japonca 'da istiflemek anlamına gelen tsunade kelimesi, kısa süreliğine terk etmek anlamına gelen oku kelimesi, okumak anlamına gelen doku kelimesi bir araya getirilmiş ve tsundoku kelimesi oluşturulmuş. oluşan bu kelime türkçeye kitap istiflemek şeklinde çevrilmiştir.
tsundaki sendromu ise insanların okuyamayacağı kadar kitap satın alıp, okumaya başlasa bile devam edememe durumunu, kitap satın alma hastalığını* anlatır.
devamını gör...
kişinin okuyabileceğinden fazla kitap alarak evde biriktirmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz bir istifleme bozukluğudur.
hastaların kitap sahibi olmak için çok ciddi bir istekleri vardır. bazen bu istek kitap çalmaya dek ilerleyebilir. finansal bir sıkıntı içinde olsalar da satın alma davranışlarından asla taviz vermezler.
bibliomania ve tsundoku birbirine oldukça karıştırılır. bibliomania okuma niyeti olmadan kitap satın almayı anlatır, tsundoku hastaları ise okuma niyeti ile kitap biriktirir. ama bir türlü eyleme geçemez. bibliomania hastaları okumadığı kitaplarla ilgili herhangi bir şey hissetmezken, tsundoku hastaları suçluluk duygusu hisseder.

peki kişileri bu duruma sürükleyen sebepler nelerdir? en başta tsundoku hastaları ilgili kitabı bir daha asla bulamayacağını düşünür ve hemen satın almak ister. tükenmesinden, bir daha basılmamasından korkar. ayrıca bu satın alma işlemi hastaları oldukça mutlu eder. bu da onları sürekli kitap almaya yönlendirir.
devamını gör...
tsundoku hastaligi, kisinin okuyabileceginden fazla sayida kitap satin alarak evde biriktirmesi olarak karsimiza cikan bir istifleme bozuklugudur.

tsundoku hastaligi olan birey, okumak icin kitap satin alir, aldigi kitaplari vakit bulamama ya da erteleme gibi nedenlerle bir turlu okumaz; evinde raflarda, kitaplikta, cesitli mobilyalarda depolar. okumadigi kitaplarla ilgili sucluluk duyan bu kisinin kitaplarini sergilemek gibi bir amaci yoktur ama bir kitap kurdu oldugunun bilinmesinden buyuk keyif alir.

kisi, okumaya deger ve ilginc bir kitap buldugunda o kitabi hemen almayi tercih eder cunku bir daha gelisinde onu bulamayacagindan korkar. bu nedenle kitaplar satin alip gelecekte okumak uzere evde biriktirir. satin aldigi kitaplara baktiginda kendini daha iyi ve mutlu hisseden bir tsundoku hastasi, eskisini okumadan hemen yeni kitaplarin pesine duser.
devamını gör...
japonca olan bu kelime, sürekli kitap alıp kitapları okumadan kütüphaneye geri koymak anlamına gelir.
devamını gör...
efenim özetle kitap alma hastalığı diyelim buna, alıyorsunuz alıyorsunuz ama okuyabileceğiniz miktarın çok üzerinde alıyor, istifleyip duruyorsunuz. son zamanlarda kendimde yakaladığım bu durumu bi googlelayayım dedim çünkü neden googlelamayayım? mutlaka bundan mustarip birileri vardır ve nasıl başa çıktığını belki yazmıştır diye baktım işte ve karşıma bu tanım geldi. japonlar adını koymuşlar efenim:


bu yazıyı okuyorsanız büyük ihtimalle çok kitap okuyan veya kitaplara hayran biri olarak alıp da çoğunu okuyamayan birisiniz. tsundoku japonca kökenli bir kelime ve anlam olarak istiflemek-biriktirmek karşılığı olan bir deyim. zamanla kitap, bilgisayar oyunu, albüm gibi alımlar yönelik kelime son zamanlarda artan kitap alma hastalığı için kullanılıyor.

tsundoku aslında psikolojik bir rahatsızlık ve dereceleri var. masum bir kitap alma alışkanlığından kitap hırsızlığına kadar giden bir derecelendirme kriteri var. tsundoku sendromuna sahip kişiler kitap okumayan değil aslına bakılırsa düzenli kitap okuma alışkanlığı olan ama ihtiyacından fazlasını alan kişilerdir.

tsundoku hastalığı olan kişilerde ne gibi belirtiler görülür?


tsundoku hastalığı var olan kişiler, aşağıda vermiş olduğumuz belirtilere sahiptirler. işte tsundoku hastalığı olan kişilerde görülen belirtiler;

1- asla kitapları istiflediklerini düşünmezler. günün birinde aldıkları kitapları mutlaka okuyacaklarını düşünürler.

2- kitaplıklarının dolu olması tsundoku hastalığı olan kişileri mutlu eder.

3- yeni alınmış kitap kokusuna bayılırlar.

4- mutlaka okunması gereken kitaplar listesinde yer alan kitapların çoğu ellerinde vardır.

5- başkalarına ödünç kitap vermekten hiç hoşlanmalar. verirlerse de mutlaka peşine düşerler.

6- gitmekten en çok hoşlandıkları yerler kitap fuarlarıdır.


7- okumayacaksan neden alıyorsun bu kitapları diyen kişilere karşı inanılmaz kızgınlık duyarlar.

8- tablette veya diğer elektronik ortamlarda kitap okuma alışkanlığından nefret ederler. kitap okuma ortamları teknolojik cihazlardan uzakta çay, kahve, balkon ve mum gibi etkenlerle geleneksel bir yaklaşımda oluşturur.

9- kişi kitap almadığı zamanlar kendini huzursuz hisseder.

10- kişi kitaplarının sayfa kalitesine ve yıpranmasına aşırı duyarlıdır.

tsundoku ile benzer bir sendrom da bibliyomanidir. ancak bu iki sendrom temelde birbirinin zıttıdır. bibliyomanı hastalık derecesinde kitap tutkunluğudur. burada kitap almaya değil kitap okumaya aşırı derecede bir tutkunluk söz konusudur.

tsundoku size maddi ve manevi bir zarar vermediği sürece anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum olarak değerlendirilebilir. ancak tsundoku sendromları zamanla artar, size maddi ve manevi olarak zarar vermeye başlarsa mutlaka psikolog veya psikiyatristten yardım almanız gerekebilir.


böyle diyollağ...hayır bi de buradan psikolojik sıkıntı çıkarmadığım kaldıydı; daha ne kaldı efenim, kaç teşhis daha gerekiyor ha?!11 lanet olsun, bunun kesinlikle bir hastalık olduğunu reddediyorum, çok meraklısınız ota shite sendrom, hastalık deyip durmaya. istifse de istif efenim, gelecekteki çoluğuma çocuğuma, torunuma, damadıma, gelinime alıyorum var mı? züccaciye sendromu olanları gidin inceleyin alla alla. sinirlendim bi saniye efenim. heh, yani 384633 parça yemek takımı ve kupası olan birinin gidip "ama bu bardak çok şeqeer, üzerinde kediler vaar" diye bir yenisini daha alması bence daha kötü. çeyiz manyaklığına hele hiç girmiyorum, çıkamayız oradan. yalnız züccaciye zaafım da olabilir benim... ulan kendimi yazdım ya la yukarıda; geçende shit bardağı aldım kendime "eheheh" diyerek, bi keyfe geldim poop şekilli bardak görünce. lanet kapitalizmin pençesinde tüketimden kendimi alamıyor muyum yoksa?

efenim ben bunu psikologuma bi danışsam iyi olacak; lanet olsun dostum entelektüel(!) bir azgınlığım var ve artık kırbacı yeyip yerine oturması gerekiyor.
devamını gör...
bu sözcük anlam olarak "satın alınmış ama henüz okunmamış kitapları biriktirme alışkanlığı." diye geçmekte.

aslında bende biraz biraz vardı diyebilirim evvelden, önceden sürekli alıyor alıyor, ama okumuyordum, böyle ne bileyim kitabın kabı mı içeriği mi kokusu mu denir bir şeyi hoşuma gidiyor, kalsın, benim olsun, bana ait olsun diyerek alıyordum, ama öylece kalıyordu. şuan bu özelliğimi çokça azalttım, mümkün oldukça alacağım kitap yahut kitapları alıyorum.
devamını gör...
e bu zaten bibliofil diye tanımlanmış bir kişilik davranışı değil mi.. yani kitabı okumak için değil biriktirmek amaçlı alma hali.. ( her neyse sayenizde japoncasını da öğrenmiş olduk, olur da yolumuz japonya'ya düşerse, tokyo havaalanında uçak beklerken çözdüğümüz bulmacada çıktığında kulaklarınızı çınlatırız.)
devamını gör...
tsundoku;
kitap alıp alıp okumamak, kitap istiflemek anlamına gelen japonca terim.

yeni bir kitap alıp onu okumadan, okunmamış kitapların arasına ekleme eylemine deniyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kitap alma hastalığı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tsundoku" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim