1.
kendisi felsefe düşmanıdır. emevi devletinin rektörü olarak felsefeye dair tüm ekolleri yok etmiştir. felsefenin islamiyete zarar verdiğini düşünmektedir.
tarafımca sevilmemektedir.
tarafımca sevilmemektedir.
devamını gör...
2.
başlangıçta, allah' ın varlığını, onun sebebi olduğu şeylerle kanıtlayabileceğine inanırken, gezgin bir mutasavvıf olup allah'ı tasavvufi deyimler aracılığı ile aramaya başlamış; ve bir daha da eski ulema' lığına geri dönmemiştir.
devamını gör...
3.
gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biridir. bunu sadece din namına söylemedim bu arada. gazali, en büyük müslüman düşünürlerden bir tanesidir. üstteki yazarın da belirttiği gibi sonraları tasavvuf ile ilgilenmeye başlamıştır, ki bu dönem ömrünün sonlarıdır. gazali için tam bir felsefe düşmanı diyemeyiz, her ne kadar çoğunlukla filozof olarak anılmasa bile bazı bilginler tarafından filozof olarak değerlendirilmiştir. gazali, felsefeyi bütünüyle reddetmemiştir. o sadece filozofların ilimlerinin tamamını şeriat'a karşı sanıp reddeden kişileri eleştirmiştir. e tabi bazı felsefecilerin görüşlerini eleştirdiği için, felsefe düşmanıdır iddiası yaygınlaşmıştır ki bunun bir doğruluğu yoktur. gazali felsefe gibi ilimlerde de söz sahibidir. ki gazali, descartes, ibn-i meymun gibi filozofları ve bazı hristiyan filozofları da etkilemiştir.
devamını gör...
4.
buradaki kalp kelimesini vicdan veya bilinç olarak okumak da mümkün.
"kalb bir havuz gibidir, beş duygu âzası da havuza dışardan akan beş dere gibidir. eğer havuzun dibinden temiz su çıkarmak istersen, bunun çaresi, havuzdaki bütün suyu boşaltman, sonra bu suların getirdiği siyah çamuru çıkarman ve bir daha pis su gelmemesi için bu yolları kesmen ve havuzun dibini, içinden temiz, berrak su çıkabilecek şekilde yapmandır. havuz, siyah çamur ile dolu olduğu müddetçe içinden duru su çıkması imkansızdır. bunun gibi, kalbin içinden gelen ilim, dışardan gelenlerden kurtulmadıkça, maksat hâsıl olmaz.
fakat âlim, kendini öğrendiği ilimlerden ayırır, kalbini onlarla meşgul eylemezse, elde etmiş olduğu ilimler ona perde olmaz ve kalb gözünün açılması umulur. şöyle ki: kalb hayallerden ve hislerden kurtulunca, eski hayalleri ona perde olmaz.
ilmin perde olmasının sebebi şudur ki, bir kimse ehl-i sünnet itikadını öğrenir, münakaşa ve münazaradaki delillerini de öğrenir, kendini tamamen buna verir ve bundan başka hiçbir ilim yoktur diye kabul eder, eğer kalbine başka bir şey gelse, 'bu duyduğumun aksinedir, ona uymayan her şey bozuktur, yanlıştır' derse, böyle bir kimsede işlerin hakikatının bilinmesi mümkün olmaz. çünkü: avama öğretilen itikad, hakikatın suretidir, kendisi değildir. tam marifet olmalı ki, özün kabuktan ayrılması gibi, hakikatlar suretten ayrılsın."
"kalb bir havuz gibidir, beş duygu âzası da havuza dışardan akan beş dere gibidir. eğer havuzun dibinden temiz su çıkarmak istersen, bunun çaresi, havuzdaki bütün suyu boşaltman, sonra bu suların getirdiği siyah çamuru çıkarman ve bir daha pis su gelmemesi için bu yolları kesmen ve havuzun dibini, içinden temiz, berrak su çıkabilecek şekilde yapmandır. havuz, siyah çamur ile dolu olduğu müddetçe içinden duru su çıkması imkansızdır. bunun gibi, kalbin içinden gelen ilim, dışardan gelenlerden kurtulmadıkça, maksat hâsıl olmaz.
fakat âlim, kendini öğrendiği ilimlerden ayırır, kalbini onlarla meşgul eylemezse, elde etmiş olduğu ilimler ona perde olmaz ve kalb gözünün açılması umulur. şöyle ki: kalb hayallerden ve hislerden kurtulunca, eski hayalleri ona perde olmaz.
ilmin perde olmasının sebebi şudur ki, bir kimse ehl-i sünnet itikadını öğrenir, münakaşa ve münazaradaki delillerini de öğrenir, kendini tamamen buna verir ve bundan başka hiçbir ilim yoktur diye kabul eder, eğer kalbine başka bir şey gelse, 'bu duyduğumun aksinedir, ona uymayan her şey bozuktur, yanlıştır' derse, böyle bir kimsede işlerin hakikatının bilinmesi mümkün olmaz. çünkü: avama öğretilen itikad, hakikatın suretidir, kendisi değildir. tam marifet olmalı ki, özün kabuktan ayrılması gibi, hakikatlar suretten ayrılsın."
devamını gör...
5.
devrin en meşhur hokkabazı.
şimdiki imamlar gibi iktidar ne buyursa onu anırmıştır.
şimdiki imamlar gibi iktidar ne buyursa onu anırmıştır.
devamını gör...
6.
“insanlara ve özellikle dünya ehline halinden şikâyet etme. sonra allah seni onlara bırakır, perişan olursun.”
imam gazâlî rahimehullah
imam gazâlî rahimehullah
devamını gör...
7.
ıslam düşünce tarihi gazali öncesi(mutekaddimun) ve gazali sonrasi(muteahhirun)olarak ikiye ayrılır.yani imam gazali islam felsefe tarihinin miladıdır.
devamını gör...
8.
laz ali'nin kankası.
devamını gör...
9.
tanım:islam felsefesinde bir kilometre taşı. gazali doğru bilgiye gönülle ulaşacağına başvurulur. mutezile mezhebini yani temelinde inanmak için anlıyorum görüşüne dayanan yaratıcının varlığını rasyonel yöntemlerle kanıtlamaya çalışan ve o günün parlak beyinlerinin mensup olduğu islam yorumunu batıl görür. çünkü ona göre inanmak anlamanın ön kabulüdür. aslında bu tasavvuf geleneğini büyük ölçüde var eden ideolojik alt yapıyı inşa etmiştir. farabi ve ibni sinaya da kafir dediği söylenir. eşarilik mezhebinin kurucusu olmasa da temellerini belirlemiştir. gazali bugünkü sınırsız teslimiyet anlayışını var etmiştir. bana göre islami rönesansın önünü kesmiştir. müthiş bir dönem yaşanıyor ilim adına islam dünyasında adına gazali bunları söylerken. tabi ben farazi konuşuyorum. başka bir ton sebep var bu coğrafyaların o günlerdeki ihtişamını kaybetmesinde.
editovski: bu konuda halen aynı düşüncelere sahip değilim iyi bir düzenleme gelebilir.
editovski: bu konuda halen aynı düşüncelere sahip değilim iyi bir düzenleme gelebilir.
devamını gör...
10.
descartes'e dolaylı ya da direkt olarak ilhan vermiş eski islam düşünürü.
devamını gör...
11.
devamını gör...
12.
13.
islamın dibine bombayı koymuş kişi.
devamını gör...
14.
---! alıntı !---
kendimi arap felsefesi hakkındaki ders kitabı ilminin içerdiği geleneksel bilgeliğe, var olan belgelerin karşı çıktığı bir bilgeliğe kaptırmış olduğumu (tesadüfen) keşfettim. ibn-i rüşt ile al-gazali arasındaki tartışmanın önemini abartmıştım. ben de herkes gibi, 1) bunun büyük bir olay olduğunu, 2) arap falasifa’sını öldürdüğünü düşünmüştüm. bunun son zamanlarda (dimitri gutas ve george saliba gibi) araştırmacılar tarafından açığa çıkarılmış yanlış düşüncelerden biri olduğu anlaşıldı. arap felsefesi hakkında kuram oluşturanların çoğu arapça bilmiyordu, bu yüzden pek çok şeyi hayal gücüne bırakmıştı (örneğin, leo strauss gibi). biraz utanıyorum, çünkü arapça ana dillerimden biri ve ben burada arapça bilmeyen (ve bunu idrak etmeyecek kadar kendine güvenen ve derin bilgiden yoksun olan) onuncu el kaynaklardan bilgi aktarıyordum. gutas’ın da gördüğü doğrulama önyargısına kapılmıştım: “görünen o ki kişi her zaman arap felsefesinin ne söylemesi gerektiğine dair bir önyargıyla işe başlıyor, sonra da yalnızca böyle bir önyargıyı destekliyor gibi görünen, dolayısıyla da metinlerin kendilerine dayanarak önyargıyı güçlendiriyor gibi görünen bölümler üzerinde yoğunlaşıyor.”
bir kez daha, kendinizi tarihten sakının.
---! alıntı !---
siyah kuğu - n. taleb / s.370 (hatalarım)
kendimi arap felsefesi hakkındaki ders kitabı ilminin içerdiği geleneksel bilgeliğe, var olan belgelerin karşı çıktığı bir bilgeliğe kaptırmış olduğumu (tesadüfen) keşfettim. ibn-i rüşt ile al-gazali arasındaki tartışmanın önemini abartmıştım. ben de herkes gibi, 1) bunun büyük bir olay olduğunu, 2) arap falasifa’sını öldürdüğünü düşünmüştüm. bunun son zamanlarda (dimitri gutas ve george saliba gibi) araştırmacılar tarafından açığa çıkarılmış yanlış düşüncelerden biri olduğu anlaşıldı. arap felsefesi hakkında kuram oluşturanların çoğu arapça bilmiyordu, bu yüzden pek çok şeyi hayal gücüne bırakmıştı (örneğin, leo strauss gibi). biraz utanıyorum, çünkü arapça ana dillerimden biri ve ben burada arapça bilmeyen (ve bunu idrak etmeyecek kadar kendine güvenen ve derin bilgiden yoksun olan) onuncu el kaynaklardan bilgi aktarıyordum. gutas’ın da gördüğü doğrulama önyargısına kapılmıştım: “görünen o ki kişi her zaman arap felsefesinin ne söylemesi gerektiğine dair bir önyargıyla işe başlıyor, sonra da yalnızca böyle bir önyargıyı destekliyor gibi görünen, dolayısıyla da metinlerin kendilerine dayanarak önyargıyı güçlendiriyor gibi görünen bölümler üzerinde yoğunlaşıyor.”
bir kez daha, kendinizi tarihten sakının.
---! alıntı !---
siyah kuğu - n. taleb / s.370 (hatalarım)
devamını gör...