prim günlerini doldurmalarına rağmen yaş sınırına ulaşamadığı için emekli olamayan insanlara söylenen sözdür. primi doldurduktan sonra çalışmaya devam etmek durumunda kalanlar için; sigortası ödenen her çalışanın ileride alacağı emeklilik maaşının hesaplandığı katsayı azalmakta ve zaten hayal olan emeklilik maaşı düşmektedir. işsizliğin artmasının bir diğer sebebi de budur zaten. var olan yerlerdeki insanlar emekli edilmiyor, yeni istihdam alanları oluşmuyor, dolayısıyla yeni mezun işsiz kalıyor.

hakkında konuşsak sabaha kadar bitmeyen bu konu için şimdilik söyleyebileceklerim bu kadar. söyleyemeyeceklerimi siz anladınız.
devamını gör...
eyt'liler olarak bilinirler. her seçim öncesi akla gelirler. sonrasında ise unutulurlar.
devamını gör...
emeklilikte yasa takılmaya eyvah da,gençlikte yaşa takılanlar var...
devamını gör...
emeklilikte yaşa takılma meselesi tam olarak halka anlatılamadı buna üzülüyorum çünkü eğer birazcık araştırırsanız devletin bu insanlara yönelik hukuksuzluk yaptığını kanunları geçmişe yönelik uyguladığını görebilirsiniz. bildiğim kadarıyla emeklilikte yaşa takılanlar bir dernek de kurmuşlardı. hiç bıkıp usanmadan bütün sosyal, yazılı ve görsel medyayı kullanarak bu sorunu tekrar tekrar gündeme getirmek gerekiyor. bizim halkımız birazcık balık hafızalı olduğu için (gerçi nasıl balık hafızalı olmayacaksa şu memlekette 3 ayda yaşanan şeylerle isviçre'de tarih kitabı yazabilirsiniz) hiç gündemden düşmemek gerekiyor. çok aşırı derecede üzüldüğüm bir konu çünkü bu insanlar işte çalışmak istediklerinde işe alınmıyorlar çünkü yaşlısınız diyorlar devlete gidip yahu ben bunca sene prim yatırdım bana paramı ver dediklerinde dur bakalım aslanım sen daha gençsin diyor. soruyorum bu adamlar gençse neden iş gücüne alınmıyor ? yok eğer yaşlıysa neden emekli olamıyorlar?
devamını gör...
(bkz: 30'una gelip işe başlayamayanlar) ile kapışabilecek grup.
devamını gör...
biran önce haklarının verilmesini düşündüğüm gruptur. onca sene çalışmışlar, didinmişler. hile hurda yapmamışlar. isviçre gibi halk oylamasına götürme şansımız olsa bence kesin bu grup kazanır. öyle ağa haklılar şimdi.
devamını gör...
gençken emekli olacaklar diye lanse edilen ama çoğu 10-15 yaşlarında çalışmaya başlamış kişilerdir. 10 yaşında çalışmaya başlamış biri, gününü doldurduysa şuan 40 yaşında emekli olmalıdır çünkü devletin koyduğu kanunlara göre yaş hariç gerekli tüm şartları yerine getirmiştir, 30 sene bu devlete hizmet etmiştir, hem de çocukluğunu, gençliğini yaşayamadan, 40 yaşında çeşitli hastalıklara gark olmuş, bedeni 40 yaşında olmasına rağmen ruhu 60 küsur yaşında olan biridir. emeklilik için genç, iş için yaşlı bulunan bu insanların bu özel durumları dikkate alınarak kendilerine hakları verilmelidir diye düşünüyorum.
devamını gör...
verilmiş haklar geriye dönülüp insanların elinden a-lı-na-maz. zamanındaki kanun 25 yıl 5 bin küsur gün olarak belirlenmiş ve bu insanlar o kanun yürürlükte iken iş hayatlarına başlamış, kimi zorunluluktan çocuk yaşta kimi de normal hayatına belli bir yaşta atılarak.
paşa paşa haklarını alacak olan insanlardır. bunun böyle olacağını adım gibi biliyordum, bu ülkenin siyaseti hep böyle olmuştur.
ne zaman siyasiler oy kaygısı yaşarlar, işte o zaman bir yerlere parmak atıp 100-200 bin oy daha nasıl alırımın peşine düşerler.
ama iktidara kötü haberim var; eyt'lilere bu hakkı vereceksiniz ve fakat oylarının %10'unu bile alamayacaksınız.
çünkü iş işten geçti ve gerçekten belli bir yaşını geçen bu insanların büyük bir kısmı işten çıkarılmış durumda ve zaten iş bulamıyorlar,
zor durumdalar, hatta bir kısmı çok zor durumda, o sebeple kızgınlar.
bu işi 3 sene önce 6'şar ay arayla kademeli olarak bugüne kadar yapıp bu eyt'li insanlardan 5-6 grubu (mevcut kaç kişi var bilmiyorum ama mesela yarısından fazlasını) peyderpey emekli etseydiler en azından dişe dokunur bir iş yapmış olurlardı, fakat şimdi geç kalındı diye düşüyorum ve o sebeple yukarıdakileri de yazdım.
bu kadar.
devamını gör...
halkçı ecevit hükümetinin halka kol gibi kazzığıdır. demek ki ağzını her soldan açanı solcu sanmamak gerekiyormuş. aynı hükümette milliyetçi bahçeli de vardı. demek ki bu ülkede yoksul milletin rızkını en çok burjuvalara peşkeş çekenler milliyetçi yapılar diyebiliriz. o zamanlar hükümetin küçük ortağı da mesut yılmazdı. ağzını açtığında avrupa birliği, refah devleti ideali bır bır konuşurdu rahmetlik. demek ki onun da liberal gevezelikleri halkı korumuyormuş.

3 bin yıldır açık hukuk ilkesidir. yasalar, bireyin alehine olarak geriye işletilemez. bu konuda açılan ilk davayla sorun çözülmeliydi. çözülmedi. o halde hukuk iktidarın bişeyi bişeyidir sözü haklıdır.
devamını gör...
yok yok rahmetli ecevit'in hiç bir suçu yok bunda , bu yaşar okuyan un kazığı, en son kanal kanal dolaşıp günah çıkarıyordu.
ben bu tip eski siyasetçileri sevmem ve güvenmem, zamanında halka yapmadıkları kalmamış , ama tv lerde melek rolü oynuyorlar.
ecevit bu ülkeye gelmiş geçmiş en dürüst siyasetçi idi.
devamını gör...
bu ülkede demirel döneminde 38 yaşında emekli olanlar oldu
devamını gör...
(bkz: emeklerken taşa takılanlar)
devamını gör...
yeni bir indie grubu ismi olabilir.
devamını gör...
zamanında sosyal sigortalar kanunu 25 yıl hizmet süresi, 5000 prim günü olarak hesaplanarak hazırlanmış ve buna göre uygulama yapılmıştır. sigortacılık bir fizibilite işidir, bir firma (burada devlet oluyor) çalışan için emeklilik/sağlık sigortası yapıyorsa, üyelerden gelecek primleri hesaplar, kaç yıl sonra ne kadar prim geliri elde edeceğini görür ve buna uygun yatırımlarla paranın değerini korumaya çalışıp günü gelince üyenin haklarını verir.

sen şimdi 1946 yılında sosyal güvenlik kurumunu kurmuşsun, 1961 yılında anayasaya da eklemişsin sosyal sigortalar kanunu.
minimum 25 yıl için prim toplamışsın ve zamanı geldiğinde bu primleri ödeyenler senden emeklilik hakkı bekleyip almışlar.
ssk ve bağkur primlerini doğru düzgün yatırım yapsan bu sıkıntıları yaşamazsın. (ya da daha az yaşarsın).
fakat sen gelen primleri bütçe açıklarını kapatmak için kullanırsan, ssk'nın yaptığı binaları vs farklı kurumlara devredersen, halen milyonlarca çalışan sisteme prim ödediği halde böyle patlar sistem.

yukarılarda da defaatle belirtildiği üzere, kanunlar geçmişe yönelik işletilemez. bir çalışan işe başladığı yılın geçerli olduğu sosyal güvenlik kanununa göre emeklilik hakkı kazanmalıdır.

gerçi kime ne anlatıyoruz, halkın yararına bir şey beklemek, samanyolu'nun andromeda'yla birleşmesi süreci kadar uzak sayılır bu ülkeye.
devamını gör...
çok yakinimda my father, hayata çok erken atılmış olmasına rağmen bu düzen canını almadan bırak miyor.
devamını gör...
8 eylül 1999 tarihinde çıkan kanunla hakları elinden alınıp, takip eden yıllarda emeklilik hakkı kademeli olarak artmıştır.
ben bu insanlardan biri olmayı az farkla kaçırdım ama hakedenlerin ilk seçimde haklarına kavuşmalarını diliyorum.
devamını gör...
eylül 1999 tarihine kadar emeklilik şartı, kadınlar için 20, erkekler için ise 25 yıl sigortalılık şartı ile birlikte 5000 prim günüydü. 8 eylül 1999 tarihinde çıkartılan kanun ile emekli olabilmek için yaş şartı getirildi.
8 eylül 1999’dan önce sigortalı olanların yeni şartlara entegrasyonu da sigortalılık süresine göre kademeli olarak sağlandı.
sonuç olarak, emekli olmak için üç şartın (sigortalılık süresi, prim ödeme ve yaş şartının) birlikte sağlanması aranmaya başladı.

kanunların geriye yürümezlik ilkesi;

türkiye cumhuriyeti anayasası 2.maddesi gereğince türkiye cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. hukuk devleti ilkesi; devletin, hukuk sınırları dahilinde tüm faaliyetlerinde hukukun egemen olmasını sağlamaktadır. anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez unsurlarından birisi kanunların hukuk güvenliği sağlaması, bu doğrultuda geleceğe yönelik, öngörülebilir kurallar içermesi gerekliliğidir. bu nedenle, hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara uygulanırlar.

fakat eyt için kanunlar geriye doğru işletilmiş ve hak kaybına yol açmıştır. bugüne kadar yapılan girişimlerden bir netice alınamamıştır.

eyt ile birlikte emekli maaşlarının hesaplanmasında da değişikliğe gidilmiştir.
kısaca "abo" olarak geçen "aylık bağlama oranı" yıllar içinde yapılan hesaplama değişiklikleri ile 3 farklı yöntemle hesaplanmaya başlamıştır.
1. dönem;  2000 öncesi sigortalılık dönemi
2. dönem; 2000-2008 arası sigortalılık dönemi
3. dönem; 2008 sonrası sigortalılık dönemi olarak
yıllar içinde aynı eyt de olduğu gibi çalışanları aleyhine olan bir hesaplama sistemi ile abo düşürülmek suretiyle emekli aylıkları gitgide planlı olarak azaltılmıştır.

merak edenler için hesaplama ile ilgili ayrıntılı bilgi linktedir.

buradan
devamını gör...
temmuz ayı içinde kurban bayramı ertesi mecliste gündeme gelecek hadise.
çok merak ediyorum, kim nasıl bir karara veya uygulamaya imza atacak.
bekleyelim bakalım.
devamını gör...
bununla ilgili yasa çıkana dek sanırım yaş dolmuş olacak.
devamını gör...
hazır (bkz: 40 yaşını geçmiş sözlük yazarları) başlığını görmüşken aklıma gelenleri yazayım.

8 eylül 1999'da yürürlüğe giren 4447 sayılı yasa ile emekli olmak için aranan sigortalılık süresi (erkek için 25, kadın için 20 yıl) ve prim ödeme (5000 gün) şartlarının yanına bir de yaş şartı (kadın için 58, erkek için 60 yaş) getirildi. bu yasa o dönem çalışanları da kapsadığı için "kanunların geriye yürümezliği" ilkesi çiğnenerek milyonlarca çalışan mağdur edildi. ancak yasanın yapılmasının haklı sebepleri elbette vardı. ülke 40 yaşında emekli olmuş, hayatının sonuna kadar kendine maaş bağlatmış emeklilerle doluydu. bu da sigorta sistemine oldukça büyük bir yük getirdi. (hayır ssk'yı kılışdar batırmadı) sağ muhafazakar partilerimizin yıllarca popülist eylemleri sonucu sistem işlemez hale gelmişti. (o zamanlar bu kadar hırsız da yoktu)

sonuç olarak hayatının 30 yılını çalışarak ve devlete vergi ödeyerek geçirmiş çalışanlar yasalara aykırı bir şekilde mağdur edildi. konu bir şekilde çözülecek. sağ muhafazakar popülist iktidarlar hiç bir şekilde şaşırtmaz. ancak bu problemin çözümü aşamasında yapılan propaganda ile iş hayatına yeni girmiş gençlerin; "biz çalışarak size bakmak istemiyoruz", "devlet bu yükü kaldıramaz", "bunlar sadece kendilerini düşünüyor", "eyt için oylarını satacaklar" söylemleri sıklıkla duyulmaya başlandı. bunlar elbette haksız ithamlar. genel olarak devlet babamızın üvey evlatları olduğumuz için tüm çalışanlar aslında mağdur. şu an çalışanların 65 yaşında emekliliğe hak kazanabilecek olması ise gelecekte yaşanacak problemlerin bundan daha da büyük olacağını gösteriyor.

avrupa ülkeleri için 65 yaş emeklilik için uygun olabilir. adamların hem çalışma şartları hem de emekli olduktan sonra aldıkları maaşlar tatmin edici. belli bir yaştan sonra işsiz kalma korkuları da yok çünkü sosyal devlet tıkır tıkır işliyor. bizim ülkemizde ise yöneticiler avrupa ülkelerinin refah seviyesini, çalışma şartlarını değil sadece emeklilik şartlarını baz aldıkları için çok daha kötü günlerin biz çalışanları beklediğini görmemek mümkün değil. maaş şartları afrika seviyesinde, emeklilik şartları avrupa seviyesinde değerlendirilince bu sonuç kaçınılmaz.

ülkenin bütün kaynakları yağmalanırken eyt'lilerin devlet ekonomisini çökertecegini söylemek büyük haksızlık. sadece 6 ayda kkm (kur korumalı mevduat) ile devletin uğratıldığı zarar eyt'den daha fazla. bu kadar hırsızın olduğu bir ülkede hayatı boyunca çalışmış, vergisini ödemiş insanlara emekli olmak istedikleri için düşman olmak yanlış. aynı şekilde çalışanların da 65 yaşında emekli edilmesi kabul edilemez bir durum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"emeklilikte yaşa takılanlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim