öne çıkanlar | diğer yorumlar

kitabı okurken allah allah bu diktatörü bir yerden gözüm ısırıyor ama dur bakalım diyorsunuz. yaptığı kötülükleri öyle bir organize ediyor ki onun hiç haberi yok izlenimi ediniyor ülkedeki herkes. bak sen şu işe. başkan babamızın haberi olsa böyle mi olurdu diyor halk. halk bilmiyor ki sizin başkan babanız sizin iliğinizi sömürüp sizi hoşaf ediyor.


tanım: yazarın en zor okunan kitaplarından biri.
devamını gör...
marquez abinin en sevdiğim kitabı . etkileyici, okuması zor fakat okunduktan sonra “normal” tarzda yazılmış kitaplar okumaya geri dönüşünüzü zorlaştıracak türden bir anlatıma sahip.
devamını gör...
eser siyaset bilimi ve siyaset sosyolojisi açısından oldukça doyurucu.

eserde, totaliter rejimlerin ayırt edici özelliklerinden olan halkın izlediği belirli bir ideoloji ya da otoriter rejimlerde hakim olan “zihniyet” kavramı söz konusu değil. totaliter rejimler tek partili
rejim olsa dahi toplumun tüm damarlarına nüfuz edecek ikincil örgütleri de vardır, eserde
parti olmaması nedeniyle totaliter rejimlerden ayrıldığını görürüz.

eserdeki rejimde, eleştirmek ya da doğru / yanlış olarak değerlendirmek halkın ya da yönetici dışındaki kişilerin yapabileceği türden bir olay değildir, bu bağlamda otoriter rejimlerden de ayrılır. sultancı rejimlerde yönetici, iktidarını kendi takdirine göre herhangi bir sınıra dahil olmaksızın ve en önemlisi de kurallara yahut bir ideoloji ya da değer sistemine bağlılık duymaksızın kullanır. bürokratik yönetimin bağlayıcı kural ve ilişkileri, yöneticinin keyfi kişisel kararlarıyla her zaman çiğnenir ve bunun ideolojik gerekçelerle meşrulaştırılmasına da gerek duyulmaz.

yönetimdeki kişinin yıllardır sarayından çıkmaması ve halkın mobilize olmasından çekinmesi ile buna karşı önlemler almak zorunda hissetmesi, “…ve biz, çocukluğumuzdan başlayarak, onun egemenliğini sürdürdüğü bu konakta yaşadığına inanmaya çalışarak büyümüştük…” egemenlik sağladığı halkta bir bağlılık yerine korku rejimi yaydığını bize kanıtlar. hatta ölüm döşeğinde generale önüne baktığında herkesin onun emirlerini yerine getirdiğini ama arkasını döndüğü anda dillerini çıkarttıkları örneği de halkın lidere hayranlıktan ve saygıdan çok (karizmatik otorite)
zorunluluk ile yaklaştığını açıklar.

kendi ölümünden sonra insanların hayatlarına devam edebilmelerine ve hatta güneşin doğmasına bile şaşırır çünkü istediği zaman kulenin saati on ikide, on iki yerine iki kere vurulur ki hayat daha uzun gözüksün. buyruklar bir an aksamadan ve duraklamadan yerine getirilir. klasik sultancı rejim özelliklerini günlük hayat davranışları ile harmanlayarak anlatmaya çalışmıştır.

yolsuzluğun, hukuksuzluğun, sorgulanamaz olguların varlığının, kralın yönetimi kişiselleştirmesinin vb. gayet homojen işlendiği bir gabriel garcía márquez yapıtıdır.
devamını gör...
hayatımda tutunamayanlar*dan sonra okumakta en zorlandığım kitaplardan biridir. tutunamayanları depresifliği yüzünden okumakta zorlanmıştım. sürekli travmalarımı tetikliyordu. bu kitapta durum bu değil arkadaşlar. okumakta zorlanmamın en büyük sebebi bu kitapta nokta yok. evet, komik geliyor değil mi? hayatımda okuduğum en ilginç yazım tarzlarından biriydi. çevirmeni tomris uyar olduğu için mi nokta yok bilemiyorum. türkçeye çevirisinde mi bir sıkıntı var onu da çözemediğim için orijinal dilinde de anlatım umarım bu şekildedir. kitabın okunmasının zorluğu sebebiyle tomris uyar fazlaca eleştirilmiş ve kitaba yorum katmadan olduğu gibi çevirdiğini söyleme ihtiyacı bile duymuş.

sonu gelmeyen betimlemeler, sonu gelmeyen tanımlamalar, sonu gelmeyen durum analizleri, durum çözümleri, anın tasvirleri... marquez okuduğumuza emin miyiz? olay bir türlü ilerlemiyor. bir olay var mı onu bile anlamak sayfalar alıyor. nereden başlamıştım ve şimdi neredeyim derken o kafa karışıklığının içinde bir bakıyorsunuz ki üç sayfa ancak okumuşsun. hissiyatı bir saat okumuşsun gibi gelen üç sayfa. o üç sayfada olayın başladığı noktayı unutmayı başardığım tek eser. yüz yıllık yalnızlığı sıkıcı ve karşılık bulan kişilerin asla başlamasını tavsiye etmiyorum. zira yüz yıllık yalnızlığı aşkla okumuş biriyim.

kitaba başladıysanız tavsiyem hemen bitirin. bu ne böyle diyip bırakırsanız bir daha elinize almanız zor olacak. aynı anda 2-3 kitap okuyan biriyseniz bu kitaba dönmeniz ve bitirmeniz zaman alacak.

kitap okuması zor olmakla beraber konusunu da takip etmesi zor bir kitap. dikkatli okumazsanız sanki bir deli saçması okuyormuş hissiyatına kapılabilirsiniz. büyülü gerçeklik bu eserde o kadar yoğun işlenmiştir ki bana göre kendi içerisinde tutarsızlıklara düşmüştür.

marquez okumadıysanız başlamanız için önermem. marquez sever değilseniz de okunması elzem bir kitaptır diyemem.


cenazesi bile yapılmış olmasına rağmen ölmeyen, yaşı dahi hesaplanamayan, zihnen ve bedenen hasta bir diktatörün duygu, düşünce, arzu, korkularını okumak çok merak ettiğim bir şey olmadığı gibi aşırı da ilgimi çekmedi. temelde biz insanların kitlesel olarak nasıl da ikiyüzlü olabildiğimizi bize gösteren bir kitap.
içeriğinde bana göre şimdi olmasa bile ilerde eleştirileceğine inandığım kadını değersiz gösteren fazlaca öğe var. hatta kitaptaki kadınlardan genel olarak sadece seks ve şehvet duygularıyla bahsedilmiş durumda. marquez'in eserlerinde sıkça kullandığı bir tema olsa da bu kitaptaki bana göre rahatsız edici bir seviyede. konu bütünlüğüyle alakalı değilmişte sanki sapkınlıktan zevkle bahsedilmek istenmiş gibi. bu noktada olumsuz bir eleştiri yapmak istemiyorum ama eseri okurken hep bunu düşündüm. kitabın puanı hangi siteye baksanız en yükseklerden. nobel ödüllü yazar olmak böyle bir şey olsa gerek. insanlar kitabı okuyup anlamamış denmesin diye yerden göklere sığdırılamaz yorumlar yazmış. kitap okumak bence böyle bir şey olmamalı. bir kişinin bağnazı olunmamalı. daha da garibi kitap tam olarak bu noktayı eleştirmektedir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"başkan babamızın sonbaharı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim