hume'a göre, "usun bütün algılarını, güç ve canlılıklarının değişik kertelerine göre iki sınıfa ya da türe ayırabiliriz". bunlar, izlenimler ve düşünceler olarak ayrılır. ilki, etkisi nispetinde canlıyken; ikincisi, sönüktür. izlenimler, anda gerçekleşen algılar olarak sınıflandırılabilir. düşüncelerse, geri çağrılmış bir izlenimdir. oysa ki, ateşin elimizi yaktığını hatırladığımızda, bu olsa olsa bir düşüncedir. etkisi, izlenime göre düşüktür. düşünceler, "duyu hiçbir zaman başlangıçtaki duygunun gücüne ve izlenimlerden esas farkı, her ne kadar izlenimleri doğru bir şekilde kopyalasalar da, izlenimlerin yaratmış olduğu etkiyi, eğer ki hastalık ya da delilik tarafından desteklenmiş düşüncelere sahip değilsek, asla ama asla tekrar tesis edemeyecek deneyiminin yerini alamaz. aşk üzerine düşünen bir adam, âşık olan adamın duygu yoğunluğunda değildir. "en canlı düşünce, en cansız duyuma göre yine de altta yer alır." izlenimlerse; duyduğumuz ya da gördüğümüz, duyumsadığımız, arzu veya nefret ettiğimiz, istediğimiz vs. ızlenimlerimiz bizzat deneyimlerimizdir, hume' a göre idealarımızın kökeni de bizzat izlenimlerimize dayanır.

şimdi şöyle düşünürsek daha önce hiç görmeyen bir insanın ameliyatla tedavi olduğunu ve gözlerinin açıldığını varsayalım. sonra bu adamın gördüğünü söyleyebiliriz peki bu adamın görmesinin sebebi gözlerinin açılmış ve tedavi edilmiş olması mıdır yoksa ışık mıdır? ışığı daha önce hiç görmeyen bir insan onun aydınlık olduğunu nasıl tasvir edebilir? görmeden önce bilmediği bir şey hakkındaki düşüncesi gördükten sonra değişiyorsa bunun sebebini görmemesine mi bağlarız mesela? deneyimleri sonucunda elde ettiği bilginin öğrenilmiş olandan daha az yanılma ihtimalini güçlendiriyor olmalı. öğrenilen bilgi "mış" gibi yapmaktan ileriye gitmiyor sanki. yanılma ihtimali var.

deneyimlemedigimiz bir şeyi başkasından duyarak ve sadece bakarak bilmiş ve anlamış olmamız mümkün mü? yarın güneş doğacak önermesi, yarın güneş doğmayacak önermesinden ne kadar farklıdır? senin için doğacak ama belki onun için doğmayacak yani...

bilginin önemine mi vurgu yapmalıyız burada acaba, bilmediğimiz bir şeyin eksikliğini hissetmiyor oluşumuz tuhaf değil mi? var ama biz belki de o şeyi hiç bilmeden ölüp gideceğiz. ya da renkler mesela kar'ın beyaz olmadığını inkar edemeyiz ama gerçekten beyaz olduğunu nereden bilebiliriz ki? yani belki kırmızı. bilgi de kalıtsal aktarılan bir şey korkular da... yanılmadığını söyleyemeyiz ama yine de.

her neyse böyle bir not bırakayım dedim.
devamını gör...
ekşiden araklanan bir mevzu. henüz bugün okuyup burada da başlığını görmek... ekşiye birçok popüler başlık kazandırmış biri olarak, normal sözlük'te özgün kalmaya çalışıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"david hume nedenselliği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim