kim milyoner olmak ister'de başarılı olma taktiği

şimdi biliyorsunuz, (bkz: kim milyoner olmak ister) adlı yarışma çok uzun süredir ekranlarımızda yer alan ve bizi kültürel anlamda çok geliştiren bir program. hâl böyle olunca çoğumuz bu güzel yarışmaya katılıp hünerlerimizi göstermek için can atarız. fakat bu uğurda nice üniversite öğrencimiz, nice akademisyenimiz, ayaklı kütüphane örneği kabul edeceğimiz bir sürü yurttaşımız ilk soruda, ikinci soruda, bilemedin üçüncü dördüncü soruda telef oldu. bu duruma düşmemek adına, sosyal medyada 15 dakikalığına da olsa kötü ün sahibi olmamak adına neler yapılabilir diye herkes düşünmüştür. ben de düşündüm ve bulduğum bir taktiği sizlerle de paylaşmaya hevesliyim.

bu yarışmaya dair bir dedikodu varmış, mülakatlarda adaylarla tanıştıktan sonra onlara bazı sorular sorarlarmış ve adayların bilgisinin görece az olduğu alanları saptayıp gerçek yarışmada o alanlardan soru sorup adayın çabuk elenmesine önayak olurlarmış. mesela siz mülakattasınız, sizin futbol konusunda ilgisiz ve bilgisiz olduğunuz anlaşıldı. işte yarışmada size ilk sorulardan birinde futbol soruyorlar ki çabuk elenin*.

peki bunu nasıl aşabilirsiniz? ne yaparsınız da bu tuzağa düşmeden sağ salim ilerlersiniz? süper bir fikrim var*. mülakata gittiğinizde size sorulacak olan soruları dikkatlice dinleyin. bu sorular arasında kesin bildiğiniz, gözü kapalı doğru cevap vereceğiniz sorulara kasten yanlış cevap verin. mesela matematikte çok iyisiniz ve size matematik konusunda bazı sorular yöneltiliyor, siz de bu soruları iki saniyede biliyorsunuz ama doğru cevabı değil, yanlış cevabı veriyorsunuz. bunu görenler sizin matematik alanında zayıf olduğunuzu varsayıyor ve gerçek yarışmada da size matematikten soru yöneltiyor. fakat siz aslında matematikte gayet iyi olduğunuz için o soruyu biliyorsunuz ve diğer soruya geçiyorsunuz*.

bunu birçok alanda yapabilirsiniz, hangi alanda iyiyseniz artık. spor, siyaset, matematik, tarih, coğrafya hiç fark etmez. yeter ki rezil olmayın*.

yıllar önce mülakatına girmiş biri olarak ve ayni şekilde devam ettiğini varsayarak söyleyebilirim ki, normal bir insanın sorulan 10 soruyu bilme ihtimali neredeyse 0 (eğer değiştiyse bilemem) . evet kocaman bir 0! yani doğru yapabilmeniz mucizeyken, mülakatta soru seçme lüksünüz yok.

10 yıl falan oldu sanırım, o zaman kenan ışık sunuyordu programı. benim ahım tutmamıştır diye umuyorum da neyse...

ben 2 kere gitmiştim mülakata. 3. olsaydı zaten yarışma için arıyor olacaklardı... çok da detaya girmeden, soruları şöyle tarif edeyim ( soruları tamamen sallıyorum ama tipleri bakımından fikriniz olsun), 2000 yılında edebiyat dalında nobel ödülü alan kişinin doğduğu şehrin en önemli yer altı kaynağı nedir? bilmem anlatabildim mi? soruyu bilmeniz için başka bir soruyu hatta soruları bilmeniz gerekiyor ... benim bilerek yaptığım 2 soru vardı (o da tamamen şanstı) ve diğer sorular hakkında hiçbir fikrim yoktu. testten sonra tekli görüşmelere girdiğimde ise 10da 6 yaptığım söylenmişti. belki zarf attılar belki cidden iyi sallamıştım ama hiç bozuntuya da vermemiştim...

velhasıl, mülakattaki soru tarzları hala aynıysa çok da şeapmayın siz...

başarınız, soruları cevaplamak için verdiğiniz süre ile doğru orantılıdır, diyerek vereceğim taktik. benim anladığım kadarı ile her kişi için soru havuzundan o ana uygun bir soru seçiliyor spontane. eğer telaşlı bir imaj cizerseniz ya da vasıfsız, seçtikleri soru da kolay oluyor. yani cevabı bilseniz bile son anda cevap verin, bir milyonu alip gidin.

soruları doğru cevaplamaktır. teşekkürler.

eğer büyük ödüle yanaştıysanız aklınıza ilk gelen cevabı vermeyin, hangi şıkka şans vermiyorsanız muhtemelen doğru cevap o.

ilk sorularda aklınıza ilk gelen cevabı verin.