sürekli yeni üniversite açılması

açılanlar özel üniversiteler ve yüksekokullar olarak pratikte gözüktüğü için 'üniversiteler' açılıyor demek yanlış olur.
üniversite adı altında 2 yıllık üniversiteler açarak asıl amacın harç adı altında haraç almak, insanları eğitmek uzmanlaştırmak olmadığını gösteren yök tabi ki yine başrolde.

aynı zamanda özel üniversitelerden mezun olan öğrencileri ayrıcalıklı göstermeye çalışan para sahibi, sözde girişimciler eğitim-öğretimin para karşılığında olmasını meşrulaştırmaktalar.
bizler de harç zamlarını ve özel üniversite maliyetlerini gözümüzde normal görerek yeni üniversiteler açılıyor diye seviniyoruz içi boş mantıklarımızla.
gözden kaçan şudur ki yeni üniversiteler açılıyor fakat iş sahaları yahut çalışan ihtiyacı yaratılmıyor.
sadece açılanlar yeni ticarethanelerden ibarettir.

tepkinizi gösterin, mağduriyetinizi dillendirin ki önümüzdeki perdenin arkasındaki çirkinliği görelim.
akp'nin yök'e dikte ettiği şekilde kendi rektör ve akademisyenlerini yerleştirecek meskenler açmasını, özel üniversitelerle dolandırıcılıklarını ve de dinci yobaz yuvalarını kurmasını engelleyelim.

bir de bunun cami versiyonu var. üretin üretin!

şimdi bi kere mevcut üniversitelerdeki eksiklikleri, yetersizlikleri geçtim sen yeni açtığın üniversiteye yeni ve kalifiye elemanı nereden bulacaksın? ha bulma gibi bir derdim yok diyorsan da ne diye yeni üniversite açıp ona bütçe ayırıyorsun ki? önce var olan üniversitelerdeki eğitim düzeyini yükseltmek için bir çaba harca, o yeni açacağın üniversitelerin bütçelerini bunlara ayır ki oralardan adam gibi akademisyenler yetişsin, gençlerin kendilerine güvenleri artsın, zamanı gelince de yeni üniversiteyi açarsın ihtiyaç varsa, bunları da koyarsın öğretim görevlisi diye. yoksa böyle kafadan hadi yeni üniversite açalım lan diye arkadaş arasında yapılan bi geyikten çıkmışçasına oraya buraya üniversite açarsan eline hiç bir şey geçmez arkadaşım.

dört duvar koyunca adının üniversite sanılmasıdır. benim gençlerde gördüğüm üniversiteyi pek takmıyorlar artık. üniversiteleri kötüleyemem ama turkiye'deki durumları ortada.

durduramıyoruz azizim...! bir eğitim marakı, bir eğitim marakı.. o kadar da mütevazılıkla ki, inanamazsın. (üniversitesiz maalle bırakmadın, bi tanesinden bi yaprak da sen al diil mi. ama yok.!)

bunlara da iyilik yaramıyor arkadaş. okumayın lan gidin dev şirketlerin, acımasız patronların kölesi olun.

üniversite sayısını arttırmak ile kalite artmıyor.

bu kadar çok olan üniversitelere yeterli laboratuvar ve ekipman sağlanamıyor.

öğretim üyesi ve görevlilerinin git gide düşürülen seçim şartları yüzünden öğretim görevlilerinin kalitesi sürekli düşüyor. bu da eğitimin yani öğrencinin kalitesinin düşmesini takip ediyor.

celal şengör'ün de dediği gibi bir üniversitenin kalbi kütüphanesidir. adam gibi kütüphanesi olan üniversitemiz yok.

öğrenci seçiminde de sürekli şartlar düşürülüyor. bu da kaliteyi sürekli düşüyor.

ilköğretim ve liselerdeki sorunlar üniversite eğitiminin seviyesini düşürüyor. buralara da el atmak lazım.

yanlış durum. sonuçta herkes okuyacak değil, okumak içinde bir şeyler yapabilmeli insan.

ve hepsinde eğitim fakültesi olması, fen edebiyat bölümlerine de broşür dağıtır gibi formasyon dağıtılması...