralarındaki umulmadık akrabalık ilişkilerini gözler önüne sermeye çalışmak"tır.
kitabın 2016 önsözünde ise nişanyan kitabı "amatörlük dönemi çalışması" olarak gördüğünü ve bunun üzerine birçok düzeltme yaptığını söyler. böylece kitap son şekline kavuşur.
kitapta bir şekilde yolu türkçe ile kesişmiş birçok kelime ele alınır. tahminimce 500'ün üzerinde sözcükten bahsedilmiş. işsiz gibi tek tek saymadım, kuşbakışınca öyle göründü.
nişanyan'ın izlediği yol daha çok kelime çiftlerini birlikte açıklamaktadır. örneğin, kamera-kemer, sıfır-şifre, kadayıf-kadife... bu arada kitabın adı nereden geliyor diye soracak olursanız, kısaca bahsedeyim: dolaylı ve doğrudan günümüzdeki birçok alfabenin kökeni olan fenike alfabesi'nin ilk harfi "aleph"tir. aleph ise "öküz"ü simgeleyen harftir. efendim, ismi elif'ler bunu görüp de üzülmesin. kimse çocuğuna öküz demiyor, kelimelerin anlamları zamanla değişiyor. fenikelerinin aleph'iyle yunanların alfa'sı ve arapların elif'inin anlamları birbirinden farklı.
son olarak tavsiye: "efendim, allahın ermenisi ne anlar böyle turkish işlerden!" deyip hamasete kapılmayın, okuyabilirsiniz, oldukça zevk alacağınız bir kitap olacaktır. zaten bu tarzda türkçe olarak yazılmış taş çatlasa 10 tane kitap var, olanları da mezarlık etmeyelim.
kısa bir alıntı:
biberon-bira
latince bibere: içmek
çok basit: bebe içer biberon, baba içer bira. ikisi de latince bibere yani içmek kökünden. birincisi fransızca bir türev. ikincisi halk latincesinde her türlü içkiye verilen biber adından, muhtemelen *bibra ara basamağı yoluyla türemiş italyanca bir sözcük. ingilizce beverage sözcüğünün tam karşılığı. acıbiberle hiç alakası yok.
ülkemizde ilk bira fabrikasını isviçreli italyan asıllı bomonti biraderler kurduğu için mi biranın türkçe adı italyancadan alınmış, geçmişi daha eskilere mi gidiyor, doğrusu araştırmadım.
esin kaynağı, nişanyan cezaevindeyken ali nesin'in ona gönderdiği rené garrus'ün les étymologies surprises adlı kitabıdır. nişanyan'ın belirttiği üzere elifin öküzünün amacı, "oradaki gibi, birbiriyle ilgisiz gibi gözüken kelime çiftlerini ele alıp aralarındaki umulmadık akrabalık ilişkilerini gözler önüne sermeye çalışmak"tır.
kitabın 2016 önsözünde ise nişanyan kitabı "amatörlük dönemi çalışması" olarak gördüğünü ve bunun üzerine birçok düzeltme yaptığını söyler. böylece kitap son şekline kavuşur.
kitapta bir şekilde yolu türkçe ile kesişmiş birçok kelime ele alınır. tahminimce 500'ün üzerinde sözcükten bahsedilmiş. işsiz gibi tek tek saymadım, kuşbakışınca öyle göründü.
nişanyan'ın izlediği yol daha çok kelime çiftlerini birlikte açıklamaktadır. örneğin, kamera-kemer, sıfır-şifre, kadayıf-kadife... bu arada kitabın adı nereden geliyor diye soracak olursanız, kısaca bahsedeyim: dolaylı ve doğrudan günümüzdeki birçok alfabenin kökeni olan fenike alfabesi'nin ilk harfi "aleph"tir. aleph ise "öküz"ü simgeleyen harftir. efendim, ismi elif'ler bunu görüp de üzülmesin. kimse çocuğuna öküz demiyor, kelimelerin anlamları zamanla değişiyor. fenikelerinin aleph'iyle yunanların alfa'sı ve arapların elif'inin anlamları birbirinden farklı.
son olarak tavsiye: "efendim, allahın ermenisi ne anlar böyle turkish işlerden!" deyip hamasete kapılmayın, okuyabilirsiniz, oldukça zevk alacağınız bir kitap olacaktır. zaten bu tarzda türkçe olarak yazılmış taş çatlasa 10 tane kitap var, olanları da mezarlık etmeyelim.
kısa bir alıntı:
biberon-bira
latince bibere: içmek
çok basit: bebe içer biberon, baba içer bira. ikisi de latince bibere yani içmek kökünden. birincisi fransızca bir türev. ikincisi halk latincesinde her türlü içkiye verilen biber adından, muhtemelen *bibra ara basamağı yoluyla türemiş italyanca bir sözcük. ingilizce beverage sözcüğünün tam karşılığı. acıbiberle hiç alakası yok.
ülkemizde ilk bira fabrikasını isviçreli italyan asıllı bomonti biraderler kurduğu için mi biranın türkçe adı italyancadan alınmış, geçmişi daha eskilere mi gidiyor, doğrusu araştırmadım.
devamını gör...