(bkz: demokrasi 100 hamalın 99 profesöre zaferidir)

demokrasi kötü bir yönetim şeklidir, çünkü her halükarda sayısal çoğunluğa dayanır ve sonunda işler dönüp dolaşır "çoğunluğun zorbalığına" dayanır. "sandık iradesi" vs laflar dillere pelesenk olur. böyle bir demokraside çoğunluk da cahil, öngörüsüz ve biatçı bir kültüre sahipse tünelin sonu her daim karanlık bir yere çıkar.

monarşi zannettiğiniz kadar kötü, demokrasi zannettiğiniz kadar iyi bir şey değildir. işin aslı kültür meselesidir. iyi ve kötü örnekler için bkz:
(sembolik) monarşiyle yönetilen ülkeler: isveç, norveç, birleşik krallık, danimarka, hollanda, belçika
(demokratik) cumhuriyetle yönetilen ülkeler: mısır, suriye, ırak, iran, yemen
devamını gör...
ne monarşi ne demokrasi (aslında sahtekarlıktır) uygun sistemler değildir. monarşi bildiğiniz anlamda hanedan denen bir sülalenin iktidara değil ama ülkenin en tepesine konumlanmasıdır, bu öyle bir ayrıcalıktır ki, bildiğin ülkenin tapusunu bir aileye verirsin, sonra da geri almak için devirmek zorunda kalırsın, dünya üzerindeki tüm hanedanlıklar (osmanlı dahil) halk devrimleriyle yıkılmıştır. bu yüzden yerine geçen sistem her halükarda o sistemden üstün olmak zorundadır, parlamenter dmeokrasi, temsili parlamenter sistem yada seçim demokrasisisdir.
devamını gör...
anayasal monarşi>doğrudan demokrasi> temsili demokrasi=mutlak monarşi. benim için durum böyle. fakat şöyle bir gerçekte var ki ulusa ve zamana göre uygun yönetim şekilleri değişiklik gösterecektir.
mutlak monarşinin neden kötü olduğu ile ilgili, sınırsız yetkileri olan tek adamın bir süre sonra güç zehirlenmesi yaşaması olasıdır. mutlak monarşi aslında büyük bir kumardır, düzgün bir liderle ülkeye çağ da atlatabilir bir gerzekle halkı açlıktan da süründürebilir. benim görüşüm girilecek risk değildir.
temsili demokraside ise çoğunluğun desteğini alan bir grup iktidara gelir, fakat bu kişilerin yeterliliğini sorgulayan bir kurum yoktur. özellikle halk kolay manipüle edilebilir bir durumdaysa tam bir dikta rejimi kurulur keza diktatörlük denilen çoğu rejim aslında demokrasiydi. hitler gibi insanlar seçimle geldiler. sosyalist ülkelerin hepsinde demokratik(!) seçimler yapılır. kısacası sınırsız yetki şans eseri gelen birine değilde halkın seçtiği kişiye veya gruba verilir. demokraside hükümetler uzun vadeli değil günü kurtarmaya yönelik hareket ettikleri için genelde uzun süreli yatırımlar ve gelişmeler ülkede yaşanmaz. bazen sırf iktidarda kalmak için devletin zararına olduğunu bildikleri şeyleri yaparlar sürekli halkı etkilemek için uğraşırlar. üstüne birde iktidar partisi değişti mi geçmiş olsun. kendilerinden öncekilerin yaptığı ne varsa bozar kendileri sıfırdan sistem kurmaya kalkarlar bu sebeple asla bir düzen oturamaz.

şimdi anayasal monarşinin bazı iyi yanlarını yazacağım,

hükümdar tarafsızdır, belli bir ıdeolojik grubun temsilcisi olmadığı için tüm halkı temsil eder ve aslında ülkede bulunan her görüşten insanı birleştirebilir bunu malesef siyasi liderlerin yapabilmesi olası değildir. siyasetin üzerinde oldukları için birilerini etkileme gibi bir dertleri olmayacağı için gerçekten ülke için iyi olanı yapmaya çalışırlar. hükümdarlar yetkiyi tanrıdan alır, siyasiler ise seçimle.

monarşilerde yolsuzluk ve rüşvet gibi dertler olmaz, keza zaten her şey krala aittir. ayrıca yolsuzluk devletin en üst kademelerinde olursa buna kraldan başka müdahale edecek kişi veya kişiler bulmak zordur.

sanıldığının aksine monarşiler masraflı değillerdir. ispanya kralının masrafları komşusu portekizdeki başkanların harcamasından daha azdır. aynı şekilde ispanya belçika danimarka gibi monarşilerin harcamaları almanya başkanlığının harcamalarından daha azdır. ayrıca hanedanlara ait özel şirketler vardır, bu şirketler o hanedan yönetimde olduğu sürece devletin malı sayılır. ıngiltere'de monarşinin kaldırılması ile ilgili yapılan araştırmalarda monarşinin kalkmasının bu hanedanın şirketlerinin devlet bünyesinden ayrılmasına sebep olacağı için ingiliz ekonomisini ciddi oranda etkileyeceği belirtilmiştir.

ayrıca krallar ülkede demokrasi ilkelerinin düzgün uygulanmasını sağlar ve bu konuda öncü ve denetçi konumundadır. örnek olarak ispanya ve kamboçya'da bulunan dikta rejimleri kral sayesinde demokratik bir rejime dönmüştür.

krallar küçük yaştan itibaren bu iş için yetiştirileceği için hem idari anlamda hemde ahlaki anlamda uzun yıllar eğitim alırlar. ayrıca hükümdar olmadan önce bazı yerlerde eğitim amaçlı kontluk yaparlar. yani her halükarda seçimle gelen birinden daha deneyimli olacaklardır.

yakın tarihten monarşilerin ülkeleri önemli dönüm noktalarından nasıl geçirdiğine bakalım.

arap baharından büyük oranda etkilenip iç savaşa gitmeyen 3 demokratik ülke vardır. tunus, cezayir ve mısır. ki bunlardan birinde daha sonra dikta rejimi kurulmuştur. fakat monarşilerden hiçbirinde kriz bu denli büyümemiştir. fas'ta kral halkın istediği reformları gerçekleştirip düzgün demokratik seçimler olmasını sağlamıştır. umman'da sultan hükümetin bir kısmını dağıtarak olaya müdahale etmiştir. ürdün'de ise ayaklanmalar sonucu kral mevcut hükümeti dağıtmıştır.

yakın tarihte ispanya'da ortaya çıkan katalon krizinde ise ülke içindeki siyasi partiler kelimenin tam anlamıyla birbirine girmiş ve bir kriz ortamı oluşmuştur. bu durumda ispanya kralı tarafsız bir tavır sergileyerek olayda arabulucuk yapmış ve krizi çözmüştür.

2. dünya savaşında italya anayasal monarşi ile yönetilen bir ülkeydi. savaşın sonunda mussolini'nin ülkeyi işgale uğratmasından sonra kral mevcut hükümeti tutuklayıp müttefik devletlerle anlaşma yoluna gitmiş ve italyanın birçok bölgesinin almanya'da olduğu gibi yıkıma uğramasına engel olmuştur.

sonuç olarak anayasal monarşi kusursuz değildir. lakin insanların olduğu bir sistemde en az yozlaşma olacak ve en istikrarlı gidebilecek sistemdir.

long live the king!
devamını gör...
bugünün şartlarında demokrasinin iyi bir yönetim şekli olması yarin da iyi bir yönetim şekli olacağı anlamına gelmez.
devamını gör...
monarşinin bir kültürü vardır. veliahtlar iyi eğitim alırlar ve yönetime geçmeden önce belli bir bölgede stajyerlik yaparlar. böylece geçmişte yapılan yanlışları analiz etme şansı bulurlar.

demokrasi yanlış topraklarda denendiği vakit bir felakete dönüşür. burada "halk cahil" demek istemiyorum kesinlikle. neticede profesör de olsan en fazla dışkı yiyip, kenan evren övüyorsun. çünkü toprağın ne olduğu belli. en fazla bu oluyor.

bana kalırsa özgürlük sanılan birtakım şeyler kulağa hoş gelen birtakım zırvalıktan ibaret.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"monarşi vs demokrasi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim