türkiye'nin iran'dan beter olması
başlık "alimden notlar" tarafından 27.01.2022 10:07 tarihinde açılmıştır.
1.
biz çocuktuk...
iran şah'lık ile yönetilirdi.
bizdeki padişahlık gibi bir şey.
veya ingilteredekj krallık benzetmeside yapabilirsiniz.
1960 larda iran, mısır ve türkiyede özgürlük vardı.
kadınlar mini etek giyerdi.
kadınlar şimdiki kötü devirden daha özgürdü.
1960 ların sinema filmlerini açın ve görün.
açıkta meme, donu görünen kadın poposu, mini etek, her şey var.
öküzlük edip de beni yalancı çıkarmak için, linç etmek için boş boğazlık edecek akp'lilere yazdım bu üstteki cümleleri.
bir vakit geldi humeyni denilen bir amerikan ve fransız şeytanı çıktı.
paris den tahran'a, tereyağından kıl çeker gibi geldi.
şahın ordusundaki subayların hepsini asarak idam etti.
veeeeee...
şeriat denilen bir faşizmi ülkeye oturttu.
devrim muhafızları denilen zorbalarla halkı sindirdi ve ezdi.
isimlerde caf caf lı hani.
devrim muhafızları...
beh beh beh...
tıpkı akp'nin yaptığı gibi.
caf caf lı isimler.
mavi vatan vs vs...
beh beh beh...
geriye ne mini etek kaldı, nede kadın özgürlüğü.
iran persleri ve türkler, aynı tarihi paylaşmış, kardeş ırklardır.
özgürlüklerine düşkündürler.
iranda bir zümre, şeriat faşizmi altında da olsa, atom bombası bile yapacak teknolojiye ulaştılar.
amerikaya kafa tutabilecek bir seviyeye ulaştılar.
kuzey kore gibi özerkliğini ilan ettiler.
humeyni geldiği günlerde, büyüklerimiz konuşurdu.
''yok canım, türkiye iran gibi olmaz.'' laflarını çok duyardım.
şimdi görüyorum ki iran bizden yukarıda.
adamlarda milliyetçi bir zümre varmış.
şeriat faşizmi altında bile ülkeleri için çalışmışlar.
bizde ne var...
yurt dışına tüymek için sıra bekleyen, fırsat kollayan ucuz enteller sürüsü.
milliyetçilik kavramını unutmuş seviyesiz haymatloslar.
bir ülkeyi vatan yapan, siyasiler değildir.
siyasilerin yönetim şekilleri de değildir.
o ülkedeki vatansever insanların çokluğudur.
yazıklar olsun size.
başka bir şey demiyorum.
iran şah'lık ile yönetilirdi.
bizdeki padişahlık gibi bir şey.
veya ingilteredekj krallık benzetmeside yapabilirsiniz.
1960 larda iran, mısır ve türkiyede özgürlük vardı.
kadınlar mini etek giyerdi.
kadınlar şimdiki kötü devirden daha özgürdü.
1960 ların sinema filmlerini açın ve görün.
açıkta meme, donu görünen kadın poposu, mini etek, her şey var.
öküzlük edip de beni yalancı çıkarmak için, linç etmek için boş boğazlık edecek akp'lilere yazdım bu üstteki cümleleri.
bir vakit geldi humeyni denilen bir amerikan ve fransız şeytanı çıktı.
paris den tahran'a, tereyağından kıl çeker gibi geldi.
şahın ordusundaki subayların hepsini asarak idam etti.
veeeeee...
şeriat denilen bir faşizmi ülkeye oturttu.
devrim muhafızları denilen zorbalarla halkı sindirdi ve ezdi.
isimlerde caf caf lı hani.
devrim muhafızları...
beh beh beh...
tıpkı akp'nin yaptığı gibi.
caf caf lı isimler.
mavi vatan vs vs...
beh beh beh...
geriye ne mini etek kaldı, nede kadın özgürlüğü.
iran persleri ve türkler, aynı tarihi paylaşmış, kardeş ırklardır.
özgürlüklerine düşkündürler.
iranda bir zümre, şeriat faşizmi altında da olsa, atom bombası bile yapacak teknolojiye ulaştılar.
amerikaya kafa tutabilecek bir seviyeye ulaştılar.
kuzey kore gibi özerkliğini ilan ettiler.
humeyni geldiği günlerde, büyüklerimiz konuşurdu.
''yok canım, türkiye iran gibi olmaz.'' laflarını çok duyardım.
şimdi görüyorum ki iran bizden yukarıda.
adamlarda milliyetçi bir zümre varmış.
şeriat faşizmi altında bile ülkeleri için çalışmışlar.
bizde ne var...
yurt dışına tüymek için sıra bekleyen, fırsat kollayan ucuz enteller sürüsü.
milliyetçilik kavramını unutmuş seviyesiz haymatloslar.
bir ülkeyi vatan yapan, siyasiler değildir.
siyasilerin yönetim şekilleri de değildir.
o ülkedeki vatansever insanların çokluğudur.
yazıklar olsun size.
başka bir şey demiyorum.
devamını gör...
2.
o ülkedeki vatansever insanların çokluğudur.
haklısın da bir makarna ve kömüre oy satan bir kitlenin vatan sevgisi ne kadar olabilir ? ya da 10 senedir seçim kaybettiği halde %25 şakşakçısı olan bir şahsın olduğu yerde ülke bekası kimin umrunda ? milliyetçi kisvesi altında mafyacılık oynayanların, her türlü pisliği yapanların vatansever kahraman ilan edildiği bir yerde vatan kavramının içi ne kadar doludur ? veya kendisini bir halkın temsilcisi gösterip, demokrat ilan edip teröre yardım ve yataklık yapan partinin olduğu yerde nasıl bir demokrasi ve yurttaşlık anlayışı vardır ki ?
bu ülke gerçekten bir suç cehennemi. halkı da o suçlara günahlara ortak.
türkiye iran'dan beter zaten laiklik ya da din elden gitse ne olur...
devamını gör...
3.
adam gelmiş bize sallıyor,
makarna kömüre oy satan, aklını şeyhine.tarikatina kiraya vermis, sarayda soytarı beslenmesi için çalıştığımız ülke de kısacık hayatımızda neden kalalım? manyak miyiz biz? mazoşist miyiz?
insanları ülkeden defolup gidecek hale getiripte ülkenizi sevmiyorsunuz demek ayrı komedi. nesini sevelim lan bu ülkenin? iç anadolu ferasetii mi? safi sübyan a tecavüz eden tarikat cemaatleri mi? cehalet ve liyakatsizliğin rönesans'ıni mi?
söylediğin ülkeler de o işlerin başına liyakatli insanlar geçti bizim ülke de liyakat mi var yahu?
ve evet liyakat konusunda bizden ilerideler onu söyleyebilirim.
makarna kömüre oy satan, aklını şeyhine.tarikatina kiraya vermis, sarayda soytarı beslenmesi için çalıştığımız ülke de kısacık hayatımızda neden kalalım? manyak miyiz biz? mazoşist miyiz?
insanları ülkeden defolup gidecek hale getiripte ülkenizi sevmiyorsunuz demek ayrı komedi. nesini sevelim lan bu ülkenin? iç anadolu ferasetii mi? safi sübyan a tecavüz eden tarikat cemaatleri mi? cehalet ve liyakatsizliğin rönesans'ıni mi?
söylediğin ülkeler de o işlerin başına liyakatli insanlar geçti bizim ülke de liyakat mi var yahu?
ve evet liyakat konusunda bizden ilerideler onu söyleyebilirim.
devamını gör...
4.
türkiye'nin iran'dan beter olup olmadığını söyleyebilmek için elimizde bir takım kriterlerin olması gerekir. iki ülkeyi bu kriterlere göre değerlendirip ona göre bir karar vermemiz gerekir. neye göre beter? eğer elimizdeki kriter batı avrupa, onun yaşam biçimi, kurumları vb. ise, türkiye iran'dan daha beter konumda değil. her şeye rağmen, son yıllarda tüm yaşananlara rağmen değil. bunun tarihi, coğrafi, yer altı kaynakları vb. ile ilgili bir çok sebebi var. türkiye, osmanlı'nın son iki yüzyılından itibaren, bizzat devleti yöneten padişahların eli ile modernleştirilmeye çalışılan bir ülke. bu modernleştirme çalışmaları batı avrupa'nın değerleri ile yetişmiş bir bürokrasi ve bu değerler etrafında şekillenmiş kurumlar (mülkiye, harbiye, tıbbiye; ordu, dış işleri vb.) yarattı. atatürk ve cumhuriyeti kuran kadro bu reformların oluşturduğu kurumlarda yetiştiler. avrupa ile sınır komşusu olduğumuz için onunla ilişkilerimiz oldukça yoğun. onun daha fazla etki alanındayız. üstelik iran gibi izole bir ekonomiyi besleyecek enerji kaynaklarımız olmadığı için ekonomimizi dışa açmak zorundayız. bu da coğrafi yakınlık sebebiyle avrupa olmak zorunda. dolayısı ile ekonomimiz girift bir şekilde avrupa ile bağlı. dolayısı ile birileri istese dahi avrupa'dan kopamıyoruz.
yukarıdaki yazıda iran'ın atom bombası yapacak seviyeye gelmesi sanırım türkiye'nin iran'dan daha beter olduğuna yönelik temel kriteri oluşturuyor, ama bunun ortalama bir vatandaş için neden önemli olması gerektiğini anlamadım. üstelik atom bombası ile müstehcenlik arasındaki bağlantıyı hiç anlamadım. iran'da artık sinemalarda mini etek olmadığı için iran beter ama atom bombası yaptığı için türkiye kadar beter değil mi? iran'ın atom bombası yapmasının sebebi vatanseverlik olarak gösterilmiş. ama bundan da emin değilim. atom bombası geliştirmelerinin sebebi temelde orada inşa edilen rejimi korumak ve onun yıkılamaz hale gelmesini sağlamak. tıpkı kuzey kore'de olduğu gibi. şimdi türkiye'de atom bombası yapılsa ama batı medeniyetinin kurumlarını, yönetim şeklini, kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü, ifade özgürlüğünü tamamen ama tamamen ortadan kaldıran bir rejim inşa edilse bu türkiye'yi daha az mı beter yapacak?
türkiye'nin beter olup olmadığı sorusunu cevaplamak için kullanılması gereken kriter bana kalırsa insanlarının nasıl yaşamak istediğidir. türkiye vatandaşları nasıl bir ülkede yaşamak istiyorlar? yapılan kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki, insanlar bunu açık bir şekilde ifade edemeseler de, belirli spesifik konular üzerinde kafaları oldukça karışık olsa da, her kesimden insanın ezici bir çoğunluk ile istediği şey, bir avrupa ülkesinin özelliklerine sahip bir ülkede yaşamak. dolayısı ile türkiye'nin beter olup olmadığı bu kriterler üzerinden değerlendirilmeli.
yukarıdaki yazıda iran'ın atom bombası yapacak seviyeye gelmesi sanırım türkiye'nin iran'dan daha beter olduğuna yönelik temel kriteri oluşturuyor, ama bunun ortalama bir vatandaş için neden önemli olması gerektiğini anlamadım. üstelik atom bombası ile müstehcenlik arasındaki bağlantıyı hiç anlamadım. iran'da artık sinemalarda mini etek olmadığı için iran beter ama atom bombası yaptığı için türkiye kadar beter değil mi? iran'ın atom bombası yapmasının sebebi vatanseverlik olarak gösterilmiş. ama bundan da emin değilim. atom bombası geliştirmelerinin sebebi temelde orada inşa edilen rejimi korumak ve onun yıkılamaz hale gelmesini sağlamak. tıpkı kuzey kore'de olduğu gibi. şimdi türkiye'de atom bombası yapılsa ama batı medeniyetinin kurumlarını, yönetim şeklini, kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü, ifade özgürlüğünü tamamen ama tamamen ortadan kaldıran bir rejim inşa edilse bu türkiye'yi daha az mı beter yapacak?
türkiye'nin beter olup olmadığı sorusunu cevaplamak için kullanılması gereken kriter bana kalırsa insanlarının nasıl yaşamak istediğidir. türkiye vatandaşları nasıl bir ülkede yaşamak istiyorlar? yapılan kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki, insanlar bunu açık bir şekilde ifade edemeseler de, belirli spesifik konular üzerinde kafaları oldukça karışık olsa da, her kesimden insanın ezici bir çoğunluk ile istediği şey, bir avrupa ülkesinin özelliklerine sahip bir ülkede yaşamak. dolayısı ile türkiye'nin beter olup olmadığı bu kriterler üzerinden değerlendirilmeli.
devamını gör...
5.
iran türkiye'nin üzerindedir diyen adamın dünyadan haberi yoktur. nükleer silah üretmekle bir ülke güçlü olmaz. güç ekonomiyle sağlanır, onun şartı da bilim ve açık toplumdur. dünyaya kapalı, ticaret yapamayan, rekabet gücü olmayan bir ülkenin günleri sayılıdır. bir de kuzey kore örneği verilmiş. eğitim sistemimiz artık direkt moron yetiştirmeye başlamış anlaşılan.
devamını gör...
6.
iran'ın türkiye'den ilerde olacağı tek şey saat diyerek cevap vereceğim başlıktır.
ilk önce şöyle başlayalım ne türkiye'de, ne iran'da insanlar tam anlamıyla özgür olamamıştır bunu mikro tarih okumaları yaparak gözlemleyebilirsiniz. 60lı yıllarda meme, kadın donu vs şeylerin sinemada görünmesinin en büyük sebebi cinselliğin bir tabu olması ve günümüzde olduğu gibi çıplak kadın vücudunun her şeyden daha çok merak görüyor olmasıdır mesela bir astronomiden daha çok merak edildiğini söyleyebilirim. bunun yanı sıra o dönemde hollywooddan film ithal edilemediği için sinema salonlarında büyük problemler ortaya çıkmıştı özellikle 1960-1980 yılları arasında fazla ve gereksiz film üretiminin doğmasını sağlamış. tabi ki bizim türk insanı veya kapital dünya düzenimi demek istersiniz artık bilmiyorum ama en çok rağbet gören şeyi sinemada çok kullanmaya çalışmış bu sebeple türk sineması bir dönem adeta bir p*rno çöplüğüne dönüşmüştür aslında hababam sınıfı gibi yeşilçam kültlerinin bu kadar tutulmasının da bir sebebi budur p*rno izlemekten sıkılan insanlar bu tarz filmler çıkmaya başlayınca ilgi göstermiştir.
nükleer bomba meselesine gelirsek eğer, türkiye'de planlanan bir kaç tane nükleer santral inşası var ben yıllardır bu projelerin sadece enerji üretimi için amaçlanmadığını düşünüyorum asıl amaç nükleerde tecrübe sahibi olmak ve bu teknolojiye zaman içerisinde yatırım yapmak ancak tabi ki nükleer bir kurtuluş yolu değil insanlığın kendi sonunu getirebilecek büyük bir problem. bunun yanı sıra iran'da son zamanlarda yetişen bilim ve fikir insanlarına bakarsak türkiye'nin bu konuda daha ileride olduğunu gayet görebiliriz ancak mastürbasyon milliyetçiliği yapmaya gerek yok türkiye'de çok gelmiş bir ülke değil ancak aklınızı başınıza devşirin kıyasladığınız ülke iran be kardeşim.
bir ülkenin gelişmesine ve güç sahibi olmasına bakarsak eğer ortadoğu toplumları yüzyıllardır kendisini hala orta çağ'da yaşıyormuş gibi hissediyor bu sebeple güç denilen şeyin sadece silah ve savaş teknolojisi olduğunu düşünüyor aslında günümüzde güçlü devlet güçlü ekonomiyle oluşuyor. istediğin kadar mükemmel silahların olsun savaşı kaldıracak bir ekonomin yoksa kaybedersin ki zaten artık savaşlar gerçekten savaş meydanında değil masa başında, istihbaratla, ekonomi ile yapılıyor silahlı güç çok daha sonraki aşama. tabi ki gelişim sadece devlet eliyle de olmuyor toplumunda elini taşın altına koyması gerekiyor kahvehane köşelerinde hükümet eleştirmek tek başına yetmiyor. memlekette bütün herkes güzel yavrusunun masa başı işi olsun istiyor üretime katkısı olsun istemiyor hep sıcacık ofisinde otursun istiyor tabi ki sadece ebeveynler değil gençlerin büyük bir kısmı da kolay yoldan zengin olmak ya da anne-babadan para edecek bir yer kalsa da satıp ekmeğini yesek derdinde. bu çıkarımı gençlerin büyük bir bölümünün sosyal medya fenomeni olmak hayaliyle de yapabiliriz.
vatanseverlik konusuna gelirsek ben kimsenin vatansever olmadığını iddia edecek değilim ki bence fazlasıyla vatanseverde var ama oturduğu yerden vatanı sevmek yetmiyor bakıyorum vatanını sözde en çok sevenlerde en çok küçümsüyor diğer bir grupta zaten çok yüceltiyor, bir grup süper güç sanıyorken bir diğer grupta sahra altı afrikasında filanmış gibi muamele yapıyor. evet arkadaşlar türkiye küresel bir güç değildir, iran'da küresel bir güç değildir ancak ikisi de önemli bir bölgesel güçtür her devlet için ''potansiyel tehlikedir''. bunun yanı sıra eğer iran gelişmişse bu gelişmenin sebebi şeriat faşizmine rağmen çalışan milliyetçiler filan da değil zaten bir çoğu bu rejimden rahatsız dahi değildir çünkü orta doğu toplumları düşünüldüğü gibi bir özgürlüğe düşkünlüğü yok aksine kendilerinden olan ve kendi değerlerine göre yöneten ''otoriter rejimleri ve profilleri'' severler bunun sebebi de zaten okuma yazmanın belirli bir sınırın üstüne çıkamaması halkın hala sözlü kültüre bağlı olarak yaşamasıdır. sözlü kültürden kasıt ise dedelerden, ninelerden duyulan kahramanlık masalları ve kulaktan doğma şeylere itibar eder olması, halkın büyük bir kısmının araştırmaya, bilmeye, öğrenmeye ihtiyaç duymaması, kendi bildiğim daima doğrudur mottosuyla yaşamasıdır. batılılaşmada pek tabi bizim kurtuluş yolumuz değildir, bizim kendi kültürümüzü ve değerlerimizi kabul ederek modernleşmemiz gerekmektedir çünkü biz batı medeniyetinden değiliz. gerilememizin en büyük sebeplerinden birisi de zaten budur kendi içimizde gereğinden fazla kutuplaşmamız ve ayrışmamızdır.
bu konu üzerine anlatılabilecek ve söylenebilecek çok şey var ancak daha fazla uzatmak istemiyorum. son olarak şunu eklemek isterim ki ülkemizden yurtdışına gitmek isteyen insanların bir ideali var, değer görmediği yerde neden dursun ve şöyle de bir gerçek var canım memleketimden gitmek isteyenler savaş durumunda ülkesini terk edip kaçmaya çalışan insanlarda değil bileğinin hakkıyla kendini eğitip, okuyup bir vasıf sahibi olup gidebilme imkanı olduğunda göç eden insanlardır öyle iranlılar gibi * kaçak yollarla başka ülkelere göç edip mülteci hayatı yaşamaya çalışmıyorlar, gidemezlerse aslanlar gibi kendi vatanlarında da başının çaresine bakıyorlar.
ilk önce şöyle başlayalım ne türkiye'de, ne iran'da insanlar tam anlamıyla özgür olamamıştır bunu mikro tarih okumaları yaparak gözlemleyebilirsiniz. 60lı yıllarda meme, kadın donu vs şeylerin sinemada görünmesinin en büyük sebebi cinselliğin bir tabu olması ve günümüzde olduğu gibi çıplak kadın vücudunun her şeyden daha çok merak görüyor olmasıdır mesela bir astronomiden daha çok merak edildiğini söyleyebilirim. bunun yanı sıra o dönemde hollywooddan film ithal edilemediği için sinema salonlarında büyük problemler ortaya çıkmıştı özellikle 1960-1980 yılları arasında fazla ve gereksiz film üretiminin doğmasını sağlamış. tabi ki bizim türk insanı veya kapital dünya düzenimi demek istersiniz artık bilmiyorum ama en çok rağbet gören şeyi sinemada çok kullanmaya çalışmış bu sebeple türk sineması bir dönem adeta bir p*rno çöplüğüne dönüşmüştür aslında hababam sınıfı gibi yeşilçam kültlerinin bu kadar tutulmasının da bir sebebi budur p*rno izlemekten sıkılan insanlar bu tarz filmler çıkmaya başlayınca ilgi göstermiştir.
nükleer bomba meselesine gelirsek eğer, türkiye'de planlanan bir kaç tane nükleer santral inşası var ben yıllardır bu projelerin sadece enerji üretimi için amaçlanmadığını düşünüyorum asıl amaç nükleerde tecrübe sahibi olmak ve bu teknolojiye zaman içerisinde yatırım yapmak ancak tabi ki nükleer bir kurtuluş yolu değil insanlığın kendi sonunu getirebilecek büyük bir problem. bunun yanı sıra iran'da son zamanlarda yetişen bilim ve fikir insanlarına bakarsak türkiye'nin bu konuda daha ileride olduğunu gayet görebiliriz ancak mastürbasyon milliyetçiliği yapmaya gerek yok türkiye'de çok gelmiş bir ülke değil ancak aklınızı başınıza devşirin kıyasladığınız ülke iran be kardeşim.
bir ülkenin gelişmesine ve güç sahibi olmasına bakarsak eğer ortadoğu toplumları yüzyıllardır kendisini hala orta çağ'da yaşıyormuş gibi hissediyor bu sebeple güç denilen şeyin sadece silah ve savaş teknolojisi olduğunu düşünüyor aslında günümüzde güçlü devlet güçlü ekonomiyle oluşuyor. istediğin kadar mükemmel silahların olsun savaşı kaldıracak bir ekonomin yoksa kaybedersin ki zaten artık savaşlar gerçekten savaş meydanında değil masa başında, istihbaratla, ekonomi ile yapılıyor silahlı güç çok daha sonraki aşama. tabi ki gelişim sadece devlet eliyle de olmuyor toplumunda elini taşın altına koyması gerekiyor kahvehane köşelerinde hükümet eleştirmek tek başına yetmiyor. memlekette bütün herkes güzel yavrusunun masa başı işi olsun istiyor üretime katkısı olsun istemiyor hep sıcacık ofisinde otursun istiyor tabi ki sadece ebeveynler değil gençlerin büyük bir kısmı da kolay yoldan zengin olmak ya da anne-babadan para edecek bir yer kalsa da satıp ekmeğini yesek derdinde. bu çıkarımı gençlerin büyük bir bölümünün sosyal medya fenomeni olmak hayaliyle de yapabiliriz.
vatanseverlik konusuna gelirsek ben kimsenin vatansever olmadığını iddia edecek değilim ki bence fazlasıyla vatanseverde var ama oturduğu yerden vatanı sevmek yetmiyor bakıyorum vatanını sözde en çok sevenlerde en çok küçümsüyor diğer bir grupta zaten çok yüceltiyor, bir grup süper güç sanıyorken bir diğer grupta sahra altı afrikasında filanmış gibi muamele yapıyor. evet arkadaşlar türkiye küresel bir güç değildir, iran'da küresel bir güç değildir ancak ikisi de önemli bir bölgesel güçtür her devlet için ''potansiyel tehlikedir''. bunun yanı sıra eğer iran gelişmişse bu gelişmenin sebebi şeriat faşizmine rağmen çalışan milliyetçiler filan da değil zaten bir çoğu bu rejimden rahatsız dahi değildir çünkü orta doğu toplumları düşünüldüğü gibi bir özgürlüğe düşkünlüğü yok aksine kendilerinden olan ve kendi değerlerine göre yöneten ''otoriter rejimleri ve profilleri'' severler bunun sebebi de zaten okuma yazmanın belirli bir sınırın üstüne çıkamaması halkın hala sözlü kültüre bağlı olarak yaşamasıdır. sözlü kültürden kasıt ise dedelerden, ninelerden duyulan kahramanlık masalları ve kulaktan doğma şeylere itibar eder olması, halkın büyük bir kısmının araştırmaya, bilmeye, öğrenmeye ihtiyaç duymaması, kendi bildiğim daima doğrudur mottosuyla yaşamasıdır. batılılaşmada pek tabi bizim kurtuluş yolumuz değildir, bizim kendi kültürümüzü ve değerlerimizi kabul ederek modernleşmemiz gerekmektedir çünkü biz batı medeniyetinden değiliz. gerilememizin en büyük sebeplerinden birisi de zaten budur kendi içimizde gereğinden fazla kutuplaşmamız ve ayrışmamızdır.
bu konu üzerine anlatılabilecek ve söylenebilecek çok şey var ancak daha fazla uzatmak istemiyorum. son olarak şunu eklemek isterim ki ülkemizden yurtdışına gitmek isteyen insanların bir ideali var, değer görmediği yerde neden dursun ve şöyle de bir gerçek var canım memleketimden gitmek isteyenler savaş durumunda ülkesini terk edip kaçmaya çalışan insanlarda değil bileğinin hakkıyla kendini eğitip, okuyup bir vasıf sahibi olup gidebilme imkanı olduğunda göç eden insanlardır öyle iranlılar gibi * kaçak yollarla başka ülkelere göç edip mülteci hayatı yaşamaya çalışmıyorlar, gidemezlerse aslanlar gibi kendi vatanlarında da başının çaresine bakıyorlar.
devamını gör...
7.
özgürlüğün mini eteğe indirgendiği saçma bir çıkarım.
1960 lı yıllarda abd, musaddık hükümetini devirdikten sonra, kukla şah yönetimi ile beraber, iran'ın yer altı kaynaklarını sömürüyordu. bunu sömürürken aynı zaman da halkın ibadet etme örgürlüğünü kısıtlıyordu. meşhed şehrinde yer alan imam rıza türbesine ayakkabı ile girip saygısızlık eden prenses hanım ve ekibini unutmak ne mümkün. eğer bir halkın kutsalına saygısızlık özgürlük ise; evet iran özgür değildir.
islam devrimi tereyağından kıl çeker gibi gelmemiştir. 1963-1979 yılları arasında verilen 16 yıllık bir mücadelenin sonucudur. devrim olduktan sonra, devrimin ilk on yılında devrimin lider kadrosunun yüzde yetmişi öldürülmüştür.
devrimin, abd ve fransız destekli olması ile ilgili sadece tebessüm ettim. bilindiği gibi devrimin ilk işi, abd ve israil konsolosluklarını tasviye etmesidir. eğer böyle olmasaydı; 43 yıllık devrimin, abd ve batı devletleri tarafından ambargoya maruz kalması anlamsız olurdu. çünkü devrimi yaptıran güç, batılı güçler değildi. batılı güçler; hem devrimi yaptırıp, hemde ambargo uygulayacak kadar aptal değildir.
gelelim türkiye ile iran kıyaslamasına;
cumhuriyet kurulduktan sonra, 1946 yılına kadar biz kendi ayaklarımızın üstünde duran bir ülke idik. kimseye eyvallahı olmayan, özgür ve fakir bir ülke idik. 1946 yılında bir gemi geldi. adı: missouri gemisi idi. bu geminin bize vadettiği şey; "küçük bir amerika olma" hayali idi. biz bu hayali kurarken; onlar, bizden savaşarak elde edemedikleri şeyleri istiyorlardı. ve aldılar. bunu yaparken; yardım, uyum vs vs, gibi güzellemeler yaparak geldiler.
türkiye ne yazık ki hiç bir dönem tam manasıyla özgür olamamıştır. batılı sömürge güçleri ve işbirlikçileri; bu ülkeyi hiçbir zaman rahat bırakmamıştır. bugün ülkece yaşadığımız sıkıntılar siyasi bir sıkıntı gibi görünse de işin iç yüzü öyle değildir. eğer siyasi partilerin nöbet değişimleri ile sıkıntıların bertaraf olacağını düşünüyor iseniz; çok iyimsersiniz. türkiye birkaç defa özgür olmayı denemiş ve bu denemeleri hep içerideki hainler tarafından engellenmiştir. askeri darbeler, e-muhtıralar özgür olmak isteyen insanların önünde her dönem engel olmuştur. bu bağlamda batılı güçlerin dayatması, özgürlük adı altında insanlara empoze edildi. soyunmak özgürlük, kendi inancını yaşamak ise kısıtlanmak olarak algılandı.
iyi veya kötü iran ile kıyaslanmak türkiye yi küçük düşürmez. ne nükleer silah sahibi olmak iran'ın üstünlük sebebidir,ne de avrupa'nın dayattığı özgürlük anlayışı türkiye nin üstünlük sebebi olabilir.
1960 lı yıllarda abd, musaddık hükümetini devirdikten sonra, kukla şah yönetimi ile beraber, iran'ın yer altı kaynaklarını sömürüyordu. bunu sömürürken aynı zaman da halkın ibadet etme örgürlüğünü kısıtlıyordu. meşhed şehrinde yer alan imam rıza türbesine ayakkabı ile girip saygısızlık eden prenses hanım ve ekibini unutmak ne mümkün. eğer bir halkın kutsalına saygısızlık özgürlük ise; evet iran özgür değildir.
islam devrimi tereyağından kıl çeker gibi gelmemiştir. 1963-1979 yılları arasında verilen 16 yıllık bir mücadelenin sonucudur. devrim olduktan sonra, devrimin ilk on yılında devrimin lider kadrosunun yüzde yetmişi öldürülmüştür.
devrimin, abd ve fransız destekli olması ile ilgili sadece tebessüm ettim. bilindiği gibi devrimin ilk işi, abd ve israil konsolosluklarını tasviye etmesidir. eğer böyle olmasaydı; 43 yıllık devrimin, abd ve batı devletleri tarafından ambargoya maruz kalması anlamsız olurdu. çünkü devrimi yaptıran güç, batılı güçler değildi. batılı güçler; hem devrimi yaptırıp, hemde ambargo uygulayacak kadar aptal değildir.
gelelim türkiye ile iran kıyaslamasına;
cumhuriyet kurulduktan sonra, 1946 yılına kadar biz kendi ayaklarımızın üstünde duran bir ülke idik. kimseye eyvallahı olmayan, özgür ve fakir bir ülke idik. 1946 yılında bir gemi geldi. adı: missouri gemisi idi. bu geminin bize vadettiği şey; "küçük bir amerika olma" hayali idi. biz bu hayali kurarken; onlar, bizden savaşarak elde edemedikleri şeyleri istiyorlardı. ve aldılar. bunu yaparken; yardım, uyum vs vs, gibi güzellemeler yaparak geldiler.
türkiye ne yazık ki hiç bir dönem tam manasıyla özgür olamamıştır. batılı sömürge güçleri ve işbirlikçileri; bu ülkeyi hiçbir zaman rahat bırakmamıştır. bugün ülkece yaşadığımız sıkıntılar siyasi bir sıkıntı gibi görünse de işin iç yüzü öyle değildir. eğer siyasi partilerin nöbet değişimleri ile sıkıntıların bertaraf olacağını düşünüyor iseniz; çok iyimsersiniz. türkiye birkaç defa özgür olmayı denemiş ve bu denemeleri hep içerideki hainler tarafından engellenmiştir. askeri darbeler, e-muhtıralar özgür olmak isteyen insanların önünde her dönem engel olmuştur. bu bağlamda batılı güçlerin dayatması, özgürlük adı altında insanlara empoze edildi. soyunmak özgürlük, kendi inancını yaşamak ise kısıtlanmak olarak algılandı.
iyi veya kötü iran ile kıyaslanmak türkiye yi küçük düşürmez. ne nükleer silah sahibi olmak iran'ın üstünlük sebebidir,ne de avrupa'nın dayattığı özgürlük anlayışı türkiye nin üstünlük sebebi olabilir.
devamını gör...