#ödüllü filmler
türkçe adı: çarpışma
crash dünyaca ünlü kanadalı yönetmen david cronenberg'in bol tartışmalı sinema filmidir. j. g. ballard'ın aynı isimli romanından uyarlanan senaryosuyla bir trafik kazası sonrası hayatları değişen bir çiftin hikayesi teknolojinin insan yaşamına etkileri üzerinden derinlikli bir şekilde işlenmiştir. cesur anlatımı ile oldukça büyük tartışmalar yaratan film cannes'dan jüri özel ödülü ile dönmeyi başarmıştır.
crash dünyaca ünlü kanadalı yönetmen david cronenberg'in bol tartışmalı sinema filmidir. j. g. ballard'ın aynı isimli romanından uyarlanan senaryosuyla bir trafik kazası sonrası hayatları değişen bir çiftin hikayesi teknolojinin insan yaşamına etkileri üzerinden derinlikli bir şekilde işlenmiştir. cesur anlatımı ile oldukça büyük tartışmalar yaratan film cannes'dan jüri özel ödülü ile dönmeyi başarmıştır.
yönetmen:
david cronenberg
oyuncular:
james spader
holly hunter
elias koteas
deborah kara unger
rosanna arquette
peter macneill
david cronenberg
oyuncular:
james spader
holly hunter
elias koteas
deborah kara unger
rosanna arquette
peter macneill
*cannes film festivali (1996) - jüri özel ödülü
*genie ödülleri (1996) - en iyi senaryo / en iyi sinematografi
film toplam 9 ödüle sahiptir.
*genie ödülleri (1996) - en iyi senaryo / en iyi sinematografi
film toplam 9 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bengaripsengüzeldünyaumutlu" tarafından 19.03.2022 23:05 tarihinde açılmıştır.
1.
david cronenberg'in cannes film festivalinde tartışmalara sebep olan 1996 yapım filmi.
bilimkurgu yazarı j. g. ballard aynı isimdeki romanından uyarlanmıştır. bu cüretkar filmi anlatabilmek epey zor. konusu, bir trafik kazası ile hayatları tutku açısından bambaşka bir yere evirilen bir çift. ya da cinsel hayatları. bu çift yeni tanıştıkları insanlarla beraber metal, ölümcül tehlike, kazalar aracılığı ile cinsel tatmine ulaşmanın, o yıkıcı arzunun peşine düşüyor.
patolojik bir film de denebilir sanki. seks ve araba bu filmde gerçek bir simge halinde. özellikle dikkat çeken şey, başkalarıyla "normal" ilişkilere girdiklerinde birbirlerine özellikle şu soruyu soruyorlar: "boşaldın mı?" daha ifadesiz bir şekilde yaşadıklarını söyleyebilirim o anları.* ama ölümcül, tehlikeli, çarpıcı olan bu kazalar ve arabalar ile cinsel arzuyu yaşadıklarında çok da cüretkar ve yoğun yaşadıklarını fark edebiliyoruz. filmde, bu çarpışmaların normal hayattaki "kadının baştan çıkarmasına" denk gelebildiğini de söylemek yanlış olmaz. (kadını sürekli bu konuma yerleştirmek benim de hiç hoşuma gitmiyor ama tüm imgeselliğimiz böyle çalışıyor maalesef..) aynı kadının o müthiş baştan çıkarıcılığı, tahrik edileceği gibi, bu çarpışmalar* da normal düzenin, trafik kurallarının yanında insanı uçuran bir etkiye sahip oluyor. büyük hazza sebep olan bu şey aynı zamanda yok edici de. baştan çıkaranın yıkıcılığı başka bir deyişle. değişik. romanda teknolojiye yapılmış bir eleştiri de olabilir belki, okumadığım için bilemiyorum.
filmin büyük bir derinliği olduğunu düşünmesem de konusu ve cüretkar sahneleri ile kolayca hafızada yer edecek bir film bence.
bilimkurgu yazarı j. g. ballard aynı isimdeki romanından uyarlanmıştır. bu cüretkar filmi anlatabilmek epey zor. konusu, bir trafik kazası ile hayatları tutku açısından bambaşka bir yere evirilen bir çift. ya da cinsel hayatları. bu çift yeni tanıştıkları insanlarla beraber metal, ölümcül tehlike, kazalar aracılığı ile cinsel tatmine ulaşmanın, o yıkıcı arzunun peşine düşüyor.
patolojik bir film de denebilir sanki. seks ve araba bu filmde gerçek bir simge halinde. özellikle dikkat çeken şey, başkalarıyla "normal" ilişkilere girdiklerinde birbirlerine özellikle şu soruyu soruyorlar: "boşaldın mı?" daha ifadesiz bir şekilde yaşadıklarını söyleyebilirim o anları.* ama ölümcül, tehlikeli, çarpıcı olan bu kazalar ve arabalar ile cinsel arzuyu yaşadıklarında çok da cüretkar ve yoğun yaşadıklarını fark edebiliyoruz. filmde, bu çarpışmaların normal hayattaki "kadının baştan çıkarmasına" denk gelebildiğini de söylemek yanlış olmaz. (kadını sürekli bu konuma yerleştirmek benim de hiç hoşuma gitmiyor ama tüm imgeselliğimiz böyle çalışıyor maalesef..) aynı kadının o müthiş baştan çıkarıcılığı, tahrik edileceği gibi, bu çarpışmalar* da normal düzenin, trafik kurallarının yanında insanı uçuran bir etkiye sahip oluyor. büyük hazza sebep olan bu şey aynı zamanda yok edici de. baştan çıkaranın yıkıcılığı başka bir deyişle. değişik. romanda teknolojiye yapılmış bir eleştiri de olabilir belki, okumadığım için bilemiyorum.
filmin büyük bir derinliği olduğunu düşünmesem de konusu ve cüretkar sahneleri ile kolayca hafızada yer edecek bir film bence.
devamını gör...