1.
anneannemin vefatından sonra daha bir hafta olmamıştı bile 8 yaşındaki kuzenim umut, anneannemin bluzunu giyip gelip bana sarılmıştı ve bak babaannem sana sarılıyor şu an demişti. hayatımın en duygusal anlarından biriydi.
devamını gör...
2.
tam 3 sene boyunca puanının kullanılabilir olduğu kurumlarda mülakata girdi ablam. konya, istanbul, eskişehir,kayseri ve nicelerine gittik. mülakata girdik geldik girdik geldik. hepsi hüsran oldu. (kpss ve yds puanı iyi olmasına rağmen) ankarada sürekli evrak işleri için kurum kurum dolaştık. en son bir kurumda uzman yardımcısı olarak kabul edildi. haberim yoktu. bir gün işten döndüm karşıma dikildi ve ben atandım teşekkür ederim diyip ağlamaya başladı. yalan yok tutamadım kendimi ben de ağladım. peşinde ordan oraya sürüklediği (!) için biraz mahçup hissediyordu kendini gereksiz yere. neyse sonunda istediği oldu. bence türkiyenin en güzel uzman yardımcısı benim ablam. emeğinin karşılığıdır kolay gelsin *
devamını gör...
3.
iyilik yaptığında dönüp dolaşıp sizi buluyor. ben bugün buna kani oldum.
karım park halindeki bir araca park ederken hasar veriyor. öyle pasta cila ile geçiştirilecek bir hasar değil. hafiften göçme var ve lokal boya gerektiren bir hasar. aracın içindeki kadın kocasının telefonunu veriyor. hanım da tamam eşim eşinizi arar yaptırırız diyor. sonrasında haftaiçi araç sahibini arıyorum. telefonda nerden, nerelisin, kimsin necisin derken adamın bundan seneler evvel yurtdışında yaşayan ve evimde misafir ettiğim bir kadının eniştesi olduğu anlaşılıyor. tesadüfe bak falan derken hafta sonu tamirciye gidileceği planlanıp telefon kapatılıyor.
bugün adamı arayıp'' abi akşam kaç gibi gideriz tamirciye'' dedim. adam da bana dur şimdi o işi hallederiz o kolay, bak burada kim var biliyor musun? dedi. benim karımla birlikte on sene evvel evimde ağırladığım kadının annesi babası oradaymış. kızlarıyla konuşmuşlar telefonda. kız da onlara ''diko abiyle karısı çok iyi insanlar. beni 1 hafta boyunca çok güzel ağırladılar. onlardan para falan almayın sakın eniştem arabasını yaptırsın parasını ben ödeyeceğim demiş. ne diyeceğimi bilemedim. bu yaşadığımım mutluluğun tarifi yok. insana boşuna yaşamamışız duygusu veriyor. bu da parayla pulla ölçülemiyor. cebimden çıkacak 500-1000 lira için değil yani. yaptığın bir iyiliğin seneler sonra sana böyle geri dönüşü çok mutlu etti beni.
ha bu arada evimde misafir ettiği kadınla o günden beri hiç konuşmadık, görüşmedik. muhsin yazıcıoğlu evimde misafir ettiğim kadının dayısıymış. tamamen farklı siyasi düşüncede insanlarız yani.
karım park halindeki bir araca park ederken hasar veriyor. öyle pasta cila ile geçiştirilecek bir hasar değil. hafiften göçme var ve lokal boya gerektiren bir hasar. aracın içindeki kadın kocasının telefonunu veriyor. hanım da tamam eşim eşinizi arar yaptırırız diyor. sonrasında haftaiçi araç sahibini arıyorum. telefonda nerden, nerelisin, kimsin necisin derken adamın bundan seneler evvel yurtdışında yaşayan ve evimde misafir ettiğim bir kadının eniştesi olduğu anlaşılıyor. tesadüfe bak falan derken hafta sonu tamirciye gidileceği planlanıp telefon kapatılıyor.
bugün adamı arayıp'' abi akşam kaç gibi gideriz tamirciye'' dedim. adam da bana dur şimdi o işi hallederiz o kolay, bak burada kim var biliyor musun? dedi. benim karımla birlikte on sene evvel evimde ağırladığım kadının annesi babası oradaymış. kızlarıyla konuşmuşlar telefonda. kız da onlara ''diko abiyle karısı çok iyi insanlar. beni 1 hafta boyunca çok güzel ağırladılar. onlardan para falan almayın sakın eniştem arabasını yaptırsın parasını ben ödeyeceğim demiş. ne diyeceğimi bilemedim. bu yaşadığımım mutluluğun tarifi yok. insana boşuna yaşamamışız duygusu veriyor. bu da parayla pulla ölçülemiyor. cebimden çıkacak 500-1000 lira için değil yani. yaptığın bir iyiliğin seneler sonra sana böyle geri dönüşü çok mutlu etti beni.
ha bu arada evimde misafir ettiği kadınla o günden beri hiç konuşmadık, görüşmedik. muhsin yazıcıoğlu evimde misafir ettiğim kadının dayısıymış. tamamen farklı siyasi düşüncede insanlarız yani.
devamını gör...
4.
küçük iskender'in fotoğraflarına bakarken ve o öldükten sonra basmaya karar verdikleri bazı kitaplarını okurken duygulanıyorum.
kitabın ilk sayfasına kendisinin ve kardeşinin küçüklüğünü koydurmuş.
bu fotoğrafı ilk gördüğümde hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. buradaki küçük çocuğun ölmüş olmasına hâlâ inanamıyorum...
kitabın ilk sayfasına kendisinin ve kardeşinin küçüklüğünü koydurmuş.
bu fotoğrafı ilk gördüğümde hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. buradaki küçük çocuğun ölmüş olmasına hâlâ inanamıyorum...
devamını gör...
5.
okulda sırada otururken düşünüyorum vay be ne güzel zamanlar diye. zaman geçtikten sonra özleyeceğimi de biliyorum. keşke tekrar tekrar yaşamak istediğimiz zamanları bi kavanoza koysak da istediğimiz zaman tekrar yaşayabilsek.
devamını gör...
6.
az önce tıkladığım başlığa 1 yıl önce tanım girdiğimi gördüm. garip geldi niye bilmiyorum. azıcık duygulandırdı kabul.
devamını gör...
7.
anıları anımsamak.
devamını gör...
8.
eski hatıralar gözümü doldurur benim, anımsadıkça yüzümde hafif bir tebessüm oluşur.
kötü yaşanmışlıklar, acı travmalar gözümü doldurur, içimde birikir gereksiz yere güttüğüm kin.
sevinçli haberler aldığımda gözüm dolar, mutluluktan havalara uçarım, dünyalar benim olur o an.
bazen dışarı bakarım, öylesine gözlerim dolar, nedensiz...
kötü yaşanmışlıklar, acı travmalar gözümü doldurur, içimde birikir gereksiz yere güttüğüm kin.
sevinçli haberler aldığımda gözüm dolar, mutluluktan havalara uçarım, dünyalar benim olur o an.
bazen dışarı bakarım, öylesine gözlerim dolar, nedensiz...
devamını gör...
9.
10.
devamını gör...