ah canım vah canım.
öncelikle geçmiş olsun. okulu ayrı çile meslek hayatı ayrı çile olan bir bölüm seçmişsin. insana en çok koyan da bu işi zorlaştıranın işin içindeki 'insan faktörü' oranının çok yüksek olması. okulda hocaya laf anlatamazsın ama senin onu mükemmel anlaman ve tam onun kafasındaki şeyi yapıp getirmen gerekir. buna usta-çırak ilişkisi derler ama kendileri piyasaya çıksa aç kalacak niteliktedir(istisnalar kaideyi bozmuyor). bir de staj mevzusu var tabii içler acısı. okul staj konusunda hiçbir sorumluluk almaz sigortanı yapmak dışında ki onun da fakülteyle bir alakası yok üniversite yapıyor. okul mecbur mu sana staj bulmaya hedehödö diyeceksiniz şöyle izah edeyim; tabii ki değil. ama ağızlarını açınca 'bu meslek şöyle meslek bu meslek böyle meslek' diye böbürlenirler ama kolektif meslek bilinci hepsinde 0. sen o kadar fakülte kurmuşsun madem mesleği de öve öve bitiremiyosun o zaman öğrencin de stajsız kalmasın bir zahmet, ama yok.

diğer bir mesele; demokrasiden bilmem neden çok bahsederler ama bir öğrenci bir konuda ağzını mı açtı, cehennemlerden cehennem beğenebilir kendine. öğrencinin bütün problemlerinin cevabı "mimarlığın çok zor bir meslek olması" ve "mimarlık eğitim sisteminin farklı olması". bakın çözümü demedim dikkat ederseniz 'cevabı' dedim çünkü sizi; sorunu çözmek için değil cevap vermek için dinlerler ve cevap da bellidir bahsettiğim üzere.

oysa ki onların anladığı şekildeki mimarlık(1950-60 mimarlığı) artık zor değil, zaten onlar da bunu kabullenemiyorlar.

ama öyle sistemler geliyor ki mimarlık da başka bir dilden konuşuluyor. tabii bu bahsettiğim zihniyet bu dili anlayamıyor ve kuzey oku koymadı diye efendime söyleyim kot yazmadı diye insanların 1 dönemlerini yiyor, ömürlerinden çalıyorlar.

bir de mimarlar odası nümayişi var onu sonra anlatacağım...
devamını gör...
özetle başlayalım mezun olmak için iki seçeneği vardır:
1. çok ama çok çalışmak. öyle böyle değil ama çok sabahlamalı, çok araştırmalı ve çok çizimli eskizli vs. çalışmak.
2. bir şekilde tüm ağır işleri başkasına yaptırmak.
ilk maddeyi açmaya gerek dahi duymuyorum. çalışmak sadece mimari değil diğer ağır disiplinler için de elzemdir.
ikinci madde için ise söyleyecek çok sözüm var ve çok da öyle konuşmak istemiyorum. ama ve fakat 2. madde mensuplarından tiksinmek reflekslerimden biridir diyeyim kapatayım.
genel gidişat şudur:
ilk sene: benim ne işim var burada? bu hoca ne anlatıyo yaa? resmin tekniği mi olurmuş zhazha?
kahve...
ikinci sene: herkesin beni kıskanması normal.. oldum ben artık. projecinin de bişey bildiği yok zaten. corbusier de kimmiş hehheyyt
kahvee...
üçüncü sene: oo çömezler de iyiymiş. dur şunlara hadid, rogers, arolat falan anlatayım da hayran olsunlar. hoca beni anlamıyor yaa. arkadaşlar pencere detayını çözen var mı?
kahveee!!
dördüncü sene: tamam baba ben tam oldum. beni havada kapar büyük şirketler ama kendi büromu açınca çuvalla para kazanırım zaten. hepsi kapımda kuyruğa girerler. bitirmeyi bir elim bağlı bir gözüm kapalı veririm ben nihaha
kahve verin lan aloooo!!

mezuniyet sonrası : haydaa bu ne şimdi?

elbette bölüme tam manası ile aşık, bilinçli ve istekli yazanları ayrı tutarak yazdım. hatta bir üstteki meslektaşı haklı gördüğüm ve eleştireceğim yerler de var ama zamanla oturtur zaten bazı şeyleri yerine.
katılmadığım bir yeri yazayım, mimarlık eğitimi usta çırak ilişkisi esaslıdır. hocaların kafasında genelde bir şey olmaz. çok şey olur. dolayısı ile demokrasi değil mutlak kabullenme arar hocalar. sebep bellidir. öğrenci en fazla dört senedir öğrencidir ama hocanın elinden o öğrenciden belki bin tane geçmiştir.
ancak bu durum kompleksli ve kendini bir cacık sanan kişiler olduğu gerçeğini asla ve asla değiştirmez. hoca demedim bak kişi dedim.
buraya kadar okudunuz ise ufak bir hap bilgi ile kapatalım.
mezuniyet sonrası ne olacağınıza karar verdiniz. restorasyon, şantiye, uygulama, proje, ruhsat farketmez. hepsi birbirinden zorlu ve vahşi piyasalara sahiptir.
ancak en büyük düşmanınız 3194 sayılı kanun ve ona dayandırılan yönetmeliklerdir. bir de hem meslekten olup hem de onay merciinde yer tutan müdür, raportör vs...
değil bağlı bulundukları siyasi oluşumdur.
eğer kamu kurumlarında yer almayı planlıyorsanız ki bazılarınız öylesiniz sizin de esas düşmanınız bir üstteki ile aynıdır.
ben şahsen sırf havalı olduğunu düşündüğüm için girip sonradan mesleğe aşık olanlardanım. ancak bu aşkın meyvesi şimdilik istediğim kıvamda değil ve aşkımız bitecek böyle giderse.
son tahlilde bölüme girmeli miyim sorusuna net bir cevap ne yazık ki yoktur.
önce araştırmalı farklı ve ulaşılabildigi kadar meslek erbabı ile konuşmalı ve kendinizi tanımalısınız.
devamını gör...
mimarlık öğrencisi var ise bana ulaşabilir mi acil :) okulu ile ilgili edu uzantılı mail şart.
devamını gör...
güncel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mimarlık öğrencisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim