1.
inci küpeli kız, hollandalı ressam johannes vermeer'in başyapıtlarından biri olan tablodur. adından anlaşılacağı gibi odak noktası bir inci küpedir. lahey'de, mauritshuis'te sergilenmektedir. kimi zaman "kuzeyin mona lisa'sı" ya da "hollandalı mona lisa" olarak adlandırılır. --- alıntı ---
--- alıntı ---
--- alıntı ---
devamını gör...
2.
vermeer'in başyapıtı olan bu eser, "kuzeyin mona lisa'sı" olarak da anılır. asıl adı ise türbanlı kız "the girl with a turban" olan eser daha sonraları inci küpeli kız olarak anılır olmuştur.
eser, o dönem hollanda'da yaygın bir tür olan tronie tarzında yapılmıştır. bu tarzın amacı, figürün yüzünü ve ifadesini yansıtmaktır.
resimde kullanıldığı modelin kimliği ise bilinmememektedir. tıpkı mona lisa gibi bu modelin de kim olduğu bilinmemesi eseri daha da gizemli kılmaktadır. kimi çevreler ise bu modelin ressamın büyük kızı maria olduğunu söylerler. maria, vermeer'in birçok resmine modellik yapmıştır.
vermeer'in yapmış olduğu resimlere bakıldığında, kırktan fazla kadın görüntüleri üzerine çalışmaları olduğu görülür. ressam, kadınları sakinlik içinde resmetmiştir. resimde hissedilen olay, sanki bir anlık ses ile figürün bize doğru dönmüş olduğudur. sanki resim o bakışın bir fotoğrafı gibidir. bu da resme bakıldığında sanki resimdeki kızla aynı ortamdaymışız hissi uyandırır.
resimdeki küpe ise resmin en ışıltılı bölgesidir. tablonun odak noktası ise bu küpedir. küpenin tek bir odak noktasının olması, resme bakar bakmaz kişinin küpeyi fark etmesini sağlar. vermeer de parlak renklerin, ışık oyunlarının ve yansımaların ustası olarak bilinmesini belki de bu güzel detayları ile elde etmiştir.
vermeer ayrıca oldukça mükemmelliyetçi bir ressamdır. en kaliteli malzemeleri kullanır, en pahalı boyalar ile resimlerini yaparmış. yılda en fazla 3 tablo yapması da onun ne kadar mükemmelliyetçi olduğunu bizlere gösteren harika bir detay. bu yüzden ömrü yoksulluk içinde geçmiştir. 43 yıllık yaşamında 35 tablo resmetmiştir.
"inci küpeli kız" isminde bir kitap ve bir de film bulunmaktadır. film kitabın sinemaya uyarlanmış halidir. "inci küpeli kız" romanında tracy chevalier, 16 yaşındaki griet'in gözünden, 1660 hollandası ve vermeer'in harika tablosuna ilham verişi mükemmel bir şekilde anlatılıyor.
devamını gör...
3.
vermeer’e ait, bayıldığım ve beni görsel olarak deli gibi içine çeken, bakmaya doyamadığım eser.
ve burjuva eleştirileri vs vs.
ve burjuva eleştirileri vs vs.
devamını gör...
4.
hollandalı ressam johannes vermeer tarafından yapılmış tablo.
--- alıntı ---
wikipedia
inci küpeli kız (felemenkçe: meisje met de parel), hollandalı ressam johannes vermeer'in başyapıtlarından biri olan tablodur. adından anlaşılacağı gibi odak noktası bir inci küpedir. lahey'de, mauritshuis'te sergilenmektedir. kimi zaman "kuzeyin mona lisa'sı" ya da "hollandalı mona lisa" olarak adlandırılır.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
wikipedia
inci küpeli kız (felemenkçe: meisje met de parel), hollandalı ressam johannes vermeer'in başyapıtlarından biri olan tablodur. adından anlaşılacağı gibi odak noktası bir inci küpedir. lahey'de, mauritshuis'te sergilenmektedir. kimi zaman "kuzeyin mona lisa'sı" ya da "hollandalı mona lisa" olarak adlandırılır.
--- alıntı ---
devamını gör...
5.
kızın başörtüsündeki lacivert renkte bu kadar yüksek kalitede bir boya kullanılması göz alıcı derecede şaşırtıcı.
devamını gör...
6.
orijinal adı girl with a pearl earring olan, başrollerini, scarlett johansson, colin firth ve tom wilkinson'ın yer aldığı 2003 yapımı peter webber'in yönettiği film.
devamını gör...
7.
ressamın kendi dilinde, meisje met de parel.
bugüne sadece 34 resmi gelebilmiş, barok dönem ressamı johannes vermeer'in 1665'te yaptığı, 44,5 cm × 39 cm. lik küçücük bir yağlıboya portre. resim 1903'ten beri muritshuis kraliyet resim galerisi'nde, lahey'de bulunuyor. resimdeki model kimdir bilinmiyor.
bir resmin nihai haline gelinceye kadar hangi süreçlerden geçtiği, ressamın çalışma esnasında neleri yok edip, nelerin kalmasına karar verdiği, altta yatan renkleri, çizgileri, kompozisyondaki farklılaşmayı bugün bazı teknik olanaklarla anlamak mümkün. bilgilenmek hak olabilir ona itiraz edemem ama esasen konu bir resim olduğunda sanki bu incelemeler ressamın özeline çomak sokmak gibi geliyor bana. nihayetinde ressam, tuval yüzeyindeki ikna/tatmin noktasına geldiğinde resminin bittiğine ve başkaları tarafından görülebilir olduğuna karar vermiş, tuvali karşısına son haliyle koyduğunda pişmanlıklarını, beceriksizliklerini, kararsızlıklarını geride bırakmış olur. onları deşip, faş etmek; işte bu noktada biraz hoşnutsuzum ben.
inci küpeli kız da böyle bir didiklenmeye maruz kaldı. güya resmin "bilinmeyen yönleri" ortaya çıkartıldı. onlara değinecek değilim isteyen bu linkten detayları okuyabilir.
ben, esas olarak "inci küpeli kız" resminden yola çıkan, önce hakkında yazılmış bir roman ve romandan uyarlanan bir filmden * feyz alarak bir başka ressamın yaptığı bir portreyi buraya iliştirmek isterim. bir neş'e erdok resmini.
suretlerin ruhlarını ifşa ettiği, simgelerle bezenmiş ve genellikle ressamın tanıklığının ürünleri olan resimlerin sahibi, toplumsal gerçekçiliğin öncüsü sayılan, figüratif resmin en önemli ressamlarından biridir neş'e erdok.
erdok, resimlerinin çoğuna isim verir ama bu portede "inci küpeli kız" olarak isim vermiş miydi, resmi yakından görmüş biri olarak bunu hatırlamıyorum. ama zaten temanın inci küpeli kız olduğuna dair su götürmez çok ip ucu var elimizde. elbette figürün pozu vermeer'inkiyle aynı değil. ama o mavi kurdele bunu anlamamız için neredeyse tek başına yeterli.
bugüne sadece 34 resmi gelebilmiş, barok dönem ressamı johannes vermeer'in 1665'te yaptığı, 44,5 cm × 39 cm. lik küçücük bir yağlıboya portre. resim 1903'ten beri muritshuis kraliyet resim galerisi'nde, lahey'de bulunuyor. resimdeki model kimdir bilinmiyor.
bir resmin nihai haline gelinceye kadar hangi süreçlerden geçtiği, ressamın çalışma esnasında neleri yok edip, nelerin kalmasına karar verdiği, altta yatan renkleri, çizgileri, kompozisyondaki farklılaşmayı bugün bazı teknik olanaklarla anlamak mümkün. bilgilenmek hak olabilir ona itiraz edemem ama esasen konu bir resim olduğunda sanki bu incelemeler ressamın özeline çomak sokmak gibi geliyor bana. nihayetinde ressam, tuval yüzeyindeki ikna/tatmin noktasına geldiğinde resminin bittiğine ve başkaları tarafından görülebilir olduğuna karar vermiş, tuvali karşısına son haliyle koyduğunda pişmanlıklarını, beceriksizliklerini, kararsızlıklarını geride bırakmış olur. onları deşip, faş etmek; işte bu noktada biraz hoşnutsuzum ben.
inci küpeli kız da böyle bir didiklenmeye maruz kaldı. güya resmin "bilinmeyen yönleri" ortaya çıkartıldı. onlara değinecek değilim isteyen bu linkten detayları okuyabilir.
ben, esas olarak "inci küpeli kız" resminden yola çıkan, önce hakkında yazılmış bir roman ve romandan uyarlanan bir filmden * feyz alarak bir başka ressamın yaptığı bir portreyi buraya iliştirmek isterim. bir neş'e erdok resmini.
suretlerin ruhlarını ifşa ettiği, simgelerle bezenmiş ve genellikle ressamın tanıklığının ürünleri olan resimlerin sahibi, toplumsal gerçekçiliğin öncüsü sayılan, figüratif resmin en önemli ressamlarından biridir neş'e erdok.
erdok, resimlerinin çoğuna isim verir ama bu portede "inci küpeli kız" olarak isim vermiş miydi, resmi yakından görmüş biri olarak bunu hatırlamıyorum. ama zaten temanın inci küpeli kız olduğuna dair su götürmez çok ip ucu var elimizde. elbette figürün pozu vermeer'inkiyle aynı değil. ama o mavi kurdele bunu anlamamız için neredeyse tek başına yeterli.
devamını gör...
8.
biri bir yaratıcılık şeetmiş. şeedenin adı emil schwarzler diye geçiyor. tabii bu kadarı tam anlamıyla işin bokunu çıkarmak oluyor.
her şeyin içine ettiniz ama her şeyin!.. dekadans maymunları sizi.
her şeyin içine ettiniz ama her şeyin!.. dekadans maymunları sizi.
devamını gör...
9.
vermeer'in; leonardo da vinci'nin icat ettiği chiaro scuro tekniğiyle yani mum ışığının verdiği aydınlatmayla yaptığı, evdeki hizmetçi kızı model olarak kullanarak yaptığı tablo. karısı dahil bütün ailesi çok tepki göstermiştir ki zaten karısının inci küpesini kıza takmasına inanılmaz ayar olmuştur. baş yapıt bir tablodur ve mona lisa'dan çok daha sevdiğim bir eserdir.
devamını gör...
10.
son yıllarda yaratıcı çalışmalara konu olmuş, daha doğrusu yaratıcı çalışmalardan nasibini almış klasik avrupa sanatının, nadide bir incisidir.
ben yaratıcı çalışmalarını severek takip ediyorum. soyut kavramları, beni benden ediyor doğrusu.*
kaynak: ilk görsel sanatabiyer.com, 2 ve 3 behance.net, 4 pinterest, 5-6 twitter, 7. görsel printerest, 8 tekprenses.com, 9 yine twitter ve 10 postkolik.com.
ben yaratıcı çalışmalarını severek takip ediyorum. soyut kavramları, beni benden ediyor doğrusu.*
kaynak: ilk görsel sanatabiyer.com, 2 ve 3 behance.net, 4 pinterest, 5-6 twitter, 7. görsel printerest, 8 tekprenses.com, 9 yine twitter ve 10 postkolik.com.
devamını gör...
11.
tracy chevalier adlı yazar hollandalı ressam vermeer in bu tabloyu yaparken hissettiklerini hayal ederek bir kitap yazar: inci kupeli kız
kuzeyin mona lisa sı olarak gecen bu vermeer eserinin kitaptaki hikayesi soyledir ki bu kitap dunyada 5 milyon satmıstır:
-----spoiler----
ailesinin durumu kotu oldugu icin genc kız ressam vermeer in yanına hizmetci olarak verilir.
ressamın odasını temizleme hakkı yalnız ona aittir, o odaya kimse girmez.
ressam esi dostu kendi dunyası genis bir ailede takılmakta, odasına kapanıp resimler yapmaktadır.
gel zaman git zaman ressamın esyalarını, resimlerini incelerken kızımız ressama asık olur.
bir gun ressamın "kimseye soyleme, bana poz ver, senin resmini yapmak istiyorum" demesi olayın tuzu biberi olur.
tam o donem peter adlı 18 yasındaki bir genc kızımıza evlenme teklif eder. ama kızımız ayrı bir hayal aleminde kafasında ressamla ask yasamaktadır, daha yasım cok kucuk deyip redddeder. peter daha evvel hizmetci giren kadının ressamdan hamile kaldıgını ve sonra bu tarz seyler yasayan her koylu kadın gibi suruldugunu anlatır, der ki benle baska bir hayat sansın var, beraber bir hayat kuralım.
gel zaman git zaman ressama poz verir, ressam sarılı mavili bir basortusu ortemesini ve inci kupeleri takmasını ister.
ne zaman poz verirken goz goze gelseler kızın icinden bi seyler akar tutkuyla sıcacık.
resim biter.
gel zaman git zaman kızımız der ki kendine "hayal aleminde yasıyorum. peter benim gercek dunyadaki tek sansım."
isi bırakır ve peter la evlenir.
kitabın bu kısmını cok sevdim. ressam askıyla heba ve perişan olmadı kız.
harry potter da harry potter hayaller aynasına bakar. aynada anne babası ve o cok mutludur. buyucu gelir ve der ki hayaller guzeldir ama o aynaya fazla bakmamak gerekir, yoksa gercekleri kacırırsın, yoksa hayatı kacırırsın.
kızımız hayatı kacırmadı.
velhasılı bir muddet sonra ressam vefat eder. vasiyet olarak kıza inci kupeleri bırakır.
kız inci kupeleri alıp satar ve der ki bu para ondan bana hatıra, saklıcam ve kimseyle bir omur paylasmıcam yerini ve o paraya dokunmıcam.
bir hayal kızın kalbinde hep yasar.
ama o peterle evli ve mutludur, hayatı da kacırmamıstır.
--------------spoiler------------
kuzeyin mona lisa sı olarak gecen bu vermeer eserinin kitaptaki hikayesi soyledir ki bu kitap dunyada 5 milyon satmıstır:
-----spoiler----
ailesinin durumu kotu oldugu icin genc kız ressam vermeer in yanına hizmetci olarak verilir.
ressamın odasını temizleme hakkı yalnız ona aittir, o odaya kimse girmez.
ressam esi dostu kendi dunyası genis bir ailede takılmakta, odasına kapanıp resimler yapmaktadır.
gel zaman git zaman ressamın esyalarını, resimlerini incelerken kızımız ressama asık olur.
bir gun ressamın "kimseye soyleme, bana poz ver, senin resmini yapmak istiyorum" demesi olayın tuzu biberi olur.
tam o donem peter adlı 18 yasındaki bir genc kızımıza evlenme teklif eder. ama kızımız ayrı bir hayal aleminde kafasında ressamla ask yasamaktadır, daha yasım cok kucuk deyip redddeder. peter daha evvel hizmetci giren kadının ressamdan hamile kaldıgını ve sonra bu tarz seyler yasayan her koylu kadın gibi suruldugunu anlatır, der ki benle baska bir hayat sansın var, beraber bir hayat kuralım.
gel zaman git zaman ressama poz verir, ressam sarılı mavili bir basortusu ortemesini ve inci kupeleri takmasını ister.
ne zaman poz verirken goz goze gelseler kızın icinden bi seyler akar tutkuyla sıcacık.
resim biter.
gel zaman git zaman kızımız der ki kendine "hayal aleminde yasıyorum. peter benim gercek dunyadaki tek sansım."
isi bırakır ve peter la evlenir.
kitabın bu kısmını cok sevdim. ressam askıyla heba ve perişan olmadı kız.
harry potter da harry potter hayaller aynasına bakar. aynada anne babası ve o cok mutludur. buyucu gelir ve der ki hayaller guzeldir ama o aynaya fazla bakmamak gerekir, yoksa gercekleri kacırırsın, yoksa hayatı kacırırsın.
kızımız hayatı kacırmadı.
velhasılı bir muddet sonra ressam vefat eder. vasiyet olarak kıza inci kupeleri bırakır.
kız inci kupeleri alıp satar ve der ki bu para ondan bana hatıra, saklıcam ve kimseyle bir omur paylasmıcam yerini ve o paraya dokunmıcam.
bir hayal kızın kalbinde hep yasar.
ama o peterle evli ve mutludur, hayatı da kacırmamıstır.
--------------spoiler------------
devamını gör...