ülkemizde son dönemde virüs gibi yayılmakta olan bir sorunsaldır. ana belirtilerinden biri kararsızlık, diğeri umutsuzluktur.
devamını gör...
her tarafa üniversite açma fikrinin bedelini ödüyoruz. muş'tan okan üniversitesi'ne psikoloji okumaya gelen adam 4 sene sonra aynada koskoca bi liyakat timsali görüyo. türkiye'nin en büyük sorunu büyükşehirlerin küçük üniversiteleridir.. taşra üniversitelerini söylemeye gerek bile yok..
devamını gör...
mezunların çoğunun başındaki bela.

sebebi her yere üniversite açmak değil bence. kendi bölümümü örnek vereyim. ankara üniversitesi her yere açılmış taşra üniversitelerinden biri değil, cumhuriyet'in ilk üniversitesi ve uzay bilimleri bölümü de yeni türemedi, kökeni 1944'e dayanıyor*.

ben durumunu bildiğim halde bile isteye okudum, onu tartışmayacağım. kendi seçimim ama böyle olması da gerekmiyordu. sorun, bu işlerin başında olan ve dünyada 2-3 tane meslek dışında başka meslekler de olabileceğini bir türlü idrak edemeyen, halkın ihtiyaçlarıyla alakası olmayan kişilerde. sorun, açılan bölümlerle ilgili iş alanı olup olmadığına bakılmamasında. sorun yıllar geçtiği halde 2 adım ilerleyememekte. şu ülkede hâlâ para kazanabilen birkaç meslek var. bunlar yıllar önce de aynıydı bugün de aynı. geleceğin mesleklerine bakarsanız dünya genelinde, yapay zekâya dayalı alanları görürsünüz mesela. bilgisayar ya da elektronik mühendisleri ülkede durmak istemiyor. yahut mekatronik denen bölümün dandik olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

ama yok... bunlara önem verilmediğinden bunlarla ilgili sektör oluşturmak gibi bir sıkıntısı da yok hiç kimsenin. zaten bu sektörlere bütçe ayırmayı geçtik, aç karnımızı doyuralım, başımıza bela almayalım yeter şeklinde hayatlar yaşıyoruz. bütçe ayırabilecek durumdaki iş insanları da gördüler inşaatta para var, yatırımları ancak öyle boş alanlara yapıyorlar.

size bir olay anlatayım. yıllar önce birkaç gün arayla 2 gazete haberi okudum. ilki yabancı bir ülkenin (almanya mı rusya mı çok net hatırlamıyorum artık) türkiye'ye hediye ettiği kocaman bir teleskopla ilgiliydi. bir kenara atılmış, çürümeye terk edilmiş çünkü bakımı masraflıymış mış mış mış... birkaç gün sonraki haber "dünyada sadece 5 tane üretilmiş bilmem hangi marka otomobili almak için türkiye'nin zenginleri sıraya girdi" ve anormal uçuk da bir araba fiyatı... teleskop bakım maliyetini kat kat aşan bir miktar... yani 1 tane zengin de çıkıp dememiş ki "ulan şunun masrafını karşılayayım da ülkeye bilim anlamında bir katkım olsun"

ne alaka diyeceksiniz, alaka şu; bizde herkes bencil. işi görüldüğü müddetçe kimse taşın altına elini koyup da başkalarına da yararı olacak bir şey yapmıyor. zenginlerden tutun siyasetçilere kadar tuzu kuru olan herkes bu kafada. o yüzden elde olan ve hâlâ bir şekilde para kazanılabilen 3-5 sektörde de yığılma olmaya başladı artık çünkü öğrenciler bir tek bu şekilde iyi kazanırım düşüncesiyle benzer bölümleri yazmaya başladı.

sorunumuz her yere üniversite açmaktan daha büyük bence. zaten bunu yaparak kendi ayaklarına çelme takıyorlar çünkü üniversiteli işsiz sayısı daha da artmış oluyor. sorun, bu konularda sözü geçen insanlar içerisinde, ülkenin dünyanın geleceğinde rol alması için kılını kıpırdatan 1 kişinin dahi olmaması.
devamını gör...
yüzde kaçı yapmış ki sen yapasın. bulduğun işi yap, buga girme.
devamını gör...
en önemli sebeplerinden biri okuyacağı bölüm hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmamasıdır. bu ve diğer sebepleri de türkiyede yaşıyor olma ana başlığı altında toplayabiliriz.
devamını gör...
en önemli sebebi türkiye'deki üniversitelerin (evet hepsinin) sektörden bir haber olması. kendini geliştiren taşra üniversiteli yüksek puanlı ile artık rekabet edebiliyor alanı müsaitse. çünkü bilgi her yerde ve çok kolay ulaşılabilir.
devamını gör...
ben lisenin de üniversite gibi olmasını isterdim. en azında ailelerden farklı bir yerde kalıp dogru seçime daha yakın olmaları için. çok üzgünüm ama bir kez daha hatırlatmada fayda var.
aile en büyük düşmandır
siz yemegini yapıp çamaşırlarını yıkadıkça ne faturalardan anlayacak ne evi çekip çevirmeyi bilecek. bırakın bunları sizin bir şeyler dayatmalarınız duygusal ya da öfkeleriniz yüzųnden kendini de bilemeyecek emin olamayacak, güvensiz yetişecekler. size ne kadar yakın ve her şryi anlatırlarsa o derece kendilerini zincirleyen, özgürlüksüz ana kuzuları türüyorlar. erkek ya da kadın;
dikiş dikmeyi,ütü yapmayı, çamaşır bulaşık yıkamayı,küçük ev tamirlerini, evi temizlemeyi süpürmeyi, aldıgı parayla geçinmeyi bir de en azından 3 dil öğrenmiş olmayı bilecek.
pohpohlayıp arkasını toplamayın artık be yeter. evlenince hiçbir iş beceremeyen erkeklerle dikiş tutturamamış kızları birey olarak sayıyoruz degil mi? çok saygınlar hakikaten. bunların evlatları da piyasa da meriçlik mervelik yapıyorlar.
v a s ı f s ı z l ı k
devamını gör...
türkçe öğretmeniyim ama çikolata fabrikasında çalışıyorum.. bir elim çikolata içinde bir elim karamel..
devamını gör...
(bkz: türkiye'de yaşamak)
20 seneni okula verirsin. her aninda yarışırsın. senden her zaman mükemmel bir insan olmani beklerler. ama her şey bittiginde ve perde kapandığında üniversite okumuş bir işsiz olursun ya da asla haketmedigin bir maaş ile bambaşka bir işe başlarsın. çok adil bir yaşam tarzımız var açıkçası.
devamını gör...
ya gözü çok açıktır kendi işini kurmaya çabalar ya da alanında iş bulamamıştır
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okuduğu bölümün işini yapmama sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim