#ödüllü filmler
mahsun kırmızıgül imzası taşıyan güneşi gördüm, cesur senaryosu ile köklerinden koparılmış bir doğulu ailenin parçalanmış, ötekileştirilmiş ve yabancılaştırılmış hikayesini anlatıyor. türkiye gerçeklerini çarpıcı bir noktadan ele alan filmin kurgusunun ve görselliğinin başarısı tartışmalı bir konu olsa da altun ailesinin katmanlı hikayesini korkusuzca sunduğu su götürmez bir gerçek.
uluslararası tokyo film festivali 2009 - özel mansiyon ödülü
uluslararası singapur film festivali 2010 - en iyi sinematografi, en iyi kast performansı
uluslararası singapur film festivali 2010 - en iyi sinematografi, en iyi kast performansı
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "betsy" tarafından 19.02.2021 20:17 tarihinde açılmıştır.
1.
mahsun kırmızıgül'ün filmi. doğu'da ki savaş yüzünden evini bırakıp istanbula gelen bir ailenin acıklı hikayesi..
bunu bizim köyden getirdim. adı berfindir, türkçe adı kardelendir. berfin çiçeğinin bir hikayesi vardır. bütün dünyada güneşe aşık tek bir canlı vardır, o da berfindir. güneşe aşıktır, ama güneşi daha hiç görmemiştir. çünkü bilir ki güneşi gördügü an canından olacaktır. bütün berfinler canından olacağını bile bile güneşi görüp o dakika ölürler. berfin kadar hiçbir şey cesur olamaz..
-
"öldüğüm zaman allahın karşısına geçicem ve allahım beni niye kadın yaratmadın diye sorucam.."
bunu bizim köyden getirdim. adı berfindir, türkçe adı kardelendir. berfin çiçeğinin bir hikayesi vardır. bütün dünyada güneşe aşık tek bir canlı vardır, o da berfindir. güneşe aşıktır, ama güneşi daha hiç görmemiştir. çünkü bilir ki güneşi gördügü an canından olacaktır. bütün berfinler canından olacağını bile bile güneşi görüp o dakika ölürler. berfin kadar hiçbir şey cesur olamaz..
-
"öldüğüm zaman allahın karşısına geçicem ve allahım beni niye kadın yaratmadın diye sorucam.."
devamını gör...
2.
en sevdiğim yerli film olabilir. kürt meselesi, yoksulluk, göçmenlik, toplumsal baskı… hepsini o kadar güzel ele alıyor ki, bu coğrafyaya dair tüm acılarla yüzleştiriyor insanı.
örgüt dağlara gel dağlara diye türkü söylüyor, asker dağlar seni delik deşik delerim diye türkü söylüyor. oysa dağlar kendi haline bırakılsa; kuşlara, çiçeklere, böceklere, kelebeklere kalsa…
örgüt dağlara gel dağlara diye türkü söylüyor, asker dağlar seni delik deşik delerim diye türkü söylüyor. oysa dağlar kendi haline bırakılsa; kuşlara, çiçeklere, böceklere, kelebeklere kalsa…
devamını gör...
3.
bugünlerde ufak ufak pr çalışmalarına başlayan lo lo mehsunun alt metinlerine bakınca neler neler akan 2009 yılında çıkan filmi.
diğeri 2010 tarihli new york'ta beş minare ile okyanus ötesindeki tiplere selam yollamayı bırak aslanlar gibi savunmayı ihmal etmez mesela. döneminin malum medyasının güzellemeleri gereğinden de fazla tiksindirmiştir her iki filmden de.
sonra doğrudan meşaz vermekten vaz geçerek 2015 yılında çektiği mucize filminde eşkıyayı okul yapan, köylüye yardım eden dağların efendileri olarak lanse eder falan filan.
sevemedim.
diğeri 2010 tarihli new york'ta beş minare ile okyanus ötesindeki tiplere selam yollamayı bırak aslanlar gibi savunmayı ihmal etmez mesela. döneminin malum medyasının güzellemeleri gereğinden de fazla tiksindirmiştir her iki filmden de.
sonra doğrudan meşaz vermekten vaz geçerek 2015 yılında çektiği mucize filminde eşkıyayı okul yapan, köylüye yardım eden dağların efendileri olarak lanse eder falan filan.
sevemedim.
devamını gör...
4.
doğu'da yaşanan terör sorununun, göç etmek zorunda kalan bir köy üzerinden anlatıldığı, bir mahsun kırmızıgül filmi.
insanın doğduğu yerde sahip olduğu mutluluğu, huzuru başka hiç bir yerde bulamayacağı,
konfor denen şeyin, standart denen şeyin herkes için aynı şeyi ifade etmediği,
en kıymetli ile sınanmanın acısı, anlatılıyor.
özellikle, anne demenin tertip düzen demek olduğu, anneye bir şey olunca tüm düzenin alt üst olduğu sahne hala aklımda.
dün oğlum da izlemiş, konuştuk biraz.
ben annede kalmıştım, o norveç'e göçte kalmış.
her yaş için farklı hisler uyandıracak neşeli başlayan, tüm köy için aynı neşe ile bitmeyen film.
insanın doğduğu yerde sahip olduğu mutluluğu, huzuru başka hiç bir yerde bulamayacağı,
konfor denen şeyin, standart denen şeyin herkes için aynı şeyi ifade etmediği,
en kıymetli ile sınanmanın acısı, anlatılıyor.
özellikle, anne demenin tertip düzen demek olduğu, anneye bir şey olunca tüm düzenin alt üst olduğu sahne hala aklımda.
dün oğlum da izlemiş, konuştuk biraz.
ben annede kalmıştım, o norveç'e göçte kalmış.
her yaş için farklı hisler uyandıracak neşeli başlayan, tüm köy için aynı neşe ile bitmeyen film.
devamını gör...
5.
yönetmen koltuğunda kendisi oturan ve başrollerde kendisi olan mahsun kırmızıgül olan 2 saatlik ödüllü türk dram filmi.
bitmeyen savaşları, fakirliği, kız-erkek çocuk ayrımını, doğu'da trans olmanın ne demek olduğunu, fakir olmayı, çok çocuk doğurmanın kadınlar üzerinde fiziksel ve ruhsal yıkıma sebep olabildiğini, erkek çocuk için üst üste ve evde doğum yapmanın rahim kanserine neden olabildiğini, göçmen olup legal yollardan yurt dışına kaçan ailenin hayvan yerine konuluşunu, türkiye'de devletin doğu'da yaşayan insanlara yeterince değer vermediğini, göç eden bir ailenin yaşadıklarını konu edinen oscar aday adayı film.
oyuncular yine mahsun kırmızıgül'ün diğer filmlerinde de oynattığı, peşini bırakmadığı oyuncular, değişen oyuncular da var.
biri türk asker diğeri terörist olan 2 öz kardeşin birbirlerine sordukları soru bile savaşı özetliyor.
abi, çarpışmada seni vurursam ne olacah?
+sen ölürsen şehit.
-ben ölürsem terörist.
bitmeyen savaşları, fakirliği, kız-erkek çocuk ayrımını, doğu'da trans olmanın ne demek olduğunu, fakir olmayı, çok çocuk doğurmanın kadınlar üzerinde fiziksel ve ruhsal yıkıma sebep olabildiğini, erkek çocuk için üst üste ve evde doğum yapmanın rahim kanserine neden olabildiğini, göçmen olup legal yollardan yurt dışına kaçan ailenin hayvan yerine konuluşunu, türkiye'de devletin doğu'da yaşayan insanlara yeterince değer vermediğini, göç eden bir ailenin yaşadıklarını konu edinen oscar aday adayı film.
oyuncular yine mahsun kırmızıgül'ün diğer filmlerinde de oynattığı, peşini bırakmadığı oyuncular, değişen oyuncular da var.
biri türk asker diğeri terörist olan 2 öz kardeşin birbirlerine sordukları soru bile savaşı özetliyor.
abi, çarpışmada seni vurursam ne olacah?
+sen ölürsen şehit.
-ben ölürsem terörist.
devamını gör...
6.
izlemesi bana göre zor bir film. tam anlamıyla açıp saniye saniye izliyemem gibi geliyor çünkü uçundan kıyısından gördüm filmi ve konusu bana ağır geldi. güzel film ama büyük ihtimalle insanın içinde yara bırakacak cinsten bir film ve ben göz göre göre böyle bir filme giremem. zaten filmde gördüğüm detaylar bile içime dert olmuş şeyler. tam anlamıyla izlersem hikayeye de hakim olmuş olurum ve ben hikayelere hakim olunca hikayeyi yaşamış kadar oluyorum. kalsın şimdilik en azından dursun bir köşede. izleyenlere ve izleyevek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...
7.
konu yelpazesi çok geniş olan mahsun kırmızıgül filmi; 2009 yapımlı filmin senaryosu da yönetmenliği de kendisine aittir.
başrolde mahsun kırmızıgül
demet evgar
murat ünalmış
cemal toktaş
altan erkekli
emre kınay
menderes samancılar
şerif sezer gibi oyuncular yer alır.
doğulu bir ailenin birkaç ailenin dramını anlatır.
öncelikle filmimiz türkiye'nin birçok sorununa değinir;
terör sorunu
yoksulluk
kız- erkek çocuk ayrımı
lgbt
kaçak yollarla başka ülkeye gitmek ve mülteci olarak yaşamanın dışlanmaya sebebiyet vermesi.
çok sayıda doğum yapan kadınların hastalanması ve ölmesi.
aile içi iletişimsizlik.
filmimiz aslında güneşi görmek isteyen insanların hikâyesidir diyebiliriz, hepsinin hayatında bir umut, bir kendin olma savaşı, verilen mücadele vardır.
yoksul bir ailenin istanbul'a göçmesiyle film ilerler, çünkü doğuda savaşlar bitmemiştir.
göçmek zorunlu hâle gelir.
ramo ve ailesi filmde ön plandadır,
adamın erkek çocuk sevdası, karısının her yıl doğurduğu için hasta olması, kızlarını okutmak istemeleri, kızların devlet tarafından alınması, ramo'nun ailesinin yaşadıkları ile film devam eder.
ramo'nun erkek kardeşi kadri'nin kadın olması ve filmin sonunda güneşi görmesi ile filmimiz sona erer.
film hakkında birkaç şey söylemem gerekir,
defalarca izlediğim ve konusu etkileyici, oyuncu kadrosu ise oldukça güçlü bir film,
sinematografik açıdan da iyi, mahsun kırmızıgül'ün hem oynayıp hem çekmesi zaten büyük bir başarı, film için yurtdışı sekansları gereği gerçekten yurtdışına gidilmesi takdir edilesi bir durum.
kız erkek çocuk ayrımı yapılması maalesef ki hâlâ vârolan bir durumdur, terör sorunu hâlâ kanayan bir yaradır, ruhun başka hissettiği için cinsiyetinle barışık olmamak, bu yüzden dışlanmak ve öldürülmek hâlâ var olan bir durumdur.
yoksulluk, göç, ekonomik durumuna ve kültürüne göre insana verilen değersizlik hâlâ vârolan bir durumdur.
hayatı ve hayata dair gerçekleri anlatan keskin bir filmdir.
en etkileyici sahnesi belki de son sahnedir.
her yönüyle mükemmel bir filmdir.
başrolde mahsun kırmızıgül
demet evgar
murat ünalmış
cemal toktaş
altan erkekli
emre kınay
menderes samancılar
şerif sezer gibi oyuncular yer alır.
doğulu bir ailenin birkaç ailenin dramını anlatır.
öncelikle filmimiz türkiye'nin birçok sorununa değinir;
terör sorunu
yoksulluk
kız- erkek çocuk ayrımı
lgbt
kaçak yollarla başka ülkeye gitmek ve mülteci olarak yaşamanın dışlanmaya sebebiyet vermesi.
çok sayıda doğum yapan kadınların hastalanması ve ölmesi.
aile içi iletişimsizlik.
filmimiz aslında güneşi görmek isteyen insanların hikâyesidir diyebiliriz, hepsinin hayatında bir umut, bir kendin olma savaşı, verilen mücadele vardır.
yoksul bir ailenin istanbul'a göçmesiyle film ilerler, çünkü doğuda savaşlar bitmemiştir.
göçmek zorunlu hâle gelir.
ramo ve ailesi filmde ön plandadır,
adamın erkek çocuk sevdası, karısının her yıl doğurduğu için hasta olması, kızlarını okutmak istemeleri, kızların devlet tarafından alınması, ramo'nun ailesinin yaşadıkları ile film devam eder.
ramo'nun erkek kardeşi kadri'nin kadın olması ve filmin sonunda güneşi görmesi ile filmimiz sona erer.
film hakkında birkaç şey söylemem gerekir,
defalarca izlediğim ve konusu etkileyici, oyuncu kadrosu ise oldukça güçlü bir film,
sinematografik açıdan da iyi, mahsun kırmızıgül'ün hem oynayıp hem çekmesi zaten büyük bir başarı, film için yurtdışı sekansları gereği gerçekten yurtdışına gidilmesi takdir edilesi bir durum.
kız erkek çocuk ayrımı yapılması maalesef ki hâlâ vârolan bir durumdur, terör sorunu hâlâ kanayan bir yaradır, ruhun başka hissettiği için cinsiyetinle barışık olmamak, bu yüzden dışlanmak ve öldürülmek hâlâ var olan bir durumdur.
yoksulluk, göç, ekonomik durumuna ve kültürüne göre insana verilen değersizlik hâlâ vârolan bir durumdur.
hayatı ve hayata dair gerçekleri anlatan keskin bir filmdir.
en etkileyici sahnesi belki de son sahnedir.
her yönüyle mükemmel bir filmdir.
devamını gör...
"güneşi gördüm" ile benzer başlıklar
kış güneşi
28