bilinen tarih boyunca insanoğlunun bağrını bastığı nice gerçek oluvermiştir. ne de olsa onca kaosun ortasında bir basitlik, bir tekdüzelik bulma arayışıdır sanata ve kardeşliğe, sevgiye ve neşeye, inanca va huzura var olmaları için birer sebep veren. insanoğlu bilinmeyenin ürkütücülüğünden payını almış ve şiddetin sürükleyiciliğine burun kıvırmış, doğanın bütün zorlayıcı eksenlerine karşı kolektif bir zihinsel edebiyat kültürü geliştirmiştir. bu kültürün en temel ilkesi, gelişmiş insanın tek sığınağı ve birlikte doğduğu lanet: somut dünyanın düzeni için, soyutlukta kaos gerekir. kaos ve tekdüzelik birbirine bağlıdır; biri olmadan diğeri de var olamaz.

sessizlik yalnızca korku ve tehlikeyle bağdaştırılırdı. insan huzura sığındı ve bunu bildiği her şeye işlemeye çalıştı, böylece bildiği bütün hapsedici niteliklerinden azat edildi sessizlik. sessizlik tanrılara ulaşmak için bir yol oldu, sevgiyi pekiştirmek için gözlerde yeşerdi ve güzelliği takdir etme kabiliyetiyle yüceliğe kavuştu.

sanatın var edilmesiyle, insanlık kendi doğasına karşı olan bütün sapkınlıklarını meşru kılmak için bir yol bulmuş oldu. başta yalnızca vatanlarının hikayelerini ölümsüzleştirmeye çalışan insanlar, ardından hikayelerine büyü ve drama katabileceklerini farkettiler, kaosa haz ve mutluluğa gözyaşları verdiler. bütün hisleri birlikte var etmeye çalıştılar, böylece edebiyat doğdu ve edebiyat da yepyeni kavramlar doğurdu.

böylece insanoğlu her yönüyle bu zihinsel edebiyat kültürüne bel bağlar oldu.

zihin dış dünyadan beslenir, buna göre şekil alır. insanoğlunun yapısal ve teknolojik gelişimini zihnin cevherlerine sığınarak geliştirme yoluna girmesiyle, zihin ilkel dünyanın efendisi olmuştur. zihin hem kendisini yapılandırmış, hem de dış dünyasını istediği besleyiciliğe büründürmüştür: mimari ve müzik ve moda ile.

ancak zihnin kaostan başka efendisi yoktur. yaşadığı topraklarda düzeni sağlayan ve düzenin tekdüzeliğine kavuşan insan, körelmemek ve gelişimini sürdürebilmek için zihinde tekdüzeliğin zıttı olan her şeye sığınmaya lanetlenmiştir. hayatımızın her köşesinde yer alan, sanatımızı yeşerten drama aşkımız bu yüzdendir.

fazla soyut bir yazı oldu bu sanırım. bir zihinsel tükürüş senfonisi olan bu entry her an kendini imha edebilir.
devamını gör...
ölene kadar çıkış kapısını aradığın bir mekan.
devamını gör...
her türden insan, her türden inanç ve her türden kafa... aslında böyle olması çok daha iyi.
bazı şeyleri daha net idrak edebilmemize olanak sağlıyor. bazen yıldırıyor ama olsun..
devamını gör...
sorun değil, çünkü insan da karmakarışık bir canlıydı zaten.
devamını gör...
ne çok kıymetlendirdik.
oysa bir tarla idi;
biçip gidecektik
devamını gör...
evet oyle. cok kalabalik.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dünyanın karmakarışık bir mekan olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim