kiosk

batıda, cadde/sokak veya alışveriş merkezlerinde gazete, sigara, kuru yemiş vs satılan, etrafı cam vs ile kapalı büfe türü yerlere verilen ad.

doğuda ve osmanlı'da farsça kūshk'tan gelen ve "küçük bir bahçe köşkü" anlamında kullanılan sözcük. batı dillerine de türkçe köşk sözcüğünden geçmiştir, ingilizcede büfe anlamına gelir.

sözcük, ingilizcede, almancada, rusçada ve iskandinav dillerinde “kiosk” olarak, fransızcada “kiosque”, italyancada “chiosco” ve ispanyolcada “quiosco” halini almış.

esasen bumerang gibi bir sözcük. bizden "köşk" olarak gitmiş, hem dijital dünyanın hem de mimarinin terminolojisinde yerini "kiosk" olarak almış.

hakkında bir makale

2003'te tahran'da kurulan ve çalışmalarını yurt dışında sürdüren iranlı bir blues/rock grubu.

grup ismini iran'dayken tutuklanma tehlikesine karşı toplandıkları ve müzik yaptıkları küçük bahçeli bir evden (köşk) alıyor. ben kelimenin etimolojisiyle ilk jean-paul roux türklerin tarihi kitabının girişinde türkleri ve kültürel taşıyıcılığını överken karşılaşmıştım. daha sonra, murat yetkin radikal'deki köşesinde 1-2 cümle ile bahsedince de bu grupla...

üyeleri;
- arash sobhani ( vocal, guitar, songwriter )
- ali kamali ( bass, recording engineer )
- shahrouz molaei ( drum )
​- nima ahmadieh ( guitar )

şarkı sözlerinin tamamı iran'daki gazete manşetlerinin, el ilanlarının, dükkan tabelelarının vb. içindeki bölük pörçük cümlelerden oluşan eshghe sorat en bilinen parçaları.

benim en sevdiğim ise; agha! nigah dar.

bonus: green grass

mohsen namjoo'nun sesi ile renk kattığı en güzel şarkılarındandır.


kiosk