1.
hepimizin bildiği o ağzı burnu boyalı kırmızı burunlu bonus kafa! çocukları eğlendirmek için türlü şapşiklikler yapar.
devamını gör...
2.
ekran karşısında, protokol peşinde palyaçoluk yapanlardan daha onurlu, karakterli kişidir.
devamını gör...
3.
turgut uyar'a ait olunduğu düşünülen şiirdir. düşünülen diyorum çünkü uyar'ın oğlu hayri turgut verdiği bir demeçte şiirin babasına ait olmadığını tanımadığı ve bilinmeyen bir şairin olduğunu söylemiş.
şiir şu şekilde:
palyaço
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
kim sevmezdi çiçekleri filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi
bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım
herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde
ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz
umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!
hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte
rakı doldurun! eksilmesin
bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz
hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz
hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum
kahrol, kahrol!
diyorum
geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
”olur öyle” dedi palyaço,
”herkes alçaktır biraz”
”otur ulan!” dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
örneğin;
geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim
ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz
kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan”
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz
bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi
biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz
haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz.
şiir şu şekilde:
palyaço
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
kim sevmezdi çiçekleri filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi
bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım
herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde
ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz
umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!
hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte
rakı doldurun! eksilmesin
bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz
hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz
hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum
kahrol, kahrol!
diyorum
geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
”olur öyle” dedi palyaço,
”herkes alçaktır biraz”
”otur ulan!” dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
örneğin;
geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim
ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz
kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan”
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz
bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi
biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz
haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz.
devamını gör...
4.
osman sonant abimizin yorumuyla dinlemenin tadı başkadır. buradan
devamını gör...
5.
6.
aslinda bir korku ogesidir.
devamını gör...
7.
böylesine denk gelinmemesi gereken tipler.
devamını gör...
8.
etimolojide saman kafa manasına gelir.
malum o yıllarda imkanlar oldukça sınırıııydı, ilk palyaçolar bol bir elbise giyiyor, samandan saçlar yapıyor, üstüne de bir şapka giyerek gösteri yapıyorlardı.
palyaço daki saman kafa benzetmesi oradan gelmektedir.
malum o yıllarda imkanlar oldukça sınırıııydı, ilk palyaçolar bol bir elbise giyiyor, samandan saçlar yapıyor, üstüne de bir şapka giyerek gösteri yapıyorlardı.
palyaço daki saman kafa benzetmesi oradan gelmektedir.
devamını gör...
9.
bir tek o * gerisi yalan.
devamını gör...
10.
kızım çok korkardı. resmini görse çığlığı basardı. literatürde palyaço korkusu diye bir şey varmış, koulrofobi.
devamını gör...
11.
(bkz: pantomim)
tiyatro sansürünün varolmasında, dolaylı bir rolü vardır.
palyaço, patron tarafından da sirkten çıkarılmıştır.
tiyatro sansürünün varolmasında, dolaylı bir rolü vardır.
palyaço, patron tarafından da sirkten çıkarılmıştır.
devamını gör...
12.
yalnızlığı somutlaştırmaya yönelik atılımda bulunan şiirdir
devamını gör...
13.
kıvırcık peruksuz, kırmızı burunsuz, rakılı bir şiirdir. zamanında çok okuduk, unuttuk. bir palyaço ne kadar unutursa o kadar unuttuk işte.
devamını gör...
14.
eski italyanca da saman saçlı anlamına gelen bileşik bir isim.
eskiden bir şapkanın altına sıkıştırılmış sarı samanlardan saç yapıp, yanısıra tuhaf hareketler yaparak meydanda toplanan insanları güldürmeye çalışan ardından şapkasını gezdirerek bahşiş toplamak suretiyle köy köy gezerek geçimini sağlayan komedyenlere bu ad veriliyordu.
eskiden bir şapkanın altına sıkıştırılmış sarı samanlardan saç yapıp, yanısıra tuhaf hareketler yaparak meydanda toplanan insanları güldürmeye çalışan ardından şapkasını gezdirerek bahşiş toplamak suretiyle köy köy gezerek geçimini sağlayan komedyenlere bu ad veriliyordu.
devamını gör...
15.
16.
şiir olanı üzer.
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
devamını gör...
17.
ben dahil tanıdığım insanların %90 ını küçükken korkutmuş olan, sözde çocukları eğlendiren yaratık. tipinin insanlara böyle itici geldiği bariz iken neden hala çocuk organizasyonlarında sürekli boy gösterirler bilinmez.
devamını gör...
18.
1 ara yaptigim mesleki faaliyet.
devamını gör...
19.
amerika ya da avrupa'daysanız korkunuz oluşabilir de... türkiye'de kaç tane palyanço gördünüz de korkunuz gelişti acaba?
devamını gör...
20.
pek bir güzel mutrib şarkısı.
devamını gör...