1.
(bkz: problem) kapsamında değerlendirilebilir. bir çeşit rahatsızlık ama çözümü var tabi.
(bkz: the white knight syndrome) olarak adlandırılır, yani (bkz: beyaz şövalye olma sendromu).
son dönemde çokça karşıma çıkan ve beni derinden üzen ve rahatsız eden sendrom. kişi yardım isteyebilir, ve bunu sağlıklı bir şekilde yapabilirsiniz ancak kişinin hayatında tek kurtarıcı, kişinin hayatını karakterini, yardım etme uğruna aşağılamak rahatsız edici bir durum. konuyla ilgili
behavioral experts agree that “helping” does indeed have the potential to become an addiction. when we help others, our brains emit three chemicals, often referred to as the happiness trifecta:
serotonin (produces intense feelings of wellbeing)
dopamine (intensifies motivation)
oxytocin (increases a sense of connection to others)
the “feel good” outcome of this combination naturally makes us want to repeat it. but when our need to help becomes so insatiable that our sense of purpose is tied directly to others, specifically, them needing our guidance, it is no longer other people that we are helping. ıt is ourselves.
yani diyor ki özetle; davranış bilimi uzmanları yardım etmenin bir çeşit bağımlılık haline gelebileceğini belirtiyorlar. başkalarına yardım ederken beynimiz üç kimyasal salgılıyor. bunlar serotonin, dopamin ve oksitosin.
haliyle bu hormanlar yardım etme eylemini tekrar etmenizi sağlıyorlar. ancak durum bir süre sonra başkalarına yardım etmekten çıkıp kişinin kendine yardım etmesine dönüşüyor.
konuyla ilgili ingilizce kaynak olarak harvard business review'u okuyabilirsiniz.
(bkz: the white knight syndrome) olarak adlandırılır, yani (bkz: beyaz şövalye olma sendromu).
son dönemde çokça karşıma çıkan ve beni derinden üzen ve rahatsız eden sendrom. kişi yardım isteyebilir, ve bunu sağlıklı bir şekilde yapabilirsiniz ancak kişinin hayatında tek kurtarıcı, kişinin hayatını karakterini, yardım etme uğruna aşağılamak rahatsız edici bir durum. konuyla ilgili
behavioral experts agree that “helping” does indeed have the potential to become an addiction. when we help others, our brains emit three chemicals, often referred to as the happiness trifecta:
serotonin (produces intense feelings of wellbeing)
dopamine (intensifies motivation)
oxytocin (increases a sense of connection to others)
the “feel good” outcome of this combination naturally makes us want to repeat it. but when our need to help becomes so insatiable that our sense of purpose is tied directly to others, specifically, them needing our guidance, it is no longer other people that we are helping. ıt is ourselves.
yani diyor ki özetle; davranış bilimi uzmanları yardım etmenin bir çeşit bağımlılık haline gelebileceğini belirtiyorlar. başkalarına yardım ederken beynimiz üç kimyasal salgılıyor. bunlar serotonin, dopamin ve oksitosin.
haliyle bu hormanlar yardım etme eylemini tekrar etmenizi sağlıyorlar. ancak durum bir süre sonra başkalarına yardım etmekten çıkıp kişinin kendine yardım etmesine dönüşüyor.
konuyla ilgili ingilizce kaynak olarak harvard business review'u okuyabilirsiniz.
devamını gör...
2.
serotonin, dopamin ve oksitosin
zaten başımıza ne geliyorsa bu arkadaşlar yüzünden geliyor.
bende de var bu durum, birisi benden herhangi bir konuda yardım isterse işi gücü bırakıp onun sıkıntısını çözmek için uğraşıyorum.
güzel hissettiriyor ama aslında saçma.
en kötüsü de, sizin yardıma ihtiyaç duyduğunuz bir konu olduğunuzda yalnız kaldığınız o an.
o hissiyat kötü.
devamını gör...
3.
mallıktır.
devamını gör...
4.
rahatsızlıktır. iyi olmaya çalışmak değil, kendini sevdirme çabası olarak derinine inilebilir.
devamını gör...
5.
ilgi açlığı olabilir altında yatan sebep, nerden mi biliyorum ben de yapıyorum ara ara bu hatayı çünkü. kardeşim önce sen kendine yardım et zaten sevilesi bir insan olacaksın muhtemelen.
devamını gör...